2024 yılının ilk on ayında konkordato başvuru sayısı 1352’ye ulaştı. Konkordato, iflasa sürüklenen bir şirketin, alacaklıları ile anlaşarak mali yapısını düzenlemeye yönelik bir hukuki süreçtir.
Borçlu, konkordato talebiyle mahkemeye başvurur ve mahkeme tarafından verilecek kararla konkordato süreci başlar. Konkordato süreci 23 ay içinde tamamlanır ve bu süreç boyunca borçlar için faiz işlemez.
Ekonomik kriz ve finansman sorunları, şirketlerin konkordato başvurularını zirveye taşıdı. Ekim ayında mahkemelere gelen 165 dosya için konkordato geçici mühlet kararı verildi. Bu yılın ilk 10 ayında yapılan konkordato başvuru sayısı da 1352’ye ulaştı. 2021, 2022 ve 2023 yıllarında toplam 1374 başvuru yapılmıştı.
Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’ndan derlediği verilere göre, ekim ayında mahkemelerce konkordato kararı verilen dosya sayısı 165 oldu. Yılın 10 ayında konkordato geçici mühlet kararı verilen toplam dosya sayısı 1352’ye ulaşırken, bu tutar 2021, 2022 ve 2023 yıllarında yapılan toplam 1374 konkordato başvurusuna neredeyse yetişti.
Ekonomim’den Merve Yiğitcan‘ın haberine göre, konkordato verilerinin detayına bakıldığında, geçen ay kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 110, konkordatonun reddi kararı verilen dosya sayısı da 86 oldu. Ocak-ekim döneminde ise 557 dosyanın konkordato başvurusu için kesin mühlet kararı verilirken, 10 ayda dosyası reddedilen konkordato başvurusu sayısı 512 oldu.
Ekim ayında 20 şirket için iflas kararı verilirken, 10 aylık dönemde bu sayı 96 oldu. Bu arada konkordato süreci, kesin mühlet kararı verildikten sonra ortalama 3 yıl kadar sürebiliyor, mahkemelerin iflas kararı ortalaması ise 436 gün… Dolayısıyla yılın 10 ayında verilen 96 iflas kararı aslında yaklaşık 1,5-2 yıl önce başvurusu kabul edilmiş konkordato dosyalarından oluşuyor.
Konkordato başvurularına göre sektörlerin riskleri hesaplandığında, en riskli sektörlerin başında inşaat ve tekstil geliyor. Yılbaşından bu yana inşaat sektöründen 78 konkordato başvurusu gelirken, tekstil sektöründen 73 konkordato başvurusu yapıldığı görülüyor. Yine metal ürün imalatı, mobilya, gıda ve tarım da en kırılgan sektörler olarak öne çıkıyor.