Kuzey Kore, “Rakiplerine” Mesaj Olarak Hipersonik Füze Fırlattı

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti resmi haber ajansı KCNA, yeni bir tür orta menzilli hipersonik balistik füzenin başarıyla test edildiğini bildirdi.

Haber Merkezi / Devlet Başkanı Kim Jong Un, füze testine ilişkin yaptığı açıklamada, Pyongyang’ın “rakiplerine” ülkenin “meşru çıkarlarını savunmak için her türlü yolu kullanmaya tamamen hazır olduğunu açıkça gösterdiğini” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kore, son yıllarda kıtalararası balistik füzeler, orta menzilli roketler ve hipersonik füzeler de dahil olmak üzere yoğun bir silah testi programı uyguluyor. Kuzey Kore, 2021 yılından bu yana ses hızının beş katından daha hızlı hareket eden ve engellenmeleri zor olan hipersonik füzeleri test ediyor.

Son füze testi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Güney Kore ve Japonya’yı ziyareti sırasında yapıldı. Güney Kore ve Japonya, ABD’nin bölgedeki iki önemli müttefiki.

Blinken, Kuzey Kore’nin füze testini “BM Güvenlik Konseyi’nin birden fazla kararının bir kez daha ihlali” olarak kınadı ve Pyongyang’ı, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı devam eden savaşına yaptığı maddi ve personel katkıları nedeniyle de eleştirdi.

Ukrayna’nın Ağustos 2024’te sürpriz karşı saldırı başlattığı Rusya’nın Kursk bölgesinde savaşmak üzere konuşlanmış 10.000’den fazla Kuzey Kore askerinin olduğu söyleniyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy son aylarda 3.800 kadar Kuzey Kore askerinin öldürüldüğünü ya da yaralandığını söyledi.

Paylaşın

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte: Kuzey Kore Askerleri Rusya’da

Kuzey Kore askerlerinin Rusya’da olduğunu doğrulayan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, bunun, Vladimir Putin’in savaşta “600 binden fazla Rus askerinin öldürülmesi veya yaralanmasından” sonraki “çaresizliğini” gösterdiğini söyledi.

Mark Rutte’nin açıklamaları, Kuzey Kore’nin Rusya’ya asker gönderdiğine dair haftalardır çıkan haberlerin ardından geldi. Bu haberlerin arasında Ukrayna’ya karşı kullanılmak üzere Kuzey Kore’ye mühimmat ve silah gönderilmesi de yer alıyor.

Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi’nden gelen son raporlara göre, 3 binden fazla Kuzey Kore askeri Rusya’ya gönderildi ve Aralık ayına kadar 12 binden fazla askerin Rusya’ya gönderilmesi bekleniyor. Güney Kore istihbaratına göre, Rusya’ya gönderilen personel arasında savaş pilotları da bulunuyor.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Mark Rutte, 24 Şubat 2022’de Rusya’nın saldırısıyla başlayan Ukrayna savaşında 600 binin üstünde Rus askerinin öldüğünü ya da yaralandığını belirtti.

Rutte, Kuzey Kore askerlerinin Rusya’nın Kursk kentinde Ukrayna güçleriyle devam eden çatışmalarda Rusya’nın tarafında savaştığını da teyit etti. Kuzey Kore askerlerinin Kursk’ta konuşlandırılmasını “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in artan çaresizliğinin bir göstergesi” olarak nitelendiren Rutte, Putin’in dışarıdan yardım olmadan Ukrayna saldırısını sürdürebilecek durumda olmadığını savundu.

Brüksel’deki NATO ana karargâhında Güney Koreli istihbarat ve Savunma Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyetle bir araya gelen Rutte, Kuzey Kore’nin halihazırda Rusya’ya milyonlarca atımlık cephane ve balistik füze tedarik ederek Avrupa’daki büyük bir çatışmayı kışkırttığını da not etti.

Rusya ile Kuzey Kore arasında derinleşen askerî iş birliğini kınayan NATO Genel Sekreteri, demokratik ülkeleri ortak değerleri savunmaya ve Ukrayna’yı desteklemeye çağırdı. Rutte, “NATO müttefikleri, özgür ve demokratik bir Ukrayna’yı desteklemeyi sürdürecek. Çünkü Ukrayna’nın güvenliği bizim güvenliğimizdir” diye konuştu.

Güney Kore haber ajansı Yonhap, istihbarat teşkilatının geçen hafta parlamentoda milletvekillerine verdiği brifingde, Kuzey Kore’nin Rusya’ya yaklaşık 3 bin asker gönderdiğini bildirdiğini yazmıştı. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de Kuzey Koreli askerlerin Rusya’da bulunduğuna dair ellerinde kanıtlar bulunduğunu söylemiş, ancak orada ne yaptıklarının henüz netlik kazanmadığını kaydetmişti.

Rutte’nin açıklamalarına Rusya’nın yanıtı ise soğuk oldu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rutte’nin sözlerine aldırış etmedikleri mesajı vererek Rusya ile Kuzey Kore arasında geçen Haziran ayında imzalanmış bir savunma paktı bulunduğuna işaret etti.

Batılı askerî eğitmenlerin Ukrayna ordusunun Batı’nın verdiği uzun menzilli silahları kullanmasına yardım için üstü kapalı bir şekilde ülkede bulunduğuna işaret eden Lavrov, “Batılı askerî personel uzun süredir Ukrayna’da görev yapıyor” dedi.

Paylaşın

Kuzey Kore “Süper Büyük” Savaş Başlıklı Füzeyi Test Etti

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC), süper büyük savaş başlığına sahip yeni taktik balistik füzeyi başarıyla test ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Güney Kore ise Pyongyang’ın birden fazla kısa menzilli balistik füze ateşlediğini bildirdi.

Kore Merkez Haber Ajansı’nın (KCNA) haberine göre, çarşamba günü gerçekleştirilen test atışında Hwasongpho-11-Da-4.5 adı verilen yeni füzeye, 4.5 tonluk süper büyük konvansiyonel bir harp başlığı takıldı.

Haberde, test atışının, füzenin 320 kilometre menzilli bir hedefi doğru bir şekilde vurma özelliğini doğrulamak için yapıldığı belirtildi.

KDHC Devlet Başkanı Kim Jong Un’un silah kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik testlerin, dış güçlerin ülke güvenliğine yönelik oluşturduğu ciddi tehdit nedeniyle gerekli olduğunu söyledi.

Kim Jong Un’un, ülkenin nükleer gücünü artırma gerekliliğini vurgulayarak “bölgedeki siyasi ve askeri durumun mevcut güvenlik ortamını tehdit etmesi” nedeniyle askeri kapasitenin güçlendirilmesini “en önemli mesele” olarak gördüğünü ifade etti.

KDHC, 1 Temmuz’da Hwasongpho-11-Da-4.5 füzesinin maksimum ve minimum menzillerdeki performansını doğrulamak amacıyla simüle edilmiş bir harp başlığıyla deneme atışı yapmıştı.

Paylaşın

Rusya İle Kuzey Kore Arasında ‘Stratejik Ortaklık’ Adımı

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile Rusya stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma, Moskova ve Pyongyang arasında Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana kurulan en güçlü bağlantıya işaret ediyor.

Haber Merkezi / Moskova ile ilişkilerin Sovyet döneminden bile daha yakın olduğunu ifade eden Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un “Özel askeri operasyonunda Rus devleti, halkı ve ordusunu desteklediklerini” dedi. Moskova 2022 Şubat’ında başlattığı Ukrayna’yı işgal girişimini “özel askeri operasyon” olarak adlandırıyor.

İki ülke ilişkilerinin 2023’te zaten oldukça geliştiğini söyleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pyongyang’da imza attıkları metnin “ilişkilerin temelini oluşturacağını” söyledi. Hem Moskova hem Pyongyang silah ve diğer kritik teknolojilerin ticaretini engelleyen ağır yaptırımlar altında.

Kuzey Kore’yi ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, başkent Pyongyang’da Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un ve tezahürat yapan kalabalıklar tarafından gösterişli bir törenle karşılandı.

Vladimir Putin ve Kim Jong Un, iki ülkeden birinin saldırıyla karşı karşıya gelmesi halinde karşılıklı yardım öngören stratejik bir anlaşma imzaladı. Her iki lider anlaşmayı, güvenlik, ticaret, yatırım ve kültürel anlamda iki ülke arasındaki ilişkilerin önemli düzeyde gelişmesi olarak tanımladı.

Kuzey Kore ve eski Sovyetler Birliği 1961’de uzmanların Kuzey Kore’nin saldırıya uğraması halinde Moskova’nın askeri müdahalesini zorunlu kıldığını söylediği bir anlaşma imzalamıştı.

Bu anlaşma Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra iptal edildi ve bunun yerini 2000 yılında daha zayıf güvenlik güvencelerini kapsayan bir anlaşma aldı. Yeni imzalanan anlaşmanın 1961’deki anlaşmayla benzer düzeyde bir koruma sağlayıp sağlamadığı ise henüz belirsiz.

Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına “tam destek” verdiğini açıklayan Kim Jong Un, Moskova ile daha güçlü stratejik bağlar kurmak istediğini belirtiyor.

Karşılamaya ilişkin Rus medyası tarafından yayınlanan videoda, başkentten geçen Taedong Nehri kıyısındaki Kim Il Sung Meydanı’nda, aralarında atlı askerlerin de bulunduğu bir şeref kıtası ve sivillerden oluşan büyük bir kalabalığın toplandığı görüldü. Ellerinde balonlar tutan çocuklar, meydandaki ana binayı süsleyen Rus ve Kuzey Kore bayrakları ve iki liderin dev portreleri dikkat çekti.

Ziyaret sırasında liderler birbirlerine pahalı hediyeler de sundu. Putin’in danışmanı Yuri Ushakov, Rus liderin ev sahibine, Aurus marka bir limuzin ve çay takımı hediye ettiğini söyledi. Rus yapımı Aurus limuzinler Putin tarafından başkanlık aracı olarak kullanılıyor.

Putin, otomobil tutkusuyla bilinen Kim’e Şubat ayındaki Rusya ziyareti sırasında yine Aurus limuzin hediye etmişti. Kim’in bir Maybach limuzinin yanı sıra; Mercedes, Rolls-Royce ve Lexus marka lüks otomobillerden oluşan pahalı bir koleksiyonu var.

Kuzey Kore liderinin ise konuğuna, Putin’in kendisinin resmedildiği bir tablo dahil çeşitli sanat eserleri hediye ettiği belirtildi.

İki liderin zirvesi Batı için ne anlama geliyor?

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Salı günü Washington’da NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Blinken, Putin’in Kuzey Kore ziyaretinin Rusya’nın “çaresizlik içinde, Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırganlık savaşını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu şeyleri kendisine sağlayabilecek ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye ve güçlendirmeye” çalıştığını söyledi.

Blinken, “Kuzey Kore Rusya’ya önemli miktarda mühimmat ve Ukrayna’da kullanılmak üzere başka silahlar sağlıyor” dedi. ABD ve müttefikleri Güney Kore ve Japonya, Kuzey Kore’nin son uydu ve balistik füze fırlatmaları ve kuzeydoğu Asya’da gerilimi tırmandıran nükleer silah kullanma tehditleri nedeniyle tepkili.

Kuzey Kore’nin 27 Mayıs’ta başarısız bir askeri keşif uydusu fırlatması ve BM yaptırımlarını ihlal ederek balistik füze teknolojisini kullandığı diğer fırlatmaların ardından BM Güvenlik Konseyi acil olarak toplanmıştı.

Kuzey Kore, 2022 yılının başından bu yana nükleer silah programını geliştirirken bu yasaklı teknolojiyi kullanarak 100’den fazla füze fırlattı. Buna karşılık ABD ve müttefikleri giderek artan sayıda askeri tatbikat gerçekleştirdi.

BM Genel Sekreter Yardımcısı Khaled Khiari konsey toplantısında yaptığı açıklamada, egemen devletlerin barışçı uzay faaliyetlerinden yararlanma hakkına sahip olduğunu, ancak Kuzey Kore’nin balistik füze teknolojisini kullanarak fırlatma yapmasının açıkça yasak olduğunu kaydetti. Khiari, devam eden ihlallerinin küresel nükleer silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmalarına zarar verdiğini söyledi.

Paylaşın

Nükleer Silahlara Yapılan Harcamalarda Rekor Artış

Küresel askeri harcamalarda çarpıcı bir artış yaşanırken, yeni yayınlanan iki rapor, nükleer kapasiteye sahip dokuz ülkenin, son beş yılda nükleer silah yatırımlarını yüzde 33 artırdığını ortaya koydu.

Haber Merkezi / Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya (ICAN) tarafından yayınlanan rapora göre, bu ülkeler sadece son bir yılda nükleer silahlara toplam 91 milyar dolar harcadı.

Artış, ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin nükleer silahları modernize etme ve konuşlandırma çabalarını yansıtırken, Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü’nün (SIPRI) yayınladığı raporda bu verileri doğruladı.

Harcamalarını en fazla artıran ABD’nin nükleer faturası 2023’te 51,5 milyar dolar ile diğer tüm ülkelerin toplamından fazla oldu. Çin 2023’te nükleer cephaneliğine 11,8 milyar dolar harcadı, onu 8,3 milyar dolar ile Rusya izledi. İngiltere de 8,1 milyar dolarlık kaynağı nükleer silahlara ayırdı.

Aralarında Fransa, Hindistan, İsrail, Pakistan ve Kuzey Kore’nin de olduğu dokuz nükleer devletin geçen yılki harcamaları, ICAN’ın bu veriyi toplamaya başladığı 2018’e göre yüzde 33’lük artışa karşılık geliyor. Geçen 5 yılda ise nükleer cephaneliğe ayrılan kaynak toplam 387 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı.

Araştırmada ortaya çıkan bir diğer dikkat çeken sonuç ise nükleer silahların geliştirilmesi ve bakımı konusunda çalışan yirmi şirketin 2023 yılında 31 milyar dolarlık gelir elde etmesi. Bu şirketler tarafından 2023 yılında en az 7,9 milyar dolarlık yeni nükleer silah sözleşmesi imzalandı.

Araştırmaya göre nükleer silah üreten şirketler, ABD ve Fransa’da hükümetler nezdinde lobi faaliyetleri için 118 milyon dolar harcadı. Bu miktar, 2022 yılına kıyasla 11 milyon dolar artış gösterdi.

2023 yılında birkaç şirket İngiliz yetkililerle 10’dan fazla toplantı yaparken, iki şirket ise 40’tan fazla kez İngiltere hükümet yetkilileriyle görüştü. Beş şirket ise doğrudan İngiltere Başbakanı ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Şirketler, nükleer silahlar hakkında araştırma yapan düşünce kuruluşlarına 6 milyon dolardan fazla bağışta bulundu. Bu şirketlerin mevcut ve eski çalışanları düşünce kuruluşlarının yönetim kurullarında ve danışma kurullarında da kendilerine yer buldu.

ICAN Başkanı Melissa Parke, nükleer silahlanma yarışından bahsetmenin yanlış olmayacağını söyledi. Parke, nükleer silahlar için harcanan milyarlarca dolar parayı eleştirdi ve Dünya Gıda Programı’nın dünyadaki açlığı sona erdirmek için gerekli olduğunu tahmin ettiği miktardan daha fazla olduğunu vurguladı.

Melissa Parke, “Nükleer silah harcamalarının her dakikası için bir milyon ağaç dikebilirsiniz” diye devam etti. Nükleer caydırıcılık doktrinine işaret eden Parke, “Bu rakamlar şok edici. Devletlerin söylediğine göre bu para asla kullanılmayacak silahlara gidiyor” dedi.

Bu yatırımların sadece müsriflik olmadığını, aynı zamanda son derece tehlikeli olduğu uyarısında bulunan Parke, “Peki ya caydırıcılık başarısız olursa, o zaman ne olacak?” diye sordu.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) raporu, dünya üzerindeki toplam nükleer silah sayısının bir yılda 12 bin 512’den 12 bin 121 adete gerilediğini gösteriyor, ancak bu düşüş Soğuk Savaş döneminden kalma eski silahların planlı imhasını yansıtıyor.

Rapora göre potansiyel kullanıma hazır nükleer başlık sayısında ise artış var. Nükleer savaş başlıklarının 3 bin 904 adedi halihazırda bir füze veya uçağa yüklü halde bekliyor. Bu Ocak 2023’e göre fazladan 60 nükleer bomba anlamına geliyor. Bu silahların 2 bin 100 adedi ise “yüksek operasyonel hazırlık” durumunda, yani savaşa hazır.

Yüksek hazırlık seviyesindeki silahların tamamına yakını ABD ve Rusya ordularının kontrolündeyken, ilk kez Çin de nükleer cephaneliğinin bir kısmını savaşa hazır hale getirdi.

SIRPI yöneticisi Dan Smith, “Soğuk Savaş dönemi silahların kademeli olarak imha edilmesiyle küresel ölçekte nükleer başlık sayısı azalıyor olsa da maalesef operasyonel durumdakilerin sayısı yıldan yıla artıyor” dedi. Smith, bu trendin gelecek yıllarda hızlanarak sürmesini beklediğini, durumun “oldukça endişe verici” olduğunu da söyledi.

SIPRI’nin Kitle İmha Silahları Programı Başkanı Wilfred Wan ise, “Soğuk Savaştan beri nükleer silahların uluslararası ilişkilerde bu derece önemli rol oynadığını görmemiştik” dedi.

NATO’nun açıklamasına Moskova’dan tepki

Bu arada, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İngiltere’nin Telegraph gazetesine bugün yaptığı açıklamada, “NATO’nun Rusya ve Çin’den artarak gelen tehdit karşısında daha fazla nükleer silah konuşlandırmak, depolardan çıkarmak ve beklemeye almak için görüşmelerde bulunduğunu” söyledi.

Stoltenberg, “NATO’nun amacı elbette nükleer silahsız bir dünyadır, ancak nükleer silahlar var olduğu sürece nükleer bir ittifak olarak kalacağız çünkü Rusya, Çin ve Kuzey Kore’nin nükleer silaha sahip olduğu ve NATO’nun olmadığı bir dünya daha tehlikeli bir dünyadır” dedi.

Kremlin’den ise bu açıklamaya yanıt gecikmedi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Stoltenberg’in yorumlarının, Ukrayna bağlamında herhangi bir nükleer silah tehdidinin veya kullanımının kabul edilemez olduğunu söyleyen Ukrayna Konferansı tebliğiyle çeliştiğini söyledi. Peskov, “Bu, gerilimin tırmandırılmasına işaret eder” dedi.

Rusya, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin, Ukrayna’ya bazıları Rus topraklarına karşı kullanılan milyarlarca dolar değerinde silah vererek dünyayı nükleer çatışmanın eşiğine ittiğini söylüyor. Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu’na göre, Rusya ve ABD, dünyanın nükleer silahlarının yaklaşık yüzde 88’ini elinde tutan, açık ara dünyanın en büyük nükleer güçleri.

Paylaşın

Kuzey Kore’nin Silah Fabrikaları Rusya’ya Çalışıyor

Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmesinin ardından, Kuzey Kore’nin Rusya’ya 6 bin 700 konteyner dolusu mühimmat gönderdiği öne sürüldü.

Seul ve Washington, Pyongyang ve Moskova’yı silah ticareti yapmakla suçluyor ve Kuzey’i Ukrayna’ya karşı kullanmak üzere Rusya’ya silah tedarik ettiği için kınıyor. Askeri işbirliğini güçlendirme sözü veren Pyongyang ve Moskova ise suçlamaları reddediyor.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Güney Kore Savunma Bakanı Shin Won-sik, gazetecilere yaptığı açıklamada Kuzey Kore’nin temmuz ayından bu yana Rusya’ya 6 bin 700 konteyner dolusu mühimmat gönderdiğini belirtti.

Konteynerlerin üç milyondan fazla 152 milimetrelik top mermisi veya 500 bin adet 122 milimetrelik mermi taşıyabileceğini belirten Shin “Muhtemelen ikisinin karışımı olabilir ve en az birkaç milyon merminin gönderildiğini söyleyebilirsiniz.” dedi.

Kuzey Kore’deki mühimmat fabrikasının hammadde ve elektrik eksikliği nedeniyle kapasitelerinin yaklaşık yüzde 30’unda çalıştığına dikkat çeken Shin, Rusya için top mermisi üreten fabrikaların ise “tam kapasite” çalıştığının altını çizdi.

Sunduğu bilgilerin kaynağını açıklamayan Shin, Kuzey Kore’nin mühimmat karşılığında çoğu gıda malzemesi içeren dokuz bin konteyner ürün aldığını bunun ülkedeki fiyatların dengelenmesine yardımcı olduğunu söyledi.

Güney Kore resmi haber ajansı Yonhap’ın aktardığına göre Shin, “Rusya’nın ne kadar vereceği belli değil, ancak Rusya Kuzey Kore top mermilerine ne kadar bağımlı hale gelirse, Rus teknoloji transferlerinin derecesi de o kadar artacaktır.” diye konuştu.

Güney Koreli bakan, bu bağlamda Moskova’nın teknik yardım sağlamaya devam etmesi halinde Kuzey Kore’nin önümüzdeki ayın başlarında bir uydu daha ateşleyebileceğini ve Pyongyang’ın uçak ve yer hareket kabiliyeti ekipman teknolojisi konusunda da yardım istediğini de sözlerine ekledi.

Seul ve Washington, Pyongyang ve Moskova’yı silah ticareti yapmakla suçluyor ve Kuzey’i Ukrayna’ya karşı kullanmak üzere Rusya’ya silah tedarik ettiği için kınıyor. Askeri işbirliğini güçlendirme sözü veren Pyongyang ve Moskova ise suçlamaları reddediyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, cuma günü yayınladığı bir bilgi notunda, Kuzey Kore’nin eylül ayından bu yana Rusya’ya 10 binden fazla konteyner dolusu mühimmat ya da ilgili malzeme teslim ettiğini bildirmişti.

Paylaşın

Kuzey Kore’den 10 Gün İçinde Dördüncü Seyir Füzesi Denemesi

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC), 10 gün içinde dördüncü seyir füzesi denemesini gerçekleştirdi. Son füze atışlarının ayrıntıları henüz ortaya çıkmadı.

Kuzey Kore, son seyir füzesi salvosuna 24 Ocak’ta yeni Pulhwasal-3-31 füzesini test ederek başlamış, bunu 26 Ocak’taki bir başka deneme izlemişti. Hwasal-2 sistemlerini de 30 Ocak’ta test etmişti.

Son füze denemesi, Güney Kore’nin özel operasyon kuvvetleriyle ABD Özel Harekat Komutanlığı’nın eğitimini tamamladığını açıklamasının ardından geldi.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre; Güney Kore ordusu cuma günü Kuzey Kore tarafından batı kıyılarındaki sulara birden fazla seyir füzesi ateşlendiğini söyledi.

Bu Kuzey Kore’nin 10 günden kısa bir süre içinde gerçekleştirdiği 4. seyir füzesi denemesi oldu. Füzelerin fırlatılması, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un “savaş hazırlıklarını hızlandırmak” için ülkenin deniz kuvvetlerini güçlendirme çağrılarını yinelemesinden saatler sonra gerçekleşti.

Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı, Cuma günü yerel saatle 11.00 (TSİ 05.00) sularında gerçekleşen füze atışlarını hâlâ incelediklerini söyledi.

Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang, son seyir füzesi salvosuna 24 Ocak’ta yeni Pulhwasal-3-31 füzesini test ederek başlamış, bunu 26 Ocak’taki bir başka deneme izlemişti. Hwasal-2 sistemlerini de 30 Ocak’ta test etmişti.

Son füze atışlarının ayrıntıları henüz ortaya çıkmadı.

Kuzey Kore devlet medyası KCNA’in haberine göre Kim, askeri yetkililerle çevrelenmiş bir şekilde tersaneyi ziyaret ederek “üretim süreçleri ve gemi inşa sahasındaki” ilerlemeyi denetledi.

KCNA, Kim’in Nampo diye de bilinen bir askeri gemi inşa üssü olan Nampho tersanesini ziyareti sırasında “Deniz kuvvetlerinin güçlendirilmesi savaş hazırlıklarının ilerletilmesinde en önemli konu” dediğini aktardı.

Devlet medyası, Kuzey Kore yönetiminin kararlaştırdığı yeni bir “devasa plan” için lidere çeşitli savaş gemisi inşaatlarıyla ilgili brifing verildiğini bildirdi.

Washington ve Seul tarafından Pyongyang’ın Moskova’ya mühimmat ve topçu silahları gönderdiği yönünde yapılan iddiaların ardından, yeni füze testi dalgası analistler arasında Kuzey Kore’nin Rusya’yla savunma ortaklığıyla bağlantılı olabileceği yönünde endişeleri artırdı.

Güney Koreli yetkililer, Kim’in Namph’taki askeri teftişiyle ilgili bilgileri muhtemelen ilk kez Kuzey Kore devlet medyasının ifşa ettiğini söyledi.

Ülkenin doğusundaki Sinpo tersanesi, ordunun denizaltı gibi gelişmiş donanma araçları inşa ettiği ana merkez olmaya devam ediyor.

Güney Kore Birleşme Bakanlığı sözcüsü Kim Inae, “Kuzey Kore askeri tehditleri rutin hale getirerek Güney Kore halkında güvensizlik duygusu yaratmaya, hükümetlerine olan güveni sarsmaya ve Kore Yarımadası’ndaki krizi çözmek için taleplerinin kabul edilmesini sağlayacak bir ortam yaratmak için uluslararası dikkati çekmeye çalışıyor” dedi.

Son fırlatma, cuma günü Güney Kore’nin özel operasyon kuvvetleriyle ABD Özel Harekat Komutanlığı’nın eğitimini tamamladığını açıklamasının ardından geldi.

Güney Kore ordusu, kendi özel operasyon birlikleri ve ABD’nin yeşil berelilerinin ülkenin başkenti Seul yakınlarındaki bir bölgede 10 gün süren bir tatbikat gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Bu; ABD, Güney Kore ve Japonya ordularının katıldığı son birleşik tatbikattı.

Kuzey Kore bu tatbikatlara öfkeyle tepki göstererek kendi füze denemelerini başlattı ve hatta Washington’a ültimatomlar verdi.

Paylaşın

Kuzey Kore’den Beş Gün İçinde İkinci Füze Denemesi

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC), askeri teknolojisini genişletmeye devam ederken, doğu kıyısı açıklarında seyir füzeleri ateşlediğini açıkladı.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre; deneme testi sonrası Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı (JCS), “Ordumuz, Kuzey Kore’nin provokasyonlarını izlemek için ABD ile yakın koordinasyon içinde” dedi.

Kuzey Kore, Çarşamba günü de Pulhwasal-3-31 adlı yeni bir stratejik seyir füzesi denemesi yaptığını duyurmuştu.

Pulhwasal-3-31 adlı seyir füzesinin hala geliştirme aşamasında olduğu bildirilirken, Kuzey Kore, ilk seyir füzesi testini Eylül 2021’de gerçekleştirmişti.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un son aylarda politikalarında ve söylemlerinde giderek daha agresif bir tutum sergileyerek çeşitli barış anlaşmaları sona erdirdi ve askeri eylemlerini arttırdı.

Pyongyang yönetimi Ocak ayının başından bu yana yeni katı yakıtlı füzelerini ve nükleer silah taşıyabildiği iddia edilen su altı saldırı dronlarının test ettiğini öne sürdü.

Yaklaşık iki senedir aylık olarak füze denemeleri yapan ülke, silah geliştirme faaliyetleriyle BM yaptırımlarını da açıkça ihlal ediyor.

Kim Jong Un bu ayın başlarında yaptığı bir değerlendirmede Güney Kore ile yeniden birleşme yönündeki eski temel hedefinin sona erdiğini ilan etti ve Güney Kore’yi “baş düşman” olarak tanımladı.

Bu durum Kuzey Kore’nin savaşa hazırlandığı endişelerine yol açtı.

Güney Kore lideri Yoon Suk Yeol bu ay kabinesine yaptığı açıklamada, Kuzey’in bir provokasyon gerçekleştirmesi halinde Güney’in “kat kat daha güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” söyledi ve Güney Kore ordusunun “ezici karşılık verme kabiliyetine” işaret etti.

Paylaşın

Kuzey Kore, ‘Sualtı Nükleer Silah Sistemini’ Test Etti

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC), “su altı nükleer silah sistemini” test ettiğini duyurdu. Analistler Pyongyang’ın böyle bir silaha sahip olup olmadığını değerlendiriyor.

Güney Kore, ABD ve Japonya, bu haftanın başlarında Kuzey Kore’nin, hipersonik füze denemesine tepki olarak Güney Jeju Adası açıklarında deniz tatbikatları gerçekleştirdi. Kuzey Kore, test denemesini buna yanıt olarak yaptığını açıkladı.

Kuzey Kore, bölgede Amerika Birleşik Devletleri’nin nükleer güçle çalışan bir savaş gemisinin de yer aldığı ortak tatbikatlara yanıt olarak “su altı nükleer silah denemesi” yaptığını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklama, devlet haber ajansı KCNA tarafından yayınlandı.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; sözcü açıklamasında ABD, Güney Kore ve Japonya’nın ortak deniz tatbikatlarının Kuzey Kore için “ciddi güvenlik tehdidi” oluşturduğu, buna yanıt olarak da Kore’nin Doğu Denizi’nde “Haeil-5-23” su altı nükleer silah sistemi için önemli bir deneme yürüttüğünü belirtti.

Sözcü, denemenin “ordumuzun su altı nükleer bomba temelli karşı duruşunun daha da geliştirilmesini ve çeşitli deniz ve su altı tepki eylemlerinin ABD ve müttefiklerinin donanmalarının düşmanca askeri manevralarını caydırmaya devam etmesini” sağladığını söyledi, ancak denemenin ne zaman gerçekleştirildiğine dair tarih bildirmedi.

Pyongyang, geçen yılın başlarında Korece “tsunami” anlamına gelen Haeil’in farklı bir versiyonu olan ve “radyoaktif tsunami” yaratabileceğini iddia ettiği sözde bir su altı nükleer saldırı İHA’sının çok sayıda denemesini gerçekleştirdiğini söylemişti. Ancak uzmanlar böyle bir silaha sahip olduğu konusunda kuşkulu.

Dünya Kuzey Kore Araştırmaları Enstitüsü’nü yöneten araştırmacı Ahn Chan-il AFP’ye yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’nin su altı nükleer silah sistemlerinin “tam kapasitelerini belirlemenin zor olduğunu” söyledi.

Ahn “Kuzey Kore’nin savunma bilimi seviyesi ve silahın hala gelişme aşamasında olduğu göz önüne alındığında, henüz önemli bir tehdit oluşturacak aşamada değil.” yorumunu yaptı.

Kuzey Kore – Güney Kore ilişkileri bozuluyor

Öte yandan, Kuzey Kore’nin tatbikatlara verdiği yanıtın orantılı olduğunu belirten uzmanlar, Pyongyang’ın herhangi bir silahlı çatışmayı kışkırtacak bir çizgiyi aşma niyetinde olmadığının işareti olarak değerlendirdi.

Güney ve Kuzey Kore arasındaki gergin ilişkiler son dönemde bozulma eğiliminde. İki ülke de gerginliği azaltmayı amaçlayan anlamaları bir kenara bırakarak sınır güvenliğini arttırdı ve gerçek mermiyle tatbikatlar yaptı.

Geçen hafta Güney Kore’yi ülkesinin “baş düşmanı” ilan eden Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, birleşme ve sosyal yardımla ilgili kurumların görevine son verdi ve 0,001 milimetrelik toprağın ihlali halinde savaş ilan edeceği tehdidinde bulunmuştu.

Pazar günü katı yakıtlı hipersonik bir füze fırlatan Pyongyang, kasım ayında bir casus uyduyu başarıyla yörüngeye yerleştirmişti.

Paylaşın

Kuzey Kore’den 2024 Yılının İlk Balistik Füze Denemesi

Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyet (KDHC), 2024 yılının ilk balistik füze denemesini yaptı. Bu, Kuzey Kore’nin yaklaşık bir ay sonra gerçekleştirdiği ilk füze denemesi.

Haber Merkezi / Balistik füze denemesi, Kuzey Kore’nin Güney Kore ile gergin olan deniz sınırı yakınında top atışları yapmasından birkaç gün sonra gerçekleşti.

Kuzey Kore Kim Jong Un, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, Güney Kore’yi “baş düşmanı” olarak nitelendirmişti.

Konuya ilişkin açıklama yapan Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı,denemenin pazar günü gerçekleştiğini açıklarken, füzenin özelliklerine ilişkin daha fazla ayrıntı vermedi.

Japonya Savunma Bakanlığı da Kuzey Kore tarafından bir balistik füze denemesinin tespit edildiğini açıkladı, ancak başka ayrıntı vermedi.

Japonya, ABD ve Güney Kore, KDHC’nin balistik füzeleri hakkında gerçek zamanlı bilgi paylaşacak bir sistem oluşturmaya çalışıyor. Japonya Savunma Bakanı Minoru Kihara, kasım ayında sistemin “son aşamada” olduğunu açıklamıştı.

Kuzey Kore kendini savunmak için balistik füze programı yürütmenin egemenlik hakkı olduğunu savunuyor ve “ABD’nin düşmanca politikasının bir ürünü olduğunu” söylediği Güvenlik Konseyi yasağını reddediyor.

Öte yandan pazartesi günü KCNA tarafından yayınlanan bir yorumda, Kuzey Kore, Güney Kore’yi bölgedeki gerilimi artırmakla suçladı.

Askeri tatbikatlar ve Güney Koreli yetkililerin silahlanma çağrıları, Pyongyang’a göre bölgedeki gerilimi tırmandırmak için kullanılan unsurlar olarak nitelendirildi.

Yorumda, “Küçük bir kıvılcım bile en düşman iki ülke arasında muazzam fiziksel çatışmalar için katalizör olabilir” değerlendirmesi yapıldı.

Analistler, Kuzey Kore’nin pazar günü gerçekleştirdiği füze denemesinin, gelecekteki bir savaşta, Güney Kore’ye karşı nükleer silah kullanımını meşrulaştırmaya yönelik bir hamle olabileceği yorumunda bulundu.

Paylaşın