Türkiye, Neden En Çok Buğday İthal Eden 3. Ülke?

Birleşmiş Milletler’in (BM) Haziran ayında yayımladığı iki ayrı gıda görünümü raporunda Türkiye en çok buğday ithal eden ülkeler arasında sıralanıyor. Ancak aynı zamanda en çok buğday üreten ülkelerden biri.

Uzmanlara göre, Türkiye’nin buğday ithalatı, ihracata yönelik üretimde hammadde olarak kullanılıyor. Bu nedenle iç piyasada kendine yeterliliği artırması gerekiyor.

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu yıl Haziran ayı başında yayımladığı BM Gıda Görünümü raporunu ay sonunda, FAO ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) hazırladığı Gıda Görünümü 2022-2031 raporu izledi.

BM Gıda Görünümü raporuna göre, 2020-2022 ortalamasıyla Türkiye en çok buğday üreten ülkelerden biri. 2022’de Türkiye’deki buğday üretim miktarı 19 milyon ton olarak öngörülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, Türkiye’de buğday üretiminin 2020’de 20,5 ton; 2021 yılında ise 17,6 ton olduğunu gösteriyor. Bu düşüşün başlıca sebebi olarak kuraklık, gübre ve mazot fiyatlarındaki artış gösteriliyor.

BBC Türkçe’den Günce Akpamuk’un sorularını yanıtlayan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, “Türkiye son 5 yılda FAO verilerine göre ortalama 19,7 milyon ton yıllık buğday üretimi ile dünyanın sayılı buğday üreticisi ülkeleri (Avrupa Birliği, Çin, Hindistan, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, Ukrayna, Pakistan, Avustralya ve Arjantin ile birlikte) arasında. Türkiye bu üretim seviyesi ile dünya buğday ticaretinin de, ithalat ve ihracat bakımından, önemli aktörleri arasındadır” diyor.

Ancak Türkiye önemli üreticiler arasında olmakla beraber en çok buğday tüketen ülkelerden biri aynı zamanda.

Gıda Görünümü raporunda, Türkiye’nin buğday kullanımı 2021/22 döneminde 24,2 milyon ton olarak belirtiliyor. Bunun 2022/23’te 24,4 milyon tona çıkacağı öngörülüyor. Türkiye bu konuda Çin, Hindistan, Pakistan ve Rusya gibi ülkelerin ardından ilk sıralarda yer alıyor.

Fakat Türkiye’deki buğday üretimi ve iç tüketim neredeyse başa baş giderken nasıl oluyor da en çok buğday ihraç eden ülkeler arasında ilk 10’da ve en çok buğday ithal edenler arasında üçüncü sırada yer alıyor?

“Buğday ithalatı, buğdaya dayalı gıda endüstrisini karşılamaya yönelik”

Gıda Görünümü 2022-2031 raporuna göre, 2019-2021 yıllarının ortalamasında Türkiye 9,5 milyon ton ile Mısır ve Endonezya’nın ardından en çok buğday ithal eden üçüncü ülke oldu ve bu rakamın 2022/23’te de aynı kalması bekleniyor.

Aynı dönem buğday ihracatı ise 4 milyon ton olarak ölçülmüş ve önümüzdeki dönemde bu şekilde kalması öngörülüyor.

Selışık, Türkiye’nin iç piyasa tüketiminden çok buğdaya dayalı gıda endüstrisinde kullanmak için ithalat yaptığını, bu ürünleri de ihraç ettiğini belirtiyor.

Türkiye’nin “toplam buğday kullanım düzeyi, üretim düzeyinden fazla. Bunun temel nedeni Türkiye’nin buğdaya dayalı gıda endüstrilerindeki üretim potansiyeli ve avantajıdır” diyen Selışık şunları ekliyor:

“Buğday ithalatı, bu endüstrilerdeki buğdaya dayalı mamul madde ihracatını (un ve diğer unlu mamuller, makarna, bisküvi, bulgur gibi) karşılamaya yöneliktir. Örnegin, Türkiye un ihracatında dünyada ilk sırada, makarna ihracatında ise İtalya’nın ardından ikinci sırada bulunmaktadır.

“Türkiye’nin buğday ithalatı, dahilde işleme rejimi çerçevesinde (ithal edilen ham maddenin ihracat için işlenerek gıda ürünlerine dönüştürülmesi), iç tüketimden ziyade buğdaya dayalı gıda sanayi ürünlerinde çoğunlukla ihracat için üretim girdisi ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmaktadır”.

Özellikle Covid-19 salgını nedeniyle küresel ölçekte dayanıklı kuru gıda ürünlerine olan yüksek talebin, buğday ve buğday ürünlerine olan tüketim talebini tetiklediğini; haliyle dünya buğday dış ticaretini artırdığını vurgulayan Selışık, “Bu konjonktürel sebebin yanı sıra, ülkedeki buğday ekim alanlarındaki daralma ve aşırı hava olaylarından kaynaklanan verim kayıpları da buğdayın ithalat miktarını etkilemektedir” diyor.

Buğday fiyatları küresel olarak arttı

FAO Fiyat Endeksi’ne göre küresel gıda fiyatları halihazırda savaş öncesine göre yükseldi.

Ukrayna’da devam eden savaş ve bölgedeki tahılın ülke dışına çıkarılması sorununun yanı sıra güçlü bir gıda ve hayvan yemi talebi, ana tedarikçilerde kötü hava koşullarının yaşanması, bazı büyük ihracatçıların politikalarındaki belirsizlikler, ihracatçı ülkelerdeki enerji ve gübre başta olmak üzere yüksek nakliye ve üretim maliyetleri ile COVID-19 nedeniyle tedarik zincirlerindeki kesintiler bu artışın başlıca sebepleri.

Buğday fiyatları da savaş başladığından beri rekor seviyede arttı.

BM Gıda Görünümü raporunda, Ukrayna ve Rusya’nın buğday, arpa, mısır, ayçiçeği tohumu başta olmak üzere dünyanın en önemli ekilebilir bitki üreticileri ve ihracatçıları arasında olduğu belirtiliyor.

Son beş sezonun ortalamasına göre Rusya ve Ukrayna’nın, dünya buğday üretiminin sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 3’ünü; küresel ihracatın sırasıyla yüzde 20 ve yüzde 10’unu oluşturduğu; Rusya’nın birinci ve Ukrayna’nın beşinci en büyük buğday ihracatçısı olduğu vurgulanıyor.

Savaşın başından bu yana Türkiye’nin buğday ithalatının neredeyse tamamının Rusya ve Ukrayna’dan yapıldığı (2021’de yüzde 70’e yakını Rusya olmak üzere toplam yüzde 87’si) tekrar tekrar vurgulanmış, savaş dolayısıyla buğday ve ürünlerinde fiyat artışı ya da kıtlık görülüp görülmeyeceği tartışılmıştı.

Tarım ve gıda sektörüne yönelik çalışan gazeteci İrfan Donat BBC Türkçe’ye, Türkiye’nin Haziran 2022’de Rusya’dan buğday tedarikiyle ilgili bir problem yaşamadığını, yine de savaşın yarattığı ek maliyetler olduğunu söylemişti. Bu nedenle Türkiye’nin iç piyasada kendine yeterliliği artırıp arz fazlasıyla ihraç edeceği hammaddeyi kendisinin imal etmesi için üretimini 24-26 tonlara çıkması gerektiğini ifade etmişti.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı Yüzde 155,2 Arttı

TÜİK verilerine göre, dış ticaret açığı yüzde 155,2 artışla 10 milyar 605 milyon dolara yükseldi. İhracatta ilk sırayı Almanya alırken, ithalatta ise ilk sırada Rusya yer aldı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mayıs ayına ilişkin dış ticaret istatistiklerini açıkladı. Buna göre dış ticaret açığı mayıs ayında yüzde 155,2 artarak 4 milyar 156 milyon dolardan, 10 milyar 605 milyon dolara yükseldi. İhracat yıllık yüzde 15,3 artarak 18 milyar 984 milyon dolar, ithalat yüzde 43,5 artarak 29 milyar 588 milyon dolar olarak gerçekleşti.

İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021 Mayıs ayında yüzde 79,8 iken, 2022 Mayıs ayında yüzde 64,2’ye geriledi.

İhracat 2022 yılı Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,4 artarak 102 milyar 469 milyon dolar, ithalat yüzde 40,8 artarak 145 milyar 675 milyon dolar olarak kaydedildi. Ocak-Mayıs döneminde dış ticaret açığı yüzde 136 artarak 18 milyar 310 milyon dolardan, 43 milyar 206 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2022 Mayıs ayında yüzde 13,2 artarak 15 milyar 472 milyon dolardan, 17 milyar 514 milyon dolara yükseldi.

Mayıs ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 22,6 artarak 17 milyar 339 milyon dolardan, 21 milyar 264 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı mayıs ayında 3 milyar 750 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 18,2 artarak 38 milyar 777 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82,4 oldu.

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2022 Mayıs ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 2,9, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,9 olarak hesaplandı.

Ocak-Mayıs döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,8 olarak kaydedildi.

En çok ihracat Almanya’ya, ithalat ise Rusya’dan

Mayıs ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 492 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 273 milyon dolar ile ABD, 978 milyon dolar ile Irak, 953 milyon dolar ile İtalya, 911 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,5’ini oluşturdu.

İthalatta Rusya ilk sırayı aldı. Mayıs ayında Rusya’dan yapılan ithalat 4 milyar 487 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 234 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 980 milyon dolar ile Almanya, bir milyar 529 milyon dolar ile ABD, bir milyar 305 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,4’ünü oluşturdu.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı Yeni Rekor Kırdı

Ticaret Bakanlığı’nın öncü verilerine göre Mayıs ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 157 artışla 10,7 milyar oldu. Mayıs ayında öncü göstergeler dış ticaret açığının rekor tazelediğini gösterdi.

Ticaret Bakanlığı’nın öncü verilerine göre Mayıs’ta ihracat yüzde 15,2’lik artışla 19 milyar dolara çıkarken, ithalat ise yüzde 43,8 artışla 29,7 milyar dolar oldu.

Böylelikle dış ticaret açığı yüzde 157 artışla 10,7 milyar dolar oldu ve yeni rekor seviyeye yükseldi.

İhracatın ithalatı karşılama oranı 15,9 puan azalarak yüzde 64 olarak gerçekleşti. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 12,3 puan azalarak yüzde 77,4 oldu.

Tüketim ithalatı artışı, yatırım ithalatını aştı

Mayıs ayında ekonomik gruplara göre en çok ithalat 24,1 milyar dolarla hammadde grubunda yaşandı. Bu grupta yıllık ithalat artışı yüzde 52,4 oldu.

Hammadde grubunu 3,2 milyar dolarla yatırım malları izledi. Yatırım mallarında yıllık ithalat artışı ise yüzde 10,8 olarak kaydedildi. Tüketim malları ithalatı ise yüzde 22,3 artışla 2,4 milyar dolar oldu.

Ocak-Mayıs döneminde dış ticaret açığı yüzde 136 arttı

Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracat, yüzde 20,4 oranında artarak 102,5 milyar dolar, ithalat ise, yüzde 40,9 oranında artarak 145,7 milyar dolar oldu.

Bu rakamların ardından aynı dönem için dış ticaret açığı yüzde 136 artışla 43,2 milyar dolar olarak kaydedildi.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Rusya Petrolüne İthalat Yasağı

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya uygulayacağı yeni yaptırımlar paketini açıklayarak, “Rusya’dan ham petrol alımının 6 ay içinde, işlenmiş petrol ürünlerinin alımının ise yıl sonuna kadar tamamen durdurulmasının hedeflendiğini” söyledi.

Von der Leyen, Rusya’ya uygulanacak altıncı yaptırım paketini “Ukrayna’nın Rusya’ya karşı verdiği savaşın sonucu AB’nin geleceğini de belirleyecek. Avrupa’nın güçlü, toplumlarla kaynaşık ve krizlere dayanıklı olmasının cevabı Ukrayna’da verilecek” sözleriyle duyurdu.

Yeni yaptırım paketinin içeriği hakkında Avrupa Parlamentosu’nda bir konuşma yapan Von der Leyen, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı açtığı savaşın sadece Avrupa’nın güvenliğini değil, küresel güvenliği de tehdit ettiğini belirterek, uluslararası toplumun tepkilerinin haklı olduğunu dile getirdi.

Avrupa Komisyonu Başkanı, “Güçlünün değil, uluslararası hukukun üstün ve belirleyici olacağı tartışılmaz. Bu yüzden Putin’in vahşice başlattığı saldırının bedelini ödemesi gerekiyor” dedi.

27 AB ülkesinin onayı gerekiyor

27 AB ülkesi tarafından onaylanması gereken yeni pakette Rusya’ya karşı petrol ambargosu ve bankacılık sektörüne yeni yaptırımların yanı sıra Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile yakınlığıyla bilinen Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’in AB ülkelerine girişini yasaklama kararı da yer alıyor.

Pakette yer alan en önemli yaptırım ise, Rus petrolünün Avrupa’ya ithalatının yasaklanması. Von der Leyen, “ham petrol alımının 6 ay içinde, işlenmiş petrol ürünlerinin alımının ise yıl sonuna kadar tamamen durdurulmasının hedeflendiğini” söyledi.

AB ülkeleri enerji bakanları önceki gün Brüksel’deki buluşmalarında, petrol ambargosunu ele almış, Polonya ve Baltık ülkeleri ithalat yasağının hemen başlamasını isterken, Almanya ve diğer AB ülkeleri ise bu yaptırımın hayata geçirilebilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu savunmuştu.

Konuşmasında bu konuda yaşanan anlaşmazlığa değinen Von der Leyen, daha önce petrol ithalatı yasağına onay vermeyeceklerini duyuran Macaristan ve Slovakya’ya özel bir konum tanınacağını ve bu ülkelerin petrol ambargosuna sonradan dahil olabileceklerini bildirdi.

Macar hükümeti, petrol talebinin yüzde 65’ini Rusya’dan karşıladıklarını belirterek, “Ülkenin enerji güvenliğini garanti altına almanın bizim tarafımızdan somut adımlar gerektirdiğini açıkça söylüyoruz. Bu nedenle Rusya’dan Macaristan’a gaz ve petrol tedarikini sınırlayacak yaptırımlara onay vermeyeceğiz” açıklaması yapmıştı.

Bankalar SWIFT’den çıkarılıyor

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yeni yaptırım paketi kapsamında Sberbank, Moskovskiy Kreditniy Bank ve Rosselhozbank dahil büyük Rus bankalarının SWIFT sisteminden de çıkarılacağını ifade etti. Von der Leyen, böylece Rusya’nın küresel ödeme sisteminden tamamen kopacağını dile getirdi.

AB ve ABD, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının hemen sonrasında bazı Rus bankalarını SWIFT’ten çıkarmışlardı. Von der Leyen ayrıca, Rus devletine ait uluslararası yayın yapan kuruluşlara da yasak getirileceğini duyurdu. Von der Leyen, “AB’de kablo, uydu, internet veya akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla, hangi şekil ve biçimde olursa olsun yayın yapmalarına izin verilmeyecek” dedi.

Ukrayna’ya AB üyeliği perspektifi

Konuşmasının sonunda, “Biz Ukrayna’nın bu savaşı kazanmasını istiyoruz” diyen Von der Leyen, devletin ayakta kalabilmesi için her ay 5 milyar Euro mali yardım gerekeceğini, savaş sonrasında ülkenin yeniden inşası için ise 100 milyarlarca Euro desteğin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Von der Leyen, “AB olarak bize düşen sorumluluğu üstleniyoruz. Bu yolun sonunda Ukrayna’nın AB üyeliği de bulunuyor” diye konuştu.

Paylaşın

‘Yeni Ekonomi Modeli’ Dış Ticarete De Yaramadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yüksek kur-düşük faiz” söylemi ile hayata geçirdiği model, ihracatta rekor büyüme yaşanmasını ve cari fazla verilmesini vaat ediyordu. Ancak “yeni ekonomi modeli,” yalnızca enflasyonda değil; dış ticarette de bekleneni veremedi.

Enflasyon rekor kırarken, cari açık son yılların en yüksek seviyesini gördü. İhracat ise pandemi ile geçen son iki yıla nazaran 2022’ye iyi bir başlangıç yapmış olsa da, ithalattaki sert yükseliş, endişeleri artırdı. DW Türkçe’den Aram Ekin Duran’a konuşan iş dünyası temsilcileri ve ekonomistler, hükümetin uyguladığı modelin yalnızca iç piyasayı değil, dış ticareti de olumsuz etkilediği görüşünde.

Dış ticaret açığı büyüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayata geçirdiği “yeni ekonomi modeli” yalnızca yüksek enflasyonun yarattığı hayat pahalılığı ile değil; Türkiye’nin dış ticaretinde de sıkıntılara neden oluyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, hükümetin “düşük faiz-yüksek kur” söylemi ihracatta umulan artışı sağlamazken, ithalatta ise hızlı yükselişin önünü açtı. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başladığı Eylül 2021’den bu yana geçen son 6 ayda, 125 milyar dolarlık ihracata karşılık 165 milyar dolarlık ithalat faturası ortaya çıktı. İthalat mart ayında 30 milyar dolar sınırını da aşmış oldu.

Yeni ekonomi modelinin ilk etkilerinin görüldüğü Ekim 2021 döneminde 1,5 milyar dolar seviyesinde olan dış ticaret açığı, Mart 2022 itibariyle 8,2 milyar dolara çıktı. Yeni ekonomi modelinin uygulandığı son 6 ayda ise 40 milyar dolarlık dış ticaret açığı meydana geldi. Artan döviz kurunun etkisiyle, yalnızca Ocak-Mart döneminde enerji ithalatına harcanan para, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 188 artarak 25 milyar dolara çıktı.

“Bu ekonomik yapıyla ithalatı geçemeyiz”

Uzun yıllar Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde (TİM) birlik başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunan Gelişen Markalar Derneği Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, “Mevcut koşullarda, maalesef şu anda ihracatın ön plana çıktığını görüyoruz ama ülkemizde hala ciddi bir ithalat ihtiyacı var” diyor.

Türkiye’de ihracat amaçlı kullanılan ham maddeler ve yarı mamullerin ithalatına devam edildiğini, ithalat odaklı iç tüketimin de devam ettiğini ifade eden Akyüz, yaptığı açıklamada, “Bu ekonomik yapıyla, bu üretim yapısıyla ihracatın ithalatı geçebileceğini söylemek biraz iyimserlik olur diyebilirim” diye konuşuyor.

Merkez’e döviz satışına tepki

Ocak ayında alınan bir kararla, ihracatla elde edilen dövizin yüzde 25’inin Merkez Bankası’na satılması zorunlu hale getirilmişti. Geçen günlerde bu oran yüzde 40’a yükseltildi. 19 Nisan’da ise dövize endeksli taşıt satış sözleşmeleri dışındaki menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin TL ile yapılması zorunluluğu getirildi. Söz konusu düzenlemeler özellikle döviz yükümlülüğü yüksek olan sektörlerde tepki çekti. İhracatçılar döviz bozdurma oranının her sektöre özel olarak belirlenmesi gerektiği görüşünde.

“Hiçbir rakibimizde böyle bir kural yok”

Merkez Bankası’na döviz satışı zorunluluğu getirilmesinin Türkiye’deki ihracatçı şirketlerin rekabet gücünü olumsuz etkilediğini vurgulayan Murat Akyüz, “Hiçbir rakibimizin bulunduğu ülkede böyle bir kural yok. İstediği şekilde istediği parayı, istediği seviyelerde kullanabiliyor, tutabiliyor. Ama bizim Merkez Bankası için yapıldığı söylenen bu destek mekanizması, maalesef ihracatçının maliyetlerini artırmaktan öteye gitmedi” değerlendirmesinde bulunuyor.

“Öz kaynaklarımız eriyor”

Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Başkan Yardımcısı Bülent Aymen’e göre, yeni ekonomi modeli ile başlatılan faiz indirimleri ihracatçıların kredi imkanları üzerinde de olumlu etki yaratmadı.

Merkez Bankası’nın son 6 ayda faizi yüzde 19’dan yüzde 14’e indirdiğini hatırlatan Aymen, şöyle konuşuyor: “Ancak bizler özel bankalardan kredi kullanmaya kalktığımızda yüzde 14’ün iki misli faiz oranlarıyla karşılaşıyoruz. Artan maliyetler karşısında ihraç ürünlerimize ihtiyacımız oranında zam yapamıyoruz, bu da bizim öz kaynaklarımızın erimesine yol açıyor.”

“Dış ticarette 300 yıldır yerimizde sayıyoruz”

Son bir yılda Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybı da ihracatta sıçrama yaratmaya yetmiyor. Türkiye’nin son 300 yıldır dünya ticaretinden yüzde 0,7 – yüzde 1,3 arası bir pay aldığına işaret eden Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, “Türkiye’nin ihracatı son 20 yılda ciddi bir büyüme kat etmiş olsa da, aslında üç asırdır yerimizde sayıyoruz, ne uzuyoruz ne de kısalıyoruz” diyor.

“Değersiz TL olumlu katkı yapmıyor”

Türkiye’nin ortalama 8 bin dolarlık milli gelir seviyesi ile Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde son sırada yer aldığını ifade eden Dalgakıran, “Yüksek katma değerli ürün ihracatı artmadan, dış ticarette ve milli gelirde kayda değer bir artış olması çok zor. Değersiz TL’nin ihracata çok olumlu katkı yapacağına inanlardan değilim. Geçmişe bakarsanız, ihracatın en iyi olduğu zamanlar, TL’nin en değerli olduğu zamanlarda gerçekleşti” şeklinde konuşuyor.

Cari fazla hayal oldu

Dış ticaret açığı ile birlikte, yeni ekonomi modelinin en büyük vaadi olan “cari fazla” hedefi de 2022 için hayal oldu. Cari fazla vermek bir yana, Ocak ayında cari açık son 4 yılın en yüksek seviyesini görürken, 12 aylık cari açık ise 22 milyar dolara çıktı. Açıktaki büyümede kurlardaki yükseliş ile birlikte artan ithalat ve enerji maliyeleri belirleyici oldu.

Türkiye’nin makro göstergelerindeki bozulmalar, uluslararası kurumların analizlerinde de kendine yer buldu. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) son açıklanan Küresel Ekonomik Görünüm ve Küresel Finansal İstikrar Raporu’nda, Türkiye’nin 2022 büyümesi yüzde 3,3’ten yüzde 2,7’ye revize edilirken, 2022 yılının tamamında cari açığın 45 milyar dolar seviyesine ulaşacağı tahmin edildi. IMF’e göre, yılsonu enflasyonu ise yüzde 52,4 olarak öngörüldü.

“Tarihin en yüksek cari açıklarından biri”

Ekonomist Cüneyt Akman’a göre, yüksek kurun ihracatta yarattığı avantajlar, çok kısa sürede yerini olumsuzluklara bırakmış durumda.

Akman, “Ocak-Şubat’ta iki ay içinde 12 milyar doların üzerinde cari açık verdik ve bu tarihin en yüksek cari açıklarından birisi” diyor. Döviz kurlarındaki yükselişin ilk zamanlarda ihracatçıya sağladığı avantajın dezavantaja dönmeye başladığına işaret eden Akman, “İhracatçıların bile çoğu bu modelden memnun değil” diye konuşuyor.

Türkiye’de pandemi etkisi ile geçen son iki yıla göre ihracat artışının devam edeceği öngörülse de, 2022’de cari açığın ihracat hızını gölgede bırakması bekleniyor.

“Şu anki enflasyonu arar hale gelebiliriz”

Peki Türkiye’nin dış ticaret dengesinde yaşanan bozulma, vatandaşı nasıl etkileyecek?

Türkiye’de geçmişte döviz sıkıntısı nedeniyle 70 cent’e muhtaç kalınan dönemler yaşandığına işaret eden Cüneyt Akman, şu görüşlerini dile getiriyor: “Umarım bu felaketli deneyin sonucu yine 70 cent’lere muhtaç kalmakla bitmez. Ama gidişat o tarafa doğru. Bunun sonucu şu: Birincisi piyasalarda muazzam bir kıtlık, kuyruklar ve arkasından şiddetli ama şu anda olan enflasyonun mislini, bunu arayacak şekilde enflasyon, hayat pahalılığı anlamına gelir.”

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Rusya’dan ‘Fosil Yakıt’ İthalatına Yasak

Avrupa Birliği (AB), Rusya’ya karşı kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye ulaştırılmasını içeren 5. yaptırım paketini kabul etti. İthalat yasağı 5,5 milyar Euro’ya tekabül ediyor.

Avrupa Birliği Konseyi’nden yapılan yazılı açıklamada, son yaptırımların Rus silahlı kuvvetlerinin Buça’da ve Rus işgali altındaki diğer yerlerde işlediği vahşetlerin ardından kabul edildiği bildirildi.

Buna göre, Ağustos 2022’den itibaren yılda 8 milyar Euro değerindeki Rusya menşei veya Rusya’dan ihraç edilen kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye aktarılmasının yasaklanması kararlaştırıldı.

Yaptırım paketinde neler var?

Mutabık kalınan ihracat yasakları 10 milyar Euro’ya, ithalat yasakları ise 5,5 milyar Euro’ya tekabül ederken pakette yer alan diğer yaptırımlar şöyle sıralandı:

  • Tarım ve gıda ürünleri, insani yardım ve enerji için istisnalar sağlanarak, Rusya bayrağı altında kayıtlı gemilere AB limanlarına erişim sağlama yasağı getirildi.
  • Transit de dahil olmak üzere herhangi bir Rus ve Belaruslu karayolu taşımacılığı teşebbüsünün AB içinde kara yoluyla mal taşıması engellendi, tıbbi malzemeler, tarım ve gıda ürünleri gibi bir dizi ürün ve insani amaçlarla karayolu taşımacılığı için istisnalar sağlanacak.
  • Jet yakıtı, “kuantum bilgisayarlar” ve gelişmiş yarı iletkenler, ileri teknoloji elektronikler, yazılımlar, hassas makineler ve ulaşım ekipmanları gibi diğer malları hedef alan ihracat yasakları ve ahşap, çimento, gübre, deniz ürünleri ve likör gibi ürünlerde yeni ithalat yasakları kararlaştırıldı.

  • Mevcut yaptırımları güçlendirmeyi ve yasal boşlukları kapatmayı amaçlayan bir dizi ekonomik önlem de alındı. Bunlar; Rus şirketlerinin üye ülkelerdeki kamu ihalelerine katılımına ilişkin genel bir AB yasağı, Rus kamu kurumlarına yönelik tüm mali desteğin kesilmesi gibi unsurları içeriyor.
  • Halihazırda yaptırım uygulanmış kişilerin aile üyelerinin yanı sıra ürünleri veya teknolojileri savaşta rol oynayan şirketlere, kilit konumdaki oligarklara ve iş insanlarına, üst düzey Kremlin yetkililerine, dezenformasyon ve bilgi manipülasyonunun savunucularına, Kremlin’in Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığına ilişkin anlatısını sistematik olarak yayan şirketlere de yaptırım kararı alındı.
  • Rus bankacılık sektöründeki pazar payının yüzde 23’ünü temsil eden 4 önemli Rus bankasına tam işlem yasağı getirildi. Böylece bankaların SWIFT’den çıkarıldıktan sonra varlıklarının dondurulması ve böylece AB piyasalarından tamamen dışlanmaları hedeflendi.

AB’ye temiz enerji çağrıları

Rystad Energy analistlerine göre, fosil yakıtlarla ilgili artan jeopolitik risk ve yenilenebilir enerjinin görece fiyat paritesi göz önüne alındığında, mevcut koşullar doğalgazı geçiş yakıtı olarak kullanma argümanını zayıflatıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı gibi önde gelen kurumlar ise AB’yi fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak için yenilenebilir enerjinin hızla yaygınlaştırılması ve enerji verimliliği önlemleri ile doğalgaz arzının kısa vadeli çeşitlendirilmesi dahil olmak üzere benzer önlemler almaya çağırıyor.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu da bu çağrılara yanıt olarak yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği önlemlerini hızla artırırken, Rusya’dan doğalgaz ithalatını bu yıl üçte iki oranında azaltmayı planlıyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı Martta 8,2 Milyar Dolara Yükseldi

Ticaret Bakanlığı, 2022 Mart ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, mart ayında ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,8 artarak 22,7 milyar dolara çıktı. İthalat ise yüzde 156 artışla 30,9 milyar dolar oldu.

2022 Ocak-Mart dönem aralığında ise, ihracat yüzde 20,8 artışla 60 milyar 288 milyon dolar, ithalat yüzde 42,1 artışla 86 milyar 681 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı mart ayında yıllık yüzde 76 artışla 8,2 milyar dolara yükselmiş oldu. Şubatta dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 135,5 artışla 7,88 milyar dolara çıkmıştı.

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin mart ayında en fazla ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla; Almanya yüzde 13,7 oranında artışla 1 milyar 904 milyon dolar, ABD yüzde 25,6 oranında artışla 1 milyar 561 milyon dolar ve İtalya yüzde 30,5 oranında artışla 1 milyar 276 milyon dolar oldu. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 49,4 oldu.

Mart ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler ise sırasıyla; Rusya yüzde 62,1 oranında artışla 4 milyar 112 milyon dolar, Çin yüzde 28,7 oranında artışla 3 milyar 617 milyon dolar ve Almanya yüzde 0,5 oranında artışla 2 milyar 243 milyon dolar oldu. İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 52,4 şeklinde gerçekleşti. İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 52,4 oldu.

Mart ayında sektörlere göre ihracatın payı sırasıyla; İmalat Sanayi yüzde 94,9 (21 milyar 556 milyon dolar), Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü yüzde 3,1 (698 milyon dolar), Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü yüzde 1,5 (333 milyon dolar) oldu.

Mart ayında sektörlere göre ithalatın payı sırasıyla; İmalat Sanayi yüzde 69,6 (21 milyar 542 milyon dolar), Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü yüzde 23 (7 milyar 133 milyon dolar), Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü yüzde 3,3 (1 milyar 30 milyon dolar) oldu.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı 10,4 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye’nin ihracatı Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,3’lük artışla 17,6 milyar dolar oldu. İthalat ise aynı döneme göre yüzde 55,2 artışla 28 milyar olarak gerçekleşti. Böylece dış ticaret açığı 10,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Ticaret Bakanlığı öncü verilerine göre Ocak’ta ihracat yüzde 17 artışla 17,6 milyar dolar olarak kaydedildi. İthalat ise yüzde 55 artışla 28 milyar dolar oldu.

Bu rakamların ardından dış ticaret açığı 10,4 milyar dolar olarak kaydedildi. Ocak ayında enerji ithalatı 9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Enerji hariç bakıldığında, Ocak ayında ithalat 19 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Ocak ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı enerji hariç yüzde 88,3 olarak kaydedildi.

Bakanlığın verilerine göre Ocak ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya yüzde 11,4 artışla 1 milyar 616 milyon dolar, ABD yüzde 32,6 artışla 1 milyar 233 milyon dolar ve İtalya yüzde 18,8 artışla 1 milyar 27 milyon dolar oldu.

İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 49,1 oldu.

Ocak ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler ise sırasıyla; Rusya yüzde 149,8 artışla 4 milyar 564 milyon dolar, ABD yüzde 328,6 artışla 3 milyar 109 milyon dolar ve Çin yüzde 40,8 artışla 3 milyar 94 milyon dolar oldu.

Paylaşın

İhracat 2021’de Yüzde 32,8 Arttı

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun dış ticaret verilerine göre Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat, geçen ay bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,9 artarak 22 milyar 278 milyon dolar, ithalat da yüzde 29,9 yükselerek 29 milyar 70 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Dış ticaret açığı, Aralık 2021’de yıllık bazda yüzde 49,3 artışla 6 milyar 792 milyon dolara çıktı. İhracatın ithalatı karşılama oranı Aralık 2020’de yüzde 79,7 iken geçen ay yüzde 76,6 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ‘Aralık 2021 Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı Buna göre,  ihracat 2021 yılı Aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,9 artarak 22 milyar 278 milyon dolar, ithalat yüzde 29,9 artarak 29 milyar 70 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32,8 artarak 225 milyar 291 milyon dolar, ithalat yüzde 23,6 artarak 271 milyar 424 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Aralık ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 22,2, ithalat yüzde 23,2 arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2021 Aralık ayında yüzde 22,2 artarak 17 milyar 125 milyon dolardan, 20 milyar 925 milyon dolara yükseldi. Aralık ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 23,2 artarak 17 milyar 535 milyon dolardan, 21 milyar 596 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Aralık ayında 671 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 22,7 artarak 42 milyar 521 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,9 oldu.

Dış ticaret açığı Aralık ayında yüzde 49,3 arttı

Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,3 artarak 4 milyar 550 milyon dolardan, 6 milyar 792 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Aralık ayında yüzde 79,7 iken, 2021 Aralık ayında yüzde 76,6’ya geriledi.

Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı yüzde 7,5 azalarak 49 milyar 879 milyon dolardan, 46 milyar 133 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Ocak-Aralık döneminde yüzde 77,3 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 83,0’a yükseldi.

Aralık ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,9 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2021 Aralık ayında imalat sanayinin payı yüzde 93,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Ocak-Aralık döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,8 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2021 Aralık ayında ara mallarının payı yüzde 79,3, sermaye mallarının payı yüzde 13,1 ve tüketim mallarının payı yüzde 7,4 oldu. İthalatta, 2021 Ocak-Aralık döneminde ara mallarının payı yüzde 77,4, sermaye mallarının payı yüzde 13,2 ve tüketim mallarının payı yüzde 9,2 oldu.

Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Aralık ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 781 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 520 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 336 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 157 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 32,2’sini oluşturdu.

Ocak-Aralık döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 19 milyar 321 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 14 milyar 722 milyon dolar ile ABD, 13 milyar 704 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 11 milyar 475 milyon dolar ile İtalya ve 11 milyar 133 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31,2’sini oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Aralık ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 3 milyar 390 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 156 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 17 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 452 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 133 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 38,3’ünü oluşturdu.

Ocak-Aralık döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 32 milyar 240 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 28 milyar 959 milyon dolar ile Rusya, 21 milyar 757 milyon dolar ile Almanya, 13 milyar 151 milyon dolar ile ABD, 11 milyar 562 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 39,7’sini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 3,8 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 3,8, ithalat yüzde 3,6 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2021 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 25,3, ithalat yüzde 30,1 arttı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Aralık ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,6’dır. Ocak-Aralık döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,5’dir. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,0’dır.

Aralık ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 69,2’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,5’tir. Ocak-Aralık döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 75,9’dur. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,4’tür.

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Aralık ayında 21 milyar 171 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2021 yılı Aralık ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,2 artarak 21 milyar 171 milyon dolar, ithalat yüzde 30,3 artarak 27 milyar 420 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Aralık ayında dış ticaret açığı yüzde 51,4 artarak 4 milyar 126 milyon dolardan, 6 milyar 249 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Aralık ayında yüzde 80,4 iken, 2021 Aralık ayında yüzde 77,2’ye geriledi.

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,0 artarak 213 milyar 676 milyon dolar, ithalat yüzde 24,4 artarak 260 milyar 679 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı yüzde 3,8 azalarak 48 milyar 878 milyon dolardan, 47 milyar 4 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Ocak-Aralık döneminde yüzde 76,7 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 82,0’a yükseldi.

Paylaşın

Türkiye’nin İthalatta Çin Ve Rusya’ya Bağımlılığı Artıyor

Türkiye’nin Rusya’dan ithalatı 2021 yılının ilk 10 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre dolar bazında yüzde 60; Çin’den ithalatı ise yüzde 42 arttı. Türkiye’nin ithalat pastasında 2021 yılında iki ülkenin payı yüzde 22,6’ya kadar yükseldi.

Son verilere göre Türkiye’nin yurt dışından aldığı 4 üründen 1’i Çin ve Rusya’dan geliyor. İki ülkenin ithalattaki payı 2020’nin aynı döneminde yüzde 18 civarında bulunuyordu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı dış ticaret istatistikleri Türkiye’nin ithalatta Rusya ve Çin’e bağımlılığının son 10 yılda artış eğiliminde olduğunu gösteriyor.

2021’de Ocak-Ekim ayını kapsayan yılın ilk 10 ayında Türkiye’nin toplam ithalatı 215,53 milyar Amerikan doları oldu. Çin’den ithalat 26,06 milyar doları olurken Rusya’dan ithalat ise 22,61 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Covid-19 salgının hakim olduğu 2020 yılının aynı döneminde Çin’den ithalat 18,32 milyar dolar; Rusya’dan ise 14,14 milyar dolar olmuştu. Buna göre dolar bazında ithalat son bir senede Çin’den yüzde 42, Rusya’dan ise yüzde 60 artış gösterdi. 2021 senesi pandemi öncesi yıllarla karşılaştırıldığında da bu iki ülkeden ithalatın artış eğiliminde olduğu görülüyor.

İthalat 2018’in ilk 10 ayında Çin’den 18,04 milyar dolar; Rusya’dan ise 18,45 milyar dolar olmuştu. Bu veriler 2019 döneminde Çin’den 14,94 milyar dolar; Rusya’dan 18,31 milyar dolar seviyesindeydi. Türkiye’nin toplam ithalatında Rusya ve Çin’in aldığı pay 2021 yılında son 10 senenin en yüksek seviyesine erişti.

Ocak-Ekim dönemlerine bakıldığında 2021’de Çin’in payı yüzde 12,1; Rusya’nın payı ise yüzde 10,5 oldu. İki ülkenin toplam payı ise yüzde 22,6’ye karşılık geliyor. Bu oranlar 2020 yılının aynı döneminde Çin için yüzde 10,4 ve Rusya için yüzde 8 idi. İki ülkenin ithalattaki toplam payı ise Ocak-Ekim 2020’de yüzde 18,4 olmuştu. Buna göre son 1 yılda iki ülkenin toplam içindeki payı yüzde 23 artmış oldu.

2011 yılının Ocak-Ekim periyodunda Rusya ve Çin’in ithalattaki toplam payı yüzde 18,5 iken bu oran 2017 ve 2020 senelerinde yüzde 18,4’a kadar düştü. Pandemiden hemen önce bu oran yüzde 19,9, 2018’de ise yüzde 19,2 olmuştu.

Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler

2021’in ilk 10 ayında Çin ve Rusya aynı zamanda Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı iki ülke. Üçüncü sırada yüzde 8,3 pay ile Almanya gelirken bu ülkeyi yüzde 4,9 ile ABD ve yüzde 4,3 ile İtalya takip ediyor. Diğer ülkelerin payı ise sırayla şöyle: Hindistan ve Fransa yüzde 3, Güney Kore yüzde 2,9; İspanya ve Belçika yüzde 2,3 ve İngiltere yüzde 2,1.

Ocak-Ekim 2021 döneminde Türkiye’nin ihracatı ise 181,67 milyar dolar oldu. Türkiye’nin ihracatında Rusya sadece yüzde 2,5 paya sahipken Çin ilk 20 ülke arasında yer almıyor. Zirvede yüzde 8,7 ile Almanya; yüzde 6,5 ile ABD ve yüzde 6 ile İngiltere bulunuyor.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın