İran’da hükümet karşıtı protestolara karıştığı ve geçen ay iki güvenlik görevlisini bıçaklayarak öldürmekle suçlanan Majidreza Rahnavard adlı kişi idam edildi. Rahnavard, “Allah’a savaş açmak” anlamına gelen “moharebeh” suçundan mahkum edilmişti.
Haber Merkezi / Rahnavard, pazartesi sabahı erken saatlerde kuzeydoğudaki Meşhed şehrinde halka açık bir alanda idam edildi. Protestolarla ilgili olarak Muhsin Şekari adlı kişi perşembe günü idam edilmişti.
İran’da ülke geneline yayılan rejim karşıtı protestolarla ilgili en az 24 göstericinin “Allah’a savaş açma suçu” ile karşı karşıya olduğu ve idam edilebileceği öne sürüldü. İran’da geçerli İslami yasalara göre, “Allah’a savaş açma” suçunu işleyenler idam cezası ile cezalandırılıyor.
IHR: Ölen protestocu sayısı 458’e yükseldi
IHR, İran’da güvenlik güçlerinin şiddetle karşılık verdiği protestolarda hayatını kaybeden protestocu sayısının 458’e yükseldiğini duyurdu.
Ülkedeki 31 eyaletten 26’sına dair verilerin yer aldığı IHR raporuna göre, Sistan-Beluçistan’da 128, Kürdistan’da 53, Batı Azerbaycan’da 53, Tahran’da 46, Mazenderan’da 37, Kirmanşah’ta 25, Gilan’da 25, Elborz’da 18, İsfahan’da 14, Huzistan’da 10, Fars’da 8, Rezevi Horasan’da 7, Zencan’da 5, Doğu Azerbaycan’da 4, Merkezi, Kazvin, Hemedan ve Loristan’da üçer, Kohgiluye-Buyer Ahmed, Erdebil, İylam, Buşehr, Hürmüzgan’da ikişer, Simnan, Gülistan ve Kirman’da ise birer gösterici hayatını kaybetti.
6 ayda 251 infaz
Uluslararası Af Örgütü ve İran Abdurrahman Boroumand İnsan Hakları Merkezi’nin yaptığı bir araştırma, İranlı yetkililerin 1 Ocak – 30 Haziran 2022 arasında en az 251 kişiyi infaz ettiğini ortaya koymuştu.
Sonuçları 27 Temmuz 2022’de paylaşılan araştırmaya göre, ülkede infaz edilen idamların bu hızla devam etmesi durumunda 2021’de kaydedilen toplam 314 infaz sayısı yakın zamanda geçilebilir.
Bu yıl gerçekleştirilen infazların 146’sının cinayetten hüküm giyenlere yönelik olduğu bilgisini paylaşan iki hak örgütü, infazlara ilişkin belgemele faaliyetlerine atıfta bulunarak söz konusu belgelerin “ölüm cezası uygulamalarının sistematik olarak, hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalar sonucunda gerçekleştirildiğini ortaya koyduğunu” ifade etti.
Hak örgütleri ayrıca 2022’nin ilk 6 ayında idam edilen 86 kişinin “uluslararası hukuka göre ölüm cezasıyla sonuçlanmaması gereken, uyuşturucuyla bağlantılı suçlardan infaz edildiği” bilgisini paylaştı.
Pandeminin ilk iki yılının ardından ilk defa 23 Temmuz’da Fars eyaletinde bir erkek de halka açık bir şekilde infaz edilmişti.
Ne olmuştu?
İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen Mahsa Amini erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.
Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.
Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.
Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.
Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.
Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.
İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?
İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.
İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.
1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.
Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.
Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.
Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.
BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.