Zaman Kısıtlı Beslenme Kilo Vermeye Yardımcı Olabilir Mi?

Zaman kısıtlı beslenme, yemek yemeyi günün belirli bir zaman aralığıyla sınırlamayı içerir. Örneğin, 16:8 yöntemi (16 saat açlık, 8 saat yemek yeme penceresi) en popüler olanlardan biridir.

Haber Merkezi / Peki zaman kısıtlı beslenme işe yarıyor mu?

Mississippi Üniversitesi’nden yapılan yeni bir araştırma, zaman kısıtlı beslenmenin düzenli egzersizle birleştirildiğinde işe yaradığını öne sürüyor.

Uluslararası Obezite Dergisi’nde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, sekiz saatlik bir yeme aralığına uyan ve düzenli egzersiz yapan bireylerin, sadece egzersiz yapanlara kıyasla daha fazla vücut yağı kaybettiği ortaya çıktı.

Beslenme uzmanı Doç. Dr. Nadeeja Wijayatunga, “Hem zaman kısıtlamalı beslenme hem de egzersiz yapan kişilerin daha fazla yağ kaybı ve daha düşük vücut yağ yüzdeleri olduğunu gördük” dedi.

2018’de yapılan bir araştırma, 8 haftalık 16:8 zaman kısıtlı beslenmenin, kalori kısıtlaması olmadan bile kilo kaybına yol açtığını göstermiştir (ortalama 2-3 kg).

Başka bir araştırma ise, zaman kısıtlı beslenmenin geleneksel diyetlere göre üstün olmadığını, ancak kalori kontrolüyle birleştiğinde etkili olduğunu belirtmiştir.

Kilo verme, yaş, cinsiyet, metabolizma hızı, aktivite seviyesi ve mevcut kilon gibi şeylere bağlı. Örneğin, 20’lerinde bir erkekle, 50’lerinde bir kadın aynı sonuçları almayabilir.

Paylaşın

Vegan Beslenme Kilo Vermeye Yardımcı Olabilir Mi?

“Vegan beslenme kilo vermeye yardımcı olabilir mi?” Evet, vegan beslenme kilo vermeye yardımcı olabilir, ancak iyi bir sonuç, vegan beslenmenin nasıl uygulandığına ve kişinin yaşam tarzına bağlıdır.

Haber Merkezi / Vegan besleme, hayvansal ürünleri (et, süt, yumurta, bal vb.) tamamen ortadan kaldırarak bitkisel bazlı gıdalara odaklanır. Bilimsel çalışmalar ve gözlemler, vegan beslenmenin kilo verme üzerindeki potansiyel etkilerini destekler.

İşte bu konudaki temel bilgiler:

Düşük kalori yoğunluğu: Sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve baklagiller gibi vegan gıdalar genellikle daha düşük kalorilidir. Bu, daha az kalori alarak doygunluk hissi elde etmenizi sağlar. Örneğin, bir tabak brokoli veya mercimek, aynı hacimdeki peynir veya etten çok daha az kalori içerir.

Yüksek lif içeriği: Bitkisel besinler lif açısından zengindir. Lif, tokluk hissini artırır, sindirimi yavaşlatır ve kan şekerini dengeler. Bu da aşırı yemeyi ve atıştırma isteğini azaltabilir.

Daha az yağ ve işlenmiş gıda: Vegan diyette doymuş yağ oranı genellikle düşüktür (özellikle hayvansal yağlar olmadığından). Eğer işlenmiş vegan gıdalardan (örneğin vegan cips veya tatlılar) uzak durulursa, kalori alımı daha da azalır.

Metabolik avantajlar: Araştırmalar, vegan beslenmenin insülin duyarlılığını artırabileceğini ve yağ yakımını destekleyebileceğini gösteriyor.

Enerji harcaması: Bitkisel diyetler, termik etki (yiyeceklerin sindirimi için harcanan enerji) açısından avantaj sağlayabilir, çünkü lifli gıdaların sindirimi daha fazla enerji gerektirir.

Dikkat edilmesi gerekenler

İşlenmiş gıdalar: Vegan kurabiye, patates kızartması veya şekerli içecekler gibi yüksek kalorili seçenekler kilo aldırabilir.

Porsiyon kontrolü: Fındık, avokado, tahin gibi sağlıklı ama kalorisi yüksek gıdaları aşırı tüketmek kalori fazlasına neden olabilir.

Besin eksiklikleri: B12 vitamini, demir veya protein eksikliği, enerji düşüklüğüne yol açarak egzersizi zorlaştırabilir ve kilo vermeyi yavaşlatabilir.

Bütün gıdalara odaklanın: İşlenmiş gıdalar yerine sebze, meyve, tam tahıl, baklagil ve tohumları tercih edin.

Protein alımını dengede tutun: Mercimek, nohut, tofu, kinoa gibi bitkisel protein kaynakları kas kütlesini koruyarak metabolizmayı destekler.

Kalori açığı yaratın: Kilo vermek için harcadığınızdan daha az kalori almanız gerekir. Vegan olsanız bile porsiyonlara dikkat edin.

Egzersizle destekleyin: Haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta egzersiz, kilo kaybını hızlandırır.

Planlama yapın: Besin eksikliklerini önlemek için bir diyetisyene danışarak B12, D vitamini ve omega-3 takviyesi düşünebilirsiniz.

Paylaşın

Brezilya Diyeti: 7 Günde 7 Kilo Verin

Brezilya Diyeti, Brezilya kültürüyle doğrudan bağlantılı geleneksel beslenme planından çok, popüler diyet trendleri arasında yer alan ve özellikle hızlı sonuç almak isteyenler tarafından tercih edilen bir diyet yaklaşımdır.

Haber Merkezi / Vücudun enerji için yağ yakımına yönelmesi amaçlanan Brezilya diyetinde, protein ağırlıklı beslenmeye odaklanılır ve karbonhidrat alımı ciddi şekilde kısıtlanır.

Brezilya diyetinin temelleri:

Yüksek protein: Yumurta, tavuk, balık, yağsız et gibi protein kaynakları diyetin ana bileşenleridir.

Düşük karbonhidrat: Ekmek, makarna, pirinç, patates gibi karbonhidrat kaynakları büyük ölçüde sınırlandırılır veya tamamen çıkarılır.

Sebze ağırlıklı: Yeşil yapraklı sebzeler ve düşük şekerli sebzeler (örneğin brokoli, ıspanak) diyette önemli bir yer tutar.

Meyve kısıtlaması: Şeker içeriği yüksek meyveler yerine, genellikle düşük glisemik indeksli meyveler (örneğin elma, armut) tercih edilir.

Kısa süreli uygulama: Diyet genelde 2 ila 4 hafta gibi kısa bir süre uygulanır ve hızlı kilo kaybı vaat eder.

Örnek bir Brezilya diyeti planı:

Kahvaltı: 2 haşlanmış yumurta, 1 dilim tam buğday ekmeği (bazı versiyonlarda ekmek tamamen çıkarılır), şekersiz kahve veya çay.

Öğle yemeği: Izgara tavuk göğsü, buharda pişmiş brokoli, yeşil salata (zeytinyağı ve limon sosu ile).

Akşam yemeği: Izgara balık, ıspanak sote, şekersiz bitki çayı.

Ara öğünler: Az miktarda çiğ badem veya şekersiz yoğurt.

Brezilya diyetinin avantajları:

Hızlı kilo kaybı: Düşük kalori ve karbonhidrat alımı sayesinde kısa sürede kilo kaybı sağlanabilir.

Basitlik: Diyet, karmaşık tarifler veya egzotik malzemeler gerektirmez. Günlük hayatta kolayca bulunabilen yiyeceklerle uygulanabilir.

Tokluk hissi: Yüksek protein içeriği, açlık hissini azaltabilir ve diyetin uygulanmasını kolaylaştırabilir.

Brezilya diyetinin dezavantajları ve riskleri:

Besin eksiklikleri: Karbonhidratların ciddi şekilde kısıtlanması, enerji düşüklüğüne, baş dönmesine ve konsantrasyon sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, uzun süreli uygulamada vitamin ve mineral eksiklikleri görülebilir.

Sürdürülebilirlik sorunu: Bu tür kısıtlayıcı diyetler, sosyal hayatı ve uzun vadeli beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkileyebilir. Diyet sona erdikten sonra verilen kiloların geri alınması (yo-yo etkisi) sık görülen bir durumdur.

Metabolik etkiler: Düşük kalorili diyetler, metabolizma hızını yavaşlatabilir ve uzun vadede kilo vermeyi zorlaştırabilir.

Herkese uygun değildir: Diyabet, böbrek hastalığı, hamilelik veya emzirme gibi özel sağlık durumları olan bireyler için bu diyet uygun olmayabilir. Bu nedenle, diyete başlamadan önce bir sağlık uzmanına danışılması kritik öneme sahiptir.

Popüler kültür ve gerçeklik: Bu tür diyetler, genellikle ticari çıkarlar doğrultusunda abartılı vaatlerle sunulabilir.

Sağlıklı kilo vermek ve iyi bir yaşam tarzı sürdürmek için, kısıtlayıcı diyetlerden ziyade dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve profesyonel sağlık danışmanlığı tercih edilmelidir.

Unutmayın, herhangi bir diyete başlamadan önce bir doktora veya diyetisyene danışmak, olası riskleri en aza indirmenin en güvenli yoludur.

Paylaşın

Kalori Açığı Nedir Ve Doğru Şekilde Nasıl Hesaplanır?

Kalori açığı, bir kişinin vücudunun harcadığından daha az kalori alması durumudur. Bu, kilo verme diyetlerinin temelinde yatan prensiptir. Kilo kaybının sağlıklı ve güvenli olabilmesi için bu açığın doğru hesaplanması önemlidir.

Haber Merkezi / Kalori, yiyeceklerden alınan enerji birimidir, vücut bu kalorileri yaşamı sürdürmek, fiziksel aktivite ve diğer ihtiyaçlar için kullanır. Harcanılan kaloriden daha azı tüketildiğinde, vücut enerji için depolanmış yağ rezervlerini kullanmaya başlar, bu süreç kilo kaybına yol açar.

Kalori açığını doğru hesaplayabilmek için günlük kalori ihtiyacını bilmek gerekir. Bu ihtiyacı belirlemenin birkaç yolu vardır ancak en yaygın olanı Mifflin-St Jeor formülünü kullanmaktır.

Mifflin-St Jeor formülü

Erkekler için: (10 x kg cinsinden ağırlık) + (6,25 x cm cinsinden boy) – (5 x yıl cinsinden yaş) + 5
Kadınlar için: (10 x kg cinsinden ağırlık) + (6,25 x cm cinsinden boy) – (5 x yıl cinsinden yaş) – 161

Ortaya çıkan sayı, vücudun dinlenme halindeyken işlevini sürdürmesi için gereken kalori miktarı olan bazal metabolizma hızıdır (BMR).

Daha sonra fiziksel aktivite seviyesi göz önünde bulundurulması gerekir. Bunun için BMR uygun katsayı ile çarpılır:

Düşük aktivite (hareketsiz çalışma, egzersiz yok): BMR x 1.2
Orta aktivite (haftada 1-3 kez hafif egzersiz): BMR x 1.375
Yüksek aktivite (haftada 3-5 kez yoğun egzersiz): BMR x 1.55
Çok aktif (günlük yoğun fiziksel egzersiz): BMR x 1.725

Ortaya çıkan sayı, mevcut kiloyu korumak için günlük kalori ihtiyacıdır.

Kalori açığı oluşturmak için bu gereksinimden yüzde 10-20 oranında bir miktar çıkarılması gerekir. Yavaş yavaş ve güvenli bir şekilde kilo kaybını sağlamak için genellikle günlük 500 kaloriyi geçmeyecek bir kalori açığı oluşturulması önerilir.

Kalori açığınızı hesaplamak yaş, cinsiyet, aktivite seviyesi, sağlık durumu gibi birçok faktöre bağlı olan bireysel bir işlemdir. Diyete başlamadan önce mutlaka doktora veya beslenme uzmanına danışılmalı.

Sadece kalori açığı yaratmak değil, aynı zamanda doğru beslenmek, gerekli tüm besinleri almak da önemlidir. Kalori açığı kilo vermenin etkili bir yoludur; ancak bunun için doğru hesaplanması ve dengeli beslenmek gerekir.

Paylaşın

Kışın Formda Kalmak İçin Evde Yapabileceğiniz Beş Egzersiz

Kışın, soğuk hava nedeniyle açık havada egzersiz yapmak zor olabilir, bu nedenle evde egzersiz yapmayı tercih edebilirsiniz. Evde yapacağınız egzersiz de açık hava da yapacağınız egzersiz kadar faydalı olabilir.

Haber Merkezi / İşte kışın formda ve sağlıklı kalmak için evde yapabileceğiniz bazı egzersizler.

Bisikleti sürmek: Kapalı alanda bisiklet sürmek, kalori yakmanıza, kaslarınızı güçlendirmenize ve kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilecek düşük etkili bir egzersizdir.

Yürüyüş yapmak: Kapalı alanda yürüyüş yapmak, kışın evde yapabileceğiniz bir diğer etkili egzersizdir. Evin belirli bir yerinde veya evin etrafında yürüyebilirsiniz. Ayrıca koşu bandı da kullanabilirsiniz.

Ağırlık egzersizleri: Ağırlık egzersizleri, evde çok kolay bir şekilde yapabileceğiniz egzersizlerdendir. Şınav, squat, lunge ve leg raise gibi egzersizler yapabilirsiniz. Ağırlık egzersizleri, kardiyovasküler sağlığınızı iyileştirmeye, esnekliğinizi ve gücünüzü artırmaya yardımcı olabilir.

Yoga: Yoga, birçok faydası olduğu bilinen düşük etkili bir egzersizdir. Yoga, yalnızca fiziksel sağlığınızı değil aynı zamanda zihinsel sağlığınızı da iyileştirmeye yardımcı olur.

Dans: Zumba, hip-hop veya herhangi hareketli bir dans stilini egzersiz olarak yapabilirsiniz. Bu danslar, kalp sağlığını iyileştirmeye, kalori yakmaya ve ayrıca zihinsel sağlığınızı da iyileştirmeye yardımcı olabilecek egzersizlerdir.

Paylaşın

Düz Bir Karın İçin 10 Etkili Meyve

Dengeli beslenmede önemli bir role sahip olan meyveler, genel sağlığı artırmaya da yardımcı olan temel besinlerle doludurlar. Peki meyvelerin kilo vermenize de yardımcı olabileceğini biliyor muydunuz?

Haber Merkezi / Uzmanlara göre, meyvelerde bulunan çeşitli enzimler kilo vermeye ve yağ yakmaya yardımcı olabiliyor.

Meyve yemenin doğru yolu: Meyve suyu içmenin kilo vermenize yardımcı olabileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Uzmanlara göre, yüksek lif içeriğinden dolayı meyvelerden maksimum faydayı alabilmek için doğrudan tüketmek çok önemli.

Üzümsü meyveler: Uzmanlara göre, kalori oranı düşük, antioksidan oranı yüksek yaban mersini, çilek ve ahududu gibi üzümsü meyveler, metabolizmayı hızlandırmaya ve göbek yağını azaltmaya yardımcı olabilir.

Greyfurt: Araştırmalara göre, greyfurt insülin seviyesini düşürerek kilo vermeye yardımcı olabilir.

Ananas: Ananasın sindirime yardımcı olan ve şişkinliği azaltan bromelain enzimini içerdiği bilinmektedir. Bu meyvenin yüksek lif ve su içeriğinin kilo vermeye yardımcı olabileceği ifade edilmekte.

Karpuz: Kalorisi düşük, su içeriği yüksek olan karpuz, kilo vermeye yardımcı olabilir.

Avokado: Kalori oranı yüksek olan avokado, kilo vermeye yardımcı olan sağlıklı yağlar ve lif açısından zengindir.

Kivi: Bu meyve sindirime, kan şekerinin düzenlenmesine ve kilo vermeye yardımcı olabilecek C vitamini ve lif bakımından oldukça zengindir.

Elma: Lif ve su açısından zengin olan elmanın, daha uzun süre tokluk hissi vererek kilo vermeye yardımcı olabileceği ifade edilmekte.

Armut: Armut, uzun süre tokluk hissi veren lif açısından oldukça zengindir. Armut, bu özelliğiyle kilo vermeye yardımcı olabilir.

Portakal: Bu meyve, kilo vermeye yardımcı olabilecek C vitamini ve lif açısından zengindir.

Papaya: Papaya, sindirime yardımcı olabilen, şişkinliği ve kilo kaybını azaltan enzimler açısından oldukça zengindir.

Paylaşın

Kilo Vermek İçin 30 – 30 – 30 Kuralı Nedir? Faydaları

30 – 30 – 30 kuralı, kilo vermek isteyenler için etkili ve dengeli bir kilo verme yöntemidir. 30 – 30 – 30 kuralı, güç, kardiyo ve esneklik antrenmanlarını birleştiren çok yönlü bir kilo verme yaklaşımdır.

Haber Merkezi / 30 – 30 – 30, üç farklı aktiviteye 30 dakika ayırmayı ifade eder.

30 dakikalık kuvvet antrenmanı: Metabolizmayı hızlandırmak için kas kütlesi oluşturmak esastır. Ağırlık kaldırma, direnç bantları ve vücut ağırlığı egzersizleri (örneğin squat ve şınav) gibi egzersizler bu kategoriye girer.

30 dakikalık kardiyovasküler egzersiz: Tempolu yürüyüş, koşu, bisiklete binme veya yüzme gibi kardiyo egzersizleri kalori yakmaya ve kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olur.

30 dakikalık esneklik egzersizi: Pilates gibi aktiviteler esnekliği artırabilir, yaralanma riskini azaltabilir ve kas iyileşmesini destekleyebilir.

30 – 30 – 30 kuralının faydaları

Dengeli yaklaşım: Kural, güç, kardiyo ve esnekliği birleştirerek çok yönlü bir fitness rutini sağlar.

Metabolizmayı hızlandırır: Kuvvet antrenmanı kas oluşturur, bu da vücudun dinlenme metabolizma hızını artırır ve dinlenme halinde bile daha fazla kalori yakılmasına yardımcı olur.

Kalp ve damar sağlığını iyileştirir: Kardiyo bileşeni kalbi ve akciğerleri güçlendirerek kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve diğer kardiyovasküler rahatsızlıkların riskini azaltır.

Esnekliği artırır: Esneklik egzersizleri, kas sertliğini azaltır, duruşu iyileştirir.

Sürdürülebilir: Günde sadece 90 dakikalık egzersizi farklı aktivitelere bölerek, yoğun programlara sahip kişiler için esnek ve yönetilebilir bir rutin sunuyor.

Risk faktörleri

Aşırı antrenman: Uygun dinlenme veya toparlanma olmadan yapılırsa, 30 – 30 – 30 kuralı aşırı antrenmana yol açabilir, kas yorgunluğuna, tükenmişliğe veya yaralanmaya neden olabilir.

Herkese uygun olmayabilir: Bazı bireylerin kişisel sağlık ihtiyaçlarına bağlı olarak güç antrenmanı veya kardiyo gibi bir alana daha fazla odaklanmaları gerekebilir. Ayarlama yapmadan 30 – 30 – 30 yaklaşımını katı bir şekilde takip etmek herkese uygun olmayabilir.

Yaralanma riski: Özellikle güç ve esneklik antrenmanlarında, incinme veya burkulma riski bulunmaktadır. En azından başlangıçta bir fitness uzmanından tavsiye almak şiddetle önerilir.

Yeni başlayanlar için ideal değil: Egzersize yeni başlayanlar, yoğunluğu nedeniyle bu rutini zor bulabilirler.

Paylaşın

Kilo Vermenin Sırrı 30 / 70 Formülü Mü?

70 / 30 diyeti başlı başına bir diyet değildir; daha ziyade kilo kaybının yüzde 70’inin yediklerinizden, yüzde 30’unun ise egzersizden kaynaklandığı fikridir. Başka bir deyişle, düzenli fiziksel aktiviteyle birleştirilmiş sağlıklı bir diyet.

Haber Merkezi / Bu fikrin nereden geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte, bu fikrin, diyet ve egzersizin kilo kaybı üzerindeki etkisini perspektife oturtmak için kullanılmış olması muhtemeldir.

İşte kilo kaybını kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek 8 ipucu:

Kilo vermek için öncelikle yaşam tarzınız üzerinde çalışmanız önemlidir. Çok uzun süre uyanık kalma, geç yemek yeme veya uzun süre oturarak çalışma alışkanlığınız varsa, alışkanlığınıza biraz egzersiz eklemelisiniz.

İkinci önemli şey kilo almanızın nedenlerini bulmaktır. Herhangi bir hastalığınız var mı? Kilo almanın temel nedenini bulmak hızlı bir şekilde kilo vermenizi sağlayabilir.

Kilonuzun neden arttığını anlamak diğer önemli bir noktadır. Hormonal dengesizliğiniz mi var? PCOD sorunları veya tiroid veya diyabet sorunları gibi. Eğer böyle bir hastalığınız varsa tedavi olmanız gerekebilir.

30 / 70 formülü, beslenmenizin yüzde 70’lik bir rol oynadığı kilo kaybında işe yarar. Ne yediğiniz, ne zaman yediğiniz ve ne kadar yediğiniz, kilo vermenizi kolaylaştıran üç temel faktördür. Yaşam tarzınız ve egzersizleriniz ise yüzde 30’luk bir rol oynar.

Yiyeceklerinizdeki karbonhidrat miktarını azalttığınızda ve basit karbonhidratları kompleks karbonhidratlarla değiştirdiğinizde metabolizmanız artar. Bunun nedeni kompleks karbonhidratların daha fazla lif içermesidir.

Bunun dışında proteinin beslenmede çok önemli bir rolü vardır. Protein vücudumuzdaki kasları inşa etmek için çalışır. Kilo vermek isteyen kişiler beslenmelerinde önemli miktarda protein almalıdırlar.

Beslenmenizdeki yağ miktarını azaltmalısınız. Bunun yerine, beslenmenize sağlıklı yağlar eklemelisiniz. Diyetinizdeki her türlü şekeri de en aza indirmelisiniz.  Diyetinize lif açısından zengin meyve ve sebzeler eklemelisiniz.

Kilo vermek için son ve en önemli şey bağırsak sağlığınızı iyi tutmaktır. Bağırsaklarınız iyileşirse yani GI’niz iyiyse kilo vermeniz çok daha kolay olabilir.

Paylaşın

Kilo Vermek Mi İstiyorsunuz? Bu Beş Sabah Alışkanlığına Bağlı Kalın

Kilo vermek zor olabilir, ancak güne doğru alışkanlıklarla başlamak önemli bir fark oluşturabilir. Bu beş sabah alışkanlığını, güne başlama rutininize dahil ederek, kilo verme hedeflerinize ulaşma yolunda mesafe kat edebilirsiniz.

Haber Merkezi / Unutmayın, tutarlılık anahtardır ve küçük değişiklikler zamanla önemli sonuçlara yol açabilir.

Sabah ilk olarak su için: Sabah uyanır uyanmaz su içmek, edinebileceğiniz en basit ama en iyi alışkanlıklardan biridir. Su metabolizmanızı harekete geçirmeye, toksinleri atmaya ve sindirim sisteminizin düzgün çalışmasını sağlamaya yardımcı olur.

Protein açısından zengin bir kahvaltı: Yüksek proteinli bir kahvaltı, daha uzun süre tok hissetmenize ve gün boyu yemek yeme isteğini azaltmanıza yardımcı olabilir. Yumurta, yoğurt veya proteinli bir smoothie mükemmel seçeneklerdir.

Protein metabolizmanızı aktif tutarak kalori yakmanızı kolaylaştırır. Şekerli gevreklerden veya hamur işlerinden uzak durun, bu gıdalar günün ilerleyen saatlerinde enerji düşüşüne ve aşırı yeme isteğine yol açabilir.

Hareket edin: Sabah rutininize bir tür fiziksel aktivite eklemek, metabolizmayı harekete geçirmenin harika bir yoludur. İster hızlı 10 dakikalık bir yürüyüş, ister kısa bir ağırlık egzersiz olsun, sabah vücudunuzu hareket ettirmek kalori yakmanıza yardımcı olabilir.

Günlük yemeklerinizi planlayın: Her sabah, öğle yemeği, akşam yemeği ve atıştırmalıklarda ne yiyeceğinize karar verin ve bu öğünlerin yağsız proteinler, sağlıklı yağlar ve sebzelerle dengelendiğinden emin olun. Öğün planlaması son dakika sağlıksız yiyecek seçimlerini önleyebilir.

Farkındalığı uygulayın: Stres, aşırı yemenin yaygın bir tetikleyicisidir, bu nedenle gününüze birkaç dakikalık farkındalıkla başlamak sakin ve odaklanmış kalmanıza yardımcı olabilir.

Derin nefes egzersizleri gibi farkındalık uygulamaları stres seviyenizi azaltabilir. Gün boyunca farkındalığınızı koruyarak daha sağlıklı seçimler yapabilir ve kilo verme hedeflerinize bağlı kalabilirsiniz.

Paylaşın

Metabolizma: Kilo Vermenin Anahtarı Mı?

Bazı kişilerin istedikleri her şeyi yiyip asla kilo alamamalarına karşın bazı kişilerin de birkaç kilo bile vermekte zorlanmalarının nedenini hiç merak ettiniz mi?

Haber Merkezi / Cevap metabolizmada yatıyor; vücudun yiyecekleri ve sıvıları enerjiye dönüştürdüğü süreç.

Metabolizma her gün ne kadar kalori yaktığınızı ve dolayısıyla ne kadar kilo verdiğinizi etkiler. Peki metabolizma nedir ve siz nasıl çalışmasını sağlayabilirsiniz?

Bazal metabolizma hızı (BMR): Bu, vücudunuzun sadece hayati fonksiyonlarınızı devam ettirmek için dinlenme halinde yaktığı kalori miktarıdır. BMR’niz kas kütlesi, vücut boyutu, cinsiyet ve yaş gibi faktörlere bağlıdır.

Gıda işleme: Bu, vücudunuzun yiyecekleri sindirmek, emmek, taşımak ve depolamak için yaktığı kalori miktarıdır.

Fiziksel aktivite: Bu, yürüme, egzersiz yapma, oyun oynama veya ev işleri yapma gibi herhangi bir hareket sırasında vücudunuzun yaktığı kalori miktarıdır.

Farklı kişilerin farklı metabolizma hızları vardır, bu da kalorileri farklı hızlarda yaktıkları anlamına gelir. Bazı kişilerin hızlı bir metabolizması vardır, bu da dinlenme ve aktivite sırasında daha fazla kalori yaktıkları anlamına gelir. Bu, kilo vermelerini veya sağlıklı bir kiloyu korumalarını kolaylaştırabilir.

Bazı kişilerinde yavaş bir metabolizması vardır, bu da dinlenme ve aktivite sırasında daha az kalori yaktıkları anlamına gelir. Bu, kilo vermelerini veya kilo almalarını engellemelerini zorlaştırabilir.

Kilo vermek için metabolizma nasıl artırılır?

Kilo vermek istiyorsanız, kalori açığı oluşturmanız gerekir, bu da tükettiğinizden daha fazla kalori yakmanız gerektiği anlamına gelir. Bunu yapmanın bir yolu, metabolizmanızı artırarak dinlenme ve aktivite sırasında daha fazla kalori yakmanızdır.

Metabolizmanızı artırmanın en etkili yolu, özellikle güç antrenmanı olmak üzere fiziksel aktivitenizi artırmaktır. Güç antrenmanı kas kütlesi oluşturur, bu da BMR’nizi artırır ve gün boyunca daha fazla kalori yakmanıza yardımcı olur.

Güç antrenmanının yanı sıra, yiyeceklerin termik etkisini (TEF) artırabilen belirli yiyecek ve içecekleri yiyerek ve içerek metabolizmanızı da hızlandırabilirsiniz. TEF’inizi artırabilen bazı yiyecek ve içecekler protein açısından zengin yiyecekler, baharatlı yiyecekler, yeşil çay ve kahvedir.

Yaşam tarzı değişiklikleriyle metabolizmanızı nasıl iyileştirebilirsiniz?

Metabolizmanızı iyileştirmenin bir diğer yolu da hormonlarınızı, uykunuzu ve stres seviyenizi etkileyebilecek bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapmaktır. Bu faktörler metabolizmanız ve kilo kaybınız üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Metabolizmanızı iyileştirebilecek bazı yaşam tarzı değişiklikleri:

Uyku kalitenizi iyileştirin: Uyku, metabolizma ve hormon düzenlemesi için hayati önem taşır. Uyku eksikliği BMR’nizi düşürebilir, iştahınızı artırabilir, insülin duyarlılığınızı azaltabilir ve bilişsel işlevlerinizi bozabilir. Gecede yedi ila dokuz saat uyumayı hedefleyin.

Stresi azaltın ve hormonları dengeleyin: Stres, iştahınızı, kan şekeri seviyenizi artırabilen ve yağ depolamasını teşvik edebilen bir hormon olan kortizol üretimini artırarak metabolizmanızı etkileyebilir.

Stres ayrıca uyku kalitenizi ve ruh halinizi bozabilir. Stresi azaltmak ve hormonları dengelemek için nefes egzersizleri veya diğer rahatlama tekniklerini uygulamaya çalışın.

Paylaşın