Vergi İsyanı: Meclis Binası Ateşe Verildi

Kenya’da vergileri artırmaya yönelik yasa tasarısına karşı düzenlenen protestolarda çıkan çatışmalarda en az beş kişi hayatını kaybetti. Protestolar sırasında parlamento binasının bir kısmı ateşe verildi.

Tartışmalı vergi tasarısının bir kısmını geri çekildi ancak protestocular yasa tasarısının tamamının iptal edilmesini istiyor. Protestocular, yasa tasarısının zaten yüksek yaşam maliyetin altında ezilen sıradan vatandaşların ve işletmelerin karşılayamayacakları yeni vergi artışları getireceğini söylüyor.

Kenya’da hükümetin vergileri artırma planı ülke tarihinin en şiddetli protesto gösterilerini tetikledi. 2022’de göreve gelen Devlet Başkanı William Ruto liderliğindeki hükümet, 78 milyar dolarlık ulusal borcun faizini ödeyebilmek için vergileri artırma kararı aldı. Borç büyüklüğü ülke gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 70’ine karşılık geliyor.

Teklif edilen plan, internet, bankacılık işlemleri, yakıt ve bebek bezi fiyatlarını artırıyor; otomobil sahipliğini zorlaştırıyordu.

18 Haziran’da hükümetin tasarıyı açıklamasıyla ülke genelinde birçok şehirde çoğunluğu gençlerden oluşan gruplar sokağa çıktı. Geçen haftadan beri süren protestolar üzerine hükümet bazı önerilerinden geri adım atsa da teklif edilen revizyon eylemcileri memnun etmedi. Başkent Nairobi’de Salı günü öğleden sonra tansiyon yükseldi, polis eylemcilere gerçek mermi ile müdahale etti.

Bazı eylemciler parlamentoya girdi, binayı kısmen ateşe verdiler. O sırada binada bulunan milletvekilleri tünelleri kullanarak kaçmak zorunda kaldı.

Saatler sonra Savunma Bakanı Aden Duale, ordunun sokağa çıkarak polise destek olacağını açıkladı. Devlet Başkanı Ruto da göstericiler için “suçlular” dedi, “anarşiye izin vermeyeceklerini” ilan etti. Çarşamba sabahı meclis binası önünde yoğun polis varlığı dikkat çekti.

İnsan hakları örgütleri polis müdahalesi sırasında en az 5 kişinin öldüğünü; 13’ü gerçek mermi kaynaklı, 30’dan fazla yaralı olduğunu açıkladı. Gösteriler Kenya’da on yıllardır yaşananların en büyüğü oldu. Birçok siyasetçi ve uzman gençlerin tepkisini “sürpriz” olarak niteledi.

Muhalefet lideri Raila Odinga, “sırf yiyecek ve iş istedikleri için Kenya’nın kendi çocuklarını öldürmeye devam edemeyeceğini” söyledi, iktidara tepki gösterdi. Dini liderlerden de vergi planından vazgeçilmesi yönünde çağrılar geldi. Ülkenin 52 milyonluk nüfusunun üçte biri yoksulluk içinde. Ruto’nun vergi düzenlemesini bu hafta içinde imzalaması bekleniyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

10 Ülkede ‘Akut Açlık’ Çekenlerin Oranı Yüzde 123 Arttı

Somali, Haiti, Cibuti, Kenya, Nijer, Afganistan, Guatemala, Madagaskar, Burkina Faso ve Zimbabve’de yaklaşık 48 milyon kişinin akut açlık yaşadığı raporlara yansıdı. Bu ülkelerde akut açlık çekenlerin oranı 2016 yılında 21 milyondu.

Raporda, iklim değişikliğiyle artan felaketlerin “küresel eşitsizliğin vurucu bir göstergesi” olduğu ifade edildi. Öte yandan akut açlık yaşayan söz konusu 10 ülkenin, küresel karbon salımına etkisiyse yalnızca yüzde 0,13 oranında.

Raporda, BM’nin 49 milyar dolar insani yardım çağrısı yapıldığı hatırlatılarak, fosil yakıt şirketlerinin kârlarıyla bu miktarı 18 günde karşılayabileceğine dikkat çekildi.

Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın raporunda, aşırı hava olaylarından etkilenen 10 ülkede son 6 yılda akut açlığın yüzde 123 arttığı belirtildi.

Raporda, Somali, Haiti, Cibuti, Kenya, Nijer, Afganistan, Guatemala, Madagaskar, Burkina Faso ve Zimbabve’de yaklaşık 48 milyon kişinin akut açlık yaşadığı ifade edildi. Söz konusu sayı 2016’da 21 milyondu.

Araştırmada, 48 milyon kişiden 18 milyonununsa açlıktan ölme sınırında olduğu belirtildi.

Çalışmada küresel açlığı yaratan unsurlar arasında, dünyadaki savaşlara ve ekonomik sorunlara ek olarak, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olaylarının da yer aldığı ifade edildi.

Oxfam Amerika’dan Lia Lindsey, Fransız haber ajansı AFP’ye açıklamasında, “Aşırı hava olaylarının etkileri halihazırda hissedilmeye başlandı” diyerek, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki (BMGK) ülkelere harekete geçme çağrısı yaptı.

Çalışmada, Somali’nin tarihinin en kötü kuraklıklarından biriyle mücadele ettiği ve ülkede en az 1 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtildi.

Pakistan’da da 9 Eylül’de yaşanan yoğun muson yağışları nedeniyle oluşan selde ülkenin üçte biri sular altında kalırken, 1500 kişi hayatını kaybetti.

Raporda, iklim değişikliğiyle artan felaketlerin “küresel eşitsizliğin vurucu bir göstergesi” olduğu ifade edildi.

Ayrıca G20’de yer alan sanayileşmiş ülkelerin, dünyadaki karbon salımının 4’te üçünden daha fazlasını gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. Öte yandan akut açlık yaşayan söz konusu 10 ülkenin, küresel karbon salımına etkisiyse yalnızca yüzde 0,13 oranında.

Oxfam Uluslararası’nın direktörü Gabriela Bucher, “Zengin ve çevre kirliliği yaratan ülkelerin liderleri, vadettikleri karbon salımı kesintilerini yerine getirmeli” dedi.

Bucher, bu ülkelerin düşük gelirli ülkelerdeki ekonomik kayıpları karşılaması gerektiğini de söyleyerek, “Bu hayır değil etik sorumluluktur” ifadelerini kullandı.

Raporda, BM’nin 49 milyar dolar insani yardım çağrısı yaptığı hatırlatılarak, fosil yakıt şirketlerinin kârlarıyla bu miktarı 18 günde karşılayabileceğine dikkat çekildi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın