5 Haziran 1927 yılında Tunceli’nin Pülümür ilçesinde dünyaya gelen İsmet Kemal Karadayı, 29 Temmuz 2006 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir. Annesi Rahime Hanım, babası S. Sabri Bey’dir. Erzurum Lisesi (1947) ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur.
Haber Merkezi / Yüksek lisansını “Atatürk İlkeleri ve Hukuk Devrimi” başlıklı teziyle bitirmiştir. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ve İstanbul’da cumhuriyet savcısı olarak görev yapmıştır. 1981 yılında emekli olmuştur. Bir süre İstanbul’da avukatlık yapmıştır. Mübeccel İzmirli ile Ocak 1963’ten Mart 1964’e kadar 15 sayı olarak Otağ dergisini çıkarmıştır. TYS, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği, İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği üyeliği yapmıştır.
İlk yazısı “Faydalı İnsan” 1947’de Yeni Erzincan gazetesinde çıkmıştır. Eserlerini Yeni Ufuklar, Forum, Yansıma, Yazko Edebiyat, Türk Dili, May, Oluşum, Somut ve Gösteri dergileri ile Akşam, Yeni Tanin, Yeni Ortam, Politika ve Cumhuriyet gazetelerinde yayımlamıştır. 1992 yılında İsveç’te düzenlenen bir makale yarışmasında üçüncülük ödülünü kazanmıştır. 1999 yılında ise Edebiyatçılar Derneği tarafından kendisine Altın Madalya ve Onur Ödülü verilmiştir.
Yazdığı bazı eserlerde İsmet Kemal ve Hatice Cemal isimlerini de kullanan İsmet Kemal Karadayı; şiir, hikâye, deneme, eleştiri, hatıra türlerinde eser vermiş çok yönü bir sanatçıdır. Karadayı şiirlerinde genellikle aşk, toplumsal adaletsizlik, özgürlük, barış ve mazi temalarını işler. Sınıfsal ayrımlara, savaşa, eşitsizliğe karşı çıkan şair, insan olmanın gereklilikleri ve insanı çözümleme üzerine yoğunlaşır. Eleştiri, şiirlerinde önemli bir yer tutar. Şiirlerinde atasözü ve deyimlerden sıklıkla faydalanan Karadayı, çoğunlukla serbest tarzda şiirler kaleme almıştır.
Deneme ve hatıralarında Anadolu’nun çeşitli yerlerinde görev yaptığı sırada başından geçen ilginç olayları, güncel siyasi ve sosyal konuları, hukuk ve Atatürkçülük üzerine düşüncüleri ele alan yazar, bu eserlerinde samimi ve içten bir üslup anlayışı benimser.
İsmet Kemal Karadayı’nın hikâyeleri, şiirleriyle konu bakımından benzerlik gösterir. İnsanın farklı kurgularla çok yönlü olarak ele alındığı hikâyeler yazarın kendi hayatından belli ölçülerde izler taşır. Diğer türlerle kıyaslandığında hikâye türünde az sayıda eser veren yazarın Ortaköy’de Zaman kitabında “Bir Eski İstanbul Öyküsü: Dilek Tepesi”, “Ortaköy’de Zaman”, “Kimi Aykırılıklar”, “Aykırı Kimlikler”, “Kekova’lı Bahriye (Keko)”, “Yazlık Ayakkabılar”, “Kundu’da Bir Anadolu’lu”, “Ceylan”, “Kadının Elleri Tomur Tomurdu”, “Müren” başlıklı on hikâye yer alır. Günlük yaşamdan manzaraları farklı bir dikkatle izleyip kurgulayan Karadayı’nın hikâyelerinde gerçekçilik önemli bir yer tutar. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)