Kolombiya’dan İsrail’in Gazze’yi Hedef Almasına Sert Tepki

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın başlattığı operasyon sonrası İsrail’in Gazze’yi hedef almasını Nazilerin Yahudilere yönelik zulmüne benzetti.

Haber Merkezi / İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın “hayvanlara” karşı mücadele kapsamında Gazze’nin “tamamen kuşatılacağını” duyuran açıklamasına yanıt veren Petro, “Nazilerin Yahudiler hakkında söyledikleri bunlar” dedi.

Kolombiya Devlet Başkanı Petro, açıklamasının devamında, “Demokratik halkların Nazizmin uluslararası politikada kendisini yeniden kurmasına izin veremeyeceğini” ifadelerini kullandı.

Petro, açıklamasının sonunda, Gallant’ın kullandığı ifadelerin “nefret söylemi” anlamına geldiğini ve devam etmesine izin verilmesi halinde “yalnızca bir soykırıma yol açacağını” söyledi.

Gallant, İsrail’in Gazze Şeridi’ni ve buradaki 2,3 milyon insanı “tamamen kuşatma altına aldığını” duyurdu ve bunun “elektrik yok, yiyecek yok, su yok, gaz yok” anlamına geldiğini söylemişti.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Biz hayvanlarla mücadele ediyoruz ve buna göre hareket ediyoruz” demişti.

Can kaybı bin 200’ü aştı

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in saldırılarının neden olduğu can kayıpları ile yaralılara ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, İsrail’in 3 günden bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 493 kişinin yaşamını yitirdiği, 2 bin 751 kişinin yaralandığı belirtildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, aralarında Kudüs’ün de olduğu Batı Şeria’nın El Halil, Ramallah, Eriha, Nablus ve Kalkilya kentlerinde 7 Ekim’den bu yana toplam 15 Filistinlinin İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

Abluka altındaki Gazze Şeridi’nden düzenlenen saldırılarda ölen İsraillilerin sayısının 800’ü geçtiği bildirildi.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’ın haberine göre, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Gazze Şeridi’nden İsrail’e başlattığı “Aksa Tufanı” isimli saldırıda en az 800 İsrailli öldü. Saldırıda 2 bin 400 İsraillinin de yaralandığı bilgisi paylaşıldı.

Paylaşın

Interpol’den Dev Operasyon: 200 Ton Kokain, 8 Bin Silah, 14 Bin Gözaltı

Interpol’ün Meksika, Brezilya, Kolombiya, Arjantin, Uruguay, Şili, Paraguay, Ekvador, El Salvador, Bolivya, Kosta Rika, Guatemala, Honduras, Panama ve Peru’da düzenlenen dev operasyonda 200 ton kokain, 8 bin 263 yasa dışı silah ele geçirildi. Operasyonunda 14 bin 260 kişi gözaltına alındı.

Interpol bu operasyonla başta Brezilyalı “Primeiro Comando da Capital”, El Salvadorlu “Mara Salvatrucha” ve Güney Amerika’da da faal olan “Balkanlar Karteli” olmak üzere 20 suç örgütüne darbe vurulduğunu duyurdu.

Latin Amerika’da Uluslararası Polis Teşkilatı (Interpol) öncülüğünde düzenlenen kaçak silah operasyonunda yaklaşık 200 ton kokain ele geçirildi.

Interpol tarafından “en büyük silah operasyonu” olarak tanımlanan “Trigger IX” operasyonunda 14 bin 260 kişi gözaltına alındı.

Interpol koordinasyonunda 12 Mart-2 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen ve başta kokain olmak üzere 203 ton uyuşturucu ele geçirilen operasyon, Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edildi. Interpol, 15 ülkede koordineli olarak düzenlenen operasyonda ele geçirilen uyuşturucunun piyasa değerinin 5,7 milyar dolar olduğunu duyurdu. Operasyonda, uyuşturucu yapımında kullanılan 372 ton kimyasal da ele geçirildi.

Meksika, Brezilya, Kolombiya, Arjantin, Uruguay, Şili, Paraguay, Ekvador, El Salvador, Bolivya, Kosta Rika, Guatemala, Honduras, Panama ve Peru’da düzenlenen dev operasyonda 8 bin 263 yasa dışı silah ve yaklaşık 305 bin mühimmat yakalandı.

Interpol, söz konusu ülkelerden silah uzmanlarının, Paraguay ve Arjantin sınırındaki Brezilya kenti Foz do Iguacu’da kurulan merkezde buluşarak operasyonun yönetilmesine katkıda bulunduğunu belirtti.

20 örgüte ağır darbe

Interpol bu operasyonla başta Brezilyalı “Primeiro Comando da Capital”, El Salvadorlu “Mara Salvatrucha” ve Güney Amerika’da da faal olan “Balkanlar Karteli” olmak üzere 20 suç örgütüne darbe vurulduğunu duyurdu.

Interpol Genel Sekreteri Jürgen Stock, bir yasa dışı silah operasyonunda bu kadar yüksek miktarda uyuşturucu ele geçirilmiş olmasının, bu suçların birbiriyle iç içe olduğunu bir kez daha kanıtladığını söyledi.

“Rekor” vurgusu

Stock, “Tüm bu yasa dışı faaliyetlerin arkasındaki organize suç ağlarının tek bir önceliği var: Kâr. Biz yasa uygulayıcıları olarak dünyanın tüm bölgelerinde ve küresel olarak bunları ortadan kaldırmak için aynı derecede kararlı olmalıyız” dedi.

Stock, ayrıca Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, operasyon kapsamında yakalanan miktar ve gözaltı sayısı için “rekor” ifadesini kullandı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Kolombiya’da Seçimi Solcu Gustavo Petro Kazandı

Kolombiya’da Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunu eski gerilla hareketinin üyesi solcu aday Gustavo Petro kazandı. Kolombiya, geleneksel olarak sağcı siyasetçilerce yönetilen bir ülke.

Ülkenin ilk sol hükümetini kuracak olan Petro, seçimin Kolombiya halkı için bir sevinç günü olduğunu söyledi ve ülkesine gerçek bir değişim getireceği yönünde söz verdi.

Sağcı popülist rakibi Rodolof Hernandez’i mağlup eden Petro, seçimde oyların yüzde 50,5’ini almayı başardı.

Başkent Bogota’da destekçilerine seslenen Petro, zaferinin ülke tarihinde mezhepçilik ve hoşgörüsüzlükten uzaklaştığı yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtti ve “Bugün sokakların ve meydanların günüdür” dedi.

Petro’nun başkan yardımcısı ve eski bir temizlikçi olan Francia Marquez ise ülkede bu görevi üstlenecek ilk siyahi kadın olacak.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Biden yönetiminin Kolombiya ile ilişkilerini güçlendirmeyi dört gözle beklediğini söyleyerek Petro’yu zaferinden dolayı tebrik etti.

Hernandez ise seçimin ardından sosyal medyada paylaştığı bir videoda Petro’nun zaferini kabul etti.

700 binden fazla oy farkıyla mağlup olan Hernandez, “Kolombiya halkının büyük çoğunluğu diğer adayı seçit. Seçimden önce de dediğim gibi, seçim sonuçlarını kabul ediyorum” dedi.

62 yaşında olan ve Bagota’nın eski belediye başkanı olan Gustavo Petro, yoksulluk, şiddet, kentlerdeki suç oranları ve yolsuzluk karşısında umut veren lider olarak seçmenin karşısına çıkmıştı.

50 milyon nüfuslu ülkenin yüzde 40’ı yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Dünya Bankası’na göre, Kolombiya eşitsizliklerin en yüksek seviyede yaşandığı ülkeler arasında.

İlk turda Bogota’da oy kullanan Petro, “İki seçenek var: Birisi Kolombiya’da işler nasıl yürüyorsa öyle bırakmak, ki bana göre bu daha çok yolsuzluk, daha çok şiddet ve açlık demek. Diğer seçenek ise Kolombiya’yı değiştirmek, refaha ve demokrasiye kavuşturmak” ifadelerini kullanmıştı.

Siyasi rakipleri ise eski bir Marxist gerilla mensubu olan Petro’nun Venezuela ve bölgedeki diğer sol yönetimlerle ilişkileri güçlendirmesinden korkuyor.

Güney Amerika ülkelerinden tebrik

Son seçimlerde Arjantin, Peru, Şili, Meksika, Bolivya ve Honduras’ta da sol adaylar iktidarı devraldı. Petro’nun zaferi, bu ülkelerde de sevinçle karşılandı.

Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez Twitter’da yaptığı paylaşımda, “Demokrasiyi tasdik eder nitelikte olan zaferiniz, kardeş halklar arasında azami dayanışma talep ettiğimiz bu zamanda bütünleşmiş bir Latin Amerika’ya giden yolu garanti ediyor” dedi.

Bu yılın başlarında seçilen Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric ise Petro’nun zaferini “Latin Amerika için bir sevinç” diye tanımladı.

Sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Boric, “Hızla değişen dünyanın zorluklarında kıtamızın birliği için birlikte çalışacağız” diye yazdı.

Peru’da Devlet Başkanı Pedro Castillo, müttefikiyle birlikte çalışmak için sabırsızlandığını söyledi ve “Halklarımız için kolektif, sosyal ve bölgesel bütünleşmeyi amaçlayan ortak bir duyguyla birleştik” dedi.

Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, “Latin Amerika entegrasyonu güçleniyor” yorumunda bulundu.

Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador ise Kolombiya’da 1948’deki seçimlerde solcu devlet başkanı adayı Jorge Eliecer Gaitan’ın suikast sonucunda ölüdürülmesine atıfta bulunarak, Petro’nun başarısının siyasi suikastların nadir olmadığı bir ülkede yaraları iyileştirebileceğini söyledi: Zafer, bu lanetin sonu ve kardeş ve onurlu halkın uyanışı olabilir.

Seçim öncesindeki Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque ile gergin bir ilişkiye sahip Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da sevinçliydi.

AFP’nin aktardığına göre Maduro, “Kolombiya halkının iradesi duyuldu. Halkın iradesi demokrasi ve barış yolunu savunmak için yola çıktı” dedi.

Venezuela gibi uluslararası yaptırımlara maruz kalan Küba’nın Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel, “iki halkın refahı için ikili ilişkilerin geliştirilmesi” umudundan söz etti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Kolombiya’da Eski Gerilla, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin İlk Turunu Farklı Kazandı

2022 Kolombiya Başkanlık seçimlerinin birinci turunda gayrı resmi sonuçlara göre adaylardan hiçbiri yüzde 50+1 barajını geçemedi. Pazar akşamı sonuçlanan seçimlerin ilk turunu Sol ittifak “Tarihsel Sözleşme”nin (Pacto Historico) adayı Gustavo Petro yüzde 40, 23 ile önde bitirdi.

Petro ikinci turda, ilk turu hayli geride yüzde 28,19 ile ikinci sırada tamamlayan Yolsuzlukla Mücadelede Valiler Birliği hareketinden Rodolfo Hernández ile yarışacak.

“Tarihsel Sözleşme” ittifakının Başkan adayı Gustavo Petro ve Başkan Yardımcısı adayı Francia Márquez, sekiz milyonu aşkın oy almayı başardılar. Petro, dört yıl önceki seçimlerde şimdiki başkan Iván Duque ile yarıştığında 4,8 milyon oy almıştı.

Kolombiya’da bir adayın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için ilk turda oyların en az yüzde 50’sini alması gerekiyordu. Bu gerçekleşmediğinden seçim ikinci tura kaldı.

Kolombiya, geleneksel olarak sağcı siyasetçilerce yönetilen bir ülke. 50 milyon nüfuslu ülkenin yüzde 40’ı yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Dünya Bankası’na göre, Kolombiya eşitsizliklerin en yüksek seviyede yaşandığı ülkeler arasında.

Gustavo Petro kimdir?

Gustavo Petro, 19 Nisan 1960’ta Ciénaga de Oro’da (Córdoba) doğdu. Externado Üniversitesi’nden mezun bir iktisatçı, kamu yönetimi, iktisat, çevre ve nüfus gelişimi ve işletme yönetiminde yeni eğilimler üzerine yüksek lisans sahibi.

Petro, M 19 hareketinde gerilla mücadelesi saflarında yer aldıktan sonra Virgilio Barco hükümetiyle gerçekleştirilen barış süreciyle birlikte M 19 Demokratik İttifakı’nın kuruluşunda yer aldı ve 1991 Kurucu Meclisi’ne Temsilciler Meclisi üyesi olarak girdi.

2006-2010 arasında senatör olarak görev yaptı. Kongredeki parlak sicili dolayısıyla başkanlıkta iddia sahibi oldu ve 2010 seçimlerinde ilk kez girdiği Başkanlık yarışında 1 milyon 331 bin 267 oy aldı.

2011-2015 arasında başkent Bogota Belediye Başkanı’ydı. Ancak Petro, yükselişi sırasında, halen Amerika Devletleri Örgütü’ndeki (OAS) Kolombiya daimi elçisi, dönemin Başsavcısı Alejandro Ordóñez’in kararıyla görevden alındı ve kamu görevinden men edildi.

Ancak sonraki yıllarda hukuk mücadelesini sürdüren Petro, görevden alınma ve azil kararlarını Yüksek Mahkeme’de kaldırtmayı başardı ve Amerikalararası İnsan Hakları Mahkemesi’nde haklılığı tescil edildi.

Petro 2018’de ikinci kez başkanlığa aday oldu ve ikinci tura yükseldi, ancak ikinci turda Başkan Iván Duque karşısında yarışı kaybetti.

Paylaşın

Eski Gerilla Gustavo Petro Kolombiya’nın Başına Geçmeye Hazırlanıyor

Gustavo Petro, Kolombiya’da Pazar günü gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turundan önceki son seçim kampanyası mitinginde neşeyle, kudret sahiplerinin seçimleri kazanacağından duydukları korkuyla titrediklerini söylüyordu.

Artık açık siyasi mücadeleye atılmış olan eski solcu gerilla Petro başkent Bogota’da binlerce taraftarına “Elbette korkuyorlar” diyordu. “Korkuyorlar çünkü onları iktidardan uzaklaştıracağız.”

Anketlerin açık ara önde gösterdiği Petro, seçildiği takdirde Kolombiya’ya, iş dünyasının karalar bağlamasına yol açan büyük değişiklikler getirme vaadiyle mücadele ediyor. Ancak, adaylardan hiçbiri Pazar günü anketlerin öngördüğü şekilde oyların yarısından fazlasını toplayamazsa, en çok oy alan iki aday 19 Haziran’da ikinci turda yeniden yarışacak.

Rekabet ikinci tura sarkıyor

Diğer önde gelen adaylar arasında, eski Medellin belediye başkanı muhafazakar Federico Gutiérrez, popülist bir iş insanı ve Bucaramanga kentinin eski belediye başkanı Rodolfo Hernández ve merkezci eski Medellin belediye başkanı ve Antioquia eyaletinin eski valisi Sergio Fajardo var.

Anketler, ikinci turda Petro’nun, karşısına çıkacak olan Gutiérrez veya Fajardo’yu yeneceğini öngörüyor. Ancak bazı anketler, Petro’yu yüzyüze tartışmadan ve sosyal medyada videolarla kampanya yürütmekten kaçınan Hernández ile başa baş gösterse de Petro son anketlerde yeniden yükselişe geçerek yolsuzluğa son verme vaadiyle birçok Kolombiyalıyı yanına çekmeyi başardı.

77 yaşındaki Hernández de Çarşamba günü Kolombiya televizyonuna verdiği bir röportajda, “Tüm hırsız politikacıların peşine düşeceğim” dedi. “Hepsi hırsız değil, ama neredeyse hepsi hırsız.”

Bununla birlikte, daha önce hiç solcu bir başkan seçmemiş olan bir ülkede manşetlere yerleşerek iş dünyası liderleri, askerler ve muhafazakar seçmenleri en çok şaşkınlığa uğratan Petro oldu.

İsyancı savaşçılıktan başkan adaylığına

Petro bir zamanlar iktidarı silah elde kazanmak için mücadele eden M-19 gerilla grubunun üyesiydi. İsyancıların hükümetle bir barış anlaşması imzaladıkları 1990’dan bu yana Petro, Kongre’de milletvekili ve Bogota belediye başkanı olarak görev yaptı.

Cumhurbaşkanlığı için üçüncü kez yarışa giren 62 yaşındaki Petro, Meksika, Nikaragua, Venezuela, Bolivya, Peru, Şili, Honduras ve Arjantin’den sonra Latin Amerika’nın çoğunu yönetmekte olan solcu liderler arasına katılmayı umuyor.

Petro, yoksullukla mücadele programlarına kaynak sağlamak üzere zenginlerin vergilerini artırma sözü verdi. Kolombiya sanayisi ve tarımını korumak için ABD de dahil olmak üzere uluslararası ticaret anlaşmalarını yeniden müzakereye açmak istediğini söylüyor. Daha yeşil bir ekonomi oluşturmak için ülkenin en büyük ihracat kalemi olan petrol üretimini aşamalı olarak düşürmek ve turizmle ikame etmek istiyor.

Petro’ya oy verecek çalışanlarını tehdit eden işveren 

Ancak Kolombiyalıları Pazar günü sandıkta Petro’ya oy vermemeye çağıran birçok patrona göre, tüm bunlar sermaye kaçışını, iş yerlerinin kapanmasını ve kitlesel işsizliği tetikleyebilir.

Kolombiya’nın en etkili iş insanlarından Miguel Cortés, seçmenlere gönderdiği bir video mesajında, “Kolombiya’nın kuşkusuz sorunları var. Ancak bu, uçuruma atlamak veya radikal değişim riskini almak için bir neden değil,” diyordu.

Bir başka işveren, Sergio Araujo geçtiğimiz günlerde, Twitter’dan çalışanları arasında kim Petro’ya oy verirse onu işten çıkaracağını duyurdu. Haber dergisi Semana’ya verdiği röportajda Araujo, Petro’yu “Kolombiya’da serbest teşebbüse karşı elli yıldır savaş veren servet düşmanı” olarak nitelendirdi.

Kimi orta sınıf Kolombiyalılar da kaygılı 

Bogota’da bankacılık ve finans alanında çalışan Roxanne Restrepo, Petro’nun yoksul Kolombiyalıların emeklilik haklarını genişletmek için özel emeklilik fonlarından transfer planlarından dertli.

Restrepo, “Tasarruflarımın bir kısmını denizaşırı ülkelere gönderiyordum, şimdi ülkeyi terk etmemiz gerekip gerekmediğini görmek için beklerken, Portekiz vatandaşlığı alıp alamayacağımızı araştırıyoruz” diyor.

Petro ayrıca, geçen ay yüksek rütbeli subaylardan bazılarının uyuşturucu tacirleriyle işbirliği içinde çalıştığını öne sürerek Kolombiya ordusuyla da kavgaya tutuştu. Bu, Genelkurmay başkanı General Eduardo Zapateiro’nun Twitter’da Petro’ya karşı öfkeli bir tirada girişmesine yol açtı. Oysa, Kolombiya anayasasına göre ordunun siyasetin dışında kalması gerekiyordu.

Gerilla savaşı sırasında Petro’ya karşı savaşan ve şimdi ulusal bir emekli subaylar derneğinin başkanı olan eski karacı Albay John Marulanda, bir röportajda açıkça, “Biz Kolombiya’nın başında eski bir gerilla istemiyoruz, emekli bir gerilla istemiyoruz. Ve eğer olursa, ona karşı çıkarız.” dedi.

“Ülkeyi ABD’den uzaklaştırabilir”

Marulanda ve diğerleri, Petro’nun demokrasiye olan bağlılığını da sorguluyor.

Bunun birinci nedeni, Petro’nun, komşu Venezuela’daki otoriter rejimle daha yakın ilişkiler kurma planları. Bu, uzun süredir ABD ile yakın ilişki içinde olan ve Caracas hükümetiyle daima eleştirel bir mesafeyi koruyan Kolombiya için önemli bir değişim anlamına geliyor.

Çatı ittifakı “Tarihsel Sözleşme” koalisyonunun Kongre’de çoğunluğu elde edememesi halinde Petro, ekonomik yasaları kararnameyle geçirmekten söz etti. Kolombiya Risk Analizi danışmanlık firmasının direktörü Sergio Guzmán, Petro’nun bu kararını, “Şu anda sadece ekonomide radikal bir değişiklik önermekle kalmıyor, aynı zamanda potansiyel olarak demokrasiye neler yapabileceği konusunda nükleer düğmeye basıyor” diye yorumluyor.

Petro ve onu destekleyen milyonlar değişim istiyor

Petro, bu tür eleştirilerin haksız olduğunu söylüyor ve art arda ikinci kez aday olmasına izin verilmeyen Başkan Iván Duque’nin de pandemi sırasında ekonomi yasalarını kararnameyle çıkardığını hatırlatıyor.

Muhalefetteki rakip adayların cumhurbaşkanlığını kazanması halinde özel mülkiyete el koymayı planladığı yönündeki suçlamaları karşısında Petro, çareyi noterde bir basın toplantısı düzenleyerek çiftlikleri ve işletmeleri kamulaştırmamayı taahhüt ettiği bir belgeyi imzalamakta buldu.

Geçen ay verdiği bir röportajda Petro, radikal bir gündemi olduğunu reddetmişti. Petro, Birleşmiş Milletler’in ülkeleri hidrokarbonlardan uzaklaşmaya çağırdığına ve Kolombiya’nın yoksulluk oranını 2020’de % 35,7’den % 42,5’e çıkaran bir pandeminin ardından yoksullara yardım etmek için zenginler üzerindeki vergileri artırmanın sağduyu gereği olduğunu söylüyor.

Petro, bir video konferansta yaptığı konuşmada, “Bunlar normal şeyler” dedi. Ama Kolombiya’da “solcu ve devrimci şeyler olarak görülüyor.”

Çaresizlik içindeki milyonlarca Kolombiyalı Petro’yla hemfikir.

Bunlar arasında Petro’nun kapanış kampanyası mitingine katılan atletizm antrenörü 34 yaşındaki Sara Gallego da var. Başkan Duque ve ondan önceki hükümetlerce görmezden gelindiğini söylediği, ülkenin işsizlikten yetersiz beslenmeye kadar çeke geldiği sıkıntılarının uzun bir listesini yaptıktan sonra şöyle diyor: “Geleneksel yönetici seçkinler Petro’nun popülaritesinin sorumlusunu merak ediyorlarsa, bunun için kendilerinden başka kimseyi sorumlu tutamazlar.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Mafya Savcısı, Balayı Tatilinde Öldürüldü

Paraguaylı mafya savcısı Marcelo Pecci balayı tatili için gittiği Kolombiya’nın Baru Adası’nda, kumsalda güneşlendiği sırada kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırganların ateş açtığı Savcı Pecci, olay yerinde hayatını kaybederken eşi saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Yerel basında çıkan habere göre, saldırganlar, jet ski ile savcının bulunduğu bölgeye gelerek Pecci’ye ateş etti. Cartagena Metropolitan Polisi ve Ulusal Deniz Kuvvetleri, zanlıların yakalanması için geniş çaplı operasyonlar başlattı.

Kolombiya Ulusal Polis Müdürü Jorge Luis Vargas açıklamasında, Paraguay Savcılığı ile temas halinde olduklarını belirterek, “ABD yetkilileriyle görüştük, Kolombiya ve Paraguay, sorumluları mümkün olan en kısa sürede adalete teslim etmek için ekip oluşturdu.” ifadesini kullandı.

Suikast sonucu yaşamını yitiren 45 yaşındaki Pecci, Paraguay’da, uyuşturucu kaçakçılığı, kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadelede uzman savcı olarak görev yapıyordu.

Savcı, Paraguaylı gazeteci Caludia Aguilera ile 30 Nisan’da Baru Adası yakınındaki Cartagena şehrinde evlenmişti. Hamile olan Aguilera eşinin daha önce ölüm tehdidi almadığını söyledi.

Marcelo Pecci

Paraguay Devlet Başkanı Abdo Benitez cinayeti kınadı. Saldırının arkasındaki neden henüz tespit edilemezken bir başka Paraguaylı savcı ve Pecci’nin arkadaşı olan Augusto Salas, saldırının tipik bir uyuşturucu mafyası işine benzediğini ve aksi ispat edilene kadar bu şekilde düşüneceğini açıkladı.

Brezilya, Bolivya ve Arjantin arasında yer alan ve denizi bulunmayan Paraguay son yıllarda özellikle Avrupa’ya giden uyuşturucu trafiğinde önemli bir merkez haline gelmişti.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın