BMGK, Gazze’ye ‘İnsani Yardım’ Tasarısını Kabul Etti

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Gazze Şeridi’ne insani yardımın arttırılmasına yönelik tasarıyı onayladı. 15 üyeli Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada 13 üye kabul oyu kullanırken ABD ve Rusya çekimser kaldı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) sunduğu karar tasarısı, daha önce dört kez yapılan ertelemelerden ve üye ülkeler arasındaki yoğun müzakerelerden sonra yeniden görüşmeye açılmıştı.

Uluslararası hukuk açısından bağlayıcılığı olan karar tasarısında, taraflara şiddetin “kalıcı olarak sona erdirilmesi için koşulların yaratılması” çağrısı yapıldı.

10 günü aşkın süredir üzerinde müzakere yürütülen orijinal metinde, “İsrail ile Hamas arasındaki düşmanlıkların acilen askıya alınması… Uluslararası insani hukuka yönelik tüm ihlaller ile sivillere ve sivil unsurlara yönelik ayrım gözetmeyen saldırıların kınanması” ifadeleri yer alıyordu. İfadeler ABD’nin baskıları sonucu karar tasarısından çıkarıldı.

Diplomatik kaynaklar, ABD Başkanı Joe Biden’ın karar tasarısını veto etme kararı aldığı, ancak Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın BAE ve Mısırlı mevkidaşları ile yaptığı görüşmelerde muhataplarını bazı tavizlere ikna ettiği bilgisini paylaştı.

BMGK’da daha zayıf bir metnin kabul edilmesi Konsey üyeleri arasında hoşnutsuzluk yaratırken, Rusya’nın Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzia BMGK dışında görüşmeler yürüten ABD’ye tepki göstererek bunu “utanç verici, alaycı ve sorumsuz bir tutum” olarak değerlendirdi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Lana Nuseybe, metnin “mükemmel olmadığını” belirterek, bölgede zor durumda olanlara yardım edilmesi ve kıtlığın engellenmesi için ateşkese ihtiyaç olduğunu vurguladı. Çin temsilcisi de metni ateşkes çağrısı içermemesi nedeniyle eleştirdi.

Karar metninde neler var?

Güvenli ve engelsiz insani yardım erişimine izin vermek için “çatışmaların acilen durdurulması” ve “çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde kesilmesine yönelik acil adımlar atılması çağrısını” içeren kilit hüküm, kabul edilen tasarıdan çıkarıldı.

Bunun yerine, “güvenli ve engelsiz insani erişimin derhal sağlanması için acil adımlar atılması ve ayrıca çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde kesilmesi için gerekli koşulların yaratılması” çağrısında bulunuluyor. Atılacak adımlar tanımlanmıyor.

Yardım sevkiyatlarıyla ilgili kilit bir nokta olarak da karar, BM’nin “Gazze’ye kara, deniz ve hava yollarıyla sağlanan tüm insani yardım sevkiyatlarını, insani niteliklerini teyit etmek için dış taraflar üzerinden münhasıran izlemesi” yönündeki önceki talebi ortadan kaldırıyor.

Bunun yerine kararda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten, Gazze’ye çatışmanın taraflarından gelmeyen yardım sevkiyatlarının insani yardım ürünü olup olmadığını “kolaylaştırma, koordine etme, izleme ve doğrulama sorumluluğuna sahip üst düzey bir insani yardım ve yeniden inşa koordinatörü” ataması talep ediliyor.

Koordinatörden yardımların hızlandırılması için bir “mekanizma” kurması isteniyor ve çatışmanın tarafları olan İsrail ve Hamas’ın koordinatörle işbirliği yapması talep ediliyor.

Değiştirilen karar İsrail’in Gazze’deki 2,3 milyon kişiye yapılan tüm yardım sevkiyatları üzerindeki kontrolünü azaltmıyor. İsrail, Mısır’dan Refah geçişi ve İsrail kontrolündeki Kerem Şalom geçişi üzerinden Gazze’ye yapılan sınırlı yardım sevkiyatını denetliyor.

BM Genel Sekreteri Guterres: Daha fazlasına ihtiyaç var

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres karar tasarısının kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, kararın Gazze Şeridi’ndeki insanların acılarının hafifletilmesine katkı sağlamasını umduğunu belirtti. Guterres, metinde şiddetin sona erdirilmesi yönünde bir çağrı olmamasına atıfta bulunarak, bölgede “acilen daha fazlasına ihtiyaç olduğunu” kaydetti.

“Gazze halkının acil ihtiyaçlarının karşılanması ve devam eden kabuslarının sona ermesi için tek seçeneğin insani ateşkes” olduğunu ifade eden BM Genel Sekreteri, çatışmalar yaşanmadığı takdirde insani yardımın etkin bir şekilde ulaştırılabileceğini söyledi.

Paylaşın

Gazze’de Yarım Milyonun Üzerinde İnsan Açlık Çekiyor

Hamas’ın “Aksa Tufanı Operasyonu” sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşında bir buçuk ay geride kalırken, Gazze’ye yeterli gıda girişi olmadığı için kentte yarım milyonun üzerinde insanın açlık çektiğini duyuruldu.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne girmesine izin verdiği yardımlar “damla” olarak tanımlanırken, gıda tedarikinin kesilmesiyle birlikte, nüfusun yüzde 90’ının düzenli olarak bir tam gün boyunca gıdasız kaldığı bildirildi.

Birleşmiş Milletler (BM) dahil 23 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) tarafından hazırlanan rapor, Gazze’deki nüfusun tamamının kriz düzeyinde açlıkla karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.

Rapor, 576 bin kişinin ‘felaket’ düzeyinde ya da ‘açlık seviyesinde’ olduğuna dikkat çekiyor. BM ve STK’lar tarafından ortak hazırlanan raporda 2,3 milyon nüfuslu Gazze’de “kıtlık” riskinin her geçen gün daha da arttığı uyarısında bulunuldu.

Rapora göre, Gazze’de yaşanan açlığın boyutları son yıllarda Afganistan ve Yemen’de yaşanan açlık krizlerini gölgede bıraktı. İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği saldırının ardından başlattığı karşı saldırılarda şu ana kadar çoğu kadın ve çoğuk 20 bin civarında Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail saldırılarında 51 binin üzerinde kişi de yaralandı.

Rapora göre on binlerce sivil, barınaklara ve çadır kamplarına sıkışmış durumda. Yaklaşık 1,9 milyon Gazzelinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bilgisine yer verilen raporda bunlardan bir milyondan fazlasının BM kamplarında kaldığı aktarıldı.

Öte yandan raporda ilaç, temel insani malzemeler ve gıda maddelerinde hiç olmadığı kadar kıtlık yaşandığının altı çizildi.

Raporun yayımlanmasının ardından konuşan Dünya Gıda Programı yetkilisi Arif Hüseyin, “Gazze’de hemen herkesin aç olduğu bir durum söz konusu. Bundan daha kötüsü olamaz. Gazze’de yaşanan boyutta bir durumu daha önce hiç görülmedi. ifadelerini kullandı.

Ayrıca Hüseyin, gıda ve su eksikliğinin bağışıklık sistemlerini zayıflatarak halkı hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirdiğini söyledi. Hüseyin, “İnsanlar büyük hastalık salgınlarına çok ama çok yakınlar çünkü yeterli beslenemedikleri için bağışıklık sistemleri çok zayıfladı.” diye konuştu.

Gazze’nin kuzeyindeki iki hastaneyi ziyaret eden bir Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilisi ise personelin elektrik ve diğer temel ihtiyaçların son derece yetersiz olması nedeniyle çok sayıda kişiyi ampüte etmek zorunda kaldığını aktardı.

Savaşın Gazze’nin sağlık hizmetlerini çöküşe sürüklediği belirtilirken Dünya Sağlık Örgütü, kent genelindeki 36 hastanenin sadece dokuzunun kısmen hizmet verdiğini belirtti.

Kısmi hizmet veren hastanelerin tamamının da güneyde bulunduğunu kaydedildi. DSÖ yardım görevlilerinin perşembe günü Gazze’nin kuzeyinde iki hastaneyi ziyaret ettiği ancak her iki hastanede de “dayanılmaz” manzaralar olduğu dile getirildi.

Tedavi edilemeyen yatalak hastaların su için feryat ettiği, kalan çok az sayıdaki doktor ve hemşirenin ise elinde hiçbir malzemesinin bulunmadığı ve cesetlerin avluya dizilmiş vaziyette olduğu aktarıldı.

Raporun ardından Gazze’deki duruma ilişkin bir açıklama da Dünya Gıda Programı’ndan (WFP) geldi. İsrail’in Gazze Şeridi’ne girmesine izin verdiği yardımları “damla” olarak tanımlayan kuruluş, gıda tedarikinin kesilmesiyle birlikte, nüfusun yüzde 90’ının düzenli olarak bir tam gün boyunca gıdasız kaldığını bildirdi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 20 Bini Aştı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 75. gününde, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 20 bini aştı. Hayatını kaybedenlerin yaklaşık 8 bininin çocuk ve 6 bin 200’ünün kadın olduğu belirtildi.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı da 52 bin 586’ya yükseldi. Yıkılan bina enkazları altında da henüz ulaşılamayan binlerce ceset bulunduğu tahmin ediliyor.

Öte yandan ABD’de uydu üzerinden yapılan bir araştırma, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze Şeridi’nden düzenlediği saldırılarda 100 binden fazla binanın ya tamamen yıkıldığını ya da oturulamaz hale gelip tahrip olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, toplam 102 bin 733 ila 129 bin 219 arasında bina ya tamamen yıkıldı ya da tahrip oldu. Araştırma, bu da bölgedeki üç binadan en az birinin ya yıkıldığını ya da tahrip olduğunu ortaya koydu. Uydu görüntüleri, İsrail’in tahliye edilmesini istediği Gazze Şeridi’nin kuzeyinin güneye oranla daha fazla tahrip olduğunu teyit etti.

İsrail’in yeni bir ateşkes anlaşmasına hazır olduğunu açıklamasının ardından Hamas lideri İsmail Heniye, bir dizi görüşmede bulunmak üzere Mısır’a gitti. Bir Hamas kaynağı, üst düzey bir heyete liderlik eden Heniye’nin Mısır istihbarat şefi ve diğer yetkililerle görüşmeler yapacağını söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “Savaşı sonuna kadar sürdürüyoruz. Hamas ortadan kalkana, zafere ulaşana kadar devam edecek. Duracağımızı düşünenler gerçeklikten kopmuş durumda” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, “Kendimize belirlediğimiz Hamas’ın ortadan kaldırılması, rehinelerimizin serbest bırakılması ve Gazze tehdidinin ortadan kaldırılması hedeflerinin tamamına ulaşana kadar mücadeleyi durdurmayacağız,” dedi.

Binyamin Netanyahu, “Hamas’a ateşle, cehennem ateşiyle saldırıyoruz. Bugün dahil her yerde, yakın ve uzaktaki destekçilerine de saldırıyoruz. İlkinden sonuncusuna kadar tüm Hamas teröristleri ölü adamlardır. Onların sadece iki seçeneği var teslim olmak ya da ölmek” sözlerini kullandı.

Netanyahu’nun açıklamaları, Hamas lideri İsmail Haniye’nin çarşamba günü Mısır’da çatışmaların durdurulması konusunda görüşmelere başladığı güne denk geldi.

Amerikan haber sitesi Axios’un haberine göre İsrail rehinelerin serbest bırakılması için Katar aracılığıyla en az bir haftalık ateşkes önerdi.

Axios, iki İsrailli yetkili ve bir başka kaynağa dayandırarak verdiği haberde, İsrail yönetiminin ateşkeste Gazze’de rehin olarak tutulan kadınların yanı sıra 60 yaş üstü erkekler ve hasta ya da yaralıların serbest bırakılmasını talep ettiğini öne sürdü.

Hamas 7 Ekim’de İsrail’e saldırılar düzenlemiş, İsrail’in verdiği bilgiye göre bu saldırılarda bin 140 İsrailli öldürülmüş, 250 İsrailli ise rehin alınarak Gazze Şeridi’ne götürülmüştü.

Paylaşın

Gazze Şeridi’nde Yeni “İnsani Ara” Sinyali

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 74. gününde, hem İsrail hem de Hamas Gazze Şeridi’nde yeni bir insani ateşkese prensipte hazır oldukları mesajını verdi.

Kasım ayında Katar, Mısır ve ABD’nin arabuluculuğunda yapılan görüşmeler sonrasında İsrail ve Hamas bir hafta insani ateşkes ilan etmiş ve bu süre içinde Hamas 105 rehineyi, İsrail ise cezaevlerindeki çoğu çocuk ve kadın 240 tutukluyu serbest bırakmıştı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Pazartesi günü yapılması planlanan, Gazze’deki çatışmaların sona ermesi ve ateşkesin sağlanması için karar tasarısının oylanacağı oturum iki kez ertelendi.

İsrail ile Hamas arasında Gazze’deki savaş sürerken, taraflar yeni bir insani ateşkese sıcak baktıklarının sinyalini verdi. İsrail Cumhurbaşanı Isaac Herzog dün akşam yaptığı açıklamada, “rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için ülkesinin yeni bir insani araya ve ilaveten insani yardıma hazır olduğunu” söyledi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasını görüşmek üzere bugün Mısır’a gitmesi bekleniyor. Hamas’a yakın çevrelerden alınan bilgiye göre Katar’da yaşayan Haniye bugün “üst düzey” Hamas heyeti ile birlikte Mısır’da görüşmeler yapacak. Haniye’nin Mısır İstihbarat Servisi Şefi Abbas Kemal’le de bir görüşme yapması planlanıyor.

Mısır’daki görüşmelerin amacı, “tutukluların serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’ne yönelik kuşatmanın sona ermesi için bir uzlaşma hazırlamak amacıyla saldırılar ve savaşın durdurulması” olarak açıklandı. Bunun yanı sıra görüşmelerde Gazze Şeridi’ne yardımların gönderilmesi, İsrail Ordusu’nun Filistin bölgelerinden çekilmesi ve Filistinliler’in Gazze Şeridi’nin kuzeyine yeniden dönebilmesi gibi konular da gündemde olacak.

Kasım ayında Katar, Mısır ve ABD’nin arabuluculuğunda yapılan görüşmeler sonrasında İsrail ve Hamas bir hafta insani ateşkes ilan etmiş ve bu süre içinde Hamas 105 rehineyi, İsrail ise cezaevlerindeki çoğu çocuk ve kadın 240 tutukluyu serbest bırakmıştı.

İsrailli yetkililerin verdiği bilgiye göre Hamas’ın elinde halen 129 İsrailli rehine bulunuyor. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Salı günü rehinelerin aileleriyle yaptığı görüşmede, “Tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak bizim görevimiz” açıklamasını yaptı.

“İsrail bir hafta ateşkes önerdi” iddiası

Amerikan haber sitesi Axios’un haberine göre İsrail rehinelerin serbest bırakılması için Katar aracılığıyla en az bir haftalık ateşkes önerdi. Axios, iki İsrailli yetkili ve bir başka kaynağa dayandırarak verdiği haberde, İsrail yönetiminin ateşkeste Gazze’de rehin olarak tutulan kadınların yanı sıra 60 yaş üstü erkekler ve hasta ya da yaralıların serbest bırakılmasını talep ettiğini öne sürdü.

Bu arada İsrail’le savaşan bir diğer Filistinli örgütü İslami Cihad, İsrailli iki rehinenin Gazze Şeridi’nde olduğunu gösteren bir video yayınladı. Söz konusu iki rehine videoda rehinelerin serbest bırakılması için İsrail’e baskı yapılması çağrısında bulunuyor.

Hamas 7 Ekim’de İsrail’e saldırılar düzenlemiş, İsrail’in verdiği bilgiye göre bu saldırılarda bin 140 İsrailli öldürülmüş, 250 İsrailli ise rehin alınarak Gazze Şeridi’ne götürülmüştü. İsrail’in bu saldırılara misilleme olarak Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılarda ise Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre 19 bin 660’dan fazla Filistinli yaşamını yitirdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Pazartesi günü yapılması planlanan, Gazze’deki çatışmaların sona ermesi ve ateşkesin sağlanması için karar tasarısının oylanacağı oturum iki kez ertelendi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres görev süresi boyunca yetkisini ilk kez kullanarak Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için BM şartının 99. maddesini işleterek 6 Aralık’ta BMGK’ye mektup göndermişti.

Bu mektubun ardından 8 Aralık’ta BMGK’da yapılan oylamada Gazze’de acil insani ateşkes talep edilen karar tasarısı ABD tarafından veto edilmişti. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 13 Aralık’ta yapılan oylamada, Gazze Şeridi’nde acil ateşkes çağrısı yapan karar tasarısı 153 ülkenin oyuyla kabul edilmişti. ABD ve İsrail dahil 10 ülke ret oyu kullandı, 23 ülke çekimser kalmıştı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 20 Bine Yaklaştı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 74. gününde, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybının 20 bine yaklaştığını açıkladı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşılan verilere göre bugüne kadar 19 bin 667 kişi öldü ve 52 bin 856 kişi yaralandı.

Öte yandan ABD’de uydu üzerinden yapılan bir araştırma, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze Şeridi’nden düzenlediği saldırılarda 100 binden fazla binanın ya tamamen yıkıldığını ya da oturulamaz hale gelip tahrip olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, toplam 102 bin 733 ila 129 bin 219 arasında bina ya tamamen yıkıldı ya da tahrip oldu. Araştırma, bu da bölgedeki üç binadan en az birinin ya yıkıldığını ya da tahrip olduğunu ortaya koyuyor. Uydu görüntüleri, İsrail’in tahliye edilmesini istediği Gazze Şeridi’nin kuzeyinin güneye oranla daha fazla tahrip olduğunu teyit ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, uluslararası toplum üyelerini Gazze’de “sürdürülebilir” bir ateşkesi desteklemeye çağırdı.

Türk, hem insan hakları hem de insani gerekçelerle yapılan ateşkes çağrısının “gün geçtikçe daha yüksek sesle dile getirildiğini ve bu çağrıya kulak verilmesi gerektiğini” söyledi. Gazze Şeridi’nde on binlerce insanın yerinden edildiğini belirten Türk, İsrail güçlerinin tahliye emirlerinin kafa karıştırıcı ve çelişkili olduğunu söyledi.

Volker Türk, “Askeri operasyonlar her geçen gün daha da yaklaşırken, Filistinliler Gazze-Mısır sınırına kadar kitlesel bir göçle giderek daha küçük alanlara sıkışmaya zorlanıyor” dedi ve ekledi: Gazze’de gidebilecekleri hiçbir yer kalmadı.

Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, Gazze Şeridi’ndeki duruma dair Cenevre’de açıklamalarda bulundu.

Aralık ayı başında Gazze Şeridi’ni ziyaret eden Elder durumu “felaket” olarak nitelendirerek, her beş çocuktan dördününyeterli yiyeceğe sahip olmadığını ve özellikle küçük çocuklar arasında ishal gibi hastalıkların çok yaygın olduğunu belirtti. Yaralı çocukların hayatını yitirmesi sebebiyle kızgın olduğunu da ifade eden Elder, çocukları ağır hasta olan ailelerin sadece “umudu ve kirli suyu” olduğunu belirtti.

İsrail güvenlik güçlerinin sivilleri koruma sözü verdiğini hatırlatan BM Sözcüsü, ancak gerçeklerin tamamen farklı göründüğünü ifade etti ve “İkiyüzlülüğün empatiyi bastırması sebebiyle kızgınım” ifadesini kullandı.

Elder bölgede faaliyette olan en önemli hastanelerden biri olan Nasır’ın 48 saat içinde iki kez bombalandığını aktararak, buradaki kurbanlardan birinin saldırılarda evi yıkılan, anne babası ile iki erkek kardeşi ölen ve bir bacağını kaybederek hayatta kalan 13 yaşındaki Dina adlı bir kız çocuğu olduğunu, bu çocuğun da Nasır Hastanesi’ne isabet eden bir bomba sonucu hayatını yitirdiğini dile getirdi.

DSÖ’nün verdiği bilgilere göre Gazze Şeridi’nde 36 hastaneden sadece sekizi kısmen faaliyet gösteriyor. Yaralılar hastanelerde yoğun bakımda bile yerde yattığı için hastane personelinin hareket etmekte zorlandığı belirtiliyor.

DSÖ Sözcüsü Margaret Harris yaptığı açıklamada, hastanelerde gerekli tıbbi malzemelerin de bulunmadığını belirterek, doktorların, ağır yaralıların öncelikle ağrı kesici değil su ve yemek istediğini aktardığını belirtti. Harris, “Dünyanın bu durumun böyle devam etmesine izin vermesi inanılır gibi değil” ifadelerini kullandı.

Rehine görüşmeleri sürüyor

İsrail’in en yakın müttefiklerinden Fransa, İngiltere ve Almanya, ateşkes için yapılan küresel çağrılara hafta sonunda katıldı. İsrail’de protestocular Hamas’ın elinde bulunan çok sayıda rehinenin serbest bırakılması için Hamas ile müzakere çağrısında bulundu.

ABD Merkezi İstihbarat Örgütü (CIA) Direktörü William Burns Pazartesi günü Varşova’da İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın başkanı ve Katar Başbakanı ile biraraya geldi. Görüşme, geçici ateşkesten ve aracılık ettikleri bir anlaşmayla 100 kadar rehinenin serbest bırakılmasından bu yana bu üçlünün bilinen ilk toplantısı oldu.

Ancak ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby görüşmelerin “başka bir anlaşmanın yakın olduğu bir noktada” olmadığını söyledi. İsrail ordusu Gazze’ye yönelik kara saldırısında 131 askerinin öldüğünü açıkladı.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ülkenin ‘Hamas’ın elindeki rehineleri kurtarmak ve Gazze’ye daha fazla insani yardım sağlamak amacıyla yabancıların aracılık ettiği yeni bir ateşkese girmeye hazır olduğunun’ sinyalini verdi.

Yetkileri büyük ölçüde sembolik olan Herzog, büyükelçilerle yaptığı toplantıdaki konuşmasında “İsrail, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için ikinci bir insani duraklamaya ve ek insani yardıma hazır,” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

İsrail, Gazze’de Yeni Bir Aşamaya Geçileceğini Duyurdu

ABD Savunma Bakanı Austin ile Tel Aviv’de düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Yakında Gazze’nin farklı bölgelerini birbirinden ayırt edebileceğiz.” ifadesini kullandı.  

“Misyonu tamamladığımız her alanda, kademeli olarak bir sonraki aşamaya geçebileceğiz ve bölge halkını geri getirmek için çalışmaya başlayabileceğiz.” diyen Gallant, “Bu, bunun belki de güneyden ziyade kuzeyde daha erken gerçekleştirilebileceği anlamına geliyor.” diye konuştu.

İsrail’in saldırılarında 7 Ekim’den bu yana en az sekiz bini çocuk olmak üzere 20 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti.

ABD Savunma Bakanı Austin Tel Aviv’de İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile bir araya geldi. İki bakan görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.

ABD Savunma Bakanı Austin, Hamas’a karşı mücadelesinde İsrail’i askeri olarak desteklemeyi sürdüreceklerini vurguladı. Washington’un “İsrail’in en büyük dostu” olduğunu belirten Austin, “önemli mühimmat, taktik araçlar ve hava savunma sistemleri” göndermeyi sürdüreceklerini kaydetti.

Gallant ile görüşmede Gazze Şeridi’nde sivil kayıpların nasıl azaltılacağını da ele aldıklarını belirten Austin, “Çatışmalar sırasında sivil halkın korunması ve Gazze’ye insani yardımın devamı için çağrılarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Austin, Gazze Şeridi’nde yerlerinden edilen yaklaşık 2 milyon kişi için insani yardımın hazır edilmesi ve bu yardımın daha iyi dağıtımının sağlanması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, Tel Aviv’de Austin’le düzenlenen ortak basın toplantısında, “Yakında Gazze’nin farklı bölgelerini birbirinden ayırt edebileceğiz.” ifadesini kullandı.

“Misyonu tamamladığımız her alanda, kademeli olarak bir sonraki aşamaya geçebileceğiz ve bölge halkını geri getirmek için çalışmaya başlayabileceğiz.” diyen Gallant, “Bu, bunun belki de güneyden ziyade kuzeyde daha erken gerçekleştirilebileceği anlamına geliyor.” diye konuştu.

ABD, İsrail’e diplomatik ve askeri destek vermesine rağmen, son günlerde Washington’dan Netanyahu hükümetine yönelik daha sert açıklamalar geliyor. Başkan Joe Biden geçen haftaki açıklamasında Hamas ve siviller arasında ayrım yapmadan bombardımanı sürdürmesi nedeniyle İsrail’in uluslararası düzeyde desteği kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu söylemişti.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de yeni bir ateşkes öngören karar tasarısının oylaması ertelendi.

BAE tarafından oylamaya sunulması öngörülen ve “Gazze’de çatışmaların sonlandırılması” ve “insani yardımların artırılması”nı talep eden tasarının, yine Washington tarafından veto edilmesini önlemek amacıyla ertelendiği kaydedildi.

Diplomatik kaynaklar, ABD’nin “çatışmaların sonlandırılması” ifadesinde değişiklik istediğini aktarıyor. Oylamaya sunulacak tasarıdaki metne ilişkin müzakereler devam ediyor.

Paylaşın

Papa’dan İsrail’e Gazze Tepkisi: Bu Terörizmdir

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında 10. hafta geride kalırken, Papa Francis, Gazze’de yaşanan insani duruma dikkat çekerek İsrail’in bölgede “terör taktikleri” kullandığını söyledi.

Bölgede bir kiliseye ait komplekste iki Hristiyan kadının İsrail güçleri tarafından öldürülmesi Vatikan’ın tepkisini çekti. Papa Francis, iki kadının kiliseye ait yeleşkeye yürüdükleri sırada keskin nişancılar tarafından vurularak öldürüldüğünü söyledi.

“Gazze’den çok vahim ve acı haberler almaya devam ediyorum” diyen Papa, “Silahsız siviller bombardımanların ve silahlı saldırıların hedefi oluyor. Bu teröristlerin değil, ailelerin, çocukların, hasta ya da engelli insanların, rahibelerin bulunduğu Kutsal Aile kilise kompleksinin içinde bile oldu.” ifadelerini kullandı.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Papa Francis, sözlerini şöyle sürdürdü: Bazıları ‘Bu bir savaş. Bu terörizmdir’ diyor. Evet, bu bir savaş. Bu terörizmdir.

İsrail – Filistin savaşında son durum

Hava ve kara savaşı kuzey Gazze’nin büyük bir bölümünü dümdüz etti ve nüfusun çoğunu kuşatma altındaki bölgenin güney kesimine, kalabalık barınaklara ve çadır kamplarına sürükledi.

Hamas tarafından yönetilen bölgedeki Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılar 19 binden fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Bakanlık ölü sayısını bildirirken sivil ve asker ayrımı yapmıyor.

İsrail ise Gazze’nin tüm bölgelerinde Hamas militanlarına ait olduğunu söylediği hedefleri vurmaya devam ediyor.

Militanların 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil bin 200 kişinin ölümüne neden olan saldırıyla savaşı tetikleyen Hamas’ı ortadan kaldırana kadar operasyonlara devam edeceğini açıklayan İsrail ayrıca halen Gazze’de tutulan 129 rehineyi geri getireceklerinin sözünü veriyor.

Hamas ise savaş sona erene kadar artık başka rehinenin serbest bırakılmayacağını, bunun için karşılık olarak yüksek profilli militanlar dahil büyük miktarda Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını isteyeceğini belirtti.

Lübnan Hizbullah’ı yaptığı açıklamada sınır bölgesinde İsrail’e bir dizi saldırı düzenlediğini açıkladı. Lübnan sınırına yakın bölgede bulunan Hanita kibbutzuna yakın bölgede İsrail birliklerini hedeflediğini aktaran Hizbullah “teyit edilmiş kayıplar” bulunduğunu duyurdu.

Hizbullah ayrıca ikinci bir saldırıda sınırdaki İsrail birliklerini hedef aldığını ve kayıplar olduğunu açıkladı. Hizbullah yanlısı El Manar televizyonu grubun dört İsrail askerini kuzeydeki bir tesise girerken hedef aldığını duyurdu.

İsrail ordusu ise Pazar günü Lübnan’dan İsrail’e atış yapıldığını ancak İsrail’in topçu atışıyla hedefleri vurduğunu belirtti. İsrail ordusunun Gazze’de verdiği kayıplar 2014 yılındaki Hamas ile savaşında verdiği kayıpların neredeyse iki katına ulaştı.

İsrail ordusu Gazze’ye 27 Ekim tarihinde başlatılan kara operasyonunda Pazar günü itibarıyla 121 İsrail askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 2014 yılında İsrail’in Gazze’ye düzenlediği “Koruyucu Hat Operasyonu” sırasında 66 İsrail askeri hayatını kaybetmişti.

Paylaşın

Türkiye’den ABD’ye “Gazze” Çağrısı: İsrail Üzerindeki Nüfuzunu Kullan

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’yi, Gazze Şeridi’ne ve Batı Şeria’daki saldırıların durması için İsrail üzerindeki nüfuzunu kullanmaya çağırdı. Ayrıca, Fransa, İngiltere ve Almanya’dan da ateşkes çağrıları geldi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında ölü sayısının 19 bine ulaştığı bildirilirken, İsrail üzerindeki ateşkes baskıları da giderek artıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile İsrail – Filistin gerilimiyle ilişkili bir görüşme gerçekleştirdi. Reuters’ın diplomatik kaynaklardan edindiğine göre, görüşmede Bakan Fidan, Washington yönetimini, Gazze Şeridi’ne ve Batı Şeria’daki saldırıların durması için İsrail üzerindeki nüfuzunu kullanmaya çağırdı.

İsrail’de temaslarda bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, daha fazla rehinenin serbest bırakılması, Gazze’de daha büyük miktarda yardımın ulaştırılması ve “siyasi bir çözümün başlangıcı” yönünde hareket edilmesi için “derhal ateşkes” çağrısı yaptı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada da, çalışanlarından birinin, Refah’taki bir eve İsrail saldırısı sonucu öldüğünü açıkladı. Çok sayıda sivilin öldüğünü belirttiği saldırıyı kınayan Bakanlık, İsrail yetkililerden izahat beklediğini kaydetti.

İngiltere ve Almanya’nın dışişleri bakanları da, “çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiğine” dikkat çekerek, “sürdürülebilir” ateşkes için çağrıda bulundu.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock İngiliz Sunday Times gazetesine yazdıkları makalede, “İsrail, operasyonları Filistinliler’le barışçı biçimde birlikte yaşama beklentisini yok ettiği takdirde bu savaşa kazanmış olmayacak” ifadesini kullandı.

İngiltere daha önce çatışmalara “insani ara verilmesi” çağrısında bulunmuş ancak derhal ateşkes çağrısı yapmaktan kaçınmıştı. Geçen hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ezici bir çoğunlukla ateşkes yönünde oy kullanıldığında da çekimser kalmıştı.

Fransa ve Almanya BM’deki ateşkes çağrısını destekledi, ancak Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “İsrail’in kendini savunma hakkını sorgulamak değil, mümkün kılmak gerekir” diyerek ateşkes için bastırmanın zamanı olmadığını vurguladı.

İsrail’e tam dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise kasım ayı başında İsrail’in masum insanları öldürerek terörle mücadele edemeyeceğini söyledi.

İsrail – Filistin savaşında son durum

Hava ve kara savaşı kuzey Gazze’nin büyük bir bölümünü dümdüz etti ve nüfusun çoğunu kuşatma altındaki bölgenin güney kesimine, kalabalık barınaklara ve çadır kamplarına sürükledi.

Hamas tarafından yönetilen bölgedeki Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılar 19 binden fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Bakanlık ölü sayısını bildirirken sivil ve asker ayrımı yapmıyor.

İsrail ise Gazze’nin tüm bölgelerinde Hamas militanlarına ait olduğunu söylediği hedefleri vurmaya devam ediyor.

Militanların 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil bin 200 kişinin ölümüne neden olan saldırıyla savaşı tetikleyen Hamas’ı ortadan kaldırana kadar operasyonlara devam edeceğini açıklayan İsrail ayrıca halen Gazze’de tutulan 129 rehineyi geri getireceklerinin sözünü veriyor.

Hamas ise savaş sona erene kadar artık başka rehinenin serbest bırakılmayacağını, bunun için karşılık olarak yüksek profilli militanlar dahil büyük miktarda Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını isteyeceğini belirtti.

Lübnan Hizbullah’ı yaptığı açıklamada sınır bölgesinde İsrail’e bir dizi saldırı düzenlediğini açıkladı. Lübnan sınırına yakın bölgede bulunan Hanita kibbutzuna yakın bölgede İsrail birliklerini hedeflediğini aktaran Hizbullah “teyit edilmiş kayıplar” bulunduğunu duyurdu.

Hizbullah ayrıca ikinci bir saldırıda sınırdaki İsrail birliklerini hedef aldığını ve kayıplar olduğunu açıkladı. Hizbullah yanlısı El Manar televizyonu grubun dört İsrail askerini kuzeydeki bir tesise girerken hedef aldığını duyurdu.

İsrail ordusu ise Pazar günü Lübnan’dan İsrail’e atış yapıldığını ancak İsrail’in topçu atışıyla hedefleri vurduğunu belirtti. İsrail ordusunun Gazze’de verdiği kayıplar 2014 yılındaki Hamas ile savaşında verdiği kayıpların neredeyse iki katına ulaştı.

İsrail ordusu Gazze’ye 27 Ekim tarihinde başlatılan kara operasyonunda Pazar günü itibarıyla 121 İsrail askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 2014 yılında İsrail’in Gazze’ye düzenlediği “Koruyucu Hat Operasyonu” sırasında 66 İsrail askeri hayatını kaybetmişti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 19 Bini Aştı

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’de düzenlediği saldırı ve ardından İsrail’in Gazze Şeridi ve Batı Şeria’ya yönelik devam eden saldırılarında 19 bin 88 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, lenlerin yaklaşık yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğu kaydedildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze Şeridi’nde açlık krizinin “endişe verici” boyuta ulaştığını belirtti.

UNRWA’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Lazzarini, “Gazze’de nereye giderseniz gidin çaresizlik, açlık ve panik yaşayan insanları görürsünüz” ifadelerini kullandı.

Gazze’nin daha önce hiç tanık olmadığı boyutlarda kötü yaşam koşulları ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Lazzarini, açlığın Gazze’deki krizi daha da derinleştireceği konusunda uyardı.

Lazzarini, Gazze’ye düzenlediği son ziyaretinde tanık olduklarını şu ifadelerle dile getirdi: Tamamıyla yeni bir şeye tanık olduk, o da insanların yardım tırlarını durdurup yiyecek alıp hemen yemeleri, bu da onların çaresizliğini ve açlığını gösteriyor.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’de düzenlediği saldırı ve ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarıyla başlayan süreçte en az 64 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı.

CPJ’e göre 15 Aralık 2023 itibarıyla 57 Filistinli, 4 İsrailli ve 3 Lübnanlı gazeteci öldürüldü. Aynı dönemde yaralanan gazeteci sayısı 13 olarak kaydedildi. 19 gazetecinin gözaltında olduğu bildirildi. 3 kişi ise kayıp.

İsrail’in Hamas’a karşı başlattığını belirttiği operasyonda sivil kayıpların giderek ağırlaşması uluslararası arenada tepki çekiyor. İsrail ordusuna milyarlarca dolar yardım sağlayan Beyaz Saray, sivil kayıplardan endişe duyduğunu belirtiyor.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in “Hamas’ın peşine düşmekten vazgeçmeden, daha dikkatli olarak sivil hayatları nasıl kurtarabileceğine odaklanmasını istediğini” dile getirmişti.

Sullivan, Mahmud Abbas ile görüştü

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Batı Şeria’nın Ramallah kentinde Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüştü.

Filistin Haber Ajansı Wafa’nın Reuters’ten aktardığına göre, Abbas, Sullivan’a İsrail’in Gazze’deki saldırılarının durması gerektiğini söyledi. Abbas ayrıca Batı Şeria ve Kudüs’teki Filistinlilere yönelik saldırıları durdurma konusunda ABD’den İsrail’i zorlamasını istedi.

Ofisinin AFP haber ajansına yaptığı açıklamada Abbas’ın, Gazze’nin Filistin devletinin “ayrılmaz bir parçası” olduğu ve “Gazze’nin herhangi bir parçasının ayrılmasının ya da izole edilmesine yönelik herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğunun altını çizdiği” belirtildi.

Filistin Yönetimi’nin merkezi Batı Şeria’da bulunuyor ve Hamas tarafından kontrol edilen Gazze Şeridi üzerinde herhangi bir kontrolü bulunmuyor.

Üç rehine “yanlışlıkla” öldürüldü

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, üçü de henüz yirmili yaşlarında olan Yotam Haim, Alon Şamriz ve Samer El-Talalka’nın Şucaiyye’deki çatışmalar sırasında ordu birlikleri tarafından yanlışlıkla tehdit olarak algılandığını, bunun sonucunda da ateş açılarak öldürüldüklerini açıkladı.

Hagari, IDF’nin bu felaketten dolayı derin üzüntü duyduğunu ve ailelerin acısını paylaştığını söyledi. Hagari, olaydan derhal gerekli derslerin de çıkarılacağını belirterek, “şeffaf bir soruşturma süreci” sözü verdi.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Cuma akşamı yaptığı açıklamada üç gencin öldürülmesini “dayanılmaz bir trajedi” olarak tanımladı. Netenyahu, İsrail’in tamamının öldürülen gençlerin yasını tuttuğunu söyledi.

Ateşkes çabaları sürecek mi?

Axios haber platformu, İsrail’in istihbarat servisi Mossad’ın Başkanı David Barnea’nın bu hafta sonu Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman El Tani’yle Avrupa’da bir araya geleceğini haberleştirdi. Haberde, yetkililerin kalan rehinelerin salıverilmesine yönelik bir anlaşma için müzakerelerin devamının ele alınacağı belirtildi.

İsrail ile Hamas arasında geçen ay varılan ateşkes anlaşmasına da Katar arabuluculuk etmiş ve ateşkes esnasında rehineler ile mahkumların takası sağlanmıştı.

Paylaşın

İran, Mossad Adına Casusluk Yaptığı Gerekçesiyle Bir Kişiyi İdam Etti

İran, İsrail’in istihbarat teşkilatı Mossad adına casusluk yapmakla suçladığı bir kişiyi idam etti. İdam edilen kişinin kimliği, ne zaman ve nerede tutuklanıp yargılandığı açıklanmadı.

İnfazın ise İran’ın güneydoğusundaki Sistan – Belucistan eyaletindeki Zahedan kentinde gerçekleştirildiği bildirildi.

İran’da geçtiğimiz ay, insansız hava araçları kullanarak saldırı planladıkları iddiasıyla üç kişi Mossad ajanı oldukları iddiasıyla göz altına alınmıştı. İran istihbaratı, ağustos ayında da bir Mossad hücresini ortadan kaldırdığını bildirmişti.

İran yargısının haber ajansı Mizan’ın bildirdiğine göre, İsrail istihbarat servisi Mossad için çalışan bir istihbarat görevlisi cumartesi günü İran’ın güneydoğusundaki Sistan-Belucistan eyaletinde idam edildi.

Mizan’ın haberinde “Bu kişi yabancı servislerle, özellikle de Mossad ile iletişim kurmuş, gizli bilgiler toplamış ve ortaklarının da katılımıyla Mossad da dahil olmak üzere yabancı servislere belge sağlamıştır” denildi.

Haberde ismi açıklanmayan ajanın gizli bilgileri “İslam Cumhuriyeti karşıtı grup ve örgütlere propaganda yapmak” amacıyla bir “Mossad görevlisine” teslim ettiği ifade edildi, ancak teslimatın nerede yapıldığına dair bilgi verilmedi.

Eyaletteki Zahedan hapishanesinde gerçekleşen infaz, Beluç militanlarının Rask kentindeki bir polis karakoluna saldırarak 11 güvenlik görevlisini öldürdüğü olaydan bir gün sonra gerçekleşti.

Afganistan ve Pakistan sınırındaki yoksul Sistan-Belucistan eyaleti uzun zamandır sıklıkla güvenlik güçleri ile Sünni militanlar arasında çatışmalara sahne oluyor. Ülke genelinde Şii nüfus çoğunlukta iken, eyaletin nüfusu ağırlıklı olarak Sünni Müslümanlardan oluşuyor.

Paylaşın