Tarihi Kayseri Lisesi

Tarihi Kayseri Lisesi; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Tacettin Veli Mahallesi, İnönü Bulvarı üzerinde yer alır.

Derece-i Ula Mektebi Mülkiye İdadisi için inşa edilen okul binasının ilk katı 1903 yılında tamamlanmıştır. 1915 yılında “Sultani”ye dönüştürülen okula, 1915-1916 yıllarında ek kat inşa edilmiştir.

Yapı, dikdörtgen bir plan göstermektedir. Giriş kapısı önünde dört bağımsız sütun ve duvara gömülü başlıklara oturan kemerlerle oluşturmuş bir revak yer almaktadır.

Osmanlı Devleti’ndeki sayılı sultanilerden biri olan ve Milli Mücadele tarihinde önemli rol oynayan okul, 1920-1921 eğitim öğretim yılında tüm son sınıf talebeleri Sakarya Savaşında şehit düştüğünden o sene mezun verememiştir.

1923 yılında adı “lise”ye çevrilen okul, eğitim düzeyi ve yetiştirdiği başarılı mezunlarıyla Türk eğitim hayatında ayrı bir yere sahip olmuştur. Yapı günümüzde “Milli Mücadele Müzesi” olarak kullanılmaktadır.

Çanakkale, Sakarya ve Kurtuluş Savaşlarında birçok şehit ve gazi veren Kayseri Lisesi, Milli Mücadele tarihi açısından kent için ayrıcalıklı bir öneme sahip olmuştur.

Paylaşın

Tarihi Kayseri Mahallesi

Kayseri Mahallesi; Kayseri kültürünü en iyi şekilde yansıtan tarihi Kayseri evlerinin bulunduğu mahalledir.

Kayseri Mahallesi, bakkalın, berberin, fırının, aktarın ve diğer esnaf grubunun yeniden canlandırıldığı ve eski Kayseri adetlerinin görülebileceği mekânlardan oluşmaktadır.

Mahallede yer alan konaklarda Kayseri musikileri, Kayseri yemekleri, sanat eserleri ve gelenekleri yaşatılmaya devam etmektedir.

88 dönüm arazi üzerinde kurulu olan Kayseri Mahallesi, eski Kayseri mahallelerinin ruhunu geleceğe aktarmaktadır.

Paylaşın

Kayseri: Kapalı Çarşı

Kapalı Çarşı; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Camikebir Mahallesi, Ulu Sokak üzerinde yer alır.

Osmanlı döneminde yapılan kapalı çarşılar arasında İstanbul’dakinden sonra en büyük kapalı çarşı olarak kabul edilen yapının 15. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

İçerisinde farklı isimlerle anılan birçok çarşı bulunan yapıdaki tek kitabe, 1844’te Hacı Efendi’nin yaptırdığı ve kendi adıyla anılan çarşıda yer almaktadır.

1870 senesinde yaşanan yangın sonucu neredeyse tümü yanan çarşı, Maraşlı Osman Paşa’nın uğraşları ile taş malzeme ile yeniden yaptırılmıştır.

Yapı, 1907 Ankara Salnamesi’nde iki binden fazla dükkân ve mağazayı kapsayan “muhteşem kâgir çarşı” olarak geçmektedir.

Kapalı Çarşı, halen yöreye özgü yiyecek ve el işlerinin satıldığı dükkânları barındırmaktadır.

Paylaşın

Kayseri: Yeşilhisar İçmeceleri

Kayseri’nin Yeşilhisar İlçesi, İçmece Mahallesi’nde “Şifalı Su Merkezi” olarak yüz yılı aşkın süredir insanlara şifa kaynağı olmuştur.

Yeşilhisar İçmeceleri “Şifalı Su Merkezi” Dutluk olarak da bilinmektedir. Daha önce günde 2000 kişinin uğrak verdiği Yeşilhisar İçmeceleri 1994 yılında bir şansızlık nedeni ile kapatılmıştı.

Yeşilhisar Belediyesi tarafından Sağlık Bakanlığı ve İzmir Hıfzıssıhha Raporu alınarak inflamatuvar romatizmal hastalıkları, kronik bel ağrısına, eklem hastalıklarına, yumuşak doku hastalıklarına, ortopedik operasyonlara, beyin ve sinir cerrahisi sonrası hareket yeteneğini kaybetmiş bir organ veya oluşuma yeniden hareket yeteneği kazandırma, nörolojik rahatsızlıklara, beyin felçi (cerebral palsy) hastalık tedavisinde rehabilitasyon amaçlı, stres bozukluğuna, spor yaralanmalarında, safra kesesi hastalıklarına, mide gastritlerinde, böbrek taşı hastalıklarına, idrar yolu hastalıklarına, mide solucanlarının atılmasında tedavi edici özelliklerine sahiptir.

Yeşilhisar Belediyesi olarak 2015 yılında hazırlanan proje kapsamında 13.000 m² arsa üzerinde 2800 m² inşaat alanında,  36 adet apart, sosyal tesis ve 6 adet dükkan (kasap, fırın, market, restoran, kafeterya) ile çevre düzenleme ve peyzaj çalışmaları tamamlanmıştır.

Paylaşın

Kayseri Kalesi: İç Kale ve Dış Kale

Kayseri Kalesi; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Nazmi Toker Caddesi üzerinde yer alır.

Kayseri Kalesi’ne ait ilk bilgiye M.S. 3 yüzyılda İmparator Gordianus dönemindeki sikkelerde rastlanmaktadır. Romalılar’dan başlayarak Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamaoğulları ve Osmanlılar Kayseri Kalesi’nin iç ve dış surlarını tamir ve tadil etmişlerdir. Dış surların az bir bölümü ve iç surların önemli bir bölümü günümüze ulaşmıştır.

İç Kale:

Kale ve surlar, Kayseri’ye Türk fethi öncesinde bir “kale şehir” görünümü vermiştir. Batı ve kuzey duvarları M.S. 242 yılında, Roma İmparatoru III. Gordianus tarafından yapılan Kayseri dış kale surlarına ait olan İç Kale, M.S. 4. yüzyılın başında Bizans İmparatoru Justiniaus tarafından dış surların daraltılması esnasında, güney ve batı duvarlarının ilave edilmesiyle oluşturulmuştur.

Yamuk bir dikdörtgen biçimindeki İç Kale, Selçuklular, Karamanoğulları, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar tarafından onarım görmüş ve bugünkü görüntüsünü bu onarımlar ve ilavelerle almıştır. Günümüzde müstakil bir yapı durumunda olan İç Kale, Selçuklu döneminden 1916 yılına kadar yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.

Sonradan kale içine yapılan çarşının kaldırılması ve Arkeoloji Müzesi’nin buraya taşınması planlanmıştır. 18 burca sahip olan kalede ayrıca, Fatih Sultan Mehmet zamanında yaptırılan “Fatih Camisi” yer almaktadır. 13. 15. ve 16. yüzyıllara tarihlenen onarım kitabeleri bulunan yapının doğuda “Dizdar (Fatih) Kapısı ” ve güneyde “Altın (Arslanlı) Kapısı” olmak üzere iki kapısı bulunmaktadır.

İç Kale yamuk bir dikdörtgen biçiminde olup, Dış Kale’nin kuzey surlarına bitişiktir. Kale surlarında Selçuklu yapılarından alınmış devşirme parçalar dikkat çekmektedir.

Dış Kale:

Roma İmparatoru III. Gordianus tarafından M.S. 242 yılında inşa edilen ve şehri güney ve batıdan kuşatarak çevreleyen Dış Kale’nin bazı bölümleri halen ayaktadır. İç Kale’den batıya doğru yönelen kuzey surları Kapalı Çarşı’nın girişinden başlar, Düvenönü semtine ulaşır.

Buradan yine batıya doğru uzanan eski surlara ait bölümler ve Bizans döneminde buradan güneye dönüş yaptırılan surların büyük kısmı günümüze ulaşamamıştır. Ancak Yoğunburç’a yakın üçgen kesitli Bizans burçlarını kapsayan ve halen ayakta olan bir bölüm restore edilmiştir. Surların bu bölümünde iki kapı bulunmaktaydı.

Bunlardan biri Hatıroğlu Camisi’nin doğusunda kalan bölümdeki Boyacı Kapısı, diğeri Kayseri Lisesi’nin doğusunda kalan bölümündeki Kiçikapı’ydı. Doğu cepheden İç Kale’ye ulaşan surlarda ise biri Sivas diğeri Yenikapı olmak üzere iki kapı açıklığı bulunmaktaydı.

İç Kale’nin kuzeydoğuya doğru uzanan bir surla kuşatılmış olduğu buradaki kalıntılardan anlaşılmaktadır. Ok Burcu da bu bölümde bulunmaktadır. Bu surlar üzerinde ayrıca meydana açılan meşhur “Meydan Kapısı” bulunmaktaydı.

Roma döneminde dış akınlara karşı yapılan; sığınma yerleri, gözetleme kuleleri ve burçları bulunan dış surların günümüzde sadece bazı bölümleri ayaktadır.

Paylaşın

Kayseri: Avgunlu Medresesi ve Türbesi

Avgunlu Medresesi ve Türbesi; Kayseri’nin Kocasinan İlçesi, Gevher Nesibe Mahallesi, Mİmarsinan Park İçi Küme Evleri’nde yer almaktadır.

Avgunlu Medresesi’nin kitabesi bulunmadığı ve hakkında herhangi yazılı bir kaynak olmadığı için kesin inşa tarihi bilinmemektir.,

Fakat Gevher Nesibe Medresesi ile Avgunlu Medresesi ve Türbesi 02 benzerliklerinden dolayı 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir.

“Avgun” veya “abgın” kelimeleri Kayseri çevresinde su kaynağı anlamına gelmektedir.

Eskiden Kayseri’de yüksek seviyede olan yeraltı suyunun yapıya ait türbenin alt katında kaynak oluşturması sebebiyle medrese bu ismi almıştır.

Tek katlı, iki eyvanlı, revaklı avlulu, asimetrik bir plan arz eden yapı, zamanla kot seviyesinin altında kaldığından medrese avlusuna merdivenlerden inilerek girilmektedir.

Paylaşın

Kayseri: Sahabiye Medresesi

Sahabiye Medresesi; Kayseri’nin Kocasinan İlçesi, Sahabiye Mahallesi, Ahmet Paşa Caddesi üzerinde yer alır.

Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1267 yılında çeşme ve mescit ile birlikte yaptırılmıştır.

Yapı grubuna ait mescit yıkılmış, Kayseri’nin en eski çeşmesi olan Sahabiye Çeşmesi ise yol planlaması nedeniyle, mevcut yerinden sökülerek yapının giriş cephesinin doğu bölümüne taşınmıştır.

Yapı, Anadolu Selçuklu mimari geleneğine göre tamamen kesme taştan inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı, açık avlulu ve tek katlı olarak yapılan medresenin ön yüzü orta boy bir kervansaray görünümündedir.

Çörtenlerinde ve kapı sütun çevresinde boğa ve aslan figürleri yer alan yapı, zamanla etrafındaki yolların 1 metreye yakın yükselmesi nedeniyle aşağıda kalmıştır.

Günümüzde Büyükşehir Belediyesi’nin halka açık tesisi olarak değerlendirilmiştir.

Medresenin dışarıya taşan taç kapısı, geometrik şekilli işçiliği, dış kenarlarındaki zikzaklı süslemeleri ile dikkat çekmektedir.

Paylaşın

Kayseri: Hatuniye Medresesi

Hatuniye Medresesi; Kayseri’nin Melikgazi İlçesi, Kiçikapı Mahallesi, Hatuniye Sokak üzerinde yer almaktadır.

Dulkadiroğulları’ndan Nasıreddin Mehmed tarafından 1432 yılında Kayseri’nin beylikler ve Osmanlılar arasında sık sık el değiştirdiği bir dönemde yaptırılmıştır.

Yapı, tek katlı, açık avlulu ve iki eyvanlı olarak tasarlanmıştır. Güneybatı cephesinin ortasında yer alan taç kapısının köşelerinde lotus yapraklı başlıklara sahip sütunçeler bulunmaktadır.

Taç kapı üzerinde bulunan orijinal kitabe kırılmış, sonradan bugünkü latin harfli kitabe yerleştirilmiştir.

Taç kapının bitişiğinde ortadan bir sütunla destekli iki kemerli bir çeşmenin yer aldığı bilinmektedir. Bu çeşme onarımlar sırasında kaldırılmıştır.

Medrese klasik Selçuklu geleneğine uygun olarak inşa edilmiştir. İki eyvana sahip olan medresenin, giriş eyvanının karşısında dik tonozlu ana eyvan, bunun iki tarafında kubbeli birer dershane yer almaktadır.

Paylaşın

Kayseri: Gevher Nesibe Medresesi ve Türbesi

Gevher Nesibe Medresesi ve Türbesi; Kayseri’nin Kocasinan İlçesi, Gevher Nesibe Mahallesi, Tekin Sokak üzerinde yer alır.

Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev yapıyı, kız kardeşi Gevher Nesibe’nin vasiyeti üzerine, 1204 yılında inşa ettirmeye başlamıştır. Yapı; tıp medresesi (tıbbiye), şifahane (hastane) ve bimarhane bölümlerinden oluşmaktadır.

Gevher Nesibe Medresesi, Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp medresesi olması bakımından dikkat çekicidir. “Çifte Medrese” adıyla da anılan medresenin içindeki kümbette Gevher Nesibe’nin kabrinin yer aldığı tahmin edilmektedir.

Eski Türklerde ve Selçuklularda akıl hastalarına yönelik su ve müzik sesiyle tedavi uygulanan bimarhane bölümünde hastaların düzenli yıkanabilecekleri hamam da mevcuttur.

Yapı, günümüzde Selçuklu Medeniyeti’nin her yönüyle ele alındığı ve bimarhane bölümündeki uygulamaların canlandırmalarla sunulduğu Selçuklu Uygarlığı Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Şifahane ve medrese olarak iki bölümden oluşan yapı, dört eyvanla çevrelenmiş açık avluları ile tipik Selçuklu mimarisi planına sahiptir. Şifahane’nin taç kapısı Selçuklu taş işçiliğinin olgun bir örneğini sunar.

Paylaşın

Kayseri: Hürmetçi Sazlığı

Hürmetçi Sazlığı; Kayseri’nin Hacılar ve İncesu İlçeleri sınırları içerisinde kalmaktadır. Kayseri’nin 13 km güney batısındadır.

Hürmetçi Sazlığı’nın güneyinde Erciyes Dağı, güney batısında ise Sultan Sazlığı yer almaktadır. Hürmetçi Sazlığı sazlık, bataklıkve ıslak çayırlar gibi önemli sulak alan ekosistemlerinden oluşmaktadır.

Genel Bilgi;

Hürmetçi Sazlığı, sazlıklar, bataklıklar ve ıslak çayırlar gibi önemli sulak alan ekosistemlerinden oluşmaktadır. Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2004 yılında Ramsar kriterlerini taşımasından dolayı “Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan” olarak tanımlanmıştır.

Avrupa, Asya ve Afrika kuş göç yolu üzerinde bulunmasından dolayı da Dünya ölçeğinde küresel öneme sahiptir. BirdLife İnternational tarafından “Avrupa Ölçeğinde Korumada Öncelikli Kuşlar” sınıflandırılmasına ve IUCN “Red Data Book”’a göre nesli tehlike altında olan türler arasında bulunan toy, turna, kara leylek, angıt, kaşıkçı, bıyıklı sumru, mahmuzlu ve sürmeli kızkuşu türlerinden kimisi bölgede göç döneminde görülmekte, kimileri ise bölgede üremektedir.

Hürmetçi Sazlığı, BirdLife İnternational ve Doğa Derneği tarafından güncellenen Türkiye’nin Önemli Kuş Alanı listesinde ve 2003 yılında belirlenen Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları listesinde yer almaktadır. Yaban hayatı açısından ise; yılkı atı, gelengi, kurt, tilki, porsuk, gelincik, kır tavşanı gibi memelilerin bölgede üremesi ve barınması bölgenin önemini daha da artırmaktadır.

Bölgenin bu doğal yaşam özelliklerinden dolayı her yıl birçok yerli ve yabancı kuş ve kelebek gözlemcisi, bilim adamı ve doğaseverler Hürmetçi Sazlığını ziyaret etmektedir. Aynı zamanda Hacılar ilçesine bağlı Hürmetçi, Gelbula (Karpuzsekisi köyünün mezrası), Karpuzsekisi (orman köyü) ile İncesu ilçesine bağlı Dokuzpınar ve Hanyeri köyleri Hürmetçi Sazlığını mera alanları olarak değerlendirmektedir.

Alanın Ekolojik Özellikleri;

Hürmetçi Sazlığı alanı, karasal ve sulak alan habitatları olarak iki ana başlık altında değerlendirilebilir. Alanın biyolojik ve ekolojik anlamda önemli olmasını sağlayan sulak alan habitatı, mevsimsel olarak suyun bulunduğu alanın daralıp genişlediği sığ bir tatlısugölü, sulak çayırlar ve sazlıklardan oluşmaktadır. Bunun yanı sıra, alan içerisinde geçmişte daha geniş bir alan kaplayan su yüzeyinin gerilemesi ile oluştuğu tahmin edilen tuzcul bozkırlar yer almaktadır. Alan civarındaki tepeler ve köy yerleşimleri civarında daha çokbuğday, arpa vb. tahıl ürünlerinin yetiştirildiği tarım arazileri bulunmaktadır.

Sulak çayılar, alanda yaşayan halk için hayvancılık bakımından önem arz etmekte ve manda otlatması için yılın belli dönemlerinde mera olarak kullanılmaktadır. Ayrıca civardaki tepelerde İç Anadolu bozkır habitatı yer almaktadır. Bunun yanısıra, alan içerisinde yerleşim yerleri ve sanayi sitesi gibi insan kaynaklı arazi kullanımları da hatırı sayılır ölçüde yer kaplamaktadır.

Göl yüzeyi, kanallarda yer alan sular ve su birikintileri Hürmetçi Sazlığı’nda yer alan kütlelerini oluşturmaktadır. Göl kısmı, gerek su kuşlarının temel habitatlarından birisini oluşturması, gerekse bu kuş türlerinin besinleri olan balıkların üremesi için uygun habitatlar oluşturan su içi bitkilerini barındırması açısından önemlidir Drenaj kanalları ve sulak çayırlar içerisinde yer alan su birikintileri de alanda suyun yüzeyde görülebildiği alanlardır.

Bu su birikintileri, alandaki lokal habitat çeşitliliğini artırmasının yanı sıra civar köyler için önemli bir ekonomik değer olan mandaların da tercih ettiği alanlar olması bakımından önemlidir. Ayrıca, göl yüzeyinin kıyıya yakın kesimlerinde ve drenaj kanallarının içerisinde yer alan sazlıklar da kuş türlerinin üremesi ve saklanması için uygun alanlar olduklarından önem arz etmektedir.Bir bütün olarak bakıldığında, Hürmetçi Sazlığı’ndaki sulak alan habitatı içerisinde yer alan sazlıklar, sulak çayırlar ve göl aynasının, göç sırasında Hürmetçi Sazlığı’nı konaklama alanı olarak kullanan ve alanda üreyen birçok kuş türü için önemli bir alan haline getirmektedir.

Erciyes Dağı’nın güneyinde yer alan Sultan Sazlığı ile birlikte Hürmetçi Sazlığı, bu bölgede konaklayan kuşlar için göç açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca, çok sayıda habitatın görece küçük bir alanda bir arada bulunuyor olması da alanın habitat çeşitliliğini artırdığından ekolojik açıdan önemlidir

Paylaşın