Kılıçdaroğlu, “800 bini aşkın genç, İstanbul’da ilk kez gidip sandıkta oy kullanacak. Ve sizler otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz; sadece bizim siyasi tarihimize değil dünya siyasi tarihine de önemli bir armağan bırakacaksınız. Bu onur size yeter.” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Ortak akılla yola çıktık ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini bir kişiye teslim etmeyeceğiz, bir kişinin iki dudağından çıkan bir sözü hiç kimse kabul etmeyecek. Beraber ve birlikte, akılla, bilgiyle, birikimle, ahlakla, erdemle yöneteceğiz. Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Herkesi kucaklayacağız, herkesi. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.” dedi.
“Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları bilmenizi isterim. Birincisi beşli çeteler. İkinci bir grup daha var, uyuşturucu baronları.” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beşli çetelerin yurtdışına kaçırdıkları paraları biliyorum. Nerelere götürdüklerini biliyorum. Amerika’da Manhattan’da gökdelenler yaptığını biliyorum. Muhammed Ali Clay’in çiftliğini nasıl satın aldıklarını biliyorum. Londra’da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını, ama tamamını son sentine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim.”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sırasıyla birer konuşma yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mitinginde yaptığı konuşma şöyle:
“Değişime hazır mısınız? Türkiye’ye demokrasiyi getirmeye hazır mısınız? Alın terine değer vermeye hazır mısınız? Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa etmeye hazır mısınız? Söz mü?
Ben de size söz veriyorum. Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu ülkede hiçbir yoksul ailenin elektriği kesilmeyecek, hiçbir yoksul ailenin suyu kesilmeyecek, hiçbir yoksul ailenin doğalgazı kesilmeyecek. Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız ve birlikte huzur içinde yaşayacağız.
Şundan emin olmanızı istiyorum. 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hiçbir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını sorgulamadan 85 milyon insanın Cumhurbaşkanı olacağım. Ve 85 milyon insana hakkıyla hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye ben de size söz veriyorum.
Ülkeyi huzura kavuşturmamız lazım. Çok kamplaştırdılar. Komşumuzun kimliğini sorgular hale getirdiler. İnsanların inançlarını sorgular hale getirdiler. Türkiye’yi buradan çekip çıkaracağız. Bunun için en büyük güç sizsiniz. Sizlerle beraber yola çıkacağız.
Ve gençler, burada mısınız? Yaklaşık 800 bini aşkın genç, İstanbul’da ilk kez gidip sandıkta oy kullanacak. Ve sizler otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz; sadece bizim siyasi tarihimize değil dünya siyasi tarihine de önemli bir armağan bırakacaksınız. Bu onur size yeter.
Birlikte mücadele ettiğimiz zaman Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunlar çözülebilir. Az önce Genel Başkanlarımızı dinlediniz. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarımızı dinlediniz. Birlikte yola çıktık, beraber yola çıktık. Ortak akılla yola çıktık ve Türkiye Cumhuriyeti devletini bir kişiye teslim etmeyeceğiz, bir kişinin iki dudağından çıkan bir sözü hiç kimse kabul etmeyecek.
Beraber ve birlikte yöneteceğiz. Akılla yöneteceğiz, bilgiyle yöneteceğiz, birikimle yöneteceğiz, ahlakla yöneteceğiz, erdemle yöneteceğiz, hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Ve bu ülkeye sözüm söz; baharı getireceğim baharı, bu ülkeye huzuru getireceğim huzuru, göreceksiniz bunu. Herkesi kucaklayacağız, herkesi. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
‘KHK’lılara bahar gelecek mi, haydi’. Evet, haydi bahar gelecek hiç endişe etmeyin.
Bu kardeşiniz bu meydana Adalet Yürüyüşünden sonra da gelmişti. Adalet Yürüyüşünü yapmıştım. Adalet, devletin temelidir. Devletin dini adalettir. Adaleti her yerde ve her ortamda savunmak zorundayız. Sadi şöyle söyler; “Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez”. Hepimiz adalete susadık, hepimiz adaleti istiyoruz.
Adalet sadece mahkeme salonlarında gerçekleşmez. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa, 85 milyonumuz aç demektir. Bir çocuk eğer soğukta kaldıysa, 85 milyonumuz soğukta kalmış demektir. Dolayısıyla biz, beraber ve birlikte Türkiye’yi yeniden aydınlığa çıkaracağız. En büyük gücümüz sizsiniz ve kendinize güvenin.
Türkiye’nin bütün sorunları çözülebilir. Benim saray merakım yok, 6 liderin de öyle, bir saray merakı yok. Ben sizler gibi yaşıyorum. Sizler gibi mütevazı bir hayatım var. Sizler gibi yaşamaktan da onur duyuyorum. Saraya gitmeyeceğiz, Allah nasip eder sizlerin oyuyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda, yerimiz Çankaya olacak, Gazi Mustafa Kemal’in mütevazı mekânı olacak.
Bir şey daha. Söz verdim, en geç iki yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, Afganlı kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağım.
‘Staj ve çıraklık’. Meraklanmayın onu gayet iyi biliyorum ve çözeceğim. Çalıştınız, kazandınız, prim yatırtmadılar Borçlanma imkânı getireceğim, hiç meraklanmayın.
Bakınız, her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağız. Asla ve asla birilerinden yana tavır almayacağız.
Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen iki kesim var. Onları bilmenizi isterim. Birincisi beşli çeteler. Beşli çeteler istemiyorlar. Yuh çekmeyin, sandığa gidip oy kullanın. Ben sizden onu bekliyorum. Yuh çekmek bu işin en kolayı, zor olanı sandığa gitmek. Ama sandığa giderken bir arkadaşını beraber götürmek.
Özellikle AK Parti’ye veya MHP’ye veya Cumhur İttifakı’ndan birisine geçen seçimlerde oy veren bir kişiyi ikna edeceksiniz, beraber sandığa götüreceksiniz ve oy kullanacak. O zaman gerçek anlamda her bir birey görevini yapmış olacak. Bunun sözünü istiyorum. Söz mü? Yüz binlerin sözünü dinledik. Yüz binlerden söz aldım.
Onu da biliyorum. Beşli çetelerin yurtdışına kaçırdıkları paraları biliyorum. Nerelere götürdüklerini biliyorum. Amerika’da Manhattan’da gökdelenler yaptığını biliyorum. Muhammed Ali Clay’in çiftliğini nasıl satın aldıklarını biliyorum. Londra’da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını, ama tamamını son sentine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim.
418 milyar doları götürdüler. Az önce Meral Hanım söyledi, sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını, 418 milyar doları, kuruşu kuruşuna getireceğim ve size vereceğim, bu halka vereceğim.
Söyledim, bir daha ifade edeyim; kul hakkı yemem ve kul hakkı yedirmem. Bakınız hiç onlar diyorlar mı biz kul hakkı yemeyeceğiz diye. Demiyorlar, söyleyemiyorlar. Ben onların neler yediğini biliyorum. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç kimse endişe etmesin.
İki; beni istemeyen ikinci bir grup daha var. Uyuşturucu baronları… Söz veriyorum, uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. Uyuşturucu baronlarına da bir şey diyemiyorlar. Neredeyse kucaklaşacaklar. Ama bu ülkenin çıkarı için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu ülkeyi aydınlığa çıkaracağız. Beraber, birlikte bunu sağlayacağız. Bundan emin olmanızı isterim.
Son söz; çünkü uzun süre beklediniz. Ekrem Başkanımızın mitingleri bitirirken söylediği bir şey var, güzel bir cümle var, onu kullanarak izin verirseniz bu mitingimizi bitirmiş olalım. Her şey çok güzel olacak.
Bütün sorunları biliyorum, emin olun. Bütün sorunları çözmeye ahdettim, emin olun. Ve ben, bu ülkeye arkadaşlarımla birlikte baharı getireceğim, huzuru getireceğim. Kim olursa olsun bu topraklarda yaşıyorsa herkesin sorunuyla ilgileneceğiz. Asla ayrımcılık yapmayacağız. Ondandır, bundandır diye bir şey söylemeyeceğiz ve 85 milyonu kucaklayacağız.
Ve benim de size sözüm, 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. 85 milyona hizmet edeceğim. Hiçbir ayrım yapmayacağım ve herkesi kucaklayacağım.
Sağ olun, var olun. Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. Teşekkür ederim.”