Yerel Seçimler: AK Parti, İstanbul İçin Kürt Oylarının Peşinde

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerinde seçim stratejileri netleşiyor. AK Parti, 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı’na kaybettiği İstanbul’da yeniden kazanmak için Kürt oylarının peşinde.

Kürtlerin oyunu almak için HEDEP (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) ile iş birliğine sıcak bakılmayan AK Parti’de, “Kürtlerin oyu kazanılacaksa hizmet siyaseti ile kazanılmalı” görüşü öne çıkıyor.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; AK Parti’nin son MYK toplantılarında da İstanbul seçim stratejisine ilişkin pek çok öneri sunuldu. İstanbul’daki Kürt nüfusun seçim sonucundaki etkisine dikkat çeken bazı MYK üyeleri, Kürtlerin oyunu almadan İstanbul’un kazanılmasının zor olduğunu belirtti.

Kürt seçmenin oyunu almak için Kürtlerin yoğun yaşadığı mahallelere daha çok hizmet götürülmesi gerektiğini kaydeden AK Partili yöneticiler, Kürtlerin oyunu almak için HEDEP ile iş birliğine sıcak bakmadıklarını belirtti ve “Kürtlerin oyu kazanılacaksa hizmet siyaseti ile kazanılmalı” görüşünü aktardı.

Öte yandan son genel seçimlerde yüzde 52 oyla yeniden Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel oyunun partisinin çok üzerinde olduğu bir kez daha görüldü. Ancak Erdoğan’ın bir siyasi aktör olarak tek başına varlığı birçok seçimin sonucunda etkili olsa da yerel seçimlerde bunun tam çalışmadığı da görülmüş durumda.

2019 seçimlerinde uzun yıllardır siyaset sahnesinde yer alan Binali Yıldırım, İstanbul’da aday gösterilmiş ve Ekrem İmamoğlu karşısında yarışı hem de iki kere kaybetmişti. AK Partili siyasetçiler şimdi, “Yerel seçimlerde sadece Erdoğan’ın yetmediğini görüyoruz. Adayın memleketi, donanımı, o ildeki karşılığı, icra yeteneği olmadan olmuyor.

Aday belirlerken de tüm bunlara bakılacak” diyor. İstanbul için aday arayışı da sürüyor. AK Parti kulislerinde İstanbul için en çok konuşulan isim eski Çevre Bakanı Murat Kurum. Ama sürecin sürprizlere de gebe olabileceği kaydediliyor.

Paylaşın

Yerel Seçimler: AK Parti’den İstanbul İçin Özel Kampanya Hazırlığı

31 Mart 2024’te yapılması planlanan seçimler yaklaştıkça partilerin ve ittifakların seçim stratejileri de netleşiyor. AK Parti tüm iller için aday adayı çalışmalarını anketlerle destekleyerek sürdürürken, İstanbul için özel bir kampanya başlığı açmaya hazırlanıyor.

İstanbul’un bugünkü yönetimi hakkında daha önce planlanan negatif kampanyanın ardından, kendilerini daha cazip gösterecek pozitif projelerin açıklanması ve bunların da adayla eş zamanlı duyurulması planlanıyor. Yeni iletişim yollarının kullanılması, marka projelerin bu yolla duyurulması ele alınıyor. Asıl kampanyanın aralık ayında başlaması öngörülüyor.

Gazete Pencere’den Nuray Babacan’ın edindiği bilgilere göre; AK Parti ve MHP kurmayları, il ve ilçeler bazında yapılacak pazarlıkların alt yapısını oluşturdu. Henüz il ve ilçeler üzerinde görüşmeye geçilmezken, bir önceki yerel seçimde ittifakın diğer ortağına bırakılan il ve ilçelerdeki durum analiz ediliyor. Bu yerleşim yerlerindeki belediye başkanlarının ‘başarı ve başarısızlık’ grafiği de çıkartıldı. O seçimde alınan oylar ve bu seçime ilişkin olasılıklar değerlendirilerek, gerekirse ittifak yapılan iller değiştirilecek.

“44 ilde sadece AK Parti, 7 ilde sadece MHP aday göstererek”

Buna göre taraflar, herhangi bir il veya ilçeyi ortağına bırakırken, başarı grafiğini esas alacak ve o yerleşim yeri MHP veya AK Parti’de kalsa bile başkan adayının değiştirilmesini isteyebilecek. Aynı planlama ittifak yapılacak ilçeler için de geçerli olacak. MHP’ye bırakılacak iller olarak, Osmaniye, Manisa, Muğla, Adana, Aydın, Kars Kırıkkale ve Iğdır tartışılırken, bir önceki seçimde, 51 ilde iş birliği yapılmış, 44 ilde sadece AK Parti, 7 ilde sadece MHP aday göstererek birbirlerine destek vermişti.

AK Parti tüm iller için aday adayı çalışmalarını anketlerle destekleyerek sürdürürken, İstanbul için özel bir kampanya başlığı açmaya hazırlanıyor. İstanbul’un bugünkü yönetimi hakkında daha önce planlanan negatif kampanyanın ardından, kendilerini daha cazip gösterecek pozitif projelerin açıklanması ve bunların da adayla eş zamanlı duyurulması planlanıyor. Yeni iletişim yollarının kullanılması, marka projelerin bu yolla duyurulması ele alınıyor. Asıl kampanyanın aralık ayında başlaması öngörülüyor.

Paylaşın

İmamoğlu: Yeni Hikayeyi Yazmaya Birlikte Başlayacağız

CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ında konuşan Ekrem İmamoğlu, “Demokrasiyi, devleti, adaleti, refahı bizden daha iyi inşa edecek, temsil edecek bir başka parti yoktur. Bizi, temsil ettiğimiz anlayış sadece Cumhuriyet ideali, sadece özgürlüğün ve eşitliğin, dayanışmanın güvencesi değildir, toplumsal ve uluslararası barışın da güvencesidir” dedi ve ekledi:

“‘Güzel günler güreceğiz, güneş günler göreceğiz, motorları maviliklere süreceğiz çocuklar. Işıklı maviliklere hep birlikte süreceğiz.’ Bugün ve yarın sizlerin iradesiyle ülkemizin tüm kesimlerini birleştirecek yeni ve güçlü bir vizyonun hikayesini yazmaya hep birlikte başlayacağız. Bu irade, 2. yüzyılda ülkemize çoğulcu demokrasiyi ve adil paylaşmayı armağan edecek.”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), genel başkanının seçileceği 38. Olağan Kurultayı, bugün Ankara Spor Salonu’nda başladı.

Ana sloganı “İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” olan kurultayda, CHP Genel Başkanlığı için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel, eski PM üyesi Örsan Kunter Öymen ve Ünal Karahasan yarışacak. Eski milletvekili İlhan Cihaner ise adaylıktan çekildi.

Kurultayda ilkin Kıllıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünden, daha önce yaptığı konuşmalardan kesitler yer alan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Bu esnada zaman zaman “değişim” sloganları atılması dikkat çekti.

Divan başkanlığına seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Her şey çok güzel olacak” ve “değişim” sloganları altında sahneye çıktı. “CHP, bu ülkenin kurucu ve birleştirici gücüdür. Bu toprakların en köklü, en kapsayıcı siyasi geleneğidir” diyen İmamoğlu’nun konuşması özetle şöyle:

“Bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş süreçlerini yürütürken bu topraklarda yaşayan halkımızı birleştirerek milli görevimizi, her düşüncenin üzerinde tutarız.

Bugün bizi yine hayati bir görev bekliyor. Cumhuriyet ve demokrasinin ilke ve idealleri etrafında yeniden, milletçe, kayıtsız şartsız buluşmaya ihtiyacımız var. Toplumsal bütünleşmeye ihtiyacımız var. Ülkemizi zenginleştirmeye ve zenginliklerimizi adil biçimde paylaşmaya ihtiyacımız var.

21 yıldır iş başında olan bu baskıcı iktidar, cumhuriyetimizi, demokrasimizi, devletimizi ve birbirimize olan inancımızı tahrip etti. Devletimizi, asırlık yapılarımızı darmadağın etti. Eşsiz ülkemizi, dünyadan uzaklaşmış bir yönetim anlayışına mecbur etti.

Gelir dağılımını tehlikeli bir biçimde bozdu. Çalışanların yüzde 60’ını asgari ücrete mahkum etti. Yargı sistemini silah gibi kullanarak bugünlerde gazetecilere yaptığı gibi kendisine muhalefet eden kim varsa herkesi içeri attı. Başımızdakiler adaletsiz bir ortam, baskıcı ve sadece işi bilmeyen insanlar değiller, aynı zamanda halkımızı borç batağına soktular.

CHP’nin inançlı kadroları olarak bizler bu fotoğrafı kabullenmeyiz, kabullenmiyoruz, kabullenmeyeceğiz. Ülkemin de partimin de bundan çok daha fazlasını yapabileceğine inanıyorum.

“Bu kurultayla Türkiye muhalefeti toptan şekillenecek”

Bu kurultay, milletimiz, devletimiz ve partimiz adına tarihi bir kurultay olacak. Bugün ve yarın, ikinci yüzyılın inşasına giden büyük bir yolculuğun büyük bir adımını atacağız. Bu kurultay, sadece CHP kurultayı değil, Türkiye muhalefetinin toptan şekilleneceği bir kurultaydır. Bu kurultay, toplumsal muhalefete büyük güç ve moral verecek.

Bu kurultayda halkımıza karşı her birimizin tarihi bir sorumluluğu vardır. Bu kurultay, geleceğin Türkiyesini adım adım kuracağımız yeni yüzyılın harcını hep birilikte atacağımız büyük ve şanlı yolculuğumuzun ilk adımıdır. Sorumlu davranmak, birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirip geleceğe güvenle bakmak gerekir.

5 ay sonra yerel seçimler var. Kurultayımız biter bitmez yerel seçimler için omuz omuza vereceğiz. Her sokakta, her mahallede, her fabrikada, her okulda, her tarlada halkımızla buluşacağız. 2. yüzyılın Türkiyesini hep birlikte inşa etmeye başlayacağız. Birçok ilçede ve metropollerde yerel seçimleri hep birlikte kazanacağız! Yeter ki biz ne yaptığımızı bilelim, yeter ki vatandaşın sesine kulak verelim.

Bu ülkede unutulanların, ötekileştirilenlerin, yok sayılanların, özgürlüğünden mahrum edilenlerin yanında olup haklarını savunacağız. 86 milyonun onurlu ve eşit hissedarı olduğu bir cumhuriyeti sil baştan hep birlikte ayağa kaldıracağız.

Demokrasiyi, devleti, adaleti, refahı bizden daha iyi inşa edecek, temsil edecek bir başka parti yoktur. Bizi, temsil ettiğimiz anlayış sadece Cumhuriyet ideali, sadece özgürlüğün ve eşitliğin, dayanışmanın güvencesi değildir, toplumsal ve uluslararası barışın da güvencesidir. ‘Güzel günler güreceğiz, güneş günler göreceğiz, motorları maviliklere süreceğiz çocuklar. Işıklı maviliklere hep birlikte süreceğiz.’

Bugün ve yarın sizlerin iradesiyle ülkemizin tüm kesimlerini birleştirecek yeni ve güçlü bir vizyonun hikayesini yazmaya hep birlikte başlayacağız. Bu irade, 2. yüzyılda ülkemize çoğulcu demokrasiyi ve adil paylaşmayı armağan edecek.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

İTO Duyurdu: İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 72,73’e Geriledi

Eylül ayında yüzde 73,18 olan İstanbul’un yıllık enflasyonu ekim ayında yüzde 72,73’e geriledi. Enflasyon aylık bazda en fazla “giyim harcamaları grubu” kategorisinde artarken, bunu sağlık ve kişisel bakım harcamaları ve gıda harcamaları takip etti.

Haber Merkezi / Eylül ayında aylık enflasyon yüzde 5.46, yıllık enflasyon ise yüzde 73,18 olarak kayıtlara geçmişti. Eylül ayında enflasyon aylık bazda en fazla “diğer harcamalar grubu” kategorisinde artarken, bunu giyim harcamaları ve kültür eğitim ve eğlence harcamaları takip etmişti.

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2023 Ekim Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; Ekim ayında perakende fiyatlarda bir önceki aya göre giyim harcamaları grubunda yüzde 15,33, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 4,58, gıda harcamalarında yüzde 4,28, ev eşyası harcamalarında yüzde 4,05, konut harcamalarında yüzde 1,82, diğer harcamalarda yüzde 0,08 artış gerçekleşti.

Kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 1,38 ve ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 2,33 düşüş meydana geldi.

Ekimde toptan fiyatlarda bir önceki aya göre gıda maddeleri grubunda yüzde 5,22, mensucat grubunda yüzde 4,57, inşaat malzemelerinde yüzde 2,50, kimyevi maddelerde yüzde 2,38, madenler grubunda yüzde 1,95, işlenmemiş maddelerde yüzde 1,73, yakacak ve enerji maddelerinde yüzde 1,33 artış gerçekleşti.

İTO’nun Eylül verileri

İTO’nun 2023 Eylül Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi raporu ise şöyle: “İstanbul’da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi, eylülde bir önceki aya göre yüzde 5.46, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 3,94 artış kaydetti.

Söz konusu veriler yıllık bazda incelendiğinde değişim oranı, perakendede yüzde 73,18, toptan fiyatlarda ise yüzde 67,79 olarak gerçekleşti.

Eylülde perakende fiyatlar önceki aya göre, diğer harcamalar grubunda yüzde 48,08, giyim harcamalarında yüzde 14,50, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 7,38, ev eşyası harcamalarında yüzde 4,47, gıda harcamalarında yüzde 4,31, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 3,50, konut harcamalarında yüzde 3,22 ve ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 0,38 artış kaydetti.

Eylülde toptan fiyatlarda bir önceki aya göre, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 7,28, gıda maddeleri grubunda yüzde 5,65, mensucat grubunda yüzde 5,15, kimyevi maddeler grubunda yüzde 2,77, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 1,82, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,30, madenler grubunda yüzde 0,60 artış görüldü.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu İle İmamoğlu’ndan Bir Saatlik Görüşme: Açıklama Yapılmadı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı İmamoğlu, bir saat süren bir görüşme gerçekleştirdiler. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, görüşme sonrası basın mensuplarına herhangi bir açıklamada bulunmadılar.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel Tesisleri’nde saat 09.30’da bir araya geldi.

Ekrem İmamoğlu ile İle Kılıçdaroğlu arasındaki basına kapalı görüşme bir saat sürdü. Farklı araçlarla tesisten ayrılan Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, basın mensuplarına herhangi bir açıklamada bulunmadı.

4-5 Kasım’da 38’inci Olağan Kurultayı’nı gerçekleştirecek CHP’de kurultay gündemi devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun görüşmede İmamoğlu’na Kurultay Divan Başkanlığı’nı önereceği iddia edilmişti.

Gazeteci İsmail Saymaz, görüşmenin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun divan başkanlığı konusunda anlaştığını yazdı.

Saymaz şunları söyledi: Kılıçdaroğlu, bir hafta önce İmamoğlu’na haber göndererek, kurultayda divan başkanı olması teklifini iletmişti. İmamoğlu sıcak baktığını söylemişti. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu bugün görüştü ve anlaştı. 4 Kasım’daki CHP kurultayında divan başkanlığını İmamoğlu yapacak.

Paylaşın

İstanbul’da Yaşayanların Yarıya Yakını Kıt Kanaat Geçiniyor

27 Eylül – 12 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Barometresi Raporu’na göre ekonomik sıkıntılar İstanbul’da ikamet edenleri oldukça zorluyor. Raporda, 623 katılımcıya eylül ayında evde en çok ne konuşulduğu sorulurken yüzde 65’i “ekonomik sorunlar” yanıtını verdi.

Katılımcıların yüzde 33’ü kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyebildiğini kaydetti. Eylül ayında katılımcıların yüzde 43’ü kıt kanaat geçinebildiğini bildirdi. Ayrıca İstanbulluların yüzde 49’u son günlerde öfkeli olduğunu söyledi.

Katılımcılara göre İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 52 ile sığınmacı ve mülteciler, yüzde 50 ile ekonomik sorunlar ve yüzde 45 ile trafik olarak belirlendi. Bu üç sorunu konut satışı ve kiralama fiyatları ve olası İstanbul depremi izledi.

Euronews Türkçe’de yer alan habere göre; Resmi verilere göre son 5 yılda 2,2 milyon kişi İstanbul’dan diğer şehirlere göç etti. En büyük göç sebeplerinden birisi ‘daha iyi konut ve yaşam koşulları’ oldu.

Enflasyonun son 20 yıldaki en yüksek seviyeye ulaşmasıyla birlikte geçim sıkıntısı had safhaya ulaştı. Kira fiyatlarının en çok arttığı şehirlerin başında da İstanbul geliyor. Şehirdeki ikamet eden yabancı uyruklu kişi sayısı da hızla artıyor. Ekim başı itibariyle 576 bin yabancı ikamet izni ile İstanbul’da yaşıyor. Diğer taraftan İstanbul hala göç almaya devam ediyor; ancak giden sayısı gelenlerden daha fazla.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri İstanbul’un aldığı ve verdiği göç sayısını sebepleriyle birlikte gösteriyor. Buna göre 2018-2022 yıllarını kapsayan son 5 yılda 2 milyon 182 bin kişi İstanbul’dan göç etti. 2018’de bu sayı 596 bin idi. 2019’da 378 bine düşen İstanbul’un verdiği göç sayısı tekrar kademeli artışa geçerek 2022’de 418 bini aştı.

Peki, insanlar İstanbul’dan neden ayrılıyor? Son 5 yıla bakıldığında her sene en büyük sebep “hane/aile fertlerinden birine bağımlı göç”. 2022’de 95 bin kişi bu sebeple İstanbul’dan ayrıldı. Bu da sebeplerin yüzde 22,8’ine karşılık geliyor. Aslında bu seçenek insanların kendi tercihleri değil; aile durumuna dayanıyor.

Bunun dışında en büyük sebep ise yüzde 22,1 ile “daha iyi konut ve yaşam koşulları”. 2022’de 92 binden fazla kişi bu sebeple İstanbul’dan ayrıldı. 26 bin kişi de ev aldıkları için İstanbul’dan göç etti. TÜİK verilerine göre son 5 yılda 462 bin kişi daha iyi konut ve yaşam koşulları sebebiyle İstanbul’u terk etti.

Sebeplerdeki “bilinmeyen” oranı da oldukça yüksek. Bu durum aslında daha iyi yaşam şartları sebebiyle göç edenlerin oranının daha yüksek olabileceğine işaret ediyor. Şehirler hem göç alıyor hem de göç veriyor. Aradaki farka ise net göç deniliyor. Net göç sıfırdan büyük ise bu şehre gidenden daha fazla kişinin geldiğini gösteriyor. Eğer net göç eksi ise bu kente göç eden sayısı daha yüksek olduğu anlamına geliyor.

Her sene yüzbinlerce kişi İstanbul’a göç etmeye devam ediyor

İstanbul’a göç de durmuyor. Her sene yüzbinlerce kişi İstanbul’a göç etmeye devam ediyor. 2018-2022 yılları arasındaki son 5 yılda toplam 1 milyon 983 bin kişi İstanbul’a göç etti. İstanbul’da son 5 yılda net göç sayısı ise 199 bin oldu.

2019’da net göç sayısı artı verirken diğer yıllarda hep eksi seyretti. Yani, giden sayısı gelenlerden daha fazla oldu. 2022’de eksi göçün en yüksek olduğu şehir 33 bin ile İstanbul oldu.

İstanbul’da 532 bin Suriyeli yaşıyor

Göç İdaresi Başkanlığı’nın 12 Ekim 2023 verilerine göre İstanbul’da geçici koruma altında bulunan Suriyeli sayısı 532 bin. İstanbul’un nüfusu ise Suriyelilerle birlikte 16 milyon 440 bin. Bu da şehirde yaşayan bin kişiden 32’sinin Suriyeli olduğunu gösteriyor.

Yine Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre İstanbul’da 576 bin kişi ikamet izni ile bulunuyor. Buna geçici koruma altındaki Suriyeliler dahil değil. Bu durumda İstanbul’da yaşayan her 100 kişiden 6-7 kişinin yabancı olduğu anlamına geliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe’nin açıklamasına göre İSKİ su tüketim verilerine göre İstanbul’da yaklaşık 2,5 milyon yabancı yaşıyor.

İstanbul Planlama Ajansı’nın verilerini aktaran Buğra Gökçe Ekim 2023 itibariyle İstanbul’da ortalama kira bedeli 13 bin 300 liraya yaklaştığını bildirdi. Buna göre asgari ücretin kirayı karşılama oranı yüzde 85’e düştü. Emekli maaşı da ortalama kiranın yalnız yüzde 40’ını karşılayabiliyor.

623 kişinin katılımıyla 27 Eylül – 12 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Barometresi Raporu’na göre ekonomik sıkıntılar İstanbul’da ikamet edenleri oldukça zorluyor. Katılımcılara Eylül ayında evde en çok ne konuşulduğu sorulurken yüzde 65’i “ekonomik sorunlar” yanıtını verdi.

Katılımcıların yüzde 33’ü kredi kartı borcunun asgari tutarını ödeyebildiğini kaydetti. Eylül ayında katılımcıların yüzde 43’ü kıt kanaat geçinebildiğini bildirdi. Ayrıca İstanbulluların yüzde 49’u son günlerde öfkeli olduğunu söyledi.

Katılımcılara göre İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 52 ile sığınmacı ve mülteciler, yüzde 50 ile ekonomik sorunlar ve yüzde 45 ile trafik olarak belirlendi. Bu üç sorunu konut satışı ve kiralama fiyatları ve olası İstanbul depremi izledi.

Paylaşın

AK Partili ve CHP’li Vekiller Arasında ‘Cumhuriyetin 100. yılı’ Tartışması

Meclis Genel Kurulu’nda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muğla Milletvekili Kadem Mete arasında, Cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlama tartışması yaşandı.

Cumhuriyet’in aktardığına göre; CHP Milletvekili Gökan Zeybek, Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde, “Bütün dünyada, gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin tümünde 50’inci, 75’inci ya da 100’üncü yıl kutlamalarında sadece bir ikramiye değil; geniş çapta bir af, özellikle de yoksul ve alt gelir grubundaki yurttaşları ilgilendiren düzenlemeler parlamentoların gündemine gelir.

Sizin gündeminizde ne yoksullarla ve emekçilerle ilgili, cezaevinde yatan insanlarla ilgili bir düzenleme getirme teklifi var ne de Cumhuriyetin 100’üncü yılını kutlamak için alanlarda, sokaklarda, meydanlarda bir çalışma var; bu da sizin hanenize bir not olarak yazılacaktır” diye konuştu.

CHP’li Zeybek’in konuşmasına AK Parti sıralarından Muğla Milletvekili Kadem Mete’den sataşma geldi. Kadem Mete, “Sanatçı çağırdık zaten, konserler yaparsınız, kutlarsınız” dedi.

Mete’nin bu sözlerini meclis kürsüsünden sert eleştiren CHP’li Zeybek, “Evet, sen cumhuriyetin 100’üncü yıl kutlamasını bir konser olarak idrak edecek kadar cumhuriyetin fikriyatını anlamamış bir milletvekilisin, böyle anladığın için de yazıklar olsun diyorum sana” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu: İstanbul’u Kazanacağız

Partisinin İstanbul İl Kongresi’nde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bugün burada partimizi yenilemek ve ayağa kaldırmak için birlikteyiz. Biz, vakti geldiğinde yenilenme için gereken enerji ve cesareti göstermeyi bilen bir partiyiz. Partimizi yenilerken birilerini dışlayan anlayış bizim anlayışımız olmaz. Buradan birleşerek çıkacağız. Buradan güçlenerek çıkacağız. Bu amaçlar için hepinizi, hep birlikte, omuz omuza çalışmaya davet ediyorum” dedi ve ekledi:

“Şuna inanın, İstanbul’u kazanacağız. İstanbul’daki 39 ilçenin tamamında iddia koyacağız. En az 30 ilçede çok daha büyük bir iddia koyacağız ve kazanacağız. Birlikte İstanbul İttifakını kuracağız. Bu yolculuk, zafere giden bir yolculuktur. Bu yolculuğun sonunda CHP kazanacak. Ama bu yolculuğun sonunda millet kazanacak. CHP’nin her bir üyesi, her bir seçmeni sonuçta milletin kazanacağını bilerek çalışacak. İlk işimiz Mart 2024’te yerel seçimlerde Türkiye çapında yeni bir zafere imza atmaktır. Ülkemizin dört bir yanında çok daha fazla belediyeyi kazanmaktır.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan İstanbul İl Kongresi, Haliç Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Kongrede İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’da bir konuşma yaptı. Gazete Pencere‘nin aktardığına göre, İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:

“Değerli dava arkadaşlarım, her birimiz için çok önemli günlerden geçiyoruz. Partimizin tam 100’üncü yaşını kutladık. 6 Ekim 2023şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılını kutladık. Birileri bu millete yıllarca bugünlerin önemlerini unutturmak istediler. Düşününüz bu aziz şehir, tam 5 yıl boyunca işgal altında kaldığını. 5 saniye tahammül edebilir miyiz? İşte bu milletin istiklal mücadelesini küçümseyen o akıl.

Bunları bilmeden ya da bilerek milletin ayağa kalkışını İstiklal mücadelesini, özgürlük mücadelesini yok saymaya çalışmışlardır. Bundan tam 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kararlı mücadeleleri sonunda İstanbul işgalden kurtarılmıştır. Bu kurtuluşu bize sağlayan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve bu milletin büyükleri dedeleri ve nineleri her birisine minnetle yad ediyorum ruhları şad olsun.

Yine bu yıl, 24 Temmuz 2023’te bu memleketin teminatı olmuş olan Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılını kutladık. Bundan tam üç hafta sonra ise 29 Ekim 2023’te ise Cumhuriyetimizin hep birlikte 100’üncü yılını kutlayacağız. 100’üncü yılı Cumhuriyetimizin kutlu olsun. Bin yaşa Cumhuriyet. Bu tarihlerin her biri, bu büyük ülkenin, bu köklü partinin ve milletimizin her bir ferdinin gurur duyduğu, bizi biz yapan başarıların tarihidir. Cumhuriyetimizin, partimizin ve İstanbul’un kurtuluşunun işte bütünün 100. yılını bu yıl bizler yaşadık ve yaşatıyoruz. Elbette daha güçlü yaşamak isterdik, elbette daha mutlu yaşamak isterdik, elbette daha gururlu yaşamak isterdik, ama başaracağız, başaracağız, başaracağız asla vazgeçmeyeceğiz.

Sevgili yol arkadaşlarım, CHP, tarihsel olarak büyük bir davanın, sarsılmaz bir mücadele azminin ve mazlum dünya halklarına ilham kaynağı olmuş ulusal bir zaferin adıdır. Bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş tarihi, çok partili demokratik rejime geçiş dönemi, 1960’ların 70’lerin siyasi ve toplumsal gelişmeleri, CHP’yi anmadan anlaşılamaz, anlatılamaz. Hepimizin asli görevi, dünya tarihinin en müstesna başarılarından birine imza atmış olan partimizin tarihi rolünü hatırlayarak yenilenmesi ve güçlenmesi için çalışmaktır.

Bakınız bugün Orta Doğu’da yeniden ne yazık ki çok kötü günler yaşanıyor. Buradan söylüyorum kendine miras bırakılmış olan ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ kimliğine sahip CHP iktidarındaki bir Türkiye’nin ne kuzeyinde bir savaş olur ne güneyinde savaş olur. CHP, 21’inci yüzyılda mazlum milletlerin çıkışı olur. Onun için bu ortamda bu salonda görev alan sizler, sadece CHP’nin bir üyesi bir delegesi olduğunu düşünmeyin. İstanbul’un kaderi, Türkiyemizin kaderi ve yakın coğrafyanın kaderinin elinizde olduğunu unutmayın. CHP’nin iktidarının yakın coğrafya için de ülkemiz için de ne kadar önemli olduğunu hafızanızda hep sıcak tutun.

İstanbul’u devraldığımızı zamanı hatırlayalım. 2019’da diğer tüm belediye başkanları nisan ayında işbaşı yapmışken, biz, nasıl ve neden temmuzda işe başlayabildik. Hatırlayalım o günleri. Bize mazbatanın bir türlü verilmeyişini, hakkı ve hukuku çiğneyerek verildikten 18 gün sonra seçimlerin gayri hukuki ve gayri ahlaki bir şekilde iptal edilişini, sonra 23 Haziran için hep beraber sandıklarda buluştuğumuzu, oy çuvalları üzerinde sabahladığımızı, sırt sırta vererek dünyaya ilham kaynağı olan bir demokrasi zaferini nasıl başardığımızı hatırlayalım…

Bizler Türkiye demokrasi tarihinin en büyük mücadelesini vererek 806 bin oy farkı ile hep birlikte yeniden kazandık. 2019 seçimleri başta CHP’liler olmak üzere Türkiye demokratlarının ortak gururu ve başarısıdır. Pandemi ve iktisadi kriz hukuk dışı ahlak dışı engellemeleri yaşadık.

Bunları bahane olarak kullanmadık, kimseyi aç bırakmadık, açıkta bırakmadık. Belediyemiz İstanbul tarihinin ilk öğrenci yurtlarını, kreşleri açtı. Kamucu, halkçı sosyal demokrat belediyecilik bu değil midir? Yurtlar bir takım dernek ve vakıflara teslim edilmiyor. Hadi işine git diyeceğim ama işi gücü yok… Siyaset aile mesleği değildir kendini adama işidir. 4,5 yılda 5 bin öğreniciye yurt yapan anlayış İstanbul’da 25 yıl iktidar olsa neler yapar neler.

Parti olarak elbette konuşmamız gerekenler var. Pek çok vatandaşımız tarafından uzunca bir süredir iktidar olma ve ülkeyi yönetme hevesinden, kararlılığına ne yazık ki karşılık veremeyen bir parti olarak görülüyoruz. Her birimiz kurucu genel başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün her şartta mücadele eden, hedefe ulaşmak için sürekli yeni yollar arayan, icraatçı, projeci ve tutkulu vatan sevgisini aynı yoğunlukta taşımak, aynı enerjiyi sergilemek zorundayız.

Bu ülkenin geleceği ve bu aziz halkın refahı için, içine düştüğümüz bu zor durumdan bir an önce kurtulmak zorundayız. Parti yönetimine yönelik eleştirileri bir saldırı olarak yorumlamanın asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içi demokrasiyi, bölünme ve parçalanma riskiymiş gibi göstermenin asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içinde sanki ötekiler ve düşmanlar varmış gibi davranmanın ve propagandanın asla yeri yoktur. Bunlar bize yakışan veya bize fayda sağlayacak şeyler değildir. Bunlar bizim mücadele ettiğimiz yaklaşımlardır.

Birilerini işaret edip, düşmanlaştırmaya çalışanlar, CHP’nin 100 yıllık mücadelesine kötülük yaparlar. Parti hukukuna uygun olarak, şeffaf bir biçimde bu partiye üye olmuş, görev üstlenmiş ve mücadele etmiş herkese bu partide yer vardır. Kendi iradesi ve gönüllü emeğiyle bu partiye ve bu partinin mücadelesine destek vermek üzere katılan hiçbir üye ayrıma tabi tutulamaz. Bu ülkenin modern, özgür, demokrat ve müreffeh bir ülke olması için saflarımıza katılan herkese bu partide yer vardır. Bundan sonra da olacaktır. Farklılıklara saygı göstererek bir arada yaşama ve çalışma kültürünü önce partimizde sergileyerek halkımıza örnek olmalıyız.

Hayatım boyunca defalarca gerçekleştiğini gördüğüm bir sırrı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu millet Türkiye’yi zenginleştirecek, güçlü ve adil bir Türkiye’yi inşa edecek bir seçeneği gördüğünde, tereddüt etmeden iktidara taşır. İşte bu millet, CHP’den iktidar olmasını istiyor.

İşte bizlerin görmezden gelemeyeceği ulusal ihtiyaç budur. Bununla birlikte iki görev daha veriyor. Birincisi; sıçrayarak kalkınma devrimini gerçekleştirme ve ülkemizi zenginleştirme görevidir. İkincisiyse; zenginliğimizi adil paylaşacağımız çoğulcu bir demokrasi ve sosyal bir devleti inşa etme görevidir. Bunu yaratmanın yolu ülkenin tüm vatanseverlerini birleştiren yeni, kapsayıcı ve güçlü bir vizyonun hikâyesini yazmaktır.

Türkiye’nin çoğulcu demokrasiye ve sıçrayarak kalkınmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin ikinci yüzyılına girerken değişmeye ve bunun için yeni bir hikâyeye ihtiyacı var. Bunun için CHP’yi seçimlerden sonra kaybeden ve üzüntüden başı öne eğik üyelerinin olduğu bir parti olmaktan çıkarıp sürekli kazanan ve halkçı politikalar uygulayan devrimci parti yapmamız şarttır.

Biz bugün burada partimizi yenilemek ve ayağa kaldırmak için birlikteyiz. Biz, vakti geldiğinde yenilenme için gereken enerji ve cesareti göstermeyi bilen bir partiyiz. Partimizi yenilerken birilerini dışlayan anlayış bizim anlayışımız olmaz. Buradan birleşerek çıkacağız. Buradan güçlenerek çıkacağız. Bu amaçlar için hepinizi, hep birlikte, omuz omuza çalışmaya davet ediyorum. Şuna inanın, İstanbul’u kazanacağız.

İstanbul’daki 39 ilçenin tamamında iddia koyacağız. En az 30 ilçede çok daha büyük bir iddia koyacağız ve kazanacağız. Birlikte İstanbul İttifakını kuracağız. Bu yolculuk, zafere giden bir yolculuktur. Bu yolculuğun sonunda CHP kazanacak. Ama bu yolculuğun sonunda millet kazanacak. CHP’nin her bir üyesi, her bir seçmeni sonuçta milletin kazanacağını bilerek çalışacak. İlk işimiz Mart 2024’te yerel seçimlerde Türkiye çapında yeni bir zafere imza atmaktır. Ülkemizin dört bir yanında çok daha fazla belediyeyi kazanmaktır.

Arkasından da 2028’de Cumhurbaşkanlığını kazanıyoruz. 2029 yerel seçimlerinde çok daha büyük başarılara imza atıyoruz. Hedefimiz budur. Bu tarihleri hepimiz zihnimize kazıyalım. Bu yolculukta önümüzdeki taşları temizleyin. Ayağımıza taş değmesin. Taşları temizleyelim, yola çıkalım, yolumuz açık olsun, yolumuz iktidar olsun.”

İstanbul’un önemi ne?

İstanbul kongresi, tek belirleyici olmasa da Kasım’daki kurultaydan çıkacak sonuç için yön verici olması açısından önem taşıyor. CHP’nin İstanbul’daki delege sayısının büyüklüğü de sayısal açıdan kongreye ayrı önem kazandırıyor. İstanbul 196 delege ile Kasım’daki büyük kurultayda belirleyici bir konuma sahip. Bu sayı, doğal delegelerle birlikte 250’nin üzerine çıkıyor.

İstanbul’u kazanan tarafın kurultay için önemli bir moral üstünlük kazanacağı belirtilmesine karşılık, il ve kurultay seçimleri için iki farklı tutum alacağını belirtenler de bulunuyor.

Bu isimlerden biri 14/28 Mayıs seçim sürecinde Kılıçdaroğlu’nun kampanyasının önemli ismi CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak. İstanbul il kongresinde değişimcilerin adayı Çelik’i destekleyeceğini açıklayan Toprak, büyük kurultayda ise Kılıçdaroğlu’ndan yana olacağını belirtiyor.

Bu örnekten hareketle her delege için net bir şekilde bir tarafın yanında olduğu söylenemediği için, İstanbul il kongresinde taraflardan birinin kazanması her ne kadar moral üstünlük verse de kurultayda kesinlikle İstanbul’u alan tarafın kazanacağı anlamına gelmiyor.

Özgür Özel, genel başkanlığını açıkladığı basın toplantısında CHP’deki mevcut delege yapısıyla genel başkana rakip bir ismin kazanmasının çok zor olduğu yorumlarının hatırlatılmasına karşılık, ”Ben CHP delegesinin aklını, vicdanını çok önemsiyorum. Atatürk’ün kurduğu partinin delegeleri en doğru kararı verir” yanıtını vermişti.

Toplam bin 370 kurultay delegesi bulunan CHP’de, kurultayda yapılacak genel başkanlık yarışında İstanbul’un yanı sıra Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerin delegeleri de etkili olacak. Ankara kongresinde genel merkezin desteklediği Ümit Erkol il başkanı seçilirken, İzmir’de de genel merkezin adayı ipi göğüsledi. Bu arada İstanbul ile aynı gün Antalya ve Trabzon’da da kongre düzenlenecek.

Kurultay öncesi il kongrelerini sürdüren CHP’de İstanbul’a kadar 46 il kongresi tamamlanmış durumda. Yeni il yönetimleriyle birlikte kurultayda oy kullanacak seçilmiş delegelerin de belirlendiği il kongreleri 15 Ekim’e kadar devam edecek.

Adaylar Canpolat ve Çelik en çok delegeye sahip olması açısından kritik olan İstanbul kongresi öncesi farklı temaslar ve mesajlarla delegeler nezdinde etkili olmaya çalışıyor. Değişimcilerin adayı Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik, “İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı büyük değişimi geliştirmek için göreve talip olduğunu” belirtirken, tüm delegelerden oy istediğini kaydetti.

Genel merkezin adayı olan ve 2015-2018 yılları arasında, Canan Kaftancıoğlu’ndan önce CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini yürüten Canpolat ise, kongre öncesi taahhütlerini anlatan bir bildirge yayımladı. “Parti içi iktidara değil ülkede iktidara odaklanma” çağrısı yapılan bildirgede, “CHP’yi çürümüş bu düzene karşı siyasi meydan okumanın merkezi yapalım! İstanbul Büyükşehir Başkanlığını yeniden kazanalım! 14 ilçedeki belediye sayımızı ikiye katlayalım” denildi.

Kılıçdaroğlu ve genel merkeze yakın parti yöneticilerinin yanı sıra değişimci kanadın ve onlara destek olan İmamoğlu’nun kongrede ipi göğüsleyebilmek için İstanbul delegeleriyle birebir temas kurdukları belirtiliyor.

Bu arada Kılıçdaroğlu her ne kadar kongreye katılmasa da son iki gün İstanbul’da farklı programlar düzenleyerek görünürlüğünü ortaya koymaya çalıştı. Bu kapsamda CHP lideri dün Gezi Parkı davası kapsamında Marmara Cezaevi’nde tutuklu olan Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı, ayrıca İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i ziyaret etti.

Özgür Özel ise geçen Cuma günü Diyarbakır İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı. Özel, “Kürt sorununu biliyor ve siyaseten istismar etmeden çözmeye söz veriyorum” diye konuştu. Özel’in İstanbul kongresinin yapılacağı gün, Antalya ya da Trabzon kongresine katılması bekleniyor.

Bu arada Özel birkaç gün önce İstanbul’da gazetecilerle buluşmasında, yarınki kongreyi Çelik’i destekleyen “değişimcilerin kazanması halinde kurultayda çok rahatlayacaklarını” söylerken, Canpolat’ın kazanması halinde ise kurultayda başa baş hale gelineceğini belirtti.

Özel, “Kazanırsak bizim lehimize getirecek bir matematik oluşturur, kaybedilirse ise morallerin düştüğü bir süreç başlayabilir. Ankara’da gazeteciler, ‘İstanbul’da güneş açmadan Türkiye’ye yaz gelmez’ derler. O seçimden sonra kazanacak tarafa yakın olma beklentisi güçlenir. Biz yine de 600 oydan emin olarak kurultayda salona girmek istiyoruz” diye konuştu.

Paylaşın

CHP’li Kaftancıoğlu: Umudu Diriltmemiz Lazım

Partisinin İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Canan Kaftancıoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğiyle demokraside son kalan kale olan partimizle birlikte bu ülkeye demokrasiyi getirerek Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılla taçlandırmış olmamız lazım. Bunu yapacağız. Sizler sayesinde yapacağız” dedi ve ekledi:

“Aramızda bulunan bulunmayan, hayatını kaybetmiş İstanbul örgütüne sonsuz teşekkür ediyorum, önünde saygıyla eğiliyorum. Sizin il başkanı olmak hayatım boyunca en gurur duyacağım paye olarak hep burada kalacak. Yarını konuşmamız lazım dedik. Yarına umudu yine hep birlikte diriltmemiz lazım dedik. Umudu diriltmenin yolu, popülist siyasetin karşısında dönüştürücü siyaset inşa etmek. Dönüştürücü siyaseti inşa etmek için konuşmak değil; konuşulanı yapmak, samimi olmaktır.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan İstanbul İl Kongresi, Haliç Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Kongrede açılış konuşmasını CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yaptı. Gazete Pencere‘nin aktardığına göre, Kaftancıoğlu, konuşmasında şunları söyledi:

“İstanbul örgütüne teşekkür ediyorum. Bugün o örgütün hakkında ilçe başkanlarımızla ilgili, delegelerimizle ilgili, üyelerimizle ilgili, trollerin, birilerinin kendilerine gazeteci diyenlerin attığı iftiraları İstanbul delegesi tehditle teklif arasında sıkışmaz. Hür iradesiyle karar verir diyeceğine sonuna kadar inanıyorum.

Yaklaşık 6 yıldır sürdürdüğüm il başkanınız olarak bu kürsüden son kez sesleneceğim size ve son kez karşınızdayım. Kaç gündür yazıyorlar, çiziyorlar. Dün Ankara’da bir kurultay oldu. Ankara’daki kurultayda bir tek adam çıktı. Bir şeyler söyledi, söyledi, söyledi. Ne söylediğinin çok da önemi yok çünkü söylediği hiçbir şeyi yapmıyor ama bir şey dikkatinizi çekmek için o kurultaya atıf yapıyorum. Karşı düşünce, müzakere yok. Ortaklaşma yok. Tek adam çıktı, listesini verdi geçti. Bunun adı da demokrasi oldu. Şimdi İstanbul’a gelelim.

İstanbul İl Örgütü’nün kongresi başlıyor. İstanbul örgütü, nasıl bir örgüt var? Fikri olan, her fikri özgürce söyleyen, adaylarımız var, adaylar arasında kıymetli bir yarış var. İstanbul örgütünün delegesi ve İstanbul örgütü sadece ve sadece kongre zamanlarında değil, her zaman çalışan, çalışkan İstanbul örgütü, özgür, özgün ve hür iradesiyle bugün demokratik yarışını gerçekleştirecek. Tek adamların kurultaylarına şuradaki alkışlarınızla selam olsun. Diyorlar ya, Cumhuriyet Halk Partisi kongrelerinde ses var, çok ses var. Bu memleketi zaten tek ses bu hâle getirdi, tek adam.

Sizden bir şey isteyeceğim. İl başkanınız olarak sizden bugün son şey isteyeceğim. Hepiniz harikasınız. İstanbul örgütü bugün bir kez daha farkını gösterecek. Nasıl gösterecek, biliyor musunuz? Aramızda genel başkan adaylarımız, il başkan adaylarımız var. İstanbul örgütü, farkını saraya ve Ankara’ya şöyle gösterecek. İstanbul örgütü, genel başkan adayımız konuşurken de bütün konuşmacılar konuşurken de adaylarımız konuşurken de dinleyecek.

Fikirlerine katılmasa bile alkışlarıyla destekleyecek. O yüzden sizden, İstanbul örgütünden bütün konuşmacıları, adaylarımızı büyük bir dikkatle dinleyeceğiz ki başka yerlerde olan, birtakım başka kongrelerde, başka partilerde nahoş şeyler İstanbul örgütünde olmaz.

Hep yarını konuşmamız lazım dedik. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken 21’inci yüzyılda karşı karşıya olduğumuz sorunlar çok karışık. Sınırları aşan ama aynı zamanda birbirleriyle bağlantılı sorunlardır. Bugün ekonomik, sosyal ve dijital eşitsizlikleri, iklim değişimini, ekolojik faaliyetleri, kanıksanmış yoksulluğu, ayrımcılığı, ırkçılığı ve yükselen ve meşru olmayan ahlâki ve siyasi olan saraydakileri tartışıyor olmaz zorundayız 85 milyon adına.

Bizim artık kutsallaştıran durumlar yerine, içi boşaltılan devlet kurumları yerine güçlü yurttaş, güçlü birey, sorumlu yurttaş, sorumlu devleti hep beraber oluşturmamız lazım. Bizim hep beraber, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğiyle demokraside son kalan kale olan partimizle birlikte bu ülkeye demokrasiyi getirerek Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılla taçlandırmış olmamız lazım. Bunu yapacağız. Sizler sayesinde yapacağız.

Aramızda bulunan bulunmayan, hayatını kaybetmiş İstanbul örgütüne sonsuz teşekkür ediyorum, önünde saygıyla eğiliyorum. Sizin il başkanı olmak hayatım boyunca en gurur duyacağım paye olarak hep burada kalacak. Yarını konuşmamız lazım dedik. Yarına umudu yine hep birlikte diriltmemiz lazım dedik. Umudu diriltmenin yolu, popülist siyasetin karşısında dönüştürücü siyaset inşa etmek. Dönüştürücü siyaseti inşa etmek için konuşmak değil; konuşulanı yapmak, samimi olmaktır.

Dönüştürücü siyaseti inşa edebilme adına İstanbul örgütünün yaptıklarımız var, yapamadıklarımız var ama ben İstanbul örgütünün sokakta sesini duyurdum. Parti içi süreçlerde hak ettiği yere gelmesi için yapamadım. Bizden sonraki adaylarımıza, benden sonraki il başkanlarımıza, hangisi seçilirse seçilsin daha çok sesi duyurmaya çalışacaklarından hiç kuşkum yok.

İkinci teşekkürüm, dönüştürücü siyaset, sahici ve samimi siyaseti toplumda yerleştirmek için her türlü eleştirimi, tahmin ediyorum en sert ve en ve yüzüne karşı yapmama rağmen ‘Siyasette kadınlar da olmalı’ deyip eleştirileri büyük bir olgunlukla karşılayan ve kadınların da siyasette var olmasının bu şekilde önünü açtığına inandığım Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum.

Kendisine yaptığım eleştirileri, yarısını birisine yapsam herhalde düşman olurdu. Son teşekkürüm, çocukluğunu bensiz geçiren annemin başına bugün ne gelecek kaygısını yaşayan ama bir gün bile hissettirmeyen ve ona aynı zamanda annelik yapan, maddi ve manevi olarak her zaman yanımda duran sevgili kızıma ve sevgili eşime teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.”

İstanbul’un önemi ne?

İstanbul kongresi, tek belirleyici olmasa da Kasım’daki kurultaydan çıkacak sonuç için yön verici olması açısından önem taşıyor. CHP’nin İstanbul’daki delege sayısının büyüklüğü de sayısal açıdan kongreye ayrı önem kazandırıyor. İstanbul 196 delege ile Kasım’daki büyük kurultayda belirleyici bir konuma sahip. Bu sayı, doğal delegelerle birlikte 250’nin üzerine çıkıyor.

İstanbul’u kazanan tarafın kurultay için önemli bir moral üstünlük kazanacağı belirtilmesine karşılık, il ve kurultay seçimleri için iki farklı tutum alacağını belirtenler de bulunuyor.

Bu isimlerden biri 14/28 Mayıs seçim sürecinde Kılıçdaroğlu’nun kampanyasının önemli ismi CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak. İstanbul il kongresinde değişimcilerin adayı Çelik’i destekleyeceğini açıklayan Toprak, büyük kurultayda ise Kılıçdaroğlu’ndan yana olacağını belirtiyor.

Bu örnekten hareketle her delege için net bir şekilde bir tarafın yanında olduğu söylenemediği için, İstanbul il kongresinde taraflardan birinin kazanması her ne kadar moral üstünlük verse de kurultayda kesinlikle İstanbul’u alan tarafın kazanacağı anlamına gelmiyor.

Özgür Özel, genel başkanlığını açıkladığı basın toplantısında CHP’deki mevcut delege yapısıyla genel başkana rakip bir ismin kazanmasının çok zor olduğu yorumlarının hatırlatılmasına karşılık, ”Ben CHP delegesinin aklını, vicdanını çok önemsiyorum. Atatürk’ün kurduğu partinin delegeleri en doğru kararı verir” yanıtını vermişti.

Toplam bin 370 kurultay delegesi bulunan CHP’de, kurultayda yapılacak genel başkanlık yarışında İstanbul’un yanı sıra Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerin delegeleri de etkili olacak. Ankara kongresinde genel merkezin desteklediği Ümit Erkol il başkanı seçilirken, İzmir’de de genel merkezin adayı ipi göğüsledi. Bu arada İstanbul ile aynı gün Antalya ve Trabzon’da da kongre düzenlenecek.

Kurultay öncesi il kongrelerini sürdüren CHP’de İstanbul’a kadar 46 il kongresi tamamlanmış durumda. Yeni il yönetimleriyle birlikte kurultayda oy kullanacak seçilmiş delegelerin de belirlendiği il kongreleri 15 Ekim’e kadar devam edecek.

Adaylar Canpolat ve Çelik en çok delegeye sahip olması açısından kritik olan İstanbul kongresi öncesi farklı temaslar ve mesajlarla delegeler nezdinde etkili olmaya çalışıyor. Değişimcilerin adayı Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik, “İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı büyük değişimi geliştirmek için göreve talip olduğunu” belirtirken, tüm delegelerden oy istediğini kaydetti.

Genel merkezin adayı olan ve 2015-2018 yılları arasında, Canan Kaftancıoğlu’ndan önce CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini yürüten Canpolat ise, kongre öncesi taahhütlerini anlatan bir bildirge yayımladı. “Parti içi iktidara değil ülkede iktidara odaklanma” çağrısı yapılan bildirgede, “CHP’yi çürümüş bu düzene karşı siyasi meydan okumanın merkezi yapalım! İstanbul Büyükşehir Başkanlığını yeniden kazanalım! 14 ilçedeki belediye sayımızı ikiye katlayalım” denildi.

Kılıçdaroğlu ve genel merkeze yakın parti yöneticilerinin yanı sıra değişimci kanadın ve onlara destek olan İmamoğlu’nun kongrede ipi göğüsleyebilmek için İstanbul delegeleriyle birebir temas kurdukları belirtiliyor.

Bu arada Kılıçdaroğlu her ne kadar kongreye katılmasa da son iki gün İstanbul’da farklı programlar düzenleyerek görünürlüğünü ortaya koymaya çalıştı. Bu kapsamda CHP lideri dün Gezi Parkı davası kapsamında Marmara Cezaevi’nde tutuklu olan Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı, ayrıca İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i ziyaret etti.

Özgür Özel ise geçen Cuma günü Diyarbakır İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı. Özel, “Kürt sorununu biliyor ve siyaseten istismar etmeden çözmeye söz veriyorum” diye konuştu. Özel’in İstanbul kongresinin yapılacağı gün, Antalya ya da Trabzon kongresine katılması bekleniyor.

Bu arada Özel birkaç gün önce İstanbul’da gazetecilerle buluşmasında, yarınki kongreyi Çelik’i destekleyen “değişimcilerin kazanması halinde kurultayda çok rahatlayacaklarını” söylerken, Canpolat’ın kazanması halinde ise kurultayda başa baş hale gelineceğini belirtti.

Özel, “Kazanırsak bizim lehimize getirecek bir matematik oluşturur, kaybedilirse ise morallerin düştüğü bir süreç başlayabilir. Ankara’da gazeteciler, ‘İstanbul’da güneş açmadan Türkiye’ye yaz gelmez’ derler. O seçimden sonra kazanacak tarafa yakın olma beklentisi güçlenir. Biz yine de 600 oydan emin olarak kurultayda salona girmek istiyoruz” diye konuştu.

Paylaşın

İYİ Partili Zorlu’dan “İstanbul Ve Ankara” Açıklaması: Çalışmalarımız Sürüyor

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ittifaksız girmeyi hedefleyen İYİ Parti’de parti sözcüsü Kürşat Zorlu, “Gerek İstanbul’da gerekse Ankara’da, diğer illerimizde olduğu gibi çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgun bir aşamaya geldiğinde bunları paylaşırız” dedi.

Aday belirleme sürecinde anket yapılacağının ifade edildiği belirtilen Zorlu, açıklamasının devamında, “Bununla ilgili komisyon kurulması aşamasındayız. Esas olan teşkilatlarımızla, o illerdeki milletvekillerimizle, partililerimizin bir mutabakat içerisinde, adayımızın üzerinde netleşmektir. Ama aday adayının çok olduğu yerlerde bir anket gerçekleştirme eğilimimiz var. Bu illerin hangileri olacağını ilerleyen günlerde sizinle paylaşırız” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Başkanlık Divanı toplantısı ardından genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Suat Sarı’nın, İYİ Parti’nin yerel seçimlerdeki İstanbul adayı olacağı yönündeki iddiaları sorulan Zorlu, “Suat Bey, partimizin önemli bir görevinde bulunuyor. İstanbul Büyükşehir’de grup sözcüsü. Ancak gerek İstanbul’da gerekse Ankara’da, diğer illerimizde olduğu gibi çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgun bir aşamaya geldiğinde bunları paylaşırız” dedi.

Aday belirleme sürecinde anket yapılacağının ifade edildiği belirtilen Zorlu, “Bununla ilgili komisyon kurulması aşamasındayız. Esas olan teşkilatlarımızla, o illerdeki milletvekillerimizle, partililerimizin bir mutabakat içerisinde, adayımızın üzerinde netleşmektir. Ama aday adayının çok olduğu yerlerde bir anket gerçekleştirme eğilimimiz var. Bu illerin hangileri olacağını ilerleyen günlerde sizinle paylaşırız” yanıtını verdi.

Gelen bir başka soru üzerine, geçtiğimiz hafta rahatsızlanan Genel Başkan Meral Akşener’in sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Zorlu, partisinin grup toplantısının çarşamba günü gerçekleşeceğini ekledi.

İYİ Parti’nin İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun oldu

Öte yandan görevden alınan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Coşkun Yıldırım’ın yerine parti tarafından Yücel Coşkun atandı. İYİ Parti’de ocak ayında İstanbul İl Başkanlığı koltuğunu Buğra Kavuncu’dan devralan Coşkun Yıldırım’ın 27 Eylül’de Genel Merkez kararıyla görevden alınmıştı.

Coşkun Yıldırım’dan boşalan koltuğa Yücel Coşkun atandı. Haberi sosyal medya hesabından duyuran Yücel Coşkun “Genel Başkanımız Sayın @meral_aksener ‘in tensipleriyle İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı görevine atanmış bulunmaktayım. Kuruluşundan bu yana mücadelesini verdiğimiz İYİ Partimizin her kademesinde olduğu gibi bundan sonraki süreçte de var gücümüzle mücadele edeceğiz.” notunu düştü.

Yücel Coşkun kimdir?

Aslen Gümüşhaneli olan Yücel Coşkun 1977 yılında, İstanbul’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini İstanbul Çeliktepe’de, lise eğitimini Ümraniye Nevzat Ayaz Lisesi’nde tamamladı. Üniversite eğitimini Marmara Üniversitesi BESYO (Spor Bilimleri Fakültesi), Yüksek Lisans eğitimini de Marmara Üniversitesi Sağlık bilimleri Enstitüsü’nde tamamlayan Coşkun, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

İYİ Parti Kuruculular Kurulu üyesi olan Coşkun, İYİ Parti Sosyal Politikalar Başkan Yardımcılığı, İstanbul İl Sekreterliği, 27. ve 28. Dönem Milletvekilliği Adaylığı görevlerinde bulundu. Aynı zamanda ticaret ve spor organizasyonları ile de ilgilenen Coşkun, evli ve 3 kız çocuğu babasıdır.

Paylaşın