Kahramanmaraş: Kırk Mağaraları

Kırk Mağaraları; Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi Merkezinin bir kilometre kuzeydoğusunda yer almaktadır.

Mağaraya, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kırk Mağaralar, Sapaca Mevkii’ndeki mağara mezarlar ile mahalli olarak ‘Dinemeç’ diye söylenen küçük tepede ve Büyükpınar çevresinde  bulunan kalıntılar bunu doğrulamaktadır.

Bu mezar ev olarak kullanılan mağaralarda bulunan insan iskeletlerinin üzerleri taşla kapatılmış olup, aynı mezarlarda içinde sıvı bir madde(muhtemelen gözyaşı) bulunan küçük şişelere rastlanılmıştır.

Yine Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç.Cevdet Merih Erek tarafından 2007-2008 yıllarında yapılan bilimsel yüzey araştırmaları bulgularına göre;

Aksu vadisindeki  Yusufun Kayası denilen alandaki mağara evin “epi paleolitik-eskitaş”dönemine ait olduğu ve M.Ö. 14. bin yıla ait, Atatan mevkiindeki “Çeto’nun Mağarası”olarak söylenen mağra ise yine eski taş dönemine ait olup,yaklaşık M.Ö. 16-17.Binli yıllara ait hayat bulgularını içermektedir.

Sarıl köyündeki mağaralar da “epi paleolitik” döneme ait insan barınaklarıdır. Salmanıpak köyündeki mağaraların ise orta paleolitik döneme ait oldukları belirlenmiştir.

Paylaşın

Fotoğraflarla Gümüşkaya Mağarası

Gümüşkaya Mağarası; Kahramanmaraş’ın Göksu İlçesi, Ericek Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır.

Mağaraya, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Mağara, İpek Yolu’nun üzerinde bulunması nedeniyle, turistlerin uğrak noktaları arasındadır.

Gümüşkaya Mağarası kireç taşından oluşmuştur.

İçerisindeki sarkıt ve dikitler görülmeye değer niteliktedir. Mağaranın içerisinde bir de krater gölü var.

 

Paylaşın

Kahramanmaraş: Direkli Mağarası

Direkli Mağarası; Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesi, Döngel Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Mağaraya, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Direkli Mağarası’nda 2009 yılında yapılan kazılarda “stilize Ana Tanrıça” heykelinin bulunması Anadolu’da medeniyetin “Direkli”den başladığını göstermiştir. “Venüs” diye adlandırılan “Ana Tanrıça” heykeli şimdiye kadar sadece Avrupa’da bulunmuştu.

Anadolu ve Yakındoğu’da ilk defa “ana erkil” heykeli Direkli Mağarası’ndan çıkarıldı. Bu gelişme Anadolu’nun medeniyet tarihini 5.000 yıl geriye götürdü. Böylelikle Anadolu’da medeniyetin M.Ö. 16.000-12.000 arasında başladığı tespit edilmiştir.

 Direkli Mağarası’nda bulunan “stilize ana tanrıça” heykelciği yaklaşık 3 cm boyundadır. Bu heykelciğin en önemli özelliği; “Bilinen ilk pişmiş stilize ana tanrıça olması yanında, toprağın ateşte ısıtılması süreci” bakımından önem arz etmektedir.

Şimdiye kadar Anadolu’da “ana erkil” hayatın Neolitik çağda başlandığı sanılıyordu. Direkli’de bulunan “steril ana tanrıça” heykeli Anadolu’daki “ana erkil” yaşamın “Yontma Taş Dönemi”ne kadar indiğini ispatlamaktadır.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Bulut Deliği Mağarası

Bulut Deliği Mağarası; Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi, Fatih Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 

Mağaraya, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Pazarcık’a yolunuz düşerse mutlaka bu mağarayı ziyaret edin.

Çok fazla insan tarafından bilinmeyen Bulut Deliği Mağarası’nın sarkıtları, dikitleri ve sütunları kesinlikle görülmeye değer.

Mağara, ilçe merkezinin güneybatısında bulunuyor. Gelişimini tamamlamış fosil bir mağara özelliği taşımaktadır. Bulut Deliği Mağarası’nın genişliği 114 metre olup 80 metresi galeridir.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Zeytun Kalesi

Zeytun Kalesi; Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesi, Süleyman Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kaleye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bizans döneminden kaldığı zannedilmektedir. Selçuklu ve Osmanlı Döneminde kullanılmaya devam etmiştir.

Kalenin sur bölümü olduğu anlaşılan kısımdan belirli bir bölüm günümüze kadar sağlam kalmıştır. Kalenin geri kalan kısımları hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Mitel (Çuhadarlı) Kalesi

Mitel (Çuhadarlı) Kalesi; Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesi, Çuhadarlı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kaleye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kale, Romalılar tarafından yapılmıştır. Duvarları moloz ve kireç taşı ile örülmüştür. Kalenin dört burcu, iç kaledeki su sarnıcı ile sur kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Meryemçil (Geben) Kalesi

Meryemçil (Geben) Kalesi; Kahramanmaraş’ın Andırın-Göksun arasında Geben Kasabası’na 3 kilometre uzaklıkta yer almaktadır.

Kaleye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kesin olmamakla birlikte Romalılar tarafından yapıldığı sanılmaktadır. 12.000 m² bir alana yayılan kale, iç ve dış surlar olmak üzere iki kısma ayrılır.

Kale içinde su sarnıçları ve tonoz kemerli kapalı mekanlar vardır. Kalenin dış surlarının b ü – yük kısmı yıkılmış durumdadır. Kesme ve moloz taşlar- dan yapılmıştır.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Hurman Kalesi

Hurman Kalesi; Kahramanmaraş’ın Afşin İlçesi, Marabuz Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kaleye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kale, Hurman Çayı’nın kuzeyindeki sarp kayalar üstündedir. Yapım tarihi bilinmeyen Hurman Kalesi yapı tekniği bakımından Bizans yapısı sanılmaktadır.

10-15 metre yüksekliğindeki surlar, sekiz burçla güçlendirilmiştir. Kalenin kapısı batıya bakmaktadır. Kalenin içinde su ve yiyecek depoları, askeri barınaklar ile kilise vardır.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Haştırın (Bakımanı) Kalesi

Haştırın (Bakımanı) Kalesi; Kahramanmaraş’ın Andırın – Kadirli yolu üzerinde Torun Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 

Kaleye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Romalılar döneminde yol güvenliğini sağlama amacıyla yapılan küçük bir karakol kalesi olup, moloz taştan yapılmıştır. Kalenin iki kapısı ile iki burcu günümüze gelebilmiştir.

  1. Kahramanmaraş: Döngel Mağarası

Haştırın Kalesi, 60 metre kare kadar bir alana sahiptir. Yollara bakan mazgal ve gözetleme delikleri vardır.

Paylaşın

Kahramanmaraş: Doluca (Orçan) Kalesi

Doluca (Orçan) Kalesi; Kahramanmaraş’ın Türkoğlu İlçesi, Doluca Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kaleye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bu kalenin adı ve tarihi belli değildir. Ancak köylülerin rastlantı sonucu kale içinde bulduğu az sayıdaki madeni paraların Hitit-Roma, Abbasiler ve Selçuklular’a ait olduğu söylenmektedir.

Haruniye (Düziçi) kalesi ile Orçan kalesinin Abbasi halifesi Harun Reşit zamanında (786-809) kullanıl- dığı bilinmektedir. Kale yapı tarzı bakımından tipik bir Roma kalesine benzemektedir. Büyük ihtimalle Hititler döneminde yapılan bu kale, Romalılar tarafından ekler yapılarak güçlendirilmiş ve Selçuklular döneminde de onarılarak kullanılmıştır.

Kalenin büyük bir bölümü harabe durumundadır. Rivayete göre kralın Örçin adında bir kızı varmış. Kız bir hastalıktan dolayı ölmüş. Kızının ölümü üzerine kral, kaleye çıkıp eliyle doğuyu göstererek Örçin diye bağırmıştır. Bundan dolayı kaleye Örçin denmiştir.

Paylaşın