22 Mayıs 1941 Artvin’de dünyaya gelen M. Mazhar Alphan, Haydarpaşa Lisesi, Avusturya Karl Franzens Üniversitesi (1968) mezunudur. M. Mazhar Alphan, Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası üyesidir.
Haber Merkezi / Yüksek lisans tezi: “AT ile Türkiye Arasındaki Antlaşmanın İktisadi ve Hukuksal Yönden Analizi.” Araştırma görevlisi olarak İTÜ Makine Fakültesinde (1969-71); Türkiye İş Bankası Eğitim Müdürlüğü ve Teftiş Kurulunda görev yaparak 1994’te emekli oldu. Sürgün Kitabevini kurdu ve yönetti.
“Son Çağrı” adlı ilk şiiri 1992’de Damar dergisinde yer almıştı. Diğer şiir ve yazılarını, Damar, Pir Sultan Abdal, Abece, Karşı, Yeni Biçem, Düşlem, Çağdaş Türk Dili, Türk Dili Dergisi, Promete, Kıyı, Yaklaşım, Dize, Ardıçkuşu, İnsalcıl, Eski, Güzel Yazılar, Berfin Bahar, Evrensel, Şiir Ülkesi, Tay, Ünlem, Agora, Edebiyat Koop., Dünya Kitap, 1995/97 Adam Sanat Şiir Yıllığı, 1998 Şiir Coğrafyamız, 2002 E Dergisi, 2003 Agora, 2004 Yom Şiir yıllıklarında yayımladı.
1995’te şiir dosyası, Ceyhun Atuf Kansu Şiir Yarışmasında övgüye değer bulundu. 2002’de Yaşam Yankılandığı Yerden Sürer adlı eseriyle, Mehmet Başaran adına düzenlenen şiir yarışmasında başarı ödülünü aldı. 40. Ulusal 14. Uluslararası Hacıbektaş Serbest Şiir Yarışmasında ikinci oldu.
Eserleri;
Şiir;
Evim Önü Yeşil Pınar (1991)
Dağılsın Bulutlar (1994)
Köpüğü Kırık Dalga (1995)
Aşk Kül ve Köz (1997)
Yaşam Yankılandığı Yerden Sürer (2001, Köpüğü Kırık Dalga ve Aşk Kül ve Köz bir arada)
Şimdi Sana (2004)
“Çat kapı”
Mor küpeli gemileri çeker İstanbul’u
İstanbul dediğin senin yamalı bohça
Çat kapı kedi köpek / martılar
Hangi eşikten ayağını atsan boyalı çarşı
Çarşı çarşı değil her biri kirli çamaşır
İstanbul’un sokakları ağız dalaşı
İskeleti çıkmış bir kalabalıktır İstanbul
Ayağını nereye uzatsan Anadolu
Cümbüşleri bir beni yakar bir de Gevher’i
İstanbul İstanbul olalı böyle dans görmemiş
Sen çal… Ben oynayayım… Sulukule
At gözlüklü İstanbul’un arabası kamyon bozma
Be gülüm seni kim çat kapı soydu
Gel beri gel kaçak var her evin çatısında
Ben senin çat kapılarına kanamalı hastayım
Sende bu Boğaz bende bu açgözlülük oldukça
Ne çat kapıları biter ne de tiridi İstanbul’un
Gevher’im yekparem boyalı çarşım benim
Daha neler neler yazacaktım ama
Polis bastı efkârımı…..
“Kahve tadında”
İki fincan, iki el
Yorulmuş özlemekten
Her şey kahve tadında
Geceye devriliriz
Kalemimin ucu gibi güler
Göz göze yazarız telvesini
İnce belli coşku
İçinde türlü çiçekler