Yeniden Seçilemeyen 310 Vekil 149’ar Bin Lirayı Afiyetle Yedi

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 27’nci döneminde görev yapan 314 milletvekili, 14 Mayıs seçimlerinde ya aday gösterilmedi ya da seçilemedi. Vekillikleri sona eren 314 isme Nisan-Mayıs-Haziran ayları için toplam 70 milyon TL ödendi. Söz konusu ödemenin 46 milyon 786 bin lirası hak edilmeyen 2 aylık maaştan oluştu.

Mayıs ayının yarısı ve Haziran aylarında vekil olmadıkları halde fazladan ücret alan 314 vekilden sadece 4’ü parayı iade etti. Üç aylık maaş olarak 223 bin 500’er lira maaş alan 310 milletvekilinden ise ses çıkmadı. Vekillik yapmadan aldıkları 149 bin lirayı kabul etti.

Meclis’in 27’nci döneminde görev yapan 314 milletvekili, 14 Mayıs seçimlerinde ya aday gösterilmedi ya da seçilemedi. Vekillikleri sona eren 314 isme Nisan-Mayıs-Haziran ayları için toplam 70 milyon TL ödendi. Bunun 46 milyon 786 bin lirası hak edilmeyen 2 aylık maaşı kapsıyor.

Sözcü’den Zekeriya Albayrak‘ın haberine göre; mayıs ayının yarısı ve Haziran aylarında vekil olmadıkları halde fazladan ücret alan 314 vekilden sadece 4’ü “Biz bu parayı hak etmedik” diyerek parayı iade etti. Üç aylık maaş olarak 223 bin 500’er lira maaş alan 310 milletvekilinden ise ses çıkmadı. Vekillik yapmadan aldıkları 149 bin lirayı kabul ettiler.

İki aylık maaşı iade eden Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal “İki aya yakın fazladan ücret ödendi. Hak etmediğim bir parayı alamazdım, iade ettim” dedi. Uysal’ın yanı sıra BBP lideri Mustafa Destici, eski İYİ Parti Bursa milletvekili ve Kamil Erozan, eski AKP Balıkesir milletvekili Adil Çelik de iki aylık maaşlarını TBMM muhasebesine iade etti.

Paylaşın

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Ne Kadar Maaş Alacak?

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, EYT’lilerin büyük bölümünün, yaklaşık yüzde 70’inin, emekli olmaları durumunda 3 bin 500 ile 5 bin TL aylık alacağı tahmininde bulundu. Türkiye’de her ay 30-40 bin kişinin emekli olduğunu belirten Erdursun, bu nedenle mayıs ayından yasanın çıkacağı aralığa kadar emekli olanlarla birlikte EYT’li sayısının 4 milyon 400’e kadar ineceğini öngörüyor.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yıllardır sürdürdükleri mücadelenin sonucu olarak gözlerini birkaç aya kadar çıkması planlanan yasaya çevirdi. Yasadan kaç kişinin yararlanabileceği, düzenlemenin maliyeti, yeni emeklilerin alacağı maaşlar gibi detaylara ilişkin tartışmalar ise devam ediyor.

Kamuoyunda EYT olarak bilinen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorun, 4447 sayılı kanunun 8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe giren hükümleriyle emeklilik için belirli prim gün sayısı ve sigortalılık süresinin yanı sıra “yaş şartı” tekrar getirilmesiyle ortaya çıkmıştı. Bu hükümler konulmadan önce ilk sigortalı oldukları sırada ne zaman emekli olacakları belli olan kişilerin emeklilik süresi 2-17 yıl arasında uzamış oldu.

EYT’liler yıllarca mağdur olduklarını belirterek örgütlenirken iktidar uzun bir süre bu taleplere bütçeye aşırı yük getireceği ve başka nedenlerle olumlu yanıt vermedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2019 yerel seçimleri öncesinde yaptığı bir konuşmada, “seçimleri kaybetmelerine yol açsa bile” EYT yasasına sıcak bakmadıklarını söyleyerek “Tutturmuşlar erken yaşta emeklilik, İskandinav ülkeleri bu sistem yüzünden battı” diye konuşmuştu.

Ancak 2023 seçimlerine yaklaşılan günlerde yeni hükümet sisteminde cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 1’lik oyun bile çok önemli olması ve anketlerde gözlemlenen düşüş sebebiyle EYT’lilerle ilgili bir düzenleme yapılmasına karar verildi.

Düzenlemede sona geliniyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in son açıklamasına göre EYT ile ilgili yeni düzenlemeye dair çalışmalarda sona gelindi ve ortaya çıkarılan plan yakın bir zamanda öncelikle Erdoğan’a sunulacak. Aralık ayında yapılacak bir basın toplantısıyla detayları duyurulacak olan çalışma daha sonra yasa teklifi haline getirilerek TBMM’ye sunulacak. Yasanın bu yıl sona ermeden çıkartılması hedefleniyor.

Peki EYT düzenlemesinin içinde neler var?

Edinilen bilgilere göre düzenleme kapsamında 8 Eylül 1999’dan önce işe başlayanlardan 20 yılını dolduran kadınlar ile 25 yılını dolduran erkekler yararlanabilecek. Kadınların 20 yılı zaten 2019 yılında tamamlanmış iken, erkeklerin yıl şartı ise 2024 Eylül ayında doluyor.

Tüm detaylarının henüz belli olmadığı yasa ile yeniden yaş şartının getirilip getirilmeyeceği ise henüz kesin değil. Kulislere yansıyan bilgilere göre kademeli bir sistem çerçevesinde emekliliği hak eden bir EYT’liye yaşını dolduruncaya kadar normal emekli maaşından daha az bir miktarın verilmesi ya da primlerin artık istenmemesi gibi bazı formüller de masada.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, Türkiye’de emekli aylığı ortalamasının 4.600 TL civarında olduğunu belirterek EYT’lilerin büyük bölümünün, yaklaşık yüzde 70’inin emekli olmaları durumunda 3.500 ile 5.000 TL aylık alacağı tahmininde bulunuyor.

Yasadan kaç kişi yararlanacak?

Peki bu yıl bitmeden çıkması beklenen yasadan kaç kişi yararlanabilecek?

EYT ile ilgili sorunu uzun yıllardır dile getiren ve çeşitli raporlar hazırlayan Erdursun, bu konuda yaptığı hesaplamaları DW Türkçe ile paylaştı.

Erdursun’un SGK verilerini baz olarak yaptığı hesaplara göre; 8 Eylül 1999’da 4447 sayılı kanun çıktığı ilk an itibariyle 11 milyon 759 bin 149 kişi emeklilikte yaşa takıldı. Aradan geçen 23 yıllık sürede bu kişilerin içinde 7 milyon 75 bin 708 EYT’li emekliliği hak etti. Erdursun, bu hesaplamalara göre şu anda toplam EYT’li sayısının Mayıs 2022 itibariyle 4 milyon 683 bin 441 kişi olduğunu belirtiyor.

Türkiye’de her ay 30-40 bin kişinin emekli olduğunu belirten Erdursun, bu nedenle Mayıs ayından yasanın çıkacağı Aralık’a kadar emekli olanlarla birlikte EYT’li sayısının 4 milyon 400’e kadar ineceğini öngörüyor.

Ancak bu kişilerin hepsi birden yeni düzenlemeye göre ilk etapta emekliliğe hak kazanmayacak ya da hak kazansa da belki kendi isteğiyle emekli olmayarak çalışmayı sürdürecek.

Erdursun, sigortalılık süresini aradan geçen uzun yıllar nedeniyle tamamlamış olsa da primlerini tamamlayamayanların emekli olamayacağına dikkat çekerek yasa çıktığında ilk etapta yaklaşık 700-800 bin, en fazla 1 milyon kişinin emekliliğe hak kazanacağını tahmin ediyor.

Düzenlemenin maliyeti ne olacak?

EYT düzenlemesinin bütçeye maliyetinin ne olacağı ile ilgili çeşitli hesaplar ve tahminler yapılmaya çalışılıyor ancak maliyet rakamlarının emekli aylıkları gibi değişkenler nedeniyle sürekli değiştiği de belirtiliyor.

Bakanlığın çalışmasının tüm detayları belli olmadığı için maliyet hesaplamasını yapmanın şu an için zor olduğunu söyleyen isimler arasında İstanbul Üniversitesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Binhan Elif Yılmaz da var.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e konuşan Yılmaz, Çalışma Bakanlığı’nın ellerinde bütün verilerin olduğunu söylediğini ancak bunları kendilerinin bilmediğini belirterek bu nedenle yapılan hesaplamaların biraz tahmini kaldığına işaret ediyor. Kamuoyuna açık olan bilgilerin de bulunduğunu ve SGK istatistiklerinin halka açık olduğunu ifade eden Yılmaz, “Ancak 1999’da yani 23 yıl önce çıkan yasanın EYT düzenlemesiyle birlikte ortaya çıkaracağı mali yükü biz şu an için bilmiyoruz” diyor.

Erdursun ise hükümet yetkililerinin uzun yıllar gerçek bir çalışma yapmadıkları için EYT sorununun çözümünün maliyetinin çok yüksek olacağını öne sürdüğünü ancak gerçekte böyle olmadığını belirterek, kendi hesaplamasını şöyle aktarıyor:

“Türkiye’de emekli aylıklarının ortalaması son artışlarla beraber 4 bin 668 TL. Yaklaşık 1 milyon kişinin emekli olacağını var sayarsak, bunun aylık maliyeti 4 milyar 668 milyon olur. 1 milyon yeni emeklinin yıllık maliyeti ise yaklaşık 56 milyar TL olur. Ancak Türkiye’de EYT düzenlemesi olmadan da zaten ayda 35 bin, yılda yaklaşık 420 bin kişi emekli oluyor. Bu nedenle EYT ile aslında 580 bin kişi emekliliğe hak kazanacak. Bunların maliyeti de ortalama yıllık 32,5 milyar TL olur.”

EYT’nin maliyetinin yaş şartının kaldırılması ile birlikte bu kişilerden ne kadarının hemen emekliye ayrılacağına bağlı olarak da değişebileceği belirtiliyor.

Aktüeryal denge giderek bozuluyor

Bu arada uzmanlar EYT düzenlemesinden bağımsız olarak Türkiye’deki aktüeryal dengenin yıllar geçtikçe bozulmakta olduğuna dikkat çekiyor.

İdeal bir sosyal güvenlik sisteminde aktif sigortalıların sayısının sistemden aylık alanların sayılarına oranı 7 ya da en az 4 olması gerekiyor. Yani 4 çalışandan tahsil edilen sigorta primleri ile 1 emeklinin aylığının finanse edilebilmesi gerekiyor. Türkiye’de ise bu oranın uzun yıllar içinde azalan bir seyir kaydettiği belirtiliyor.

Prof. Yılmaz nüfusun giderek yaşlanması, doğuşta beklenen yaşam süresinin uzaması ve doğum oranının düşmesi gibi etkenlerle giderek çalışabilir nüfusun payının azaldığına işaret ederek 2050 yılında çalışabilir nüfus oranının yüzde 60’ın altına düşmesinin beklendiğini belirtiyor.

Erdursun ise Türkiye’de şu anda yaklaşık 9 milyon kayıt dışı çalışan bulunduğunu, çünkü emeklilik sisteminin teşvik edici olmadığını ve insanları kayıt dışı çalışmaya ittiğini belirterek, kayıt dışı çalışanların bir şekilde sisteme dahil edilmesiyle aktüeryal dengenin de daha iyi sağlanacağını söylüyor.

Paylaşın

Memura Emekliye ‘Seçim Zammı’ Göründü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temmuzdaki maaş zamlarının ardından “Bu bir ara artıştır, asıl tespiti inşallah yılbaşında gerçekleştireceğiz” diyerek işaret ettiği seçim zamları netleşmeye başladı.

AK Parti iktidarı, Orta Vadeli Program’da (OVP) 2023 TÜFE tahminini yüzde 24.9’da tutmasına rağmen 2023 yılı memur maaş ödeneğini yüzde 53.6 oranında artırma kararı aldı.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre Ödeneklerdeki bu büyük artış, memur ve memur emeklilerine, toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkının yanı sıra, yılbaşında bir de seçim zammı yapılacağı anlamına geliyor.

İlave seçim zammıyla birlikte yılbaşı zammının yaklaşık yüzde 8+5’lerden yukarı çıkarak yüzde 35’i aşacağı tahmin ediliyor. Memur-Sen’le imzalanan toplu sözleşme gereği memur ve memur emeklilerinin maaş ve aylıklarına 2023’ün Ocak ayında yüzde 8, temmuz ayında da yüzde 6 zam yapılacak.

Yılbaşı zammı yüzde 14

En son temmuzdan bu yana geçen 2 ayda TÜFE yüzde 3.86 arttı. Yılın sonuna kadar olan 4 aylık dönemde enflasyonun aynı şekilde seyretmesi halinde TÜFE ikinci 6 ayın sonunda yaklaşık yüzde 12-13 civarında kalacak. 2022 Temmuz zammı yüzde 7 olduğu için 2023 Ocak’ta yüzde 5 ile 6 civarında da enflasyon farkı ödenecek.

Böylece, memur ve emeklinin yılbaşında alacağı toplam zam yaklaşık yüzde 13-14 olacak. Ancak iktidarın, yüzde 53.6 artırdığı maaş ödeneğinin büyük kısmını yılbaşında kullanarak seçim öncesi zam oranını en az yüzde 30-35’lere çıkarabileceği tahmin ediliyor.

Paylaşın

Milyonlarca Çalışanı İlgilendiren ‘Promosyon’ Kararı

Son 1 yılda emekli ve memur maaşlarında yüzde 80’i aşan maaş zammı ve enflasyonun etkisiyle bankalar promosyon rakamlarını güncellemeye başlamıştı. Emekli için ödenen tutar 10 bin liraya kadar çıkarken, bazı üniversite ve belediyelerde bu rakam 40 bin lirayı aşıyordu.

Ancak her kurum farklı bankayla kendi maaş anlaşmasını yaptığından tüm memurları kapsayan bir artış söz konusu değil. Bu yüzden kurumlar ayrı ayrı bankalarla masaya oturup pazarlık yapıyor.

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) da  bankaların verdiği maaş promosyonlarında enflasyon düzenlemesi yapılmasına ilişkin çalışma başlattı. KDK, gelen başvurular üzerine gerekli incelemeleri yaparak ilgili kurumlarla görüşmeler yapacak.

Sabah’ın haberine göre; KDK, bir çalışanın yaptığı başvuru üzerine harekete geçti. Çalışanın yaptığı başvuruda, 2021’de Sosyal Güvenlik Kurumu ve birçok kurum ile bir banka arasında 3 yıllığına imzalanan ve süresi de devam eden maaş promosyon sözleşmelerinin, enflasyon ve ekonomik gelişmeler nedeniyle yenilenmesi üzerine talep yer aldı.

Başvuruya göre, bankayla yapılan promosyon protokolünde 111 lira aylık bedel olarak belirlendi. Bunun 3 yıllık karşılığı olan yaklaşık 4 bin lira da çalışanlara peşin ödendi.

Sözleşmenin imzalanmasından sonra artan enflasyonun, promosyon tutarına da aynı oranda yansıması ve enflasyondaki artışa göre artış yapılması talep edildi. Yapılacak değişiklikle çıkacak farkın ise protokolün bitiş tarihine kadar tek seferde çalışanlara yatırılması istendi.

Yapılan başvuruda ayrıca, banka maaş promosyon tutarlarında sürekli artış sağlanması amacıyla yaptığı başvurunun daha önce SGK tarafından reddedildiği ancak promosyon sözleşmelerinin bankalarca revize edilmemesi halinde tek taraflı olarak sözleşmenin feshedilmesinin kurumlara herhangi bir mali külfet getirmeyeceği savunuldu. KDK, başvuruya ilişkin gerekli incelemeleri yaparak ilgili kurumlarla görüşmeler gerçekleştirecek.

Kamu ve özel sektör ile emeklilerin maaşları için bankaların ödediği promosyon tutarları rekor kırarak devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı çalışanlarına 25 bin, Anadolu Üniversitesi çalışanlarına ise 41,5 bin TL’lik promosyon ödemesinde anlaşıldığı açıklanmıştı.

Paylaşın