Bahçeli’den “Normalleşme” Tepkisi: Ülkemizde Anormal Hiçbir Şey Yok

Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan MHP Lideri Devlet Bahçeli, normalleşme veya yumuşama tartışmalarına ilişkin, “Toplumsal ve siyasal istikrarı tahkim ve takviye edecek ekonomik toparlanma ve serpilme dönemi de çok şükür ufukta görülmüştür” dedi ve ekledi:

Bu nedenle ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur, hatta normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve itibar edecek de olmayacaktır. Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya çalışarak kendilerine siyasi nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı mesajı paylaştı. Bahçeli, mesajında şunları kaydetti:

“İnsanlığın barış, huzur, refah, istikrar ve güvenlik özlemlerinin sekteye uğradığı bir dönemin bütün sancıları geniş çapta yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Manevi zayıflıklar, dayanışma ve yardımlaşma zaafları, empati hissiyatındaki zedelenmeler maalesef dünya genelinde ciddi düzeylerde havi ve hakimdir.

Daha medeni, daha muasır, daha mutlu, daha müreffeh bir ortak geleceğin inşa çabalarında gözle görülür darboğazların varlığı ve yaygınlığı hakikaten de inkâr edilemeyecek boyutlardadır. Müesses uluslararası düzen ahlaken, hukuken, vicdanen ağır sarsıntı geçirmekte; bu sarsıntının sosyal, siyasal ve ekonomik sonuçları insanlığın yaşadığı manevi krizle eklemlenince vahim bir dünya tablosu tezahür etmektedir.

Çivisi çıkan, zembereği kopan, meşruiyet temeli bozulan bugünkü insanlık döneminden yegâne kurtuluş reçetesi, asıl anlamına muvafık insan haklarına, faile ve fiile göre farklılaşmayacak evrensel hukuk ilkelerine bağlılık ve riayettir. Şu çarpıcı hususu bilhassa ve kaygıyla ifade etmek istiyorum ki, çocukların katledildiği bir dünyanın medeniyet vaazı, hürriyet vaadi ham hayalden öte bir anlam taşımamaktadır.

“Ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur”

İnsani felaketlere savrulmuş bir dünyanın merhamet iklimi kurak, muhabbet iradesi bulanık ve kuşkuludur. Soykırım suçunun alenen işlendiği bir dünyada insani miras ve emanetlere saygı ve sadakatten bahsedilmesi eğer saflık değilse ileri düzeyde saptırmadır ve hatta sapkın bir istismardır.

Milyarlarca insanın mağduriyet kapanına sıkışarak gelir, servet ve eşit hak dağılımı adaletsizliğine gömüldüğünü dikkate aldığımızda; aynı şekilde açlık, yoksulluk, zulüm, terör, göç ve diğer pek çok sorunla boğuştuğunu hesaba kattığımızda küresel ve bölgesel merkezli haksızlığın sürdürülebilir olmadığı net olarak anlaşılıp teyit edilecektir.

Dünyanın kaotik bir çıkmaza sürüklenmesine karşın Cumhuriyet’in yeni yüzyılında Türkiye’miz müessir ve müstesna bir görüntü çizmektedir. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri umutları yeşertmiş, tarihin çağrısıyla istikbalin çehresini aydınlatmıştır.

Toplumsal ve siyasal istikrarı tahkim ve takviye edecek ekonomik toparlanma ve serpilme dönemi de çok şükür ufukta görülmüştür. Bu nedenle ülkemizde anormal hiçbir şey yoktur, hatta normalleşme safsatalarıyla milletimizin sinir uçlarını tahriş edecek gizli gündem teşrifatçılarına ikna olacak ve itibar edecek de olmayacaktır.

Gerçekleri çarpıtarak, fason teklifleri sıcak tutarak, fiyaskoya dönmüş anlayışlarını münafık taktiklerle kapatmaya çalışarak kendilerine siyasi nefes borusu açmaya heveslenenlerin gayeleri boş, gayretleri boşunadır. Yumuşama mesajlarına özenle saklanan ve sarılan yalan, dedikodu ve iftira kampanyasının hangi sinsi emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı az veya çok bellidir.

Bir yanda yumuşaklık pozu veren, diğer yanda meşrep ve müktesebatında taşıdıkları nefret ve öfkeyi sağanak halinde yağdıran siyasi hasis ve hırçın zihniyetlerin ikiyüzlülüğü bugünlerde utanç verici düzeylerdedir. Kutuplaşmayı törpülemek yerine kurnazca tahrik edenler, husumeti örselemek yerine bayağı şekilde taçlandırıp tasdikleyenler elbette milletimizin gözünden ve gönlünden kaçamayacak aciz ve acıklı durumdadır.

Üstelik fitne/fesat kışkırtıcılığı yaparak kutlu davamızı, fedakarlık ve iman numunesi camiamızı Türk düşmanlarının siparişiyle sorgulamaya, yargılamaya ve terörize etmeye kalkanlar Allah’ın şahitliğinde ifade ediyorum ki, bedelini adalet ve millet nezdinde çok ağır ödeyeceklerdir.

Hakkımızı, hukukumuzu savunmak şeref konumuzdur. Ne hakkımızdan, ne hukukumuzdan, ne de şerefimizden taviz verilmeyecektir. Puslu havada Müslüman mintanı giyen iblisin şirret tuzakları boşa çıkarılacaktır. Dileğim ve temennim, bayram günleri münasebetiyle herkesin bir vicdan muhasebesi yapması, dürüst ve samimi şekilde gündemdeki meseleleri ele almaları, sabır ve tahammül eşiklerimizi zorlama yanlışından derhal dönmeleridir.

Bayram demek barış, sevgi, hürmet, hatırlama ve kardeşlik demektir. Ancak kardeşliğin veya barışmanın tek yanlı olması akıl dışılıktır. Milli vuslatı siyasi vurgunculukla kundaklamaya azmedenlere müsaade edilmeyecektir. Bayram sürecinde, kendi iç dünyamızı, çevremizle kurduğumuz irtibat ve ilişki ağlarını yüreklice değerlendirmeye ve yeni baştan tefrik etmeye müştereken ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim.

Anlaşılmaktan ziyade anlamaya, dayatmadan ziyade diyaloğa, kutuplaşmaktan ziyade kucaklaşmaya, ihtilaftan ziyade irade ve istikbal mutabakatına doğru kalıcı bir geçiş sağlam ve sahici adımlarla gerçekleşmelidir. Ne var ki bahse konu bu geçiş kalıcı ve köklü olmalıdır.

Kurban Bayramı’nın ahlaki ve manevi zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir, karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı güçlü bir dönemin ihyasını da elbirliğiyle başarabiliriz. Ne kadar birlik ve beraberlik içinde hareket edebilirsek o kadar güçlü olacağımız özellikle bilinmelidir.

Türkiye’nin ve Türk-İslam medeniyetinin maruz kaldığı karanlık senaryoları tesirsiz hale getirmek, üzerimizde oynanan oyunları bozup atmak her şeyden önce milletimizin engin ve tarihi mukavemetine bağlıdır.

Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aile olan Türk milleti; bayram şuuruyla, adalet ve hakkaniyetin mihveri olduğunu her saha ve zeminde, bunun yanında dosta da düşmana da ispat edecek dirayete, kabiliyete ve kapasiteye fazlasıyla sahiptir. Türkiye ve Türk vatanı 85 milyon Türk vatandaşının yeryüzü cennetidir.

Ayrılmamızı, bölünmemizi, birbirimize düşmemizi planlayan tüm odaklara verilecek en etkili cevap tek ses, tek nefes, tek yürek, tek bilek halinde duruş göstermektir. Çünkü biz Hakkari’de kesilen kurbanın duasını Tekirdağ’da yapan, Şırnak’ta takdim edilen ikramı Ankara’da alan, İstanbul’da uzatılan eli Batman’da tutan, Yozgat’ta akan gözyaşını Mersin’de silen büyük bir milletin evlatlarıyız.

Besmeleyle kesilen her kurban, sıkılan her el, gülücükler saçan her yüz, hasret akşamlarından sonra şafakla doğan her vuslat birliğimizin harcı, dirliğimizin haysiyet kubbesidir. Kurban ibadetimizin kabulünü Cenab-ı Allah’tan diliyorum. Şehit ailelerimizin, aziz milletimizin, Türk-İslam âleminin mübarek Kurban Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.

Tüm babaların “Babalar Günü”nü tebrik ediyor, en iyi dileklerimi sunuyorum. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan aziz vatandaşlarımıza bilvesile saygı ve sevgilerimi sunuyor, Hac farizası için kutsal topraklarda bulunan tüm kardeşlerimizin ibadetlerinin kabulünü niyaz ediyorum.

Dokuz günlük tatil münasebetiyle yola çıkan, tatile giden veya sıla-i rahime seyahat eden vatandaşlarımızın can güvenliklerini riske atmamaları için trafik kurallarına harfiyen uymalarını hassaten rica ediyorum. Bayramımız mübarek, devletimiz ve milletimiz var olsun diyorum.”

Paylaşın

Kurban Bayramı’ndan Sonra İki Yeni Vergi Geliyor

Ekonomi yönetimi vergi gelirlerini artırmak için hazırladığı programı Kurban Bayramı sonrası açıklayacak. Programla birlikte komuoyu iki yeni vergiyle tanışacak: Asgari Kurumlar Vergisi ve Asgari Gelir Vergisi.

Gazete Pencere yazarlarından Nuray Babacan, ekonomi yönetiminin haftalardır üzerinde çalıştığı vergi paketine ilişkin edindiği bilgileri köşesine taşıdı. Babacan’ın aktardığına göre; Son rötuşları tamamlanan vergi paketindeki ana unsurlar şöyle:

“Vergi paketinin iki önemli unsuru olacak. Asgari Kurumlar Vergisi ve Asgari Gelir Vergisi. Asgari kurumlar vergisi, Türkiye’de faaliyette bulunan çok uluslu şirketlerden yüzde 15 oranında asgari kurumlar vergisi alınması yönünde düzenlenecek. Benzer nitelikteki Türk firmalarından da alınacak. Hangi koşullarda Türk firmalardan Asgari Kurumlar Vergisi alınacak. Düzenlemeye göre firmalar, istisnalardan yararlansalar bile en az yüzde 15 kurumlar vergisi ödeyecek. Stratejik yatırımlara ilişkin vergi avantajları ise devam edecek.

Asgari Gelir Vergisi uygulaması, bu daha çok serbest meslek mensuplarını ilgilendirecek. Özellikle, doktor, diş hekimi, mali müşavir gibi meslekleri olanlardan yıllardan beri vergi ödemeyenler olduğu iddia ediliyor. Bir nevi peşin vergi alınacak. Bir alt sınır belirlenecek. Her durumda belli oranda asgari bir gelir vergisi ödenecek. Yıl sonunda duruma göre mahsuplaşma yapılacak.

AKP yöneticileri, “20 yıldır faaliyetleri olup sürekli zarar gösterenler var. Zarardaysa bir işletme 20 yıl niye çalışsın? Bir doktorun, diş hekiminin gelir elde etmediğini düşünebilir misiniz? Vergi kaçağı var bu alanda. Yaptığımız etki analizinde bunu gördük. Her ne olursa olsun, getirecek vergisini peşin ödeyecek. Sonra yaptığı bir gider varsa, bu vergiden düşecek, belgelendirecek” dediler.

Bu arada açıklanan tasarruf paketindeki bazı uygulamalar için yasa gerekiyor. Vergi paketinin içinde olması öngörülen düzenlemeler için ayrı bir teklif hazırlanmasına karar verildi. Ekonomik ömrünü tamamlamış taşıtların tasfiye edilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilecek. Bakanlık tüm kamu araçlarının tasfiyesini üstlenecek. Bunların satışı, ihalesi gibi konular bu yasayla düzenlenecek. Teklifte, defterdarlıklar ile vergi dairelerinin tek çatı altında toplanmasına yönelik bir düzenleme de olacak. Defterdarlık adı altında toplanacak.”

Paylaşın

Erken Seçim Tartışmaları: Erdoğan’dan “4 Yıl” Vurgusu

Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı video mesajda, “Geride bıraktığımız bir yıl içerisinde üst üste üç seçim yaşadık. Bu seçimlerin hepsinden de demokrasimiz güçlenerek çıktı. Hükûmet olarak önümüzde dört yıllık icraat dönemi bulunuyor” dedi.

Son günlerde Cumhuriyet İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı ve “AKP ile anlaşmazlık yaşandığı” ve Bahçeli’nin geçmişte de olduğu gibi “erken seçim talep edebilir” şeklinde yorumlara neden olan açıklamaları dikkat çekmişti. Bayram mesajındaki 2028’e kadar icraat vurgusu Erdoğan’ın gündeminde şimdilik bir erken seçim planı olmadığına işaret ediyor.

Erdoğan, son dönemde kamuoyunda “yumuşama” olarak nitelenen adımlara da dikkat çekerek “Siyasette oluşan yumuşama ikliminin milletimizin tekrar kucaklaşmasına katkı sağladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. İnşallah, hep birlikte gönül gönüle vererek bu bayramı tam anlamıyla bir kardeşlik şölenine dönüştüreceğimize inanıyorum” diye konuştu.

Erdoğan son olarak geçen hafta CHP Genel Merkezine giderek, 31 Mart yerel seçimlerinden başarıyla çıkan ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile biraya gelmişti. İki parti lideri, ülkeyi meşgul eden siyasi ve ekonomik konularda karşılıklı talep ve beklentilerini dile getirmişti.

2023’teki seçimlerin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devralan Mehmet Şimşek’in reel ekonomik politikaya dönmesi ve alınan sıkı tedbirlere rağmen düşmeyen enflasyon konusuna da değinen Erdoğan, bu konuda yılın ikinci yarısında olumlu gelişemeler yaşanacağı yönündeki sözlerini tekrarladı.

Erdoğan, “Aşımıza, işimize, ekmeğimize ortak olan enflasyon canavarından kurtulma sürecine girdik. Ekonomi programımız üretim, istihdam ve ihracat tarafında meyvelerini veriyor. Enflasyonda da yılın ikinci yarısından itibaren inşallah daha güzel neticeler alacağız” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla bir video mesaj yayınladı. Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

“Bu mübarek günlerin milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Cenab-ı Allah kestiğimiz kurbanları, yaptığımız ibadetleri katında kabul ve makbul eylesin.

Tüm milletimizin, Ümmet-i Muhammed’in daha nice bayramlara sağlıkla, huzurla, mutlulukla erişmesini temenni ediyorum. Özellikle Gazze’de, soykırımcı İsrail’in mezalimi altında bayramı idrak eden kardeşlerimin Kurban Bayramı’nı yürekten tebrik ediyor; acı çeken, zulme ve her gün katliama uğrayan kardeşlerimizin de bir an önce huzura, güven ve istikrar ortamına kavuşmasını diliyorum.

Bayramlar, birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik duygularının en üst seviyede yaşandığı müstesna günlerdir. Bayramlar, yetimlerin, öksüzlerin garip gurebanın hatırlandığı, akrabalık ve komşuluk münasebetlerinin sıklaştığı, millet olarak birbirimize daha sıkı kenetlendiğimiz özel günlerdir.

Koronavirüs salgını sebebiyle, maalesef komşuluk, akrabalık, dostluk ilişkilerimizde araya mesafeler girdi. Bayramlar vasıtasıyla bu mesafeleri kapatıyor, sıla-i rahimi daha çok hatırlıyoruz. Atalarımız ‘gözden ırak olan gönülden de ırak olur’ demişlerdir. Millet olarak her zamankinden daha fazla gönül birliğine, kalp birliğine, dayanışmaya ihtiyacımız olan günlerden geçiyoruz.

Siyasette oluşan yumuşama ikliminin milletimizin tekrar kucaklaşmasına katkı sağladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. İnşallah, hep birlikte gönül gönüle vererek bu bayramı tam anlamıyla bir kardeşlik şölenine dönüştüreceğimize inanıyorum.

Geride bıraktığımız 1 yıl içerisinde üst üste üç seçim yaşadık. Bu seçimlerin hepsinden de demokrasimiz güçlenerek çıktı. Hükûmet olarak önümüzde 4 yıllık icraat dönemi bulunuyor.

“Enflasyonda güzel neticeler alacağız”

Dünyada yüksek seyreden enflasyon hâlen endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Aşımıza, işimize, ekmeğimize ortak olan enflasyon canavarından kurtulma sürecine girdik. Ekonomi programımız üretim, istihdam ve ihracat tarafında meyvelerini veriyor. Enflasyonda da yılın ikinci yarısından itibaren inşallah daha güzel neticeler alacağız.

Biz, çiftçisinden memuruna, beyaz yakalısından işçisine kadar bu milletin refahını yükselten, gelişmiş ülkeler seviyesine getiren bir iktidarız. Salgın, savaşlar, küresel krizler gibi sebeplerle tekrar nükseden enflasyon sorununu, geçmişte olduğu gibi, tek haneli rakamlara mutlaka indireceğiz.

Terörle mücadele konusunda elde ettiğimiz tarihî kazanımlarımızdan taviz vermemiz asla söz konusu değildir. 40 yıldır milletimizin kanını ve kaynaklarını sülük gibi emen bölücü terör belasına son verinceye kadar operasyonlarımızı devam ettireceğiz.

İsrail’in, 7 Ekim’den beri Gazze’de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yürüttüğü soykırım politikası karşısında dik duruşumuzu sürdürüyoruz. Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların miktarı 55 bin tonu aştı. İsrail ile olan tüm ticari işlemleri durdurduk. Uluslararası Adalet Divanı’ndaki soykırım davasına müdahil olma kararı aldık.

Filistin devletinin tanınması için en yoğun çaba harcayan ülkelerdeniz. Siyonist şebekenin tüm baskısına rağmen, her platformda hakkı, adaleti ve barışı savunuyor, doğruları cesaretle haykırmaktan çekinmiyoruz. Çocuk katili İsrail’in ve destekçilerinin tüm barbarlıklarına rağmen zafer inşallah, Filistin halkının olacaktır.

Bu zorlu mücadelelerde en büyük kuvvet ve ilham kaynağımız milletimizin duası, desteği, birliği, beraberliği ve kendi arasındaki kardeşlik ruhudur. Millet olarak birbirimize ne kadar sıkı sarılırsak sorunların üstesinden o derece kolay gelir, mücadelemizi o derece başarılı veririz. Bayramlar vasıtasıyla yeniden tazelediğimiz kardeşliğimiz, yardımlaşma ve dayanışma şuurumuz bu bakımdan ayrıca önemlidir.

Bu bayramda yine büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden öpecek, eşimizin, dostumuzun, komşumuzun kapısını çalacak, dargınsak barışacak inşallah, ezelî ve ebedî kardeşliğimizi daha da perçinleyeceğiz.

Bu düşüncelerle mübarek topraklarda hac farizasını yerine getiren kardeşlerimin Allah ibadetlerini kabul etsin, Kâbe’de, Arafat’ta, Müzdelife’de yaptıkları duaları katında makbul eylesin diyorum.

Her bayramda olduğu gibi yola çıkacak sürücülerimize trafik kurallarına uymalarını, yola asla yorgun çıkmamalarını, bilhassa varacakları yere yaklaştıkça dikkatlerini daha da artırmalarını tekrar tavsiye ediyorum. Kurban Bayramı’nın kalplerimize huzur, ülkemize esenlik, Filistin ve Sudan başta olmak üzere gönül coğrafyamıza barış getirmesi diliyorum. Bayramınız mübarek olsun.”

Paylaşın

Emeklinin Bayram İkramiyesi Bayram Harçlığına Döndü

Emeklilere, Ramazan ve Kurban Bayramı öncesi verilen bayram ikramiyelerinin alım gücü her geçen gün biraz daha düşüyor. Emekli ikramiyelerinde resmi enflasyona göre 2018 – 2024 yılları arası kayıp 14 bin 856 lira.

Haber Merkezi / İkramiye Kurban Bayramı’nda da 3 bin lira olarak ödenirse bu kayıp 15 bin lirayı geçecek.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), emekli ikramiyesine ilişkin gerçekleştirdiği araştırmayı, “Emekli ikramiyesi bayram harçlığı oldu” başlıklı bültenle kamuoyuna sundu.

Buna göre; Asgari ücretin 1603 TL olduğu 2018 yılında belirlenen bayram ikramiyesi, asgari ücretin yüzde 62’si tutarındayken, 2024 yılında 3 bin TL’lik bayram ikramiyesi asgari ücretin yüzde 18’ine geriledi. Emekli ikramiyesi asgari ücrete göre artırılsaydı, ikramiyenin 10 bin 609 TL olması gerekirdi.

Emeklilere ödenen bayram ikramiyeleri resmi enflasyona göre artırılmadı ve bu yüzden bayram ikramiyelerinde ciddi bir enflasyon kaybı oluştu: Emekli ikramiyelerinde resmi enflasyona göre 2018-2024 arası kayıp yaklaşık 14 bin 856 TL oldu. 2021 son çeyreğinden bu yana hızla artan fiyatlar emekli bayram ikramiyelerinin daha da erimesine sebep oldu. Emekli bayram ikramiyeleri Kurban Bayramı’nda da 3 bin TL olarak ödenirse bu kayıp 15 bin TL’yi bulacak.

Emekli bayram ikramiyesi asgari ücret karşısındaki devasa kaybının yanı sıra TÜFE ve gıda enflasyonu karşısında da ciddi biçimde geriledi: 2021’in son çeyreğinde ortalama tüketici fiyatı endeksi ile gıda fiyatları endeksinde ciddi atışlar yaşandı. Yıllık gıda enflasyonu bu dönemde emekliler için yüzde 100’ü aştı. Emekli bayram ikramiyelerinin ortalama enflasyon ve gıda enflasyonundan daha az artırılması sebebiyle emekli bayram ikramiyeleri eridi.

Gıda enflasyonuna göre emeklilerin alım gücü son 6 yılda 1000 TL’den 380 TL’ye düştü: Mart 2018’den Şubat 2024’e geçen sürede gıda enflasyonu yüzde 690 oranında arttı. Emekli bayram ikramiyesi ise yüzde 200’lük artışla 2024’te 3 bin TL oldu. 2024 yılında emekli bayram ikramiyesinin alım gücü gıda enflasyonuna göre 380 TL’ye geriledi. Böylece emekli bayram ikramiyelerinin gıda enflasyonuna göre kaybı (bir bayram) 6 bin 904 TL oldu.

Resmi enflasyona göre ise emekli bayram ikramiyesinin alım gücü 6 yılda 1000 TL’den 487 TL’ye düştü: Mart 2018 ve Şubat 2024 arasındaki altı yıllık dönemde TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) yüzde 516 oranında arttı. Buna karşılık emekli bayram ikramiyelerinde yüzde 200’lük bir artış yaşandı. Bu durumda 2018-2024 arasında emekli ikramiyesinin alım gücü 1000 TL’den 487 TL’ye geriledi.

Emekli ikramiyesi resmi enflasyona göre artırılsaydı bugün en az en az 6 bin 163 TL olması gerekirdi. Böylece emekli ikramiyesinin (bir bayram) enflasyon karşısındaki kaybı 2024 için 5 bin 163 TL olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Erdoğan’dan “Kurban Bayramı” Mesajı: Türkiye Yüzyılı Menziline Mutlaka Varacağız

Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin aynı zamanda hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla ve reformlarla dolu dolu geçireceği altın değerinde bir beş sene daha kazandığını belirten, “Biz de milletimizin güvenine layık olabilmek adına, kabinemiz ve ittifak ortaklarımızla birlikte omuz omuza çalışacağız. 29 Mayıs sabahı itibarıyla inşasına başladığımız Türkiye Yüzyılımızı, bir hayal olmaktan çıkarıp, Allah’ın izniyle, gerçeğe dönüştüreceğiz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Amacımız; milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesinde Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını, her açıdan yeni bir dönemin, yepyeni bir şahlanışın, yeni bir toplumsal mutabakatın miladı hâline dönüştürmektir. Bununla ilgili hazırlıklarımızı yaptık, kadromuzu oluşturduk, hedeflerimizi belirledik. İnşallah milletimizin çizdiği istikamette yürüyerek Türkiye Yüzyılı menziline mutlaka varacağız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı nedeniyle video mesaj yayımladı. Erdoğan, mesajında, tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.

“Rabbimize, bizleri bir Kurban Bayramı’na daha sağlıkla, huzurla ve afiyetle ulaştırdığı için sonsuz hamdediyoruz. Kurban Bayramı’nın; ailelerimize, milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bayramlar; millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi hatırladığımız mübarek günlerdir. Kurban Bayramı, özellikle kurban ibadetiyle paylaşma ve dayanışmanın adeta zirveye çıktığı bereketli bir zamandır.”

6 Şubat depremleri sebebiyle yüreklerin yandığı bu aylarda, Kurban Bayramı’nın, vatandaşlar arasında kardeşlik iklimini daha da güçlendireceğine inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle bir kez daha asrın felaketinde hayatını kaybeden 50 bini aşkın canımızı rahmetle yâd ediyor, ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.

Depremin yaralarını sarmak ve depremzedeleri en kısa sürede yeni yuvalarına kavuşturmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geride bıraktığımız seçim döneminde de bu hassasiyetimizi koruduk. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi sık sık ziyaret etmek suretiyle hem acılarını paylaştık hem de sahada yürütülen çalışmaları bizzat takip ettik. İnşa ve ihya faaliyetlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Deprem konutlarının ilk bölümünün teslimatına inşallah ekim, kasım ayları itibarıyla peyderpey başlıyoruz. Milletimize söz verdiğimiz şekilde, 319 bini ilk bir sene içerisinde olmak üzere, toplam 650 bin deprem konutunu tamamlamakta kararlıyız” şeklinde konuştu.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin geride bırakılmasıyla birlikte, artık ülkenin sorunlarına daha fazla yoğunlaşma imkânına kavuştuklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bundan sonra tüm enerjimizi ve vaktimizi Türkiye’yi büyütmeye, milletimizin taleplerini karşılamaya hasredeceğiz. Buradan bir kez daha verdikleri güçlü destekle ‘iki bayram arasında bizlere iki demokrasi bayramı yaşatan’ aziz milletimin tüm fertlerine, yurt dışındaki gurbetçi kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye, son asrın en kritik seçimlerinden birini demokrasi şöleni içerisinde, yüzde 90’a varan rekor katılım oranıyla, bütün dünyada gıptayla izlenen bir atmosferde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirmiştir. Seçimlerin kazananı; tartışmasız bir şekilde 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’dir.”

“Türkiye Yüzyılı menziline mutlaka varacağız”

Türkiye’nin aynı zamanda hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla ve reformlarla dolu dolu geçireceği altın değerinde bir beş sene daha kazandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de milletimizin güvenine layık olabilmek adına, kabinemiz ve ittifak ortaklarımızla birlikte omuz omuza çalışacağız. 29 Mayıs sabahı itibarıyla inşasına başladığımız Türkiye Yüzyılımızı, bir hayal olmaktan çıkarıp, Allah’ın izniyle, gerçeğe dönüştüreceğiz.

Amacımız; milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesinde Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını, her açıdan yeni bir dönemin, yepyeni bir şahlanışın, yeni bir toplumsal mutabakatın miladı hâline dönüştürmektir. Bununla ilgili hazırlıklarımızı yaptık, kadromuzu oluşturduk, hedeflerimizi belirledik. İnşallah milletimizin çizdiği istikamette yürüyerek Türkiye Yüzyılı menziline mutlaka varacağız” şeklinde konuştu.

Son 21 yıldır olduğu gibi gelecek beş sene boyunca da yine aşkla çalışacaklarını, eser ve hizmet siyasetinden asla taviz vermeyeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajını şu cümlelerle tamamladı: “Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Hac farizasını yerine getirme niyetiyle şu an kutsal topraklarda bulunan kardeşlerimizin ibadetlerinin kabul olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum. Kurban Bayramı ziyaretleri ve tatil amacıyla yollara çıkan tüm vatandaşlarımızdan, trafik kurallarına titizlikle riayet etmelerini istiyorum. Kurban Bayramı’nın hepimiz için hayırlara vesile olmasını diliyor; sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun.”

Paylaşın

HDP Ve YSP’den “Kurban Bayramı” Mesajı: Eşitlik, Özgürlük Ve Barış

Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımlayan HDP ve YSP, mesajında, “Kurban Bayramının eşitlik, özgürlük ve barış getirmesini diliyoruz. Halkımızın ve Ortadoğu halklarının bayramı kutlu olsun!” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, Kurban Bayramı öncesi, Türkçe ve Kürtçe olarak, “Özgürlüğe ve barışa vesile olması dileğiyle halklarımızın bayramını kutluyoruz” başlıklı bir kutlama mesajı yayınladı:

“Ne yazık ki büyük toplumsal sorunların, derinleşen ekonomik ve siyasi krizlerin, yoksulluğun, eşitsizliğin ve başta Kürt halkı olmak üzere topluma yönelik çok yönlü saldırıların gölgesinde Kurban Bayramını karşılıyoruz.

Ancak bayramları gerçek anlamlarına kavuşturabilir; dayanışma, paylaşma ve özgürleşme esaslarına dayalı toplumsal varoluşumuzu yeniden yaratabiliriz. Hayalini kurduğumuz savaşsız, sömürüsüz ve özgür yaşamı yaratmak mücadele gerekçemizdir. Bu vesileyle Kurban Bayramının eşitlik, özgürlük ve barış getirmesini diliyoruz. Halkımızın ve Ortadoğu halklarının bayramı kutlu olsun!”

“Cejna Qurbanê li gelê me pîroz be

Gelê me di bin şert û mercên giran, êrişên piralî, tehdidên tunebûnê de Cejna Qurbanê pêşwazî dike. Em hêvî dikin ku Cejna Qurbanê ji bo gelê me, gelên Rojhilata Navîn bibe sedema azadî, aştî û wekheviyê. Bi vê wesileyê em dikarin ji nû ve bingeha xwe ya civakî xurt bikin, pirsgirêkên xwe çareser bikin li hemberî êriş û tehdidên piralî xwe bi rêxistin bikin. Armanca jiyanek wekhev û azad ji bo me sedema têkoşînê ye û heya ku ev em bigihêjin vê armanca xwe emê têkoşîna xwe bidomîn in. Bi vê mabestê Cejna Qurbanê li gelê me li gelê Rojhilata Navîn û hemû mirovahiyê pîroz be.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan “Kurban Bayram” Mesajı: Sevginin, Hoşgörünün…

Kurban Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Kurban Bayramı, birlikteliğin olduğu kadar sevginin, hoşgörünün, gülümsemenin, selamlaşmanın, önyargılarımızdan arınmanın da günüdür. Bunları gerçekleştirdiğimizde adaleti de inşa etmiş olacağız. Bu nedenledir ki devleti yönetenler, liyakat sahibi ve adaletli davranmak zorundadırlar. Aslında demokrasinin varlık nedeni de bu” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Unutulmaması gereken gerçek, insanlık tarihinin bir anlamda adaleti arama ve adaletsizliklerle mücadele tarihi olduğudur. Açıkça ifade etmek gerekirse adalet arayışı, aynı zamanda umudun tüketilmemesi ve umut arayışımızın da hep diri tutulması demektir.”

Kılıçdaroğlu, mesajının devamında, “Dolayısıyla bizler; ahlaki, vicdani ve insani değerleri bayramlarda hatırlayan değil, doğanın doğallığını korumak dahil, yaşamın her alanına yayan bir ülkede yaşamak isteriz. Öte yandan, yaşatılan ekonomik buhran nedeniyle alım gücü ve refah düzeyi düşen ve neşesi elinden alınan sevgili halkımızın mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmesini dilerim” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı vesilesiyle bir mesajı yayınladı. Kılıçdaroğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kurban Bayramı, birlikteliğin olduğu kadar sevginin, hoşgörünün, gülümsemenin, selamlaşmanın, önyargılarımızdan arınmanın da günüdür. Bunları gerçekleştirdiğimizde adaleti de inşa etmiş olacağız. Bu nedenledir ki devleti yönetenler, liyakat sahibi ve adaletli davranmak zorundadırlar. Aslında demokrasinin varlık nedeni de bu.

Unutulmaması gereken gerçek, insanlık tarihinin bir anlamda adaleti arama ve adaletsizliklerle mücadele tarihi olduğudur. Açıkça ifade etmek gerekirse adalet arayışı, aynı zamanda umudun tüketilmemesi ve umut arayışımızın da hep diri tutulması demektir.

Dolayısıyla bizler; ahlaki, vicdani ve insani değerleri bayramlarda hatırlayan değil, doğanın doğallığını korumak dahil, yaşamın her alanına yayan bir ülkede yaşamak isteriz. Öte yandan, yaşatılan ekonomik buhran nedeniyle alım gücü ve refah düzeyi düşen ve neşesi elinden alınan sevgili halkımızın mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmesini dilerim.

Bu duygularla, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını ve terör örgütlerine karşı mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ayrıca bedenlerini bizler ve vatanımız için siper etmiş gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum. Kurban Bayramı’nız kutlu olsun.”

Paylaşın

DEVA Lideri Babacan: Kimseye En Ufak Bir Borcumuz Yok

Kurban Bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajında gündemi değerlendiren DEVA Lideri Babacan, “Tertemiz bir seçim kampanyası yürüttük. Konuşunca doğruyu söyledik.  Şimdi ise partimiz kuruldu kurulalı dosdoğru çalışmış olmanın verdiği huzurla yeniden milletimizin karşınızdayız. Bizim kimseye en ufak bir borcumuz yok. Hiç kimseyi aldatmadık. Kazandığımız her şeyi de anamızın ak sütü gibi helalinden kazandık” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bugün, seçimi helalinden kazanmış, başı dik, alnı açık 15 milletvekilimiz var. Seçim kampanyası boyunca kimseyi aldatmayan, yalan söylemeyen, iftira atmayan, kul hakkına girmeyen, kamu malını kullanmayan, dosdoğru çalışan güçlü bir teşkilatımız var. Evet, seçimi kazanamadık. Bunun için gereken öz eleştiriyi de muhasebeyi de yapmaktan kaçınmayacağız. Ancak şunu gönül rahatlığıyla ifade ediyorum ki biz kimsenin hakkını yemedik. İçimiz rahat, gönlümüz ferah.”

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kurban Bayramı vesilesiyle yayınladığı mesajında gündemi değerlendirdi. Babacan, şunları ifade etti:

“Partimiz altı partili bir ittifak modeliyle seçimlere girdi. Anayasa metninden, ortak politikalar metnine kadar siyasi tarihimizde hiçbir seçimin öncesinde görülmemiş bir hazırlığın altına imzamızı attık. Bu belgeler tam bir bilgi hazinesidir, alın teridir, göz nurudur, akıl teridir. Bizim için çok zor olan bir kararı verdik ve seçime ortak listelerle girdik.

Altı partiyle yaşadığımız tüm bu süreçte sık sık şu ikilemi yaşadık: ‘Milletimizin menfaati mi, partimizin menfaati mi?’. Tercihimizi hep milletimizden yana kullandık. ‘Kazanan Türkiye olsun’ dedik. Bedeli ne olursa olsun, özgürlük, adalet, hukuk ve demokrasiden yana sağlam duruşumuzu asla bozmadık. Seçimleri kaybettik ancak bizim Türkiye’yi kaybetmeye tahammülümüz yok. İşte tam da bu nedenle biz buradayız ve dimdik ayaktayız.

Doğruya doğru demekten gocunmayacağız. Biz milletimizin hayrına olan her şeyi açık yüreklilikle destekleyeceğiz. Şunun da bir kere daha altını kalınca çizeyim; bu ülkenin en etkili muhalefet partisi de biz olacağız. Hatalı gördüğümüz ne varsa söyleyeceğiz. Hatalardan, yanlışlardan dönülmesi için canla başla mücadele edeceğiz.

Ticarette de siyasette de ‘helalinden kazanmak’ diye bir tabir vardır. Helalinden kazanmak, doğruyu söyleyerek kazanmaktır. Kimseyi aldatmamaktır. Montaj videolarla, iftiralara, yalanlarla seçim kazanmak, helalinden kazanmak değildir. Kamu malını, kamu imkanlarını, 86 milyonun hakkını sadece kendisi, kendi partisi için kullanarak seçim kazanmak, helalinden kazanmak değildir. Seçimlerden hemen önce meydanlarda, ‘Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecektir’ deyip seçimlerden hemen sonra faiz artırmak, helalinden kazanmak değildir.  Kul hakkına girerek seçim kazanmak, helalinden kazanmak değildir.

Umutsuzlukla yaşayan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Maaşına aldığı zam daha bankadan çekmeden eriyen çalışanlarımıza, hayallerini ülkedeki krize feda eden, kazandığı üniversite için ailesinden uzak kalıp kirasını ödeyemeyen öğrencilere, yaz tatilini dünyadaki akranları gibi keyifle geçirmek yerine okul harçlığını çıkarmak için çalışarak geçiren gençlere seslenmek istiyorum.

Geçtiğimiz senelerde rahatça aldığı kurbanını bu sene alamayan esnaf kardeşlerime, bayram sofralarını küçülten, baklavadan bile tasarruf etmek zorunda bırakılan emeklilerimize seslenmek istiyorum. Kendinizi yalnız hissetmeyin. Kendinizi terk edilmiş hissetmeyin.  Biz buradayız. Burada sizler için çalışan, hepimiz için gece gündüz çalışan birileri var. DEVA Partisi var.

9 Mart 2020 tarihinde DEVA Partisi’ni kurmamış olsaydık, Mayıs seçimlerinden sonra ülkemizin haline bakar, siyasetin geldiği noktayı değerlendirir ve derhal bugün DEVA Partisi’ni kurma kararı alır, kollarımızı sıvar ve hemen çalışmaya başlardık. Medyanın baskı altında tutulduğu, sivil toplumun sindirildiği, adaletin ayaklar altına alındığı, yoksulun daha yoksul olduğu bir Türkiye’de DEVA Partisi’ne her zamankinden daha çok ihtiyaç olacak.

Bu iktidar, hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyecek. Bu iktidarın kurumları güçlendirme diye bir derdi olmayacak. Bu iktidar şeffaf, hesap vermeye hazır, kural bazlı bir yönetim anlayışını hiçbir zaman benimsemeyecek. Çünkü Sayın Erdoğan’ın zihin dünyasında bu kavramların yeri yok. Bu iktidar iş başında olduğu sürece, ülkemiz içine düştüğü orta gelir tuzağından asla kurtulamayacak.

Her ne kadar ülkenin Cumhurbaşkanı, seçim gecesi ve ardından yaptığı bazı konuşmalarda topluma öfke, nefret ve hiddet mesajları iletse de bizim hayalimizdeki Türkiye birilerinin kazandığı, birilerinin kaybettiği bir ülke değildir. Biz var gücümüzle 85 milyonun birlikteliğini sağlamak, güçlü millet olmanın sorumluluğunu yerine getirmek için buradayız.  Umutsuzluğa yer yok.”

Biz hiçbir zaman uzlaşıdan, istişareden, ortak akıldan, birlikte çalışma kültüründen vazgeçmeyeceğiz. Diğer siyasi partilerle olan diyalog ve iş birliği zeminini her zaman sıcak ve güçlü tutacağız.

Kimseye en ufak bir borcumuz yok

Tertemiz bir seçim kampanyası yürüttük. Konuşunca doğruyu söyledik.  Şimdi ise partimiz kuruldu kurulalı dosdoğru çalışmış olmanın verdiği huzurla yeniden milletimizin karşınızdayız. Bizim kimseye en ufak bir borcumuz yok. Hiç kimseyi aldatmadık. Kazandığımız her şeyi de anamızın ak sütü gibi helalinden kazandık. Bugün, seçimi helalinden kazanmış, başı dik, alnı açık 15 milletvekilimiz var.

Seçim kampanyası boyunca kimseyi aldatmayan, yalan söylemeyen, iftira atmayan, kul hakkına girmeyen, kamu malını kullanmayan, dosdoğru çalışan güçlü bir teşkilatımız var. Evet, seçimi kazanamadık. Bunun için gereken öz eleştiriyi de muhasebeyi de yapmaktan kaçınmayacağız. Ancak şunu gönül rahatlığıyla ifade ediyorum ki biz kimsenin hakkını yemedik. İçimiz rahat, gönlümüz ferah.

Demokrasilerde sandık elbette önemlidir. Ancak hiç şüpheniz olmasın ki, DEVA Partisi iki sandık arası dönemde de özgürlük ve zenginlik için her türlü çabayı göstermeye devam edecektir. DEVA Partisi, kuruluş felsefesi ve kendine özgü siyasi duruşuyla yoluna devam edecek ve Türkiye’yi saplandığı bu cendereden çıkarmanın mücadelesini verecektir. Bu ülke bizim, bu ülke hepimizin.

Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, bayramın ülkemiz için, İslam Alemi için ve tüm insanlık için hayırlı gelişmelere vesile olmasını temenni ediyorum. Tüm hacı adaylarının Arafat vakfesinde yapacakları duaların ve hac ibadetlerinin kabul olmasını diliyorum. Bayramlar; birbirimize ulaşmanın, kucaklaşmanın, barışmanın zamanıdır. Bayramlar; kaybettiğimiz sevdiklerimizi hatırlamanın, şükrün ve muhasebenin zamanıdır.”

Paylaşın

CHP’den Dikkat Çeken Kanun Teklifi: Emeklilerin Bayram İkramiyeleri 15 Bin TL Olsun

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Kurban Bayramı’nda emekli ikramiyelerinin 15 bin TL olarak ödenmesi için kanun teklifi verdi. Ağbaba, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecinde emekli ikramiyelerine yönelik vaadini de hatırlattı.

Emeklilere bayramlarda ikramiye ödenmesinin ilk kez 2015 yılında Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirildiğini belirten Ağbaba, “Emeklilere ve hak sahiplerine Ramazan ve Kurban bayramlarında bin lira ödenmeye başlanmıştı. Yıllar içinde yapılan cüzi artışlarla da emeklilerimize ödenen emekli ikramiyeleri adeta sembolik bir rakama dönüşmüş, ikramiyeler enflasyon karşısında eriyip pula dönüşmüştür.

Eğer iktidar samimiyse seçim öncesi Genel Başkanımızın vaadi olan, emekli ikramiyelerin bu Kurban Bayramı’nda 15 bin TL ödenmesine ve bundan sonra da ikramiyelerin asgari ücret düzeyine yükseltilmesi teklifimize destek verir” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba; Kurban Bayramı’nda emeklilere 15 bin TL ikramiye verilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na kanun teklifi verdi. ANKA‘nın aktardığına göre, Veli Ağbaba, teklifini şu açıklama ile değerlendirdi:

Genel Başkanımızın seçim öncesi vaadi olan emekli ikramiyelerinin asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve bir önceki bayramda eksik verilen ikramiyenin de verilmesi ile bu bayramda emekli ikramiyelerinin 15 bin TL olarak ödenmesi için kanun teklifimizi Meclis’e sunduk

. AKP Genel Başkanı Erdoğan seçim öncesinde emekli ikramiyelerinin 2 bin TL’ye yükseltildiğini açıklamıştı. Genel Başkanımızın vaadi ise emekli ikramiyelerinin her bayramda asgari ücret kadar ödenmesiydi. Bu bağlamda bir önceki bayramda eksik ödenen 6500 TL bayram ikramiyesine ek olarak Kurban Bayramı’nda da 8506 TL asgari ücret eklenmeli ve bu bayramda emeklilere 15 Bin TL emekli ikramiyesi verilmelidir.

Emeklilerimize bayramlarda ikramiye ödenmesi ilk kez 2015 yılında Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gündeme getirilmiş, emeklilere ve hak sahiplerine Ramazan ve Kurban bayramlarında bin lira ödenmeye başlanmıştı.

Yıllar içinde yapılan cüzi artışlarla da emeklilerimize ödenen emekli ikramiyeleri adeta sembolik bir rakama dönüşmüş, ikramiyeler enflasyon karşısında eriyip pula dönüşmüştür. Eğer iktidar samimiyse seçim öncesi Genel Başkanımızın vaadi olan, emekli ikramiyelerin bu Kurban Bayramı’nda 15 bin TL ödenmesine ve bundan sonra da ikramiyelerin asgari ücret düzeyine yükseltilmesi teklifimize destek verir.”

Paylaşın

Kurban Bayramı Yemeğini Enflasyon Yedi

Fransız haber ajansı AFP, yüksek enflasyonun Kurban Bayramı’na gölge düşürdüğünü yazdı. Haberde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türklerin yaşam standartlarını düşüren geçen yılki sıradışı ekonomik deneyinden bu yana fiyatlar iki hatta üç katına çıktı” ifadelerine yer verildi.

Erdoğan, bu hafta düzenlenen kabine toplantısının ardından “Bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam aksine faizi düşürmeye devam edeceğiz” demiş, aynı ekonomi politikasını sürdüreceklerini belirtmişti.

Hem “Türkiye’nin bayram yemeğini enflasyon yedi” hem de “Türkiye’de bayrama enflasyon zarar verdi” anlamına gelen başlığa sahip haberde, yüksek enflasyonun gelecek yıl düzenlenecek seçimlerde Erdoğan’ın şansını azalttığı gibi Kurban Bayramı’nda yurttaşları zor durumda bıraktığı da savunuldu.

İstanbul’daki hayvan pazarına gelen Gül Er, “Bu kutsal bir görev fakat bu yıl fiyatlar el yakıyor” dedi. Er, metabolik rahatsızlığı nedeniyle sadece etle beslenmesi gereken kızına bunu sağlayamadığını da söyledi.

Satış yapmak için Samsun’dan İstanbul’a gelen besici Galip Toklu da enflasyon altında ezildiğini anlattı.

Toklu, geçen yılki Kurban Bayramı’ndan bu yana yem fiyatlarının 4 katına, İstanbul’a gelirken harcadığı yol masrafının da üç katına çıktığını ifade etti.

Bunları karşılamak için et fiyatlarını iki kat artırmak durumunda kaldığını belirten Toklu, “Geçen yıl 500 kilogram dana etini 20 bin liraya sattım. Bu yıl fiyatı 45 bin liraya çıkardım. Müşteriler de ister istemez bu duruma kızgın” dedi.

Hiç satış yapamadığını söyleyen besici Şinas Ateş ise “Hayvancılık bitti” diye konuştu.

Hayvan pazarına koyun almaya gelen ve masrafı 7 arkadaşıyla bölüşeceğini söyleyen Salih Yeter, “Halkın çoğunlukla et yiyecek parası yok” ifadelerini kullandı.

Erzurum’dan gelen Selahattin Köse ise Kurban Bayramı geleneğinin bağlayıcılığı olduğunu belirterek, “Fiyatlar iki katına çıktı ama bir çaresine bakacağız. Bu Allah’ın emri” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bu hafta açıkladığı verilere göre haziranda yıllık enflasyon yüzde 78,62 oldu.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise aynı rakamı yüzde 175,55 olarak açıkladı.

Merkez Bankası’nın verilerine göreyse gıda ve alkolsüz içecek fiyatları haziranda yüzde 2,09 artarken, grup yıllık enflasyonu da 2,30 puan yükselerek yüzde 93,93’e ulaştı.

Paylaşın