Japonya’da Seçimleri Şinzo Abe’nin Partisi Kazandı

Koalisyon hükümetinin en önemli bileşenlerinden olan ve eski başbakan Şinzo Abe’nin partisi Liberal Demokrat Parti, Abe suikastinden iki gün sonra yapılan seçimlerde sandalye sayısını artırdı. Böylece Japonya’nın muhafazakar koalisyon hükümeti, parlamentonun üst kanadındaki desteğini güçlendirmiş oldu.

Japonya’nın en uzun süre başbakanlık koltuğunda oturan ve öldürülene kadar ülkedeki en etkili siyasetçilerden biri olmaya devam eden Abe, Cuma günü Nara’da seçim kampanyası için kürsüde konuşma yaptığı sırada silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Başbakan Fumio Kishida’nın lideri olduğu Liberal Demokrat Partisi (LDP) ve küçük ortağı Komeito, sandık çıkış anketlerine göre 125 sandalyeli üst kanattaki sandalye sayısını toplamda 69’dan 75’e yükseltti.

LDP’nin sandalye sayısı 55’ten 63’e yükseldi. Ancak bu sayı tek başına çoğunluk sağlayarak hükümet kurması için yeterli değil. Parlamentonun üst kanadı için yapılan seçimler, mevcut hükümete referandum olarak değerlendiriliyor.

Resmi sonuçların Pazartesi günü yerel saatle öğleden sonra açıklanması bekleniyor. LDP, seçim sonuçlarını beklerken Tokyo’daki parti genel merkezinde Abe için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi.

Koalisyon hükümetinin seçimde zafer elde etmesi, savunma harcamalarını ikiye katlama ve “pasif savunma” öngören yasalarda değişiklik gibi bazı kilit politikaları hayata geçirmesini kolaylaştıracak. Bu daha agresif savunma politikası, Abe’nin de gerçekleştirmeyi planladığı bir politikaydı.

Japonya’da uzmanlar, Abe’nin suikast sonucu hayatını kaybetmiş olmasının; şiddet olaylarının ve silahlı saldırıların çok nadir görüldüğü ülkede bir tepki doğurduğu ve seçim sonuçlarını etkilemiş olabileceğini söylüyor.

Parlamento üst kanadı için son seçim üç yıl önce yapılmış; oy kullanma oranı yüzde 48,8’de kalmıştı. Bu seçimde oran yüzde 51,58’e yükseldi. Uzmanlar, bunu da suikastin etkisiyle tepki olarak sandığa gidenlerin sayısının artmasına bağlıyor.

Abe, Cuma günü Japonya saatiyle 11:30’da, Pazar günü yapılacak seçim için çıktığı kampanya çerçevesinde Kyoto yakınlarındaki Nara’da konuşma yaptığı sırada suikaste uğradı. 67 yaşındaki eski başbakan hastanede hayatını kaybetti.

Abe’yi öldürmeye çalışan kişinin Nara’da ikamet eden ve eski bir Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri mensubu olan 41 yaşındaki Tetsuya Yamagami olduğu açıklandı.

67 yaşındaki Abe, başbakanlık yapmış bir dedenin torunuydu. Babası da dışişleri bakanı olarak görev yapmıştı. Abe, Japonya siyasetinin hakim gücü olan Liberal Demokrat Parti’nin başında iki kez seçim kazandı.

2006 yılındaki ilk başbakanlık dönemi bir yıldan biraz uzun sürdü ve tartışmalı geçti. 2012 yılında ise sürpriz bir şekilde geri döndü ve 2020’de sağlık nedenleriyle istifa edene kadar da görevde kaldı.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe Silahlı Saldırıda Öldürüldü

Japonya eski başbakanı Shinzo Abe, seçim kampanyası için bulunduğu Nara şehrinde bugün uğradığı silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Shinzo Abe’nin ölüm haberini, Japonya Devlet Televizyonu NHK, yetkililerin açıklamalarına dayandırdığı haberiyle duyurdu.

Haber Merkezi / NHK’nin aktardığına göre, eski başbakan Abe ülkenin batısındaki kentte Liberal Demokrat Parti adayı Kei Sato’nun seçim kampanyasına destek için açık havada yapılan etkinlikte yaptığı konuşma sırasında göğsünden vuruldu. Kanlar içinde kalan Abe hastaneye kaldırıldı.

Eski Tokyo Valisi Yoiçi Masuoze, konuyla ilgili sosyal medya hesabında paylaştığı mesajda, Abe’de “ani kalp durması” olduğunu söylemişti. Bu ifade, Japonya’da ölümün resmen teyit edilmesinden önce kullanılıyor.

NHK, polisin saldırının gerçekleştirildiği silahı ele geçirdiğini ve saldırganın kimliğini tespit ettiğini duyurdu. Nara’da yaşadığı ifade edilen 42 yaşındaki şüpheli Tetsuya Yamagami, olayın ardından gözaltına alındı.

Abe Japonya’yı yöneten Liberal Demokratik Parti’n en büyük kanadının başı olarak tüm adayları destekliyordu. Şu an aktif olarak seçimlerde aday olmasa da parti içinde çok büyük ağırlığı var. Japonya’nin en uzun başbakanlık yapan politikacısı olarak 8 yıl başbakanlık yaptıktan sonra sağlık nedenleriyle bu görevden ayrılan Abe, LDP’ye yön verenlerdendi.

Olay hakkında ilk yorumlar da gelmeye devam ediyor. Abe’nin partisinin kurmayları menfur saldırıyı “demokrasiye yapılmış bir hareket” olarak değerlendirip “Böyle bir şiddet ve barbarlık asla kabul edilemez” şeklinde konuştular.

Silah kontrolünün çok sıkı olduğu Japonya’da silahlı saldırı batıya göre çok az görülüyor. Bu nedenle saldırganın silahı kendisinin imal ettiği veya bir başkasının imal edip ona verdiği tahmin ediliyor.

Japonya’nın en uzun süre hizmet veren başbakanı olan Abe, 2020’de sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmıştı. Daha sonra bağırsaklarında bir rahatsızlık olduğunu açıklamıştı. Abe’nin yerine görevi partideki yakın dostu Yosişide Suga almış daha sonra Fumio Kişida başbakan olmuştu.

ABD, Yeni Zelanda, Rusya, İngiltere, Fransa ve daha birçok ülke lideri saldırıyı kınarken olaydan ötürü üzüntülü oldukları mesajını verdi.

2019 yazında Japonya’da parlamentonun üst kanadı Senato’nun 245 üyesinden 124’nün belirlendiği seçimde zafer elde eden Liberal Demokrat Partisi (LDP) lideri Şinzo Abe, bu sonuçların uzun süredir değiştirmeyi planladığı ‘barışçıl’ anayasa için halkın kendisine onay verdiği anlamına geldiğini söylemişti.

Ülkenin ordu kurmasına izin vermeyen Japonya Anayasası’na göre, devletin savaş açma yetkisi bulunmuyor; ayrıca Tokyo uluslararası sorunların çözümlenmesinde tehdit ve güç kullanamıyor.

Paylaşın

G7 Ülkelerine Tepki: Milyonlarca Kişiyi Açlıktan Ölüme Terk Ettiniz

Uluslararası sivil toplum kuruluşu Oxfam, küresel gıda güvenliği kriziyle mücadele için 4,5 milyar dolar ayıran G7 (Almanya, ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya, Kanada) ülkelerini kınadı.

Birleşik Krallık tarafından kurulan ve merkezi Kenya’da yer alan Oxfam’dan Max Lawson, salı günü yaptığı açıklamada G7 ülkelerinin “milyonlarca kişiyi açlıktan ölüme terk ettiğini” söyledi.

Oxfam’ın eşitsizlik politikası başkanı Lawson, son 10 yılın en büyük gıda krizinin yaşandığı bir dönemde 4,5 milyar dolarlık bütçenin bununla mücadelede çok yetersiz kaldığını belirtti.

Lawson, “Birleşmiş Milletler’in insani yardım çağrılarındaki büyük boşluğu doldurmak, açlığı sona erdirmek ve gıdayla tarım yatırımlarını finanse etmek için en az 28,5 milyar doların” gerekli olduğunu ifade etti.

G7 ülkeleriyse, en son açıklanan 4,5 milyar dolarlık paketle birlikte bu yıl gıda kriziyle mücadele için toplamda 14 milyar dolar ayırdı. Fakat bu miktarın ne kadarının ihtiyacı olan ülkelere gönderildiği net değil.

ABD, Ukrayna’ya gönderilecek ve “küresel açlıkla mücadele” amacı için de kullanılacak 5 milyar dolarlık bir silah ve yardım paketini mayısta onaylamıştı. Öte yandan ABD’li siyasi yayın kuruluşu Politico’nun haberine göre henüz açlıkla mücadele için ayrılan miktar gönderilmedi.

Oxfam’a göre küresel gıda ve açlık krizinden en çok Doğu Afrika etkileniyor. 70 yılın en kötü kuraklığının yaşandığı Etiyopya, Kenya ve Somali’de her 48 saniyede bir kişi açlıktan ölüyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

G7’den ‘Çin’in İpek Yolu’na Alternatif Proje

ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7’nin liderleri, gelişmekte olan ülkelerde altyapının finansmanı için 600 milyar dolar fon sağlama kararı aldı.

G7’nin planı, “Çin’in İpek Yolu” olarak nitelendirilen “Kuşak ve Yol” Projesi’ne alternatif bir girişim. Çin’in trilyonlarca dolarlık altyapı inisiyatifi, ülkeleri çok fazla borçlandırdığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.

G7’nin Küresel Altyapı ve Yatırım için Ortaklık Planı geçen yıl İngiltere’de yapılan G7 görüşmelerinde gündeme gelen bir progam.

ABD Başkanı Joe Biden, planın herkes için kazançlı olacağını söyledi. Biden, G7’nin planı için “Net olmak istiyorum. Bu yardım ya da hayır girişimi değil. Herkese kazanç sağlayacak bir yatırım. Ülkelerin demokrasilerle ortaklık yapmanın somut yararlarını görmesine yardımcı olacak” dedi.

Plan kapsamında ABD; hibeler, federal fonlar ve özel yatırımlardan 200 milyar dolarlık bir bütçe vadetti. Avrupa Birliği de 300 milyar euroluk kaynak sözü verdi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, projenin amacının “kalkınmakta olan ülkelerdeki ortaklarımıza bir seçenekleri olduğunu göstermek için olumlu bir yatırım duygusu sunmak” olduğunu söyledi.

Altyapı programı ilk olarak 2021’de İngiltere’de yapılan G7 toplantısında gündeme gelmişti. O dönem “Daha iyi bir dünya inşa et” adını taşıyan ABD öncülüğündeki planda gelişme kaydedilememesi üzerine adı Küresel Altyapı ve Yatırım için Ortaklık Planı olarak değiştirilmiş ve 2022 G7 zirvesinin gündemine alınmıştı.

G7 ülkeleri yeni planlarıyla iklim değişikliğiyle mücadeleyi, küresel sağlığı iyileştirmeyi, cinsiyet eşitliğini ve dijital bir altyapı geliştirmeyi hedefliyor. Büyük projeleri arasında, Angola’da güneş enerjisiyle çalışan bir tesis, Senegal’de bir aşı fabrikası ve Mısır ve Afrika Boynuzu üzerinden Singapur’u Fransa ile bağlayacak 1609 kilometre uzunluğunda bir su altı telekomünikasyon kablosu da sayılıyor.

G7’nin planı, Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne karşı gündeme gelmişti.

Çin, lideri Şi Cinping’in 2013’te duyurduğu proje ile gelişmekte olan ülkelere liman, yol ve köprü gibi altyapı projelerinde finansman sağlıyor.

Kuşak ve Yol İnisiyatifi, ticari ilişkileri geliştiriyor. Ancak inisiyatif, aynı zamanda zaten borç yükü altında ezilen ülkelere yüksek faizli krediler sağladığı ve bu ülkeler borçlarını ödeyemedikleri takdirde önemli varlıklarına el koyma aracı olarak kullanıldığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Pasifik’te Çin’e Karşı ABD Öncülüğünde Yeni Beşli Grup

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve İngiltere, Pasifik ada ülkeleriyle ekonomik ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek amacıyla gayri resmi bir grup kurdu.

Euonews Türkçe’den Mustafa Bag’in haberine göre, Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Başkan Joe Biden yönetiminin, Hint-Pasifik bölgesine daha fazla kaynak aktarma sözü verdiği bildirildi.

5’li grubun kurulması, Çin’in, yabancı yatırıma ihtiyaç duyan Pasifik ada ülkeleriyle ekonomik, askeri ve polisiye alanlarda ilişkilerini güçlendirmeye çalıştığı bir sürece denk geliyor.

PBP (Partners in the Blue Pacific) olarak adlandırılan grup, Pasifik bölgeselciliğini kuvvetlendirmeye ve Pasifik’te yer alan adalarla dünyanın geri kalanı arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeye odaklanacak.

“Pasifik toplumlarının yararına olan bu bölgeyi destekleme konusundaki ortak kararlılıkta birleşiyoruz” ifadesine yer verilen Beyaz Saray’ın açıklamasında, “Ayrıca bu vizyonu Pasifik bölgeselciliği, egemenlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve en önemlisi Pasifik Adaları tarafından yönetilen ve idare edilen ilkelere göre nasıl gerçekleştireceğimiz konusunda da bir araya geliyoruz” denildi.

Beyaz Saray Hint-Pasifik Koordinatörü Kurt Campbell yaptığı açıklamada, Washington’ın, stratejik öneme sahip bölgede Çin’e karşı koymak için angajmanını artırdığı bir ortamda daha fazla üst düzey ABD’li yetkilinin Pasifik ada ülkelerini ziyaret etmesini beklediğini söyledi.

PBP, Hint-Pasifik bölgesinde ‘Çin’i dengelemeye’ yönelik bir ittifak olarak değerlendirilen ve ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya’nın katılımıyla kurulan Quad İttifakı’ndan farklı olarak daha ziyade (yine Pekin’e karşı) bölge ada ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyor.

Paylaşın

‘2020 Tokyo Olimpiyatları’ meşale turu başladı

Yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını sebebiyle 2021 yılına ertelenen ve 23 Temmuz-8 Ağustos 2021’de düzenlenmesi kararlaştırılan 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için ilk ritüel gerçekleştirildi. Tokyo Olimpiyatları için meşale turu Japonya’nın Fukushima eyaletinden başladı.

Haber Merkezi / Ülkeler arası barışın sağlanabilmesi adına dünya üzerinde dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin, sporun evrensel gücü ile düzenlenen Olimpiyat Oyunları’na geri sayım sürüyor.

Milyonları buluşturan uluslararası spor şöleni için yakılan meşale, 121 günde ülkenin 47 eyaletini dolaşarak dev organizasyonun açılış töreni için Tokyo’ya getirilecek. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için ilk ritüel gerçekleştirildi. Tokyo Olimpiyatları için meşale turu Japonya’nın Fukushima eyaletinden başladı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle 2021 yılına ertelenen ve 23 Temmuz-8 Ağustos 2021’de düzenlenmesi kararlaştırılan Tokyo Olimpiyatları için geri sayım sürerken, meşale yakma töreni için yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle kitlesel bir tören düzenlenmedi.

Paylaşın

Japonya: Türk Şehitleri Anıtı

Japonya’nın Kushimoto kentinde Türk şehitleri için dikilmiş bir anıt vardır. Bu anıtın kardeşi de Mersin’deki “Refah Şehitleri” anıtıdır. Anıt 1937 yılında dikilmiştir.

Anıtın hikayesi şöyledir: 2.  Abdülhamit, Japonya ile diplomatik ilişkileri geliştirmek için Amiral Osman Paşa kumandasındaki “Ertuğrul” harp gemisini Japonya’ya ziyarete göndermişti.

Ziyaret gayet olumlu geçmiş ve gemi İstanbul’a dönmek üzere hareket ettiğinde 16.9.1890 günü öğleden sonra çıkan ani bir tayfun sonucu kayalara çarparak batmıştır. 581 Türk gemicisi şehit olmuştur. Japon İmparatoru Showa olayın vuku bulduğu mahalde bir anıt yapılmasını emretmiş ve 1937 yılında da bu anıt dikilmiştir.

Paylaşın