CHP’de Dikkat Çeken Gelişme: Kılıçdaroğlu, Danışmanlarının Görevine Son Verdi

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) dikkat çeken gelişme yaşandı. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından, 4 Haziran 2023 tarihi öncesi danışman ve başdanışman olarak atanan tüm kişilerin görevlerine son verildi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından ‘değişim’ seslerinin yükseldiği CHP’de Kılıçdaroğlu’nun Danışman ve Başdanışmanlık görevlerini yürüten isimlerin, görevlerine son verildiği duyuruldu.

Konuya ilişkin CHP’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından, 4 Haziran 2023 tarihi öncesi Danışman ve Başdanışman olarak atanan tüm kişilerin, görevleri 14 Haziran 2023 tarihi itibari ile sonlandırılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi adına yaptıkları çalışmalar için herbirine ayrı ayrı teşekkür ederiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Kılıçdaroğlu’ndan ‘Adalet Yürüyüşü’ paylaşımı

Öte yandan “Adalet Yürüyüşü”nün 6’ncı yıl dönümünü kutlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, bu yürüyüş bizim ilk adımımızdı” dedi.

Konuya ilişkin sosyal medya üzerinden açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Yürüyüşümüz ülkemizin tüm mazlumları ve adalet arayan herkes içindi. Yüz yıllardır bu topraklarda verilen adalet ve demokrasi mücadelesinin bir parçası olmuşsam ne mutlu bana. Kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, bu yürüyüş bizim ilk adımımızdı! Adalet Yürüyüşü 6 Yaşında”

Paylaşın

CHP’de Kurultay Yerel Seçimler Sonrasına Bırakılabilir!

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) açıklanan kongre takvimine göre büyük olağan kurultay için yaklaşık 5 ay var. Hesaplamalara göre kongre süreci en erken ekim ayı sonunda tamamlanacak. Büyük kurultay tarihi için Parti Meclisi 1 Kasım’da toplansa dahi, bir ay önce tarihi ilan etme zorunluluğu dikkate alındığında büyük kurultay en erken aralık ayı başında yapılacak.

Çok sayıda partili yerel seçimlere 4 ay kala yapılması söz konusu olacak bir kurultayın seçim sonrasına ertelenmesinin sürpriz olmayacağı görüşünde. Yaklaşık 5 ay zamana yayılan kongre sürecinin de tartışmaları soğutacağı, kasım-aralık ayında alınacak bir erteleme kararının da sorun yaratmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor.

Seçim yenilgisinin ardından MYK’yı değiştirip kongre takvimini ilan eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yeni yasama döneminin ilk grup toplantısında konuştu.

Yaklaşık 2 hafta süren parti içi değerlendirme toplantılarından sonra kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, “Ben bir genel başkan olarak partimin sadece yakın geleceğini değil uzun hedefli yapısını da düşünüyorum. Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin” dedi.

Kılıçdaroğlu, seçim sonrası yüksek sesle dile getirilen “değişim” çağrılarını da “Eleştirilere saygı evet, eksiklerimizi bize hatırlatanlara evet. Değişimin önünü tıkayan bir kişi değil, değişimin önünü açan bir kişi olacağım. Mutlaka kazanacağız” sözleriyle karşıladı.

Seçim sonrası “genel başkanlık değişimi”nin de konuşulmaya başlandığı partide Kılıçdaroğlu’nun sözleri “Adaylığını ilan etme” ve genel başkanlık için adı geçenlere bir “meydan okuma” olarak yorumlandı.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın aktardığına göre, partide üst düzey görevler üstlenmiş bir CHP’li siyasetçi, “Bu tam bir kurultay konuşmasıydı. Değişim mesajı var ama genel başkan bir değişim olacaksa benimle olacak diyor. Gençlerin önünü açacağım derken onun zamanını da ben takdir edeceğim diyor” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun “gemiyi limana götürme” sözleriyle kast ettiği liman içinse parti içinde değerlendirmeler farklı. Birçok CHP’li siyasetçi bu limanı kongre takvimi açıklanan “büyük kurultay” olarak değerlendirirken bu limanı “yerel seçim” olarak yorumlayanlar da oldu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yakın bir siyasetçi ise liman metaforu için “kurultay” ya da “yerel seçim” göndermelerinin önem taşımadığına vurgu yaparak, “Genel başkan kalıyor. Kurultay ne zaman yapılırsa yapılsın, Kılıçdaroğlu 31 Mart 2024 yerel seçimlerine genel başkan olarak girecek. Bu belediye başkan adaylarını partinin kurullarıyla birlikte genel başkanın belirleyeceği anlamına gelir. İmamoğlu da yüzde 100 yeniden aday gösterilir” diyor.

Bekle-Gör taktiği izleniyor

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Yeniden adayım, genel başkanlığa devam edeceğim iddiası” olarak yorumlanan konuşması parti içinde birçok siyasetçi için sürpriz olmadı. Ancak bu açıklama kurultay sürecinde Kılıçdaroğlu’nun karşısına rakip çıkmayacağı anlamına gelmiyor.

Değişim çağrısını dile getiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Meclis Grubu Başkanı Özgür Özel’in isimleri adaylık için konuşulmaya başlandı. Kurultay sürecinde delege seçimi ilçe ve il kongrelerine dikkat çeken birçok partili pozisyon almak için çok erken olduğu görüşünde. Mevcut durumdan rahatsız olan birçok kişinin “Bekle-gör” taktiği izlediği, kongre sürecindeki gelişmelere göre pozisyon alacağı konuşuluyor.

CHP Genel Başkan adaylığı için ismi geçen İmamoğlu ve Özel’in nasıl bir yol izleyeceği henüz bilinmiyor ancak parti içinde her iki isme karşı da dile getirilen eleştiriler var. CHP örgütlerinin İstanbul kazanımını çok önemsediğine dikkat çeken bir partili, “İstanbul yakın zamandaki en büyük seçim başarısı. İstanbul bir zafer. Seçmenimiz, delegemiz genel başkan adaylığı için İstanbul’un terk edilmesini, bırakılmasını istemez. Yeni bir kayba yol açacak kişiyi de siyaseten affetmez” yorumu yapıyor.

Özgür Özel’in adaylık açıklamaları ile ilgili temel eleştiri ise etik bir değerlendirme içeriyor. Neredeyse bir hafta önce grup başkanı koltuğuna oturan Özel’in genel başkan ile bir vekalet ilişkisi içinde olduğuna dikkat çekilerek, “Hem grup başkanısın hem bayrak açmaya hazırlanıyorsun. O zaman grup başkanlığını bırakacaksın. Bu etik değil” deniliyor.

Ancak Özel’in çıkışının Kılıçdaroğlu’na yarayacağı görüşünü savunanlar da var. Özel’in adaylık çıkışıyla İmamoğlu veya çıkacak bir başka adaya karşı partide denge sağlayacağına dikkat çekilirken bu durumun Kılıçdaroğlu’nu güçlendireceği kaydediliyor.

Açıklanan kongre takvimine göre büyük olağan kurultay için yaklaşık 5 ay var. Hesaplamalara göre kongre süreci en erken ekim ayı sonunda tamamlanacak. Büyük kurultay tarihi için Parti Meclisi 1 Kasım’da toplansa dahi, bir ay önce tarihi ilan etme zorunluluğu dikkate alındığında büyük kurultay en erken aralık ayı başında yapılacak.

Çok sayıda partili yerel seçimlere 4 ay kala yapılması söz konusu olacak bir kurultayın seçim sonrasına ertelenmesinin sürpriz olmayacağı görüşünde. Yaklaşık 5 ay zamana yayılan kongre sürecinin de tartışmaları soğutacağı, kasım-aralık ayında alınacak bir erteleme kararının da sorun yaratmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor.

“CHP’deki değişimi Twitter belirlemeyecek”

Bu arada birçok partili sosyal medya ve televizyon programlarındaki CHP tartışmasına da tepkili. Parti içinde “Nasıl seçim sonuçlarını twitter kullanıcıları belirlemedi ise CHP’deki değişimi de, CHP’nin genel başkanını da televizyonlardaki tartışmalar, sosyal medyadaki yorumlar, Twitter belirlemeyecek. Partinin delegeleri, il-ilçe başkanları, belediye başkanları, Meclis grubu, hepsi katkı sunan aktörler olarak bir karar verecekler” yorumu yapılıyor.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’dan Belediye Başkanlarına “Vatandaşa Daha Çok Dokunun” Talimatı

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarıyla bir araya gelen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlara, “Vatandaşla daha sık bir araya gelin, daha çok dokunun. Dertlerini dinleyin” dediği öğrenildi.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından dün yeniden TBMM’deki parti grup toplantısında kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, konuşmasında dikkat çeken mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu daha sonra CHP’li belediye başkanlarıyla buluştu.

Kılıçdaroğlu toplantıda, başkanlara yerel seçimlere yönelik görüşlerini iletti. Daha çok çalışma uyarısı yapan Kılıçdaroğlu’nun “Vatandaşla daha sık bir araya gelin, daha çok dokunun. Dertlerini dinleyin” dedi.

Öte yandan toplantı öncesi seçim sonuçlarını eleştiren ve CHP’deki değişim sürecine ilişkin Kılıçdaroğlu’na görüşlerini iletmek istediğini söyleyen başkanlar olmuştu. Toplantıda bu konuların “gündeme gelmediği” öğrenildi.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre; toplantıya ilişkin bilgi veren başkanlar, “CHP’nin grup toplantılarına düzenli olarak belediye başkanları katılır. Bizim bu ziyaretimiz de öyleydi. Genel başkanımıza da yapılanın rutin bir ziyaret olduğunu, olayların basında farklı gözüktüğünü ilettik.

Ayrıca yerel seçimlerde daha iyi hazırlanmamız gerektiğini söyledik. Onun dışında kurultay ya da değişim gibi konular gündeme gelmedi. Kısa bir görüşme oldu. İddia edildiği gibi bir ‘değişim’ isteğimiz ya da ‘destek açıklamamız’ olmadı. Sadece rutin bir ziyaretti” dedi.

Kılıçdaroğlu aday olacak mı?

Öte yandan Sözcü TV’de Deniz Zeyrek ve Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP’de yapılması planlanan kurultaya ilişkin olarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden aday gösterileceğini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu ise, adaylık konusunda şu ifadeleri kullanmıştı: “CHP’de kişiler önemli değil. Değişimin önünü açtık. Aday olup olmamanın hiçbir önemi yok. Kurultayda gidip de ‘Ben adayım’ demem. Ama getirip işi yine kişiye getiriyoruz. Değişim olmayan bir hayat var mı? Hayatın her alanında değişim var.

Partinin yetkili organları kimin aday olup olmayacağına karar verecektir. Bu partide herkes gelip genel başkanlığa aday olabilir. Ben kurultay kararı aldım, gelsin aday olacaklar çalışsın.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan “Değişim” Taleplerine Dikkat Çeken Yanıt

CHP Genel Başkanlığı görevini sürdürüp sürdürmeyeceği merak edilen Kılıçdaroğlu, Kurultay kararımızın gündeminde değişim var. Değişimin önünü açacağım. Hiçbir zaman değişimin önünü tıkayan bir kişi değilim, değişimin önünü tamamen açacağım” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “İnsanlık tarihi bir demokrasi tarihidir bu ülkede o demokrasinin mihenk taşı da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP küllerinden yeniden doğacaktır. Bu Saraylıları elbette göndereceğiz, birlikte göndereceğiz. Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir, kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerden sonra ilk kez partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Sözlerime önce birkaç acı haberle başlamak isterim. İki şehidimiz var. Şehitlerimizin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri vardır.

Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama bu vatan için canını veren herkese 85 milyon minnet duyar. İki şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum.

MKE’de de 5 işçimiz hayatını kaybetti. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Bu olayın takipçisi olacağız. Hangi gerekçeyle nasıl bir facia gerçekleşti bunu da takip edeceğiz.

Mazbatayı aldığı tarihten itibaren bu arkadaşımız tutuklu. Biz CHP olarak nerede haksızlık hukuksuzluk varsa o haksızlığın giderilmesi için mücadele ederiz.

Önemli olan bir milletvekilinin Anayasa’ya aykırı olarak hapishanede tutulmasıdır. TBMM’nin onurunu haysiyetini koruyacak olan bir numaralı isim Meclis Başkanı, suskun davranamaz.

Milletvekilinin hapisten çıkıp gelip yemin etmesi gerekiyor. Keşke bu konuşmayı hiç yapmasaydık.

Neden diyoruz CHP demokrasinin güvencesidir, insan haklarının güvencesidir diyoruz. Bizden olsun veya olmasın bir kişi haksızlığa uğruyorsa sahip çıkmamız gerekiyor. Bunu yapmaya devam edeceğiz.

Bir seçim dönemini geçirdik. Elbette oturup değerlendireceğiz. Her değerlendirmenin kendine göre artıları, eskileri olacaktır. Güzel bir atasözümüz var; “Yolu doğru olanın, yükü ağır olur” Yolumuz doğrudur ve yükümüz ağırdır. Biz 85 milyonun yükünü çeken bir partiyiz.

Biz her zaman ve her yerde haksızlığa uğrayanların yanında olduk. Düşüncesini ifade etmek isterken şiddet görenlerin yanında olduk. Aklını kullananların, fakirin yanında olduk. Kendisini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk.

Mesele Kılıçdaroğlu olayı değildir. Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece bir neferidir. Ben CHP’nin bir üyesi olma şerefini bu partinin genel başkanı olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım.

Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir. Gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin.”

Paylaşın

İstifa Edecek Mi, Kurultayda Aday Olacak Mı? Kılıçdaroğlu Açıkladı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim gecesi alınan sonuç sonrası neden istifa etmediği sorusuna verdiği yanıtta, “Bugüne kadar yaptığım çalışmalar, bunları özveriyle yaptığıma inanıyorum, pişmanlık duymuyorum. Türk siyasetinde önemli bir aşamayı kayıt ettik. Demokrasiye taraftar olanları, savunanları CHP bir araya getirdi. Bunlar unutuldu, bunların konuşulması lazım” dedi ve ekledi:

“İktidar olacağımızda neler yapacağımızı çalıştık, mutabakat metni hazırladık. Yeteri kadar anlattık mı, tartışılabilir. Öyle bir noktaya geldi ki toplumun her kesimiyle diyalog kurduk, her şeyi anlatmaya çalıştık. Toplumun her kesimini kucaklamaya çalıştık. Biz kazanacağımıza inanıyorduk. Sadece biz değil, neredeyse tüm anket firmaları söylüyordu.”

Kurultayda aday olacak mı sorusuna ise Kılıçdaroğlu, “Bundan sonraki süreçte bayrağı teslim alanlar elbette daha ileriye taşıyacaktır. İl başkanları değişecek, ilçe başkanları değişecek her kes değişecek kimsenin kazık çakacak hali yok…

CHP’de kişiler önemli değil. Değişimin önünü açtık. Aday olup olmamanın hiçbir önemi yok. Ben ‘Adayım’ demem. Partimizin kurumsal kimliği var. Bu seçim genel başkanın da seçileceği bir kurultay” şeklinde cevap verdi..

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında gazeteci Uğur Dündar, Alişar Delek, İsmail Saymaz ve İpek Özbey’in sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Bugüne kadar yaptığım çalışmalar, bunları özveriyle yaptığıma inanıyorum, pişmanlık duymuyorum. Türk siyasetinde önemli bir aşamayı kayıt ettik. Demokrasiye taraftar olanları, savunanları CHP bir araya getirdi. Bunlar unutuldu, bunların konuşulması lazım. İktidar olacağımızda neler yapacağımızı çalıştık, mutabakat metni hazırladık. Yeteri kadar anlattık mı, tartışılabilir. Öyle bir noktaya geldi ki toplumun her kesimiyle diyalog kurduk, her şeyi anlatmaya çalıştık. Toplumun her kesimini kucaklamaya çalıştık. Biz kazanacağımıza inanıyorduk. Sadece biz değil, neredeyse tüm anket firmaları söylüyordu.

“Yerel seçimlerden önce kurultayı yapmalıyız”

6 lider ve 2 belediye başkanı arkadaşlarımızla alanlara çıktık mitinglerimizi yaptık. Beklediğimiz olmadı. Beklediğimizin olmamasını bizim üzerimizde üzüntüye yol açtığını kabul edersiniz, biz de insanız. Üzüldük ama yine de ben o akşam konuştum. 6 lider bir araya geldik, toplantı yaptık. Oturduk konuştuk nasıl bir yöntem izleyelim diye. MYK’yı, milletvekillerimizi topladık tüm ayrıntılarıyla çalıştık.

Durumu değerlendirdik. Kimsenin hakkını yemek istemem, listelerde yer almayanlar da dahil çaba harcadı. Nerede bir boşluk varsa bir şekilde gidildi. Sonra şu karara vardık. Talep var, ne yapmamız gerekiyor, kurultayımızı toplayacağız. Eleştirileri aldık, kurultay kararı aldık. Yetkiyi yine partililerimize bıraktık. Kurultay yerel seçimlerden önce. Benim düşüncem yerel seçimlerden önce kurultayın yapılması.

Bu seçim kader seçimiydi. Ya demokrasi olacak ya otoriter olacak. Bu umutsuz olmamızı sağladı. İkinci turda 40-60 sonucu olsaydı bu Türkiye için sonu felaket olan bir sonuç olurdu. Ama öyle olmadı, 2 puanlık fark oldu. Biz demokrasiden yana oy aldık. Genel Başkanlık bizde çok önemli değildir.

Biz nerede kaybettik? Biz bunu da araştırdık. Toplumun önüne çıkarken verilere hakim olmak gerekiyor. 1-2-3 numaralı sandık konulan yerler, köy kasaba, belde. Buralarda Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy 3 milyon 580 bin 115. Erdoğan’ın aldığı oy 6 milyon 100 bin 355.

“Kentlerde oturan seçmenler”

3 ve üstü sandığı olan şehir merkezi ve ilçelerde olanlarda Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy yüzde 51, Erdoğan’ın aldığı oy yüzde 49. Bu şunu gösteriyor, CHP, kırsalda, 1-2-3 sandık konuşan yerlerde gerekli etkiyi yeteri kadar gösteremediğini söylüyor bize. Aradaki fark 1-2-3 numaralı sandıklardan kaynaklanıyor. Kentlerde oturanların tamamı demokrasiden yana oy kullanmış insanlar.

Ortaya çıkan tabloyu ağır bir yenilgi olarak görmeyi asla kabul etmem, sizin de kabul etmenizi doğru bulmam. Kazanamadık doğru ama bunu ağır bir yenilgi olarak kamuoyu önüne koymak olmaz.

Sıfır oy çıkan sandıkları da çıkardık. Birinci turda Kılıçdaroğlu için sıfır oy çıkan 382 sandık var Türkiye genelinde. Erdoğan için 158 sandık. İkinci turda Kılıçdaroğlu için 286, Erdoğan için 70 sandık. Bu seçime CHP kadar hazırlık yapan ikinci partiyi bulamazsınız.

İlk turda bazı sorunlar çıktı, doğru. Bilgisayar sisteminde birden fazla model arasında uyumsuzluk çıktı. Tutanakların yüklenmesinde sorunlar çıktı. İkinci turda da tutanakların tamamı elimize geçti. Geçen seçimlerde biz Şanlıurfa’nın bazı ilçelerine giremedik, bırakın sandığı. Biz sıfır oy çıktığı yerlere milletvekili arkadaşlarımızı gönderdik, darp edildi. Bu kadar her şeyi göze alarak görevlendirdik. Darp edilen milletvekili bu ülkeye demokrasi gelsin diyordu, darbedenin ayağında ayakkabı yoktu.

Geçen seçimlerde 10 bine yakın partili sandığa gitmemiş, ilişkilerini kesip partiden ihraç ettik. Tutanak sonucunu bize gönderirken ağlayanlar vardı. Okul önlerinden gelen sonuçlarda biz yüzde 51 öndeyiz ve hepimiz sevindik. Ne zamanki 1-2-3 sandık konulan yerlerde sonuçlar gelince tablo beklediğimiz gibi olmadı.

“Büyük kısmı sadece TRT izliyor”

Biz oraya zamanında gidip kendimizi yeteri kadar anlatamamışız. Buradakilerin büyük bir kısmı sadece TRT izliyor. TRT’nin ne olduğunu da biliyorsunuz. Bunu da gözlemledik. Bunu biz yapmadı. Bu gözlemi bağımsız kişiler gidip oralarda yapıp bize gönderdiler.

Beklediğimiz ölçüde kayıp olmadı. Biz kazanamadık doğru. Biz şunu da araştırdık; acaba kırsaldaki insan neden ekonomik yıkımdan etkilenmedi diye, çok basit, ayda 500 lira verdiğinizde zaten harcayacak yer yok, köyde nerede harcayacak para. Deprem bölgesi de halkın kendi tercihidir. Dağıtılan paralar, imkanlar var…

“Ben ‘adayım’ demem”

Bu bir demokrasi yarışıdır. Toplumdaki kutuplaşmayı törpüledik. Sorunların çözümü için öncülük ettik. Bundan sonraki süreçte bayrağı teslim alanlar elbette daha ileriye taşıyacaktır. İl başkanları değişecek, ilçe başkanları değişecek her kes değişecek kimsenin kazık çakacak hali yok… CHP’de kişiler önemli değil. Değişimin önünü açtık. Aday olup olmamanın hiçbir önemi yok. Ben ‘Adayım’ demem. Partimizin kurumsal kimliği var. Bu seçim genel başkanın da seçileceği bir kurultay.

Bu güne kadar hiç çıkıp ‘adayım’ demedim. Partinin yetkili organları karar verecektir. Bu parti bir kişinin partisi değildir. Bu partide herkes gelip Genel Başkanlığa aday olabilir. Bu partinin bir sağ duyusu vardır. Hayatımda hiçbir delegeye ‘gel bana oy ver’ demedim. Ben kurultay kararı aldım, aday olacaklar çalışacaklar. Ben el veririm, neden vermeyeyim?

İkinci turda da beklentinin karşılanmamasının yarattığı bir olumsuz tablo var biz bunu anlayışla karşılanmalı. Bu bizi umutsuzluğa sevk etmemeli. Biz yenilenmeliyiz, güçlenmeliyiz, yolumuza devam etmeliyiz.

Belediye başkanları olmasaydı kaybetseydik, belki dediğinizin haklı gerekçesi olabilirdi ama onlar vardı zaten. Siz neden aday oldunuz diye bana soruyorsunuz. Ben hiçbir zaman ben adayım demedim, masada da demedim. Masanın iradesine her zaman saygı gösterdim.

Onlara göre oy oranları 5 olabilir 7 de olabilir. Böyle bir veri yok elimizde. İlk toplantıda söyledim, bizi bir araya getiren demokrasi dedim. Milletvekilleri verdik evet, çalıştılar, biz de çalıştık. Parlamentoda grup da kursunlar istiyorum. Onların varlığı olması, komisyonlarda temsil edilmeleri demokrasi için son derece önemlidir. Türkiye’ye gerçek anlamda demokrasiyi getirinceye kadar mücadele edeceğiz ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.

DEVA da orda olsun diyorum, demokrasi için orada olsun diyorum. İyi Parti’yi engellemek istediler, CHP hayır dedi. Bunun aşan CHP’ydi. Bu misyon, tarihin bize yüklediği misyondur. Parlamentoda beklediğimiz çoğunluk olmadı. Sağlıklı bir ölçme şansımız yok. Bir önceki seçimde CHP’ye ne kadar çıkmıştı, onlar üzerinden yorum yaparak bir sonuca ulaşabiliriz. Oyumuzu kaybetmedik, bir parça arttı ama yeterli değil. Bunun üstüne çıkmak gerekiyor, daha fazla çalışmak gerekiyor. Oyumuzun artmama nedenleri nedir, oturup yıllarca çalışıyoruz. CHP’ye yönelik bir algı var, algıyı değiştirmek istiyoruz. ‘Elim gitmiyor Altı Ok’un altında mühür basmaya’ diye…

Bu güne kadar kendi mahallemizde gezdik, şimdi diğer yerlere gidiyoruz, onlarla oturup dertleşiyoruz. Eğer gerçekten deprem bölgesiyle ilgili ne yapıldı, hiçbir şey.

Tartışma gayet doğaldır. Birbirimizi daha iyi tanımak ve düşüncelerimizi ifade etmek açısından. Bizim için değerli. Geriye dönük tartışmayı yararlı bulmuyorum.

İttifak, demokrasi ittifakıydı seçimle sonuçlandı. Bundan sonra seçim ittifakı bir sonraki seçimler olduğunda oturulur konuşulur. Parlamentoda stratejik olarak birbirimize destek verebilir, ortak hareket edebiliriz. Her parti ayrı ama bizi ortaklaştıran demokrasi talebimiz. Demokrasi ekseninde beraberliğimiz her zaman sürüyor. Belli konularda telefonla görüşüyoruz. Ayrışma, kopma, birbirimize sırt dönme söz konusu değil.

Değişim çağrısı gayet güzel bir çağrı. Ben değişime karşıyım diyebilir misiniz? Hayatın kendisi değişim üzerine inşa edilmiştir. Siz değişim talebinde bulunuyorsunuz, bu değişim olacak zaten, bugün olmazsa yarın. Partilerin kendi kurultaylarını yapmaları, üyelerini seçmelerini, bunlar hayatın değişiminin bir gereğidir. Bizim cinsiyet kotamız var, gençlik kotamız var. Bu değişim, belli bir zaman dilimi içinde oluyor. Değişimin kendi içinde evreleri var. Değişim talebi olabilir.

Belediye Başkanları seçildikleri beldeye hizmet etmek zorundalar, birinci öncelikleri budur. Halk onları kendilerine hizmet etsin diye seçti. Benim bunu dillendirmem kadar doğal ne olabilir. Halk sizi seçti İstanbul’a, Ankara’ya, Adana’ya… Siz buraları bırakın başka işlerle uğraşın; olmaz…

Siyasetin temeline aykırıdır bu. Şu anlama gelmesin, siyaset yapmasın anlamına gelmiyor. Öncelik budur. İstanbullu, Ankaralı seni seçti, buralara hizmet edin diye. İşin doğası gereği kuralı da budur. Sadece orada kalın hiçbir iş yapmayın olmaz. Genel siyasetin içinde de yer alabilirler. Ben CHP Genel Başkanı olarak İstanbul Büyükşehir’in ne olması gerektiğini düşünmek zorundayım. Yeni bir CHP’li tarafından yönetilmesi gerekir. Şu anda CHP’li tarafından yönetilmezse bu bizim için ciddi bir sorun olur. Kazandığımız bir Büyükşehir Belediyesi’ni başka bir partiye neden verelim? İmamoğlu aday olabilir.

“Erdoğan’ı iktidar yapan Kandil’dir”

Ben çıkıp bunlar deepfake ile sahte videolar yayınlayacaklar dedim. Sonunda benim edildiğim oldu, sahte videolar yaptılar. Olmayan bir şey bir yalan üzerine inşa edildi. Sahte videolardan medet uman bir insan, Türkiye Cumhuriyetini nasıl yönetir? Bunu mütedeyyin insanlara sormak istiyorum. O yüzden diyorum, Erdoğan’ı iktidar yapan Kandil’dir, orada konuşturdular onları.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Sahada Daha Aktif Olacağız

Kurultay’a giden CHP’de Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerine, “Sahada daha görünür ve aktif olacağız. Fil dişi kulelerde kalan bir anlayış olmayacak” dediği öğrenildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetiminde yaşanan değişimin “yerel seçimlerdeki aday belirleme sürecine de yansıyabileceği; daha fazla genç ve kadın adayların olabileceği” kaydedildi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün partisinin genel merkezinde seçim sonrası yenilediği merkez yönetim kuruluyla (MYK) ilk toplantısını yaptı.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre yeni MYK’de parti meclisinin aldığı kurultay kararı da takvimlendirildi.

Buna göre temmuzda başlayacak kongre süreçlerinin ekimde tamamlanması ve sonrasında da parti meclisinin toplanarak kurultay için bir gün belirlemesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun da yapılacak kurultayda tekrar aday olacağı söyleniyor. Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK üyelerine, “Sahada daha görünür ve aktif olacağız. Fil dişi kulelerde kalan bir anlayış olmayacak” dediği öğrenildi.

CHP kurmayları, “Tüzüğü daha demokratik bir hale getireceğiz. Siyasi katılımı artıracağız. Kadınları, gençleri, engellileri siyasette daha aktif kılmak için ne yapabileceğimize bakacağız. Sonrasında tüzükle ilgili ekim gibi yapacağımız kurultayımızda bir komisyon oluşacak. Bu yapılacak çalışmaları ele alacaklar. Sıfırdan bir tüzük hazırlamayacağız ama mevcut tüzük içerisinde kimi değişikliklerin yapılması öngörülüyor” dedi.

Ayrıca, CHP yönetiminde yaşanan bu değişimin “yerel seçimlerdeki aday belirleme sürecine de yansıyabileceği; daha fazla genç ve kadın adayların olabileceği” kaydedildi.

Öte yandan seçim yenilgisinin ardından, değişim sesleri de yükselmeye devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP için değişim mesajını yineledi ve “Değişimin sadece bir kurul, heyet değişimiyle olmayacağını hepimiz biliriz” dedi. Tokat’ta CHP Erbaa İlçe Başkanı Hayri Kocaoğlu, genel merkezde değişimin kaçınılmaz olduğunu belirterek istifa etti.

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, partisinin ciddi bir iç muhasebe yapması gerektiğini söyledi. Altay “Bu seçime ‘başarı’ diyenin aklından şüphe ederim” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan MYK Açıklaması: Toplum Yenilenme İstiyordu, Bunu Yaptık

“Yeni MYK’yı belirlerken neleri dikkate aldınız?” sorusuna CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Toplumun beklentilerini dikkate aldım. Yenilenme istiyordu toplum, biz de bunu yaptık” şeklinde cevap verdi.

Kılıçdaroğlu, “İmamoğlu’yla son görüşmenizde bir sıkıntı olduğu yazılıp çiziliyor, doğru mu?” sorusunu ise, “Hayır niye sıkıntı olsun ki? Ekrem bey bizim bir metropolümüzün başarılı bir belediye başkanı. Diğer belediye başkanlarıyla nasıl görüşüyorsam kendisiyle de öyle görüştüm. Bir sıkıntımız yok” şeklinde yanıtladı.

Yeni kabineyi de değerlendiren CHP Lideri, “Mehmet Uçum demişti ya ‘tek kişilik hükümet’ diye. Yine öyle. Bir tek şimdi Mehmet Şimşek pazarlıkla gelmiş gibi görünüyor. Onun dışında Erdoğan ne derse onu yapacak kişiler olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında seçimi kaybetmesi sonrası parti içinde değişim sesleri yükselmeye başladı. Kamuoyu ve parti tabanında da Kılıçdaroğlu’na eleştiriler ve istifa talepleri gündeme geldi.

Adı genel başkan adayları arasında geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu da ‘değişim’ mesajı vermişti. CHP’de ise Merkez Yönetim Kurulu(MYK) toplu şekilde istifa etmesi sonrası yeni MYK oluşturuldu.

Sözcü TV’den gazeteci İpek Özbey’e konuşan Kılıçdaroğlu yeni MYK’ya dair soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Özbey’in sorularına verdiği yanıt şu şekilde:

Yeni MYK’yı belirlerken neleri dikkate aldınız?

Toplumun beklentilerini dikkate aldım. Yenilenme istiyordu toplum, biz de bunu yaptık.

Neden tüm teşkilatları kendinize bağladınız?

Bu da bir beklentiydi. Tabii ki kendime bağladım diye her şeyi ben yapmayacağım. Tek başına çalışmayacağım. Bölge bölge çalışacak yetkililerimiz olacak. Örgütün önümüzdeki dönemdeki durumunu bölge bölge ele alacağız.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla son görüşmenizde bir sıkıntı olduğu yazılıp çiziliyor, doğru mu?

Hayır niye sıkıntı olsun ki? Ekrem bey bizim bir metropolümüzün başarılı bir belediye başkanı. Diğer belediye başkanlarıyla nasıl görüşüyorsam kendisiyle de öyle görüştüm. Bir sıkıntımız yok.

Yeni kabineyi nasıl buldunuz?

Mehmet Uçum demişti ya ‘tek kişilik hükümet’ diye. Yine öyle. Bir tek şimdi Mehmet Şimşek pazarlıkla gelmiş gibi görünüyor. Onun dışında Erdoğan ne derse onu yapacak kişiler olarak görüyorum.

Erdoğan, yemin törenine geldiğinde neden ayağa kalkmadınız?

Bir parti genel başkanı geldiğinde neden ayağa kalkayım ki…

Kendisini bir tek parti genel başkanı olarak mı görüyorsunuz?

Evet öyle.

Erdoğan’ın bu dönem kutuplaşmayı gidereceği, yumuşayacağı, kabineyi de ona göre dizayn ettiği görüşü var

Erdoğan yumuşamaz. İki konuşmasından da o sinyali almadım.

Paylaşın

CHP’nin Yeni MYK’sı Belli Oldu; Kişi Sayısı 17’den 15’e Düştü

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) merakla beklenen Merkez Yürütme Kurulu (MKY) belli oldu. Parti örgütü ve örgüt yönetimi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlanırken MYK üye sayısı 17’den 15’e düştü.

Haber Merkezi / CHP MYK üyeleri, 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimler sonrası Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlatmak ve yeni yönetimini belirlemesi için istifalarını sunmuştu.

Merkez Yönetim Kurulu’nun yeni üyeleri ve görevleri şu şekilde:

Ahmet Akın: Yerel Yönetimler
Aylin Yaman: Sosyal Politikalar
Aysu Bankoğlu: Tanıtım ve Halkla İlişkiler
Bülent Kuşoğlu: İdari ve Mali İşler

Devrim Barış Çelik: Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Eren Erdem: Sosyal Medya Yönetimi
Faik Öztrak: Ekonomi Politikaları – Parti Sözcüsü
Hasan Efe Uyar: İşçi sendikaları, STK ve Meslek Kuruluşları
Lale Karabıyık: İşveren Örgütleri

Neslihan Hancıoğlu: Genel Sekreter
Semra Dinçer: Doğa Hakları
Tahsin Tarhan: Yurtdışı Örgütlenme
Yunus Emre Bilim: Yönetim ve Kültür Platformu
Zeynel Emre: Hukuk ve Seçim İşleri

İstifa eden Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ise şöyleydi:

Ahmet Akın, Ali Öztunç, Bülent Kuşoğlu, Bülent Tezcan, Devrim Barış Çelik, Faik Öztrak, Fethi Açıkel, Gamze Akkuş İlgezdi, Gökçe Gökçen, Gülizar Biçer Karaca, Lale Karabıyık, Muharrem Erkek, Oğuz Kaan Salıcı, Selin Sayek Böke, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Yüksel Taşkın.

CHP Meclis Grup Yönetimi

CHP Parti Meclisi toplantısının ardından CHP’nin yeni Meclis grup yönetimi de belli olmuştu.

CHP’de Meclis Grup Başkanı, Manisa Milletvekili Özgür Özel olurken, CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın, Burcu Köksal, Ali Mahir Başarır, TBMM Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca olmuştu.

Burcu Köksal da Oya Araslı ve Emine Ülker Tarhan’dan sonra CHP’nin üçüncü kadın grup başkanvekili seçilmişti.

CHP’nin Meclis Katip Üyeleri Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Osmaniye Milletvekili Asu Kaya ve Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş olurken, İdari Amiri ise Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin olmuştu.

CHP PM üyesi olarak Gülizar Biçer Karaca, Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır’ın üyelikleri düştü. Bu isimlerin yerine Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve Akif Hamzaçebi gelmişti.

Paylaşın

CHP’de Kurultay Kararı; Meclis Grup Yönetimi Belli Oldu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yapılan ve beş saatten uzun süren Parti Meclisi (PM) toplantısında kurultay sürecinin başlatılması kararı çıktı.

Haber Merkezi / Kurultay kararının çıktığı toplantıya ilişkin yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Cumhurbaşkanlığı seçimi siyasi tarihimizin en eşitsiz koşullarında gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan yalan, iftira, montaj, kutuplaştırma gibi çirkin yöntemlere başvurmuştur.

Bu süreç, siyasal iktidarın ve Cumhurbaşkanı adayının ahlaki meşruiyetini sorgulanır hale getirmiştir.”

Tüm bu olumsuzluklara karşın partimiz, yönetim organlarında seçim süreçlerini ve sonuçlarını ilk andan itibaren detaylı bir şekilde değerlendirmeye başlamıştır.

Bugünkü Parti Meclisi toplantımızda da seçim sonuçları detaylı bir şekilde değerlendirilmiş, ‘bilgi ve iletişim teknolojilerinden’ sorumlu birimimiz seçimlerde kullandığımız sistemimize ilişkin detaylı sunumlar gerçekleştirmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi, seçmenin verdiği mesajı, seçim sonuçlarını sandık sandık, köy köy, ilçe ilçe, il il dikkatle incelemeye ve analiz etmeye -parti kurul ve karar organlarında- devam edecektir.

Bu değerlendirme sürecinde özeleştiriler samimiyetle dikkate alınacak ve gereği hızla yerine getirilecektir.”

Partimizin Kurultay takviminin düzenlenmesi ile ilgili karar Parti Meclisimizce değerlendirilmiş ve takvimlendirme çalışmalarına başlanmıştır.

Kurultay sürecinin parti içi demokrasi kültürümüze yaraşır bir şekilde gerçekleşmesi için yapılacak gerekli hazırlıklar ve alınacak kararlar yeni Merkez Yönetim Kurulu tarafından açıklanacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak giderek derinleşen ekonomik krizden çıkışın yollarını göstermeye kararlılıkla devam edeceğiz.

On milyonların demokrasi, özgürlük, adalet ve refah mücadelesinde buluşan ve büyüyecek olan iradesine sahip çıkacak, eşit ve özgür bir Türkiye’yi kurma mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”

CHP Meclis Grubu Başkanı Özgür Özel oldu

CHP Parti Meclisi toplantısının ardından CHP’nin yeni Meclis grup yönetimi de belli oldu.

CHP’de Meclis Grup Başkanı, Manisa Milletvekili Özgür Özel olurken, CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın, Burcu Köksal, Ali Mahir Başarır, TBMM Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca oldu.

Burcu Köksal da Oya Araslı ve Emine Ülker Tarhan’dan sonra CHP’nin üçüncü kadın grup başkanvekili seçildi.

CHP’nin Meclis Katip Üyeleri Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Osmaniye Milletvekili Asu Kaya ve Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş olurken, İdari Amiri ise Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin oldu.

CHP PM üyesi olarak Gülizar Biçer Karaca, Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır’ın üyelikleri düştü. Bu isimlerin yerine Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve Akif Hamzaçebi geldi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Olağan Kurultayımızı Yasalara Göre Yapacağız

Partisinin olağan kurultayını seçim nedeniyle ertelediklerini hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Olağan kurultayımızı yasalara göre yapacağız. Ona da Parti Meclisimiz karar verecek. Bunun için hukukçu arkadaşlarımız bir tarihlendirme yapıyor. O tarihlendirme içerisinde belli aşamalarda ilçe, il kongreleri, sonra kurultay yapılacak. Belli bir süreç var ve o süreç içerisinde bunları tamamlayacağız” dedi ve ekledi:

“Şimdi, MYK’da konuşulan bir konuyu benim ayrıntılara girerek anlatmam doğru değil. O toplantıda ittifak da dahil olmak üzere her konu bütün ayrıntılarıyla sağduyu içerisinde, büyük bir sorumluluk içerisinde konuşuldu. Yüklendiğimiz sorumluluğun ağırlığı, o sorumluluğun gereklerinin yerine getirilmesi bütün bunların hepsi konuşuldu.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından gündeme dair açıklamalar yaptı.

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin ahlaki meşruiyet sorunu var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişinin ahlaki meşruiyet sorunu var” diye konuştu.

Montaj videolara ilişkin Kılıçdaroğlu, “Siyasetçi ahlaklı olmak zorundadır. Siyasetçi elbette belli konuları abartabilir, bunda hiçbir mahsur yoktur. Abartırsınız, eksecere edersiniz ama yalan söylemezsiniz, iftira atmazsınız karalama yapmazsanız” ifadelerini kullandı.

Partisinin başında olup olmayacağına dair ise Kılıçdaroğlu, “Ona parti karar verir tabi doğal olarak” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Söyleyeceklerim şu: Bir seçim süreci yaşadık. Hayatım boyunca ilk kez bu kadar yalan üzerine inşa edilen, karalama üzerine inşa edilen bir seçim süreci yaşadık. Dolayısıyla bu karalama üzerine, yalan üzerine, montaj videolar üzerine seçim stratejisini oturtan bir kişi şu an cumhurbaşkanı oldu. Dolayısıyla burada bir ahlaki meşruiyet sorunu var. İki siyasal meşruiyet sorunu var. Siyasetçi ahlaklı olmak zorundadır.

Siyasetçi elbette belli konuları abartabilir, bunda hiçbir mahsur yoktur. Abartırsınız, eksecere edersiniz ama yalan söylemezsiniz, iftira atmazsınız karalama yapmazsanız. Eğer yalan söylüyorsanız, iftira atıyorsanız ve bunu da çıkıp kendiniz itiraf ediyorsanız o zaman siz cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturamazsanız. Çünkü sizin ahlaki meşruiyetiniz tartışılır. Şu an Türkiye’de ahlaki meşruiyet sorunu var.

Biz isteriz ahlaktan, erdemden dem vuran birisinin cumhurbaşkanlığı koltuğunda otursun. Rakip evet, herkes bir başka partiden siyasi rakibidir. Biz bunu da anlayışla karşılarız. Ama yalan üzerine, iftira üzerine, karalama üzerine, montajlar yaparak, yalan yanlış montajları da itiraf ettikten sonra hala kalkıp bunu sürdürmek, ahlak sorunu gündeme getirir.

Siyasetçi her şeyden önce ahlaklı olmak zorundadır, erdemli olmak zorundadır. Türkiye’nin böyle bir sorunu var. Türkiye’nin ahlaki meşruiyet sorunu var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişinin ahlaki meşruiyet sorunu var. Dolayısıyla ahlaki olmayan, ahlakı savunmayan bir kişinin yalan üzerine, iftira üzerine kalkıp da belli bir koltuğa oturan kişinin ahlakı her zaman sorgulanır. Başka ne söyleyeyim.

CHP Parti Meclisi üyeleri her seçimden sonra olduğu gibi, bu seçim sonrası da doğal olarak kendileri istifa dilekçelerini verdiler. Daha önceki seçimlerde de veriyorlardı. Bu partimizde geleneksel bir durum. Parti Meclimiz de bugün (Cumartesi) toplanacak. Doğal olarak seçim sürecini konuşacağız. MYK da arkadaşlar görüşlerini ifade ettiler. Partimizin seçim süreci, yapılan harcamalar ve diğer konularla ilgili Merkez Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlara bilgi verildi. Her konu bütün ayrıntılarıyla ele alındı, konuşuldu.

Onların soruları, görüşleri alındı. Artılarımız eksilerimiz değerlendirildi. Şimdi bunu Parti Meclisi’ne bir rapor olarak sunacağız. Doğal olarak Parti Meclisi ile de görüşeceğiz. Biz, 100 yıllık bir partiyiz. Dolayısıyla böyle her şeyi inceden inceye araştıran, sorgulayan, eksiğimiz nerede, hatamız varsa hatamız nerede, bütün bunları bir şekilde masaya yatıran, gelenekleri, örfü, adeti olan bir partiyiz. O çerçeve içinde değerlendirme yapılacak.”

“Artılar, eksiler sorun varsa nasıl çözeriz konuşuyoruz”

Hakkındaki eleştiriler nedeniyle partinin başında kalıp kalmayacağı sorusuna Kılıçdaroğlu “Ona parti karar verir tabi doğal olarak. Partinin kendi gelenekleri vardır. O gelenekler içerisinde hareket edilir” karşılığını verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile görüşmeleriyle ilgili soruyu da şöyle cevaplandırdı:

“Canan Hanım, İstanbul’daki gelişmeleri aktarmak için ayda bir gelirdi. Ekrem İmamoğlu da büyükşehir belediye başkanımız. O da geliyordu. Dolayısıyla o çerçevede zaman zaman Mansur Yavaş Bey’le de bir araya geliriz. Artılar, eksiler sorun varsa nasıl çözeriz konuşuyoruz.

Bunlar olağanüstü olay değil bildiğimiz rutin, sıradan olan gelişmeler bu olağan. Oturup, konuştuk. Ben İstanbul’a gittiğimde orada da beraber oluruz. Onlar belli aralıklarla Ankara’ya gelirler, Ankara’da beraber oluruz. Karşılaştıkları sorunlar varsa onları anlatırlar. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz.”

Partisinin olağan kurultayını seçim nedeniyle ertelediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bundan sonraki süreci ise şöyle anlattı:

“Olağan kurultayımızı yasalara göre yapacağız. Ona da Parti Meclisimiz karar verecek. Bunun için hukukçu arkadaşlarımız bir tarihlendirme yapıyor. O tarihlendirme içerisinde belli aşamalarda ilçe, il kongreleri, sonra kurultay yapılacak. Belli bir süreç var ve o süreç içerisinde bunları tamamlayacağız.”

Kılıçdaroğlu, MYK üyelerine seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya da “Şimdi, MYK’da konuşulan bir konuyu benim ayrıntılara girerek anlatmam doğru değil. O toplantıda ittifak da dahil olmak üzere her konu bütün ayrıntılarıyla sağduyu içerisinde, büyük bir sorumluluk içerisinde konuşuldu. Yüklendiğimiz sorumluluğun ağırlığı, o sorumluluğun gereklerinin yerine getirilmesi bütün bunların hepsi konuşuldu” yanıtı verdi.

Paylaşın