Kadınlar Neden Vücut İmajına Odaklanır?

Vücut imajı, kişinin görünüşü görünüşü hakkında ne düşündü, ne hissettiği ve kendi öz değerini nasıl yargıladığını içerir. Olumlu ya da olumsuz bir vücut imajı olabilir. Vücut imajı her zaman vücudun görünüşüyle ilişkili değildir.

Haber Merkezi / Olumlu bir vücut imajına sahip kadınların iyi bir zihinsel sağlığa sahip olma olasılığı daha yüksektir. Vücutları hakkında olumsuz düşünce ve duygulara sahip kadınların, yeme bozuklukları ve depresyon gibi bazı zihinsel sağlık sorunları geliştirme olasılığı daha yüksektir. 

Olumsuz bir vücut imajı, hayatın birçok alanını etkileyebilecek düşük benlik saygısına da yol açabilir.

Kadınlar, çocukluk döneminin ilk anlarından yetişkinliğe kadar nasıl göründüklerine dair mesajlar alırlar, düşüncelerinden veya eylemlerinden daha çok nasıl göründükleri öne çıkar.

Örneğin, medya, zayıf, çekici ve genç kadınları göstermeye odaklanır: Çekim öncesi makyaj, ışık gibi bir çok ayarlama, çekim sonrası olumsuz görüntülerin bilgisayar teknolojisi kullanılarak yeniden düzenlenmesi.

Sonuç olarak, kadınlar gerçek dünyada olma ihtimali çok düşük güzellik ve vücut ideallerine ulaşmaya çalışırlar.

Sağlıklı bir vücut imajına nasıl sahip olunur?

Araştırmalar, kilo kaynaklı olumsuz bir vücut imajına sahip olanların bile uygun bir kilo verme programına katıldığı zaman vücut imajını düzeltebileceğini gösteriyor. Kilo verme programı, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteye odaklanmayı içermeli.

Zayıflıktan kaynaklı olumsuz vücut imajı, sağlıklı şekilde kilo alımı ve diğer sağlık sorunları tedavi edilerek düzeltilebilir. Sağlıklı beslenme ve egzersiz, vücut imajı için uygun kilodan daha iyi sonuçlar verebilir.

Kişi kendi hakkında ne kadar çok olumlu düşünceye sahip olursa kendini o kadar iyi hisseder. Unutmayalım çok az kişi vücudunun her yönü hakkında yüzde 100 olumlu düşünceye sahiptir.

Nasıl göründüğünü kabul etmek, nasıl göründüğünü değiştirmeye çalışmaktan daha sağlıklıdır.

Estetik cerrahi sağlıklı bir vücut imajı için iyi mi yoksa kötü mü?

Duruma göre değişir. Estetik cerrahi düşünülüyorsa, kişi kendine karşı dürüst olmalı: Neden ameliyat olmak istiyorum?

Başkalarını etkilemeye çalışmak için estetik ameliyat asla iyi bir fikir değildir. 

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir.

Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Kadınlar Strese Erkeklerden Farklı Mı Tepki Veriyor?

Uzun süreli stres ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kadınların baş ağrısı, mide rahatsızlığı gibi stres belirtileri gösterme olasılığı erkeklerden daha fazladır. Ayrıca, kadınların depresyon veya anksiyete gibi stresle daha da kötüleşen zihinsel sağlık koşulları geliştirme olasılığı daha yüksektir.

Haber Merkezi / Peki, kadınlar strese erkeklerden farklı mı tepki veriyor? Cevap evet.

Araştırmalar kadınların stres belirtileri yaşama olasılığının erkeklerden daha yüksek olduğunu gösteriyor. Stresli kadınların depresyon ve anksiyete yaşama olasılığı stresli erkeklerden daha fazladır.

Uzmanlar, farklılıkların nedenini tam olarak bilmiyorlar ancak erkek ve kadın vücudunun stres hormonlarını nasıl işlediğiyle ilgili olabileceğini tahmin ediyorlar. Özellikle uzun süreli stres, kadınlarda ruh hali ve kaygı ile ilgili sorunlara neden olma olasılığı daha yüksek.

Stres nedir?

Stres, bir değişime veya zorluğa verilen bir tepkidir. Stresli olaylar sırasında vücut adrenalin gibi hormonlar salgılar. Adrenalin stresle başa çıkmaya ve strese tepki vermeye yardımcı olan bir enerji patlamasıdır.

Stres, hafif ve kısa süreli ile daha aşırı ve uzun süreli arasında değişebilir. Kronik (uzun süreli) stres zihinsel ve fiziksel sağlığı etkileyebilir.

Stres herkesi farklı şekilde etkiler. Kronik veya uzun süreli stresin kadınları etkilemesinin bazı belirtileri şunlardır:

  • Sırt ağrısı dahil ağrı
  • Akne ve kızarıklık veya kurdeşen gibi diğer cilt sorunları
  • Baş ağrısı
  • Mide rahatsızlığı
  • Kontrolün yokmuş gibi hissetme
  • Unutkanlık
  • Enerji eksikliği
  • Dikkat eksikliği
  • Aşırı yeme ya da yeterince yememe
  • Kolayca öfkelenme
  • Uyku problemi
  • Uyuşturucu ve alkol kullanımı
  • Zevk aldığınız şeylere karşı ilgi kaybı
  • Sekse normalden daha az ilgi

Stres nasıl yönetilir?

Herkes hayatının bir noktasında mutlaka stresle baş etmek zorunda kalmıştır. Stresle olumlu bir şekilde başa çıkmak için bazı adımlar atılabilir:.

  • Derin nefes alma,
  • Açma germe hareketleri,
  • Düşünceleri yazma veya günlük tutma,
  • Kendine zaman ayırma,
  • Yeterince uyku,
  • Sağlıklı beslenme,
  • Aktif olma veya hareketli olma,
  • Sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak durma,
  • Arkadaşlarla veya aile üyeleriyle konuşma,
  • Profesyonel destek alma,
  • Düzenli yaşama,
  • Başkalarına yardım etme.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir.

Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Afganistan; Taliban’dan Kadın Öğrencilere Üniversite Giriş Sınavı Yasağı

Ağustos 2021’de Afganistan’da yönetimi yeniden ele geçiren Taliban, kadınların ve kız çocukların ne yapıp ne yapamayacağına odaklanmış vaziyette. Taliban, önümüzdeki ay yapılacak üniversite giriş sınavlarına kadınların alınmaması talimatı verdi.

Haber Merkezi / Yüksek Öğretim Bakanlığı, özel üniversitelere gönderdiği talimatla kadınlara yüksek öğrenim yasağının altını çizdi.

Bakanlık tarafından ilgili kurumlara gönderilen mektup aralarında başkent Kabil’in de kuzey bölgelerde Şubat sonunda yapılacak sınavlara kadınların alınmaması talimatını iletiyor. Mektupta talimata uymayan kurumların cezalandırılacağı da hatırlatılıyor.

Afganistan’da üniversite giriş sınavları baz bölgelerde 29 Ocak Pazar günü yapılacak. Diğerlerinde ise 27 Şubat’tan itibaren yapılacak.

Afganistan’ta 24 şehirde 140 özel üniversitede 200 bin civarında öğrenci eğitim görüyor. Bu öğrencilerden 60 ila 70 binini kadınlar oluşturuyor.

Taliban benzer vaatleri ortaokul ve liseler için de açıklamış ve üniforma, servis gibi teknik sorunlar aşıldığında kız öğrencilerin tekrar okullara döneceğini duyurmuştu.

Afganistan ve Taliban

Taliban Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Diyubendi İslamcı hareket ve askeri organizasyondur. Kendilerine Afganistan İslam Emirliği demekte olup ülke içinde bir savaş (veya cihat) sürdürmüştür.

İslam şeriatını yayma amacıyla Molla Muhammed Ömer tarafından 1994 yılında kurulan Taliban’ın 2016’dan beri lideri Mevlevi Hibetullah Ahundzade’dir.

Taliban, 1996’dan 2001’e kadar, Afganistan’ın kabaca dörtte üçüne hükmetmiş ve kendilerine göre yorumladıkları şeriatı uygulamıştır. 1994 yılında Afgan İç Savaşı’nın önde gelen gruplarından biri olarak ortaya çıkmıştı ve büyük ölçüde Afganistan’ın doğu ve güneyindeki Peştun bölgelerindeki geleneksel İslami okullarda (medreselerde) eğitim görmüş ve Sovyet-Afgan Savaşı’nda savaşmış öğrencilerden (talebe) oluşmaktaydı.

Muhammed Ömer’in önderliğindeki hareket, Mücahid liderlerinden aldığı güçle Afganistan’ın çoğu bölgesine yayıldı. 1996’da totaliter Afganistan İslam Emirliği kuruldu ve Afganistan’ın başkenti Kandahar’a transfer edildi. 11 Eylül saldırılarının ardından Aralık 2001’de Amerikan liderliğindeki Afganistan işgaliyle devrilene kadar ülkenin çoğunu kontrol etti.

En etkin dönemlerinde, Taliban hükûmeti diplomatik olarak yalnızca Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından tanındı. Grup daha sonra Afganistan Savaşı’nda Amerikan destekli Hamid Karzai yönetimine ve NATO liderliğindeki Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’ne karşı bir direniş hareketi olarak yeniden bir araya geldi.

Taliban, birçok Afgan’a uygulanan sert muameleyle sonuçlanan şeriat yorumu nedeniyle uluslararası alanda kınandı. 1996’dan 2001’e kadar olan iktidarları sırasında, Taliban ve müttefikleri Afgan sivillere karşı katliamlar gerçekleştirdi, açlıktan ölmek üzere olan 160.000 sivile Birleşmiş Milletler’in gıda tedarikini engelledi ve yakıp yıkma taktiği uyarınca geniş ve verimli toprakları yakarak on binlerce evi yok etti.

Taliban, Afganistan’ı kontrol ederken, insanları veya diğer canlıları tasvir eden resimler ve filmler ile def haricinde bir enstrümanın kullanıldığı müziği yasakladı, kadınların okula gitmesini engelledi, kadınların sağlık hizmetleri dışındaki işlerde çalışmasını yasakladı (erkek doktorların kadınları görmesi de yasaklandığı için) ve kadınların dışarıda bir erkek akraba ile dolaşmalarını ve burka giymelerini zorunlu kıldı.

Belirli kuralları çiğneyen kadınlar alenen kırbaçlandı veya idam edildi. Dini ve etnik azınlıklar, Taliban yönetimi altında ağır bir şekilde ayrımcılığa uğradı. Birleşmiş Milletler’e göre, 2010’da Afgan sivil ölümlerinin %76’sından, 2011 ve 2012’de ise %80’inden Taliban ve müttefikleri sorumluydu. Kültürel soykırıma da girişen Taliban, Bamyan’ın 1500 yıllık Buda heykelleri de dahil olmak üzere çok sayıda anıtı yok etmiştir.

Taliban’ın ideolojisi; Diyubendi köktendinciliği ve militan İslamcılığın, Peştunvali olarak bilinen Peştun sosyal ve kültürel normlarıyla birleştirilmesine dayanan “yeni” bir şeriat hukuku biçimi olarak tanımlanmıştır.

Uluslararası topluluklar ve Afgan hükûmeti; sıklıkla Pakistan’ın Servislerarası İstihbarat’ını ve ordusunu; kuruluşunda, iktidarda oldukları süre boyunca ve direniş süreci boyunca Taliban’a destek sağlamakla suçlamıştır. Pakistan ise 11 Eylül saldırılarından sonra gruba yönelik tüm desteğini kestiğini belirtmiştir. 2001 yılında, El Kaide lideri Usame bin Ladin komutasındaki 2.500 Arap’ın Taliban için savaştığı bildirilmiştir.

2020’nin Şubat ayında Trump yönetimi, 1 Mayıs 2021 itibarıyla tüm Amerikan güçlerinin Afganistan’dan çekileceğine dair Taliban ile anlaşma imzaladı. Karşılığında Taliban, El Kaide gibi terörist gruplarıyla bağlantısını kesecek, şiddeti azaltacak ve Amerika destekli Afgan hükûmetiyle müzakere edecekti. Her iki taraf da bu anlaşmanın şartlarını tam olarak yerine getirmese de, çekilme başladı.

15 Ağustos 2021’de Kabil’in düşmesiyle Taliban, Afganistan yönetimine tekrar sahip oldu.

Paylaşın

Pürüzsüz Bir Cilt İçin 5 Basit Adım

Sağlıklı bir cilt, iyi beslenme, yaşam tarzı ve tabii ki cilt bakımı kombinasyonu ile elde edilir. Parlayan bir ten görünümüne sahip olmak için bir dizi farklı faktör olsa da, bunu başarabileceğiniz beş basit adımı burada bulabilirsiniz.

Haber Merkezi / Bu basit adımları izleyerek siz de sağlık fışkıran parlak bir cilde sahip olabilirsiniz. Sabırlı ve tutarlı olmayı, cilt tipinize uygun ürünleri kullanmayı unutmayın. Biraz çabayla, muhteşem bir cilde sahip olma yolunda ilerleyeceksiniz!

1. adım: Cildinizi temizleyin

İyi bir cilt bakımı rutininin en önemli adımı cildi iyi temizlemektir. Bu önemli, çünkü cildinizin gün boyunca maruz kaldığı tüm kirlenmeyi ve makyajı temizler. Cildinizi temizlemenin en iyi yolu, çift temizleme yöntemini kullanmaktır: önce yüzünüzdeki tüm makyajı ve sebumu çıkarmak için yağ bazlı bir temizleyici, ardından kalan kirleri çıkarmak için ise su bazlı bir temizleyici kullanmak.

2. adım: Yüzünüze eksfoliye uygulayın

Parlak bir cilt görünümünü elde etmek istiyorsanız, cildinizin yüzeyindeki tüm ölü cilt hücrelerinden kurtulmalısınız. Peeling, cildinizi aydınlatmaya yardımcı olur, ayrıca makyaj, kir kalıntısı ve diğer olumsuzlukları gidermeye yardımcı olur.

3. adım: Daha iyi bir sonuç için serum kullanın

Kaliteli bir serum, cildinizi aydınlatmaya ve nemlendirmeye yardımcı olur. Ayrıca serum, ince çizgileri ve kırışıklıkları da gidermeye yardımcı olabilir. Serumu, cildi temizledikten sonra ve cildi nemlendirmeden önce yüzünüze uygulamalısınız.

4. adım: Nemlendirin ve tonlayın

Bir sonraki adım nemlendirmektir: Herhangi bir cilt bakımı rutininde olduğu gibi, cilt tipinize uygun bir nemlendirici kullanmak önemlidir. Yağlı cilde sahip olanlar için jel bazlı veya su bazlı nemlendiriciler en iyisidir. Kuru cilt tipleri için kremler genellikle daha nemlendiricidir. Nemlendiriciyi, bol miktarda yüzünüze ve boynunuza uygulayın.

5. adım: Göz kremi uygulayın

Göz kremi, cilt bakımının en önemli ama genellikle gözden kaçan adımlarından biridir. Göz kremleri, göz çevresindeki hassas cildi nemlendirmek ve aynı bölgede oluşan ince çizgilerden ve kırışıklıklardan kurtulmak için inanılmaz derecede önemlidir.

Cildi doğal olarak nasıl desteklersiniz?

Mükemmel cildin anahtarı nedir? İlk olarak, hidrasyon. Her gün nemlendirici maskeler, serumlar ve nemlendiriciler uygulayın ve bol su için. Hindistan cevizi yağı veya jojoba yağı gibi cildinizin ışıldamasını sağlayan yağları da kullanabilirsiniz.

Öneri:

Küçük bir kapta 1 tatlı kaşığı toz tarçını 1 yemek kaşığı bal ile karıştırın. Bu karışımı yüz ve boyun bölgenize sürüp 10 dakika beklettikten sonra ılık su ile yıkayın. Ardından, başka bir kapta yarım bardak elma sirkesini yarım bardak filtrelenmiş su ile karıştırın.

Bu karışımı pamuklu pedlerin üzerine dökün, sıvıyı yüzünüze hafifçe vurarak beş dakika yüzünüzün her yerine sürün ve yıkayın. Son olarak, yüzünüze zeytinyağı sürün ve 10 dakika bekleyin, ardından soğuk suyla iyice yıkayın.

Paylaşın

2022 Yılında Türkiye’de 334 Kadın Öldürüldü

2022 yılında 334 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 245 kadının ise şüpheli şekilde öldüğü tespit edildi. 2021 yılında 280 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 217 kadının ise şüpheli şekilde öldüğü tespit edilmişti.

Haber Merkezi / 2008 yılından bu yana kadın cinayetlerinin azaldığı tek sene İstanbul Sözleşmesi’ne imza atıldığı 2011 yılı oldu.

Kadın cinayetlerinin 2008 yılından itibaren verisini kayıt altına alan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2022 Yıllık Veri Raporu açıkladı. Rapora göre 2022 yılında, 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Raporda, 2022 yılında 23 kadının öldürüldüğü anda fail hakkında tedbir kararları olmasına rağmen korunamadığı ve öldürüldüğünde tedbir kararı olan kadınların ise yüzde 50’sinin boşanma aşamasında olduğu erkekler tarafından öldürüldüğü bilgisi yer aldı.

Kadınlar öldürülürken, buna engel olmak isteyen yakınlarının da hedef alındığına dikkat çeken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bu yıl 34 olayda kadınların yanında yakınlarının da öldürüldüğünü, 24 olayda ise kadınların yakınlarının yaralandığını belirtiyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yayımladığı raporda, ‘’Verilerimize göre bu yıl yaşanan kadın cinayetlerinden yüzde 14’ünde faillerin adli sicili kayıtlarının olduğunu görüyoruz. Bu oran geçen yıl ise yüzde 9’du. İktidarın ‘kadına yönelik şiddete sıfır tolerans’ sözünün ne kadar altı boş bir vaatten ibaret olduğu apaçık ortada’’ diyor.

Raporda, 2022 yılında adli sicil kaydı olan faillerin yüzde 60’ının ateşli silahla kadınları öldürdüğü belirtiliyor.

İllere göre 2022 yılı kadın cinayetinin en çok işlendiği il ise İstanbul. İstanbul’da 2022 yılında 54, İzmir 26, Ankara’da 23 kadın cinayeti işlendi.

Yıl boyunca neredeyse her gün 1 kadın cinayeti işlendiğine dikkat çeken platform, 2022 yılında kadınların çoğunlukla evlerinde öldürüldüğünü belirtiyor. Rapora göre, 2022’de öldürülen kadınların 209’u evinde, 46’sı sokak ortasında, 16’sı iş yerinde öldürüldü.

2022 yılında öldürülen 334 kadının 154’ü evli olduğu erkek, 35’i birlikte olduğu erkek, 27’si eskiden birlikte olduğu erkek, 26’sı akrabası, 19’u eskiden evli olduğu erkek, 19’u tanıdık birisi, 17’si babası, 10’u oğlu, 6’sı kardeşi, 4’ü tanımadığı biri, 1’i kendisini bir süredir takip eden erkek, 1’i hastası, 1’i işvereni, 1’i üvey babası tarafından öldürüldü. 13 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilemedi.

“Türkiye’nin taraf olduğu Lanzarote Sözleşmesi’ni uygulamıyor”

Raporda, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun İsmailağa Cemaati’nde patlak veren cinsel istismar olayına ilişkin açıklamalar da yer aldı:

‘’Yılın son ayında ise İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını isteyen İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G’yi 6 yaşındayken Kadir İstekli ile evlendirdiği ve H.K.G’nin yıllarca süren cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. H.K.G., bir radyo programından edindiği bilgilerle yaşadıklarının bir istismar olduğunu öğrendi ve tüm engellemelere rağmen hakları için mücadele etmeye başladı. Bu durum kadınların mücadelesinin ne denli hayati bir öneme sahip olduğunun göstergesidir.

Peki çocuk istismarını önlemesi gerekenler ne yaptı? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddetin “siyaset üstü” bir mesele olduğunu iddia ederek ihmallerinin ve yerine getiremedikleri sorumlulukların üstünü örtmeye çalıştı. Anayasa mahkemesi çocuk istismarında somut delil arayan yasa teklifinin iptali başvurusunu “oy birliğiyle” reddetti. Yetkililer Türkiye’nin taraf olduğu Lanzarote Sözleşmesi’ni uygulamıyor ve çocuklar, istismar karşısında devlet tarafından yalnız bırakılıyor’’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yeni anayasa teklifini eleştirerek, ‘’AKP iktidarı “ailenin korunması” bahanesiyle hazırladığı, LGBTIQ+lara “sapkın” diyerek hedef gösteren bir anayasa değişikliği teklifini mecliste sundu. Bu değişiklik teklifi yalnızca kadın ve erkek olmak üzere iki farklı cinsiyetin evlilik birlikteliğini oluşturabileceğini ifade ediyor’’ dedi ve ekledi:

‘’Sene boyunca İstanbul, İzmir ve çeşitli illerde yapılan LGBTİQ+ karşıtı mitingler, trans kadınlara karşı işlenen nefret cinayetleri gibi birçok alanda LGBTİQ+lara ve haklarına saldırılar düzenlenmesine göz yuman siyasi iktidarı gördük. Toplumun gerisinde kalan, eşitsizliğe uğrayan kesimleri görmezden gelen, meşruiyetini kaybetmiş bir iktidar anayasa yapamaz. Toplumun özneleriyle, beraber tartışarak; eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasayı biz yapacağız’’.

Paylaşın

Afganistan’da Kadınlar Eğitim Hakları İçin Protesto Düzenledi

Afganistan’ın Başkenti Kabil’de onlarca kadın, Taliban yönetiminin kadınlara üniversite eğitimini yasaklamasını protesto etti. Protestoya katılan bazı kadınlar güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.

Kadınlar, “haklar ya herkes içindir ya da hiç kimse” sloganı eşliğinde eğitim haklarını savunmak için sokaktaydı.

Başlangıçta ülkenin en büyük ve prestijli üniversitelerinden Kabil Üniversitesi kampüsü önünde yapılması planlanan protesto gösterisi, bölgeye çok sayıda silahlı güvenlik gücünün konuşlandırılması nedeniyle başka bir noktaya taşınmak zorunda kaldı.

Protestoculardan biri, birden fazla kadın protestocunun kadın polisler tarafından götürüldüğünü, ikisinin daha sonra serbest bırakıldığını, diğer birçok kadınınsa hala gözaltında tutulduğunu söyledi.

Bu yılın başlarında önde gelen kadın aktivistlerin tutuklanmasından bu yana, kadınlar tarafından düzenlenen protesto gösterisi sayısı azaldı. Katılımcılar gözaltı, şiddet ve fişlenme riskiyle karşı karşıya.

Herat Üniversitesi’nden bir gazetecilik öğrencisi, “Afgan kızlar, ölü bir topluluk haline geldi. Kan ağlıyorlar. Bize karşı tüm güçlerini kullanıyorlar. Yakında kadınların nefes almasının yasaklandığını duyurmalarından korkuyorum.” şeklinde konuştu.

Uluslararası kamuoyu, Afgan kadınların eğitim haklarının ellerinden alınmasını kınadı. “Let her learn” (Öğrenmelerine izin verin) etiketi sosyal medyada gündem oldu.

Taliban hükümetinin Yüksek Öğretim Bakanı Neda Muhammed Nadim salı günü yayımlanan bir talimatla, kadınların “ikinci bir emre kadar” üniversite öğrenimlerini sürdürmelerini yasaklamıştı.

Örgütün iktidarının başlangıcında kadın hakları için verdiği sözler yerini yasaklara bıraktı. Kadınların yanlarında bir erkek akrabaları olmadan seyahat etmelerine izin verilmiyor ve evlerinden çıkarken burka ya da başörtüsü takmaları gerekiyor.

Kasım ayında, kadınların parklara, bahçelere, spor salonlarına ve hamamlara girişleri de yasaklamıştı.

ABD’nin geçen yıl ağustosta ülkeden çekilmesiyle Taliban önce başkent Kabil’i daha sonra da ülkenin tamamını ele geçirmişti.

Örgüt katı uygulamalarla kadınların halka açık parklara girmesini ve neredeyse sağlık sektörü dışında çalışmalarını yasaklamıştı.

Öte yandan Taliban’ın kız çocuklarının ilkokul eğitimi almasını yasakladığı bildirildi. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’ın aktardığın göre Taliban yetkilileri, başkent Kabil’de özel okul müdürleri, din adamları ve topluluk temsilcileriyle çarşamba günü bir araya geldi.

Buna göre yetkililer, kadın öğretmenlerin ve personelin okullarda çalışmasının da yasaklandığını duyurdu. Taliban’dan yasağa dair resmi açıklama yapılmazken, düzenlenen görüşmede uygulamanın geçici olacağının söylendiği aktarıldı.

İlkokul çağındaki kızının karardan ötürü çok üzgün olduğunu söyleyen Afgan yurttaş Gulam Server Haydari, “Haberleri duyunca kendisini odaya kilitledi. Sürekli ağlıyor. Tüm umutları suya düştü. Bu durumdan çok yorulduk” dedi.

Buna ek olarak kadınların camilere girmesine ve dini seminerlere katılmasına izin verilmeyeceği de belirtildi.

Paylaşın

Afganistan’da Kızların İlkokula Gitmesi De Yasakladı

Taliban yönetimindeki Afganistan’da kızların ilkokul eğitimi almasının yasaklandığı bildirildi. Buna ek olarak kadınların camilere girmesine ve dini seminerlere katılmasına izin verilmeyeceği de belirtildi.

ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’ın aktardığın göre Taliban yetkilileri, başkent Kabil’de özel okul müdürleri, din adamları ve topluluk temsilcileriyle çarşamba günü bir araya geldi.

Buna göre yetkililer, kadın öğretmenlerin ve personelin okullarda çalışmasının da yasaklandığını duyurdu.

Taliban’dan yasağa dair resmi açıklama yapılmazken, düzenlenen görüşmede uygulamanın geçici olacağının söylendiği aktarıldı.

İlkokul çağındaki kızının karardan ötürü çok üzgün olduğunu söyleyen Afgan yurttaş Gulam Server Haydari, “Haberleri duyunca kendisini odaya kilitledi. Sürekli ağlıyor. Tüm umutları suya düştü. Bu durumdan çok yorulduk” dedi.

Buna ek olarak kadınların camilere girmesine ve dini seminerlere katılmasına izin verilmeyeceği de belirtildi.

Örgüt, salı günü de kadınların üniversitede eğitim görmesinin yasaklandığını duyurmuştu. Üniversiteye giden kadın öğrenciler, Taliban görevlileri tarafından geri gönderilmişti.

ABD’nin geçen yıl ağustosta ülkeden çekilmesiyle Taliban önce başkent Kabil’i daha sonra da ülkenin tamamını ele geçirmişti.

Örgüt katı uygulamalarla kadınların halka açık parklara girmesini ve neredeyse sağlık sektörü dışında çalışmalarını yasaklamıştı.

Kadınlar eğitim hakları için protesto düzenledi

Öte yandan Afganistan’ın Başkenti Kabil’de onlarca kadın, Taliban yönetiminin kadınlara üniversite eğitimini yasaklamasını protesto etti. Protestoya katılan bazı kadınlar güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.

Kadınlar, “haklar ya herkes içindir ya da hiç kimse” sloganı eşliğinde eğitim haklarını savunmak için sokaktaydı.

Başlangıçta ülkenin en büyük ve prestijli üniversitelerinden Kabil Üniversitesi kampüsü önünde yapılması planlanan protesto gösterisi, bölgeye çok sayıda silahlı güvenlik gücünün konuşlandırılması nedeniyle başka bir noktaya taşınmak zorunda kaldı.

Protestoculardan biri, birden fazla kadın protestocunun kadın polisler tarafından götürüldüğünü, ikisinin daha sonra serbest bırakıldığını, diğer birçok kadınınsa hala gözaltında tutulduğunu söyledi.

Bu yılın başlarında önde gelen kadın aktivistlerin tutuklanmasından bu yana, kadınlar tarafından düzenlenen protesto gösterisi sayısı azaldı. Katılımcılar gözaltı, şiddet ve fişlenme riskiyle karşı karşıya.

Herat Üniversitesi’nden bir gazetecilik öğrencisi, “Afgan kızlar, ölü bir topluluk haline geldi. Kan ağlıyorlar. Bize karşı tüm güçlerini kullanıyorlar. Yakında kadınların nefes almasının yasaklandığını duyurmalarından korkuyorum.” şeklinde konuştu.

Uluslararası kamuoyu, Afgan kadınların eğitim haklarının ellerinden alınmasını kınadı. “Let her learn” (Öğrenmelerine izin verin) etiketi sosyal medyada gündem oldu.

Taliban hükümetinin Yüksek Öğretim Bakanı Neda Muhammed Nadim salı günü yayımlanan bir talimatla, kadınların “ikinci bir emre kadar” üniversite öğrenimlerini sürdürmelerini yasaklamıştı.

Örgütün iktidarının başlangıcında kadın hakları için verdiği sözler yerini yasaklara bıraktı. Kadınların yanlarında bir erkek akrabaları olmadan seyahat etmelerine izin verilmiyor ve evlerinden çıkarken burka ya da başörtüsü takmaları gerekiyor.

Paylaşın

Afganistan’da Kadınların Üniversiteye Gitmesi Yasaklandı

Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Taliban’ın Bakanlar Kurulu, kadınların üniversite eğitimi almalarının “ikinci bir bildirime kadar” yasaklandığını duyurdu. Taliban’ın aldığı bu son kararla birlikte kadınların ülkede resmi eğitim alması neredeyse tamamen yasaklanmış oldu.

Taliban Geçici Hükümetinin Yüksek Öğretim Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, ülkedeki tüm kamu ve özel üniversitelere konuyla ilgili talimat gönderildiğini, Bakanlar Kurulu kararı ile kadınların üniversite eğitimi almalarının “ikinci bir bildirime kadar” yasaklandığını söyledi.

Taliban, yönetime geldikten sonra, kız çocuklarının ve kadınların ilkokul ve üniversitelerde eğitim almasına izin vermiş, orta ve lise kademelerindeki eğitimlerine devam etmelerine yasak getirmişti.

Taliban, kadınların üniversitelerde okuyabilecekleri bölümleri ise sınırlandırmış, veterinerlik, mühendislik, ekonomi, tarım ve gazetecilik kadınların eğitim almasının yasak olduğu bölümler olmuştu.

Ayrıca kadın ve erkek öğrencilerin bulunduğu alanlar katı kurallarla ayrılmış, kadın öğrencilere sadece kadın öğretmenler ders vermişti.

Taliban’ın aldığı bu son kararla birlikte kadınların ülkede resmi eğitim alması neredeyse tamamen yasaklanmış oldu.

ABD’den açıklama: “Sonuçları olacak”

Taliban’ın aldığı kadınlara üniversite eğitimi yasağı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından da tepkiyle karşılandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, dün (20 Aralık) yaptığı günlük basın toplantısında bu kararın “sonuçlarının olacağını” söyledi.

Taliban’ın aldığı kararın Afganistan nüfusunun yarısını yüksek eğitimden mahrum bırakacağını kaydeden Price, özetle şöyle konuştu:

“Ayrıca Taliban, Afgan kadınlarını daha karanlık ve kısır bir geleceğe kalıcı olarak mahkum etti. Nüfusunun yarısı keyfi olarak eğitimden alıkonulduğunda hiçbir ülke gelişemez. Eğitim, uluslararası düzeyde tanınan bir insan hakkıdır ve Afganistan’ın ekonomik büyümesi ve istikrarı için esastır. Bu kabul edilemez duruşun Taliban için önemli sonuçları olacak.”

Taliban’a kadınların üniversite eğitimlerini yasaklamasından dolayı hesap soracaklarını aktaran Price, “İşte bunu yapmak için yararlanabileceğimiz birkaç araç. Bugün daha fazla ayrıntıya giremeyeceğim” dedi:

“Taliban’ın bazı üst düzey üyeleri halihazırda belirli önlemlere tabidir. Bir örgüt olarak Taliban belirli önlemlere tabidir. Ve Taliban’ı bugünkü duyurudan sorumlu tutmak için daha neler yapabileceğimize bakacağız.”

Afganistan’da yeniden Taliban dönemi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) öncülüğündeki NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilmesi 31 Ağustos 2021’de tamamlandı.

Afganistan eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani hükümetini deviren Taliban, 11 Eylül 2001 sonrası dönemde ABD ve koalisyon güçlerinin işgal ettiği ülkeye yirmi yıl sonra yeniden egemen oldu.

Taliban’ın ülkenin başkenti Kabil’e girmesiyle Taliban’ın hedefinde olan ve Afganistan’dan tahliye edilmeyi talep eden binlerce kişi Uluslararası Kabil Hamid Karzai Havalimanı’na gitmiş, havalimanındaki uzun ve yorucu bekleyiş zamanla izdihama dönüşmüştü.

Uluslararası Kabil Hamid Karzai Havalimanı’nda tahliye için bekleyiş sürerken, 26 Ağustos günü kalabalığı hedef alan bombalı saldırıda 13’ü ABD askeri olmak üzere en az 170 kişi yaşamını yitirdi.

Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre, havalimanındaki patlamadan sonra IŞİD saldırıları artmaya devam etti. Ülkenin her yerinde patlama meydana gelirken, özellikle Nangerhar saldırıların en çok yoğunlaştığı il oldu.

8 Ekim 2021’de Kunduz’da, 15 Ekim’de ise Kandahar’da Şii camileri cuma namazı sırasında IŞİD intihar bombacılarınca hedef alındı. Patlamalarda 100’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Paylaşın

Kasım Ayında En Az 28 Kadın Öldürüldü

Kasım ayında en az 28 kadın öldürüldü, en az 53 kadın şiddete maruz kaldı, en az dört kız ve oğlan çocuğu istismar edildi, en az dokuz kadın tacize uğradı, basına yansıyan verilere göre en az bir kadına da tecavüz edildi.

18 kadın ateşli silahlarla, altı kadın kesici aletle, üç kadın boğularak öldürüldü. Bir kadının nasıl öldürdüğü basına yansımadı.

Bianet’ten Evrim Kepenek’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre; erkekler Kasım’da en az 28 kadını öldürdü. Kasım’da basına yansıyan çocuk cinayeti olmadı. Basına yansımaması olmadığı anlamına gelmiyor.

Kasım’da en az 12 kadının ölümü basına “şüpheli” (Denizli (1), Van (1), Çorum (1), Manisa (1), Kayseri (2), Trabzon (1), Sakarya (1), Ordu (1), Aydın (1), Antalya (1), Elazığ (1) ölüm olarak yansıdı.

Erkekler, en az 53 kadına şiddet uyguladı, en az dört kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, en az dokuz kadını taciz etti, Erkekler, basına yansıyan verilere göre en az bir kadına tecavüz etti.

İstanbul ve Van’da iki kadının ölümü basına “faili meçhul cinayet” olarak yansıdı. Şırnak’ta erkekler, bir kadını öldürmekle tehdit etti.

Cinayet

Erkekler, Kasım’da en az 28 kadını öldürdü; geçen yıl aynı ayda bu sayı 34 idi. Ayrıca erkekler, kadınların yanındaki en az iki erkeği de öldürdü. Erkeklerin öldürdüğü iki kadın Irak, biri Suriye, iki kadın da Özbekistan göçmeniydi.

Erkekler, en az altı kadını koruma kararına rağmen öldürdü.

Erkeklerin 18 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı. Erkekler sekiz kadını ayrılmak istediği veya barışmak istemediği için öldürdü. Erkekler bir kadını “yemek yapmadığı” bir kadını da “cin çıkarıyorum” diyerek öldürdü. Erkeklerin 18 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı.

20 kadını kocası, eski kocası, sevgilisi erkekler, iki kadını babası, bir kadını damadı öldürdü. Beş kadını öldüren erkeklerin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler, 18 kadını ev içinde, dokuz kadını işyeri, araç, sokak gibi ev dışı alanlarda öldürdü. Erkeklerin bir kadını nerede öldürdüğü basına yansımadı.

Erkekler, 18 kadını ateşli silahlarla, altı kadını kesici aletle, üç kadını boğarak öldürdü. Erkeklerin bir kadını nasıl öldürdüğü basına yansımadı.

Cinsel Saldırı / Tecavüz

Erkekler, Kasım 2022’de en az bir kadına tecavüz etti. Geçen yıl aynı ay erkeklerin tecavüz ettiği kadın sayısı iki idi.

Erkekler, bir kadına ev içinde tecavüz etti. Basına yansıdığı kadarıyla bir kadına, akrabası tecavüz etti. Kadın, zihinsel engelleydi.

Kasım 2022’de erkekler en az dokuz kadını taciz etti. Bu sayı geçen yıl aynı ay, bu sayı 16 idi.

Erkekler, dokuz kadını sözlü ve fiziki yollarla taciz etti. Kadınlardan biri Azerbaycan göçmeniydi.

Erkekler dokuz kadını ev dışı alanlarda iki kadını ev içinde taciz etti.

İki kadını kurye, bir kadını iş arkadaşı, bir kadını gazeteci, bir kadını da savcı taciz etti.  Dört kadını taciz eden erkeklerin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Çocuk İstismarı

Erkekler, Kasım’da en az dört kız ve oğlan çocuğunu istismar etti. Geçen yıl aynı ay bu sayı 11 idi.

Bir çocuğu öğretmeni, iki çocuğu kuran kursu öğretmeni istismar etti. Bir çocuğu istismar eden dört fail erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler, dört çocuğu da okul, kuran kursu gibi ev dışı alanlarda istismar etti.

Şiddet / Yaralama

Erkekler, Kasım’da 53 kadına şiddet uyguladı. Geçen yıl da aynı ay bu sayı, 62 idi.

Erkeklerin şiddet uyguladığı en az dokuz kadın “ağır” hasta olarak hastaneye kaldırıldı. Erkekler en az 12 kadına “koruma kararını” ihlal ederek şiddet uyguladı. Erkeklerin şiddet uyguladığı bir kadın Arabistanlı bir kadın da Suriyeliydi.

En az 41 kadını kocası, sevgilisi erkekler yaraladı. Bir kadını taksi şoförü, altı kadını da akrabaları yaraladı. Beş kadını yaralayan dört erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler, en az 16 kadına boşanmak istediği/barışmak istemediği için şiddet uyguladı. Erkeklerin 37 kadına şiddet uygulama “bahanesi“ basına yansımadı.

Erkekler, 30 kadını darp ederek, üç kadını yakarak, 12 kadını ateşli silahlarla, altı kadını da kesici aletle yaraladı. Erkeklerin iki kadına nasıl şiddet uyguladığı basına yansımadı.

Erkekler, 18 kadını iş yeri, otobüs, ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda, 30 kadını ev içinde yaraladı. Erkeklerin beş kadına nerede şiddet uyguladığı basına yansımadı.

Seks İşçiliğine Zorlama

Kasım’da basına yansıyan seks işçiliğine zorlama haberi yoktu. Basına yansımaması, bu şiddet türünün işlenmediği anlamına gelmez.

Paylaşın

2021 Yılında En Az 45 Bin Kadın Aile Üyesi Tarafından Öldürüldü

Birleşmiş Milletler (BM), 25 Kasım BM Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi açıkladığı raporda, 2021’de tahminen 81 bin 100 kadın ve kız çocuğu kasıtlı olarak öldürüldüğü, öldürülen kadınların en az 45 bin kadın ve kız çocuğunun, eşleri ya da aile üyeleri tarafından öldürüldüğünü vurguladı.

BM, toplumsal cinsiyet eşitliği lehine politikaların uygulamaya konulması, kadın hakları örgütlerine yatırım yapılması ve “önleme için yeterli kaynak ayrılması” dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi için siyasi kararlılık çağrısında bulundu.

DW Türkçe‘nin aktardığına göre, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve BM Kadın Birimi (UN Women), bu rakamın her saat beşten fazla kadın ya da kız çocuğunun ailelerinden biri tarafından öldürüldüğü anlamına geldiğini belirtti.

25 Kasım BM Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde açıklanan raporda, kadın cinayetlerine ilişkin bulguların “endişe verici derecede yüksek” olmasına rağmen, gerçek rakamların çok daha fazla olabileceği vurgulandı.

“Ev güvenli bir yer değil”

BM’ye göre 2021’de tahminen 81 bin 100 kadın ve kız çocuğu kasıtlı olarak öldürüldü. BM raporunda “Geçen yıl kasıtlı olarak öldürülen tüm kadın ve kız çocuklarının yaklaşık yüzde 56’sı yakın partnerleri veya diğer aile üyeleri tarafından öldürüldü… Bu da evin birçok kadın ve kız çocuğu için güvenli bir yer olmadığını gösteriyor” ifadeleri yer aldı.

Rapor, erkeklerin ve erkek çocuklarının öldürülme olasılığının çok daha yüksek olduğunu ve tüm kurbanların yüzde 81’ini erkeklerin oluşturduğunu ortaya koyuyor. Ancak rapordaki bulgular kadın ve kız çocuklarının özellikle kendi evlerinde cinsiyete dayalı şiddetten etkilendiğini gösterdi.

Rapora göre 2021 yılında en fazla kadın cinayeti 17 bin 800 kurbanla Asya’da kaydedildi. BM raporuna göre, kadın ve kız çocuklarına yönelik aile içi şiddet söz konusu olduğunda Afrika, kaydedilen 17 bin 200 kurbanla en ölümcül ikinci kıta oldu.

“Çok az ilerleme var”

BM açıklamasında “Mevcut kanıtlar, kadın ve kız çocuklarına yönelik toplumsal cinsiyete bağlı cinayetlerin önlenmesi konusunda çok az ilerleme kaydedildiğini gösteriyor” denildi.

Rapora göre, Avrupa’dan elde edilen veriler son on yılda kadın ve kız çocuklarına yönelik aile içi cinayetlerde yüzde 19’luk bir düşüş olduğunu gösterirken, Amerika kıtasında aynı dönemde ortalama yüzde 6’lık bir düşüş görüldü.

Covid-19’un etkisi

Raporda, Kovid 19 nedeniyle getirilen sokağa çıkma kısıtlamaların 2020’de Kuzey Amerika’da kadın ve kız çocukları için “özellikle ölümcül” bir yıla katkıda bulunan bir faktör olduğu belirtildi.

Koronavirüs pandemisinin başlangıcında kaydedilen kadın cinayetlerinin, “2015’ten bu yana gözlemlenen tüm yıllık değişimlerden daha büyük olduğu” belirtilen ilgili raporda, veri eksikliği nedeniyle Afrika, Asya ve Okyanusya’da zaman içindeki eğilimlerin belirlenemediği aktarıldı.

BM, toplumsal cinsiyet eşitliği lehine politikaların uygulamaya konulması, kadın hakları örgütlerine yatırım yapılması ve “önleme için yeterli kaynak ayrılması” dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi için siyasi kararlılık çağrısında bulundu.

Paylaşın