İYİ Parti’de Meral Akşener’in banka hesaplarını inceletmekle ve belediyelerle ticari ilişkilere girmekle itham edilen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi.
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, grup toplantısında, “Bu ülkeye kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim. İyiler Hareketi cep doldurmaya kalkışanların karşısında, sırtında yara olmayan, tertemiz, gözümün içine baksan arkasının görüldüğü insanlardan oluşan bir partidir. Bunun dışında davrananların içimizde yeri yoktur” ifadelerini kullanmıştı.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, partisinin Genel Merkezi’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kürşad Zorlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile ilgili iddialarda ismi gündeme gelen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini açıkladı:
“Bahsettiğiniz isim (Ümit Dikbayır) Genel Başkanımızın imzalarıyla, yetkileri çerçevesinde tedbirli ve kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Konuyla ilgili detayları yetkili arkadaşlarımız önümüzdeki günlerde paylaşır.”
Ne olmuştu?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz hafta grup toplantısında, “Bu ülkeye kazık atan herkesi buradan silmezsem adımı değiştireceğim. İyiler Hareketi cep doldurmaya kalkışanların karşısında, sırtında yara olmayan, tertemiz, gözümün içine baksan arkasının görüldüğü insanlardan oluşan bir partidir. Bunun dışında davrananların içimizde yeri yoktur” ifadelerini kullanmıştı.
Akşener’in bu ifadelerle Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ile Antalya Milletvekili Uğur Poyraz’ı kastettiği öne sürülmüştü. Ümit Dikbayır ise Akşener’in banka hesaplarını inceletmekle ve belediyelerle ticari ilişkilere girmekle itham edilmişti.
Dikbayır, bugün Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada, “Genel Başkan konuşmasında dil değiştirdi. Daha önce, kendisinin banka hesaplarının incelendiği söylemişti, şimdi ise ‘benim değil, kocamın ve gelinimin hesaplarını incelemişler’ diyor. Önce, bu gayri resmi inceleme bilgisinin devletten geldiğini söylemişti, şimdi ise ‘Bu bilgi gayri resmi ulaştı’ diyor. Bankaya resmi olarak soracaklarını, banka yetkililerinin ‘Bilmiyoruz’ diyebileceğini söylüyor” demişti.
“Kimin banka hesabına girildiği bilgisayar incelemesiyle hemen ortaya çıkar” diyen Dikbayır, şunları ifade etmişti: “Genel Başkan araştırmanın gayri resmi yapıldığını söylemekle ağız değiştirdi. Bunların hepsinin dedikodu, iftira olduğu ortaya çıktı. Genel Başkan’dan beklentim, beni nasıl kamuoyu önüne attılarsa, şimdi de kamuoyu önüne çıkıp, ‘Beni yanıltmışlar’ deyip açıklama yapmalı. Kendisini kim yanılttıysa, bu iftiraları kim önüne getirdiyse gereğini yapmalı.”
İYİ Parti’de istifalar: Ankara milletvekili Adnan Beker, Mesut Yılmaz, Sağlık Politikaları Başkan Yardımcısı Aylin Anıl Arslan, parti kurucularından Taylan Yıldız, eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Bahadır Erdem, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, parti kurucularından Aydın Adnan Sezgin, eski Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu, İYİ Parti 27. Dönem Antalya Milletvekili Hasan Subaşı da istifa eden isimlerdendi.
Partisinde yaşanan istifalara ilişkinde konuşan Zorlu, “Bazı istifa eden arkadaşlar esas alınarak İYİ Parti’ye haksız ve mutlak ifadelerle bir yön çizilmeye çalışıldığını görüyoruz. Elbette eleştirilere açığız, bu konudaki değerlendirmeler çok kıymetli ama iş gerçek dışı beyanlara, iftiralara geldiği zaman bu başka bir şey” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 50+1 formülünün değişmesi gerektiği yönündeki sözlerine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu açıklamanın hukuki ve siyasal açıdan en somut ifadesini ortaya koyan siyasi partiyiz. Sayın Genel Başkanımız, 26 Ağustos’ta Kocatepe’de milletin huzurunda diğer siyasi partilere bir çağrıda bulundu. ‘İki yumruk arasına sıkışmış milleti bu kıskaçtan kurtaralım.
Her birimiz kendi adaylarımızla kendi başımıza rakip olalım. Alternatifler arasından en iyiyi seçme hakkını milletimize verelim.’ O günlerde çok anlaşılmadı, bazı çevreler farklı noktalara çektiler ama görüyorsunuz ki, 50+1 sisteminin taşınması mümkün değil. Böylesine bir kutuplaşma ile ülkenin yönetilmesi, ekonomik problemlerin çözülmesi mümkün değil.
Bir hususun altını çizmek istiyorum; oran buraya-şuraya çekilir şeklindeki teklifler bir yana, sadece bununla ülkedeki artan problemi çözemezsiniz Sayın Erdoğan. Kuvvetler ayrılığı prensibi nerede? TBMM’nin hakları şu anda nerede duruyor? Ülkede denetimsizlik hat safhaya çıkmış. Gelir adaletsizliği başta olmak üzere, adalet sistemimizde çok büyük yaralar almış. Böylesine vahim bir tabloyu, sayısal çoğunluk değerlendirmesine sığdırmak çok yanlış.”
“İYİ Parti açısından sistem tartışmalarının geldiği nokta çok kıymetli olmakla birlikte, bizim uyarılarımız geçmişten bugüne ortadadır. Demokrasi ve özgülükler adına bu sürecin bir an önce inşa edilmesi ve sorunların ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Sayın Erdoğan’ı da bu çağrısı sonrası; özellikle yerel seçimlerde samimiyet noktasında göreceğiz. Orada altılı masa diyor. Kimin eli kimin cebinde diyor. Şu gerçeği de biz hatırlatmak zorundayız; siz de altılı masaydınız. Siz de ittifak içindeydiniz. Cumhur İttifakı da altı üyeden oluşuyordu. Bu tartışmalar uzar gider ama esas olan şudur; İYİ Parti’nin çağrısının ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz.”