“2032 Avrupa Futbol Şampiyonası Türkiye – İtalya Ortaklığıyla Yapılacak” İddiası

Türkiye ve İtalya’nın 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2032) düzenleyeceği öne sürüldü. UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) ise, resmi açıklamayı 10 Ekim’de yapacak.

Türkiye Futbol Federasyonu’ndan daha önce konuya ilişkin yapılan açıklamada, “TFF ile İtalya Futbol Federasyonu, yapılan görüşme ve değerlendirmelerin ardından EURO 2032’yi beraber düzenlemek için UEFA’ya ortak başvuru yapma kararı almıştır” ifadelerine yer verilmişti.

TFF Başkanı Büyükekşi’de, “Bu başvurunun Avrupa ve Türk futbolu için çok önemli olacağına inanıyorum. Türkiye için bir milat olacak. 2028 adaylık sürecinden vazgeçme gibi bir düşüncemiz yok. UEFA, EURO 2032 ortak adaylık başvurumuzu kabul ederse EURO 2028’den çekileceğiz.” demişti.

İtalyan gazeteci Nicolo Schira, Türkiye ve İtalya ortaklığının 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı (EURO 2032) düzenleyeceğini öne sürdü.

Ajansspor’un haberine göre, 10 Ekim Salı günü açıklanacak olan ev sahipliği öncesi Türkiye – İtalya ve Rusya’nın teklifleri bulunuyordu. Rus futbolu, Ukrayna savaşı nedeniyle UEFA’dan belirsiz bir süre ihraç edildiği için bu teklif geçersiz olmuştu.

Güncel tekliflerin sahipleri Türkiye ve İtalya da ortak düzenlemeye karar verince tek ihtimal bu olarak kaldı. Türkiye ve İtalya’nın teklifleri de geçerlilik kazanınca ev sahipliği kesin noktasına gelmişti. UEFA, resmi açıklamayı 10 Ekim (yarın) yapacak.

UEFA’dan yapılan açıklamaya göre, UEFA EURO 2032’yi İtalya ile ortaklaşa düzenlemek için geçtiğimiz yaz başvuru yapan Türkiye, EURO 2028 için yaptığı başvuruyu geri çekti. Türkiye’nin başvurusunu geri çekmesi sonrası EURO 2028’i İngiltere ile İrlanda’nın birlikte düzenlemesi kesinleşmiş oldu.

TFF Başkanı Büyükekşi: Türkiye için bir milat olacak

Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) daha önce yapılan açıklamada, “TFF ile İtalya Futbol Federasyonu, yapılan görüşme ve değerlendirmelerin ardından EURO 2032’yi beraber düzenlemek için UEFA’ya ortak başvuru yapma kararı almıştır” ifadeleri yer almıştı.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ise yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Bu adaylık başvurusu 10 Ekim’de neticelenecek. 2028 adaylığı için karşımızda Birleşik Krallık, 2032 için ise İtalya var. İtalya Futbol Federasyonu ile müzakere yaptık ve ayrı ayrı adaylık başvurusu yapmak yerine UEFA’ya birlikte başvuru yapma kararı aldık.

UEFA bu çalışmamızı kabul ederse başka bir rakibimiz yok. Bu başvurunun Avrupa ve Türk futbolu için çok önemli olacağına inanıyorum. Türkiye için bir milat olacak. 2028 adaylık sürecinden vazgeçme gibi bir düşüncemiz yok. UEFA, EURO 2032 ortak adaylık başvurumuzu kabul ederse EURO 2028’den çekileceğiz.”

Paylaşın

UEFA’dan “2032 Avrupa Futbol Şampiyonası” İçin Türkiye Ve İtalya’ya Yeşil Işık

2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Türkiye ile İtalya’da yapılacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Kritik karar, 10 Ekim’de İsviçre’nin Nyon kentinde yapılacak toplantıda verilecek.

Türkiye, 2032’de yapılacak Avrupa Futbol Şampiyonası için İtalya ile birlikte aday olduğunu açıklamıştı.

Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), Türkiye ile İtalya’nın 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na birlikte ev sahipliği yapma başvurularının alındığını duyurdu.

UEFA’dan yapılan açıklamada ortak teklifin, “UEFA yönetimi tarafından değerlendirilmek ve incelenmek üzere alındığını teyit etmek üzere bugün (Çarşamba) her iki federasyona da yazı yazıldığı” bildirildi. Böylece, 2028 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Birleşik Krallık ile İrlanda’da yapılmasının önünde engel kalmamış oldu. UEFA’ya yakın kaynaklar, 2032’deki turnuvanın Türkiye ile İtalya’da yapılacağına nerede ise kesin gözü ile bakıyor.

UEFA’nın ilgili açıklamasında, “İki turnuvanın (2028 ve 2032) hangi ülkelere verileceği, 10 Ekim’de Nyon’da yapılacak toplantıda İcra Kurulu’nun onayının ardından belli olacak” ifadeleri kullanıldı.

İngiltere, Kuzey İrlanda, İrlanda, İskoçya ve Galler’in, 2028 Avrupa Fubol Şampiyonası’nı birlikte organize etmek için yaptığı başvuru, Türkiye’nin bu turnuva için adaylıktan çekilip, 2032’daki Şampiyona için İtalya ile birlikte aday olduğunu açıklamasının ardından rakipsiz kalmıştı.

İrlanda Futbol Federasyonu tarafından yapılan açıklamada, “10 Ekim’de başvurumuzu UEFA’ya sunacağımız için sevinçliyiz. Bunlar heyecanlı zamanlar ve bizim Euro 2028 için UEFA’yı çok iyi ikna edecek bir sunumumuz olacak” dendi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

A Milli Kadın Voleybol Takımı Finalde: Rakip Sırbistan

Avrupa Voleybol Şampiyonası (EuroVolley) yarı final karşılaşmasında son şampiyon İtalya’yı 3-2 yenen A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın finaldeki rakibi Sırbistan oldu.

Haber Merkezi / Avrupa Voleybol Şampiyonası (EuroVolley) yarı finalinde A Milli Kadın Voleybol Takımı ile İtalya, Brüksel’in Paleis 12 spor salonunda karşı karşıya geldi.

İsviçreli hakem Vladimir Simonoviç ve Yunanistanlı hakem Mikail Kutsulas’ın yönettiği karşılaşmadan A Milli Kadın Voleybol Takımı, 3-1 galip ayrıldı.

karşılaşmanın ilk setini 18-25 İtalya kazandı, ikinci seti A Milli Kadın Voleybol Takımı 25-23 aldı, İtalya Takımı üçüncü seti 25-15 kazanarak avantajı ele geçirdiyse de A Milli Kadın Voleybol Takımı dördüncü seti 25-22, ve son seti 15-6 alarak finale çıktı.

Maçın yıldızlarından Ebrar Karakurt maç sonunda TRT’ye verdiği röportajda, “Maçı gitti dediğimiz yerden çevirdik. Çok stres dolu bir maçtı. Karşılaşmayı alacağımızı dördüncü sette belli ettik” dedi.

Takım savunmasının önemli isimlerinden Gizem Örge karşılaşmayı karakter koyarak kazandıklarını dile getirerek, “Voleybol kalitesi olarak yüzde 50 oynadık, mücadele çok zordu. Ama ne için savaştığımızı hiç unutmuyoruz. Bu galibiyet Türk halkına armağan olsun” ifadelerini kullandı.

Milli Takımın İtalyan Antrenörü Daniele Santarelli ise, maçın hemen ardından yaptığı açıklamada, “Takımımla, kızlarla gurur duyuyorum. Bu finali hak ettik. Pes etmedik” dedi.

Maçın ardından, karşılaşmanın yayıncısı TRT’ye konuşan Voleybol Federasyonu Başkanı Akif Üstündağ, “Ben bu evlatlarımla gurur duyuyorum. Ülkem adına, camiam adına gururluyum” ifadelerini kullandı.

Eski milli voleybolcu Neslihan Demir de, Socrates YouTube kanalında yaptığı değerlendirmede, mevcut takımı kendi dönemiyle kıyasladı.

2003’teki kadronun sahaya çıkması durumunda böyle bir maçtan galip ayrılamayabileceklerini ifade eden Demir, “Benim zamanlarımda biz buralarda kırılırdık. Ama şimdi kızlara baktığımda hepsi winner’lar. İşler kötü gittiğinde de beraberlerdi bugün sahanın içinde. Birisi hata yapıyor ama yine de yüzler gülüyordu” dedi.

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın finaldeki rakibi, Hollanda’yı 3-1 yenen Sırbistan oldu. TSİ 21.00’de başlayan ve 112 dakika süren maçta setleri Sırbistan 25-21,15-25, 25-22, 25-21 aldı.

Final maçı 3 Eylül Pazar günü TSİ 21.25’te Brüksel’de oynanacak. Karşılaşma TRT Spor Yıldız’dan canlı yayınlanacak.

Sırbistan Kadın Voleybol Milli Takımı halen Türkiye’nin birinci olduğu dünya milli takımlar sıralamasında dördüncü sırada. 1 Eylül’de güncellenen sıralamada Türkiye 377 puanla birinci, İtalya 361 puanla ikinci, ABD 360 puanla üçüncü ve Sırbistan 357 puanla dördüncü.

İlk dört takımın arkasından sırasıyla Brezilya, Çin, Polonya, Japonya, Hollanda ve Dominik Cumhuriyeti ilk 10 sırayı tamamlıyor.

İtalya 2021’deki son turnuvada Sırbistan’ı 3-1 yenerek şampiyon olmuştu. Türkiye son turnuvada Hollanda’yı 3-0 yenmiş ve üçüncü sırada yer almıştı

Filenin Sultanları, 2003 ve 2009’da iki Avrupa şampiyonluğunu finalde kaybetmişti. Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda üst üste beşinci kez yarı finale yükselen Türkiye bu yıl Milletler Ligi’nde İtalya’yı iki maçta da 3-0 mağlup etmişti.

Türkiye, turnuvanın ilk aşamasında C Grubu’nda beş maçı da kazandı. Ardından son 16 turunda Belçika’yı 3-1, çeyrek finalde ise Polonya’yı 3-0 yendi.

Paylaşın

Türkiye Ve İtalya’dan, Euro 2032 İçin Ortak Başvuru Kararı

Türkiye ve İtalya, EURO 2032’yi birlikte düzenlemek için UEFA’ya (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) başvuru kararı aldı. Bu kararla şimdiye kadar organizasyon için sadece İtalya ve Türkiye aday olmuş oldu.

Haber Merkezi / EURO 2032 için başka bir başvuru olmazsa Türkiye ve İtalya organizasyonu düzenleyecek. Konuya ilişkin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bir açıklama yaptı. TFF, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile İtalya Futbol Federasyonu (FIGC) yapılan görüşme ve değerlendirmelerin ardından, UEFA EURO 2032’yi beraber düzenlemek için UEFA’ya ortak başvuru yapma kararı almıştır.

Geçmişte düzenlenen EURO 2020, EURO 2012 ve EURO 2008 ile 2002 FIFA Dünya Kupası gibi turnuvaların başarı ile tamamlanması, yakın gelecekte Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Kanada’nın ev sahipliğinde düzenlenecek 2026 FIFA Dünya Kupası için yapılan çalışmalar, bu büyüklükteki turnuvaların ortak düzenlenmesi halinde daha fazla futbol sever ile etkileşim sağlandığını ve turnuvaların verimli ve sürdürülebilir tamamlandığını göstermiştir.

UEFA’nın, Türkiye Futbol Federasyonu ve İtalya Futbol Federasyonunun bugün müştereken yaptıkları adaylık başvurularını kabul etmesi durumunda, kalan adaylık süreci ortak yürütülecek olup UEFA tarafından istenilen bilgi ve dokumanlar güncellenerek UEFA’ya sunulacaktır.

Ev sahipliği yapacak şehirler ve stadyumlar iki federasyonun daha önce UEFA’ya bildirdiği stadyumlar arasından belirlenecek, turnuva iki ülke arasında eşit olarak dağıtılacaktır. Ev sahibi şehir ve stadyumların seçilmesi konusundaki nihai karar gelecekte yapılacak değerlendirmelerin ardından verilecektir.

TFF Başkanı Büyükekşi’den açıklama

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, karara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bugün hem Türk futbolu hem de Avrupa futbolu adına önemli bir karar vermiş bulunuyoruz. İtalya Futbol Federasyonu ile yapacağımız ortaklık, Avrupa Futbolu içinde yer alan dostluk ve işbirliği değerlerini yansıtıyor.

Bu ortak hareketin, yüzyıllardır devam eden benzer kültür ve köklü bir tarihin bir parçası olan iki Akdeniz ülkesi arasında var olan işbirliğini kuvvetlendireceğine ve futbolumuzun yarınları için önemli köprü kuracağına inanıyorum.”

Paylaşın

Akdeniz’de 5,3 Ton Kokain Ele Geçirildi: Geminin Nihai Varış Noktası Türkiye

İtalya’nın Sicilya adası açıklarında 5,3 ton ağırlığında kokaine el geçirildi. Operasyonda iki Tunus, bir İtaya, bir Arnavutluk ve bir Fransa vatandaşı olmak üzere beş kişi gözaltına alındı.

Palau bandıralı ticari geminin, yükünü boşalttıktan sonraki varış noktasının Türkiye olduğunun tespit edildiği açıklandı. Mali polisin açıklamasında, ticari geminin kalkış ve varış limanları belirtilmezken, Albay Gianluca Angelini, geminin nihai varış noktasının Türkiye olarak göründüğünü söyledi.

İtalyalı yetkililer, Sicilya açıklarında gemiler arasında transfer edilen 5,3 ton ağırlığında kokaine el koydu. İtalya’nın mali polis teşkilatı Guardia di Finanza, ele geçirilen kokainin tahmin edilen piyasa değerinin 850 milyon euro (25,4 milyar TL) olduğunu açıkladı.

Reuters’ın haberine göre, İtalya mali polisi, olayla bağlantılı olarak beş kişiyi de gözaltına aldı. Polisin açıklamasına göre, polis, Güney Amerika’dan gelen bir gemiyi takip ediyordu. Gemiye 19 Temmuz Çarşamba günü sabah saatlerinde baskın yapıldı. Bir keşif uçağı, baskın öncesinde söz konusu geminin güvertesinden Sicilya Boğazı’na paketler atıldığını, paketlerin daha sonra bekleyen bir balıkçı teknesi tarafından alınacağını tespit etti.

İtalya polisi, ardından balıkçı teknesini durdurdu ve teknede gizlenmiş kokain paketlerini ele geçirdi. Operasyon sırasında iki Tunus, bir İtaya, bir Arnavutluk ve bir Fransa vatandaşı olmak üzere beş kişi gözaltına alındı. Sicilya Bölge Başkanı Renato Schifani, operasyonu ‘uyuşturucu kaçakçılığına darbe’ olarak nitelendirerek memnuniyetini dile getirdi.

“Geminin nihai varış noktası Türkiye”

Öte yandan, BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre, polis yetkilileri, Palau bandıralı ticari geminin, yükünü boşalttıktan sonraki varış noktasının Türkiye olduğunun tespit edildiğini açıkladı. Mali polisin açıklamasında, ticari geminin kalkış ve varış limanları belirtilmezken, BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Albay Gianluca Angelini, geminin nihai varış noktasının Türkiye olarak göründüğünü söyledi.

Balıkçı teknesinin, İtalya’nın güneyindeki Calabria kıyılarından hareket ettiği tespit edildi. Albay Angelini, ‘Plutus’ isimli geminin Güney Amerika’dan, muhtemelen Venezuela ya da Trinidad’dan denize açıldığını belirtti. Geminin 15 kişilik mürettebatı arasında, Türkiye, Azerbaycan ve Ukrayna uyruklu kişilerin olduğu açıklandı.

Nisan ayında da İtalya polisi doğu Sicilya açıklarında yaklaşık 2 ton kokain ele geçirmiş, uyuşturucunun daha sonra başka bir gemi tarafından teslim alınacağı değerlendirilmişti.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

G7’den Ukrayna’ya Güvenlik Garantisi; Rusya Ve İran’dan Tepki

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya, Japonya, Fransa, Kanada, İtalya ve İngiltere’den oluşan G7, Ukrayna’ya uzun vadeli güvenlik garantileri öngören bir ortak deklarasyon yayınladı.

Haber Merkezi / Deklarasyona Rusya ve İran’dan tepki geldi. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov deklarasyonla ilgili olarak atılan adımı “aşırı derecede büyük bir hata ve potansiyel olarak oldukça tehlikeli” olarak değerlendirdiklerini duyururken, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney Batı ülkelerini Ukraynalıların hayatlarını tehlikeye atmakla suçladı.

G7 deklarasyonunda, “Her birimiz, Ukrayna ile uzun vadeli güvenlik taahhütleri üzerinde çalışacağız” denilerek Ukrayna’nın NATO müttefikleriyle ihtiyaçları konusunda ikili görüşmeler yürütmesinin önü açıldı.

Bunlar arasında kara, hava ve deniz alanlarında güvenlik yardımı ve modern askeri teçhizat sağlanması, hava savunması, topçu ve uzun menzilli silahlar, zırhlı araçlar ve hava muharebesi gibi diğer temel yeteneklerin arttırılması yer aldı.

Ayrıca Ukrayna’nın endüstriyel altyapısının kalkınmasına destek, Ukrayna güçlerinin eğitimi ve eğitim tatbikatları, istihbarat paylaşımı ve işbirliği, siber savunma, güvenlik, güçlenme girişimleri, hibrid tehditlerle mücadele, yeniden yapılandırma ve ayağa kaldırma çalışmalarıyla Ukrayna’nın ekonomik istikrarını ve dayanıklılığını arttırma, Ukrayna ekonomisinin refahını ve enerji güvenliğini sağlayacak koşulları oluşturma yer alıyor.

Rusya’nın açtığı savaştan kaynaklanan ihtiyaçları karşılayacak teknik ve mali desteğin sağlanması, Kiev’in Avrupa-Atlantik hedeflerine ulaşması için gerekli yönetim reformlarının etkili şekilde uygulanmasını sağlamak için destek sözü de verildi.

Metinde, “Gelecekte Rusya tarafından düzenlenecek bir silahlı saldırıda derhal Ukrayna ile görüşülerek uygun adımlar belirlenecek” denildi. Ayrıca deklarasyonda Rusya’ya ekonomik ve diğer yaptırımların uygulanması ve Ukrayna ile BM Sözleşmesi’nin 51’inci maddesi çerçevesinde kendini savunma hakkını kullanırken doğacak ihtiyaçları için görüşmeler yapılması yer aldı.

Bu kapsamda, “Ukrayna ile topraklarını bir kez daha savunma zorunda kalması durumunda güvenlik garantileri ve düzenlemeleri paketi üzerinde çalışacağız” denildi. Bunlara ek olarak Rusya’dan yaptırımlar ve ihracat kısıtlamalarıyla hesap sorulmaya devam edeceği belirtildi, savaş suçlularının ve Ukrayna’ya karşı işlenen hassas sivil altyapıya saldırı gibi uluslararası suçların hesabının sorulmaya devam edeceği kaydedildi.

“Savaş suçları cezasız kalamaz” denilen deklarasyonda “Sorumluların uluslararası hukuka uygun şekilde cezalandırılmasına olan bağlılığımızı yineliyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi mekanizmaların çalışmalarına desteği sürdüreceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’da neden olduğu zararı karşılayıncaya kadar mal varlıkları üstündeki kısıtlamaların süreceği belirtildi. Rus saldırganlığının neden olduğu zarar, kayıp veya yaralanmaların tazminine yönelik uluslararası bir mekanizmanın kurulması gereğine vurgu yapılan açıklamada uygun mekanizmaların geliştirilmesi için çalışılacağı belirtildi.

Ukrayna’dan beklentiler

Deklarasyonda Ukrayna’dan beklentiler de yer aldı.

Bunlar, “Ortakların güvenliğine pozitif katkı sağlamak ve ortakların desteğiyle şeffaflıkla hesapverirlik ölçütlerini güçlendirmek, ordunun demokratik sivil kontrolunu güçlendirmek ve Ukrayna’nın savunma kurumları ve sanayisinde verimliliği ve şeffaflığı arttıracak savunma reformları ve modernizasyonda ilerleme sağlamak” olarak sıralandı.

Metinde “Bu çaba, Ukrayna gelecekte Avrupa-Atlantik topluluğuna üyelik yolunda ilerlemeye devam ederken ileriye götürülecektir” denildi.

“Rusya’nın güvenliği ihlal ediliyor”

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov deklarasyonla ilgili olarak atılan adımı “aşırı derecede büyük bir hata ve potansiyel olarak oldukça tehlikeli” olarak değerlendirdiklerini duyurdu. Peskov, “Ukrayna’ya güvenlik garantileri vererek Rusya’nın güvenliğini ihlal etmiş oluyorlar” dedi. Batı’nın “bilgelik göstereceğine” dair umutlarını koruduklarını belirten Peskov, bunun olmaması halinde Avrupa ülkelerinin “çok uzun yıllar boyunca daha da tehlikeli” hale geleceğini söyledi.

“Silah şirketleri ceplerini dolduruyor”

G7 ülkelerine bir tepki de İran’dan geldi. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney Batı ülkelerini Ukraynalıların hayatlarını tehlikeye atmakla suçladı. Batılı ülkelerin “Ukrayna halkını cepheye sürerek Amerikan silah şirketlerinin ceplerini doldurduğunu” belirten Hamaney, Batı ülkelerinin “yağmacı” ve “sömürgeci” güdülerinin Ukraynalıları savaşmaya ve Batı silah üretim ve satış şirketlerinin çıkarlarına hizmet için ölmeye ittiğini ileri sürdü.

“Güvenlik zaferiyle dönüyoruz”

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise deklarasyonu ülkesi açısından “anlamlı bir güvenlik zaferi” olarak niteledi. Zelenskiy, “Ukrayna delegasyonu evine Ukrayna için, ülkemiz için, halkımız için, çocuklarımız için anlamlı bir güvenlik zaferi götürüyor” ifadelerini kullandı.

“Varlığımızı sürdüreceğiz”

ABD Başkanı Joe Biden da G7 deklarasyonuyla ilgili olarak, “Bunun, Ukrayna’ya olan bağlılığımızı ifade eden güçlü bir açıklama olduğunu düşünüyorum. (Ukrayna) bugün özgürlüğünü savunurken geleceğini de yeniden kuruyor. Ne kadar sürerse sürsün yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Batılı ülkeler şimdiye kadar Ukrayna kara kuvvetlerini modern silahlarla teçhizatlandırmış ancak Rusya ile savaş halindeki ülkeye savaş jeti ya da savaş gemisi tedariğinde bulunmamıştı.

Paylaşın

İtalya’da Kadın Milletvekilinden Ülke Tarihine Geçen Hareket

Geleneksel olarak erkek egem bir toplum olan İtalya’da Beş Yıldız Hareketi Partisi Milletvekili Gilda Sportiello’nun oğlu Federico’yu Temsilciler Meclisi’nde emzirdiği anlar ülke tarihine geçti.

Haber Merkezi / Meclis’te çocuğunu emziren Gilda Sportiello, tüm milletvekilleri tarafından alkışlanırken Meclis Başkan Yardımcısı Giorgio Mule ise, Sportiello’yu tebrik etti.

İtalya’da kasım ayında, kadın milletvekillerinin çocuklarıyla birlikte parlamentoya gelmelerine ve çocuğunu bir yaşına kadar emzirmelerine izin veren bir karar kabul edilmişti.

Bebeğini emzirdikten sonra basına açıklamalarda da bulunan Gilda Sportiello, birçok kadının emzirmeyi erken bıraktığını söyledi.

Bu durumun kadınların tercihi olmadığını belirten Sportiello, işe gitmek zorunda kalan kadınların, bu kararı aldıklarını söyledi.

İtalya’da milletvekillerinin üçte ikisi erkek

İtalya’nın şu anki başbakanı Giorgia Meloni, geçen yıl Ekim ayında ilk kadın başbakan olarak göreve başlamıştı. İtalya’da şu anda milletvekillerinin üçte ikisi erkek.

On üç yıl önce, Forza Italia partisinin senatörü olan Licia Ronzulli. Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu’nda kızını emzirmişti.

Paylaşın

G7’den Ukrayna’ya Tam Destek; Rusya’ya Yeni Yaptırımlar

Japonya, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada’dan oluşan G7’nin liderleri Japonya’nın Hiroşima kentinde yapılan zirvede, küresel siyasi meseleleri ele aldılar.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin de davet edildiği zirvenin gündem maddeleri arasında Ukrayna Savaşı, Moskova’ya yönelik yaklaşımlar, Çin’in nüfuz iddialarına Batı’nın vereceği tepki ve küresel ekonomik konular oldu.

G7 Zirvesi’nde liderler Ukrayna’ya “gerektiği sürece tam destek” vereceklerini belirtirken, ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya ABD yapımı F-16 savaş uçağı tedarik etme onayı verdi. G7 liderleriyle görüşen Biden’ın, Ukraynalı pilotlara yönelik ortak eğitim programlarına ABD’nin de destek verdiğini söylediği açıklandı.

Rusya’nın “savaş makinesine” darbe

G7 liderleri, Rusya’ya ve Rusya’nın saldırı savaşına destek verenlere yönelik yaptırımları artırma konusunda mutabakata varırken, Moskova’ya yönelik mevcut yaptırımlardaki boşlukların kapatılmasına da karar verildi.

Zirvede, Rusya’yı “savaşı destekleyecek teknoloji, endüstriyel ekipman ve hizmetlerden” mahrum bırakmak istendiği belirtildi. G7 liderleri Rusya’nın milyar dolarlık ham elmas ticaretine de kısıtlamalar getirilmesi yönünde irade beyan etti.

Elmas ticareti, elmas üretiminde dünyada ilk sırada bulunan Rusya’nın önemli gelir kaynaklarından. Devlete ait elmas madenciliği şirketi Alrosa’nın 2021 yılında elde ettiği gelirin yaklaşık 4 milyar euro civarında olduğu biliniyor.

Çin risklerini en aza indirmek

Zirveyi takip eden uzmanlar, ABD ile Avrupa ülkelerinin küresel ticaretteki farklı çıkarları sebebiyle Çin konusunda ortak bir duruş sergilemelerinin zor olduğunu belirtiyor.

Liderler, ekonomik bir “ayrışma” olmaması, ancak tedarik zincirleri çeşitlendirilerek dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’e bağımlılık risklerinin azaltılması konusunda anlaştı.

G7 ülkeleri, hızla silahlanan Çin’in Asya-Pasifik bölgesindeki “askerileştirme faaliyetlerine” karşı uyarıda bulunurken, Pekin’den de Rusya’ya askerlerini Ukrayna’dan bir an önce çekmesi için baskı yapmasını talep etti.

Nükleer silahsızlanmaya yönelik ilk açıklama

G7, 1945 yılında ABD’nin atom bombası saldırısıyla yerle bir olan Hiroşima’da ilk kez nükleer silahsızlanmaya ilişkin kendi deklarasyonunu yayınladı. Bildiride Çin’in hızla büyüyen nükleer cephaneliğinden duyulan endişe dile getirildi.

Ayrıca Moskova’nın Ukrayna savaşında nükleer silah kullanma tehdidini ve Belarus’ta konuşlandırılacağı duyurulan nükleer silahları “tehlikeli ve kabul edilemez” olduğu ifade edildi. G7 liderleri Kuzey Kore’ye de nükleer silahlardan tamamen vazgeçmesi çağrısında bulundu.

İklim politikaları

G7 ülkeleri, küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması amacıyla, yeni araç kayıtlarında elektrikli araçların payının 2035 yılına kadar yüzde 100’e çıkarılmasını hedeflediklerini belirtti.

Ayrıca gaz sektöründe devlet destekli yatırımlara belirli koşullar altında ve Rus kaynaklarına bağımlılığı sona erdirmek için “geçici bir önlem olarak” izin verilebileceği belirtildi. Ancak G7’nin iklim politikasındaki genel hedefin “en geç 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmak” olarak kaldığı vurgulandı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

G7 Zirvesi Öncesi ABD’den Rusya’ya Yeni Yaptırım Sinyali

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan G7 deklarasyonuna bağlı olarak bir yaptırım paketi açıklayacaklarını söyledi. Sullivan zirve deklarasyonunun mevcut cezai tedbirlerin uygulanmasına odaklanacağını belirtti.

Sullivan, Rusyaya yönelik “yaptırımların uygulanması” ve “bunların baypas edilmesi için kurulan ağların işlevsiz hale getirilmesi ve boşlukların kapatılması” konularının ele alınacağını, böylece yaptırımların etkisinin gelecek aylarda artırılacağını söyledi.

Japonya’nın Hiroşima kentinde Cuma ile Pazar günleri arasında yapılacak G7 zirvesi öncesinde ABD hükümeti Rusya’ya yeni bir yaptırım paketi açıklayacağının sinyalini verdi.

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan G7 deklarasyonuna bağlı olarak bir yaptırım paketi açıklayacaklarını söyledi. Sullivan zirve deklarasyonunun mevcut cezai tedbirlerin uygulanmasına odaklanacağını belirtti.

Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby geçen günlerde yaptığı açıklamada Rusya ile İran arasındaki silah ticaretlerine dahil olanlara yeni yaptırımlar getireceklerini söylemişti. ABD İran’ın Moskova’nın askeri destekçileri arasında olduğuna ve Rusya’ya geniş bir kapsamda SİHA sağladığına inanıyor.

G7 zirvesinde başlıca gündem maddeleri arasında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş geliyor. Sullivan Hiroşima’daki görüşmelerde Rusyaya yönelik “yaptırımların uygulanması” ve “bunların baypas edilmesi için kurulan ağların işlevsiz hale getirilmesi ve boşlukların kapatılması” konularının ele alınacağını, böylece yaptırımların etkisinin gelecek aylarda artırılacağını söyledi. Sullivan Rusya’ya genel bir ithalat yasağının getirilmesinin ise düşünülmediğini belirtti.

Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD’den oluşan G7’nin zirvesine Avrupa Birliği temsilcileri de katılım gösteriyor. Japonya’nın ev sahipliğinde düzenlenen zirveye katılmak için liderler bugün Hiroşima’ya gidiyor.

Üç gün süren zirvede Rusya’ya yönelik yaptırımların yanı sıra Çin’in “ekonomik baskısına” karşı önlemler de ele alınacak. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin de G7 ülkelerinin liderlerine videokonferans yöntemiyle hitap etmesi bekleniyor.

Paylaşın

G7’de Moskova’ya Yardım Edenlere “Yüksek Bir Bedel” Ödetme Sözü

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7, Rusya’ya yönelik sert yaptırımların arttırılması ve uygulanması konusunda kararlı olduklarını duyurdu.

G7’i oluşturan ülkelerin liderlerinin gelecek ay Japonya’nın Hiroşima kentinde düzenlenecek zirvede bir araya gelmesi bekleniyor.

Japonya’da yapılan dışişleri bakanları toplantısında, Moskova’ya yardım edenlere “yüksek bir bedel” ödetme sözü verildi.

G7’nin uyarısı, Çin Savunma Bakanı’nın Rusya ile ilişkilerde “yeni bir dönemi” işaret ederek siyasi ve güvenlik işbirliğini derinleştirme sözü vermesinden bir gün sonra geldi.

Birçok ülkenin Rusya ile ticari bağlarını korumak istemesi ve Batı’nın eylemlerine şüpheyle yaklaşması nedeniyle Moskova’ya karşı uygulanan yaptırımların etkisiz kaldığı eleştirisi yapılıyor.

Dışişleri Bakanları yayınladıkları bildiride, üçüncü ülkelerin yaptırımları delmesini engellemek için çabalarını iki katına çıkarma sözünü verdiğini duyurdu.

Açıklamada,”Rusya’ya yönelik yaptırımların yoğunlaştırılması, koordine edilmesi ve tam olarak uygulanması konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz” denildi. Ayrıca Ukrayna’nın kendini savunması için “ne kadar sürerse sürsün” destek verileceği belirtildi.

Bildiride, “Rusya’nın sivillere ve kritik sivil altyapıya yönelik saldırıları gibi savaş suçları ve diğer zulümlerin cezasız kalması söz konusu değil” ifadesine yer verildi.

Uzmanlar, yaptırımların Rusya ekonomisini felce uğrattığını ifade ederken, IMF Şubat ayında, Rusya’nın 2023 yılında resesyona girmeyeceğini öngörmüştü.

Toplantıda Rusya’nın Belarus’a nükleer silah yerleştirme tehdidi “kabul edilemez” ve “sorumsuz nükleer retorik” olarak değerlendirildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın taktik nükleer silahlarının Belarus’ta konuşlandırılacağını söylemişti. AB’nin dış politika şefi Joserp Borrel, Moskova’nın bu hamlesini “Avrupa güvenliğine yönelik bir tehdit” olduğunu kaydetti.

G7’nin toplantısında, Tayvan’a yönelik tehditlere devam eden Çin ve nükleer denemelere devam eden Kuzey Kore eleştirildi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın