Küba, Güney Afrika’nın İsrail’e Karşı Açtığı Soykırım Davasına Katılacak

Küba, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail işgaline karşı açtığı soykırım davasına katılacağını duyurdu. Gazze’de İsrail saldırılarında 37 bin 500’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Küba, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı yaptığı şikayete üçüncü taraf olarak katılmaya karar verdi” dedi.

Bakan Rodriguez, ülkesinin bu girişiminin “Filistin halkına karşı işlenen soykırımı sona erdirmeyi amaçlayan meşru uluslararası çabaları mümkün olduğunca destekleme ve katkıda bulunma taahhüdüyle” uyumlu olduğunu belirtti.

Güney Afrika tarafından 29 Aralık’ta açılan davada, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerinin “soykırım niteliğinde” olduğu vurgulandı. Dava dilekçesinde, İsrail’in “Gazze’deki Filistinlileri daha geniş bir ulusal, ırksal ve etnik grubun parçası olarak yok etmeye yönelik özel bir niyete” sahip olduğu savunuldu.

İsrail’in, BM Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirten Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için, ihtiyati tedbir kararı çıkarılmasını istedi. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail hükümetinin Gazze’deki uygulamalarını kendi ülkesindeki “apartheid (ırk ayrımcılığı) rejimiyle” kıyaslıyor.

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi soykırımı nasıl tanımlıyor?

Birleşmiş Milletler tarafından 1948 yılında kabul edilen “Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”ne göre, bir eylemin soykırım olarak kabul edilebilmesi için, şunları içermesi gerekiyor:

Soykırım eylemleri ulusal, etnik, dini veya ırksal bir grubu hedef almalıdır.
Öldürme, ağır yaralama, zihinsel ve psikolojik zarar verme, zehirli yaşam koşulları yaratma, doğum kontrol tedbirleri uygulama veya çocukları bir gruptan diğerine zorla nakletme gibi yıkıcı eylemler olmalıdır.
Soykırım eylemleri sistematik ve yaygın olmalıdır.
Yok etmeye yönelik açık bir niyet olmalıdır.

Öte taraftan Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 101 artarak 37 bin 551’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 169 artarak 85 bin 911’e yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Paylaşın

Küba İçin Casusluk Yapan ABD’li Ana Montes Serbest

20 yılı aşkın bir süre Küba adına casusluk yapmaktan hüküm giyen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşı Ana Montes serbest bırakıldı. Şu anda 65 yaşında olan Ana Montes, Küba Kraliçesi olarak biliniyordu. 

2001’de yakalanmasının ardından yetkililer Montes’in Amerikan istihbaratının Küba’daki nerdeyse tüm operasyonlarını ifşa ettiğini belirtmişti. Bir yetkiliyse, Montes’in ABD tarafından yakalanan casuslar arasında “en çok hasar vereni” olduğunu söylemişti.

Yakalanmasının ardından Montes, dört Amerikan casusunun kimlikleriyle çok sayıda gizli belgeyi Kübalılar’a vermekle suçlanmıştı. Cezasını açıklayan hakim Montes’in tüm ulusu riske attığını söylemişti.

Montes’in kişisel kazanç amacıyla değil, ideolojisi nedeniyle bunu yaptığı belirtiliyor. Montes’in Küba istihbaratına o dönemde Reagan Yönetimi’nin Latin Amerika’daki aktivitelerine muhalefeti nedeniyle çalışmayı kabul ettiği kaydediliyor.

Montes 20 yıl boyunca başkent Washington’da çeşitli restoranlarda Kübalılar’la bir araya geldi ve çok gizli bilgileri kodlu mesajlarla çağrı cihazı üzerinden kendilerine iletti.

2001 yılının Eylül ayında istihbarat yetkililerinin bir devlet çalışanının Küba için casusluk yapıyor olabileceği yönünde bilgi alması üzerine yakalandı.

Montes bundan sonra beş yıl boyunca gözetim altında olacak ve internet kullanımı takip edilecek. Devlet adına artık çalışması yasak ve izinsiz yabancı ajanlarla da görüşemeyecek.

Ancak Montes’i tutuklayan FBI ajanlarından Pete Lapp, Montes’in Kübalı ajanlarla yeniden temas kurmaya çalışacağını sanmadığını söyledi. Lapp “Hayatının o kısmı sona erdi. Onlar için yapacağını yaptı. Özgürlüğünü tehlikeye atacağını sanmıyorum” dedi.

George W. Bush döneminde karşı istihbarat biriminin başkanlığını yürüten Michelle Van Cleave 2012’de Kongre’de yaptığı açıklamada “Montes’in Küba’yla ilgili bildikleri her şeyi ve Küba’da nasıl faaliyet gösterdiklerini açığa çıkarttıklarını” söylemişti.

Cleave “Dolayısıyla Kübalılar onlar hakkında bildiğimiz her şeyin farkındaydı ve bunu lehlerine kullanabiliyorlardı. Buna ek olarak çalışma arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde Küba’yla ilgili tahminlere nüfuz edebiliyordu ve ayrıca topladığı bilgileri diğer güçlere aktarma fırsatını da buldu” demişti.

Paylaşın

Küba’yı ‘Ian Kasırgası’ Vurdu; Ülke Karanlığa Gömüldü

Hızı saatte 200 kilometreye yaklaşan Ian kasırgası, Küba’nın batı kıyılarını vurdu. Kasırga nedeniyle adanın tamamında elektriklerin kesildiği açıklanırken, 2 kişinin de hayatını kaybettiği bildirildi.

ABD Ulusal Kasırga Merkezi kasırganın Küba’dan ayrılmadan önce Meksika Körfezi’nin güneydoğusunda güç topladığını bildirdi. Karayipleri geçen hafta da Fiona Kasırgası vurmuştu.

Kasırganın Çarşamba günü geç saatlerde Florida’nın batı kıyısına ulaşması bekleniyor.

Ian Kasırgası’nın Küba’nın batı kıyılarına vurmasıyla, adanın tamamında elektriklerin kesildiği açıklandı.

Yetkililer, başlıca elektrik santrallerinden birinin yeniden çalıştırılamaması yüzünden, elektrik dağıtım şebekesinin tamamen çöktüğünü duyurdu.

Kasırga nedeniyle iki kişinin öldüğü ve ülke genelinde hasar gören binalar olduğu bildirildi.

3. kategori kasırga saatteki hızı 200 kilometreye yaklaşar rüzgarlara yol açıyor ve şu anda Florida’ya doğru ilerliyor.

Elektrik kurumunun başı, Küba devlet televizyonunda ulusal şebekenin çökmesi nedeniyle ada çapında kesinti yaşandığını ve 11 milyon kişinin karanlıkta kaldığını duyurdu.

Devlet haber ajansından bir gazeteci ülkedeki elektrik şebekesinin yüzde 100 oranında devre dışı kaldığını bildirdi.

Başkent Havana’nın 100 kilometre doğusundaki Matanzas’taki Antonio Guiteras, ülkenin en önemli enerji santrali. Santralin kapanması, adanın hiçbir yerine elektrik verilememesi anlamına geliyor.

Ünlü Finca Robaina purosunun sahibi, sosyal medyada kasırganın tütün tarlalarına verdiği hazarı gösteren fotoğraflar paylaştı. Hirochi Robaina “Kıyamet gibiydi, gerçek bir felaketti” dedi.

Uzmanlar Küba’nın bazı bölgelerinde Ian Kasırgası nedeniyle 30 santimetreye kadar yağmur düşebileceği uyarısı yapmıştı.

Küba lideri Miguel Diaz Canel zarar gören Pinar del Rio bölgesini ziyaret etti.

Bölgede, evinin duvarları çöken 43 yaşındaki bir kadın hayatını kaybetti.

New York Times da, San Juan y Martinez kasabasında sulama için kullanılan bir rüzgar türbinini kapatmaya çalışan bir çiftçinin elektrik akımına kapılarak öldüğünü bildirdi.

ABD Ulusal Kasırga Merkezi kasırganın Küba’dan ayrılmadan önce Meksika Körfezi’nin güneydoğusunda güç topladığını bildirdi.

Kasırganın Çarşamba günü geç saatlerde Florida’nın batı kıyısına ulaşması bekleniyor. NHC, Ian’ın Florida’nın Batı kıyılarını vurana dek 4. kategori bir kasırga olabileceğini söylüyor. Eyalette 2,5 milyon kişiye tahliye emri verildi.

Florida Valisi Ron DeSantis, eyaletin tümünde acil durum ilan etti ve 5 bin Ulusal Muhafızı göreve çağırdı.

Tampa bölgesinin 1921’den bu yana ilk kez doğrudan kasırgaya maruz kalabileceği ve sahil boyunca dalga boyunun 3 metreyi bulabileceği belirtildi.

Komşu Georgia eyaletinde de acil durum ilan edildi ve 500 Ulusal Muhafız hazır bekletiliyor. Karayipleri geçen hafta da Fiona Kasırgası vurmuştu.

Paylaşın

Küba, Eşcinsel Evliliğe ‘Evet’ Dedi

Küba Yüksek Seçim Kurulu, yaptığı açıklamada, Kübalıların eşcinsel evlilik ve evlat edinmenin yasallaştırılması, taşıyıcı gebeliklere izin verilmesi ve biyolojik olmayan anne-babalara daha fazla hak verilmesi doğrultusunda için oy kullandığını söyledi.

Küba Komünist Partisi’nin organı Granma, Yüksek Seçim Kurulu (CEN) Başkanı Alina Balseiro’nun devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, hafta sonu düzenlenen referandumun ilk sonuçlarının “geri dönüşü olmayan bir eğilim” gösterdiğini ve yüzde 66,9’a yüzde 33,1 çoğunlukla yasa tasarısı lehinde sonuçlandığını söylediğini bildirdi. Balseiro “Aile Yasası halk tarafından onaylandı” dedi.

Pazar sabahı 07:00’de başlayan halk oylamasında kayıtlı yaklaşık 8,5 milyon Kübalı’nın yüzde 68,91’i 23 binden fazla sandıkta oy kullandı. Ulusal Seçim Konseyi Başkanı (CEN) Alina Balseiro, halk oylamasında yaklaşık 200 bin görevlinin bin 400’den fazla yönetici ve 28 bin yardımcının görev aldığını açıkladı.

Küba Komünist Partisi liderleri, onlarca yıllık ayrımcılığı sona erdiren ülke çapında bir referandum sonucunu alkışlarken Katolik ve Evanjelik kiliselere bağlı muhafazakar Hıristiyanlar yasaya karşı çıktı.

Küba Devlet Başkanlığı tarafından Twitter’da yayınlanan bir videoda Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel’in referandumun sonucu hakkında bilgilendirildiği zaman alkışladığı görüldü.

Yasalaşma süreci 

Yasa paketi, eşcinsel evliliklerin ve birlikte yaşamanın yasallaştırılması, eşcinsel çiftlerin evlat edinmesine izin verilmesi ve kadın ve erkek arasında ev içi hak ve sorumlulukların eşit paylaşımını teşvik de dahil olmak üzere 400’den fazla madde içeriyor.

Kanun 25 taslak, yaklaşık 80 bin belediye meclisi toplantısı ve halktan gelen 300 bin önerinin değerlendirilmesiyle biçilendi ve  milyonlarca Kübalıyı sandık başına çekti.

Başkan Diaz-Canel, oylamayla ilgili olarak habericlerin sorularını yanıtlarken “İnsanlarımızın çoğu yasa lehinde oy kullanacak, ancak yine de toplumumuzun bir bütün olarak anlamadığı sorunları var” dedi.

Eşcinselliğe yönelik resmi tutum, onlarca yıl süren baskıların ardından son 20 yılda önemli ölçüde değişti. 2019’da hükümet, eşcinsel evliliği  yeni Küba anayasasına içermeye gayret etmekle birlikte kiliseden gelen eleştirilerin ardından geri adım atmıştı. Katolik Piskoposlar Konferansı bu kez de yeni yasaya karşı olduğunu açıkladı.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Küba, Yabancı Yatırımcıya ‘İç Piyasada’ Kapı Aralıyor

Küba Ticaret Bakanı Yardımcısı Ana Teresita Gonzalez, katıldığı bir televizyon programında, ülke içindeki toptan ve perakende ticaretinde bazı yabancı yatırımcılara izin verileceğini açıkladı.

Planlanan değişiklikle, yabancı yatırımcılar Kübalı toptancıların tamamını satın alabilecek ya da ortaklıklar yoluyla Küba’nın perakende piyasasına girebilecek.

Ayrıca bazı perakendecilerin, devlet teşebbüsleriyle iş birliği yapmasına da izin verilecek.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre bakan yardımcısı Teresita Gonzalez, perakende sektöründe izinlerin daha sınırlı olacağını ancak yine de yabancı yatırımcılara imkanlar sunacaklarını belirtti.

Gonzales, perakende yatırımlarına “ülkenin sosyalist hedeflerine ve düşük fiyatlara” katkı sunması koşuluyla izin verileceğini söyledi.

Aynı televizyon programında konuşan İç Ticaret Bakanı Betsy Diaz Velazquez de, perakendede devlet egemenliğinin süreceğini ama bazı kamusal ve özel ortaklıklara izin verileceğini ekledi.

Velazquez “Hali hazırda Küba’da olanlar ve müttefik ülkelerle, bu tarz girişimlere öncelik vereceğiz” diye konuştu.

Her iki yetkili de bu reformlarla amacın adadaki üretici ve tüketicilere daha fazla hammadde ve ürün sağlamak olduğunu söyledi.

Devrim’den beri ilk izin

Bu, 1959’da Fidel Castro önderliğinde komünist bir hükümetin kurulmasıyla sonuçlanan Küba Devrimi’nden beri bir ilk.

Reformlar, yabancı sermayeli kuruluşların, devlet kontrolündeki ya da özel şirketlere hizmet sunan depo ve lojistik operasyonlara yatırım yapabilmesine olanak verecek.

Ada ülkesi son 30 yılın en kötü ekonomik krizinden geçiyor. Temel gıda ürünlerine ulaşımda ciddi sorun yaşanıyor. Özellikle perakende sektöründe verimliliği artıracak çözümler aranıyor.

Süregiden ABD yaptırımları ve Covid-19 salgını nedeniyle duran turizm gelirleri, ada ekonomisini zor durumda bıraktı.

Reformlar yeterli olacak mı?

Reuters’a konuşan ekonomist ve iş insanları, reformların ihtiyaçları karşılamaya muhtemelen yetmeyeceğini belirtti.

Kübalı ekonomist Omar Everleny “Bu doğru yöne doğru atılmış bir adım ancak çok küçük ve çok geç” dedi, ve açıklanan yeniliklerin birçok kurala ve bürokratik işleme tabi olduğunun altını çizdi: “Her iki açıklama da krizin ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorlarmış gibi ‘istisna, kontrol, şartlar’ kelimeleriyle doluydu”.

Küba ile ticaret yapan yabancı bir iş insanı da Reuters’a, yatırımcıların yerel para birimi ile yapılacak anlaşmalara soğuk yaklaşacağı bilgisini verdi.

Paylaşın

ABD’den Küba’ya Yönelik Kısıtlamaları Gevşetme Kararı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimi Küba’ya yönelik kısıtlamaların bazılarının kaldırıldığını açıkladı. Küba ise, ABD yönetiminin ülkeye yönelik ambargoya son vermediğini ve Kübalı kuruluşlar ile ABD vatandaşlarının seyahatine getirilen kısıtlamaların ortadan kaldırılmadığını duyurdu.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, önceki Başkan Donald Trump döneminde getirilen yaptırımların bazıları kaldırılarak başkent Havana dışındaki şehirlere uçuşların ve aile birleşimi programlarının yeniden başlaması kararı alındı.

Konuyla ilgili Beyaz Saray açıklaması özetle şu şekilde:

Aile birleşimi, havale işlemleri, girişimciler

“Birleşik Devletler, bugün ulusal güvenlik çıkarlarımıza uygun bir şekilde Küba halkına olan desteği arttırmak için bir dizi önlem alıyor.

Küba halkı, eşi benzeri görülmemiş bir insani kriz ile karşı karşıya; bizim politikamız Küba halkının baskı ve ekonomik sıkıntıdan azade bir gelecek kurmasına yardım etmek için halkı güçlendirmeye odaklanmaya devam edecek. Yönetim, özellikle şunları yapacak:

  • Kübalı Aile Birleşim Programını (CFRP) yeniden hayata geçirerek ve konsolosluk hizmetlerinin kapasitesini arttırarak aile birleşimini kolaylaştırmak. Sınırlı göçmen vize işlemleri 3 Mayıs 2022’de Havana’da devam etti. CFRP’yi yeniden hayata geçireceğiz ve Havana’daki vize işlemlerini arttıracağız; bunu yaparken de Georgetown, Guyana’daki ABD Büyükelçiliğindeki göçmen vize vakalarının çoğunu işleme almaya devam edeceğiz.
  • Küba halkına destek olmak için onaylanmış seyahati genişleterek Birleşik Devletler ve Küba halkının aile bağlarını ve eğitimle ilişkili bağlantılarını güçlendireceğiz. Havana dışındaki yerlere de tarifeli ve tarifesiz uçuşlara izin vereceğiz.
  • Ayrıca, internete daha fazla erişimi ve havale işlemleri firmalarını desteklemek ve Kübalı girişimcilere ek destek sağlamak da dahil olmak üzere kişiden kişiye ve diğer kategorilerdeki grup eğitim seyahatlerini ve iş görüşmeleri ve mesleki araştırmalar ile ilgili belli seyahatleri yeniden hayat geçirmek için düzenleyici değişiklikler yapacağız. Bireysel grup ziyaretlerini yeniden hayata geçirmeyeceğiz.

  • Bağımsız Kübalı girişimcileri destekleyeceğiz. Genişletilmiş bulut teknolojisi, uygulama programlama arayüzleri ve e-ticaret platformlarına erişime izin vererek kamu sektörü dışında ticari fırsatları teşvik edeceğiz. Kübalı girişimciler ile internet tabanlı faaliyetler, elektronik ödemeler ve iş yapma fırsatları için ek ödeme seçeneklerine desteği arttırmak için seçenekleri gözden geçireceğiz. Girişimcilerin mikrofinans ve eğitime olan erişimini artırmak için çalışacağız.
  • Para havalelerinin Küba halkına daha özgürce ulaştığından, fakat bunu yaparken insan hakları ihlalleri işleyenleri zenginleştirmediğimizden emin olacağız.
  • Özellikle ailelerin para gönderme işlemlerine konan üç ayda bir 1.000 dolar sınırlamasını kaldıracağız ve (aile dışı) bağış amaçlı para havalelerine izin vereceğiz; bu da bağımsız Kübalı girişimcilere destek olacak. Küba pazarında daha fazla erişimi teşvik etmek adına elektronik ödeme işlemcileri ile çalışacağız. Kuruluşları Küba Kısıtlama Listesinden kaldırmacayacağız.”

Küba’dan açıklama

The Wall Street Journal gazetesinin aktardığına göre, Küba Dışişleri Bakanlığı Beyaz Saray açıklamasına yanıt vererek söz konusu değişikliklerin “olumlu olduğunu ama kapsamının sınırlı olduğunu” söyledi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada ABD Başkanı Joe Biden’ın seçim vaatlerinden bazılarını yerine getirdiği, ama Washington’un ambargoya son vermediği ya da Kübalı kuruluşlar ile ABD vatandaşlarının seyahatine getirilen kısıtlamaların ortadan kaldırılmadığı ifade edildi.

Bakanlık ayrıca ABD’nin Küba siyasetinde çok dramatik bir değişiklik olmadığını ve ABD yönetiminin yaklaşımının Küba’dan ABD’ye artan göç dalgası yüzünden suçlama yöneltme yönünde olduğunu söyledi.

Paylaşın

Küba’da 5 Yıldızlı Otelde Patlama: En Az 22 Ölü

Küba’nın başkenti Havana’da bir otelde meydana gelen patlamada en az 22 kişinin hayatını kaybettiği ve enkazda arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği bildirildi. 

İlk belirlemelere göre, cuma günü başkentteki 5 yıldızlı Saratoga Otel’de yaşanan patlamanın nedeni gaz sızıntısı olarak açıklandı.

Yetkililer, en az 22 kişinin ölümüne 50’den fazla kişininse yaralanmasına sebep olan patlama sonrası, hâlâ enkaz altında insanların olduğunu belirtti. Arama kurtarma köpeklerinin olay yerine gönderildiği aktarıldı.

Yaralıların bir kısmının tedavi altına alındığı hastaneden, aralarında 2 yaşında bir çocuğun da bulunduğu 11 kişinin durumunun kritik olduğu açıklaması yapıldı.

Otel yetkilileri, patlama öncesi otelin tadilat nedeniyle turistlere kapalı olduğunu ve içerisinde 10 Mayıs’taki açılışa hazırlanan işçilerin bulunduğunu belirtti.

Küba cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, “İlk belirlemelere göre patlamaya gaz sızıntısı neden oldu.” ifadeleri kullanıldı.

Olay yerini ziyaret eden Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ise “Bu ne bir bomba ne de saldırıydı, üzücü bir kaza yaşandı.” şeklinde konuştu.

Diaz-Canel otel çevresinde zarar gören binalardaki ailelerin güvenli yerlere tahliye edildiğini açıkladı. Hasar gören bir ilköğretim okulundaki öğrencilerin başka okullara aktarılacağı ifade edildi.

Paylaşın