İktisatçı Mahfi Eğilmez, daha sonra kayıt dışı ekonomiyi kayda almak, vergi dışı servet ve gelirleri vergilendirmek için bütün umut verici düzenlemelerin tasarıdan çıkarıldığını söyledi ve ekledi:
“Vergi paketi tasarısında vergi reformu ifadesini hak edecek tek düzenleme, servet bildirimi almayı kapsamadığı için eksik de olsa, gider bildiriminden yola çıkarak vergilendirilmemiş, kayıt dışı kalmış gelirleri yakalayıp vergilendirmeye yarayacak olan inceleme ve vergilendirme yetkisiydi.
Basına yansıdığı kadarıyla o da tasarıdan çıkarılmış. Böylece kayıt dışı ekonomiyi kayda alma olanağı da tamamen dışlanmış. Aslında bu, beklenen bir gelişmeydi. Türkiye, son yıllarda, bu tür servetlerin, gelirlerin inanılmaz boyutlara ulaştığı bir ülke konumuna geldi. Ve bu tür kayıt dışı servetlerin, kayıt dışı gelirlerin sahipleri siyaseti finanse edenler arasında yer alıyor.”
İktisatçı Mahfi Eğilmez, TBMM’ye sunulması beklenen vergi paketiyle ilgili kişisel bloğunda bir yazı kaleme aldı.
“Vergi paketine gerek kalmadı” başlığını taşıyan yazıda Eğilmez, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir maddenin paketten çıkarıldığı iddiasına ilişkin “Gider bildirimiyle ilgili madde yer almayacağına göre vergi paketinin bir anlamı kalmıyor” dedi.
Eğilmez yazısına enflasyonla mücadelede kullanılan uygulamaları özetleyerek başladı. “Hepsi çok tartışmalı” diyen Eğilmez hükümetin enflasyonla mücadelede iki girişimi olduğunu kaydetti. Bunları ‘Kamu kesiminde tasarruf önlemleri’ ve ‘Vergi reformu paketi hazırlığı’ olarak sıraladı. Ardından da şöyle yazdı:
Kamu kesiminde çok büyük bir israf olduğu biliniyor, hatta gözle görülüyor. Ve bu israf en yukarıdan en aşağıya kadar derece derece iniyor. O nedenle hazırlanan tasarruf önlemlerinin en yukarıdan en aşağıya kadar sert bir biçimde uygulanmaması halinde hiçbir işe yaramayacağını, kimsenin de tasarruf yapıldığına inanmayacağını en başından beri söyledik. Her geçen gün söylediğimizin haklılığı görülüyor. Vergi reformu paketi konusunda ise henüz kamuoyuyla paylaşılmış bir metin ortada yok. Buna karşılık zaman zaman basına sızan bilgiler var. Son bilgiler pek çok maddenin tasarıdan çıkarıldığını ve geriye kalanların sadece vergilerin artmasına yol açacak düzenlemeler olduğunu ortaya koyuyor.
“Kayıt dışının vergisi en az 50 milyar dolar”
Eğilmez ardından birtakım veriler paylaştı. 2022’de Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) 906 milyar dolar, nüfusunun 85,3 milyon ve kişi başına gelirinin de 10 bin 622 dolar (aylık 885 dolar) olduğunu kaydetti.
GSYH’nin yarısının (451 milyar dolar) nüfusun en zengin yüzde 20’sinin (17,1 milyon kişi) paylaştığını ifade etti ve şunları söyledi: Bu 17,1 milyon kişinin ortalama yıllık geliri 26 bin 453 dolar. Nüfusun geri kalan yüzde 80’i (68,3 milyon kişi) GSYH’nin kalan 455 milyar dolarlık kısmını paylaşıyor. Bu kesimin kişi başına geliri ortalama 6 bin 666 dolar (aylık 556 dolar).
En düşük gelirlilerin oluşturduğu yüzde 20’lik nüfus grubunda (17,1 milyon kişi) kişi başına gelir 3 bin 134 dolar (aylık 262 dolar). Bu sağlıksız yapının 2023 ve 2024’de çok daha fazla bozulduğunu bu yıllara ait gelir dağılımı araştırmaları açıklanınca göreceğiz.
Eğilmez GSYH’nin yüzde 30’una yakın bir değerin kayıt dışı olduğunu, bunun da kabaca 300 milyar dolara denk geldiğini aktardı. “300 milyar dolarlık gelirin kaçırılan dolaysız vergileri en kaba hesapla bile 50 milyar dolardan (1,6 trilyon lira) aşağı etmiyor” dedi.
Eğilmez, daha sonra kayıt dışı ekonomiyi kayda almak, vergi dışı servet ve gelirleri vergilendirmek için bütün umut verici düzenlemelerin tasarıdan çıkarıldığını söyledi: Vergi paketi tasarısında vergi reformu ifadesini hak edecek tek düzenleme, servet bildirimi almayı kapsamadığı için eksik de olsa, gider bildiriminden yola çıkarak vergilendirilmemiş, kayıt dışı kalmış gelirleri yakalayıp vergilendirmeye yarayacak olan inceleme ve vergilendirme yetkisiydi.
Basına yansıdığı kadarıyla o da tasarıdan çıkarılmış. Böylece kayıt dışı ekonomiyi kayda alma olanağı da tamamen dışlanmış. Aslında bu, beklenen bir gelişmeydi. Türkiye, son yıllarda, bu tür servetlerin, gelirlerin inanılmaz boyutlara ulaştığı bir ülke konumuna geldi. Ve bu tür kayıt dışı servetlerin, kayıt dışı gelirlerin sahipleri siyaseti finanse edenler arasında yer alıyor.
Benim önerdiğim şekliyle servet bildirimi ve gider bildirimi yürürlüğe sokulsa ve geçmiş yılların sorumluluğunu kaldırmak üzere bir defaya mahsus olarak beyan alınıp, ortaya çıkacak farklardan vergi alınsa bu yılın bütçe açığı kapanır ve gelecek yıllar da kurtarılırdı. Ne yazık ki bu sağlıksız yapıyı düzeltebilmek, kayıt dışı ekonomiyi kayda almak, vergi dışı servet ve gelirleri vergilendirmek için eksik de olsa, küçücük bir umut ışığı olan gider incelemesi düzenlemesi bile tasarıdan çıkarılmış. Bence gider bildirimiyle ilgili madde yer almayacağına göre vergi paketinin bir anlamı kalmıyor zaten, tamamından vazgeçilse yeridir.