Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 360’a Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 186. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 153 artarak 33 bin 360’a yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 60 artarak 75 bin 993’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Mısır, Fransa ve Ürdün liderleri adına çeşitli gazetelerde yayınlanan ortak bir makalede İsrail’i Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik bir saldırının tehlikeli sonuçları olacağı konusunda uyardı. Üç ülke lideri Refah’a saldırının daha fazla ölüm ve acı getireceğini ve bölgedeki gerilimi arttıracağını savunan ortak bir yazı kaleme aldı.

Yazıda ayrıca, acil ateşkes ve Hamas’ın tüm İsrailli rehineleri serbest bırakmasını talep eden ilgili BM Güvenlik Konseyi kararına atıfta bulunuldu ve iki devletli çözüm çağrısı yapıldı.

ABD de 1,5 milyondan fazla Filistinli’nin barındığı Refah’a yönelik herhangi bir saldırıya karşı olduğunu açıkladı.

Ayrıca İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a yapılacak askeri operasyonun tarihinin belli olduğunu duyurdu. Açıklamasında, “Zafer için Refah’ı ele geçirmek ve oradaki terör taburunu yok etmek gerekiyor” ifadelerini kullanan Netanyahu, “Bu olacak ve tarihi de belli” dedi.

Netanyahu’nun başında olduğu koalisyon hükümetinde yer alan aşırı sağcı koalisyon ortakları ise, operasyonun bir an önce yapılması için Başbakan’a baskı yapıyor.

ABD’den yeni müzakere girişimi

ABD, Gazze savaşının sona ermesine yönelik girişimlerini de sürdürüyor. ABD basınında çıkan haberlere göre, Washington yeni bir uzlaşma önerisiyle dolaylı ateşkes müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasına katkıda bulunmak istiyor.

Wall Street Journal’ın Arap arabuluculara dayandırdığı haberine göre, CIA Direktörü William Burns tarafından Pazar akşamı Kahire’de sunulan öneri, altı haftalık bir ateşkes çerçevesinde Hamas’ın Gazze Şeridi’nde elinde tuttuğu 100’den fazla rehineden 40’ını serbest bırakmasını, buna karşılık 100’ü İsraillileri öldürmekten ömür boyu hapse mahkûm edilmiş 900 Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor.

Wall Street Journal’in haberine göre Mısırlı ve Katarlı arabulucular Hamas ve İsrail’in yeni öneriye Salı akşamına kadar yanıt vermesini bekliyor.

Axios portalında yayınlanan bir haberde ise, önerinin kabul edilmesi halinde İsrail’in yerlerinden edilmiş Filistinli sivillerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine dönüşü konusunda taviz vermek zorunda kalacağına işaret edildi. Haberde, anlaşmanın ilk aşamasında kadınlar, kadın askerler, 50 yaş üstü erkekler ve ciddi sağlık sorunları olan 50 yaş altı erkeklerin serbest bırakılmasının ABD’nin önerdiği anlaşma metninde yer aldığı belirtildi.

AFP haber ajansı ise Hamas çevrelerine dayandırdığı haberinde Hamas’ın halihazırda üç aşamalı bir arabuluculuk önerisini incelediğini duyurdu.

Buna göre önerinin ilk aşaması Gazze Şeridi’nde altı haftalık bir ateşkes öngörüyor. İlk aşamada Gazze Şeridi’nde kaçırılan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu toplam 42 rehine serbest bırakılacak. Buna karşılık İsrail de 100 kadarı uzun ya da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış 900 kadar Filistinliyi serbest bırakacak.

Müzakereleri yakından takip eden bir kaynak ise AFP’ye yaptığı açıklamada, teklifin ilk aşamasının, yerinden edilmiş Filistinli sivillerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine geri dönmesini ve Filistin topraklarına her gün 400 ila 500 TIR’lık yardım sevkiyatı yapılmasını da öngördüğünü söyledi.

İkinci aşama ise önümüzdeki günlerde belirlenecek sayıda Filistinli mülteci karşılığında asker ve subaylar da dâhil olmak üzere tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını içeriyor. Ajansa konuşan Hamas kaynağı, bu aşamada Gazze Şeridi’nin batısındaki El-Raşit sahil yolu ve doğusundaki Salah al-Din yolu üzerindeki İsrail askeri kontrol noktalarının da kaldırılmasının öngörüldüğünü ifade etti.

Anlaşmanın üçüncü bölümü ise kalıcı bir ateşkesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini içeriyor.

Paylaşın

Ticaret Bakanlığı’ndan İsrail Adımı: 54 Ürünün İhracatı Kısıtlandı

Filistin – İsrail savaşının 186. günü geride kalırken, Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kısıtlamanın 54 ürünü kapsadığı belirtildi.

Haber Merkezi /Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 33 bin 207’ye yükseldi. Yaralananların sayısı ise son 24 saatte 47 artarak 75 bin 933’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Ticaret Bakanlığı,  Türkiye’nin 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren bazı ürünlerin İsrail’e ihracıtına kısıtlama getirildiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada İsrail’in Gazze’de ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda, kesintisiz yardıma izin verinceye kadar uygulamanın devam edeceği belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye, 9 Nisan 2024’ten itibaren bazı ürünlerin İsrail’e ihracatını kısıtlama kararı almıştır. Kararın gerekleri Bakanlıkça derhal yürütülecektir. İsrail, Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda, kesintisiz yardıma izin verinceye kadar belirlenen kısıtlamalar yürürlükte kalacaktır.”

Ticaret Bakanlığının İsrail’e yönelik kısıtlama kararı inşaat demirinden yassı çeliğe, mermerden seramiğe kadar 54 ürün grubunu kapsıyor.

Türkiye’nin, Filistin’e yönelik saldırılarını sürdüren ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan İsrail’e ihracatı devam ettirmesi tepkilere neden olmuştu. İsrail’e gönderilen ürünlerin içeriği de tartışmalara neden olmuş, muhalefet İsrail’e bomba yapımında kullanılan ürünlerin gönderildiğini ileri sürmüştü.

Hakan Fidan işaretini vermişti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze Şeridi’ne Ürdün üzerinden yapılan insani yardım operasyonuna Türkiye’nin katılmasına İsrail’in izin vermediğini belirterek, “İsrail’e yönelik bir dizi yeni tedbir almayı” kararlaştırdıklarını açıklamıştı.

Bakan Fidan, bugün Gazze’ye yönelik yardımlara ilişkin kısa bir açıklama yaptı. Ürdün üzerinden gönderilen insani yardımın paraşütlerle Gazze’ye ulaştırıldığını hatırlatan Fidan, “Biz de hava kuvvetlerimize ait kargo uçaklarıyla bu insani yardım operasyonuna dahil olma talebimizi iletmiştik. Ürdün makamlarınca olumlu karşılanan bu talebimizin, İsrail tarafından reddedildiğini bugün öğrendik” şeklinde konuşmuştu.

Sözlerini “İsrail’in, açlıkla boğuşan Gazzelilere havadan yardım ulaştırma girişimimizi engellemesinin hiçbir bahanesi olamaz” şeklinde sürdüren Fidan, “Bu durum karşısında biz de İsrail’e yönelik bir dizi yeni tedbir almayı kararlaştırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanan bu tedbirler, gecikmeksizin, adım adım hayata geçirilecektir” ifadelerine vurgu yapmıştı.

Bu tedbirlerin ilgili kurumlar tarafından kamuoyuna açıklanacağını söyleyen Fidan, “İsrail, ateşkes ilan edene kadar ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz biçimde ulaşmasına izin verene kadar” bu tedbirlerin devam edeceğini vurgulamıştı.

Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yoğun bir çaba gösterdiğini belirten Fidan, deniz ve havayoluyla Gazze’ye ulaştırılmak üzere Mısır’a ilettikleri yardımların miktarının 42 bin tonu geçtiğini söyledi. Fidan, Türkiye’nin Gazze’ye en çok yardım gönderen iki ülkeden biri olduğunu söylemişti.

Paylaşın

Türkiye’de İsrail Sermayeli 505 Şirket Var

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de İsrail sermayeli toplam 505 şirket var. Bunların bir kısmı Türkiyeli ortaklarla faaliyet gösteriyor. “Yabancı sermaye” listesinde bu firmaların 431 milyon dolarlık doğrudan yatırımları gözüküyor.

Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 33 bin 207’ye yükseldi. Yaralananların sayısı ise son 24 saatte 47 artarak 75 bin 933’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Kısa Dalga’nın haberine göre İsrailli firmaların, saldırılar sürerken de Türkiye’ye gelip şirketler kurmaya devam ettikleri ortaya çıktı.

Şirket kuruluş ve kapanışlarının verilerini açıklayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) kayıtlarına göre, Gazze saldırıları hazırlığı ve saldırı başladıktan sonra, Ekim – Kasım – Aralık 2023 ve bu yılın ilk 2 ayı itibariyle toplam 18 İsrail sermayeli şirket Türkiye’de kuruluş gerçekleştirdi.

TOBB kayıtlarına göre hareketin başladığı 2023 Ekim’inde 3 anonim, 3 de limited (Ltd) şirket kuruldu. Bunu İzleyen Aralık ayında ise 2 limited şirket daha kuruluş gerçekleştirdi. Bu yılın Ocak- Şubat aylarında ise 10 Ltd. şirket kuruldu. Yani saldırıların başladığı Ekim ayından bu yana 5 ayda 18 şirket kuruldu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre ise Türkiye’de İsrail sermayeli toplam 505 şirket var. Bunların bir kısmı Türkiyeli ortaklarla faaliyet gösteriyor. “Yabancı sermaye” listesinde bu firmaların 431 milyon dolarlık doğrudan yatırımları gözüküyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 207’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 185. günü geride kalırken Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 33 bin 207’ye yükseldi. Yaralananların sayısı ise son 24 saatte 47 artarak 75 bin 933’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan bir Hamas yetkilisi, Kahire’de İsrail, Katar ve ABD heyetlerinin katıldığı yeni tur Gazze ateşkes görüşmelerinde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen Hamas yetkilisi haber ajansına yaptığı açıklamada, “İşgalin tutumunda bir değişiklik yok ve bu nedenle Kahire görüşmelerinde yeni bir şey yok. Henüz bir ilerleme yok” dedi.

Mısır’ın resmi haber kanalı El Kahera ise bu sabah üst düzey Mısırlı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.

CIA Direktörü William Burns Cumartesi Mısır’ı ziyaret etmiş, onun hemen ardından da İsrail ve Hamas’a görüşmeler için Kahire’ye gitmişti. ABD İsrail’e bir süredir Gazze’de tutulan rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’deki insani krizi hafifletecek bir anlaşmaya varılması için baskı yapıyor.

Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden savaşta taraflar şimdiye kadar bir anlaşmaya varamadı.

Hamas İsrail’in saldırılarına son vermesini ve bölgeden tamamen çekilmesini isterken, İsrail savaşı sona erdirme taahhüdü olmaksızın hapishanelerde tutulan bazı Filistinliler karşılığında Gazze’deki rehineleri serbest bırakacak bir anlaşma istiyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Reuters: Gazze’de Ateşkes Görüşmelerinde İlerleme Yok

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 185. günü geride kalırken, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan bir Hamas yetkilisi, Kahire’de İsrail, Katar ve ABD heyetlerinin katıldığı yeni tur Gazze ateşkes görüşmelerinde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen Hamas yetkilisi haber ajansına yaptığı açıklamada, “İşgalin tutumunda bir değişiklik yok ve bu nedenle Kahire görüşmelerinde yeni bir şey yok. Henüz bir ilerleme yok” dedi.

Mısır’ın resmi haber kanalı El Kahera ise bu sabah üst düzey Mısırlı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.

CIA Direktörü William Burns Cumartesi Mısır’ı ziyaret etmiş, onun hemen ardından da İsrail ve Hamas’a görüşmeler için Kahire’ye gitmişti. ABD İsrail’e bir süredir Gazze’de tutulan rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’deki insani krizi hafifletecek bir anlaşmaya varılması için baskı yapıyor.

Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden savaşta taraflar şimdiye kadar bir anlaşmaya varamadı.

Hamas İsrail’in saldırılarına son vermesini ve bölgeden tamamen çekilmesini isterken, İsrail savaşı sona erdirme taahhüdü olmaksızın hapishanelerde tutulan bazı Filistinliler karşılığında Gazze’deki rehineleri serbest bırakacak bir anlaşma istiyor.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Türkiye, İsrail En Çok İhracat Yapan 12’nci Ülke

TİM verilerine göre; İsrail’e bu yıl yapılan ihracat 1 milyar 140 milyon 574 bin doları buldu. Üstelik bu yıl her ay ihracat daha da fazla arttı. Ocakta 317 milyon 700 bin dolar, şubatta 399 milyon 676 bin dolar olan ihracat martta 423 milyon 170 bin dolara yükseldi.

Bu rakamlar aynı zamanda İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana en yüksek rakam oldu. Diğer yandan İsrail’in toplam ihracattaki payı ise yüzde 2,06 olarak gerçekleşti.

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 184. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrail ile ticareti protesto eden gençler önceki gün gözaltına alınırken ihracat da hız kesmeden sürüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) yayımladığı veriler de bunu doğruladı. TİM’in verilerine göre İsrail en çok ihracat yapılan 12’nci ülke oldu.

Birgün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre TİM’in raporunda İsrail’e bu yıl yapılan ihracat 1 milyar 140 milyon 574 bin doları buldu. Üstelik bu yıl her ay ihracat daha da fazla arttı. Ocakta 317 milyon 700 bin dolar, şubatta 399 milyon 676 bin dolar olan ihracat martta 423 milyon 170 bin dolara yükseldi.

Bu rakamlar aynı zamanda İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana en yüksek rakam oldu. Diğer yandan İsrail’in toplam ihracattaki payı ise yüzde 2,06 olarak gerçekleşti.

Rapora göre İsrail’e satışında öne çıkan sektörler ve mart ayı ihracat rakamları şöyle oldu:

Çelik: 31 milyon 289 bin dolar,
Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri: 25 milyon 117 bin dolar,
Demir ve demir dışı metaller: 29 milyon 50 bin dolar,
Elektrik ve elektronik: 40 milyon 302 bin dolar,

Hazır giyim ve konfeksiyon: 40 milyon 302 bin dolar,
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri: 24 milyon 242 bin dolar,
Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri: 34 milyon 18 bin dolar,
Otomotiv endüstrisi: 53 milyon 816 bin dolar,
Zeytin ve zeytinyağı: 7 milyon 639 bin dolar.

TİM verilerine göre, mart ayında toplan ihracat ise yüzde 4,1 düşerek 22 milyar 580 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ihracatın gerilemesinde Mart 2024’te 5 defa cumartesi-pazar tatil günleri oluşması etkili oldu.

Paylaşın

Almanya, İsrail’le Silah Satışı Nedeniyle Soykırım Davasıyla Karşı Karşıya

Filistin – İsrail savaşının 185. günü geride kalırken, Almanya’nın Filistin’deki soykırıma ortak olduğu gerekçesiyle aleyhine açılan dava Uluslararası Adalet Divanı’nda başlıyor. 

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, “Almanya ne Soykırım Sözleşmesini ne de uluslararası insancıl hukuku ihlal etmiştir ve bunu Uluslararası Adalet Divanı önünde tüm açıklığıyla ortaya koyacağız” dedi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Orta Amerika ülkelerinden Nikaragua’nın, “Filistin’de soykırımın gerçekleştirilmesine kolaylık sağladığı” gerekçesiyle Almanya aleyhine açtığı dava, Uluslararası Adalet Divanı’nda bugün başlıyor. Lahey’de görülecek dava halka açık olacak.

İsrail’in 7 Ekim 2023’deki saldırıya Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) çalışanlarının da karıştığı iddiaları üzerine, Almanya’nın da aralarında olduğu bazı ülkeler yardım kuruluşuna mali yardımı kesmişti.

Mart ayı başında Uluslararası Adalet Divanı’na 43 sayfalık dilekçe ile başvuruda bulunan Nikaragua, Almanya’yı İsrail’e siyasi, mali ve askeri destek sağlayarak “Gazze’deki soykırıma suç ortaklığı” yapmakla suçladı. Başvuru dilekçesinde UNRWA’ya finansmanını kesen Almanya’nın “soykırımın işlenmesini kolaylaştırdığını” belirtildi.

Almanya’yı Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri ile “uluslararası insani hukukun ihlal edilemez ilkeleri” kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlayan Nikaragua, dava sonuçlanana kadar, Uluslararası Adalet Divanı’nın, Gazze Şeridi’nde meydana gelen uluslararası hukuk ihlalleri ve Almanya’nın rolü konusunda acil geçici önlemler almasını istedi.

Almanya soykırım iddialarını reddediyor

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, duruşma öncesinde “Nikaragua’nın iddialarını reddediyoruz” dedi. Fischer, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Almanya ne Soykırım Sözleşmesini ne de uluslararası insancıl hukuku ihlal etmiştir ve bunu Uluslararası Adalet Divanı önünde tüm açıklığıyla ortaya koyacağız” dedi.

Davanın ilk gününde, Nikaragua sözlü savunma yapacak. Duruşmanın yarınki bölümünde ise Almanya, hakkındaki iddialara yanıt verecek. Mahkeme, sözlü savunmaların ardından, önümüzdeki günlerde davaya ilişkin kararını açıklayacak.

Bu dava, Uluslararası Adalet Divanı’nın baktığı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine açtığı davadan sonra Gazze’deki gelişmelere ilişkin ikinci “soykırım davası” olacak. Güney Afrika hükümeti geçen yılın Aralık ayında Divan’a giderek İsrail’e Gazze’de soykırım suçlaması yöneltmişti.

Divan, Ocak ayı sonunda İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarında soykırımın işlenmesine karşı tüm önlemleri alarak, Filistin halkını koruması ve insani yardımların bölgeye ulaşmasını mümkün kılmasına hükmetmişti. Güney Afrika’nın İsrail’in Filistinlilerin sığındığı son nokta olan Refah’a operasyon düzenlemesine karşı verdiği dilekçe ise reddedilmişti.

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 175’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 184. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail, bir tugay hariç tüm kara birliklerini Gazze Şeridi’nin güneyinden çektiğini duyurdu. İsrail ordu sözcüsü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin güney kısmında bulunan asker sayısının azaltıldığını söyledi. Sözcü, bir tugay hariç bütün askeri birliklerin güneyden çekildiğini söyledi.

Birkaç bin kişiden oluşan bir tugay bölgede kalırken Refah kentine İsrail’in yapmayı planladığı saldırının gecikip gecikmeyeceği belli değil. Çekilmenin nedenine dair detay verilmedi.

Ayrıca İsrail’in ağır saldırıları Gazze’de büyük yıkıma neden olmaya devam ederken, Mısır’ın başkenti Kahire’de ateşkes görüşmeleri sürüyor.

Hamas, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini ve askeri operasyonları sonlandırmasını istiyor. Örgüt ayrıca bombardımanlar nedeniyle Gazze’nin güneyine kaçan Filistinlilerin özgür şekilde tekrar kuzeye dönmelerini talep ediyor.

Tel Aviv yönetimiyse Gazze’den tamamen çekilme seçeneğine yanaşmazken, kuzeye dönecek Filistinlilerin detaylı aramalardan geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye dün mektup göndererek, ateşkes görüşmelerinde Hamas’a baskı yapmalarını istemişti.

Biden ayrıca perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde de “Gazze’de gerekli adımların atılmaması durumunda politikamızda değişikliğe gideceğiz” demişti.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

İran’dan İsrail’e Tehdit: Siyonist Rejimin…

İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney’in  “Siyonist rejimin elçilikleri bundan böyle güvende değil” diyerek, İsrail’in “korktuğu için Cumartesi günü 27 büyükelçiliğini kapattığını” öne sürdü. Safavi, İsrail’in elçiliğini kapattığı ülkeler arasında Ürdün, Mısır, Bahreyn ve Türkiye’yi saydı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana geçen altı ay içinde İsrail pek çok kez Suriye ve Lübnan’daki İran’a ve Tahran’ın müttefiklerine ait birçok hedefi vurdu.

İran, Suriye’nin başkenti Şam’daki konsolosluk binasına saldırıdan sorumlu tuttuğu İsrail’in yurt dışı temsilciliklerini tehdit eden bir açıklamada bulundu.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nın (ISNA) bildirdiğine göre, ülkenin ruhani lideri Ali Hamaney’in üst düzey danışmanlarından Yahya Rahim Safavi yaptığı açıklamada, “Siyonist rejimin elçilikleri bundan böyle güvende değil” diyerek, İsrail’in “korktuğu için Cumartesi günü 27 büyükelçiliğini kapattığını” öne sürdü. Hamaney’in danışmanı Safavi, İsrail’in elçiliğini kapattığı ülkeler arasında Ürdün, Mısır, Bahreyn ve Türkiye’yi saydı.

“Direniş cephesi hazır, (cevabın) nasıl olacağını beklemek zorundayız” ifadelerini kullanan Safavi, İsrail’i kastederek, “Bu zalim rejimle yüzleşmenin yasal ve meşru bir hak olduğunu” savundu.

Ne olmuştu?

İsrail, İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü’nün üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ile Tuğgeneral Muhammed Hadi Hac Rahimi dâhil 7 askeri yetkili ile 6 Suriye vatandaşı hayatını kaybetmişti.

Saldırıya hızlıca misillemede bulunacağını duyuran İran, olaydan ABD’yi de sorumlu tutmuştu. İran, Suriye’deki saldırı sonrası 2 Nisan’da ABD’nin İran’daki çıkarlarını temsil eden İsviçre’nin Tahran Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak ABD’ye mesaj ilettiğini açıklamıştı.

İran basınında, Tahran yönetiminin İsviçre aracılığıyla ABD’ye “İsrail hedeflerini vuracağına” dair bilgi verdiği iddia edilmişti. İsrail ise bugüne dek konuyla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana geçen altı ay içinde İsrail pek çok kez Suriye ve Lübnan’daki İran’a ve Tahran’ın müttefiklerine ait birçok hedefi vurdu.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 91’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 182. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı33 bin 91’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 750’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde İsrail’e silah satışının durdurulması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlenmiş olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutulması çağrılarının yapıldığı bir karar tasarısı kabul edildi.

Kararda, “İşgal Altındaki Filistin topraklarında, olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dâhil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleri ve uluslararası insani hukukun ağır ihlallerine ilişkin raporlardan ciddi endişe duyulduğu” ifade ediliyor.

BM İnsan Hakları Konseyi kararında ayrıca “Gazze Şeridi’nde olası bir soykırım tehlikesi” nedeniyle İsrail’e yapılan tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarının durdurulması talep ediliyor, “Cezasızlığa son vermek için tüm uluslararası insani hukuk ihlalleri ile ilgili hesap verilebilirliğinin güvence altına alınması gerekliliğine” vurgu yapılıyor.

İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah’a askeri harekatının “yıkıcı insani sonuçları olabileceği” uyarısının yapıldığı kararda, “Gazze’deki sivillerin aç bırakılmasının da İsrail tarafından bir savaş yöntemi olarak kullanılması” kınanıyor.

Türkiye’nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından sunulan karar tasarısı bugün Cenevre’de, 47 üyeli konseyde yapılan oylamada, 28 ülkenin lehte oy kullanmasıyla kabul edildi. Aralarında ABD ve Almanya’nın da bulunduğu altı ülke aleyhte oy kullanırken, 13 ülke çekimser kaldı.

Ayrıca, aralarında Çocukları Kurtarın Vakfı (Save the Children) Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü ve Oxfam’ın da bulunduğu 13 uluslararası insani yardım kuruluşu, Gazze Şeridi’ne yardım girişini kısıtladığı için İsrail’i ağır biçimde eleştirdi.

Keza ABD merkezli gıda yardımı kuruluşu çalışanı 7 kişinin İsrail saldırısı sonucu ölmesi, diğer yabancı STK’ları da alarma geçirdi.

İsrail’e silah sağlayan ülkeleri “soykırıma karşılık gelen” bu duruma ortak olmakla suçlayan MSF Fransa Misyonu Başkanı İsabelle Defourny, “ABD, İngiltere, Fransa ve diğer ülkeler İsrail’e askeri destek sağlayarak bizim gözümüzde soykırım anlamına gelen bu olaya ahlaki ve siyasi olarak ortak oluyorlar.” dedi.

Ortak açıklama yapan yardım kuruluşları ayrıca İsrail’in bir milyondan fazla sivilin barındığı Gazze’nin güneyindeki Refah’a yönelik kara harekâtı planlarından vazgeçmesini talep etti.

İsrail’den insani yardım için “geçici” adım

İsrail, ülkenin kuzey sınırı üzerinden Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştıracak “geçici” adımlar atacağını duyurdu. Buna göre, Gazze’nin kuzeyindeki Erez Sınır Kapısı savaşın başlamasından bu yana ilk kez geçici olarak yeniden açılacak ve Aşdod Limanı da insani yardım sevkiyatı için kullanılacak.

Ayrıca, Ürdün’den daha fazla yardımın Kerem Şalom Geçidi üzerinden girişine izin verilecek. İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Artan yardım, insani bir krizi önleyecektir. Çatışmaların devamını sağlamak ve savaşın hedeflerine ulaşmak için gereklidir” ifadesine yer verildi.

İsrail’den gelen açıklama, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki gergin telefon görüşmenin ardından geldi.

Paylaşın