Son Altı Ayda Dış Ticaret Açığı 61,5 Milyar Dolar

2023 yılı Ocak – Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 1,8 oranında azalarak 123 milyar 377 milyon dolar, ithalat ise, yüzde 4,3 oranında artarak 184 milyar 795 milyon dolar oldu. 6 Aylık dış ticaret açığı 61 milyar 418 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Haber Merkezi / Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 10,5 oranında azalarak 20 milyar 901 milyon dolar, ithalat ise, yüzde 16,8 oranında azalarak 26 milyar 297 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 14,1 oranında azalarak 47 milyar 198 milyon dolar oldu.

Haziran ayında en fazla ihracat yaptığımız ülke Almanya olurken, en fazla ithalat yaptığımız ülke Çin olarak kayıtlara geçti.

Ticaret Bakanlığı, Haziran 2023 Dış Ticaret verilerini açıkladı. Buna göre, haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 10,5 oranında azalarak 20 milyar 901 milyon dolar, ithalat ise, yüzde 16,8 oranında azalarak 26 milyar 297 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 14,1 oranında azalarak 47 milyar 198 milyon dolar olarak kaydedildi.

2023 yılı Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 1,8 oranında azalarak 123 milyar 377 milyon dolar, ithalat ise, yüzde 4,3 oranında artarak 184 milyar 795 milyon dolar, dış ticaret hacmi ise, yüzde 1,7 oranında artarak 308 milyar 172 milyon dolar oldu.

Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 5,6 puan artarak yüzde 79,5 oldu. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2,5 puan azalarak yüzde 90,6 olarak gerçekleşirken, enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 0,5 puan artarak yüzde 98,4 olarak kayıtlara geçti.

İhracatta Almanya, ithalatta Çin zirvede

Haziran ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla; Almanya (1 milyar 780 milyon dolar), ABD (1 milyar 330 milyon dolar) ve İngiltere (1 milyar 12 milyon dolar) olurken, en fazla ithalat yaptığımız ülkeler sırasıyla; Çin (3 milyar 818 milyon dolar), Rusya Federasyonu (2 milyar 981 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 12 milyon dolar) oldu.

Haziran ayında en fazla ihracat yaptığımız ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (8 milyar 765 milyon dolar), Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (3 milyar 567 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (3 milyar 285 milyon dolar) olurken, en fazla ithalat yaptığımız ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (7 milyar 856 milyon dolar), Asya Ülkeleri (7 milyar 212 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (5 milyar 153 milyon dolar) oldu.

Haziran ayında sektörlere göre ihracatın payı sırasıyla; İmalat Sanayi yüzde 95,2 (19 milyar 896 milyon dolar), Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü yüzde 2,8 (583 milyon dolar), Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü yüzde 1,5 (318 milyon dolar) olurken, sektörlere göre ithalatın payı sırasıyla; İmalat Sanayi yüzde 82,1 (21 milyar 588 milyon dolar), Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektörü yüzde 10,6 (2 milyar 789 milyon dolar), Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık sektörü yüzde 4,8 (1 milyar 259 milyon dolar) oldu.

Paylaşın

Beyaz Eşya İhracatında Yüzde 54’lük Sert Düşüş

Nisan ayında beyaz eşya satışları altı ana grupta yüzde 27 artarken ihracat yüzde 54 düştü. Üretim yüzde 13 azaldı. Nisan’da iç satışlar 841 bin adetle yüzde 27’lik artış gösterirken dış satışlar 1 milyon 59 bin adetle yüzde 54 gerileme kaydetti. Söz konusu veri geçen yıl Nisan’da 2 milyon 301 bin adet olmuştu.

Yılın ilk 4 ayının toplamına bakıldığında sektör olarak altı ana ürün grubundaki üretim bir önceki döneme göre yüzde 5’lik bir daralmayla 10 milyon 770 bin adet olarak gerçekleşti.

Yurt içi satışlar yüzde 14 artarak 3 milyon 179 adete ulaşırken, ihracatı yüzde 24 daralarak 6 milyon 699 adete geriledi.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) 4 ana ürünün ve 6 ana ürünün Nisan ayı üretim, iç satış, ihracat ve ithalatlarını karşılaştıran verileri yayımladı.

Beyaz eşyada Nisan’da iç satışlar 841 bin adetle yüzde 27’lik artış gösterirken dış satışlar 1 milyon 59 bin adetle yüzde 54 gerileme kaydetti. Söz konusu veri geçen yıl Nisan’da 2 milyon 301 bin adet olmuştu.

Toplam üretim rakamları Nisan ayında yüzde 13 oranında azaldı.

Yılın ilk 4 ayının toplamına bakıldığında sektör olarak altı ana ürün grubundaki üretim bir önceki döneme göre yüzde 5’lik bir daralmayla 10 milyon 770 bin adet olarak gerçekleşti.

Yurt içi satışlar yüzde 14 artarak 3 milyon 179 adete ulaşırken, ihracatı yüzde 24 daralarak 6 milyon 699 adete geriledi.

Bloomberg HT’nin aktardığına göre, verileri değerlendiren TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, küresel ekonomik faktörlerin etkisiyle sektörün ihracat performansının zorlu bir süreçten geçtiğini ortaya koymakla birlikte esasında bilindiği üzere beklenen bir düşüş olduğunu dile getirdi.

Sığın, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası enerji kaygıları, güvensizlik ve yüksek enflasyon ortamı sonucu rakamlar bu senenin başında küçülmeye geçtiğini belirterek, “Avrupa’daki genel ekonomik çalkantılar ve resesyon sinyalleri nedeniyle ihracatımız açısından talep daralması riskinin sürdüğünü söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Ticaret Bakanlığı Açıkladı: Dış Ticaret Açığı 8,6 Milyar Dolar

Mart ayında dış ticaret açığı 8,6 milyar dolar oldu. Mart ayında ihracat yıllık bazda yüzde 4,4 artarak 23,6 milyar dolara yükselirken, aynı dönemde ithalat ise yüzde 4,2 artarak 32,2 milyar dolara çıktı.

Haber Merkezi / Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırayla; Almanya (2 milyar 6 milyon dolar), ABD (1 milyar 382 milyon dolar) ve İtalya (1 milyar 190 milyon dolar) oldu.

Mart ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla; Rusya Federasyonu (3 milyar 998 milyon dolar), Çin (3 milyar 787 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 695 milyon dolar) oldu.

Ticaret Bakanlığı, mart ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre, mart ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 4,4 oranında artarak 23 milyar 596 milyon dolar, ithalat, yüzde 4,2 oranında artarak 32 milyar 169 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 4,3 oranında artarak 55 milyar 766 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 2,5 oranında artarak 61 milyar 588 milyon
dolar, ithalat, yüzde 11,4 oranında artarak 96 milyar 489 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 7,8 oranında artarak 158 milyar 77 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 0,1 puan artarak yüzde 73,4 olarak gerçekleşti. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 9,3 puan azalarak yüzde 85,4 olarak gerçekleşti. Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 9,1 puan azalarak yüzde 89,8 olarak gerçekleşti.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; Almanya (2 milyar 6 milyon dolar), ABD (1 milyar 382 milyon dolar) ve İtalya (1 milyar 190 milyon dolar) oldu. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 47,5 oldu.

Mart ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla; Rusya Federasyonu (3 milyar 998 milyon dolar), Çin (3 milyar 787 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 695 milyon dolar) oldu.

İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 56,3 oldu.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (9 milyar 765 milyon dolar), Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (4 milyar 210 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (3 milyar 713 milyon dolar) oldu.

Mart ayında en fazla ithalat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (10 milyar 123 milyon dolar), Asya Ülkeleri (7 milyar 953 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (6 milyar 876 milyon dolar) oldu.

Paylaşın

Ocak Ayında Dış Ticaret Haddi 3,8 Puan Arttı

2022 yılı ocak ayında 76,4 olarak elde edilen dış ticaret haddi, 3,8 puan artarak, 2023 yılı ocak ayında 80,2 oldu. Dış ticaret haddi, bir ülkenin bir birim mal veya hizmet ithal etmek için kaç birim mal veya hizmet ithal etmesi gerektiğini gösteren bir veridir.

Haber Merkezi / Dış ticaret haddi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin ortalama fiyatı ithal edilen mal ve himetlerin ortalama fiyatına bölünerek hesaplanır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret Endeksleri Ocak 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre, ocak ayında ihracat birim değer endeksi ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 12,5, yakıtlarda yüzde 12,5 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,3 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 3,0 azaldı.

İhracat miktar endeksi ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 2,2 azalırken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 16,5, yakıtlarda yüzde 32,7 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,3 arttı.

İthalat birim değer endeksi ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,0 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 1,0 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 3,6 ve yakıtlarda yüzde 4,4 azaldı.

İthalat miktar endeksi ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 19,0, yakıtlarda yüzde 4,2 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 11,7 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 22,4 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; geçen yılın aralık ayında 156,1 olan ihracat miktar endeksi yüzde 4,5 azalarak, bu yılın ocak ayında 149,1 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; geçen yılın ocak ayında 130,6 olan ihracat miktar endeksi yüzde 0,9 artarak, bu yılın ocak ayında 131,7 oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; geçen yılın aralık ayında 123,1 olan ithalat miktar endeksi yüzde 8,6 artarak, bu yılın ocak ayında 133,8 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; geçen yılın ocak ayında 111,3 olan ithalat miktar endeksi yüzde 16,7 artarak, bu yılın ocak ayında 129,9 oldu.

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve geçen yılın ocak ayında 76,4 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 3,8 puan artarak, bu yılın ocak ayında 80,2 oldu.

Paylaşın

Türkiye, En Büyük Silah Tedarikçileri Arasında 12. Sırada

Türkiye’nin 2013 ile 2017 yılları arasında yüzde 0.69 olan küresel ihracattaki payı 2018 ile 2022 yılları arasında yüzde 1.1’e çıktı, en büyük silah tedarikçileri arasında Türkiye 12. sırada yer aldı.

Türkiye’nin aynı dönemlerde silah ithalatındaki küresel payı ise yüzde 2,4’ten yüzde 1,3’e indi. Silah ithalatı listesinde 19’uncu sırada olan Türkiye en çok Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a silah gönderirken, Türkiye’nin en büyük tedarikçileri İtalya, İspanya ve Rusya olarak kaydedildi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye silah ihracatının, iki ülke arasındaki gerginliklerden dolayı önemli ölçüde azaldığı, ABD’nin silah ihraç ettiği ülkeler listesinde Türkiye’nin 2013-17 ile 2018-22 zaman dilimlerinde 7’inci sıradan 27’ye düştüğü açıklandı.

İsveç merkezli Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), yayınladığı son raporunda küresel silah transferine ilişkin verileri paylaştı.

Rapora göre Türkiye’nin 2013-17 arasında yüzde 0.69 olan küresel ihracattaki payı 2018-22 döneminde yüzde 1.1’e çıktı, en büyük silah tedarikçileri arasında Türkiye 12’inci sırada yer aldı.

Türkiye’nin aynı dönemlerde silah ithalatındaki küresel payı ise yüzde 2,4’ten yüzde 1,3’e indi. Silah ithalatı listesinde 19’uncu sırada olan Türkiye en çok Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a silah gönderirken, Türkiye’nin en büyük tedarikçileri İtalya, İspanya ve Rusya olarak kaydedildi.

Rusya-Ukrayna savaşının küresel silah sevkiyatına etkisi

Küresel çapta silah transferinin yüzde 5,1 oranında azalmasına rağmen Avrupa silah ithalatını yüzde 47 artırarak en çok silahlanan kıta oldu. NATO üyesi Avrupalı ülkelerde ise bu rakam yüzde 65’e çıktı. Avrupa’nın silahlanmasındaki en büyük etken olarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Kremlin ile diğer Avrupa ülkeleri arasında yaşanan gerilimler gösterildi.

2018 ila 2022’de dünya çapında en çok silah ithal eden ülkeler arasında 14’üncü olan Ukrayna, sadece geçen yıl 11 basamak atlayarak üçüncü ülke konumuna geldi.

ABD’nin silah ihracatı 2013-17 ve 2018-22 dönemlerinde yüzde 33’ten 40’a çıkarken, Rusya’da ise bu oranlar yüzde 22’den 16’ya geriledi. ABD, küresel silah ticaretinde yüzde 40’lık pay ile en büyük tedarikçi olarak kayda geçti. Uzmanlar, Rusya’nın ihracattaki payını azaltmasını, Moskova’nın önceliği kendi kolluk kuvvetlerini güçlendirmek istemesine ve ABD’nin müttefiklerine Rusya aleyhine baskı yapmasına bağlıyor.

En çok silah ithal eden 10 ülkeden 3’ü Orta Doğu’dan

Suudi Arabistan, Katar ve Mısır en çok silahlan 10 ülke arasında yer aldı. Listenin ikinci sırasındaki Suudi Arabistan’ın 2018-2022 diliminde küresel silah ithalatındaki payı yüzde 9,6 olarak rapor edildi. Katar ise silah ithalatı oranını söz konusu zaman dilimlerinde yüzde 311 artırarak üçüncü sıraya yerleşti.

ABD, Rusya ve Fransa’dan sonra en büyük silah tedarikçilerinin ihracat oranları azaldı. Çin yüzde 23, Almanya yüzde 35, Birleşik Krallık yüzde 35, İspanya yüzde 4,4 ve İsrail yüzde 15 daha az silah ihraç etti. İtalya ve Güney Kore ise ihracat oranlarını sırasıyla yüzde 45 ile yüzde 74 arttırdı.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı Rekor Tazeledi: 14 Milyar 237 Milyon Dolar

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da açıklanan veriler iktidarın açıklamalarıyla çelişiyor. Dış ticaret açığı ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 38,4 artarak 10 milyar 290 milyon dolardan 14 milyar 237 milyon dolara çıktı.

Haber Merkezi / İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın ocak ayında yüzde 63 iken, geçen ay yüzde 57,6’ya geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ticaret Bakanlığı’yla birlikte Ocak ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıkladı.

Buna göre, ihracat Ocak’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,3 artarak 19 milyar 369 milyon dolar, ithalat yüzde 20,7 artarak 33 milyar 606 milyon dolar oldu.

Dış ticaret açığı Ocak’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38,4 artarak 14 milyar 237 milyon dolara çıktı ve rekor seviyeye yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak 2022’de yüzde 63 iken, geçen ay yüzde 57,6’ya geriledi.

Enerji ve altın hariç dış ticaret

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat Ocak’ta yüzde 8,4 artarak 18 milyar 105 milyon dolara yükseldi. Ocak’ta enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 8,1 artarak 19 milyar 891 milyon dolara çıktı.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Ocak’ta 1 milyar 787 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Dış ticaret hacmi yüzde 8,2 artarak 37 milyar 996 milyon dolar oldu. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91 olarak kayıtlara geçti.

İhracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,6

Ekonomik faaliyetler incelendiğinde ihracatta Ocak’ta imalat sanayinin payı yüzde 93,6, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,6 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta ara mallarının payı yüzde 80,3, sermaye mallarının payı yüzde 11 ve tüketim mallarının payı yüzde 8,7 olarak belirlendi.

Almanya ihracatta, Rusya ithalatta ilk sırada

Söz konusu ayda ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırayı Almanya aldı. Bu ülkeye 1 milyar 826 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Almanya’yı 1 milyar 186 milyon dolarla ABD, 1 milyar 43 milyon dolarla Rusya, 954 milyon dolarla Birleşik Krallık, 916 milyon dolarla İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,6’sını oluşturdu.

Rusya geçen ay ithalatta ilk sırada yer aldı. Ocak’ta Rusya’dan yapılan ithalat 5 milyar 1 milyon dolar olurken, bu ülkeyi 4 milyar 337 milyon dolar ile İsviçre, 3 milyar 557 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 807 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 229 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 47,4’ünü oluşturdu.

Ocakta, imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,6 olarak belirlendi.

Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı ocakta yüzde 3,1 olarak kayıtlara geçti.

Ocak ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 73,6 olurken, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10 olarak tespit edildi.

Paylaşın

Ocak Ayında Dış Ticaret Açığı Rekor Seviyeye Yükseldi

Yılın ilk ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıklayan Bakan Muş, “İhracatımız, geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk ayında da devam ettirmiş ve en yüksek ocak ayı ihracat rakamlarına ulaşmıştır. Ocak ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 artarak 19,4 milyar dolara ulaşmıştır” dedi.

Haber Merkezi / Bakan Muş, enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisiyle ithalatın ocak ayında yıllık yüzde 21 artışla 33,7 milyar dolara yükseldiğini açıkladı.

Dış ticaret açığı ise 2023 Ocak’ta 14,3 milyar dolar ile rekor seviyeye yükseldi.

Paritenin dış ticaret rakamları üzerindeki olumsuz etkisinin sürdüğünü kaydeden Bakan Muş, “Ocak ayında parite etkisi nedeniyle yaklaşık 500 milyon dolar değerinde daha az ihracat gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

İhracat rakamlarının, dünyada bu kadar belirsizliğin olduğu bir iklimde ve Türkiye ile ilgili ihracat beklentilerinin düştüğü bir ortamda elde edilen başarının göstergesi olduğunu dile getiren Bakan Muş, Türkiye’nin, öngörülenin aksine, sanayi üretiminde ve ihracatta yoluna emin adımlarla devam ettiğini söyledi.

Mehmet Muş, elde edilen bu başarıların arkasında Türkiye’de yakalanan siyasi istikrarın öneminin büyük olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu siyasi istikrar, ihracatın önünü açan politikalarla ihracatçımıza ufuk açmış ve ihracatçılarımız dünyanın geniş coğrafyalarına Türk mallarını ulaştırmıştır. Bu noktada ihracatımızın menzilini artırmak için büyük çaba harcıyoruz. Bu minvalde yeni pazarlar bulmak için ticari diplomasi faaliyetlerimize yoğun şekilde devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde TİM heyetiyle birlikte Venezuela’ya oldukça faydalı bir ziyaret gerçekleştirdik. Burada gerek bizim muhataplarımızla yaptığımız toplantıların, gerekse iş insanlarının gerçekleştirdiği ikili iş görüşmelerinin son derece faydalı olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Bizler ihracatımızın önünü açacak bu etkinliklere önümüzdeki süreçte de devam edeceğiz. İhracatçımızın hangi ülkede ne sorunu varsa çözmek için azami gayret göstereceğiz. Birilerinin çizdiği felaket senaryolarının aksine bizler bu ülkenin gücüne ve potansiyeline inanıyoruz.”

“Altın ithalatı yüzde 733 arttı”

Türkiye’nin 2023 yılında da başarılar elde edeceğinden en ufak bir şüphesi olmadığını belirten Bakan Muş, şunları kaydetti:

“İhracatımız, geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk ayında da devam ettirmiş ve en yüksek ocak ayı ihracat değerine ulaşmıştır. Ocak ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile ithalatımız ocak ayında 33,7 milyar dolar olurken, bu rakamın dörtte birinden fazlası enerji ithalatı kaynaklıdır. Enerji fiyatlarındaki yüksek seyrin ithalatımıza etkisi, geçmiş yılların enerji ithalatı verilerine bakıldığında daha iyi anlaşılmaktadır. Nitekim, ocak ayı enerji ithalatı 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 238 oranında artarak 8,8 milyar dolar düzeyine yükselmiştir.”

Mehmet Muş, son dönemde altın ithalatındaki yükselişin de ithalatta yaşanan artışta etkili olduğunu anlatarak, ocak ayında toplam altın ithalatının da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 733 artarak 5,1 milyar dolara yükseldiğini söyledi.

“Küresel otomotiv piyasası canlanıyor”

Geçen yıl çeşitli sektörlerde yaşanan yarı iletken tedarikine ilişkin sıkıntıların hafiflemesiyle küresel otomotiv piyasasının canlanmaya başladığına işaret eden Muş, şöyle konuştu:

“Bu durumun otomotiv ithalatımıza yüzde 47 oranında artış olarak yansıdığı dikkati çekmektedir. Öte yandan, paritenin (avro/dolar) dış ticaret rakamlarımız üzerindeki olumsuz etkileri de devam etmektedir. Ocak ayında parite etkisi nedeni ile yaklaşık 500 milyon dolar değerinde daha az ihracat gerçekleşmiştir. Dış ticaret verilerimizi paylaşırken hizmet ihracatımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Hizmet gelirlerimiz 2022 Ocak-Kasım döneminde seyahat ve taşımacılık gelirlerinin yüksek katkısıyla artış göstermiş ve 83,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.”

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ihracatçıların alternatif pazarlara yönelmesinin önemli olduğunu belirterek, “Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin mal ve hizmet tedariki konusunda ilk tercihinin Türkiye olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.

Bakan Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına yönelik alçak eylemi kınayan Muş, “Bu alçakça eylem, açık bir nefret suçudur. Bu eyleme ‘ifade özgürlüğü’ adı altında müsaade edenler de bu nefret suçunun ortaklarıdır. Türkiye olarak bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” diye konuştu.

Bakan Muş, geçen yıl ihracatta rekorlara imza atıldığına işaret ederek, “2023 yılında da küresel ekonomideki belirsiz görünümün devam etmesine rağmen bu başarıyı daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. ” ifadesini kullandı.

Bu yıl da küresel ekonomide yüksek seyreden enflasyon, ticaret ve ekonomide yavaşlama, Rusya-Ukrayna Savaşı ve bunun tetiklediği jeopolitik riskler ile Çin ekonomisinin açılması gibi çok fazla etkenin neden olduğu ciddi bir belirsizlik ortamı bulunduğuna dikkati çeken Muş, mal ve hizmet ticaretinde de daralmanın devam ettiğinin görüldüğünü bildirdi.

Mehmet Muş, gelişmiş ülkelerden küresel ekonomiye yayılan yavaşlama ve büyüyen belirsizliğin, küresel yatırımları da zayıflattığını belirterek, “Teknolojiden finans ve üretime birçok alanda azalan talep ve durgunluk beklentileri nedeniyle küresel çapta işten çıkarmalar devam etmektedir.” dedi.

Küresel ekonominin içinden geçtiği bu zorlu dönemde Türkiye’nin, uyguladığı doğru politikaların karşılığını aldığını vurgulayan Muş “Birçok ülkede borcun sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerin arttığı ve Avro Bölgesi’nde kamu borcunun milli gelirin yüzde 93’üne ulaştığı bir dönemde, ülkemizde bu oranın sadece yüzde 35 olarak gerçekleşmesi önemli bir başarıdır. Görüldüğü üzere Türkiye’nin borçluluk oranı birçok gelişmiş ülkeden daha iyi düzeydedir.” değerlendirmesinde bulundu.

“İhracatçıya bu yıl 10,1 milyar lira destek sağlanacak”

Gelecek dönemde küresel ekonomide zor bir dönemin beklendiğini ifade eden Bakan Muş, özellikle Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa ekonomilerinde görülen zayıf talebin, ihracat üzerinde risk yarattığını söyledi.

Muş, bu kapsamda ihracatçıların alternatif pazarlara yönelmesinin önemli olduğu belirterek, “Öncelikle artan enerji fiyatlarıyla gelirleri ve dolayısıyla talepleri yükselen Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin mal ve hizmet tedariki konusunda ilk tercihinin Türkiye olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orta Doğu ülkeleriyle ticari diplomasi faaliyetlerimizi hızlandırdık. Bakanlık olarak, Avrupa için ülkemizin üretim ve tedarik merkezi olması için gayret ederken, başta Uzak Ülkeler Stratejisi olmak üzere ihracatçılarımızı farklı pazarlara yönlendirme konusunda yanlarında olmayı sürdürüyoruz.” dedi.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da devlet destekleriyle ihracatçıların arkasında olmaya devam ettiklerine vurgu yapan Muş, 2022’de 5,2 milyar lira olan desteğin bu yıl 10,1 milyar liraya çıkarıldığını bildirdi.

Mehmet Muş, geçen yıl martta faaliyete başlayan ve ağustos ayında sermaye yapısı güçlenen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin (İGE AŞ) teminat sorunu yaşayan ihracatçılar için finansmana erişimi kolaylaştırdığını belirterek şunları kaydetti:

“İhracatın finansmanı noktasında devrim niteliğinde bir uygulama olan İGE AŞ, bugüne kadar 21 milyar liranın üzerinde krediye kefalet sağlayarak ihracatçılarımıza finansman konusunda nefes aldırmıştır. Kuruluşunun üzerinden çok az bir süre geçmesine rağmen İGE AŞ, güçlenen yapısıyla ihracatçılarımız için çok önemli bir kaynak haline gelmiştir. Ben inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda İGE AŞ çok daha güçlü olacak ve Türk ekonomisine daha büyük katkı sunacak devasa bir yapıya kavuşacaktır.”

Bakanlık ve ihracatçıların ülke ihracatını artırmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Bakan Muş, “Üreten Türkiye vizyonumuz çerçevesinde sektör sektör istişarelerde bulunuyoruz. Önümüzdeki süreçte bu istişarelerimizin artarak devam edeceğini buradan özellikle vurgulamak istiyorum.” dedi.

Paylaşın

Çelik Üreticileri, İthalatı Artıran Politikalardan Şikayetçi

1980 yılından itibaren yürürlüğe giren ithal ikamesi sistemi sayesinde Türkiye, özellikle İran, Irak ve Kuzey Afrika ülkeleri gibi komşu ülkelere gerçekleştirdiği çelik ihracatını artırdı. Sonraki 20 yılda da Türkiye’nin üretim ve ihracatında büyük bir artış yaşandı. 

2001 yılında dünyanın en büyük 10’uncu çelik üreticisi olan Türkiye, 2019 yılına gelindiğinde dünyanın 8’inci, Avrupa’nın 2’inci büyük üreticisi konumuna yükseldi. 2001 ile 2011 yılları arasında, Çin ve Hindistan’ın ardından dünyanın en hızlı büyüyen üçüncü çelik üreticisi olan Türkiye’nin çelik üretimi 2001 yılındaki 15 milyon ton seviyesinden 2021 yılında 40,4 milyon tona kadar çıktı.

Türkiye, 2021 yılında Almanya’yı geride bırakarak Avrupa’nın en büyük ve dünyanın yedinci büyük üreticisi konumuna ulaşmıştı. Ancak bu konumunu 2022’de kaybederek Avrupa’da ikinciliğe, dünyada sekizinciliğe gerileyen Türkiye’de çelik endüstrisindeki büyüme, bugüne kadar büyük oranda güçlü yerel tüketim sayesinde gerçekleşti.

Türkiye 2020 ve 2021’de Almanya’yı geride bırakarak Avrupa’da ilk sıraya yerleştiği çelik üretiminde, hükümetin ekonomi politikaları nedeniyle liderliği kaybetti. Çelik üreticileri, hükümetin stratejik öneme sahip sektörü yeteri kadar desteklemediğinden şikayetçi. Son dönemde ise Rusya, Çin, İran ve Hindistan gibi ülkelerin iç piyasada ağırlığının artması, Türkiye’nin çelik üretiminde daha da gerilere düşebileceği endişesi yaratıyor.

Rusya-Ukrayna savaşı, küresel resesyon, yükselen enflasyon gibi etkenler, Türkiye’nin önemli pazarlarından olan Avrupa ve Amerika’nın çelik talebinde yavaşlamaya neden oldu. Bu durum üretim ve kapasite kullanım oranlarında da düşüşü beraberinde getirdi.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği verilerine göre, 2022 yılında Türkiye’nin çelik üretimi yüzde 12,9 gerileyerek 35,1 milyon tona indi. Talepteki yavaşlama ihracat rakamlarına da yansıdı. TÜİK’in son açıkladığı Ocak-Kasım 2022 verilerine göre, çelik sektörü miktarda yüzde 17,7 düşüşle 19,6 milyon ton, değerde ise yüzde 5,3 düşüşle 21,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.

“Dampingli ithalat engellenmeli”

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran’a konuşan Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, bu dönemde Rus çelik ürünlerine yönelik uygulanan ambargolar nedeni ile Rusya’dan Türkiye’ye ürün girişlerinde ciddi artışlar yaşandığına vurgulayarak, Rusya’nın uyguladığı agresif fiyat politikasından Türkiyeli üreticilerin olumsuz etkilendiğini kaydediyor.

Bu durumun rekabet ve maliyet farklılıkları ortaya çıkardığını ve iç piyasada yeni dinamikler oluşturmaya başladığını belirten Aslan; Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin iç piyasada ağırlıklarını artırmaya başladığına dikkat çekiyor.

Aslan, şöyle konuşuyor:

“Rusya, Çin, Hindistan, İran gibi ülkeler dampingli fiyatlarla ülkemize satış yapmaya devam ediyor. İthalat elbette ki olacak; yeter ki dengeli ve adil yapılsın. Yerli üreticimizin rekabet edebilme şansı elinden alınmasın. Bu noktada Türk çelik sektörünün temsilcileri olarak dampingli ithalatın engellenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyoruz.”

“Hükümetten teşvik bekliyoruz”

2023 yılında da korumacılık önlemlerinin sektörün üzerinde baskı unsuru olmaya devam etmesi bekleniyor. ABD ile AB’nin uyguladığı vergi ve kotaların devam ettiğine işaret eden Adnan Aslan, “Bizim de Türkiye olarak ciddi bir strateji belirleyip gerekli düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmemiz gerektiğine inanıyoruz” diyor.

Demir-çelik sektörünün enerji maliyetleri en yüksek sektörlerden biri olduğuna işaret eden Aslan; İngiltere, Avrupa Birliği gibi birçok ülkede üreticilerin çelik üretiminde kullandıkları enerji için devletten destek aldıklarına işaret ediyor.

Hükümete seslenerek “Biz de teşvik paketleriyle destek bekliyoruz” diyen Aslan, tüm bunların yanı sıra hammaddede dışarıya bağımlı olunmasının sektöre getirdiği olumsuzluklara dikkat çekiyor. Aslan, “Bunun için de farklı yatırımlar gerçekleştirilmesi adına devletimizin desteğiyle sağlayacağımız açılımların takipçisi olunması gerektiğine inanıyoruz” diye konuşuyor.

“Zamlarla rekabet gücümüzü kaybettik”

Sektörde azalan üretim, kapasite kullanım oranlarına da olumsuz yansıyor. Üreticiler artan maliyetler ve hedef pazarlardaki talep daralması nedeniyle üretim kapasitelerini düşürmeye başladılar. Bu durum bazı şirketlerde işçi çıkarmaya kadar giden önlemler alınmasına neden oluyor.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, 2021’de yüzde 74,5 olan sektörün kapasite kullanım oranının 2022 sonu itibariyle yüzde 62,7’ye gerilediğine dikkat çekiyor. Ağustos 2022’de doğalgaz ve elektrik fiyatlarına bir gecede yapılan yüzde 50’lik zammın sektörde büyük bir şaşkınlık yarattığını anlatan Veysel Yayan, “Bu zam, ileriye dönük siparişlerimizi son derece olumsuz etkiledi. Bize gelen zamları biz satışlarımıza yansıtamadık. Bu nedenle dünya pazarlarında rekabet gücümüzü kaybettik” diyor.

“Sektöre destek için kaynak ayrılmadı”

Bu noktada Türkiye’nin 2022’de üretimde liderliği kaptırdığı Almanya’yı örnek gösteren Yayan, şunları söylüyor:

“Bizden farklı olarak, Almanya’da hükümet Alman çelik şirketlerinin elektrik enerjisi konusunda karşılaştıkları sıkıntıları gidermek için 92 milyar euro tutarında bir kaynak ayırdı. Bizde ise sektörümüze kaynak tahsisi yapmak yerine, doğal gaz ve elektrikte AVM’lere uygulanan indirimler bile uygulanmadı. Avrupa’da hane halklarına ucuz enerji vermenin faturasını devlet yüklenirken, Türkiye’de bunu biz yüklendik.”

Ortaya çıkan bu durumun üstüne son dönemde bir de ithalatta yaşanan artışın gündeme geldiğine işaret eden Yayan, özellikle Çin ve Hindistan’dan ithalatın yaklaşık üç kat arttığını kaydediyor. Yayan, “Elini kolunu sallayarak Avrupa’ya ABD’ye gidemeyen ülkeler, bizim pazarımıza çok rahat girebiliyorlar” diyor.

“Özel enerji tarifesi olmalı”

Çelik sektörü ile birlikte demir ve demir dışı metaller sektörü de üretim ve ihracatta geri düşmemek için hükümetten ‘acil’ adımlar talep ediyor.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, ihracatçılar olarak rekabetçi bir kura ihtiyaç duyduklarını ve enerji konusunda sektörlere özel enerji tarifeleri talep ettiklerini söylüyor.

Ayrıca finansmana erişimde sorun yaşayan üreticiler, potansiyeli yüksek olan ABD, Latin Amerika bölgesi ve Cezayir gibi ülkelerle hızlı bir şekilde Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalanmasını talep ediyor.

Tecdelioğlu, bu adımların atılması halinde 2022’yi 14,4 milyar dolarlık ihracatla kapatan sektörün 20 milyar dolar seviyelerine çıkabileceğini kaydediyor.

Paylaşın

Et Fiyatlarındaki Artış: Canlı Hayvan İthalatı Yeniden Başlıyor

“Ramazan ayı, turizm sezonunun açılışı, yaz ayları ve Kurban bayramı gibi ette hareketin başlayacağı dönemler geliyor. Bakanlık ithalat için anlaşmalar yapmaya başladı” diyen ETBİR Başkanı Yücesan yurt içi üretim ve beraberinde yapılacak ithalatla kısa vadede piyasanın bir şekilde dengelenebileceğini, orta vadede ise tüketimdeki artışla beraber yine sıkıntının başlayacağını söyledi.

Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem Türkiye’de yurt içindeki ihtiyaca bakılmaksızın ihracata yönelik üretiminin teşvik edildiğini söyledi ve “Üretemediklerinizi de ithal etmek durumundasınız. Aldığımız ürünlerin nereden geldiği belli değil. Sistem küçük çiftçi ve aile üreticilerini yok ediyor” dedi.

Hayvancılıkta yüksek maliyetler nedeniyle üretimin yetersiz kalması ve son bir ayda hızla artan fiyatlar et ithalatını gündeme getirdi. Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Vet. Dr. Ahmet Yücesan et fiyatlarının üretici açısından olması gereken düzeye çıktığını, normal fiyat çizgisine ulaştığını belirtti. Şu anda stoklarla ilgili sıkıntı bulunuyor. Fiyatlar yükseliyor ve piyasada tedirginlik var. Yücesan, bıçak sırtında giden bir piyasa olduğuna dikkat çekti. “Ramazan ayı, turizm sezonunun açılışı, yaz ayları ve Kurban bayramı gibi ette hareketin başlayacağı dönemler geliyor. Bakanlık ithalat için anlaşmalar yapmaya başladı” diyen Yücesan yurt içi üretim ve beraberinde yapılacak ithalatla kısa vadede piyasanın bir şekilde dengelenebileceğini, orta vadede ise tüketimdeki artışla beraber yine sıkıntının başlayacağını söyledi.

En çok ithalat 2018’de yapıldı

Dünya gazetesinden Emel Yiğit’in haberine göre; son 10 yıllık verilere bakıldığında dönem dönem canlı hayvan ithalatının arttığı görülüyor. Ancak özellikle 2016 yılıyla beraber yaşanan artış dikkat çekici. 2016 yılında 322,8 milyon dolar olan canlı hayvan ithalatının 2016 yılında 604 milyon dolara 2017 yılında 1 milyar 212 milyon liraya çıktığı görülüyor. 2018 ise son 10 yılın en çok ithalat yapılan yılı. Bu yıl toplam 1 milyar 768 milyon dolarlı ithalat yapıldı. Sonrasında ise alınan önlemlerle ithalat yavaş yavaş hızını kesti ve 2022 yılının 11 aylık döneminde 120 milyon liraya kadar geriledi.

Et fiyatlarında ciddi bir artış söz konusu. Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) verilerine göre 15 Aralık 2022’de 116,9 lira olan yağsız dana kilogram fiyatı 16 Ocak tarihinde 135,5 liraya kadar yükseldi. İthalatın yolunu açan da fiyatlardaki bu artış oldu.

İthalatta risk var

Ahmet Yücesan ithalatta geçmiş dönemlerde yaşanmış bir riske dikkat çekti. Bir süre sonra ithalat yapılan ülkelerin, kendi pazarlarının daraldığı gerekçesiyle satışı kesmesi söz konusu olabilir. Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem Türkiye’de yurt içindeki ihtiyaca bakılmaksızın ihracata yönelik üretiminin teşvik edildiğini söyledi ve “Üretemediklerinizi de ithal etmek durumundasınız. Aldığımız ürünlerin nereden geldiği belli değil. Sistem küçük çiftçi ve aile üreticilerini yok ediyor” dedi.

Erdem’in değerlendirmesine göre yem fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu bir ortamda üreticinin hayvancılık yapması mümkün değil. Eskiden her ailenin 2-3 hayvanı olduğunu ve aynı zamanda bitkisel üretim de yaptıklarını kaydeden Erdem, bunun artık mümkün olmadığını piyasa şartlarında süt ineklerinin dahi kesildiğini söyledi. Bu şekilde ette de dışa bağımlı hale gelinebileceğini ifade eden Erdem “Çözüm tekrar hayvancılık ve bitkisel üretimin bir arada yapıldığı bir sistemde. Tarımı kendi ihtiyaçlarımıza göre organize etmek gerekiyor. Aksi halde ihtiyacımız olmayanları üretip ihtiyaçlarımızı dışarı vereceğiz” dedi.

Taze karkas et satışı yapılacak

Et ve Süt Kurumu’ndan et ve süt fiyatlarına ilişkin bir açıklama geldi. Kurum, Ramazan ayı hazırlıkları kapsamında et ve süt fiyatlarını düzenleme ve dengeleme amacıyla gerekli yetkinin alındığını duyurdu Et ve Süt Kurumu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kırmızı ette arz güvenliğinin sağlanması ve fiyat istikrarı hususunda gerekli tedbirler alınmaktadır. Et ve Süt Kurumu satış mağazaları ve Tarım Kredi Birlik Marketlerde ekonomik fiyatlarla yeterli düzeyde ürün arzı için gerekli olan tedarik süreçleri tamamlanmıştır. Ayrıca, ihtiyaç olması durumunda üreticilerimizin üretim maliyetleri göz önünde bulundurularak piyasaya taze karkas et satışı yapılacaktır.”

Paylaşın

Dış Ticarette Son 27 Yılın En Yüksek Açığı

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da gerçekler, yaşanan derin ekonomik krizi gözler önüne seriyor. Türkiye’de dış ticaret açığı 2022 yılında 110 milyar doları aştı. Bu 1996 yılından bu yana görülen en yüksek dış ticaret açığı oldu. 

İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 yılında yüzde 70 oldu. 2022’de hem ihracat hem de ithalat son 27 yıldaki en yüksek seviyeye erişti.

Ticaret Bakanlığı 2022 yılı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. 2022 yılında geçtiğimiz yıla göre, ihracat yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolara, ithalat ise yüzde 34,3 oranında artışla 364,4 milyar dolara erişti. Dış ticaret açığı ise 110,2 milyar dolar oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 1996’dan bu yana dış ticaret verilerini gösteriyor. Bundan dolayı haberdeki analizler son 27 yılı kapsıyor.

İhracat ve ithalatta rekor

2022 yılında hem ihracat hem de ithalatta rekor kırıldı. Genel Ticaret Sistemine (GTS) göre ihracat ilk kez 250 milyar doları aşarken ithalat ise ilk kez 300 milyar doları aştı.

Daha önce en yüksek seviye 2021 yılında görülmüştü. 2021’de ihracat 225 milyar dolar, ithalat ise 271 milyar dolar olmuştu.

GTS’ye göre 2013 yılından bu yana en yüksek ticaret açığı 2022’de ortaya çıktı.

2022’de dış ticaret açığı 110 milyar doları aştı. Açık 2013 yılında 99,3 milyar dolar olmuştu.

Özel Ticaret Sistemi ve Genel Ticaret Sistemi verileri

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 1996’dan bu yana dış ticaret verilerini gösteriyor. Türkiye son döneme kadar verileri Özel Ticaret Sistemine (ÖTS) göre açıklarken artık Genel Ticaret Sistemini (GTS) kullanıyor. ÖTS verileri 1996’dan; GTS ise 2013’ten itibaren mevcut. GTS ay başında Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanırken ÖTS ve diğer tüm detaylar TÜİK tarafından ay sonunda ilan ediliyor.

Bu haberde 2022 yılı verileri GTS’ye dayanıyor. ÖTS ile GTS arasında küçük farklar olabiliyor. Bu yöntem farkını dikkate alarak dış ticaret verilerini daha uzun dönemde incelemek de mümkün. Buna göre ihracat, ithalat ve dış ticaret açığı 1996’dan bu yana en yüksek seviyeye erişti.

ÖTS’ye göre dış ticaret açığı 2011 yılında 106 milyar dolar; 2013’te ise 100 milyar dolar olmuştu. 2022’de GTS’ye göre açık 110 milyar dolar ile rekor kırdı.

İhracatın ithalatı karşılama oranı kaç?

Dış ticaret istatistiklerinde en önemli verilerin başında ihracatın ithalatı karşılama oranı geliyor. Bu oran yüzde 100’den fazla olması ihracatın daha ithalattan daha fazla olduğunu gösteriyor. Ancak 1996’dan bu yana Türkiye’de en yüksek oran 2019’da yüzde 85 ile görüldü. Bu da son 27 yılda ithalatın her zaman daha yüksek olduğu ve her sene dış ticaret açığı verildiği anlamına geliyor.

İhracatın ithalatı karşılama oranı 2021’de yüzde 82 idi; bu oran 2022’de yüzde 70’e geriledi. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’de bu oran yüzde 70 olmuştu. AK Parti döneminde sadece 6 defa bu oranın üstüne çıkılırken diğer yıllar daha kötü istatistikler ortaya çıktı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın