Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla Bursa’dan İstanbul’a alınan “Milletin Sesi” mitingi Maltepe Sahil Miting Alanı’nda gerçekleştirildi.
Sahneye ilk olarak parti yöneticileri ve milletvekilleri çıktı. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanları kitleyi selamladı. Daha sonra Canan Kaftancıoğlu sahneye çıktı. Kaftancıoğlu’nun ardından Gezi Parkı Direnişi sürecinde yaşamını yitirenlerin aileleri ve Gezi Davasında tutuklananların aileleri sahnede yer aldı. Bu sırada kitleden “Hak hukuk adalet”, “Her yer Taksim her direniş” sloganları yükseldi.
Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Hak, hukuk, adalet” sloganları eşliğinde sahneye çıktı. “Kimse umutsuzluğa kapılmasın, haramilerin saltanatı yıkılıyor” diyen Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Hiçkimse umutsuzluğa kapılmasın. Haramilerin saltanatı yıkılıyor. Bu meydanda milyonlarla buluşmuştuk. Az kaldı bu kentin meydanlarında, sokaklarında özgürce kucaklaşacağız. Birileri Türkiye’yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor. İnsanları korkuyla sindirmek istiyor.
Sizi, bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar. O ve Saray’ı giderse kaos olur algısı peşindeler. Evleri basıyorlar, okulları basıyorlar, tweet attılar diye liseli çocukları okullarından alıyorlar. Bebekleri babalarından annelerinden koparıyorlar.
Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmaya hazırlanıyorlar. Saray ve şurekasının elinden düşmeyen bir kelime var: O yasak, bu yasak, şu yasak…
Memleketi uyuşturucu bataklığına çevirdiler. Kadın cinayetleri, işçi cinayetleri, siyasetçilere suikast hazırlıkları. Kullanışlı aparatlarla kavga edeceğiz. Sonuna kadar edeceğiz ve kazanacağız.
Söz veriyorum biz kazanacağız. Ülkemiz ağır bir ekonomik buhranın içinde. Bu hakka hukuka adalete sırt çevirmenin, adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile ağır yoksulluk içinde geçinemiyor. Sonuç: Yüzbinlerin tiranlıktan kaçmaya çalışması. En değerlimizi gençlerimizi kaybediyoruz. Gençlerimizin yüzde 70’i yurt dışına gitmek istiyor. 550 bini gitti bile.
Yalanlardan hepimiz bıktık! Ağızlarını açtıklarında yok efendin 2023, 2071, dış güçler, Almanlar, Japonya bizleri kıskanıyor, anlaşmalarda gizli maddeler var. Bunların tamamı yalan, yalan, yalan. Çok uzun süredir söyleyecekleri elle tutulur hiçbir şey kalmadı.
Çok uzun süredir söyleyecekleri elle tutulur hiçbir şey kalmadı. Ama az kaldı, uzun zamandır değişim rüzgarları esiyor. Türkiye değişime hazır. Çiftçimiz, işçisi, memuru, bürokratı, esnafı, sanayicisi, tüccarı, ithalatçısı, turizmcisi, taksicisi bu değişime hazır. Bu değişime gençler hazır, kadınlar hazır. Biz bu değişime hazırız.
“Beşli çetelerin kurduğu düzeni bozacağız”
Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan kafalarına inmek zorundayız. Sarayın ve fotoğrafçı suç işleri bakanının elinden yetkiyi aldığımızda, hepsinin, bu beşli çetelerin defterini dürmek zorundayız.
‘Beşli çetelerin kurduğu düzeni bozacağız. Bunların düzenine çomak sokacağız. Beşli çetelere ses çıkarmayanlar iyilikte yarışan belediye başkanlarımıza baskı yapıyorlar. Belediye başkanlarımız kumpasları, entrikaları boşa çıkararak halka hizmetlerini sürdürüyorlar.
1 hafta süreyle karanlıkta kaldım biliyorsunuz. Ben neoliberalizme karşıyım, bırakın halkı sömüren sömürsün, piyasa dengesini bulur söylemine karşıyım. Toplumun belleğine yerleşen bu anlayış, iktidar destekli sömürme ve köleleşmeye dönüştü.
İnsanların geçim kaynaklarını korumak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum. Vergide indirim istiyorum ama bunu yapabilmek için kamu maliyelerimizin sürdürülebilir temele oturtulması gerektiğine inanıyorum. Mali sorumluluğa inanıyorum. Vatandaştan toplanan verginin hesabının vatandaşa verilmesi gerektiğine inanıyorum.
2 kadın gazeteci, işlerini yaptıkları için tehdit ediliyor. Paramiliterlere, mafyalara, baronlara, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT’a olur da bu onurlu gazetecilerin tırnağına zarar gelirse, siz kendinizi unutun!
Türkiye’ye gelen kaçakların, Afganların ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var. Yol geçen hanına dönen sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler.
8 milyon kişiyi başımıza indirdiler, bu yük taşınamıyor. Gitmek zorundalar, gidecekler. Davul zurnayla, kardeşçe göndereceğiz. Hiçkimse unutmasın. Biz ırkçı değiliz. Irkçılığa karşıyız. Asla bu milletin alnına kara lekenin sürülmesine izin vermeyeceğiz.
Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatını kuracağız, Suriye’ye, Orta Doğu’ya barış getireceğiz. Bizim ilkemiz Atatürk’ün söylediği Yurtta Barış Dünyada Barış ilkesidir.
İnsanlar arasında eşitlik istiyorum; hak eşitliği… Fırsatların eşitliğin istiyorum. Değerle siyaseti yapılsın istiyorum. Demokrasiye saygı, işbirliği değerleri üzerinden var olalım istiyorum. 2 kelimede vücut bulan anlayışı iktidara getirmek için birlikte çalışmak zorundayız.
“İnsanca yaşayacağız, kardeşçe ve hakça bölüşeceğiz”
Dindarı, dinsizi, Türkü, Kürdü, Arabı, sağcısı, solcusu, liberali, milliyetçisi… 84 milyona, herkese; ülke elden gidiyor, birlikte olmak zorundayız, birlikte mücadele etmek zorundayız! Vatan bizim vatanımız, bayrak bizim bayrağımız.
Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız Kurtuluş Savaşı gibi, neye inandığımız, geçmişte hangi partiyi desteklediğimiz önemli değil. Eski tartışmaları bir tarafa bırakıp gerçek değişimi sağlamak için birlikte çalışmak zorundayız. Demokrasi ve adalet mücadelesini kimseyi ayırmadan, dışlamadan hep birlikte vermeliyiz. Emekçiler, toplumun tüm kesimleri, iş insanları, esnaf, kadınlar, emekliler, bilim insanları, beyaz yakalılar; insanca yaşayacağız, kardeşçe ve hakça bölüşeceğiz.
Genç muhafazakarlar; bu sorunlar hepimizin sorunu, bir kısımın değil. Bu senin de sorunun. İl Başkanımıza siyaseti yasaklayan zihniyet senin nafakanı kesmek istiyor, seni köleleştiriyor. Sesini yükseleyeceksin, itiraz edeceksin. Aynısı sana da yapılacak. SADAT’çıların toplantılarında sen yoksun. Vatana ihanet suçu işlenirken erkekler oturdu yeni anayasa yazdı, sen orada yoksun ve olmayacaksın. Genç muhafazakar kardeşim, bu seçimde kararsızım diyemezsin. Kayıtsızlık bir cevap değildir, bir sondur. Kayıtsızlık saldırganın dostudur. Saldırgana karşı dik durmalısın, onurlu durmalısın.
Bazıları hala öğretilmiş çaresizlikle bir partinin ve parti liderinin halkını dinlemesini zayıflık gibi algılıyorlar. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar. İyi kalpli olmayı zayıflık gibi gösteriyorlar. Biz birlikte oluyoruz, birlikte iktidar oluyoruz. Ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim, neysem oyum! Kibar olmayı, dinlemeyi, dezavantajlıların derdine koşmayı değişmeyeceğim, inadına koşacağım!
İyi insan olmayı zayıflık olarak gösterenler, bir yüzükle yola çıkanlar bugün milletin celladı haline geldiler. Onlar saraylarda fink atıyorlar, millet ise aç. Kendi celladınızı seçmeyin. Bu bir şov değil, demokrasi arayışı; ciddi olmak zorundayız, ahlaklı olmak zorundayız, vicdanımızı dinlemeliyiz, ahlaki değerleri yüceltmek zorundayız.
“Kendi celladınızı seçmeyin”
Canan Başkan’ın başına gelene ses çıkartacaksın. Genç muhafazakar kadın, senin de başına gelecek. Ey genç muhafazakar kardeşim bu seçimde kararsızım diyemezsin. Kayıtsızlık bir seçim değildir. Bir sondur. Her zaman saldırganın dostudur. Saldırgana karşı dik durmalısın. Onurlu durmalısın.
İktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim. Ben neysem oyum! Nerede durduğumu biliyorsun. Bunu değiştirmek niyetinde değilim.
Bir yüzlükle yola çıkanlar milletin celladı haline geldi! Saraylarda fink atıyorlar, millet aç! Kendi celladınızı seçmeyin. Ahlaklı olmak, ahlaki değerlerimizi yükseltmek zorundayız.
CHP’de geçmişte şöyle yaptı böyle yaptı diyorlar. Evet hatalar oldu. Biz hatalarımızdan ders çıkarmasını bilen bir partiyiz. Allah şahidimizdir ki kendimizi geliştirmek için çok çaba harcıyoruz. Tam anlamıyla mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz. İşsizlere iş sağlamak, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bölgesinde saygın bir ülkeyi yeniden inşa etmek.
Bu söylediklerimize inanıyorsanız, akıllı bir ekonomi yönetimi istiyorsanız, Silivri korkusu olmadan konuşmak istiyorsanız, Harp Akademisi öğrencileri serbest bırakılsın istiyorsanız, eğitime ve sağlığa güzel bir bütçe ayrılsın istiyorsanız, 128 Milyar doların kime satıldığını öğrenmek istiyorsanız, ödediğiniz vergilerin nereye gittiğini öğrenmek istiyorsanız, asgari ücretli açlığa mahkum olmasın istiyorsanız bize katılın. Çocuklarınızın geleceğini düşünüyorsanız bize katılın. Bu ülkeden çalınanları tavizsiz geri alacağıma bir kez daha milletimin huzurunda bir kez daha söz veriyorum!”