Avrupa’da Filistin’in uluslararası diplomasi sahnesindeki konumunu güçlendirecek kritik adımlar atılmaya devam ediyor. İspanya, İrlanda ve Norveç Filistin’i 28 Mayıs itibariyle resmen tanıdı.
Haber Merkezi / İspanya’da sol koalisyon hükümeti, Bakanlar Kurulu toplantısında Filistin devletinin resmi olarak tanınması kararını onayladı.
Dışişleri Bakanı Albares, İspanya Hükümet Sözcüsü Pilar Alegría ve Bölgesel Politika ve Demokratik Hafıza Bakanı ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. Jose Manuel Albares, “İspanya tarihine geçecek bir gün” diyerek Bakanlar Kurulu’nun kararını duyurdu.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkesinin başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanıdığını resmen ilan etmişti.
Sanchez Filistin’i resmen devlet olarak tanımak üzere toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, “Bu sadece tarihi bir adalet meselesi değil, aynı zamanda, barışı sağlamak için bir zorunluluktur” demişti.
Pedro Sanchez, “İspanya, başkenti Doğu Kudüs olan, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’dan oluşan Filistin Devletini tanıyor. İspanya, her iki tarafça da kabul edilmediği sürece 1967 sınırdaki herhangi bir değişikliği tanımayacak. İspanya, Filistin’i tanıyan 140’tan fazla ülke arasında yer alıyor. Bu tarihi bir karardır” demişti.
Bu kararın “kimseye karşı alınmış bir karar” olmadığını vurgulayan Sanchez, kararın uluslararası saygıya dayandığını, 1967 sınırlarında hiçbir değişikliğin tanınmadığını vurgulamıştı.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Brüksel’de yaptığı açıklamada “Filistin devletini tanımak, Filistin halkı için adaletle ilgilidir” demişti ve bu kararın bölgede barışa ulaşmak için kesinlikle gerekli olduğunun altını çizmişti.
Öte yandan Norveç Filistin’i resmi olarak tanıma kararını yürürlüğe geçirdi. Norveç’in Filistin’in yanı sıra İsrail ile yakın ilişkileri bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan Norveç uzun yıllardır bağımsız Filistin devleti fikrini destekliyor.
Norveç Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, ülkesinin Filistin devletini resmen tanıdığı bu “özel günü” Norveç-Filistin ilişkileri açısından bir dönüm noktası olarak niteledi.
İki devletli çözüm konusunda İsrail’in “yapıcı taahhütte” bulunmamasını eleştiren Eide, ülkesinin “30 yılı aşkın süredir Filistin devletinin en güçlü savunucularından biri” olduğunu vurguladı.
İrlanda da Filistin’i bağımsız ve egemen bir devlet olarak resmen tanıdı. İrlanda Başbakanı Simon Harris, tanıma kararını imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya seslenerek, “Dünyanın çağrısına kulak ver, Gazze’de şahit olduğumuz insani felaketi sonlandır” dedi.
Harris, İrlanda’nın kararının “umutları canlı tutmakla” ilgili olduğunu söyleyerek, normalde İsrail ve Filistin arasında bir barış süreci sonunda tanımayı gerçekleştirmek istediklerini ancak “barış mucizesini hayatta tutmak için” bu adımı öne çektiklerini söyledi.
Aralarında Rusya, Çin ve Hindistan’ın da bulunduğu, Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülkeden 144’ü Filistin’in bağımsızlığını tanıyor. 2014 yılında İsveç, Filistin’i bir devlet olarak tanıyan ilk AB üyesi olmuştu. Bulgaristan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Romanya Filistin’i tanıyan diğer birlik üyeleri.
Kısa sürede AB içinden yeni devletlerin benzer yönde adım atması bekleniyor. İngiltere ve Avustralya’nın yanı sıra AB ülkeleri Malta ve Slovenya da benzer bir adım atabileceklerini belirtmişti.
Öte yandan Almanya ve Fransa ise Filistin’in tanınması fikrine mesafeli yaklaşıyor. Fransa Filistin devletini tanımak için doğru zaman olmadığını ifade ederken Almanya da iki devletli çözümün yalnızca diyalog yoluyla sağlanabileceği konusunda ısrar ediyor.
Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 66 artarak 36 bin 50’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 383 artarak 81 bin 26’ya yükseldi.
Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.
İsrail’den tepki
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Filistin devletinin bu tek taraflı tanınmasının ardından İspanya’ya karşı bir dizi yaptırım uygulayacaklarını, İspanya’nın Gazze’deki diplomatik faaliyetlerine izin vermeyeceklerini açıkladı.
Katz, İspanya’nın Filistin’i tanıma kararının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Madrid’i sert bir dille eleştirerek, “Yahudi halkına soykırım çağrılarında suç ortağısınız” dedi.
Tanımanın Filistin açısından sonuçları ne ?
Filistin Devleti’nin İspanya, İrlanda ve Norveç tarafından tanınması, otomatik olarak büyükelçiliklerin açılması ve büyükelçilerin değişimi anlamına gelmiyor. Gerçekte, diplomatik temsilin düzeyi daha çok devletler arasında aşama aşama müzakere edilecek.
Dolayısıyla üç ülkenin daha Filistin devletini tanımasının, Birleşmiş Milletler’deki statüsü üzerinde de hiçbir etkisi olmayacak. Filistin, 2012 yılından bu yana BM üyesi olmayan “gözlemci devlet” statüsüyle toplantılara katılıyor.
Filistin’in “üye devlet” statüsünün kabul edilmesine yalnızca Güvenlik Konseyi karar verebiliyor. Bu yöndeki bir öneri de masaya yatırılmış ve birkaç hafta önce Amerika’nın vetosu ile engellenmişti.
Bu nedenle Madrid, Dublin ve Oslo’nun, üçlü ve eşzamanlı tanınması, her şeyden önce siyasi bir jest. İsrailli liderlere, İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözüm fikrini yeniden teyit etmeleri yönünde bir mesaj.
Ayrıca bu güne kadar güney ülkeleri tarafından tanınan Filistin devletinin Oslo ve Dublin gibi kuzey başkentleri tarafından da tanıması önemli bir aşama olarak tanımlanıyor.