İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere gönderdiği genelge ile aşısızlara getirilen PCR testi zorunluluğu tamamen kaldırıldı. Böylece, seyahat, etkinlik, iş yeri ve okullara yönelik test zorunluluğu kaldırılırken, Bilim Kurulu’nda alınan PCR testi kararına TTB tepki gösterdi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiyesi çerçevesinde, aşısız olan veya aşı sürecini tamamlamayan kişilere PCR testi uygulanmasına gerek olmadığına ilişkin İçişleri Bakanlığı genelgesi 81 il valiliğine gönderildi. Söz konusu genelde, “Aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ve son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş kişilerden;
- Uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatlerden önce,
- Konser, sinema ve tiyatro gibi etkinliklere katılmadan önce,
- Milli Eğitim Bakanlığı okullarında görev yapmakta olan personele (öğretmen, servis şoförü, temizlik personeli vb.),
- Tüm kamu ve özel işyerlerinde çalışanlara,
- Kamu ve özel kurumlar tarafından düzenlenen öğrenci kamplarına katılacak kişilere, PCR testi ile tarama yapılmasına gerek olmadığının değerlendirildiği bildirilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Bakan Koca açıklamıştı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 12 Ocak Çarşamba günü Bilim Kurulu toplantısı sonrasındaki açıklamasında, “Bundan böyle PCR testi yalnızca semptom gösteren kişilere yapılacaktır. Aşısını ve hatırlatma dozunu olmuş temaslı kişilerin karantinaya alınmamasına karar verilmiştir. İzolasyon konusunda ise pozitif vakaların tamamı 7 gün izolasyonu tamamladıktan sonra test yaptırmaksızın izolasyondan çıkabilirler” demişti.
TTB’den karara tepki: Salgın kendi haline bırakıldı
Türk Tabipler Birliği (TTB) ise İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi öncesinde, temaslı aşılıların karantinaya alınmaması ve semptom göstermeyenlere PCR testi yapılmaması yönündeki kararlara tepki göstererek, “toplum sağlığını riske atanlara istifa” çağrısı yaptı.
Birlik, Bakan Koca’nın Bilim Kurulu sonrasındaki açıklamalarına işaret eden TTB, bu açıklamaların “bilimsel temellerden yoksun olduğunu” belirterek, alınan kararı salgının “kendi haline bırakılması” olarak nitelendirdi.
Test ve aşının özendirilmesi gerektiğinin altını çizen TTB, “Test sayısının azaltılması, hastalığın gerçek boyutunun toplum tarafından anlaşılamamasına neden olmaktadır. Bakanlık eliyle oluşturulan bu kontrolsüzlük hali her yurttaşımızı potansiyel COVID-19 vakasına dönüştürerek toplumu riske atmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Sağlık kurumlarında da herhangi bir önlem alınmadığını söyleyen TTB, aşısızların ve eksik aşılıların etkin ve hızlı bir kampanya ile aşılanmaları sağlanması, 5-11 yaş grubu için aşılama programı başlatılması, PCR yanında hızlı testlerden de yararlanılması; günlük yapılan test sayısının yükseltilmesi tavsiyelerinde bulundu.
Bulaştırma potansiyeli olan yakın temaslı kişilerin, hatırlatma dozu yapılmış olsalar dahi karantinaya alınması gerektiğini söyleyen TTB, “Aşısız kişilerin toplu yaşam yerlerine girmelerinin engellenmesi gerektiğini” kaydetti.
“Ne yazık ki yetkili merciler, sadece bireysel korunma önlemlerine bel bağlamıştır, salgın kontrolü vatandaşların aşı gönüllüğüne, fiziksel mesafe ve maske önlemlerine daraltılmış ve bırakılmıştır. Bakanlığın ve müdürlüklerin halk sağlığı yükümlülükleri rafa kaldırılmıştır” diyen TTB açıklamasında, “Halk sağlığı için gerekli adımları atmayan iktidar yönet(e)memektedir ve bu süreçte sorumluluğu olanlar istifa etmelidir” ifadelerini kullandı.