JPMorgan’dan Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 42,5

ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan, Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminini 43,4’ten yüzde 42,4’e düşürdüklerini duyurdu. Banka, Türkiye için 2025 yılı sonu enflasyon tahminini ise yüzde 25 olarak belirlemiş durumda.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB), sekiz ay sonra yavaşlayan enflasyon verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, enflasyonun, hizmet grubunda sınırlı olmak üzere, tüm gruplarda gerilediğini belirtti.

Goldman Sachs, Morgan Stanley ve JP Morgan, Türkiye’nin haziran ayı enflasyonunu yorumlarken dezenflasyonun beklenenden iyi başladığına dikkat çekti. Yılsonu enflasyon hedefi içinse Goldman Sachs yüzde 36, Morgan Stanley yüzde 42,4 ve JPMorgan yüzde 42,5 tahmininde bulundu.

Morgan Stanley raporunda dezenflasyona iyi bir başlangıç yorumunu yaptığı raporunda çekirdek enflasyondaki düşüşe vurgu yaptı.  Yüzde 1,6 gelen aylık enflasyonun son 13 ayın en düşük aylık enflasyon verisi olduğu ifade edildi. Yıl sonu enflasyonu için Morgan Stanley 42,4 tahmininde bulundu. Merkez Bankası’nın sıkı para politikasına devam edeceği düşünülüyor.

Cnbc-e’de yer alan habere göre, yıllık enflasyonun yüzde 71,6’yla beklenenden daha fazla düştüğü vurgulandı. Buna rağmen hizmet enflasyonu ve vergi artışlarının enflasyon konusunda risk teşkil ettiği yorumu yapıldı. Morgan Stanley Dolar/TL kurunun son 3 ayda yüzde 2 bandında değiştiğine dikkat çekti.

Goldman Sachs’ın raporunda da enflasyonun beklenenden daha hızlı düştüğü ifade edildi. Çekirdek enflasyon verilerinin döviz kurlarıyla yakından ilişkili olduğuna dikkat çekildi ve TL/USD paritesindeki sakinliğin düşük çekirdek enflasyonunda etkili rol oynadığı belirtildi. Tıpkı Morgan Stanley gibi Goldman Sachs’ta mart ayından beri TL’deki stabiliteyi vurguladı.

Goldman Sachs hizmet enflasyonunun halen yüksek olduğunu belirtirken önümüzdeki aylarda burada da düşüş görüleceği yorumunda bulundu. Piyasa algısı nedeniyle hizmet sektöründeki yapışken enflasyon beklentisinin hızlıca değişeceği öne sürüldü.

Ekonomi yönetiminin asgari ücrette değişiklik yapmayacağı vurgusu da raporda kendine yer buldu. Yılın ilk yarısında büyüme rakamlarının beklenenden daha iyi olduğuna değinildi ve yılın ikinci yarısı için talebin yavaşlamaya başladığı ifade edildi.Bu yavaşlama etkisiyle manşet enflasyonun 2024 için yüzde 36’ya kadar gerileyebileceği ifade edildi.

JP Morgan’ın son raporuna göre, Türkiye’de Haziran ayında enflasyon oranları beklenenden daha fazla düşüş gösterdi. Manşet enflasyon, Mayıs ayında yıllık yüzde 75,5’ten Haziran ayında yıllık yüzde 71,6’ya geriledi. Bu düşüşte, temel mal fiyatlarındaki yavaşlama önemli bir rol oynadı.

Raporda, çekirdek mal enflasyonunun Haziran ayında aylık yüzde 0,1 artarak yıllık yüzde 50,6’ya düştüğü belirtiliyor. Hizmetler enflasyonu ise yıllık yüzde 95,3’e geriledi. Gıda fiyatları da aylık yüzde 1,8 artış göstererek, yıllık gıda enflasyonu yüzde 68,1’e geriledi.

JP Morgan, elektrik fiyatlarının yüzde 38 oranında artırılmasının ve otomatik tüketim vergilerinin yükseltilmesinin enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları artırdığını vurguluyor. Ancak, yıl sonunda manşet enflasyonun yüzde 42,5’e düşmesi bekleniyor. Ayrıca, 2025 yılı sonu için enflasyon tahmini yüzde 25 olarak belirlenmiş durumda.

Raporda, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdürmesi gerektiği belirtiliyor. Maliye politikasında da sıkılaştırma adımlarının devam etmesi gerektiği, aksi takdirde enflasyonun kontrol altına alınmasının zorlaşacağı vurgulanıyor.

Merkez Bankası (TCMB) enflasyonu nasıl değerlendirdi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) sekiz ay sonra yavaşlayan yıllık enflasyon verisinin ardından fiyat gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı:

“Tüketici fiyatları haziran ayında yüzde 1,64 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 3,85 puan düşüşle yüzde 71,60 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon, hizmet grubunda sınırlı olmak üzere, tüm gruplarda gerilemiştir. Hizmet grubunda aylık fiyat artışı, önceki aya kıyasla zayıflamakla beraber görece yüksek seyrini korumuştur. Aylık fiyat artışı kira ve lokanta-otel alt gruplarında yavaşlarken, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinde güçlenmiştir.

Dayanıklı mal fiyatları döviz kurundaki ılımlı seyir, iç talep gelişmeleri ve otomobilde gerçekleşen indirim kampanyalarına bağlı olarak uzun bir aranın ardından haziran ayında gerilemiştir. Gıda grubunda aylık fiyat artışı bir önceki aya yakın gerçekleşmiştir. Bu dönemde, işlenmiş gıda alt grubunda ekmek ve tahıllar fiyat artışı ile öne çıkan kalem olmuştur. İşlenmemiş gıda alt grubunda ise mevsimsellikten arındırılmış veriler, taze meyve ve sebze fiyatlarının önemli ölçüde yükseldiğine işaret etmiştir.

Öte yandan, son aylarda belirgin bir artış eğilimi sergileyen kırmızı et fiyatları haziran ayında azalmıştır. Enerji grubundaki fiyat artışında ise akaryakıttaki indirimlere karşın, şebeke suyu fiyatları belirleyici olmuştur. Üretici fiyatları aylık artışı zayıflamaya devam etmiş, yıllık üretici enflasyonu yüksek bazın da etkisiyle önemli ölçüde gerilemiştir. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle, B ve C göstergelerinin aylık artış oranları zayıflamış, göstergelerin yıllık enflasyonları gerilemiştir.”

Paylaşın

Yabancı Bankalar, Türkiye İçin Faiz Beklentilerini Değiştirdi

Finans kuruluşları, şubat ayında enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde açıklanması sonrası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artıracağına ilişkin beklentilerini değiştirdi.

Deutsche Bank, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti. Bank of America (BofA) “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz” açıklamasında bulundu.

JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Şubat enflasyonunun beklentilerin çok üzerinde gelmesi sonrası bazı yabancı bankalar Türkiye için faiz beklentilerini değiştirdi. Bu kapsamda ekonomistlerin bazıları, Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay veya gelecek ay faiz artışına gidebileceğini yazdı.

TCMB Para Politikası Kurulu ise Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında 21 Mart Perşembe günü toplanacak. Aynı gün saat 14.00’te faiz kararı açıklanacak.

Son olarak ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmiş ve faizleri yüzde 45 seviyesinde sabit tutmuştu.

Ancak şubat ayında Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) şubatta yıllık olarak yüzde 67,07 artarak, yüzde 66’lık beklentiyi aşmıştı. TÜFE şubatta aylık bazda ise yüzde 3,8’i aşarak yüzde 4,53 artmıştı.

Enflasyonun beklentilerden yüksek seviyede seyretmesi ise son toplantıda faiz artışını pas geçen TCMB’nin tekrar sıkılaştırma hamlelerine dönebileceği ihtimallerini gündeme getirmişti.

Yabancı bankaların konu ile ilgili analizleri ise şöyle oldu:

Deutsche Bank: Türkiye’de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize eden Deutsche Bank analistleri, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti.

BofA: Bank of America (BofA) ekonomistleri Zumrut İmamoğlu, David Hauner ve Claudio Irigoyen geçtiğimiz hafta Türkiye’ye yaptıkları gezinin ardından “Türkiye gezi notları: Artış döngüsü bitmiş olabilir ancak sıkılaşma devam ediyor” başlıklı bir not kaleme aldı.

BofA ekonomistleri son kaleme aldıkları notta, “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz, ancak bu henüz bizim baz senaryomuz değil ve mart ayı enflasyonuna bağlı olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

JPMorgan: JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti. ABD’li banka, daha önce TCMB’nin politika faizini yüzde 45’e yükselttiği faiz artışıyla faiz artışı döngüsünü sonlandıracağını öngörüyordu.

JPMorgan yayımladığı araştırma notunda, “Manşet enflasyon, şubat ayında aylık yüzde 4,5 ile bizim beklentimiz olan yüzde 4,2’nin ve piyasa beklentisi olan yüzde 3,8’in çok üzerinde gerçekleşti” dedi.

JPMorgan, yıl sonu politika faizi tahminini ise yüzde 45’te tuttu. Banka analistleri, TCMB’nin kasım ve aralık aylarında faizi indirebileceğini belirtti.

Morgan Stanley: ABD’li banka Morgan Stanley kasım ve aralık aylarında TCMB’den faiz indirimi beklentisini baz senaryosundan çıkararak TCMB’den ilk faiz indirimini 2025 yılının ilk çeyreğinde beklediklerini bildirdi.

Ekonomist Hande Küçük tarafından yazılan notta şubatta beklentiden yüksek gelen enflasyon verisi sonrası baz senaryoda değişikliğe gidildiği aktarıldı.

Açıklamada, “Enflasyonda genele yayılan ivmelenme, Merkez Bankası’nın enflasyon projeksiyonları için yukarı yönlü risk oluşturuyor. Bu da, verilere ve diğer politika tedbirlerine bağlı olarak 2024’ün 2. çeyreğinde politika faizinde yükselişe neden olabilir.” ifadesi yer aldı.

Küçük, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın enflasyon raporu toplantısındaki söylemine de atıfta bulunarak, TCMB’nin ek faiz artırımından önce mart ayı enflasyon verilerini de görmek isteyeceğini belirtti.

HSBC: HSBC Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Ekonomisti Melis Metiner ise Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda, seçimlerden sonra politikada büyük bir değişiklik öngörmedi.

Raporda, “Temel faiz oranının bu yıl yüzde 45’te kalmasını bekliyoruz ancak senaryomuzdaki riskler hâlâ daha fazla artışa alan bırakıyor. Enflasyon tahminlerimiz göz önüne alındığında, sadece 2025’in ilk çeyreğinden itibaren faiz indirimi için alan görüyoruz” ifadelerine yer verildi.

HSBC, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 47,9’dan yüzde 49,4 seviyesine yükseltirken 2025 enflasyon beklentisini ise yüzde 29 seviyesinde sabit bıraktı.

Paylaşın

Altın Fiyatlarında Yükseliş Sürecek Mi? JP Morgan’dan Dikkat Çeken Tahmin

JPMorgan Chase Küresel Emtia Araştırma Başkanı Natasha Kaneva, külçe altının tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2 bin 195,15 dolara ulaşmasının ardından “2 bin 500 doların bir olasılık olduğuna inanıyoruz. Çünkü piyasa aşırı heyecanlanma eğiliminde” dedi.

Geçen haftanın son işlem gününde 2 bin 195 doların üzerine çıkarak zirve yapan altının ons fiyatı ise bu sabah saatlerinde dünkü kapanışının yüzde 0,1 altında 2 bin 72 dolardan alıcı buluyor. Gram altın, 2 bin 240 TL civarında alıcı bulurken çeyrek altın, 3 bin 732 liradan satılıyor.

Altın fiyatlarının tarihi zirveye yakın seyrettiği sırada ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan Chase Küresel Emtia Araştırma Başkanı Natasha Kaneva, altın fiyatının bu yıl ons başına 2 bin 500 dolara ulaşabileceğini belirtti.

Kaneva’ya göre JPMorgan için altın, emtia piyasalarında 1 numaralı tercih oldu ve bankanın küresel emtia araştırma başkanına göre altın fiyatı bu yıl ons başına 2 bin 500 dolara ulaşma potansiyeline sahip.

Natasha Kaneva, Bloomberg TV’ye verdiği bir röportajında, külçe altının cuma günü tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2 bin 195,15 dolara ulaşmasının ardından “2 bin 500 doların bir olasılık olduğuna inanıyoruz. Çünkü piyasa aşırı heyecanlanma eğiliminde” dedi.

Natasha Kaneva, bu fiyat hedefine ulaşmak için “enflasyonda ve istihdam rakamlarında ılımlılığın devam ettiğinin ve Fed’in gerçekten kesintiye gittiğinin teyit edilmesine ihtiyacımız var” diye konuştu.

Para piyasalarında, Fed’in 19-20 Mart’ta gerçekleştireceği para politikası toplantısının altın fiyatları için kritik öneme sahip olduğu düşünülüyor. Fed’in faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, Banka’nın faiz indirimine başlama ihtimali mayısta yüzde 10 ve haziranda yüzde 69 ile fiyatlanıyor.

Geçen haftanın son işlem gününde 2 bin 195 doların üzerine çıkarak zirve yapan altının ons fiyatı ise bu sabah saatlerinde dünkü kapanışının yüzde 0,1 altında 2 bin 72 dolardan alıcı buluyor. Gram altın, 2 bin 240 TL civarında alıcı bulurken çeyrek altın, 3 bin 732 liradan satılıyor.

(Kaynak: BloombergHT)

Paylaşın

JPMorgan’dan Yıl Sonu Dolar Kuru Tahmini: 36 Lira

Merkezi New York’ta bulunan ABD yatırım bankası JPMorgan, 2024 yıl sonu Dolar kuru tahminini 34 lira seviyesinden 36 lira seviyesine revize etti. Dolar, bugün, 30 lira seviyesini aşarak rekor kırdı.

Dolar/TL tahminini revize eden JPMorgan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Lirada son aylardaki değer kaybı trendi rezerv biriktirme ve nominal kur performansı arasında ödünleşim olduğuna işaret ediyor. Kısa vadede bu trend yerel para birimine girişleri engelliyor ve dezenflasyon süreci için zorluk teşkil ediyor” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın devamında, “Ancak yatırımcılar için bu değer kaybı vadeli işlemlerde fiyatlananın altında olduğu sürece, ki önümüzdeki aylarda da öyle olacağını düşünüyoruz, TL yine de makul toplam getiri imkanı sunuyor” denildi.

Merkezi New York’ta bulunan ABD yatırım bankası JPMorgan, JPMorgan Dolar/TL tahminini revize etti.

Aralarında Saad Sıddiqui ve Fatih Akçelik’in de olduğu stratejistler yayımladıkları raporda “Pozitif reel getiriler ve ucuz değerlemeler lira için reel olarak değer kazanma potansiyeli argümanını ortaya koyuyor. Ancak bu, dezenflasyon sürecine devam edilmesine bağlı” dedi.

BloombergHT’nin aktardığı rapora göre, Belirtilen politika hedefleri ve şu ana kadarki uygulamalar cesaret verici. Ancak bu ilk kazanımların konsolidasyonu ve sağlamlaştırılması için yatırımcıların enflasyonun sürekli bir düşüş yolunda olduğuna dair devam eden kanıtlara ihtiyacı olacak.

Raporda, “Lirada son aylardaki değer kaybı trendi rezerv biriktirme ve nominal kur performansı arasında ödünleşim olduğuna işaret ediyor. Kısa vadede bu trend yerel para birimine girişleri engelliyor ve dezenflasyon süreci için zorluk teşkil ediyor” denildi.

Raporda, ayrıca, “Ancak yatırımcılar için bu değer kaybı vadeli işlemlerde fiyatlananın altında olduğu sürece, ki önümüzdeki aylarda da öyle olacağını düşünüyoruz, TL yine de makul toplam getiri imkanı sunuyor” ifadelerine yer verildi.

Serbest piyasalarda, dolar alış 29,96 satış fiyatı 30,01 seviyelerinde işlem görürken, euro alış fiyatı 32,98 satış fiyatı ise 33,07 lira seviyelerinde seyrediyor.

Paylaşın

JPMorgan’dan Dikkat Çeken Açıklama: Türkiye, Dış Borçlanmada Rekor Kırabilir

ABD merkezli yatırım bankası ve finansal hizmetleri şirketi JPMorgan’dan Stefan Weiler, Türkiye’nin ortodoks mali politikayı tekrar uygulamaya alması sayesinde 2024 yılında yurtdışı piyasalardan yapılacak borçlanmanın rekor kırabileceğini ve yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına geri dönmeyi sürdürebileceğini söyledi.

Stefan Weiler, “Bizim açımızdan bakılacak olursa Türkiye’yi gelecek yılın potansiyel büyük hikayelerinden biri olarak görüyoruz” dedi ve gelecek yıl devletin ve şirketlerin ihraç ettiği tahvil ve bono tutarının 25 milyar doları rahatlıkla aşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Hükümetin 2024’te bu yılki rakamı tutturarak yurtdışı piyasalardan yaklaşık 10 milyar dolar borçlanması bekleniyor. Stefan Weiler, nakit açlığı çeken şirket ve bankaların borçlanmalarında “önemli bir artış” beklediğini söyledi.

Cumhuriyet‘te yer alan habere göre, JPMorgan’ın Orta Avrupa, Ortadoğu ve Afrika borç sermaye piyasalarından sorumlu yetkilisi Stefan Weiler, Türkiye’nin ortodoks mali politikayı tekrar uygulamaya sokması neticesinde 2024 yılında yurtdışı piyasalarına borçlanmada rekor kırabileceğini belirterek, yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına geri dönmeye devam edebileceğini söyledi.

Yabancı yatırımcılar, yüksek enflasyona rağmen yıllardır reel anlamda negatif faiz oranlarının yanı sıra karmaşık mali düzenlemeler ve döviz girişi ve çıkışına uygulanan kısıtlamalar nedeniyle Türkiye’den kaçmışlardı. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mayıs ayındaki seçimleri kazanmasının ardından, uluslararası kabul gören politikalara dönüşün başlaması uluslararası sermayeyi tekrar Türkiye’ye çekmeye başladı.

Reuters’a konuşan yetkilisi JPMorgan yetkilisi Stefan Weiler, “Bizim açımızdan bakılacak olursa Türkiye’yi gelecek yılın potansiyel büyük hikayelerinden biri olarak görüyoruz” dedi ve gelecek yıl devletin ve şirketlerin ihraç ettiği tahvil ve bono tutarının 25 milyar doları rahatlıkla aşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haziran ayında Hafize Gaye Erkan’ın başkan olarak göreve getirilmesinin ardından hızla faiz oranlarını artırmaya başladı. Sonbaharda daha büyük faiz artırımlarının başlamasıyla birlikte Türk şirketleri için borçlanma piyasaları tekrar açılmış oldu. Arçelik eylül ayında 2022’nin başından bu yana ilk kez yurtdışından borçlanma gerçekleştirdi.

Türk şirketleri, bankaları ve devletin 2023 yılında yaptığı tahvil ihraçlarının büyüklüğü 18 milyar doları aştı. JPMorgan’ın hesaplamalarına göre bu yılki dış borçlanma büyüklüğü tüm zamanların en yüksek ikinci değerini aldı.

Seçim öncesi yüzde 8,5 seviyesinde olan politika faizi şu anda yüzde 40 seviyesinde ve bugün 14.00’da açıklanacak olan faiz kararı ile yeniden artırılarak yüzde 42,5’e yükseltilmesi bekleniyor. Hükümetin 2024’te bu yılki rakamı tutturarak yurtdışı piyasalardan yaklaşık 10 milyar dolar borçlanması bekleniyor. Weiler, nakit açlığı çeken şirket ve bankaların borçlanmalarında “önemli bir artış” beklediğini söyledi.

JPMorgan yetkilisi Stefan Weiler, “Küresel piyasa koşulları yapıcı olduğu ve yapılan bazı değişikliklerden geri dönülmediği sürece, Türkiye uluslararası sermaye piyasası ihraç faaliyetleri açısından şimdiye kadarki en yoğun yılı kaydedebilir” dedi.

Weiler, Erdoğan’ın geçmiş yıllarda sergilediği merkez bankası başkanlarını aniden görevden alma ve politikayı tersine çevirme eğilimine rağmen, ülkenin mali politakada gerçekleştirilen son değişiklikten geri adım atmasını beklemediklerini de ekledi.

JPMorgan yetkilisi Weiler, “Yabancı sermaye şimdiden geri gelmeye başladı ve Türkiye için hava değişmiş gibi görünüyor” dedi. Weiler, “Bu durum tersine dönerse oldukça şaşırırım ve yaklaşan yerel seçimlerin Türkiye’nin gidişatını daha da belirginleştireceğini düşünüyorum” diyerek 31 Mart’taki yerel seçimlere atıfta bulundu.

JPMorgan’ın önümüzdeki yıl gelişmekte olan ülkelerin döviz cinsinden borçlanma miktarında küresel bir artış beklediğini belirten Weiler, Çin’in yaptığı borçlanma azaldığı için toplam seviyenin tarihi zirvelere yaklaşmayacağını ifade etti.

Paylaşın

JPMorgan’dan Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

SocGen ve Morgan Stanley’den sonra ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan’dan da Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı tahmininde bulundu.

JPMorgan, Merkez Bankası’nın (TCMB) 2024 sonuna kadar faizi yüzde 45 seviyesinde koruyacağını tahmin ettiklerini duyurdu.

Yabancı kurumlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) önceki toplantılara göre Kasım toplantısında daha sınırlı bir sıkılaşma kararı alacağını tahmin ediyor. Son analiz JPMorgan’dan geldi.

BloomberHT’nin aktardığına göre; JPMorgan Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik, TCMB’nin Kasım toplantısında politika faizini 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkaracağını öngördü. Akçelik, Aralık ayında da politika faizinde 250 baz puanlık artış tahmininde bulundu.

Akçelik, JPMorgan müşterilerine ilettiği notta 2023 Kasım ve Mayıs 2024 dönemi dikkate alındığında yıllık enflasyonda yükseliş beklentisi ve olumsuz cari denge görünümünün ilave artışlar gerektirdiğinin altını çizdi. Akçelik TCMB’nin son yönlendirmelerinde şahin göründüğüne de dikkat çekti. Akçelik TCMB’nin 2024 sonuna kadar faizi yüzde 45 seviyesinde koruyacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Akçelik raporunda 2023 yıl sonu enflasyon beklentilerinin yüzde 65 olduğunu belirtti. Enflasyonda Mayıs 2024’te yüzde 73 ile zirve yaşanacağını öngören Akçelik, 2024 yıl sonu enflasyon beklentilerinin ise yüzde 40 olduğunu ifade etti.

Parasal sıkılaştırmanın büyüme görünümü üzerindeki etkilerini de değerlendiren Akçelik, sıkılaşmanın 2024’te büyümeyi yüzde 3’ün altına çekeceğini öngördü.

Cari dengeye ilişkin beklentilere de yer veren Akçelik, 2023’te cari açığın milli gelire oranının yüzde 4,6 olacağını, 2024’te ise bu oranın yüzde 2,9’a gerileyeceğini tahmin etti.

Daha önce analizlerini paylaşan SocGen ve Morgan Stanley de Kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artırılacağını öngörmüştü. Bloomberg HT’nin yurt içindeki kurumlarla gerçekleştirdiği ankette aynı beklentiye işaret etmişti.

Paylaşın

JPMorgan, Merkez Bankası İçin Yıl Sonu Faiz Tahminini Yükseltti: Yüzde 40

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kademeli sıkılaşma söylemi sürerken ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan, Merkez Bankası’nın (TCMB) 2023 yıl sonu faiz beklentisini yüzde 35’ten yüzde 40’a çekti.

JPMorgan daha önce 2023 yıl sonu için yüzde 35’lik öngörülerini paylaşırken, bu öngörüde yukarı yönlü düzeltme olabileceği sinyalini de vermişti. Bankanın 2024 yıl sonu faiz beklentisi ise yüzde 45 seviyesinde kaldı.

BlombergHT’nin aktardığına göre; JPMorgan’ın küresel gelişmekte olan piyasalar hisse araştırma ekibinin raporunda değerlendirmelerine yer verilen JPMorgan Türkiye Başekonomisti Fatih Akçelik, 2023 yıl sonu politika faizi tahminlerini yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkardıklarını belirtti. Akçelik, TCMB’nin faiz kararı metnindeki şahin söylemin kalmaya devam ettiğini, dolayısıyla Kasım ve Aralık aylarında 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini söyledi.

Bankanın 2024 yıl sonu faiz beklentisi ise yüzde 45 seviyesinde kaldı. Akçelik 2024 beklentisine ilişkin beklentide yukarı yönlü risklerin olduğunu da belirtti. JPMorgan daha önce 2023 yıl sonu için yüzde 35’lik öngörülerini paylaşırken, bu öngörüde yukarı yönlü düzeltme olabileceği sinyalini de vermişti.

Merkez Bankası’nın kademeli sıkılaşma söylemi sürüyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini beklentilere paralel artırırken, “parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği” vurgusu yapmıştı.

Para Politikası Kurulu yüzde 30 seviyesinde bulunan bir haftalık repo faizini 500 baz puan artışla yüzde 35’e çıkarmıştı. Bloomberg HT anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de 500 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirilmesi yönündeydi.

Faiz kararı ile birlikte yayımlanan açıklamada TCMB, “Jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır” demişti. Açıklamada, “Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir” ifadeleri yer almıştı.

Son kararla Hafize Gaye Erkan yönetimindeki TCMB’nin aralıksız olarak gerçekleştirdiği faiz artışlarının toplamı 2 bin 650 baz puana ulaştı.

Paylaşın

JPMorgan’dan “Merkez Bankası Faizi Yüzde 25’e Yükseltebilir” İddiası

“Tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak göreve gelen ve ekonomide “rasyonel zemin” sinyali veren Mehmet Şimşek’in yetkin bir ekip kurması ve gerekli adımları atmasına izin verilmesi halinde ekonomiyi “uçurumun kenarından alabileceği” yorumları yapılırken, yabancı kurumların politika faizine ilişkin sert artış beklentileri de birbirini izliyor.

ABD merkezli yatırım bankası ve finansal hizmetler şirketi JPMorgan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Haziran toplantısında yüzde 8,50 seviyesinde olan politika faizini yüzde 25’e yükseltmesinin olası olduğuna işaret etti.

Bloomberg’in haberine göre ABD bankası JPMorgan tarafından Pazartesi günü yayımlanan notta TCMB’nin 22 Haziran’daki para politikası toplantısında veya “belki daha da erken bir tarihte” politika faizini yüzde 25’e yükseltebileceği belirtildi.

JPMorgan ekonomistleri, müşterilerine gönderdikleri araştırma notunda, “Politika faizinin 22 Haziran toplantısında veya belki de daha önce mevcut yüzde 8,5 seviyesinden yüzde 25’e yükseltilmesi ve bununla birlikte ihtiyaç olması halinde daha küçük artışların yapılabileceğine işaret eden bir yönlendirme metni yayımlanması olasılıklar dahilinde. Yüzde 30 olan yıl sonu politika faizi tahminimizde değişikliğe gitmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

SocGen de 6,5 puanlık artış bekliyor

Societe Generale de Türkiye ile ilgili yeni analizinde politika faizinin yüzde 15’e yükseltileceğini öngördü. Kurumun müşterilerine gönderdiği notta Türkiye ile ilgili ana riskler olarak geri dönülen politika ortodoksisine dair hayal kırıklığı oluşması ve yeni ekonomi yönetiminin ihracatı desteklemek için para birimini zayıflatması ihtimalleri gösterildi.

Kurum, politika faizinin 22 Haziran’da 650 baz puan artışla yüzde 15’e yükseltilmesini, ardından Temmuz ve Ağustos aylarında 500’er baz puan artırımlar gerçekleştirilmesini bekliyor.

Şimşek adı TCMB için geçen Erkan ile görüştü

TCMB Başkanlığı için adı geçen Hafize Gaye Erkan, Pazartesi sabahı Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmüştü.

Diğer yandan, halen bu görevde bulunan Şahap Kavcıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ‘uyumlu’ bir çalışma göstermişti. Buna karşılık, kamuoyunda yoğun biçimde aralarında eski banka genel müdürlerinin de olduğu bir dizi isim dile getiriliyor.

Paylaşın