Vatandaş Mehmet Şimşek’i “Başarısız” Buluyor

MAK Danışmanlık tarafından yapılan ankete katılan katılımcıların yüzde 55’i Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetimini başarısız buluyor. Ekonomi yönetiminin mevcut sorunlarını çözebileceğine inanmayanların oranı ise yüzde 51.

Öte yandan Türkiye’deki sığınmacıların hayatlarını olumsuz etkilediğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 55. Yüzde 82’si ise sığınmacıları bir güvenlik sorunu olarak görüyor. Suriyelilerin ve diğer göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğini savunanların oranı yüzde 54.

MAK Danışmanlık tarafından gerçekleştirilen geniş çaplı anket çalışması, Türkiye’nin siyasi nabzını tutmaya devam ediyor. 59 ilde 6150 katılımcıyla yüz yüze gerçekleştirilen bu araştırma, halkın seçim tercihlerini, ekonomik beklentilerini ve toplumsal sorunlara bakış açılarını gözler önüne seriyor.

Araştırmaya katılanların, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde oy verdikleri partilere bakıldığında dağılım şu şekilde:

AK Parti: yüzde 34
CHP: yüzde 24
MHP: yüzde 10
İYİ Parti: yüzde 9
YSP: yüzde 8
YRP: yüzde 2
Zafer Partisi: yüzde 2
Diğerleri: yüzde 4
Oy kullanmadım: yüzde 7

Ancak, bu pazar bir seçim olsa oylarını hangi partiye verecekleri sorulduğunda tablo biraz değişiyor:

AK Parti: yüzde 28
CHP: yüzde 29
MHP: yüzde 8
İYİ Parti: yüzde 6
YRP: yüzde 7
Zafer Partisi: yüzde 2
Diğerleri: yüzde 1
Kararsız/Cevap yok: yüzde 7

Kararsız seçmenlerin oylarının dağıtılması sonrası ise partilerin oy oranları şöyle şekilleniyor:

AK Parti: yüzde 30
CHP: yüzde 31,2
MHP: yüzde 8,6
DEM: yüzde 8,6
YRP: yüzde 7,5
İYİ Parti: yüzde 6,4
Zafer Partisi: yüzde 2,2
TİP: yüzde 1,1
Saadet Partisi: yüzde 1,1
DEVA Partisi: yüzde 1,1
Diğerleri: yüzde 2,2

Ankette yer alan diğer önemli sorulara verilen yanıtlar, vatandaşların ekonomik ve sosyal beklentilerini de ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 43’ü Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarından memnun olmadığını belirtirken, yüzde 46’sı memnun olduğunu ifade ediyor. Muhalefetin mevcut durumunu umut verici bulanların oranı ise sadece yüzde 21.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetimini başarılı bulan katılımcıların oranı yüzde 21 iken, yüzde 55’i ekonomi yönetimini başarısız buluyor. Ekonominin mevcut sorunlarını çözebileceğine inanmayanların oranı ise yüzde 51.

Türkiye’deki sığınmacıların hayatlarını olumsuz etkilediğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 55. yüzde 82’si ise sığınmacıları bir güvenlik sorunu olarak görüyor. Suriyelilerin ve diğer göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğini savunanların oranı yüzde 54.

Türkiye’nin terörle mücadelesinde ABD ve AB ülkelerine güvenmeyen katılımcıların oranı yüzde 71, NATO’nun Türkiye’de darbelere destek verdiğine inananların oranı ise yüzde 68.

Ekonomik krizin ruh hallerine etkisi sorulduğunda, katılımcıların yüzde 27’si büyük bir moral çöküntüsü yaşadığını, yüzde 21’i ise sürekli endişe duyduğunu belirtiyor. Asgari ücret ve maaş zamlarını yeterli bulmayanların oranı yüzde 59.

Erken genel seçim yapılması gerektiğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 58. Mevcut siyasi partilerin dolduramadığı bir boşluk olduğunu ve yeni bir siyasi partiye ihtiyaç duyulduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 68.

Ülkenin genel durumu hakkında hissiyatlarını soran ankette, katılımcıların yüzde 61’i endişeli veya kaygılı olduğunu belirtiyor. En önemli sorun olarak ise yüzde 56 oranıyla hayat pahalılığı ve ekonomi ön plana çıkıyor.

Paylaşın

“Meral Akşener HDP’ye İhtiyaç Olduğunu Biliyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebileceği” açıklaması üzerine başlayan tartışmalar sürüyor. Tekin’in açıklamasına ilk yanıt İYİ Parti’den gelmişti. Genel Başkan Meral Akşener, “Bizim olduğumuz masada olamazlar” demişti. CHP ise Tekin’in kişisel değerlendirmesi olduğunu söyledi. 

HDP, bakanlık pazarlığı yapmadıklarını belirtirken, son olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Meral Akşener’e “Hiçbir HDP’li zaten senin olduğun masaya gelmez” diye seslendi. Günay, “Emek ve Özgürlük İttifakı dahil en geniş Demokrasi İttifakıyla seçimlere gireceğiz” diye de ekledi.

Tüm bu tartışmaların seçmenlere nasıl yansıdığını, seçim sonuçlarını nasıl etkileyeceğini MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat bianet’ten Derya Okatan’a konuştu.

“HDP kilit parti”

HDP için hep “kilit parti” tanımlaması yapılır. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar son olarak “anahtar parti” dedi. Siz önümüzdeki seçimlerde HDP’nin rolünü nasıl görüyorsunuz?

HDP, bu seçimin kilit partisi, kesin. Elimizde son bir yılın araştırma sonuçları kabaca şöyle çıkmakta (Hata payı içerisinde ve birkaç puanlık artı eksi üzerinden): Cumhur İttifakı, yani Ak Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin toplamı şu anda 40 puan bandında. Hatta 1-2 puan altında seyrederken, Millet İttifakı’nın yani 6’lı masanın oy oranı yüzde 45 civarında. Burada da yine 1-2 puanlık hata payı var. Geriye 15 puan kalıyor.

Bu 15 puanın büyük kısmı HDP seçmeni. Diğerleri de Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi gibi partilerden oluşuyor. Böyle olunca bu sistemde ilk turda 50+1 şart olduğu için HDP kilit parti.

Cumhur İttifakı HDP’yi yanına alsa seçimi kazanabilir, Millet İttifakı HDP’nin tümüyle olmasa bile biraz desteğini alsa seçimi kazanır. Şu anki fotoğraf bu ve bu fotoğraftan dolayı ben bu tartışmayı çok suni bir tartışma olarak görüyorum.

Yani, bu tür açıklamalara rağmen HDP ile görüşülür ya da müzakere yapılır mı?

Yapılıyor zaten, yapılmadığını söylemek doğru değil. Yani yapılıyor derken 6’lı masa karşısına alıp HDP ile görüşmüyor. Bu insanlar aynı parlamentoda, karşılaştıkları zaman siyaset konuşuyorlar, zaman zaman bir birlerini ziyaret ediyorlar.

Ama bu tür konular ayaküstü sohbetlerle mi konuşuluyor?

Şüphesiz, ayaküstü sohbetlerin ötesindedir ama sadece orayla mı görüşüyor. Acaba Cumhur İttifakı’ndan birileriyle görüşmüyorlar mı?

Bu konuda bir bilginiz mi var?

Kurumsal bir görüşmeden bahsetmiyorum ama görüşme oluyordur. Görüşmeler her zaman siyasette iki kişinin bir masanın karşısına oturup konuşması şeklinde olmaz.

Muhtemeldir ki, bazı HDP’liler ile bazı Ak Partililer görüşüyordur. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Ak Parti 50+1’e ihtiyaç duyuyor, bu şu an Cumhur İttifakı’nın bulabildiği bir rakam değil.

Bunu Ak Parti’nin kendi yaptırdığı anketlerde de göremiyoruz. Siz 50+1’i biri bulabilmek adına yasal bütün paydaşlarla görüşmeler yaparsınız ya da yaptınız ya da yapmayı düşünürsünüz. Bugün yapıp sonuç alamadıklarınızla seçim günü sandık milletin önüne konuluncaya kadar bu şansınızı denersiniz.

“Her iki ittifakın da HDP ile temas etmesi gerekiyor”

İYİ Parti’nin dile getirdiği gibi “Bizim olduğumuz masada olamazlar” yaklaşımı Millet İttifakı seçmeninde nasıl bir etki yaratıyor? HDP’ye, HDP ile seçim ittifakı ya da işbirliğine nasıl bakıyor?

Millet İttifakı’nın bütün bileşenleri aynı düşünmüyordur, zaten 6 ayrı partiden oluşuyor. Dünyaya bakışları farklı. HDP’ye bakışları da farklı. İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi’nden ayrılmış, sonra kendini biraz daha merkez sağa konumlandırmış bir parti. Ama ana arterde milliyetçi refleksleri yüksek bir parti.

Doğal olarak farklı duruşlar bekliyoruz. 6’lı masadaki liderlerin farklı görüşleri var, onlar da kendi parti tabanından gelen reflekslere uygun davranış sergiliyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu bir yere gittiğinde onun tabanı Kemal Bey’in cumhurbaşkanı adayı olmasını yüksek sesle ifade ediyor. Ben şahit olduğum bir şeyi söyleyeyim. Urfa’da, Gaziantep’de Meral Hanım’a insanlar aday olmayacağını deklare ettiği için ‘Biz Mansur Bey’i istiyoruz’ dediler. Meral Hanım, Mansur Bey’i ister istemez ama siyasetçidir, kulağını buna kapatamaz.

Ama siyasette sizin birbirinize katlanma zorunluluğunuzu oluşturan şartlar doğar bazen. İşte şimdi bu yaşanıyor. İlk turda seçimin bitebilmesi için her iki ittifakın da HDP ile doğrudan ya da dolaylı temas kurması gerekiyor ya da HDP tabanı ile kurması gerekiyor.

“Akşener HDP’ye ihtiyaç olduğunu biliyor”

Akşener’in bu çıkışını siz nasıl değerlendiriyorsunuz? İYİ Parti, oyları sürekli artan bir parti. Akşener, bu açıklama ile kime ne mesaj veriyor?

Kendi tabanına. Kendi tabanının büyük kısmını oluşturan milliyetçi Türk seçmene mesaj verdi. Bundan daha normal bir şey yok. Meral Hanım, sadece tabanın hoşuna gitmesi için söylediği bir cümle de değil, gerçekten böyle inanıyor.

Ama şunu da biliyor, HDP’ye, HDP tabanına ihtiyaç var. Ama 6’lı masada görev taksimi yapılır, HDP ile CHP görüşür, DEVA görüşür, birileri görüşür, o diyalog öyle kurulur. Masanın diğer bileşenlerinin illa bu işin içinde olması gerekmez.

Herkesin kaçırdığı bir şey daha var: İttifak dışı bazı partiler de bu 6’lı masadaki partilerin alt bileşenleri olabilir. Mesela Bağımsız Türkiye Partisi’nin, önümüzdeki seçimde İYİ Parti listelerinden seçime gireceğini duyuyorum. Belki Yeniden Refah Partisi başka partinin listesinden seçime girer.

Ama Gürsel Tekin’in söylediği bu ifadenin zamanlaması yanlış bana göre. Olabilirlik üzerinden bir değerlendirmeyi herkes yapabilir. 7 Haziran’dan sonra ülkede HDP’li bakan oldu.

Diyelim ki, biz anketlerde yanıldık, HDP yarın yüzde 40 oy aldı. Yani hükümet yaptırmayacak mısınız, darbe mi yapacaksınız HDP’ye! Anayasal olarak bu millet tercih ettiyse ne yapacaksınız? Bir şey yapamazsınız. Yasal bir yapıdan bahsediyoruz. Ben onları sevmiyorum, tanımıyorum deyince bir şey olmuyor ki… Sen yok saymaya devam et, karşında duruyor, var olmaya devam ediyor.

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Ekonomi Odaklı Seçmen AK Parti’den Koptu

MAK Danışmanlık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, AK Parti hükümetinin ekonomi yönetiminin de anketlere göre çok başarısız olduğuna dikkat çekti.

Haber Merkezi / Son seçim anketleri sonuçlarında hayat pahalılığı meselesinin uzak ara en ciddi şikâyet konusu olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Kulat, oy tercihlerinin değişimi noktasında aynı oranda olmadığını söyledi.

Mehmet Ali Kulat’ın sosyal medya hesabından paylaşımları şöyle:

“Hayat pahalılığı yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında uzak ara en ciddi şikayet konusu ve ülkenin birinci çözülmesi gereken konusu olarak çıkmaktadır. Hükümetin ekonomi yönetimi de anketlere göre çok başarısız çıkmaktadır.

Ancak bu durumun oy tercihlerini değiştirmeye etkisi bu konudaki şikayetler oranında olmamaktadır. Çünkü bu anlamda ekonomi odaklı seçmen zaten Ak Parti’den önemli oranda koptu. Şimdi çekirdek seçmen kaldı, bu seçmen %25 bandında.

Seçmenin oy tercih değişimi için olması gereken kötü yönetim eleştirisi kadar muhalefetin daha iyi yöneteceğine inanmasıdır. İktidar şu an biz kötü yönetiyoruz ama muhalefet çok daha kötü yönetir tezini işlemektedir.

Kötüyü bilmekle tercih değişse; zararı kutusunun üzerinde yazan sigara tüketiminin bitmesi gerekirdi. Demek ki sadece bilmek tercih değişimi için yeterli olmuyor. Ülke sorunlarını daha hızlı çözeceği, gerçekten alternatif olduğu konusunda muhalefet halkı inandırmalıdır.”

Paylaşın