İBB’nin İhtiyaç Sahiplerine Dağıtmak İçin Topladığı Paraya El Konuldu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını dolayısıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere topladığı 6,2 milyon lira tutarındaki bağışa el konularak, Defterdarlık hesabına geçirildi.

İstanbul Fatih Kaymakamlığı’nın 8 Şubat 2022’de İBB’ye gönderdiği yazıya göre, belediyenin altı banka hesabındaki 6 milyon 212 bin TL ile 100 İsviçre Kronu ve 40 euroya el konularak, İstanbul Defterdarlığı’na ait üç hesaba aktarıldı.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın konuyu sorduğu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “O gün bu parayı ihtiyaç sahiplerine dağıtmayıp kamuya geçirenlere, o zor günleri yaşayan ve yaşamaya devam eden binlerce insan beddua edecek. Beddua aldılar” dedi.

Saymaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin topladığı 3,5 milyon liraya da yakında el konulacağını yazdı.

İBB’den konuya ilişkin yapılan açıklamada ise şöyle denildi: “İstanbulluların işlerine gidemediği, birçok çalışanın maaşını dahi alamadığı günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından dayanışma için başlatılan ‘Birlikte Başaracağız’ kampanyasına 5 Ağustos 2020 tarihinde müdahale edildi.

30 Mart – 18 Haziran 2020 tarihleri arasında 6 farklı bankada toplanan yardım paralarının bulunduğu hesaplar, İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla donduruldu. Artarak devam eden dayanışma kampanyasının önü kesildi. İstanbul Valiliği’nden izin alınmaması, karara gerekçe olarak gösterildi.

İBB, hesaplarının hukuksuz şekilde dondurulmasını yargıya taşıdı. Belediye kanunun 15.maddesine göre bağış toplamanın belediyenin yetki ve imtiyazları arasında olduğu hatırlatıldı. Yargı sonucu beklenmeden Fatih Kaymakamı Kaan Peker imzasıyla İBB’ye resmi bir yazı gönderildi. Yazıda 2 yıldır bloke halde bulunan paranın İstanbul Defterdarlığı banka hesabına aktarılmasına karar verildiği belirtildi.”

Paylaşın

“Erdoğan, İmamoğlu’nu Olası Bir Aday Olarak Ciddiye Alıyor”

Almanya’nın saygın dergilerinden Der Spiegel tarafından yapılan analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu olası bir aday olarak ciddiye aldığı ifade edildi.

Der Spiegel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile kapsamlı bir röportaj yayınlarken, dikkat çekici yorumlarda bulundu. Dergide yayınlanan makalede, “Bugün belediye yarın daha da fazlası? İstanbul Belediye Başkanı, Erdoğan’a tehdit oluşturduğunu kanıtladı” başlığı kullanıldı.

Dergide, “İmamoğlu, bir siyasi yıldıza dönüştü ve gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı dikkate değer bir rakip olabilir. Der Spiegel’e konuşan İmamoğlu, neyi doğru yaptığını ve Erdoğan’ın neyi yanlış yaptığını açıkladı” yorumu yer aldı.

Dergide, İmamoğlu’nun ofisinin detayları da yer alırken, Türk bayrağının yanında Mustafa Kemal Atatürk’ün bir resminin olduğu belirtilirken, “Birçok Türk yetkilinin ofisinde Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün resmi ya da fotoğrafı yer alıyor. Fakat buradaki olağandışı. İmamoğlu bize resmi anlatırken, Atatürk’ün sırtı izleyiciye dönük olan bir vatandaşla konuştuğunu söylüyor. Bu resmi çok sevdiğini söyleyen İmamoğlu, Atatürk’ün vatandaşı dinlediğini söylerken, kendisinin de bir dinleyici olduğunu dile getirdi” ifadesi kullanıldı.

Sözcü’nün derlediğini habere göre, 2019’dan önce İmamoğlu’nun siyaseten Türkiye’de bir hiç olduğu kaydedilirken, “Fakat İstanbul belediye başkanı oldu ve o zamandan beri ismi sürekli 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın karşısında bir aday. İmamoğlu Erdoğan karşısında tehlikeli bir aday olabilir ve belki seçimden önce de yarışa dahil olabilir. Eğer muhalefet başarabilirse, seçimler erken alınabilir ve bunda hükümetin ülkenin ekonomik krizini kontrol edememesinin de payı var” denildi.

“Erdoğan’ın İmamoğlu’nu ciddiye alıyor”

Dergide Erdoğan’ın da İstanbul belediye başkanlığı yaptığı ve partisinin 15 yıl aralıksız İstanbul’u yönettiğine dikkat çekilirken, “Yüzlerce belediye işçisi hakkında soruşturma başlatılması, Erdoğan’ın İmamoğlu’nu olası bir muhalefet adayı olarak ciddiye aldığını gösterir” denildi.

İmamoğlu, ekonominin en büyük sorun olduğunu ve hükümetin “yapay gündemler” yaratarak dikkati dağıtmaya çalıştığını söylerken, “Ekonomik kriz yeni bir şey değil, son 4.5 yıldır devam ediyor. Pandemi dolayısıyla işsizlik arttı özellikle genç işsizliği. Bu aileler üzerinde bir yük oluşturuyor” derken belediyenin de ailelere yardım yaptığına dikkat çekti. İmamoğlu, göreve geldiğinde Halk Ekmek’in günde 700 bin ekmek ürettiğini fakat bu rakamın bugün 1.5 milyona ulaştığını da açıkladı.

İmamoğlu, belediyenin borçlarının ödenmeye devam edeceğini vurgularken, “Şu an ekonomik olarak hükümetten daha iyi durumdayız” dedi.

İmamoğlu, hükümetin kredi desteğine onay vermediğini ya da süreçleri yavaşlattırdığına dikkat çekerken, “İki buçuk yıldır kamu bankalarından tek bir kuruş kredi almadık. AKP’nin bizden intikam alma isteği vatandaşlara zarar veriyor. Hükümet, İstanbul’u kaybettikten sonra Türkiye’yi de kaybetmekten korkuyor” dedi.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Hakkında İddianame Hazırlandığı İddialarına Yanıt

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında iddianame hazırlandığı iddialarına ilişkin, “Hukukçu olarak güzel espri olur bunlar. Bu esprileri her gün görüyoruz, yaşıyoruz, takip ediyoruz. Gerekli işlemleri yapıyoruz” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi / MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM grup toplantısında İBB’deki terör soruşturması ile ilgili yaptığı “İddialar doğru çıkarsa İBB Başkanı’nın bir saniye o koltukta durmaması gerekir” açıklamasıyla ilgili olarak da İmamoğlu, “Bizim gündemimizde değil. Hiç gündemimizde değil. Açıkçası sözlerini de muhatap almıyorum” dedi.

İçişleri Bakanlığı, İBB’de çalışan yüzlerce personelin “terör örgütleri ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu yönündeki ihbar ve tespitler üzerine” özel teftiş başlatıldığını duyurmuştu. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da katıldığı bir canlı yayında, İmamoğlu için iddianame hazırlandığını iddia etmişti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Başakşehir Veri Laboratuvarı’nın açılışında gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı:

Belediyeler Birliği, tarihin en utanç verici dönemini yaşatıyor. Yani Belediyeler Birliği İstanbul’a Türkiye’deki tüm Cumhuriyet Halk Partili belediyelere tarihinin en utanç verici dönemini yaşatıyor.

Yüzde 50 bütçesini sağlayan Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yüzde 3-5 oranında bile katkı sunmadan.

Başındaki belediye başkanı kendi iline sağladığı faydaların listesini çıkarsın yayınlasın. Utanç verici.

Daha ileri gideyim. Sayın başkanı ben Gaziantep’te ziyaret ettim. İBB, Belediyeler Birliği’nin en üst seviyede bütçesini sağlayan belediyedir.

İstanbul’a gelip muhtelif bazı ilçelerde görüntü vereceğine önce gelsin, Belediyeler Birliği başkanı olarak cesaretle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaret etsin. Bu Türkiye’deki yerel yönetimin ne kadar tahakküm altında olduğunun bir göstergesidir.

Kendisini sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Belediyeler Birliği konusunda CHP’nin  attığı adım değerlidir, tarihidir. Çok kötü işler yapıyorlar, utanç verici bir dönem.

İddianame iddiası. Hukukçu olarak güzel espri olur bunlar. Bu esprileri her gün görüyoruz, yaşıyoruz, takip ediyoruz. Gerekli işlemleri yapıyoruz.

Devletin her kademesindeki insanları, müfettişleri, valileri, vali yardımcılarını, adına kim derseniz deyin, bakanları, herkes görevini layıkıyla yapsın. Biz de layıkıyla yapalım.

Bizi soruşturmaya, daha doğrusu incelemeye gelmişlerdir. Başımızın üstüne yerleri var. Müfettişler her zaman bizi teftiş etsinler, denetlesinler, incelesinler. Zaten incelemeliler. Bizim de burada hiçbir sıkıntımız yok.

Onları en iyi şekilde ağırlıyoruz. Yeter ki herkes görevini saygın kamu ahlakı düzeni içerisinde yapsınlar. Bizim kapımız ardına kadar açık. Yazışmalar yapıyoruz.

Bizim yazdığımız yazıların ciddiyetinde yazıları diğer kurumlardan da bekliyoruz. Şu anda bizim gündemimiz bu.

Bir de işte böyle gençliğe, teknoloji merkezi açmak. Ne yazık ki ülkenin yoksulluğuyla mücadelede Türkiye’nin en büyük ekmek fabrikasını açmak üzereyiz. Yüzde 90-95 seviyelerine geldi. Mart ayında açacağız. Bizim gündemimiz bu.

“Bizimle ilgisi yok”

Gazetecilerin “Fırıncılar biraz kızacak” demesi üzerine de “Fırıncıların kızacağı yer; Türkiye’de enflasyonu yüzde 36 açıklayan ama gerçek enflasyonun yüzde 60’da olduğu, üretici fiyatlarının ise yüzde 85-90’lar seviyesinde olduğu ekonomiyi yönetenler, hükümet. Bizimle ilgisi yok” karşılığını verdi.

Paylaşın

İBB’ye Yönelik Teftiş Sonrası CHP’de Kayyuma İhtimal Verilmiyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik teftiş sonrası CHP’li belediyelere yönelik “görevden alıp, kayyum atama” olasılıkları da tartışılıyor. Görüşmede, kayyum atanma gibi bir olasılığa ihtimal verilmezken, iktidarın buna cesaret edemeyeceği değerlendirmesinde de bulunuldu. Kılıçdaroğlu’nun da “Dilerim böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmezler” sözleriyle kararlılık mesajı verdiği ifade edildi.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik, “terör örgütleri ile iltisaklı veya irtibatlı olduğu yönündeki ihbar ve tespitler” üzerine özel teftiş başlatmasının ardından CHP yönetimi, izlenecek yöntemi masaya yatırdı.

Partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde “Büyükşehir Belediye Başkanları buluşması” çerçevesinde Ankara’da bulunan 10 belediye başkanı ile görüşen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın bu girişimleri karşısında “sakin olmaları ve aynı hızla çalışmalarını sürdürmelerini isteyerek, “İktidar gitme telaşında, bunun için her şeyi yapabilirler, biz işimize bakalım” mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarını görevden almaya cesaret edemeyeceğini belirterek, “Dilerim akıllarından bile geçirmezler” dediği öğrenildi. İçişleri Bakanlığı’nın İBB’ye yönelik başlattığı “özel teftiş” başlatmasının ardından gözlerin çevrildiği CHP’de bugün yoğun bir trafik yaşandı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu önce, her ay yapılan “Büyükşehir Belediye Başkanları” toplantısı için Ankara’da bulunan belediye başkanlarını kabul etti.

Büyükşehir belediye başkanları toplantısının, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 102. Yıldönümü olması nedeniyle 27 Aralık’ta Ankara’da yapılması kararlaştırılmıştı. Görüşmenin İçişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne özel teftiş başlatması sonrasına denk gelmesi nedeniyle ilk sıradaki gündem maddesi de bu konu oldu.

Görüşmeye Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği programına katılmak için İzmir’de bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ağırlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer dışında 10 büyükşehir belediye başkanı katıldı.

Edinilen bilgiye göre görüşmede Kılıçdaroğlu, İBB’ye yönelik kararı “kaybetme telaşı” olarak yorumladı ve “Gitmemek için her şeyi yaparlar. Ama sakin olmamız lazım, sizler aynı hızla çalışmaya devam edin. Herkes işine bakacak, böyle durumlarda yan yana olduğumuzu göstermemiz gerekiyor” görüşünü dile getirdi.

“Kayyuma ihtimal verilmiyor”

Kulislerde İBB’ye yönelik teftiş sonrası CHP’li belediyelere yönelik “görevden alıp, kayyum atama” olasılıkları da tartışılıyor. Görüşmede, kayyum atanma gibi bir olasılığa ihtimal verilmezken, iktidarın buna cesaret edemeyeceği değerlendirmesinde de bulunuldu. Kılıçdaroğlu’nun da “Dilerim böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmezler” sözleriyle kararlılık mesajı verdiği ifade edildi.

Görüşmeye katılan bir belediye başkanı “Kayyum asla olmaz. Buna kimse cesaret edemez. Hepimizin ortak görüşü bu” dedi. Bazı belediye başkanları da göreve geldiklerinden bu yana mülkiye müfettişlerinin belediyede olduğuna dikkat çekerek, “Biz hiçbir denetimden korkmuyoruz. Sadece tarafsız, bağımsız, vicdanı ile çalışacak, işini yapacak müfettişler lazım” görüşünü dile getirdi.

“Devlet tuzak kuruyorsa hukuktan başka yol var mı?”

Bu görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’da da İBB’ye yönelik teftiş kararı ve iktidarın CHP’li belediyelere yönelik olası hamleleri ve buna karşı partinin alacağı tutum ele alındı.

Toplantıda AKP’nin CHP’yi “itibarsızlaştırma ve terörle ilişkilendirme” çabası içinde olduğu ve bunun devamında da benzer girişimlerin gelebileceği yorumu yapıldı. İktidarın belediyeleri terörle veya rüşvetle irtibatlandırma girişimleri karşısında, hukuki delillerle bunların çürütülmesi ve kamuoyuyla da her zeminde bu bilgilerin paylaşılması görüşü benimsendi.

İstanbul’un ardından Ankara ve İzmir gibi diğer belediyelere yönelik de çeşitli iddiaların gündeme getirilebileceği, hatta Buca belediyesine yönelik operasyon, Adana’da Ceyhan Belediye Başkanı’na yönelik rüşvet suçlaması, Yalova Belediyesi’ne operasyon gibi bundan sonra bazı ilçe belediyelerine yönelik de operasyonlar yapılabileceği görüşü dile getirildi.

Bir parti yöneticisi, Adana Ceyhan Belediye Başkanı’nın bir ses kaydı gerekçe gösterilerek, “rüşvet iddiasıyla” görevden alındığını belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

“Altı ay sonra belediye başkanımızın avukatları bu kaydı dinletti. Evet konuşmada bir rüşvet geçiyor, ama ses belediye başkanımıza ait değil. Sonra belediye başkanımız tahliye edildi, ama görevine iade edilmedi. Bu belediye başkanımıza karşı bir itibar suikastiydi.

“Hukuk dışında başka mücadele zemini yok. Devlet tuzak kuruyorsa hukuktan başka kullanacak yolumuz var mı? Gideceğimiz yer adalet mekanizması olacak. Eninde sonunda yaptıkları ayaklarına dolaşıyor. Biz bunların peşine takılmayacağız. Yolumuzda yürüyeceğiz, özgürlük ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. İşi kişiselleştirmeyeceğiz. Faşizme karşı mücadele demokratik ve hukuki olmak zorunda. Biz hukuki zeminleri kullanarak, yapılanları ifşa edeceğiz.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’dan Erdoğan’a Yanıt: Önce Konuşur Sonra Dediklerimi Yapar

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kendisine “At atabildiğin kadar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Söylediklerine bakmayın, o önce konuşur sonra dediklerimi aynen yapar. Asgari ücret, elektrik faturaları, emekliye ikramiye olduğu gibi…” diye karşılık verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’dan, AK Parti İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda kendilerini hedef alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a peş peşe yanıt geldi.

Önce Kemal Kılıçdaroğlu “Erdoğan’ın söylediklerine bakmayın, o önce konuşur sonra dediklerimi aynen yapar” dedi. Ardından Erdoğan’ın hayata geçirdiği kendi projelerini sıraladı.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a cevabında şöyle yazdı:

“Ey Şahıs, Şanlıurfa’ya önerdiğim enerji modelini önce trollerinle kapatmak istedin; baktın olmuyor kendin geldin. Bugün 1 saat kürsüde beni anlatmışsın, anlat anlat. Beni takip etmeye devam et. Tekrar ediyorum, Şanlıurfa’nın taşlık arazisinde güneş enerjisinden elektrik üretilir.

Erdoğan’ın söylediklerine bakmayın, o önce konuşur sonra dediklerimi aynen yapar. Asgari ücret, elektrik faturaları, emekliye ikramiye, 3600 ek göstergede yapacağı gibi… Şimdi de kadınları ve nafakayı konuşmaya başlamış. Koş Erdoğan koş, sana daha neler yaptıracak bu Bay Kemal!”

“İstanbul’a hizmet için çalışacağız”

Ardından Ekrem İmamoğlu Erdoğan “2,5 yılda yaptığımız yatırımlar ve hayata geçirdiğimiz projelerle İBB’de 21.500 kişiye istihdam sağladık. 2024’e kadar yeni yatırımlar ve projelerle Cumhurbaşkanımızın iddia ettiği rakamı, yani 45 bin kişiyi, İstanbul’a hizmet için istihdam etmek üzere var gücümüzle çalışacağız” sözleriyle karşılık verdi.

Erdoğan ne demişti?

Erdoğan, AK Parti İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda İmamoğlu’na yönelik şöyle konuşmuştu:

“CHP belediyelerinde 15 bin kişiyi işten çıkarıp terörle bağlantılı 45 bin kişiyi işe aldı. Hani İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde personel fazlası vardı? Utanmadan bana mektup gönderiyor, ‘Böyle bir şey yok’ diye. İBB’nin önünde hanımlarıyla beraber ağlayanların gözyaşlarını sen bize anlatma. Senin bütün yalanların orada tutuluyor. Bay Kemal ve onun müridi. Yenikapı’ya sıra sıra dizdikleri araçların daha fazlasını, 3-5 kat daha yüksek fiyatla belediyeye doldurdular. Belediyenin borcunu hiçbir iş yapmadan 23.5 milyar liradan 61 milyar liraya çıkardılar.”

Erdoğan Kılıçdaroğlu’na yönelikse şunları söylemişti:

“CHP Genel Başkanı Şanlıurfa’da belediyeyi vermeleri halinde elektriği bedava kullandıracakları sözünüz verdi çiftçiye. Hesap uzmanı bu zatın hesabı başlı başına felaket. CHP Genel Başkanı’na söylediklerinin ne anlama geldiğini anlatmaya çalışalım. Her 1 megawatt güneş enerjisi üretimi için 15 dönüm arazi gerekiyor Bay Kemal. Yani 2 milyon 300 bin dönüm arazide 153 bin megawatt enerji üretilebilir. Yani bu zat Şanlıurfa’nın taşlı tarlalarında 99 yıllık birikimimizi 1,5 kat aşacak bir enerji gücü kurmaktan söz ediyor.

“Ülkemizin hali hazırdaki 8 bin megawattlık güneş enerjisi altyapısının 21 katının bir kalemde Şanlıurfa’da kuruyor. Peki böyle enerji gücü oluşturmak için ne kadarlık bir yatırım gerekiyor. Tam 125 milyar dolar gerekiyor. Adana’da böyle bir arazi yok demişti ya, öyle de değilmiş. Adana topraklarının neredeyse yarısı tarıma uygun olmayan taşlık araziymiş. Aynı yatırımı orada da yapmasında hiçbir mahsur yok. Tabi iş yalan. Bu yalanı söylemeye gelince dilin kemiği yok. At atabildiğin kadar. Ama yalanı rakamlarla söyleyince işte böyle hesap kitap devreye giriyor ve gerçekler gelip yüzüne bir tokat gibi çarpıyor.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: İmamoğlu Ve Yavaş’ın Adaylığına Karşı Değilim

İstanbul Sanayi Odası’nı ziyareti eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, görüme sonrası yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı olmadığını söyledi.

Haber Merkezi / Katıldığı bir televizyon programda sarf ettiği ‘ittifak isterse aday olurum’ sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ”Bunu daha öncede ifade etmiştim, yeni bir şey değil aslında. İttifak bu konuda kararı birlikte, demokrasi konusunda birlikte mücadele ettiğimiz, parlamenter sistemi getirmek istediğimiz arkadaşlarla karar verilecek” şeklinde yanıt verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sanayi Odası’nı (İSO) ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ziyaret öncesinde yaptıkları ortak basın açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundular:

Kemal Kılıçdaroğlu: Ekonomideki gidişi sizler de çok iyi biliyorsunuz, yakından izliyorsunuz. İş dünyası zaten ekonominin temel aktörlerinden birisi. Siyasetçi olarak biz de yaşanan ekonomik bunalımı yakından izlemeye çalışıyoruz. Dolayısıyla sorun yaşayan bütün kesimleri dinlemek ve çözüm yollarını, sağlıklı, tutarlı çözüm yollarını kamuoyuyla paylaşmak için çaba harcıyoruz. Sanayinin kalbi, bir anlamda onların temsilcisi İstanbul Sanayi Odasını bu vesileyle ziyaret ediyoruz. Sayın Başkan’dan, arkadaşlarından bilgi alacağız. Bize lütfedip bilgi verecekler. Dolayısıyla biz de o bilgilerden yararlanarak sağlıklı ve tutarlı çözümler üretmeye çalışacağız.

Erdal Bahçivan: Değerli basın mensupları, İstanbul Sanayi Odasının her zaman önem verdiği karşılıklı istişare ve diyalog kültüründen hareketle CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki kıymetli heyetiyle bugün İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak bir istişare toplantısında bulunacağız. Sayın Genel Başkanın da söylediği gibi İstanbul Sanayi Odası Türkiye’nin sanayinin hem öncü, hem en eski, hem de şuanda da en büyük odası olmak hasebiyle sanayinin hem bugün içinde bulunduğu durum ama asıl önemlisi geleceğe dair vizyonu noktasındaki en önemli bir… Kendilerinin bugün bizlerle beraber olmasını Türk sanayisinin ve Türk ekonomisinin önümüzdeki döneme dair değerlendirmek adına önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bugünkü ziyaretin ben çok önemli ve anlamlı bir vesileye fırsat olacağı düşüncesiyle hem zatıalilerine hem de beraberindeki heyete bugün bizlerle beraber oldukları için, aramızda oldukları için şükranlarımı sunuyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu: Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Soru: Dün katıldığınız Haber Global yayınında “eğer ittifak kabul ederse adayım” demiştiniz. Bugün gün içerisinde ittifakla bir temasınız oldu mu?

Kemal Kılıçdaroğlu: Yo hayır arkadaşlar. Bunu daha önce de ifade etmiştim zaten yeni bir şey değil aslında. İttifakla, bu konuda kararı birlikte yola çıktığımız, demokrasi konusunda birlikte mücadele ettiğimiz güçlendirilmiş parlamenter sistemi birlikte Türkiye’ye getirmek istediğimiz arkadaşlarla beraber karar verilecek.

Soru: Bugün ittifakla bu konuda bir temasınız oldu mu?

Kemal Kılıçdaroğlu: Yo hayır bugün bir temas olmadı.

Soru: Şunu da ekleyeyim, İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın adaylığına daha önce karşı olduğunuzu söylemiştiniz. Halen aynı mı?

Kemal Kılıçdaroğlu: Efendim karşı değil. Arkadaşların görevleri var ve şu anda çalışıyorlar. Başarılı bir süreci İstanbul’a ve Ankara’ya yaşatıyorlar.

Soru: Sayın Bakan Nebati’nin bir açıklaması olmuştu geçtiğimiz günlerde. ”En fazla ne kaybedersin? Maaş alıyorsun enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse” dedi. Sayın Bakanın bu açıklaması hakkında neler düşünüyorsunuz?

Kemal Kılıçdaroğlu: Talihsiz bir açıklama önce onu ifade edeyim. Çünkü Bakanlar, ekonominin gidişini şahsileştirmezler. Kendi şahsi pozisyonlarını ekonomik pozisyonla eş tutmazlar. Bu yanlış, doğru değil, dolayısıyla talihsiz bir açıklama. Öyle ifade edeyim.

“Türkiye bu sorunları aşabilecek potansiyele sahip”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, görüşmeye ilişkin, “Sorunları öğrendik. Doğrudan doğruya sorunu yaşayan değerli sanayici, yönetici arkadaşlar bizleri bilgilendirdiler. Sorunların aşılması konusunda biz de kendi düşüncelerimizi aktardık. Karamsar olmamamız gerektiğini, Türkiye’nin bu sorunları aşabilecek potansiyele sahip olduğunu, kadrolarının olduğunu, yeni kurum ve yeni kurallarla yola çıkıldığı takdirde bütün bu sorunların aşılacağı ifade edildi” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, görüşmede asgari ücret konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, “Her sanayici, kendi çalıştırdığı işçinin daha iyi bir ücret, daha iyi bir hayat standardı yaşamasını ister. Bu da ifade edildi. Ancak yaşanan enflasyonun hem kendilerini hem çalışanları olumsuz etkilediği de zaten bilinen bir gerçek. Bu da dillendirildi” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bu yılın başında, yani asgari ücret belirlenirken asgari ücret 384 dolardı. Bugün dolar kuru yine yükselmiş. Bugünkü dolar kuru ile çarpılsın, 384 dolar karşılığında Türk lirası işçiye asgari ücret verilsin. Bizim düşüncemiz bu. Hatta o konuda bir hesap yaptım. 2 bin 825 TL net, yıl başında asgari ücret. 384 dolar, böldüğünüz zaman 2 bin 825 TL, net para kazanıyordu. Şimdi 14 TL ki 14 TL’yi aştı, eğer 14 TL hesap edilirse dolar kuru, bugün itibariyle 5 bin 376 net işçiye para verilmesi lazım. Bunun bir de vergi yükü var. Dolasıyla asgari ücretin, sanayici üzerinde uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilememesi için asgari ücretin vergiden muaf olması lazım. Bunu da ifade ettik” diye konuştu.

“Devlet şu anda sağlıklı yönetilmiyor”

AK Parti iktidarını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Devlet, akılla, mantıkla yönetilir. Devlet, bilgiyle yönetilir. Devlet, dayatma kültürüyle yönetilir mi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Devlet şu anda sağlıklı yönetilmiyor. Devlet şu anda savruluyor” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türk lirasının değer kaybı üzerine, “Merkez Bankası, kendisine ait olmayan dolarları satarak ‘acaba doları frenleyebilir miyim’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay olmadı. O nedenle toplum daha büyük sorunlarla karşılaşmasın diye biz bir an önce seçimin olmasını istiyoruz. Yoksa seçim olur veya olmaz, zamanında olur ama gecikilen her günün topluma maliyeti artacaktır” eleştirisini yaptı.

“İnatla devlet yönetilmez”

Türkiye’de yaşanan üretim sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki süreçte gıda kriziyle karşılaşacağız. Ekilmeyen topraklarımız var, çiftçi ciddi sorunlarla karşı karşıya şu anda. Acaba iktidarın, saray ve şürekasının haberi var mı? Emin olun dünyadan haberleri yok bunların. Ülkeyi yönetemiyorlar. Nereye gittiğini, ne yaptıklarını da biliyorlar. İnatla devlet yönetilmez. ‘Ben inat ettim böyle yapacağız.’ Etrafında hiçbir bakan, bürokrat da ‘bu yanlış’ diyemiyor. Çünkü dediği zaman görevinden olacak” diye konuştu.

Paylaşın

İBB Başkanı İmamoğlu, GP Lideri Davutoğlu’nu Ziyaret Etti

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etti. Görüşmeyi Davutoğlu, sosyal medya hesabından duyururken, İmamoğlu ise ziyarete ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.

Haber Merkezi / Ziyarete, İmamoğlu ve Davutoğlu’nun eşleri Dilek İmamoğlu ve Sare Davutoğlu da katıldı.

Davutoğlu, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma, “Saygıdeğer eşi Dilek İmamoğlu hanımefendiyle birlikte evimize nezaket ziyaretinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ediyorum. Kendileriyle eşim Sare hanım ve oğlum Mehmet’le birlikte keyifli bir İstanbul sohbeti gerçekleştirdik.” notunu düştü.

Millet İttifakı’nın bir parçası olmasa da muhalefet bloğunda yer alan Davutoğlu, CHP ve İYİ Parti liderleriyle ekonomi ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşle ilgili görüşmeler yapıyor.

İmamoğlu’nun adı ise son dönemde muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olabileceği yönünde yorumlarla gündeme geliyor. İYİ Parti lideri Meral Akşener, daha önce Millet İttifakı’ndaki ortağı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu aday göstermesi durumunda ‘hayır demeyeceğini’ söylemişti. Daha sonra da bir açılışta yaptığı konuşmada da Akşener, İmamoğlu’nu çalışmaları için tebrik ederken “Bu çalışma performansınızın devamını dilerim ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde lazım” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

İBB Başkanı İmamoğlu: İşte İstanbul’daki Gerçek Enflasyon

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) son bir yılda İstanbul’daki fiyat artışlarını gösteren tablolarını paylaşan İBB Başkanı İmamoğlu, “İşte planlama ajansımızın verilerine göre İstanbul’daki gerçek enflasyon” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) son bir yılda İstanbul’daki fiyat artışlarını gösteren tablolarını paylaştı.

Ekrem İmamoğlu, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını milletten gizlediğini gözler önüne serdi. İşte planlama ajansımızın verilerine göre, İstanbul’daki gerçek enflasyon.”

İPA’nın araştırmasında, İstanbul’daki yaşam maliyetinin bir yılda yüzde 50,18 arttığı kaydedildi. Bir yıl içerisinde konut kiralarının yüzde 71,43, ayçiçeği yağının yüzde 137,59, buğday ununun yüzde 109,14, LPG’nin yüzde 102,72, tuvalet kağıdının yüzde 90,75, toz şekerin yüzde 90,71, yumurtanın yüzde 40,21 zamlandığı belirtildi.

Paylaşın

İBB’den ‘Gezi Parkı’ tepkisi

Mülkiyeti Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’na devredilen Taksim Gezi Parkı’na ilişkin açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), açıklamasında, “Taksim Meydanı’nı milletimize kazandırma ve hak ettiği görünümüne kavuşturma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Mevcut gasp girişimi 16 milyon için sadece zaman kaybı olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Haber Merkezi / Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, Taksim Gezi Parkı’nın mülkiyetinin “Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı”na geçtiğini bildirmesine ilişkin İBB, açıklama yaptı.

Açıklamada, “BB ve Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul halkından aldığı güçle, bu haksız ve adaletsiz kararlarla her alanda ve her araçla mücadele etmeye devam edecektir.” ifadeleri dikkat çekti.

“Taksim Meydanı’nı milletimize kazandırma ve hak ettiği görünümüne kavuşturma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Mevcut gasp girişimi 16 milyon için sadece zaman kaybı olacaktır” denilen ve hukuki sürecin devam edeceği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) olarak, Gatala Kulesi’nden sonra kadim kentimizin Gezi Parkı alanına da el konulması üzerine kamuoyuna şu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur.

23 Haziran 2019 seçimlerinden sonra, merkezi yönetimin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik tavrı kamuoyu bilgisi dahilindedir. Ne yazık ki, diyalog, uzlaşı, ortak akıl ve birlikte çalışma kavramlarından daha çok; ‘hesaplaşma’, ‘gününü gösterme’, ‘iş yaptırmama’, ‘engelleme’ ‘vesayet’ ve ‘yetki gaspı’ anlayışıyla devam eden sürecin son halkası Taksim Gezi Parkı’nın İBB mülkiyetinden alınması olmuştur.

Talimatla bu kararı alanların açıklamalarında kanun maddelerine atıfta bulunulması, bu kararları hukuksal kılmadığı gibi vicdanlarda da aklamaz. Daha kısa süre önce, 166 yıldır İBB mülkiyetinde olan Galata Kulesi de aynı şekilde gasp edilmiştir.

Şimdi de Gezi Parkı alanı, İBB’ye haber bile verilmeden, sadece 1 günlük yazışma ile yürütülmüştür. Yüzbinlerce İstanbullunun oy vererek yapılmasını istediği yeni Taksim Meydanı projesinin çalışmalarına başlamak üzereyken alınan bu kararın zamanlaması manidardır. Bu karar meydanın yeniden yeşil ve estetik bir alana dönüştürülme projesini durdurmak için alınmıştır. Üstelik, 350 bin İstanbullunun demokratik katılım süreciyle şekillenmiş iradesine rağmen, alınmıştır. İstanbul’u betona çeviren kafa yapısının, İstanbul’un sembolik meydanını yeşile çevirecek bir projenin karşısında durması tesadüf değildir.

Görünen o ki, başta İstanbul Büyükşehir Belediye olmak üzere 31 Mart ve 23 Haziran 2019 tarihlerinde muhalefet partilerinden seçilmiş yerel yönetimlere karşı hasmane tavırlarla alınan bu ve benzeri kararların devamı da gelecektir.

İstanbul gibi kadim bir şehirde kanunları istismar ederek her değerli yapıyı her değerli alanı gasp etmek mümkündür. Her ne kadar benzer kararlar daha önce alınmış olsa da hiçbiri bu kadar tarihsel değeri ve simgesel önemi olan alanlar için gerçekleşmemiştir. O yüzden İBB ile temas dahi kurmadan bir gecede alınan bu kararları asla iyi niyetli ve halk yararına adımlar olarak görmüyoruz. Bu kararlara karşı hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Öte yandan yeni türeyen çok sayıda hormonlu vakfın kullanımına açılan, vakıflara ait tarihi yapılarla ilgili de benzer bir tavrın gösterilmesini beklemekteyiz.

21 aydır yönetimimizi her alanda engelleme ve kuşatma girişimlerine rağmen, 16 milyona hizmette hiç bir aksamaya izin vermediğimiz gibi, İstanbul’a daha önce görülmemiş yeni hizmetler sunduk ve sunmaya da devam edeceğiz. Bundan sonra da aynı kararlılıkta devam edeceğiz.

Taksim Meydanı’nı milletimize kazandırma ve hak ettiği görünümüne kavuşturma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Mevcut gasp girişimi 16 milyon için sadece zaman kaybı olacaktır. Milletimizin sağduyusu, yakın tarihte de çok örneği olduğu gibi hukuk ve teamül tanımaz karar vericilerin siyaset mühendisliklerini yenecek güçtedir.

İBB ve Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul halkından aldığı güçle, bu haksız ve adaletsiz kararlarla her alanda ve her araçla mücadele etmeye devam edecektir.

Kamuoyuna Saygılarımızla”

Paylaşın

Seçimde ‘Şaibe Var’ İddialarına İmamoğlu’ndan Yanıt: Gülerim Buna

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy Belediyesi’ni ziyaret ederek başkan seçilen Şerdil Dara Odabaşı’nı tebrik etti.

Tebrik ziyaretinin ardından belediye binası önünde halka hitap eden İmamoğlu, seçimlerde şaibe var iddialarını eleştirerek, “Aynı zarfa atılan oyda ilçe belediye başkanının oyları pırıl pırıl, meclis üyelerine verilen oylar pırıl pırıl ama sıra büyükşehire gelince “Şaibe var” gülerim buna. Bu millet bizi sevdi, sevdi kardeşim. Derdiniz ne?” dedi.

Konuşmasında, Çamlıca Camii’nin açılışına davet edilmemesini de değerlendiren İmamoğlu, konuya ilişkin, “Her açılış bizim açılışımızdır. Bu milletin parasını çarçur etmeden hizmet edeceksiniz. Bizi bin defa davet etmeseler de biz onları bin defa davet edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, 16 milyon insanı kucaklayacaklarını tekrarlayan İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İstanbul son yıllarda gördüğü en güzel ramazan bayramını yaşayacak. İstanbul bu milletin bir araya gelişinin, ayağına kalkışının 100. yılında 19 Mayıs’ta Atasını anacak. Dolayısıyla yanıltılanlara sesleniyorum. Artık yanılmayın. Bu millet kararını vermiştir. 16 milyon insanımızı kucaklamaya geldik.

İnsanına lütuf buyuran değil görevini yapan belediye başkanı olacağım.

Bütün bu politikalarımızı faaliyetlerimizi İstanbul’da en güzel şekilde hayata geçireceğiz. Şeffaf olacağız. İstanbul meclisimizi açığa çıkardık. Neymiş İBB meclisinde çoğunluktalarmış. İstanbulun çoğunluğu halk, vatandaş.

Aynı zarfa atılan oyda ilçe belediye başkanının oyları pırıl pırıl, meclis üyelerine verilen oylar pırıl pırıl ama sıra büyükşehire gelince “Şaibe var” gülerim buna. Bu millet bizi sevdi, sevdi kardeşim. Derdiniz ne?

“Biz kimseden talimat almayız”

Biz kimseden talimat almayız. 16 milyon insandan alırız. Dolayısıyla şeffaflığa devam edeceğiz. Katılımcı demokrasiyi göstereceğiz. İstanbul’un gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım göreceksiniz. Birileri bu şehrin yaşayanlarını ayırmaya çalışsa da biz birleşeceğiz.

Efendim beni Çamlıca Camii’nin açılışına davet etmediler. Biz bu memlekete bizi yönetsin diye insanlar seçiyoruz. Biz bu şehirlere bizin işlerimizi yoluna koysunlar diye belediye başkanları seçiyoruz. Kimse kendi cebinden bu şehirlere ve ülkeye yatırım yapmıyor. Her açılış bizim açılışımızdır. Bu milletin parasını çarçur etmeden hizmet edeceksiniz. Bizi bin defa davet etmeseler de biz onları bin defa davet edeceğiz.

“Çok güzel işler yapacağız”

İstanbul’un yaşayanları kadınları, gençleri, sanatçısı, işçisi, emeklisi, iş insanı fark etmiyor. Herkes bu şehrin gönüllüsü olacak. Suyun gönüllüsü olacak, suyunu koruyacak bu memleketin. Bu şehrin sokak canlılarını koruyacak. Bu şehrin trafik gönüllüsü olacak. Okulların önünde çocukların geçişine yardımcı olacak. Hep beraber bu şehri ayağa kaldıracağız. Her yerde festivaller olacak. Festivallerin gönüllüleri olacaklar. Biz neyi ispat edeceğiz? Biz belediye başkanı seçtik bizi bir araya getiriyor diyeceğiz.

Ben 10 yıldır 5 yıldızlı sofralara gitmiyorum. Size ve bu şehrin belediye başkanlarına da tavsiye ediyorum; bu şehrin evlerinde iftara gideceğiz. Ramazanın ilk günü Sultanbeyli’de rastgele bir evin kapısını çalacağım.

Kadıköy belediye başkanımızla birlikte çok güzel işler yapacağız. Kimsenin hakkını yemeyiz ve ama hakkımızı da yedirmeyiz.

Paylaşın