İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da gerçekler, iktidarın açıklamalarıyla uyuşmuyor. İşçi Emekçi Birliği çatısı altında bir araya gelen emekçiler, İstanbul’un Kartal ilçesinde “Artık yeter. Emeğimiz ve haklarımız için işçi emekçi mitingi” düzenledi.
Mitinge, İşçi Emekçi Birliği, 4. Vardiya İşçi Dayanışması, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Birleşik İşçi Hareketi, Birleşik İşçi Kurultayı, Devrimci Partili İşçiler, DEV TEKSTİL, Dostluk ve Kültür Derneği, Emek Adalet Platformu, Emekçi Hareket Partisi, İşçi Hareketi Koordinasyonu, İşçinin Kendi Partisi, Kaldıraç Hareketi, Komünist İşçi Hareketi (Söz ve Eylem), KÖZ, Proleter Devrimci Duruş, Sosyalist Dayanışma Platformu, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası, Yeni Dünya İçin Çağrı, Avukat Dayanışması, Dersim Dernekler Federasyonu, DİSK Limter İş, İşçilerin Güç Birliği Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Sosyalist Emekçiler Partisi, Sosyalist Kadın Hareketi, Sosyalist Meclisler Federasyonu ve Taşeron Belediye İşçileri Birliği katıldı.
Gazete Duvar’dan Ferhat Yaşar‘ın aktardığına göre, işçiler Bartın’ın Amasra ilçesindeki madende gerçekleşen patlamada vefat eden 41 işçiyi andı.
Marmaray’ın Başak durağında bir araya gelen işçiler, 800 metrelik kortej oluşturarak sloganlar eşliğinde miting alanına yürüdü. Yürüyüşte, “Soma’dan Bartın’a madencilerin hesabını soracağız”, “Kaza değil katliam”, “Uzun çalışmaya son maaşlara zam” yazılı pankartlar taşındı. Öte yandan yürüyüş sırasında, “Kokuşmuş çürümüş işbirlikçi sarı sendikalar sendikalara son vereceğiz”, ‘İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” ve “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız” sloganları atıldı.
Miting devam ederken kürsüden, “Bartın’daki vahşetten sonra mitinge tüm öfkemizle başlıyoruz. Kardeşlerimiz yer altında mahsur kaldı. Arkadaşlarımız hayatını kaybetti. İşçi sınıfının başı sağ olsun. Biz faillerin kim olduğunu çok iyi biliyoruz” denildi.
ETF işçisi Ayşen Uyan kürsüden ortak açıklamayı okudu. Uyan, “Bartın’da yaşanan madenci katliamına karşı öfkesini kuşanıp gelenler, emeği ve hakları için direnenler, mücadele edenler, baskıya, sömürüye, şiddete boyun eğmeyenler, rant, talan, yolsuzluk düzenine karşı örgütlü mücadeleyi büyütenler olarak bugün buradayız” dedi.
“AKP-MHP iktidarı ve sermaye kendi yarattıkları krizin faturasını biz işçi ve emekçilerin sırtına yüklemeye çalışıyor” ifadelerini kullanan Uyan, sözlerine şöyle devam etti: “Artan işsizlik, hayat pahalılığı, fahiş kiralar, düşük ücretler belimizi büküyor. İnsanca koşullardan uzak, baskı ve mobbing altında çalışıyoruz. Madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda kâr uğruna alınmayan önlemler yüzünden iş cinayetlerine kurban gidiyoruz. Gerçeği yansıtmayan enflasyon ve işsizlik oranları ile bizleri oyalamaya çalışanlar servetlerine servet katıyorlar. Örgütlenme hakkımız sermaye ve iktidar eliyle engelleniyor. Bu gidişata ‘dur’ diyenleri baskı ve zorbalıkla sindirmeye çalışıyorlar. Rant, talan, yolsuzluk ve hırsızlıkta sınır tanımayanlar, kardeş halklara, Kürt halkına yönelik savaş ve saldırganlık politikalarını her gün daha da arttırıyorlar. Gençlerin eğitim hakkını, geleceğini çalıyorlar. Buldukları her fırsatta kadın düşmanlığını devreye sokuyor, kadınların kazanılmış haklarına saldırıyorlar, toplumsal yaşamın dışına itmeye çalışıyorlar. Göçmen düşmanlığını kışkırtıyor, biz işçi ve emekçileri bölüp parçalıyorlar. Emperyalist-kapitalist düzen yaşlı dünyamızı ve tüm canlı hayatını yıkıma sürüklüyor. Ülkemizde de sermaye sınıfı ve onun iktidardaki temsilcisi AKP-MHP iktidarı emperyalist-kapitalist efendileriyle birlikte büyük yıkımların altına imza atıyor. Sermaye iktidarı saldırılarına, yağma ve talana son gaz devam ederken birileri de bizlere “seçimi bekleyin” diyor. Ancak bizim kaybedecek vaktimiz, emeğimiz ve haklarımız için mücadele etmekten, birlik olmaktan başka seçeneğimiz yok.
Bu topraklarda eşitlik, özgürlük, sosyalizm mücadelesini büyütenler var.”
Talepler
Keyfi işten atmalara, sendika ve örgütlenme hakkının gaspına karşı direnen işçilerin olduğunu belirten Uyan, taleplerini şöyle sıraladı:
- İşçi cinayetlerinin son bulması için,
- İşten atmaların yasaklanması, herkese iş ve gelir güvencesi için,
- İnsanca yaşanabilir ücret için,
- Taşeron çalışmanın yasaklanması için,
- İşyerlerinde taciz, baskı, mobbingin son bulması için,
- KHK’lerin iptal edilmesi, güvenlik soruşturmaları ile işten atmaların son bulması için,
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak için,
- EYT’lerin taleplerinin kabul edilmesi için,
- Göçmen işçilere yönelik ayrımcılığa, saldırılara son verilmesi, eşit ve güvenceli çalışma hakkı sağlanması için,
- Ranta dayalı dönüşüm politikaları ile barınma hakkının gaspına, fahiş kira zamlarını ortadan kaldırmak için,
- Temel tüketim maddelerine yapılan zamların son bulması için,
- Elektrik, su ve doğalgazın insani ihtiyaç oranında ücretsiz sağlanması için mücadele edelim!
Bugün bu alanı dolduranlar olarak birliğimizi, örgütlü gücümüzü büyütelim!”
‘Rant, yağma ve sömürü düzenini yıkalım’
Uyan, sözlerini şöyle noktaladı: “Daha dün Bartın’da madenci kardeşlerimiz kapitalistlerin kâr hırsıyla katledildi. Göz göre göre gelen bu katliamların hesabını sormak için, en ufak hakkımızı dahi kazanmak için fiili-meşru mücadeleyi büyütmekten başka yolumuz yok. Kapitalist düzenin yarattığı tüm sorunları ortadan kaldırmanın yolu fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde ve hayatın olduğu her yerde sınıf mücadelesini büyütmekten geçiyor. Fabrikalardan mahallelere her yerde komitelerimizi, birliklerimizi, meclislerimizi kurmak mücadeleyi örgütlemek bugünün en acil ihtiyacıdır. Geleceğimizi kazanmak işçi ve emekçilerin taban birliğine, inisiyatifine dayalı mücadelesiyle mümkündür. Bugün burada olan ve olmayan tüm sınıf kardeşlerimize geleceğimiz için başta çalışma alanları olmak üzere her yerde komiteler, meclisler, birlikler kurma çağrısını yineliyoruz. Kapitalistlerin bize dayattığı bu karanlık düzene karşı işçi ve emekçilerin iktidarını, sosyalizmi kurma mücadelesini büyütmeye davet ediyoruz. Rant, yağma, sömürü düzenini yıkalım. Hakkımız olanı hep birlikte kazanalım. İnsanca bir yaşamı kendi ellerimizle kuralım.”