1904 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Kemal Ahmet, Ekim 1934 yılında Cerrahpaşa Hastanesi’nde hayatını kaybetti. “Kara Kemal” unvanıyla bilinen Kemal Ahmet, yazı ve eserlerinde “S. O. P.” ve “Çulsuz Adam” müstearlarını da kullandı.
Babası Aksaray Koska Medresesi Müderrisi Ahmet Rıdvan Efendi’dir. Çok küçük yaşta annesini kaybeden Kemal Ahmet’i babası büyüttü. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladı. Ticaret Mekteb-i Alisi’ne kaydolan Kemal Ahmet, şefkatine rağmen hiçbir kusuruna göz yummayan babasının hareketlerini hazmedemeyerek evi terk etti. Gazetelerde çalıştı, bazı yazıları dolayısıyla hapis yattı. Bir süre hiçbir yerde iş bulamadı, maddi sıkıntılar yaşadı.
Mahmut Yesari, Kemal Ahmet’in portresini şu cümlelerle çizer: “Kemal Ahmet, mağrur insandı. Hayatın en sert, en acı darbelerine bile baş eğmiyordu. Kemal Ahmet okumuş ve okuduğunu da hazmetmiş bir çocuktu. Nazikti, terbiyeliydi, herkese güler yüz gösteriyor, fakat kabil olabildiği kadar insanlardan kaçıyordu. Derbeder değildi, lakin ağır hayat şartları onu derbeder yaşamaya mecbur ediyordu.”
Behçet Necatigil ise Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü adlı eserinde onu “Kemal Ahmet emeği değerlendirmeyen gazete dişlilerine yağ olmayıp kum olduğu için, otuz yaşında yoksulluktan ve veremden ölmüş, yetenekli bir edebiyatçı idi” biçiminde değerlendirir. Kemal Ahmet, kaleme aldığı tek edebî eseri olan Sokak’ta Harp Var’da (1932), 1930’lu yıllarda yaşanan ekonomik buhranın İstanbul sokaklarındaki yoksul insanların hayatlarını etkileyişini işledi.
Ölümünden sonra Naci Sadullah, çıkarmakta olduğu Yarımay dergisinde “Kemal Ahmet” ile ilgili özel bir bölüm hazırladı. Yazarın dramatik yaşamı, basılmış tek kitabı olan Sokakta Harp Var’ın Hüseyin Avni Şanda tarafından hazırlanmış olan ikinci baskısında (1970) yer aldı.
Kemal Ahmet’in eserleri: Sokakta Harp Var (1932 Roman)