İsrail’den Almanya’ya İran Uyarısı

Almanya’nın İran’a ihracatında yaşanan artışı değerlendiren İsrail’in Berlin Büyükelçisi Ron Prosor, “İran, Ukrayna’ya karşı sürdürdüğü savaşta kullanılmak üzere Rusya’ya dron ve füze gönderiyor. Almanya’dan elde edilen teknoloji ve bilgi birikimi burada belirleyici bir rol oynayabilir” uyarısında bulundu.

Tahran ile Moskova arasındaki iş birliğinin son aylarda daha da arttığını dile getiren Prosor, “Ben İran’a ne tür mallar gönderildiğinin çok iyi denetlenmesinin, Almanya’nın güvenlik çıkarları açısından önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Almanya’nın İran’a ihracatı 2024’ün ilk yarısında, sertleştirilen yaptırımlara rağmen arttı. Reuters haber ajansının, Federal İstatistik Dairesi verilerine dayandırdığı haberine göre, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11,6 artan ihracatın büyüklüğü 632 milyon euroya ulaştı.

Sadece Haziran ayında, Almanya’nın İran’a sattığı mal ve hizmetlerin 2023’ün Haziranı’na kıyasla yüzde 4 arttığı bildiriliyor. Almanya’nın genel ihracatında ise Ocak-Haziran 2024 döneminde, bir yıl öncesi ile karşılaştırıldığında yüze 1,6 düşüş yaşandı.

Almanya’nın İran’a ihracatında yaşanan artışı değerlendiren İsrail’in Berlin Büyükelçisi Ron Prosor, “İran, Ukrayna’ya karşı sürdürdüğü savaşta kullanılmak üzere Rusya’ya dron ve füze gönderiyor. Almanya’dan elde edilen teknoloji ve bilgi birikimi burada belirleyici bir rol oynayabilir” uyarısında bulundu.

Tahran ile Moskova arasındaki iş birliğinin son aylarda daha da arttığını dile getiren Prosor, “Ben İran’a ne tür mallar gönderildiğinin çok iyi denetlenmesinin, Almanya’nın güvenlik çıkarları açısından önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Ron Prosor ayrıca, Almanya’nın ihracatının suistimal edilmemesi için, İran Devrim Muhafızları’nın da Berlin tarafından bir an önce terör örgütleri listesine alınması gerektiğini savundu.

Avrupa Birliği yaptırımları

İran’ın Ukrayna Savaşı’nda Rusya’ya verdiği destek nedeniyle Avrupa Birliği (AB) Tahran’a uyguladığı ekonomik yaptırımları, geçen yılın Temmuz ayında sertleştirmişti. AB’ye üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları ayrıca, İsrail’e doğrudan saldıran İran’a yönelik yaptırımları geçen Nisan ayında bir kez daha sertleştirme kararı almıştı.

Almanya İran’a 2023 senesinde 1,2 milyar euro değerinde ihracat yaparken aynı zaman zarfında İran’dan ithalatı 245,1 milyon euro civarında oldu. Böylece 2022’ye kıyasla Almanya’nın ihracatı yüzde 24,2, ithalatı ise yüzde 18 azalmıştı. İran’a satılan Alman malları arasında ilk üç sırayı makineler, ilaç sanayii ürünleri ve kimyasal mamüller alıyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

ABD’den İran’a “İsrail” Tehdidi

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, bir saldırı olasılığını tahmin etmenin zor olduğunu ancak ABD”nin İran’ın açıklamalarını ciddiye aldığını söyledi. Kirby, ABD’nin İran’ın herhangi bir saldırısında İsrail’i savunmaya kararlı olduğunu ifade etti.

ABD’nin Orta Doğu’da iki uçak gemisi saldırı grubunun yanı sıra bir de F-22 savaş uçağı filosu bulunuyor. ABD’nin Orta Doğu’da farklı ülkelerde bir çok askeri üssüde yer almakta.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, ABD’nin İran’ın herhangi bir saldırısında İsrail’i savunmaya kararlı olduğunu ve Gazze’de olası bir ateşkes anlaşmasından umutlu olduğunu söyledi.

John Kirby, Salı günü İsrail’in Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamalarda, bir saldırı olasılığını öngörmenin zor olduğunu ancak Beyaz Saray’ın İran’ın açıklamalarını ciddiye aldığını kaydetti. Kirby, “İstedikleri takdirde hala bir saldırı düzenlemeye hazır olduklarına inanıyoruz, bu nedenle de bölgede askeri gücümüzü arttırdık” dedi.

İran’a verdikleri mesajın tutarlı olduğunu ve öyle kalacağını söyleyen Kirby, “Birincisi, bunu yapmayın. Bunu tırmandırmak için hiçbir neden yok. Potansiyel olarak bir tür topyekun bölgesel savaş başlatmak için hiçbir neden yok. İkincisi, eğer iş bu noktaya gelirse İsrail’i savunmaya hazır olacağız” diye konuştu.

İran, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin geçen ay Tahran’ı ziyareti sırasında öldürülmesinden sorumlu tuttuğu İsrail’e sert bir karşılık vereceğini tekrarlıyor. İsrail ise saldırıyla ilgisi olduğunu ne doğruladı ne de reddetti.

ABD, Ortadoğu’da iki uçak gemisi taarruz grubunun yanı sıra bir F-22 savaş uçağı filosu da bulunduruyor. ABD’nin Orta Doğu’da farklı ülkelerde bir çok askeri üssüde yer almakta.

Kirby, bu gücün “İsrail’in savunmasına yardımcı olmak ve bölgedeki ABD birliklerini ve tesislerini korumak için yerinde tutmalarını gerektiğini düşündükleri sürece” kalacağını söyledi.

Gazze’de 10 aydır devam eden savaşı sona erdirecek ve kalan 108 İsrailli rehineyi geri getirecek olası bir ateşkes anlaşması konusunda iyimserliğini koruyan Kirby, sürecin “yapıcı” olduğunu ve ilerleyen günlerde Doha’da daha fazla görüşme yapılmasını dört gözle beklediğini de kaydetti.

Kirby, iki tarafı da suçlamaktan kaçınarak, bir anlaşmanın İsrail ve Hamas’ın uzlaşmasını ve liderliğini gerektireceğini söyledi.

“Taraflar hala temasta ve bu iyi bir şey” diyen Kirby, “Çalışma gruplarıyla başka bir aşamaya geçmiş olmamız kötü bir şey değil. Bu, tarafların hala konuşmaya devam ettiği anlamına geliyor. Bu da son birkaç ayrıntıyı da halledip ilerleyebileceğimize dair hala umut olduğu anlamına geliyor. Hamas hala bu çalışma grubu görüşmelerinde temsil ediliyor ve bu iyi bir şey. Kimse süreçten tamamen kopmuş değil” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

İran’dan İsrail’e “Misilleme Ölçülü Olacak” Mesajı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesine ilişkin ülkesinin misilleme planlarına bir kez daha değinerek, “ölçülü ve iyi hesaplanmış olacak” dedi.

Haber Merkezi / Abbas Erakçi, ayrıca “Biz bölgesel tırmanıştan korkmuyoruz ancak İsrail’in aksine onun peşinde de değiliz” ifadelerini kullandı.

İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasında hafta sonu yaşanan karşılıklı saldırıların ardından, bölgede yeni hafta gergin ama nispeten daha sakin başlarken, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ülkesinin 31 Temmuz’da Tahran’da Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ardından İsrail’e karşı misilleme yapmayı planladığını belirterek, bunun “ölçülü ve iyi hesaplanmış” olacağını duyurdu.

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yaptığı telefon görüşmesinde de konuyu belirttiğini ifade eden Abbas Erakçi, “Biz bölgesel tırmanıştan korkmuyoruz ancak İsrail’in aksine onun peşinde de değiliz” ifadelerini kullandı.

İsrail, Tahran’da İran cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan için düzenlenen yemin törenine katıldıktan saatler sonra öldürülen İsmail Haniyeh’in suikastına karıştığını ne doğruladı ne de yalanladı. İran ve Hamas, Haniyeh’in öldürülmesinden İsrail’i sorumlu tuttu misilleme yapmaya yemin etti.

Tahran, nisan ayında, İsrail tarafından Şam’daki İran konsolosluk binasının hedef alınması sonrası, İsrail’e karşı füze ve insansız hava aracı saldırısı düzenlemişti.

Hizbullah’ın İsrail topraklarına yönelik geniş kapsamlı füze saldırısı ve sonrasında İsrail’in Lübnan’da Hizbullah hedeflerini vurmasının ardından, bölgedeki güçlerden şiddet sarmalının büyümemesi için temkinli açıklamalar yapıldı.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, örgütün üst düzey komutanı Fuat Şükür’ün geçen ay öldürülmesine misilleme olarak gerçekleştirdiği yaylım ateşinin “planlandığı gibi” tamamlandığını söyledi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada “Hizbullah’a sarsıcı ve ezici darbeler vuruyoruz. Bu, kuzeydeki durumu değiştirme ve halkımızı güvenli bir şekilde evlerine döndürme yolunda atılmış bir başka adım. Ve tekrar ediyorum, bu son sözümüz değil” dedi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 71 artarak 40 bin 405’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise 112 artarak 93 bin 468’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Paylaşın

“İsrail’le Ticaret Devam Ediyor” İddiası

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, “Hükümet İsrail ile olan ticaretin tamamen yasaklandığını açıkladı ama farklı rotalar üzerinden İsrail’e mal sevkiyatının devam ettiği kuşkusu artık sadece kuşku olmaktan da çıkıyor” dedi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 71 artarak 40 bin 405’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise 112 artarak 93 bin 468’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İktidarın, İsrail’le ticareti durdurduğunu açıklamasına rağmen bazı firmaların İsrail’e mal göndermeye devam ettiği ileri sürüldü. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, ticaret yasağının ‘göstermelik’ olduğunu ve İsrail’e başka ülkeler üzerinden mal sevkiyatının sürdüğünü söyledi.

Sözcü’ye konuşan Turhan Çömez, “Ya yolda rota değiştiriliyor ya da Yunanistan ile Romanya üzerinden sevkiyat devam ediyor” dedi. Çömez, “Bu konuda bize gelen bilgiler ve ciddi kuşkular var. Hükümet İsrail ile olan ticaretin tamamen yasaklandığını açıkladı ama farklı rotalar üzerinden İsrail’e mal sevkiyatının devam ettiği kuşkusu artık sadece kuşku olmaktan da çıkıyor’’ ifadelerini kullandı.

İktidar, 7 Ekim’de başlayan Gazze savaşından sonra İsrail’le ticareti durdurduğunu açıklasa da birçok malın sevkiyatının sürdüğü ortaya çıkmıştı. İktidarın yenilgiye uğradığı yerel seçimler sonrasında ise İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğu açıklanmıştı. Ancak son dönemde, Türkiye’nin İsrail ile olan ticaretinin yasaklanmasının ardından Filistin’e olan ticaretin aniden ve 12 kat birden artması kuşku yaratmıştı.

Paylaşın

İsrail Hizbullah’ı 100 Jetle Vurdu; Hizbullah 320 Roketle Karşılık Verdi

İsrail, saldırı hazırlığında olduğu belirtilen Hizbullah hedeflerini 100 savaş uçağıyla vurduğunu, Hizbullah ise, İsrail’e 320’den fazla roket fırlattığını ve bir dizi askeri hedefi imha ettiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah, İsrail’in Güney Lübnan’a yönelik saldırılarında “tüm kırmızı çizgileri aştığını” belirtti. Nasrallah, Hizbullah’ın, İsrail rejimine karşı misilleme operasyonlarında sivilleri hedef almadığını da sözlerine ekledi.

İsrail savaş uçakları pazar sabahı Lübnan’da Hizbullah hedeflerini bombaladı. İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre eş zamanlı olarak 100 savaş uçağının katıldığı operasyonda 40’dan fazla roket fırlatma noktası imha edildi.

İsrail’in Hizbullah’tan önce gerçekleştirdiği “önleyici” operasyona rağmen Lübnan’dan İsrail’e onlarca roket ve insansız hava aracıyla (İHA) saldırı yapıldı.

Örgüt eylemin, geçtiğimiz haftalarda Beyrut’ta İsrail hava saldırısı sonucu ölen üst düzey Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür’ün intikamı almaya yönelik olduğunu duyurdu. Hizbullah İsrail’in kuzeyinde 11 askeri tesisi 320 roket ve çok sayıda İHA ile hedef aldıklarını öne sürdü.

İsrail ordu sözcüsü Hizbullah roketlerinin İsrail’de çok az zarara yol açtığını söyledi. Patlayıcı yüklü İHA’lardan birinin İsrail’in kuzeyinde otoyola isabet ettiği görülürken, saldırılarda bir kadının hafif şekilde yaralandığı açıklandı. Lübnan’da ise İsrail saldırıları sonucu üç Hizbullah savaşçısının öldüğü bildirildi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcülerinden Sean Savett, Başkan Joe Biden’ın İsrail ve Lübnan’daki durumu yakından izlediğini bildirdi. Savett, “Şu aşamada, Amerikalı yetkililer İsrailli muadilleriyle sürekli temas halinde. İsrail’in kendini savunma hakkına verdiğimiz desteği ve bölgede istikrar için yürüttüğümüz çabaları desteklemeyi sürdüreceğiz” açıklaması yaptı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, son gelişmeler üzerine güvenlik kabinesini acil toplantıya çağırırken, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın, saldırıları Tel Aviv’deki IDF askeri üssünden yönettiği bildirildi.

Gallant aynı zamanda ülke çapında 48 saatlik olağanüstü hal ve “özel durum” ilan etti. İsrail’in Tel Aviv Ben Gurion Havalimanı da pazar sabahı erken saatlerde geçici olarak kapatıldı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Kabine toplantısının başında yaptığı konuşmada, ordunun “kuzey İsrail’i hedef alan binlerce roketi” ortadan kaldırdığını söyledi ve İsrailliler’i İç Cephe Komutanlığı’nın direktiflerine uymaya çağırdı.

Netanyahu, “Ülkemizi savunmak, kuzeyde yaşayanları güvenli bir şekilde evlerine geri döndürmek ve basit bir kuralı sürdürmeye devam etmek için her şeyi yapmaya kararlıyız: Bize kim zarar verirse, biz de ona zarar veririz” dedi.

Nasrallah: İsrail tüm kırmızı çizgileri aştı

Nasrallah, bu sabah gerçekleştirilen İsrail – Hizbullah misilleme saldırılarından sonra Lübnan medyasına bir konuşma yaptı. Nasrallah, İsrail’in Beyrut’un güneyine yönelik saldırıda “tüm kırmızı çizgileri” aştığını söyledi.

Nasrallah, Hizbullah’ın, İsrail rejimine karşı misilleme operasyonlarında sivilleri hedef almadığını da sözlerine eklerken Tel Aviv yakınlarındaki Glilot askeri casus üssünü hedef almaya karar verdiklerini bildirdi.

İsrail, geçen ekim ayında Gazze Şeridi’nde girdiği savaşın başlangıcından bu yana Lübnan merkezli grupla çatışmaya devam ediyor.

Öte yandan bu çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşeceği yönündeki endişe temmuz ayında Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da ve Şükr’ün de Beyrut’ta öldürülmesinden sonra daha da arttı. Her iki suikasttan da İsrail sorumlu tutuluyor.

İsrail ve Hizbullah arasındaki en son kapsamlı savaş 2006’da yaşanmıştı ve iki taraf da bir ilerleme kaydedemeden çatışmalara son verildi. Ancak Şii militan örgütün askeri kapasitesinin o tarihten bu yana arttığı bildiriliyor.

ABD ve İsrail istihbaratına göre Hizbullah’ın elinde 150 bini aşkın füze bulunuyor ve bunların bazıları İsrail’in tamamını vurabilecek kapasitede. Örgüt aynı zamanda İsrail’in hava savunma sistemlerini aşabilecek SİHA’lar ve güdümlü füzelere sahip oldu.

Dünyanın en güçlü ordularından birine sahip İsrail de kapsamlı ve çok kademeli bir füze savunma sistemine sahip. Ülkenin hava savunmasına ABD öncülüğündeki bir koalisyon da destek veriyor.

Son olarak ABD, bu yıl başında İran’dan atılan yüzlerce füzeyi havada imha etmek amacıyla İsrail hava savunmasına destek vermişti. ABD son haftalarda bölgedeki askeri varlığını da arttırmaya başladı.

İsrail kapsamlı bir savaş durumunda ezici yanıt verme uyarısında bulunuyor. Böyle bir savaşın Hizbullah’ın faal olduğu Beyrut’un güneyi ve Güney Lübnan’daki sivil altyapısına ağır hasar verebileceği ve iki taraftan yüzbinlerce kişinin evlerini terk etmesine yol açabileceği bildiriliyor.

İran Hizbullah’ın en büyük destekçisi olarak, geçen ay Tahran’da Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’ye düzenlenen suikasta karşı İsrail’e misilleme yapacağını duyurmuştu. İran bombalı saldırıdan İsrail’i suçluyor, ancak İsrail saldırıyı üstlendiğine yönelik hiçbir açıklama yapmadı.

Paylaşın

Hamas, İsrail’e Karşı Taktik Değiştiriyor

İsrailli medya kuruluşu Kanal 12, Hamas’ın örgüt lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin intikamını almak amacıyla yurtdışındaki İsraillilere saldırı düzenleme yönünde stratejik bir karar aldığını öne sürdü.

Filistinli kaynaklara dayandırılan haberde, strateji değişikliğinin, İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesinden sadece iki gün sonra yapıldığı iddia edildi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 42 artarak 40 bin 265’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise 163 artarak 93 bin 144’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın, eski lideri İsmail Haniye’ye düzenlenen suikasta misilleme olarak yabancı ülkelerdeki İsraillileri hedef alacağı öne sürülüyor. İsrailli medya kuruluşu Kanal 12’ye konuşan ve kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen Filistinli yetkililer, Hamas’ın bu operasyon kararını Haniye’ye 31 Temmuz’da Tahran’da düzenlenen suikasttan iki gün sonra aldığını iddia ediyor.

Kaynaklar, Gazze Şeridi’nden İsrail’e doğrudan saldırı düzenleme kapasitesi azaldığı için örgütün böyle bir strateji değişikliğine gittiğini savunuyor. Hamas’ın İsrailli sivilleri mi yoksa yetkilileri mi hedef alacağının netleşmediği ileri sürülüyor.

Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Haniye, yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için Tahran’a gittiğinde kaldığı konutta öldürülmüştü. Hamas ve İran, olaydan İsrail’i sorumlu tutmuş ve suikastın ülke dışından bir füze saldırısıyla düzenlendiğini öne sürmüştü.

Tel Aviv yönetimiyse saldırıyı ne üstlenmiş ne de reddetmişti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, Haniye’nin öldürüldüğü gün ordunun bölgede hava saldırısı düzenlemediğini savunmuştu.

Diğer yandan Amerikan gazetesi New York Times’ın (NYT) haberinde, suikastın Haniye’nin kaldığı odalara yerleştirilen patlayıcılarla düzenlendiği iddia edilmişti. Ancak Hamas’ın İran’daki temsilcisi Halid el-Kaddumi, iddiaları reddederek Haniye’nin bir füze ya da mermiyle öldürüldüğünü savunmuştu.

Ayrıca İran Devrim Muhafızları Ordusu, suikasta ilişkin inceleme raporunda, operasyonun İsrail tarafından tasarlanıp uygulandığını ve ABD’nin buna destek sağladığını iddia etmişti. Raporda suikastın yaklaşık 7 kilogramlık savaş başlığı taşıyan kısa menzilli bir roketle gerçekleştirildiği ileri sürülmüştü. Washington ise suikast planına dahil olduğuna yönelik iddiaları yalanlamıştı.

Öte yandan Hamas, pazar günü Tel Aviv merkezinde düzenlenen bombalı saldırıyı üstlenmişti. Örgüt, saldırganın hayatını kaybettiği ve bir kişiyi yaraladığı olayı Filistin İslami Cihad Örgütü’yle ortak düzenlediklerini savunmuştu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

İsrail, ABD’nin Ateşkes Anlaşmasını Kabul Etti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini söyledi ve ekledi: Şimdi Hamas da aynısını yapması gerekiyor.

Anlaşma, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırısıyla başlayan ve 10 aydan fazla süredir devam eden savaşın sona erdirmeyi amaçlıyor.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 40 artarak 40 bin 139’a yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise 134 artarak 92 bin 743’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’in Gazze’de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için hazırlanan ABD teklifini kabul ettiğini söyledi ve Hamas’a da aynısını yapması çağrısında bulundu. Blinken, Hamas’ın söylediği eksikliklerin giderilip giderilmediğini açıklamadı.

Blinken, günün erken saatlerinde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile Tel Aviv’de 2 buçuk saat süren bir görüşme yaptıktan sonra konuştu.

“Köprü kurucu” olarak tanımlanan teklifin İsrail’in Gazze’deki iki stratejik koridorun kontrolüne ilişkin taleplerini karşılayıp karşılamadığı konusunda gazetecilere açıklama yapmayan Blinken, “Bugün Başbakan Netanyahu ile yaptığım son derece yapıcı görüşmede kendisi bana İsrail’in köprü önerisini desteklediğini teyit etti. Bir sonraki önemli adım Hamas’ın ‘evet’ demesi” dedi.

Blinken, “Şimdi aynı şeyi yapmak Hamas’ın görevi ve ardından taraflar arabulucuların yardımıyla biraraya gelmeli ve bu anlaşma kapsamında verdikleri taahhütleri nasıl uygulayacaklarına dair net anlayışlara ulaşma sürecini tamamlamalılar” diye konuştu.

7 Ekim’de çatışmaların başlamasından bu yana Ortadoğu’ya yaptığı dokuzuncu ziyarette Blinken, İsrail’deki temaslarının ardından Mısır ve Katar’a gideceğini de söyledi.

ABD, Mısır ve Katar aylardır bir anlaşmaya varmak için arabuluculuk yaptı; ancak görüşmeler defalarca tıkandı. Ateşkes görüşmeleri, geçen hafta Doha’da yapılan iki günlük toplantının ardından bu hafta Kahire’de devam edecek.

Netanyahu da Blinken ile “iyi ve önemli bir görüşme” yaptığını ve “ABD’nin İsrail’in hayati güvenlik çıkarlarına gösterdiği anlayışı ve rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik ortak çabaları” takdir ettiğini söyledi. Netanyahu, ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında azami sayıda rehinenin serbest bırakılması için çaba sarf edildiğini de kaydetti.

ABD’nin iyimserlik ifadelerine ve Netanyahu’nun ofisinin görüşmeyi olumlu olarak nitelendirmesine rağmen, Hamas, son tekliften derin bir memnuniyetsizlik duyduğunu ifade etmişti.

Blinken’in İsrail’e gidişinden saatler sonra Hamas, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu arabulucuların çabalarını engellemekten, bir anlaşmayı geciktirmekten ve Gazze’deki İsrailli rehineleri Filistinliler’in maruz kaldığı aynı saldırıya maruz bırakmaktan sorumlu tuttuğunu da açıkladı.

Blinken, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’la görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada da, “Bu belirleyici bir an. Rehineleri eve götürmek, ateşkes sağlamak ve herkesi kalıcı barış ve güvenlik için daha iyi bir yola sokmak için muhtemelen en iyi, belki de son fırsat. Bu işi bitirmenin zamanı geldi” ifadelerini kullanmıştı.

Blinken daha sonra da Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ile ayrı ayrı görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Blinken’ın Gallant ile görüşmesinde, rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına almak, insani yardımın artmasına izin vermek ve daha geniş bölgesel istikrar için gerekli koşulları yaratmak üzere ateşkes anlaşması üzerinde acil bir anlaşmaya varılması gerektiğini yinelediği kaydedildi.

Açıklamada Gazze’de artan çocuk felci tehdidinden bahsedilmedi ancak Blinken basın toplantısında gazetecilere, Gazze’deki Filistinliler’in durumunun iyileştirilmesi için atılması gereken adımlar konusunda ordunun başındaki Gallant ile “ayrıntılı bir görüşme” yaptığını söyledi.

Blinken, “Bu hastalığa karşı aşılanması gerekenlerin aşılanabilmesini sağlamak için ayrıntılı bir plan üzerinde çalışıyoruz” dedi. Viral hastalık nedeniyle en çok 5 yaşın altındaki çocuklar ve özellikle de normal aşılama rejimleri savaş nedeniyle kesintiye uğradığından 2 yaşın altındaki bebekler risk altında.

Üç aşamalı çözüm

Teklif Hamas’ın 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan tüm rehineleri serbest bırakacağı üç aşamalı bir süreç öngörüyor. Buna karşılık İsrail de Gazze’deki güçlerini geri çekecek ve Filistinli tutukluları serbest bırakacak.

Hamas İsrail’i, silah kaçakçılığını önlemek için Gazze-Mısır sınırı boyunca ve kuzeydeki evlerine dönen Filistinliler’i arayabilmek için bölgeyi ikiye bölen bir hat boyunca askeri varlığını sürdürme yönündeki taleplerine yenilerini eklemekle suçluyor. İsrail bunların yeni talepler olmadığını, daha önceki bir önerinin açıklığa kavuşturulması olduğunu kaydediyor.

Yetkililer ABD’nin İsrail ve Hamas’ın pozisyonları arasında kalan tüm eksiklikleri tamamlayacak öneriler sunduğunu söyledi. ABD’nin taslağına resmi yanıtların bu hafta verilmesi bekleniyor ve daha önceki birçok girişimde olduğu gibi görüşmeler çökmezse ateşkes ilan edilebilir

Mısırlı bir yetkili de Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrailli bir heyetin ateşkes çabalarının bir parçası olarak Mısırlı yetkililerle görüşmeler yaptığını söyledi.

Pazar günü saatler süren görüşmede Gazze-Mısır sınırı boyunca uzanan “Philadelphi koridoru” üzerinde durulduğunu ancak bir ilerleme sağlanamadığını belirten yetkili, devam eden müzakereler konusunda isminin açıklanmaması koşuluyla konuştu.

Yetkili, İsrail’in sınırın ve Gazze’yi ikiye bölen doğu-batı güzergahının kontrolünü elinde tutmakta hala ısrarcı olduğunu söyledi. Yetkili, heyetin görüşmelerinde yeni bir şey sunmadığını söyledi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

“İran, İsrail’e Misilleme Yapmayı Erteleyecek” İddiası

İran’ın Hamas lideri İsmail Haniye ve Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür suikastlerinden sorumlu tuttuğu İsrail’e yönelik misillemeyi ertelediği iddia edildi.

Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye, 31 Temmuz’da Tahran’da düzenlenen suikastte hayatını kaybetmişti. Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Sükür, Beyrut’ta İsrail’in düzenlediği bir hava saldırısında yaşamını yitirmişti.

Daha öncede Umman’ın arabuluculuğunda üst düzey bir ABD heyetinin gizlice Tahran’a gittiği ve İsmail Haniye suikastına doğrudan veya dolaylı olarak karıştığı düşünülen 10 Mossad ajanının ismini İran’a verdiği öne sürülmüştü.

New York Times’ta yer alan habere göre; ABD’li, İranlı ve İsrailli yetkililer İran’ın Tahran’da üst düzey Hamas liderine düzenlenen suikast nedeniyle İsrail’e karşı planladığı misillemeyi erteleyerek arabuluculara Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirecek bir ateşkes için zaman tanımasının beklendiğini ifade etti.

Üst düzey ABD’li, İsrailli, Mısırlı ve Katarlı yetkililer, İsrail ve Hamas arasında kalan anlaşmazlıkları çözmek amacıyla Katar’ın başkenti Doha’da bir araya geldi. Görüşmeler sona ererken ABD, Mısır ve Katar’dan yapılan ortak açıklamada her iki tarafa da bir “köprü kurma önerisi” sunulduğu belirtildi. Bu üç hükümetten üst düzey yetkililerin önümüzdeki hafta sonundan önce Kahire’de yeniden bir araya gelmesi bekleniyor. Bu zaman çizelgesinin İran’ın değerlendirmelerini değiştirip değiştirmeyeceği net değil.

İki haftayı aşkın bir süredir bölge, Hamas’ın siyasi kanadının lideri İsmail Haniye ve İran’ın desteklediği Lübnanlı silahlı grup Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür’ün öldürülmesine İran’ın öncülüğünde yapılacak misillemeyi merakla bekliyordu. İran ve Hizbullah’ın intikam yeminleri bölgesel topyekûn savaş korkularını artırdı.

Görüşmelerin ilk gününün sona ermesinin ardından Katar Başbakanı Muhammed bin Abdulrahman Al Sani, İran Dışişleri Bakanı Ali Bagheri Kani’yi aradı. İki İranlı yetkiliye ve telefon görüşmesi hakkında bilgi sahibi olan üç yetkiliye göre Al Sani, Doha’daki ateşkes görüşmeleri göz önüne alındığında İran’ı herhangi bir gerilimden kaçınmaya teşvik etti.

Beş İsrailli yetkiliye göre İsrail istihbaratı Hizbullah ve İran’ın roket ve füze birimlerindeki teyakkuz seviyesini düşürdüğünü değerlendirdi. Yetkililer, İsrail’in artık İran’ın öncülüğündeki (halihazırda birkaç kez ertelendiği anlaşılan) yanıtın daha sonraki bir tarihte gerçekleşeceğine inandığını söyledi. Yetkililer, olayların akışkanlığı göz önüne alındığında değerlendirmelerinin hızla değiştiği konusunda uyarıda bulundular.

İstihbarat yetersiz ve sık sık değişiyor; İran ve Hizbullah’ın da durumu sürekli değerlendirdiği biliniyor. Katar Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Al Thani’nin Doha’daki görüşmelerin sona ermesinin ardından Bagheri Kani ile tekrar görüştüğü belirtildi. Bakanlık, her iki üst düzey yetkilinin de “bölgede sükûnet ve gerilimin azaltılması” ihtiyacını vurguladığını belirtti.

Geniş çaplı bölgesel çatışma korkusu

Daha geniş çaplı bir bölgesel çatışma korkusu, İsrail’in Gazze’de on binlerce Filistinlinin ölümüne ve yerleşim bölgesinin büyük bir bölümünün tahrip olmasına neden olan saldırısının yol açtığı yıkımı daha da derinleştirme tehdidinde bulunuyor. İsrailli yetkililere göre Hamas’ın İsrail’in güneyine düzenlediği ve yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne, 250 kişinin de Gazze’ye kaçırılmasına yol açan geniş çaplı sürpriz saldırının ardından İsrail savaşı başlattı.

İsrail ve Hamas, Gazze’de Filistinli tutuklular için tutulan 115 canlı ve ölü rehinenin kademeli olarak serbest bırakılmasını öngören üç aşamalı bir ateşkes anlaşması üzerinde aylardır aralıklarla müzakere ediyor. Anlaşmanın şartlarına göre İsrail Gazze’deki güçlerini geri çekecek ve her iki taraf da nihayetinde kalıcı bir ateşkese varacaktı.

İsrail ve Hamas arasındaki bazı kilit anlaşmazlık noktaları, defalarca yapılan görüşmelere rağmen çözüme kavuşturulamadı. Hamas, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun oyalama taktiği olarak nitelendirdiği son müzakere turuna katılmayı reddetti. Ancak konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere göre Hamas yetkilileri, zirvede önemli bir ilerleme kaydedilmesi halinde arabulucularla görüşmeye istekli olduklarını dile getirmişlerdi.

Netanyahu son haftalarda İsrail’in anlaşma şartlarını sertleştirdi ve Hamas’ın yeniden silahlanmasını önlemek için İsrail askerlerinin Mısır sınırının Gazze tarafında kalmasını istedi. Geçtiğimiz birkaç gün içinde Batılı diplomatlar İsrail ve İran arasında beklenen gerilimi önlemek amacıyla defalarca bölgede mekik dokudular. İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları, devam eden ateşkes görüşmelerinin yanı sıra İsrail ve Hizbullah arasında topyekûn savaşı önleme girişimlerini görüşmek üzere İsrail’e geldi.

Lübnan devlet medyasına göre, Beyrut’ta Lübnanlı yetkililerle bir araya gelen Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty, Gazze’de ateşkesin bölgedeki “tırmanışı durdurmanın temeli” olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise İsrail-Hamas savaşının 10 aydan uzun bir süre önce başlamasından bu yana bölgeye dokuzuncu ziyaretini gerçekleştireceğini açıkladı. İsrail başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada Netanyahu’nun Blinken ile görüşeceği belirtildi.

(Kaynak: gazeteoksijen.com)

Paylaşın

ABD, Haniye’nin Suikastına Karışan Mossad Ajanlarını İran’a Bildirdi

Umman’ın arabuluculuğunda üst düzey bir ABD heyetinin gizlice Tahran’a gittiği ve İsmail Haniye suikastına doğrudan veya dolaylı olarak karıştığı düşünülen 10 Mossad ajanının ismini İran’a verdiği iddia edildi.

ABD’nin amacının, son dönemde İsrail bağlantılı suikastlar nedeniyle yaşanan gerginliği azaltmak olduğu öne sürüldü.

Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye, 31 Temmuz’da Tahran’da düzenlenen suikastte hayatını kaybetmişti. Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Sükür, Beyrut’ta İsrail’in düzenlediği bir hava saldırısında yaşamını yitirmişti.

Ortadoğu’da devam eden gerilimin ardından, ABD’li üst düzey bir güvenlik heyetinin Çarşamba günü, Umman’ın arabuluculuğunda İran’ı yatıştırmak amacıyla bilgi paylaşmak üzere gizlice Tahran’a gittiği iddia edildi.

Fox News’in Kuveyt merkezli Al Jarida gazetesine dayandırdığı haberde, ABD’li heyet İran ile İsrail arasındaki bölgede gerilimi azaltmak amacıyla Tahran’a mesaj iletmek için gönderildi.

Heyet, İran’a doğrudan ya da dolaylı olarak Hamas’ın üst düzey yetkilisi İsmail Haniye’nin suikastına karıştığına inanılan 10 Mossad ajanının isimlerini içeren bir liste iletti.

Heyetin, İran’ın dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’e, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından İsmail Haniye ve Fuad Şükrü’ye düzenlenen suikastlar konusunda “bilgisiz bırakıldığını” iletmek üzere gönderildiği iddiası yer aldı.

Haberde, ABD’li heyetin geçen hafta perşembe günü Türkiye üzerinden Kerec’deki Payam Havalimanı’na indiği ve İranlı yetkililerle iki saatlik bir toplantı yaptıktan sonra tekrar Türkiye’ye döndüğü iddiaları yer aldı.

Fox News’in haberi yayından kaldırılırken, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi iddiaları yalanladı.

Hamas lideri İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükrü’ün Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta suikaste uğradı. Art arda yaşanan suikastlerin ardından Orta Doğu’daki gerilim daha da tırmandı.

İran, Tahran’daki suikastin karşılığı olacağını söylerken, İsrail tarafı ise, Hamas militanlarının 7 Ekim’deki saldırısına misilleme olarak “savaşın fitilini ateşleyen” liderlerin öldürüleceği sözünü vermişti.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

ABD, İsrail’e 20 Milyar Dolarlık Silah Paketi Satışını Onayladı

ABD, İsrail’e 20 milyar doları aşan silah paketi satışını onayladı. Silah paketinin içerisinde, yeni F-15 savaş uçakları, tank ve havan topu mermisi de yer alıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan satışla ilgili yapılan açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri İsrail’in güvenliğine kendini adamıştır ve İsrail’in güçlü ve hazır bir savunma kabiliyeti geliştirmesine ve sürdürmesine yardımcı olmak ABD’nin ulusal çıkarları için hayati önem taşımaktadır” ifadesi kullanıldı ve satışın, bu hedeflerle tutarlı olduğu belirtildi.

ABD Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) bağlı Savunma Güvenlik ve İşbirliği Ajansı’ndan yapılan açıklamaya göre, ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail’e milyarlarca dolarlık yeni silah satışını onayladı. AP’nin haberine göre, ABD Kongresi satış hakkında bilgilendirildi.

Haberde, silahların yakın zamanda İsrail’e ulaşmasının beklenmediği, sözleşmelerdeki taahhütlerin yerine getirilmesinin yıllar alabileceği ifade edildi: “Satılan silahların çoğu, İsrail’in uzun vadede askeri kapasitesini artırmasına yardımcı olmak için. Sözleşme kapsamındaki ilk sistemlerin 2026’ya kadar teslim edilmesi beklenmiyor.”

ABD Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklamasında, “ABD, İsrail’in güvenliğine kendini adamıştır ve İsrail’in güçlü ve hazır bir meşru müdafaa yeteneği geliştirmesine ve sürdürmesine yardımcı olmak, ABD’nin ulusal çıkarları açısından hayati önem taşımaktadır. Önerilen bu satış, bu hedeflerle tutarlıdır” dedi.

ABD’den İsrail’e satışına onay verilen 5 ayrı pakette savaş uçakları, havadan havaya füzeler, tank ve top mühimmatları ile taktik araçlar yer aldı. Değeri 18,9 milyar doları bulan 50 adet F-15IA ve 25 adet F-15I savaş uçağı ile mühimmatları, tüm satışın içindeki en büyük payı oluşturdu.

Ayrıca 30 adet orta menzilli havadan havaya füze sistemi (AMRAAM) ile 32 binden fazla tank mermisi ve diğer ilgili ekipmanlar da satış paketinde yer aldı. Bunlara ilaveten 50 binden fazla top mermisi ile ilgili ekipmanların satışına da ayrı bir paket olarak onay verildi. Satışın toplam değeri 20,3 milyar dolar.

Paylaşın