HDP’den İhraç Edilince MHP’ye Katıldı

Mardin’in Artuklu ilçesinde yerel seçimlerde HDP’den meclis üyesi seçilen Mehmet Carti’nin, HDP tarafından ‘parti ilke ve prensiplerine uymadığı gerekçesiyle’ ihraç edildikten sonra MHP’ye katıldığı ortaya çıktı.

31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde Mardin’in Artuklu İlçesi’nde HDP’den meclis üyesi seçilen Mehmet Carti, 2020 yılının eylül ayında HDP tarafından ihraç edildi.

Medyasocope‘tan Ferit Aslan’ın haberine göre HDP’nin o dönemki yazılı açıklamasında, Carti’nin seçildiği günden ihraç edildiği güne kadar meclis toplantılarına düzenli katılma konusunda eksik davrandığı, sorumluluğunu yerine getiremediği, kendisi ile görüşülmesine rağmen tutumunda ısrarcı olduğu belirtildi.

Açıklamada, Artuklu’ya bağlı Ortaköy Mahallesi’nde yaşanan DEDAŞ protestoları ile birlikte Carti’nin halkın yanında durup çözüm endeksli bir duruş göstermediği belirtilerek, “Mehmet Carti’nin partimizin ilke prensiplerini esas almayan ve halkımızın kendisine verdiği sorumluluğu yerine getirmeyen davranışlarından dolayı partimiz ile olan tüm ilişiği kesilmiştir” denildi.

Mehmet Carti, HDP’den ihraç edilince iki ay kadar bağımsız meclis üyeliğini sürdürdü, ardından MHP’ye katıldı. Carti’nin MHP’ye geçmesi ile Artuklu Belediye Meclisi’nde MHP’nin de bir üyesi olmuş oldu.

Mehmet Carti, Ortaköy’de yaşanan DEDAŞ protestosu sırasında Arap olduğu için HDP’li bazı meclis üyelerinin kendisine yönelik ırkçı söylemlerde bulunduğunu ve HDP’nin bu meclis üyeleri ile ilgili bir işlem yapmadığını ileri sürdü.

Carti, “HDP’nin Kürtleri temsil etmediğini gördüm. Onlar benim parti ile ilişiğimi kesmeseydi ben oradan ayrılacaktım. Başka partilere başvurum olmadı. MHP’ye, devlete en yakın siyaset yapan kurum olarak gördüğüm için oraya katıldım. Benim meclis üyeliğimden istifa etmem için baskı yaptılar. İstifa etseydim yedekteki HDP’li yerime gelecekti. O gelmesin diye istifa etmedim” diye konuştu.

Paylaşın

HDP’li 11 Milletvekiline Ait 13 Fezleke Meclis’te

Halkın Demokratik Partili (HDP) 11 milletvekiline ait 13 dokunulmazlık dosyası Meclis’e ulaştı. Dosyalar Karma Komisyon’a sevk edildi. Yeni gelen fezlekeler arasında dokunulmazlığının kaldırılması için hakkında komisyon kurulan Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel de yer aldı.

Meclis’e yeni gelen dokunulmazlık dosyaları Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz (2), Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun (2), Siirt Milletvekili Sıdık Taş, Iğdır Milletvekili Habip Eksik, Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin, Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Mardin Milletvekili Ebru Günay ve Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz oldu.

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

AYM’den 10 Yıl Sonra Yaşam Hakkı İhlali Kararı

2011 yılında Mardin Nusaybin’de askerlerin düzenlediği bir operasyonda ellerinde hilti uzun namlulu silah sanılan işçilere ateş açılması sonucu bir işçi yaşamını yitirmişti, bir işçi de yaralanmıştı. Anayasa Mahkemesi 10 yıl sonra yaşam hakkı ihlali kararı vererek yeniden yargılanma yolunu açtı. 

İnşaat işçileri “terörist”; “Hilti” uzun namlulu silah sanıldı. Düzenlenen operasyonda bir işçi hayatını kaybederken, bir işçi yaralandı. Operasyona katılan güvenlik güçleri hakkında açılan dava cezasızlıkla sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi; 10 yıl sonra “yaşam hakkı ihlal edildi” dedi. Yargılamanın yenilenmesine karar verdi. Hayatını kaybeden işçinin eşi ve yaralanan işçiye 175’er bin TL tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.

Habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre; Olay 2011 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesi kırsalındaki bir köyde meydana geldi. Bir eve teröristlerin geldiği yönündeki ihbarı değerlendiren güvenlik güçleri operasyon düğmesine bastı. Söz konusu eve akşam saatlerinde baskın düzenlendi. Termal kameradan elinde uzun namlulu silah olduğu değerlendirilen iki şüpheliye ateş açıldı. Biri hayatını kaybederken, biri yaralandı.

Ancak; iki ismin evde tadilat yapan işçiler olduğu, ellerinde bulunan ve silah olarak değerlendirilen şeyin ise Hilti olduğu ortaya çıktı. Olaya dair soruşturma başlatıldı. Savcılık; köylülerin ve tim görevlilerinin ifadesini aldı. Operasyon timinin komutanı; termal kamera görüntülerinden Hilti’nin silah olarak görüldüğü ifade etti. Kendilerine bölgeden ateş açıldığını savunan tim komutanı, bu nedenle karşılık verilmek durumunda kalındığını söyledi.

Ancak soruşturmasını tamamlayan Savcılık; 5 tim görevlisi hakkında “taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan dava açtı. Yargılama 2016 yılında tamamlandı. Mahkeme, “güvenlik güçleri Hilti’yi silah sanıp hataya düştü” diyerek; ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Bu karar istinaf tarafından da onaylandı.

AYM’den 10 yıl sonra ihlal kararı

Bu gelişme üzerine saldırıda hayatını kaybeden işçinin eşi ve yaralı kurutulan işçi Anayasa Mahkemesi’nin kapısını çaldı. Yüksek Mahkeme “yaşam hakkının usul boyutu ihlal edildi” dedi. Yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. Ayrıca başvuruculara 175’er bir TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

AYM kararında; davanın makul bir özen ve süratle yürütülmediği vurgulandı. Bu durumun; benzer yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesinde sahip olunan önemli rolün zarar görmesine neden olabileceği kaydedildi.

Paylaşın

Mardin: Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı

Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı; Mardin’in Artuklu İlçesi, Yeni Yol Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Kuzeye bakan taçlandırılmış yuvarlak kemerli kapıdan yapının bahçesine girilmekte batıya bakan sivri kemerli kapıdan ise kilisenin avlusuna geçilmektedir. Avlunun kuzeyinde güneyinde ve doğusunda mekanlar konumlanmıştır. Avlunun batı duvarında çeşitli ebatlarda süslü ve yazıtlı mezar nişleri bulunmaktadır.

Avlunun güneydoğu köşesinde kilise yapısı yer almaktadır. Kilise kapısının önünde köşe eyvanı bulunmaktadır. Kilise girişinin karşısında içinde üç mezar bulunan bir mekan yer alır. Bu mezarlar Mor Mihael Mor Mihael’in kızkardeşi ve Mor Mihael’in öğretmenine ait mezarlardır. Kilise üç nefli üç apsisli ve üç bölümlü olarak yapılmıştır ve nefler kare ayaklar üzerine oturan sivri kemerli bir yapıya sahiptir.

Kilise mekanının batıdaki üçüncü bölümünde bir ara kat yapılmıştır. Bu bölüm çapraz tonoz örtülüdür. Kilisenin kuzey kısmının üzerine kare ayaklar üzerine oturtulmuş çan kulesi yer almaktadır. Avlunun doğu cephesinde üç dilimli sivri kemerli bir kapıdan eskiden kilise olarak kullanılmış iki nefli üç apsisli çapraz tonoz örtülü bir mekana geçilmektedir. Mekan restorasyon geçirmiştir.

Paylaşın

Mardin: Mor Stafanos Kilisesi

Mor Stafanos Kilisesi; Mardin’in Midyat İlçesi, Güngören (Keferbe) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kiliseye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Kilisenin güneyinde,doğusu mihrap tarafından kapatılan,yazlık kilise niteliğindeki iç avlu uzanır.

Ana kilisenin kuzeyine yüksek tonozlarla ona bağlanan ve vaftizhane olarak kullanılan Vaftizci Mor Yuhanon Kilisesi yerleşmiştir. Kilisenin naosa açılan kapının solundaki yazıtta 778/79 tarihleri okunmaktadır.

Mor Stefanos Kilisesinin içi klasik anlamda zariftir. Doğu batı yönünde yerleştirilmiş uzun orta nefiyle Turabdin bölgesindeki en güzel köy kiliselerinden biridir.

Paylaşın

Mardin: Surp Hovsep (Mor Yusuf) Kilisesi

Surp Hovsep (Mor Yusuf) Kilisesi; Mardin’in Artuklu İlçesi, Şar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Meclis-i Mebusan Üyesi Hovsep Kazasyan’ın öncülüğünde ve Mardin Ermeni Katolik Cemeati katkılarıyla Patrik VIII. Grigoryus tarafından Mardin Metropolitliğine getirilen Melkun Nazaryan’ın görevi sırasında Mardin Surp Hovsep Kilisesinin inşaatına 1864’te başlanmış, 1894 yılında ibadete açılmıştır.

Kilisenin yan tarafında Ruhbanların yeri vardır. Mimarı nam-ı değer Mimar Lole’dir. Rutubeti önlemek için kilisenin inşaatı sırasında temele tonlorca tuz dökülmüştür. Bu usul antik çağdan gelmektedir. Tepesinde Çan Kulesi olup, mimarisi düz damlıdır. İçi 21 sütun üzerinde “Vernadun, Baharan” Koro Balkonu akustiktir. Altı kutsal mihrabı olup, kuzeyde Horan, taş koro, güneyde Kavit, batıda Mıgırdaran, doğuda Adyan şeklinde yapılmıştır.

Paylaşın

Mardin: Mor Behirmiz Kilisesi

Mor Behirmiz Kilisesi; Mardin’in Artuklu İlçesi, Şar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kiliseye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Kilise günümüzde de Keldani Katolik cemaatine bağlıdır. Kubbesi, dışarıdan sekizgen görünümdedir.

Kilisenin yapım tarihinin 6. yüzyıla kadar geri gittiği düşünülür. 1552 yılına kadar Nasturi Metropolitlik Merkezi olarak kullanılmış olup,bu tarihten itibaren Keldani Katolik cemaatine geçmiştir.

Paylaşın

Mardin: Mor Evgin (Augen) Manastırı

Mor Evgin (Augen) Manastırı; Mardin’in Nusaybin İlçe merkezinin 25 km uzaklığındaki Bagok (Tuz İzla) dağında yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

800 metre rakımda yer alan manastır,  milattan sonra 363 yılında inşaa edilmiştir. 1700 yıllık Mor Augin Süryani Manastırı iki yıl önce ibadete açıldı.

Mor Augin Manastırı’nda iki rahip görev yapmaktadır. Manastır yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağındadır.

Kurulduğu yıllarda 340’tan fazla rahibin görev yaptığı, rahiplerin ve azizlerin yetiştiği Süryani cemaatinin en önemli manastırı olan Mor Augin, Süryani cemaati için ikinci Kudüs olarak biliniyor.

Paylaşın

Mardin: Mor Dimet Manastırı

Mor Dimet Manastırı;  Mardin’in Savur İlçesine bağlı olan Dereiçi Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. 

Manasıra, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hangi tarihte yapıldığı hakkında kesin bilgiler bulunmayan Mor Dimet Manastırı, Romatizma Manastırı olarak da adlandırıyor. Çünkü bu manastırın romatizma hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Mor Dimet Manastırı‘nın yapımında kesme taş ve moloz kullanılmıştır. Şehrin tarihi dokusuna eşlik eden bu manastır Mardin gezi listelerinde mutlaka yerini almalı.

Paylaşın

Mardin: Emir Hamamı

Emir Hamamı; Mardin’in Artuklu İlçesi, Teker Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Hamamın kitabesi günümüze gelemediği gibi, kaynaklarda da onunla ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Değişik zamanlarda yapılan onarım ve eklerle mimari üslubundan uzaklaşmıştır. Bu hamamın değişik bir plan göstermesi daha önce yapılmış olan bir yapının üzerine ve onun temellerinden yararlanılarak yapıldığına işaret etmektedir.

Hamam, yan yana iki büyük kubbeli mekândan meydana gelmiştir. Diyarbakır ve Bayburt’taki Roma Dönemi hamam yapılarıyla büyük benzerlik göstermektedir. Soyunmalık kısmı üzerinde aydınlık feneri olan büyük bir kubbe ile örtülüdür. Buradan dar bir kapı ile sıcaklığa geçilir.

Sıcaklık merkezi tromplu bir kubbe ile örtülü olup, köşelerine eyvanlar yerleştirilmiştir. Bu eyvanların arasına da sekizgen planlı küçük hücreler eklenmiştir.Duvarlarının zeminden alçakta kalması nedeniyle Artuklu Döneminden önceki bir döneme ait olması gerekmektedir. Artuklu ve izleyen dönemlerde üzerinde birçok değişiklik ve onarım yapılarak günümüze kadar gelmiştir.

Paylaşın