İsrail’den Savaş Suçu: Beyaz Fosfor Bombası Kullandı

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları’nın başlattığı Filistin – İsrail savaşında, Tel Aviv yönetiminin Gazze ve Lübnan’daki askeri operasyonlarda kullanımı yasak olan beyaz fosfor bombası kullandığı duyuruldu.

Beyaz fosfor bombası, savaş suçu kapsamına giren kimyasal bir silah. Beyaz fosfor olarak da anılan patlayıcı, infilak ettikten sonra yanarak havadan yere doğru iniyor. Dumanıyla perdeleme işlevi gören fosfor bombası, 155 milimetrelik top mermisi patladığında oksijenle temas kurarak ateş alıyor. Bu ateş, geniş bir alanı kaplıyor.

Yerde de patlamalar meydana geliyor. Fosfor bombasının çıkardığı dumana maruz kalanlar boğuluyor. Vücut, cilt altından içten dışa doğru yanıyor ve yanma durdurulamıyor. Beyaz fosfor yalnızca yakıcı değil, böbreği ve karaciğeri de etkiliyor. Organ yetmezliğine neden oluyor ve ölüme yol açıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki askeri operasyonlarda kullanımı yasak olan beyaz fosfor bombası kullandığını duyurdu. Örgüt, sırasıyla 10 ve 11 Ekim 2023 tarihlerinde Lübnan ve Gazze’de çekilen, Gazze limanı ve İsrail-Lübnan sınırındaki iki kırsal bölge üzerinde topçu ateşiyle beyaz fosfor patlamalarını gösteren videoları doğruladı.

HRW açıklamasında, “Dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan Gazze’de beyaz fosfor kullanımı sivillere yönelik riski artırmakta ve uluslararası insancıl hukukun sivilleri gereksiz yere riske atma yasağını ihlal etmektedir” uyarısında bulundu.

Konuyla ilgili açıklama yapan HRW Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Lama Fakih, “Beyaz fosforun sivillerin yaşadığı kalabalık bölgelerde kullanıldığı her durumda, dayanılmaz yanıklara ve ömür boyu sürecek acılara yol açma riski yüksektir. Beyaz fosfor, evleri yakabileceği ve sivillere korkunç zararlar verebileceği kalabalık kentsel alanlarda havadan patlatıldığında hukuka aykırı bir şekilde ayrım gözetmez” dedi.

Örgüt, videoyu inceleyerek Gazze’nin limanında çekildiğini doğruladı ve saldırıda kullanılan mühimmatın hava patlamalı 155 mm beyaz fosforlu top mermileri olduğunu tespit etti. HRW, yoğun beyaz duman ve sarımsak kokusunun beyaz fosforun özelliklerinden olduğunu da belirtti.

HRW, ayrıca 10 Ekim’de İsrail-Lübnan sınırına yakın iki yerden çekilmiş iki videoyu da inceledi. Her ikisinde de 155 mm’lik beyaz fosforlu top mermilerinin duman perdesi, işaretleme veya sinyalizasyon amacıyla kullanıldığı görülüyor.

Örgüt, Gazze’de nüfusun yoğun olduğu bölgelerde beyaz fosfor kullanılmasının, uluslararası insancıl hukukun sivillerin yaralanmasını ve hayatını kaybetmesini önlemek için mümkün olan tüm tedbirleri alma şartını ihlal ettiğini söyledi.

İsrailli yetkililer, beyaz fosfor kullanıp kullanmadıkları konusunda yorum yapmadı.

İsrail daha önce de kullanmıştı

İsrail ordusunun 2009 yılı da dahil olmak üzere Gazze’deki önceki çatışmalarda da beyaz fosfor bombası kullandığını hatırlatan HRW, “İsrail, hava patlamalı beyaz fosfor mühimmatlarının nüfusun yoğun olduğu bölgelerde istisnasız tüm kullanımını yasaklamalıdır” çağrısını yaptı.

Filistin 5 Ocak 2015’te, Lübnan ise 5 Nisan 2017’de Protokol III’e katılırken İsrail henüz onaylamadı.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

BM, AB Ve ABD’den İsrail’in Gazze Çağrısına Tepki

Birleşmiş Milletler (BM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği’nden (AB), Tel Aviv yönetimi, “tüm sivillerin” 24 saat içinde Gazze Şeridi’nden güneye tahliye edilmesi emrine tepki geldi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail’in çağrısını yerine getirmenin “çok güç bir iş olacağını” belirterek bölgenin halihazırda çatışmaların sürdüğü yoğun nüfuslu bir yerleşim alanı olduğunu kaydetti.

“Çok kısa bir süre içinde yer değiştirmesi gereken çok fazla kişi” bulunduğunu ifade eden Kirby, “Yapmaya çalıştıkları şeyi ve bunu niye yapmaya çalıştıklarını anlıyoruz. Sivil halkı Hamas’tan ayırmaya çalışıyorlar. Gerçek hedefleri Hamas… Tahliyenin gerçekleştirilmesinin zorluklarını kimsenin hafife aldığını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada da İsrail’in talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğu belirtilerek bunun insani açıdan korkunç sonuçlara yol açabileceği uyarısı yapılmıştı.

BM açıklamasında İsrail’in tahliye talimatının çok geç iletildiği belirtilerek Gazze’nin kuzeyinde tahliye edilmesi istenen 1 milyon 100 bin kişinin, bölgede yaşayan 2 milyon 300 bin kişinin neredeyse yarısı olduğuna dikkat çekilmişti.

AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de İsrail’in talebini “gerçekçi değil” diye değerlendirdi.

Pekin’de Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile görüşmesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Borrell, “Tabii ki sivillerin gerçekleştirilecek askeri operasyonlarla ilgili uyarılması gerekir. Ama bir milyon kişinin 24 saat içinde yer değiştirmesi hiç gerçekçi değil” dedi.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ise İsrail-Filistin anlaşmazlığını çözmek için doğru yolun “iki devletli çözüm”den ve barış müzakerelerinin derhal yeniden başlatılmasından geçtiğini kaydetti. Vang, BM’yi, Filistin sorununun çözümü için üzerine düşen rolü oynamaya çağırdı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu uyarıyı, olası insani sonuçları açısından eleştirdi. İsrail ordusu kentin boşaltılmasının verilen süreden daha uzun sürebileceğini anladığını açıkladı. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini “savaş suçu” olarak nitelendirdi.

İsrail’den BM’ye tepki

İsrail, tahliye emrini savunduğu ve BM’nin açıklamasının “utanç verici” olduğunu söylediği bir açıklama yaptı. Ülkenin BM Büyükelçisi Gilad Erdan, İsrail’in Gazze halkına erken uyarıda bulunduğunu ve Hamas’a yönelik askeri operasyonuna “dahil olmayanlara verilen zararı en aza indirmeye” çalıştığını söyledi.

“BM, Hamas’ın silahlandırılmasına ve Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusu ve sivil altyapıyı silahları ve cinayetleri için saklanma yeri olarak kullanmasına uzun yıllardır göz yumuyor” dedi. Erdan, “Şimdi de, vatandaşları Hamas teröristleri tarafından katledilen İsrail’in yanında durmak yerine İsrail’e vaaz veriyor” dedi.

“BM’nin artık rehineleri geri getirmeye, Hamas’ı kınamaya ve İsrail’in kendisini savunma hakkını desteklemeye odaklanması daha iyi olur” diye ekledi.

Filistin’e destek mitingleri:

Irak, İran, Ürdün, Afganistan, Endonezya, Türkiye ve daha birçok ülkede insanlar Filistinlilere destek mitingleri düzenledi. Protestoların beklendiği Mescid-i Aksa’da geniş güvenlik önlemleri alındı.

İsrial askerlerinin çok sayıda Filistinlinin Cuma namazı için buraya girişini engellediği bildiriliyor. Filistin Sağlık Bakanlığı Batı Şeria’da düzenlenen mitinglerde İsrail polisinin dokuz Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

Gazze’de 583’ü çocuk, bin 799 kişi öldü

Hamas saldırılarında İsrail’de bin 300 kişi hayatını kaybederken, hava saldırılarının hedefi olan Gazze’de ölenlerin sayısı bin 799’a çıktı. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarından öldürülenlerin 583’nün çocuk olduğunu kaydetti.

Paylaşın

İsrail’den Gazze’deki Sivillere Kara Harekatı Öncesi Tahliye Emri

Hamas’ın askeri operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşında, Tel Aviv yönetimi, “tüm sivillerin” 24 saat içinde Gazze Şeridi’nden güneye tahliye edilmesi emrini verdi. Tel Aviv yönetiminin kararına tepkiler geldi.

İsrail, “Gazze Şehrindeki tüm sivillerin kendi güvenlikleri ve korunmaları için evlerinden güneye tahliye edilmeleri emrini verdiğini” duyurdu. Sivillerin Gazze Şehri’nin güneyindeki bir dere olan “Wadi Gaza’nın güneyindeki bölgeye taşınması” gerektiği belirtildi.  Açıklamada “Yeni bir duyuru yapılana kadar Gazze’ye dönmenize izin verilmeyecektir” denildi.

İsrail’in çağrısına Birleşmiş Milletler (BM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği’nden (AB) tepki geldi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail’in çağrısını yerine getirmenin “çok güç bir iş olacağını” belirterek bölgenin halihazırda çatışmaların sürdüğü yoğun nüfuslu bir yerleşim alanı olduğunu kaydetti.

“Çok kısa bir süre içinde yer değiştirmesi gereken çok fazla kişi” bulunduğunu ifade eden Kirby, “Yapmaya çalıştıkları şeyi ve bunu niye yapmaya çalıştıklarını anlıyoruz. Sivil halkı Hamas’tan ayırmaya çalışıyorlar. Gerçek hedefleri Hamas… Tahliyenin gerçekleştirilmesinin zorluklarını kimsenin hafife aldığını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada da İsrail’in talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğu belirtilerek bunun insani açıdan korkunç sonuçlara yol açabileceği uyarısı yapılmıştı.

BM açıklamasında İsrail’in tahliye talimatının çok geç iletildiği belirtilerek Gazze’nin kuzeyinde tahliye edilmesi istenen 1 milyon 100 bin kişinin, bölgede yaşayan 2 milyon 300 bin kişinin neredeyse yarısı olduğuna dikkat çekilmişti.

İsrail’den BM’ye tepki

İsrail, tahliye emrini savunduğu ve BM’nin açıklamasının “utanç verici” olduğunu söylediği bir açıklama yaptı. Ülkenin BM Büyükelçisi Gilad Erdan, İsrail’in Gazze halkına erken uyarıda bulunduğunu ve Hamas’a yönelik askeri operasyonuna “dahil olmayanlara verilen zararı en aza indirmeye” çalıştığını söyledi.

“BM, Hamas’ın silahlandırılmasına ve Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusu ve sivil altyapıyı silahları ve cinayetleri için saklanma yeri olarak kullanmasına uzun yıllardır göz yumuyor” dedi. Erdan, “Şimdi de, vatandaşları Hamas teröristleri tarafından katledilen İsrail’in yanında durmak yerine İsrail’e vaaz veriyor” dedi.

“BM’nin artık rehineleri geri getirmeye, Hamas’ı kınamaya ve İsrail’in kendisini savunma hakkını desteklemeye odaklanması daha iyi olur” diye ekledi.

AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de İsrail’in talebini “gerçekçi değil” diye değerlendirdi.

Pekin’de Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile görüşmesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Borrell, “Tabii ki sivillerin gerçekleştirilecek askeri operasyonlarla ilgili uyarılması gerekir. Ama bir milyon kişinin 24 saat içinde yer değiştirmesi hiç gerçekçi değil” dedi.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ise İsrail-Filistin anlaşmazlığını çözmek için doğru yolun “iki devletli çözüm”den ve barış müzakerelerinin derhal yeniden başlatılmasından geçtiğini kaydetti. Vang, BM’yi, Filistin sorununun çözümü için üzerine düşen rolü oynamaya çağırdı.

İngiltere de İsrail’in Gazze’deki sivillerin korunması için tedbirler alması konusunda ABD yönetiminden gelen açıklamalara katıldığını belirterek “İsrail, kendini müdafaa yönündeki meşru hakkını kullanırken sivilleri korumaya yönelik her tür tedbiri almalıdır” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların arkasındaki gücün ABD olduğunu savundu.

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu zirvesinde konuşan Putin, “Amerikalıların yıllar boyunca izlediği tek taraflı tutum, bölgedeki durumu çıkmaza sürükledi. İsrailliler ve Filistinlilerin şu an yaşadığı büyük çaplı trajedi, Ortadoğu’daki ABD politikalarının başarısızlığının sonucudur” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail’in Gazze’ye yönelik kara saldırısının siviller arasında kesinlikle kabul edilemez kayıplara yol açacağı uyarısında bulundu. Vladimir Putin, asıl önemli olanın akan kanı durdurmak olduğunu söyledi. Putin, çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini ve Rusya’nın iki devletli bir çözümü desteklediğini söyledi.

Yeni cepheler açılır

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının devam etmesi halinde “diğer cephelerde” de savaş çıkabileceği uyarısında bulundu. Hizbullah’ın elinde yaklaşık olarak 150 bin roket olduğu tahmin ediliyor ve bu cephanenin İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemini etkisiz hale getirebileceği belirtiliyor.

Lübnan’a bir ziyaret gerçekleştiren Amirabdullahiyan Hamas ile Filistin İslami Cihad temsilcileri ve Lübnanlı yetkililer tarafından karşılandı. Beyrut’a varışında gazetecilere konuşan Amirabdullahiyan, “Devam eden saldırganlık, savaş suçları ve Gazze’ye yönelik kuşatma ışığında, başka cephelerin açılması gerçek bir olasılık” dedi.

Ürdün’den uyarı

Ürdün Kraliyet Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre Ürdün Kralı 2. Abdullah, “Filistinlileri Filistin topraklarından sürmeye ya da sürülmelerini kışkırtmaya yönelik her türlü girişime” karşı uyarıda bulundu.

Cuma günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’i kabul eden 2. Abdullah, Hamas’a karşı savaş yürüten İsrail’in sabah saatlerinde Gazze’deki tüm sivillerin tahliyesini emretmesinin ardından “krizin komşu ülkelere sıçramaması ve mülteci sorununu ağırlaştırmaması gerektiğini” söyledi.

Paylaşın

TBMM’de Özel Filistin Oturumu: Altı Partiden Ortak Bildiri

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda AK Parti grubunun talebi üzerine Gazze oturumu yapıldı. TBBM Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yönettiği oturumda İsrail-Filistin çatışmalarına ilişkin gelişmeler ele alındı.

Haber Merkezi / Oturumun ardından TBMM’de grubu bulunan 6 partinin imzası ile ortak bir bildirge yayımlandı.

Taraflara çatışmaya son verme çağrısı yapılan bildirgede, “Gazze’de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınıyor; Filistin ve İsrail ‘i, iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları için, daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz” denildi.

Bildirgede şu ifadelere yer verildi: “Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmalarda ağır sivil can kayıplarının var olması, sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumda bırakılmaları vicdanları yaralamaktadır. Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir.

Sivillerin her şartta korunması ve toplu cezalandırma mahiyetindeki uygulamalardan kaçınılması hukukun, vicdanın ve insanlığın gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez sonuçlar doğurmaması için tüm tarafları barış-güvenlik-istikrar vizyonumuz çerçevesinde itidale ve aklıselime davet ediyoruz.

Filistin-İsrail hattında son yaşananlar, uzun süredir tarifsiz sıkıntı, umutsuzluk ve acılara yol açan bu sorunun artık kalıcı bir çözüme kavuşturulması zaruretini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Filistin-İsrail meselesinin çözümü, sonuçları yönetmekten değil, sorunların temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Son olaylar, 56 yıldır devam eden hukuksuz işgal ve buna bağlı politikaların doğurduğu bir sonuçtur.

Toprakları, hayat ve gelecek umutları elinden alınan Filistin halkı bugün yeni ve emsali görülmemiş bir kuşatma altındadır. İki milyon insanın yaşadığı ve 16 yıllık ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine dönüşmüş bulunan Gazze’ye sağlanan gıda, enerji ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması uluslararası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir. Siviller arasında bir hiyerarşi yaratılması ırkçılığın ve ayrımcılığın bir başka tezahürüdür.

İşgalle başlayan, yasadışı yerleşimcilerin mülk gaspları, kutsal mekanların statüsünü hiçe sayan saldırı ve provokasyonlarla devam eden ihlaller zinciri ve çifte standart uygulamalar, iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmaya devam etmektedir.

Bu itibarla, işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden işgal uygulamalarının bir an önce sona ermesi ve adil bir barışa ulaşılması şarttır. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere, tüm uluslararası toplumun, artık daha fazla gecikmeksizin iki devletli çözüm vizyonu temelinde tarafları adil bir çözüme imale etmek için sorumluluk alması gerekmektedir.

Ortadoğu’da kalıcı barışın ancak Filistin-İsrail meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkün olduğunu ve bunun, 1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulmasıyla mümkün olabileceğini net bir şekilde yineliyoruz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak, yukarıda sıraladığımız görüşler temelinde, Filistin ve İsrail’ de yaşanan çatışmaların taraflarından tırmanmaya son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını bekliyor; Gazze’de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınıyor; Filistin ve İsrail ‘i, iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları için, daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz.”

Bildirgeye, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Yeşil Sol Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya imza attı.

Paylaşın

Filistinli Hangi Örgütler “Aksa Tufanı” Operasyonunda Yer Aldı?

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonunun ardından başlayan İsrail – Filistin savaşı altıncı gününde. Çatışmalar her geçen dakika daha da sertleşirken, her iki tarafta toplamda 2 bin 500’den fazla can kaybı var.

Peki “Aksa Tufanı” operasyonuna hangi örgütler katılıyor, bu örgütler ne zaman ve nasıl bir araya geldi?

İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa’da artan ihlalleri ve abluka altındaki Gazze Şeridi’nde 30 Mart 2018’de başlayan ‘Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü’ adlı barışçıl eylemlere yönelik saldırıları sonrası Gazze’deki Filistinli direniş gruplarının bir araya gelmesiyle kuruldu.

23 Temmuz 2018’de ‘işgale karşı birleşik bir mücadele cephesi oluşturmak’ ve ‘eylemleri tek merkezden koordine etmek’ amacıyla kuruluşunu ilan eden ‘Filistin Direniş Grupları Ortak Operasyon Odası’nda farklı çizgilerdeki (İslami, sol ve Marksist-Leninist) 12 Filistinli askeri grup yer alıyor.

‘Ortak Operasyon Odası’nda El-Fetih’in silahlı kanadı El-Aksa Şehitleri Tugayları yer almıyor ancak hareketin İsrail’le ilişkilerini reddeden ve silahlı mücadeleyi sürdürme kararı alan eski El-Aksa kadroları tarafından kurulan örgütler yer alıyor.

İzzeddin el-Kassam Tugayları (Hamas)
Kudüs Tugayları (İslami Cihad)
Nidal el-Amudi Tugayı (El-Fetih)
Fırtına Ordusu (El-Fetih)
Şehit Eymen Cude Grubu (El-Fetih)
Abdulkadir el-Huseyni Tugayları (El-Fetih)

Mücahidin Tugayları (Filistin Mücahit Hareketi)
El-Nasır Selahaddin Tugayları (Halk Direniş Komiteleri)
Ebu Ali Mustafa Tugayları (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi)
Filistin Ulusal Direniş Tugayları (Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi)
Şehid Cihad Cibril Tugayları (Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık)
Ensar Tugayları (Filistin Özgürlük Hareketi)

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

İsrail Başbakanı Netanyahu: Her Hamas Savaşçısı “Ölü Bir Adam”

Muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz ile “acil durum hükümeti ve savaş kabinesi” kuran İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, yeni acil durum hükümetinin ilk toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Başbakanı Binyamin Netanyahu, her Hamas savaşçısının “ölü bir adam” olduğunu söyledi. Benny  Gantz ise, “savaş zamanında” olunduğunu ve yeni kurulan hükümetin “Hamas denen şeyi yeryüzünden silmeye” hazır olduğunu söyledi.

Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan İsrail – Filistin savaşı altıncı gününde, her iki tarafın can kayıpları da artıyor. Şu ana kadar İsrail’de en az 1300 kişi, Gazze’de ise en az 900 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ederken bölgedeki Filistinlilerin durumunun da giderek daha da kötüleştiğine dikkat çekiliyor. İsrail saldırılarının derhal durdurulmasını talep eden Arap Birliği’ne üye ülkeler, saldırıların insani açıdan “felakete” yol açacak sonuçları ve çatışmaların daha da artmasıyla bölgede oluşabilecek güvenlik riskleri konusunda uyarıda bulundu.

Hamas’a yönelik hava bombardımanını sürdüren İsrail’in Gazze Şeridi’ne bir kara harekatı hazırlığı içinde olduğu tahmin ediliyor. İsrail’in kara harekatı için 300 bin askerle hazırlık yaptığı belirtiliyor.

İsrail ordusu sözcüsü Yarbay Jonathan Conricus, savaş uçaklarının Hamas militanları tarafından yer altında kurulan tünelleri hedef aldığını aktardı. Conricus, “Hamas, 20 yıl önce Gazze’deki ve Gazze’ye giden yeraltı tünellerinin kontrolünü ele geçirmek için bir ağ kurdu; bu ağ Han Yunus ve Refah’a kadar uzanıyor” dedi.

Conricus’a göre Gazze’yi iki tabaka olarak düşünmek gerekiyor; biri sivillerin yaşadığı yer üstü diğeri de Hamas militanlarının inşa ettiği yeraltı tünelleri. Conricus, yeraltındaki katmanın hedef alındığını açıkladı.

Bir kara harekatı olasılığı artarken ABD’nin de İsrail ve Mısır hükümetleriyle, Mısır’ın Gazze Şeridi’ne kapalı tuttuğu sınırı sivillerin geçişine açması yönünde görüşmeler yürüttüğü bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in da bugün İsrail’e hareket ettiği ve Başbakan Benyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşeceği belirtildi.

Gazze Şeridi kuşatma altında

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Perşembe günü yaptığı açıklamada rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile temas halinde olduğunu bildirdi. Resmi bir kaynağa göre Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Hamas’la müzakerelere başladı.

2007’den bu yana 2,3 milyon Filistinlinin kara, hava ve deniz ablukası altında yaşadığı yoksul ve sıkışık bir bölge olan Gazze Şeridi, İsrail tarafından su, elektrik ve gıda kaynakları kesilerek kuşatma altına alınmış durumda. Bölgenin tek elektrik santrali de yakıt yokluğu nedeniyle durmuş durumda.

BM: Gazze’de 338 bin kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, insani ateşkes çağrısında bulundu.

UNOCHA Gazze Sorumlusu Hamade el-Beyari, ofisin resmi internet sayfasından yaptığı açıklamada, “Bu aşamada birinci dereceden yapılması gereken, ateşkes ya da insani ateşkes. Böylece, yardım çalışanları, durumları değerlendirme imkanı bulabilir. Biz, şu ana dek sahada, durumları değerlendirecek güvenli bir ortam bulamadık” ifadelerini kullandı.

“Gazze Şeridi’nde durumun gerçekten tehlikeli olduğu belli, zorlayıcı şartlar hiç olmadığı kadar ağır olabilir” diyen Beyari, bu şartlarda insani yardımların sunulmasının da tehlikelerle çevrili olduğuna işaret etti.

Öte yandan Birleşmiş Milletler adına bir araya gelen bağımsız raportörler, Hamas baskını sonrası Gazze’ye yönelik başlatılan harekatı “toplu cezalandırma” olarak tanımladı.

Rapora ilişkin yapılan açıklamada Gazze’deki sivil halk için, “16 yıldır yasa dışı şekilde ablukada yaşıyorlar ve bu süre içinde 5 büyük savaş yaşadılar. ” İfadeleri kullanılıyor.

Açıklama şöyle devam ediyor: “Bu toplu cezalandırma anlamına geliyor. Ama Hamas ama İsrail güçleri tarafından yapılsın, ayrım yapılmaksızın sivil halkın hedef alınması meşrulaştırılamaz. Bu uluslararası yasalarla yasaklanmıştır ve bunun gerçekleşmesi savaş suçu anlamına gelir”

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı; Birleşmiş Milletler’den İnsani Ateşkes Çağrısı

Çatışmaların giderek şiddetlendiği İsrail – Filistin savaşı altıncı gününe girerken, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, insani ateşkes çağrısında bulundu.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; UNOCHA Gazze Sorumlusu Hamade el-Beyari, ofisin resmi internet sayfasından yaptığı açıklamada, “Bu aşamada birinci dereceden yapılması gereken, ateşkes ya da insani ateşkes. Böylece, yardım çalışanları, durumları değerlendirme imkanı bulabilir. Biz, şu ana dek sahada, durumları değerlendirecek güvenli bir ortam bulamadık” ifadelerini kullandı.

“Gazze Şeridi’nde durumun gerçekten tehlikeli olduğu belli, zorlayıcı şartlar hiç olmadığı kadar ağır olabilir” diyen Beyari, bu şartlarda insani yardımların sunulmasının da tehlikelerle çevrili olduğuna işaret etti.

Beyari kentteki insani duruma ilişkin, şunları aktardı: Tek elektrik santrali yakıt olmadığı için çalışmasını durdurmak zorunda kaldı. Bu da Gazzelileri sağlık ve su hizmeti almak konusunda olumsuz etkileyecek. Kaynak sıkıntısı var, dış dünya ile Gazze arasındaki geçiş kapıları tamamen kapalı, kentte tedarik zinciri kopuk.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), devam eden İsrail bombardımanları nedeniyle Gazze’de yerinden edilenlerin sayısının 338 bin kişiyi geçtiğini duyurdu.

BM Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail-Filistin çatışmasının başlamasından bu yana 338 binden fazla Filistinlinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldığı kaydedildi.

BM Genel Sekreteri daha önce yapmış olduğu açıklamada, 280 bin Filistinlinin Gazze’deki BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) bağlı tesislerde barındığını aktarmıştı. Ajansa bağlı bazı merkezlerin de sığınanları karşılamaya uygun olmadığını belirtildi.

ABD Başkanı Biden’den Netanyahu’ya “savaş kurallarına” uyma çağrısı

ABDBaşkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İsrail’e savaş kurallarına göre hareket etmesi yönünde mesaj verdi ve “Savaşın kuralları vardır” diye hatırlattı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun takma ismini kullanan Biden’in, “Bibi’yi 40 yıldır tanıyorum” sözleri de dikkat çekti.

ABD Başkanı, İsrail Başbakanı ile dün yaptığı telefon görüşmesinde İsrail ve ABD gibi demokratik ülkelerin hukuk devleti ilkelerine göre hareket etmesinin onları güçlü ve güvenli kıldığını söylediğini vurguladı. Biden, Hamas tarafından kaçırılan ABD vatandaşlarının güvenli şekilde ülkelerine geri getirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydetti.

Beyaz Saray’da Yahudi cemaatlerini kabul eden Biden, yaptığı konuşmada İranı da uyardı. Tahran’a dikkat olması için açık ve net bir uyarı mesajı verildiğini söyledi.

Trump’tan Binyamin Netanyahu’ya eleştiri

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İranlı General Kasım Süleymani’nin ölümüyle sonuçlanan suikastına katılmadığı için İsrail’i sert bir dille eleştirdi. Trump ayrıca, Hamas saldırılarının ardından İsrail’in “kendine çeki düzen vermesi” gerektiğini söyledi.

“Bibi Netanyahu’nun bizi hayal kırıklığına uğrattığını asla unutmayacağım.”diyen Trump, “Bu çok korkunç bir şeydi, bunu söyleyebilirim. Potansiyel olarak çok büyük bir güçle savaşıyorlar. İran’la savaşıyorlar ve yanlış şeyler söyleyen insanlar olduğunda, bu insanlar tarafından her şey sindiriliyor.”

Trump ayrıca, Netanyahu hükümetinin Hamas saldırısına hazırlıksız yakalandığını söyledi ve Netanyahu’nun siyasi duruşunun saldırı nedeniyle ‘büyük yara aldığı’ görüşünü dile getirdi.

İsrail bombardımanı sürüyor

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ederken bölgedeki Filistinlilerin durumunun da giderek daha da kötüleştiğine dikkat çekiliyor. İsrail saldırılarının derhal durdurulmasını talep eden Arap Birliği’ne üye ülkeler, saldırıların insani açıdan “felakete” yol açacak sonuçları ve çatışmaların daha da artmasıyla bölgede oluşabilecek güvenlik riskleri konusunda uyarıda bulundu.

Hamas’a yönelik hava bombardımanını sürdüren İsrail’in Gazze Şeridi’ne bir kara harekatı hazırlığı içinde olduğu tahmin ediliyor. İsrail’in kara harekatı için 300 bin askerle hazırlık yaptığı belirtiliyor.

Bir kara harekatı olasılığı artarken ABD’nin de İsrail ve Mısır hükümetleriyle, Mısır’ın Gazze Şeridi’ne kapalı tuttuğu sınırı sivillerin geçişine açması yönünde görüşmeler yürüttüğü bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in da bugün İsrail’e hareket ettiği ve Başbakan Benyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşeceği belirtildi.

Paylaşın

ABD’den İsrail’e “Savaş Kurallarına” Uyma Çağrısı

Can kayıplarının binlerle ifade edildiği İsrail – Filistin savaşı altıncı gününe girerken, ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İsrail’e savaş kurallarına göre hareket etmesi yönünde mesaj verdi ve “Savaşın kuralları vardır” diye hatırlattı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun takma ismini kullanan Biden’in, “Bibi’yi 40 yıldır tanıyorum” sözleri de dikkat çekti. Biden, İsrail Başbakanı ile dün yaptığı telefon görüşmesinde İsrail ve ABD gibi demokratik ülkelerin hukuk devleti ilkelerine göre hareket etmesinin onları güçlü ve güvenli kıldığını söylediğini vurguladı.

ABD Başkanı Biden, Hamas tarafından kaçırılan ABD vatandaşlarının güvenli şekilde ülkelerine geri getirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydetti. Beyaz Saray’da Yahudi cemaatlerini kabul eden Biden, yaptığı konuşmada İranı da uyardı. Tahran’a dikkat olması için açık ve net bir uyarı mesajı verildiğini söyledi.

Trump’tan Binyamin Netanyahu’ya eleştiri

Öte yandan eski ABD Başkanı Donald Trump, İranlı General Kasım Süleymani’nin ölümüyle sonuçlanan suikastına katılmadığı için İsrail’i sert bir dille eleştirdi. Trump ayrıca, Hamas saldırılarının ardından İsrail’in “kendine çeki düzen vermesi” gerektiğini söyledi.

“Bibi Netanyahu’nun bizi hayal kırıklığına uğrattığını asla unutmayacağım.”diyen Trump, “Bu çok korkunç bir şeydi, bunu söyleyebilirim. Potansiyel olarak çok büyük bir güçle savaşıyorlar. İran’la savaşıyorlar ve yanlış şeyler söyleyen insanlar olduğunda, bu insanlar tarafından her şey sindiriliyor.”

Trump ayrıca, Netanyahu hükümetinin Hamas saldırısına hazırlıksız yakalandığını söyledi ve Netanyahu’nun siyasi duruşunun saldırı nedeniyle ‘büyük yara aldığı’ görüşünü dile getirdi.

BM: Gazze’de 338 bin kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, insani ateşkes çağrısında bulundu.

UNOCHA Gazze Sorumlusu Hamade el-Beyari, ofisin resmi internet sayfasından yaptığı açıklamada, “Bu aşamada birinci dereceden yapılması gereken, ateşkes ya da insani ateşkes. Böylece, yardım çalışanları, durumları değerlendirme imkanı bulabilir. Biz, şu ana dek sahada, durumları değerlendirecek güvenli bir ortam bulamadık” ifadelerini kullandı.

“Gazze Şeridi’nde durumun gerçekten tehlikeli olduğu belli, zorlayıcı şartlar hiç olmadığı kadar ağır olabilir” diyen Beyari, bu şartlarda insani yardımların sunulmasının da tehlikelerle çevrili olduğuna işaret etti.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşında Altıncı Gün: İki Taraftan Can Kayıpları Artıyor

Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan İsrail – Filistin savaşı altıncı gününe girerken, her iki tarafın can kayıpları da artıyor. Şu ana kadar İsrail’de en az 1300 kişi, Gazze’de ise en az 900 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail, gece boyunca Gazze Şeridi’nin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı ve kuzeydeki Cibaliya bölgelerini bombalaması sonucu çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtildi. Ölü ve yaralılara ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

İsrail Sağlık Bakanı Moshe Arbel, İsrail’e saldırı düzenlerken yaralı halde ele geçirilen Filistinlilerin tedavisinin yapılmayacağını bildirdi. Sağlık Bakanı Arbel, dün Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yazdığı mektubunda, saldırılarda yaralanan Hamaslıların devlet hastanelerinde tedavilerinin durdurulması emrini verdiğini açıkladı.

Yarbay Richard Hecht, gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail hükümetinin “karar verilmesi halinde bir kara harekatına hazır olduklarını” söyledi. İsrail ordusu saldırı sonrası 360 bin yedek askeri göreve çağırdı. Hamas’ın hafta sonu gerçekleştirdiği geniş çaplı saldırıdan bu yana Gazze’ye yoğun hava saldırıları devam ediyor.

İsrail, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın saldırıya geçtiği 7 Ekim sabahından bu yana öldürülen askerlerinin sayısının 220 olduğunu açıkladı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, öldürülen 31 askerin daha kimliğinin açıklanmasına izin verildiği ve askerlerin ailelerinin bilgilendirildiği belirtildi. Açıklamada, Lübnan sınırındaki çatışmalarda hayatını kaybeden iki subay ve bir askerle birlikte 7 Ekim’den bu yana öldürülen İsrail askerlerinin sayısının 220’ye yükseldiği kaydedildi.

ABD Başkanı Biden’den Netanyahu’ya “savaş kurallarına” uyma çağrısı

ABDBaşkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İsrail’e savaş kurallarına göre hareket etmesi yönünde mesaj verdi ve “Savaşın kuralları vardır” diye hatırlattı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun takma ismini kullanan Biden’in, “Bibi’yi 40 yıldır tanıyorum” sözleri de dikkat çekti.

ABD Başkanı, İsrail Başbakanı ile dün yaptığı telefon görüşmesinde İsrail ve ABD gibi demokratik ülkelerin hukuk devleti ilkelerine göre hareket etmesinin onları güçlü ve güvenli kıldığını söylediğini vurguladı. Biden, Hamas tarafından kaçırılan ABD vatandaşlarının güvenli şekilde ülkelerine geri getirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydetti.

Beyaz Saray’da Yahudi cemaatlerini kabul eden Biden, yaptığı konuşmada İranı da uyardı. Tahran’a dikkat olması için açık ve net bir uyarı mesajı verildiğini söyledi.

BM: Gazze’de 338 bin kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, insani ateşkes çağrısında bulundu.

UNOCHA Gazze Sorumlusu Hamade el-Beyari, ofisin resmi internet sayfasından yaptığı açıklamada, “Bu aşamada birinci dereceden yapılması gereken, ateşkes ya da insani ateşkes. Böylece, yardım çalışanları, durumları değerlendirme imkanı bulabilir. Biz, şu ana dek sahada, durumları değerlendirecek güvenli bir ortam bulamadık” ifadelerini kullandı.

“Gazze Şeridi’nde durumun gerçekten tehlikeli olduğu belli, zorlayıcı şartlar hiç olmadığı kadar ağır olabilir” diyen Beyari, bu şartlarda insani yardımların sunulmasının da tehlikelerle çevrili olduğuna işaret etti.

İsrail bombardımanı sürüyor

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ederken bölgedeki Filistinlilerin durumunun da giderek daha da kötüleştiğine dikkat çekiliyor. İsrail saldırılarının derhal durdurulmasını talep eden Arap Birliği’ne üye ülkeler, saldırıların insani açıdan “felakete” yol açacak sonuçları ve çatışmaların daha da artmasıyla bölgede oluşabilecek güvenlik riskleri konusunda uyarıda bulundu.

Hamas’a yönelik hava bombardımanını sürdüren İsrail’in Gazze Şeridi’ne bir kara harekatı hazırlığı içinde olduğu tahmin ediliyor. İsrail’in kara harekatı için 300 bin askerle hazırlık yaptığı belirtiliyor.

Bir kara harekatı olasılığı artarken ABD’nin de İsrail ve Mısır hükümetleriyle, Mısır’ın Gazze Şeridi’ne kapalı tuttuğu sınırı sivillerin geçişine açması yönünde görüşmeler yürüttüğü bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in da bugün İsrail’e hareket ettiği ve Başbakan Benyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşeceği belirtildi.

Paylaşın

İsrail’de “Acil Durum Hükümeti Ve Savaş Kabinesi” Kuruluyor

İsrail’de 7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından Gazze’ye yönelik bombardıman devam ederken Başbakan Benyamin Netanyahu ile muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz arasında gerçekleşen görüşme sonrasında ortak açıklama yapıldı.

Açıklamada, “İki liderin bir acil durum hükümeti ve savaş kabinesi oluşturma konusunda anlaştığı” bildirildi. Ortak açıklamaya göre ülkede 5 üyeli bir savaş kabinesi kurulacak. Kabinede Netanyahu, Gantz ve görevdeki Savunma Bakanı Yoav Gallant ile iki üst düzey görevli gözlemci olarak yer alacak.

Gantz’ın partisinden eskiden genelkurmay başkanlığı görevinde bulunmuş olan Gadi Eisenkot ile Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’in de kabinede gözlemci olarak yer alacakları bildirildi.

Belgede hükümetin, çatışmalar sürdüğü sürece savaşla ilgili olmayan herhangi bir karar almayacağı belirtildi. Netanyahu koalisyon hükümetinde yer alan aşırı sağ ve Ultra Ortodoks partilerin ise görevlerini yapmaya devam edeceği ve diğer konularla ilgileneceği kaydedildi.

Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği saldırının ardından İsrail’de acil birlik hükümeti kurulması için çalışmalar hızlanmıştı.

Ana muhalefet lideri Yair Lapid’in ise Netanyahu’nun çağrısına rağmen “acil durum” hükümetine katılmaması dikkat çekti. Ancak Netanyahu ile Gantz’ın ortak yazılı açıklamasında, savaş kabinesinde Lapid’in yerinin hazır olduğuna vurgu yapıldı.

Netanyahu’nun ülke içinde tartışmalara yol açan aşırı sağcı ve aşırı dinci koalisyon ortaklarının da hükümette yer almaya devam edeceği belirtildi. Başbakan Neyanyahu, ülke içinde yoğun protestolar ve kutuplaşmaya yol açan yargı reformu planını ise rafa kaldırdığını açıkladı.

Netanyahu-Gantz ortak açıklamasında bu konuya, “Savaş sırasında, savaşla ilgisi bulunmayan yasa tasarıları ya da hükümete ait teklifler gündeme alınmaz” ifadesiyle yer verildi.

ABD’den açıklama

Beyaz Saray, Gazze’de yaşayan Filistinli siviller için insani yardımın önemli olduğunu belirterek, yardımların devam etmesi gerektiğini, güvenli geçiş koridorunun açılması konusunda da İsrail ve Mısır’la görüştüklerini bildirdi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, günlük basın toplantısında soruları yanıtladı. İsrail-Filistin çatışmasında 22 ABD’linin hayatını kaybettiğini belirten Kirby, 17 ABD’linin de kayıp olduğunu kaydetti. Kirby, bu sayıların artmaya devam edebileceği ihtimaline işaret etti.

Kirby, şu anda rehinelerin kurtarılmasına yönelik herhangi bir operasyonel karar almadıklarını söyledi. Gazze’deki siviller için güvenli geçiş koridoru açılması hususunda İsrail ve Mısır’la aktif olarak görüştüklerini belirten Kirby, “Hamas’ın yaptıklarından siviller sorumlu değil. Onlar yanlış bir şey yapmadılar.” şeklinde konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, İsrail’e giden uçağa binerken yaptığı açıklamada “İsrail’in kendisini savunmak için ihtiyaç duyduğu her şeyi aldığından emin olmaya kararlıyız… bu durumdan yararlanmaya çalışan herhangi bir tarafa yönelik çok güçlü mesajımızı bir kez daha teyit ediyoruz. Hamas Saldırılarında öldürülen ABDli sayısı artabilir.” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) istihbarat raporlarına göre, Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırı İran’ın önde gelen liderler için de ‘sürpriz’ oldu. Hamas’ın düzenlediği saldırıya ilişkin hazırlanan ilk ilk istihbarat raporlarına aşina bir kaynak, İsrail’e yönelik beklenmedik saldırının İranlı liderleri de şaşırttığını söyledi.

Aynı kaynak, normalde İranlı liderlerin böyle bir operasyondan haberdar olması gerektiğini öne sürdü. Beyaz Saray, istihbarat raporuna ilişkin sorulan sorularla ilgili yorum yapmadı.

Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan Salı günü yaptığı açıklamada, ABD’nin saldırıda İran’ın bir bağlantısı olduğuna dair teyidi olmadığını söylemişti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Hamas kasıtlı olarak sivilleri hedef aldı, sadece Yahudi oldukları için sivilleri öldürdü” dedi.

BM’den yardım çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de New York’taki BM binasında yaptığı açıklamada “Yakıt, gıda ve su dahil hayati önem taşıyan malzemelerin Gazze’ye girmesine izin verilmeli. Şu anda hızlı ve engelsiz insani erişime ihtiyacımız var.” dedi.

Arap Birliği toplandı

Arap Birliği, İsrail abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını ele almak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de dışişleri bakanları düzeyinde olağan dışı toplandı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Arap Birliği Genel Sekreteri Ebu Gayt, “Gazze’deki Filistinliler derhal durdurulması ve kınanması gereken bir katliama maruz kalıyor.” dedi. Ebu Gayt, Gazze’deki Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının kınandığı toplantının ardından sonuç bildirgesi yayınlanması bekleniyor.

DSÖ: Siviller hedef olmamalı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail ile Hamas arasındaki savaşta sivillerin ve insani yardım çalışanlarının hedef olmaması ve her zaman korunmaları gerektiğini belirtti.

Ghebreyesus, BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansından (UNRWA) 9 meslektaşının Gazze’de öldüğünü büyük bir üzüntüyle öğrendiğini söyledi. Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu’ndan (IFRC) yapılan yazılı açıklamada ise 5 IFRC ağı üyesinin İsrail ve Gazze Şeridi’ndeki savaşta öldürüldüğü bildirildi.

Mısır,  insani yardım için ABD ile temas halinde

Mısır’ın Gazze’ye insani yardım yapılmasına izin verecek kısıtlı ateşkes için Amerika Birleşik Devletleri ve başka ülkelerle temas halinde olduğu belirtildi. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen iki Mısırlı kaynak, abluka altına alınan Gazze’ye insani yardım ulaştırılması için Kahire yönetiminin başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle birlikte çalıştığını söyledi.

Refah sınır kapısından Gazze’ye insani yardım yapılabilmesi için sınırlı bir ateşkes ilan edilmesi gerektiği kaydedildi. Gazze’ye uygulanan abluka nedeniyle yakıt eksikliği sonrası elektrikler tamamen kesildi.

Paylaşın