IŞİD Liderlerinden Ebu Salem El Iraki Öldürüldü

Suriye ordusu IŞİD’in (Irak ve Şam İslam Devleti) üst düzey isimlerinden Ebu Salem El Iraki’nin Dera kırsalındaki Advan beldesinde düzenlenen operasyonda öldürüldüğünü açıkladı. 

Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’ya göre, Suriye ordusundan yetkili yaptığı açıklamada, IŞİD’in askeri liderleri arasında yer alan el Iraki’nin operasyon sırasında etrafının sarılması üzerine patlayıcılarla kendini infilak ettiğini aktardı. Operasyonda bir güvenlik görevlisinin de hayatını kaybettiği ifade edildi.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de yaptığı açıklamada Ebu Salem el Iraki’nin dün öldürüldüğünü doğruladı. Iraki, Suriye’de bir aydan kısa bir süre içinde öldürülen ikinci IŞİD liderleri arasında yer aldı.

Suriye’deki IŞİD liderlerinden Mahir el-Agal’ın ABD Merkez Komutanlığı’nın temmuz ayında Afrin bölgesinde düzenlediği operasyonda öldürüldüğü açıklanmıştı.

Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) veya 2014’ten beri kullandığı resmi isimle İslam Devleti ağırlıklı olarak Afrika’da, ayrıca Irak ve Suriye’de de etkinlik gösteren, bu bölgede hilâfet devleti kurmak amacıyla güvenlik güçlerine ve sivillere karşı eylemler yapan yasa dışı, silahlı ve ele geçirdiği topraklardaki meşruluğu hiçbir ülke tarafından devlet olarak tanınmayan Selefi cihatçı örgüttür.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ile aralarında ABD, Türkiye, Suudi Arabistan, Kanada’nın da bulunduğu pek çok ülke ve kuruluş tarafından terör örgütü olarak tanınmaktadır.

Örgüt genelde Sünni topluluklar olmak üzere Mücahidîn Şûra Konseyi, el-Kaide, Ceyş’ül-Fatihin, Cund’us-Sahaba, Katbiyan Ensar’üt-Tevhid v’es-Sünne, Ceyş’üt-Tayife’tül-Mansura gibi farklı isyancı gruplardan oluşur ve onların desteğini alır.

Örgütün kökenlerinin 1980’lerde Afganistan’da Sovyet destekli rejime ve Sovyet askeri müdahalesine karşı ABD tarafından bir araya getirilip Pakistan’da eğitim ve silah desteği verilen çeşitli radikal İslamcı örgütlere dek uzandığı, önce El Kaide’nin, ardından da benzer şekilde bu kez Suriye’de IŞİD’in bu şekilde türediği iddia edilmektedir.

Paylaşın

IŞİD’in Kafa Kesme Videolarını Hazırlayan Muhammed Halife’ye Müebbet Hapis

Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) videolarını hazırlayıp seslendirmekle suçlanan Suudi Arabistan doğumlu Kanada vatandaşı Muhammed Halife, ABD’de müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

ABD Adalet Bakanlığı tarafından cuma günü yapılan açıklamada, 39 yaşındaki Halife’nin IŞİD’deki güçlü figürlerden biri olduğu ve en az iki Suriyeli askerin ölümünden sorumlu tutulduğu belirtildi.

Açıklamada, Halife’nin 2013’te Kanada’dan ayrılıp Suriye’ye giderek IŞİD’e katıldığı, özellikle İngilizce ve Arapça bilgisiyle bir yıl içinde örgütün propaganda ekibinin önemli üyelerinden biri haline geldiği ifade edildi.

Bu ekibin, ABD’li gazeteciler James Foley ve Steven Sotloff’un da aralarında yer aldığı yabancı uyruklu rehinelerin öldürüldüğü videoları hazırladığına dikkat çekildi.

40 yaşındaki Foley ve 31 yaşındaki Sotloff, 2014’te Suriye’de IŞİD militanları tarafından başları kesilerek öldürülmüş, bu anların gösterildiği videolarsa uluslararası kamuoyunda şok etkisi yaratmıştı.

Halife’nin 2014 ila 2017’de çekilen videolarda iki Suriyeliyi öldürdüğü ve en az 15 videonun prodüksiyonuyla İngilizce seslendirmesini yaptığı ifade edildi.

2018’e kadar örgütün propaganda biriminde çalışan Halife, 2019’da çatı yapısını Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG’nin oluşturduğu, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’yle (SDG) girdiği çatışmada yakalanmıştı.

Halife, aynı yıl Suriye’de tutulduğu hapishaneden Kanada devletinin radyo ve televizyon yayımcısı CBC’ye verdiği röportajda, örgüt üyeliğinden ya da yaptıklarından pişman olmadığını söylemişti.

IŞİD militanı, ailesiyle birlikte olmak için Kanada’ya dönmek istediğini belirtmiş fakat kendisi 2021’de FBI’a teslim edilmişti. Halife, ABD’de aralıkta çıktığı duruşmada suçunu itiraf etmişti.

(Kaynak:

Paylaşın

IŞİD’in Üst Düzey Yöneticisi Afrin’de SİHA İle Öldürüldü

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Yarbay Dave Eastburn, AFP’ye yaptığı açıklamada Suriye’nin kuzeybatısında düzenlenen SİHA’lı saldırıda IŞİD’in liderlerinden Maher Al-Agal’ın öldürüldüğünü, yakın danışmanının ise ağır yaralandığını teyit etti.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), IŞİD’in Suriye’deki liderinin insansız hava aracı saldırısında öldürüldüğünü duyurdu.

Pentagon’un Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Sözcüleri, IŞİD’in Suriye lideri Mahir el-Agal’ın Suriye’deki Cinderes yakınlarında motosiklet sürerken öldürüldüğünü, sağkolunun ağır şekilde yaralandığını ve ölüp ölmediğinin ilk etapta netleşmediğini söyledi.

Cinderes, Türkiye sınırına yakın, TSK ve desteklediği güçlerin kontrolündeki Afrin’e bağlı ve bölgenin güneybatısında yer alan bir belde.

“Operasyonun başarılı şekilde yürütülmesini sağlamak için kapsamlı planlama yapıldı. İlk inceleme sivil can kaybı olmadığını gösteriyor” denilen Pentagon açıklamasında, ‘IŞİD’in en üst düzey 5 liderinden biri’ olduğu belirtilen Agal’ın ‘Irak ve Suriye dışında IŞİD ağları geliştirmekten sorumlu olduğu da’ dile getirildi.

“Bu IŞİD liderlerinin ortadan kaldırılması, terör örgütünün daha fazla plan yapma ve saldırı gerçekleştirme yeteneklerini sekteye uğratacak” öngörüsünde bulunan açıklamada, ‘IŞİD’in ABD ve bölgedeki ortakları için tehdit oluşturmaya devam ettiği’ kaydedildi.

IŞİD’in Suriye liderine suikast, ABD’nin Suriye’nin İdlib vilayetinde El Kaide bağlantılı Hurras ed Din grubunun üst düzey bir liderini hedef alan saldırı düzenlemesinden 2 hafta sonra geldi.

ABD’nin şubatta yine Suriye’deki İdlib’de düzenlediği operasyonda da IŞİD’in genel lideri Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi hedef alınmıştı. Pentagon’un açıklamasında ‘ABD Özel Kuvvetleri’nin baskınında yakalanacağını anlayan Kureyşi’nin ailesinin bazı üyeleriyle birlikte kendini havaya uçurduğu’ ifade edilmişti.

(Kaynak: Sputnik)

Paylaşın

IŞİD’in Üst Düzey İsmi Suriye’de Yakalandı

ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon, Suriye’de düzenlenen bir operasyonda örgütün üst düzey bir isminin yakalandığını duyurdu. Koalisyon, yakalanan kişinin “deneyimli bir bomba üreticisi” olduğunu belirtirken, kimliğini açıklamadı.

Açıklamada “Sivillere herhangi bir zarar gelmesini önlemek ve istenmeyen zayiat riskini asgariye indirmek için operasyon titizlikle planlandı” ifadeleri kullanıldı. Operasyonda hiçbir sivile zarar gelmediği ve koalisyon uçakları ya da mevzilerine herhangi bir hasarın söz konusu olmadığı belirtildi.

Mart 2019’da ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin düzenlediği askeri operasyonlarla Suriye’deki tüm denetimini kaybeden IŞİD, büyük oranda ücra noktalara çekilmek durumunda kalmıştı. IŞİD buna karşın Suriye hükümet güçleri ve YPG’ye karşı bu mevzilerden saldırılar düzenlemeyi sürdürmüş, Irak’ta da faaliyetlerine devam etmişti.

Şubat ayında ABD özel birliklerinin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesinde gerçekleştirdiği bir baskında IŞİD lideri Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin öldürüldüğü açıklanmıştı.

Örgüt Kureyşi’nin intikamını alacağına yemin etmiş, örgütün bir sözcüsü destekçilerine Avrupa topraklarını hedef alan saldırıları yeniden başlatmaları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kast ederek “Haçlıların birbirleriyle çatışmalarından doğan fırsatı değerlendirmeleri” çağrısı yapmıştı.

Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin öldürülmesi, IŞİD’in bir önceki lideri Ebu Bekir el Bağdadi’nin 2019 yılında öldürülmesinden sonra örgütün verdiği en büyük kayıptı. Ebu Bekir el Bağdadi de ABD’nin elde ettiği istihbarat üzerine İdlib’de düzenlenen bir operasyon sırasında intihar yeleğiyle kendisini patlatarak öldürmüştü.

SMO: Helikopterle düzenlenen ilk operasyon

Bu açıklama öncesinde Türkiye tarafından desteklenen “Suriye Milli Ordusu” (SMO) güçleri sözcüsü, koalisyon birliklerinin Türkiye sınırının güneyindeki El Humeyra köyüne helikopterle bir operasyon düzenlediğini duyurdu.

Reuters’a konuşan SMO sözcüsü Binbaşı Yusuf Hamud, operasyonun ABD üretimi Chinook ve Black Hawk tipi helikopterlerle düzenlendiğini belirterek, “SMO kontrolündeki bölgelere ilk kez helikopterler inerek operasyon yaptı” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Ukrayna Savaşı IŞİD’e Mi Yarayacak?

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Ukrayna savaşını bir fırsat olarak görüyor. Uzmanlar da savaş, salgın ve iklim değişikliğinin yol açtığı toplumsal huzursuzlukların örgütler tarafından istismar edileceği uyarısında bulunuyor.

IŞİD, geçen ayın ortasında yeni bir tehdit mesajı yayınladı. Şubat ayında, ABD ordusu tarafından düzenlenen operasyonda öldürülen liderlerinin intikamının alınacağını, “intikam almak için kutsanmış bir kampanya” başlatılacağını duyurdu.

Örgüt aynı zamanda destekçilerine, Ukrayna savaşının kendilerine sunduğu avantajlardan faydalanma çağrısını yaptı. Çağrıda, “kafir Batılı uluslar meşgulken, IŞİD yandaşlarının saldırılar gerçekleştirebileceği” mesajına yer verildi.

El Kaide’ye yakınlığı ile bilinen bir dergi de dikkat çekici bir iddiayı gündeme getirdi. El Kaide destekçilerinin Ukrayna’da sivillere dağıtılan bazı silahları ele geçirdiğini iddia eden dergi, bunların Avrupalılara karşı kullanılacağını öne sürdü.

Afrika’dan Asya’ya, IŞİD ile bağlantılı yaklaşık bir düzine grup aktif ve günümüzde en çok Afrika, bu oluşumlarla bağlantılandırılan şiddet eylemlerine sahne oluyor.

Uzmanlar da son dönemde dünya genelinde toplumsal huzursuzlukların arttığına dikkat çekerek IŞİD, El Kaide ve diğer aşırılık yanlısı örgütlerin bundan faydalanmaya çalışacağı uyarısında bulundu.

Toplumsal huzursuzluğu istismar etmek

Mısır’da yayımlanan Al Ahram gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ezzat İbrahim Yusuf, Trends Araştırmaları için kaleme aldığı raporda bu konuya dikkat çekti.

Ezzat İbrahim Yusuf, hem salgın hem Ukrayna savaşının yol açtığı fiyat artışlarının toplumların yaşam koşullarını kötüleştirdiğine, yeni bir tepki dalgasının yayılmakta olduğuna işaret ederek radikal grupların bunu istismar etmeye çalışacaklarını belirtti.

Arap Birliği Başkanı Ahmed Ebu Gayt da IŞİD ile Mücadele Koalisyonu’nun bu ay düzenlenen Fas’taki toplantısı sırasında benzer bir uyarıda bulundu. Ahmed Ebu Gayt, IŞİD gibi örgütlerin savaş ve iklim değişikliğinin yol açtığı güçlükleri kendi lehine kullanmak isteyeceğine vurgu yaptı.

Özetle Avrupa’daki savaş özellikle kriz bölgelerinde zaten çok kötü durumda olan yaşam koşullarını daha da olumsuz etkiliyor, bölge halklarının omuzlarına ilave yükler bindiriyor.

Tahıl sıkıntısı, artan gıda ve petrol fiyatları, yüksek enflasyon ve bazı yardım örgütlerinin Ukrayna’ya odaklanmış olması, Lübnan, Suriye, Tunus, Libya ve Yemen gibi ülke halklarını daha da güç duruma sokmuş durumda.

Ukrayna savaşının daha da sürecek olması ihtimali, istikrarsızlıkla baş etmeye çalışan ülkelerde daha da olumsuz gelişmeler yaşanabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Bu gelişmeler, IŞİD gibi örgütlerin kendilerine destekçi bulmasını kolaylaştırabilir. Ekonomik sorunlar, siyasi çalkantılar, bölge halklarının IŞİD gibi örgütlere katılmayı bir çare olarak görmesine yol açabilir.

Ne iş ne de sosyal statü

2015 yılında yabancı savaşçılar için bir çekim merkezi haline gelen IŞİD’e katılanların büyük çoğunluğunu Tunuslular oluşturuyordu.

Küresel güvenlik araştırmaları kuruluşu Soufan Merkezi’ne göre o yıl IŞİD bünyesinde Tunus’tan 6 bin savaşçı bulunuyordu. Aynı yıl ise Rusya’dan 2 bin 400, Suudi Arabistan’dan 2 bin 500, Fransa’dan bin 700, Almanya’dan ise 760 kişi IŞİD’e katılmıştı.

IŞİD’e katılmanın çok farklı nedenleri olduğu biliniyor. Özellikle Avrupa’dan Irak ve Suriye’ye gidenler için ülkelerinde marjinalize edilmeleri, onlar için “gerçek” bir İslami devleti daha çekici hale getirmişti. Ancak daha sonra bölgede yakalanan yabancı savaşçılarla yürütülen söyleşiler, paranın da önemli bir etken olduğunu gözler önüne serdi.

IŞİD savaşçıları ile görüşmeler yapmış olan Anne Speckhard,, “Tunuslu pek çok genç erkeğin IŞİD’e katılmasının gerisinde ekonomik nedenler yatıyor” dedi.

ABD merkezli Uluslararası Şiddet İçeren Aşırılıkları Araştırma Merkezi (ICSVE) Direktörü Speckhard, IŞİD’e katılan Tunuslu erkeklerin işsiz, parasız olduklarını, yoksulluk nedeniyle evlenemediklerini belirterek “Oysa IŞİD onlara ücretli iş, ücretsiz ev, eş ve seks köleleri sundu” dedi.

Öfke ve umutsuzluk

IŞİD’in geçmişte yaptığı gibi bugün de ekonomik güçlükleri istismar ettiğine dair ilk emareler var. Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus’ta bu yılın başında 40 erkeğin birden ortadan kaybolduğu yönünde haberler dikkat çekti.

IŞİD’in Irak’taki eğitim kamplarında kaybolanlardan bazılarının öldüğü bilgisi üzerine ailelerin onların nerede bulunduklarından haberdar oldukları belirtiliyor. Ekonomik krizle boğuşan Lübnan’daki yerel yetkililer gazetecilere IŞİD’in aylık 500 dolar maaş teklif ettiği bilgisini paylaştı.

Benzer haberler, IŞİD’in Afganistan’daki Horasan adlı uzantısıyla ilgili olarak da yayıldı. Özellikle sınır bölgesinde bu örgüte katılanlara aylık 270 ila 450 dolar arasında bir maaş teklif edildiği belirtiliyor.

ICSVE Direktörü Speckhard, “IŞİD, bugün de yoksul insanları mali teşviklerle örgüte katılmaya ikna etmeye çalışıyor” dedi.

Speckhard, “Teröristlerin çağrısı, hayatta kalmaya çabalayan çok yoksul insanlarda pek de yankı bulmazken, daha eğitimli, işsiz kesimlerde karşılık bulabiliyor. Öfkeleri araçsallaştırılan bu kesim, daha adil yönetebileceklerine ikna edildikleri terör örgütüne katılabiliyor” gözlemini aktardı.

Amerikalı bir gencin 10 kişi öldürdüğü, ABD’nin New York eyaletine bağlı Buffalo’daki ırkçı saldırıya işaret eden psikiyatri profesörü Speckhard, “Beyaz üstünlükçüler mesela iş vaat etmiyor. Ama kendi hayatlarındaki başarısızlıkları, ekonomik olarak tutunamamış olmanın sorumluluğunu, başkalarına yıkabilme bahanesine alan tanıyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Amerikalı uzman, işsizlik, enflasyon, siyasi sorunlar ve salgın kaynaklı izolasyonun, umutsuzluk ve öfke duygusunu pekiştirdiğini, suçu belirli bir kişiye ya da nedene yükleme, indirgeme arzusunu da güçlendirdiğini söyledi.

Uzun vadeli strateji

Çoğunlukla ekonomik sorunlarla ortaya çıkan siyasi istikrarsızlık, oluşan güç boşluğu, geçmişte de IŞİD tarafından araçsallaştırıldı.

Birleşik Krallık’taki ExTrac Araştırma Direktörü Charlie Winter’e göre, IŞİD’in Ukrayna savaşını kendi lehine kullanmayı başarıp başarmayacağını zaman gösterecek.

IŞİD uzmanı Winter, Ukrayna savaşının IŞİD’in yetkinliklerini, yeni destekçi kazanma kabiliyetini doğrudan etkileyebileceğini söylemenin güç olduğunu vurguladı. Bununla birlikte Winter, “Halihazırda ağlar oluşturduğu bölgelerde sosyal ve ekonomik durumun, genel güvenliğin, kötüleşmesi IŞİD’in amacına hizmet edebilir” dedi.

Ancak Winter, IŞİD’in gücünün zayıfladığını, daha az kaynak ve savaşçıya sahip olduğunun altını çizdi, ayrıca “hilafet” ilan ettiği bir bölgesinin de artık bulunmadığını hatırlattı.

ICSVE Direktörü Speckhard da IŞİD’in “İslam’a aykırı, yozlaşmış gerçek yüzünü gösterdiğini”, insanları kandırmasının artık çok daha güç olduğuna dikkat çekti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

IŞİD, Şu Anda Ne Kadar Güçlü, Akıbeti Ne Olacak?

Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) lideri Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi, Suriye’nin kuzeybatısındaki sığınağında ABD’nin düzenlediği bir askeri operasyonu sonucunda öldü. Peki yerine kim geçebilir? Örgüt şu anda ne kadar güçlü? Akıbeti ne olacak?

Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi, saklandığı evden hiç ayrılmadı. Suriye’nin kuzeybatısında bulunan İdlib vilayetindeki göze çarpmayan evinin ifşa olma korkusu nedeniyle video ve sesli mesaj yayınlamayan tek IŞİD lideriydi. Bölgede, eski adı El Nusra Cephesi olan ve terör örgütü El Kaide’nin uzantısı hükmündeki Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) hâkim. Aslında HTŞ ve IŞİD birbirlerini düşman olarak görüyorlar. Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin komşularının bile bitişikteki evde kimin kaldığını bilmediği söyleniyor. Görünüşe göre, IŞİD lideri bu gizli barınağından doğru, terör örgütünün “geri dönüşünü” planlıyordu.

Ancak ABD istihbarat örgütleri yine de Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin nerede olduğunu tespit etmeyi başardı: Türkiye sınırındaki Atmeh kasabasında. Selefi Ebu Bekir el Bağdadi de ölümünden önce İdlib bölgesinde saklanmıştı. Halefinin de aynı bölgede gizleneceğini pek kimse tahmin etmemişti. İfşa olan IŞİD lideri, ABD’li kaynakların aktardığına göre, yakalanacağını anlayınca aile bireyleriyle birlikte kendini havaya uçurdu.

Peki Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin ölümünün IŞİD üzerinde nasıl bir etkisi olacak ve terör örgütü bugün ne kadar güçlü?

IŞİD liderinin ölümü ne anlama geliyor?

El Kaide lideri Usame Bin Ladin, örgütün Irak kolunun yöneticisi Musab el Zerkavi ve eski IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi: Her üç terör örgütü lideri de ABD operasyonları sonucu öldürülmüştü. Ancak bu yöneticilerin yerini hemen yeni liderler aldı ve söz konusu örgütler kısmen yeniden yapılanarak varlığını sürdürdü.

Bu gerçekten yola çıkan uzmanlar, el Kureyşi’nin öldürülmesinin de IŞİD ideolojisinin sonunu getirmeyeceği konusunda hemfikir. Berlin merkezli Alman Bilim ve Politika Vakfı (SWP) terör uzmanlarından Guido Steinberg, “El Kureyşi’nin ölümü yine de örgüte vurulmuş ağır bir darbedir” diyor.

Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi hakkında, Iraklı olmasının dışında fazla bir şey bilinmiyor. İlahiyat alanında yüksek lisans yaptığı ve bir süre Irak’ın eski diktatörü Saddam Hüseyin döneminde Irak ordusunda görev aldığı söyleniyor. En az 2007’den beri de IŞİD bünyesinde aktif olduğu tahmin ediliyor.

Selefi Ebu Bekir el Bağdadi, 2019’daki ölümünden önce onu halefi ilan etmişti. Bugüne kıyasla örgüt o dönem çok daha güçlüydü. El Kureyşi’nin ölümü, IŞİD’in sözde “hilafet” gücünü yitirdiği, Irak ve Suriye’de çok sayıda savaşçıyı kaybettiği bir dönemde gerçekleşti. Steinberg, el Kureyşi’nin sadece operasyonel meselelerle ilgilenmekle kalmayıp, aynı zamanda IŞİD destekçileri için dini bir otorite konumunda olduğunu söylüyor. IŞİD için dini yetkinlik konusu çok önemli bir kriter olduğu için uygun vasıflarda yeni bir liderin kısa sürede ikame edilmesi kolay olmayabilir. Bu nedenle örgütün bir yönetim boşluğu ile karşı karşıya kalması da muhtemel.

Halefi kim olabilir?

Terör uzmanı Guido Steinberg de “Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin yerini doldurmak zor olacak” diyor. Dini bir otoriteye sahip olan, aynı zamanda askeri ve operasyonel olarak da ehil bir kişi bulmanın kolay olmamasının en önemli nedeni, örgütün lider kadrosundaki ciddi kan kaybı. Yıllardır süren çatışma ve operasyonlar nedeniyle, liderlik potansiyeline sahip pek çok üst düzey isim birer birer öldürüldü. Bu nedenle, olası adayların çemberi de oldukça dar. Guido Steinberg, “IŞİD son üç yılda özellikle Irak’ta güç kazandığı için yeni liderin de Iraklı olması kuvvetle muhtemel” tahmininde bulunuyor.

IŞİD nerelerde aktif ve ne kadar güçlü?

Günümüzde IŞİD, Irak’ın kuzey ve kuzeybatısı ile Suriye’nin doğusunda aktif olmaya devam ediyor. Ancak yakın geçmişte özellikle Suriye’de kuzeydoğudan, yani özerk Kürt yönetim bölgesinden doğru faaliyette bulundu. Bazı uzmanlar örgütün 4 bin ile 6 bin kadar savaşçıya sahip olduğunu tahmin ederken, kimi kaynaklar Suriye ve Irak’ta yaklaşık 10 bin kadar IŞİD milisinin bulunduğundan hareket ediyor. Bunun yanı Suriye ve Bölgesel Kürt yönetiminin kontrolündeki kamp ve hapishanelerde bulunan IŞİD mensubu binlerce tutuklu ve bunların on binlerce aile üyesi de hesaba katıldığında, örgütün potansiyel gücünün aslında daha büyük olduğu söyleniyor.

Buna ek olarak IŞİD, 2014’ten itibaren farklı ülkelerde örgütün yerel uzantılarını oluşturdu. Bunlardan özellikle Afganistan, Libya ve Yemen’deki yapılanmaların nispeten güçlü olduğu söylenebilir. Guido Steinberg’e göre yine de IŞİD, 2014-2016 dönemiyle mukayese edildiğinde hayli zayıflamış durumda. O yıllarda örgüt bünyesinde 30-40 bin savaşçı olduğu tahmin ediliyor. IŞİD’in kontrolü altındaki bölgelerdeki toplum nüfus 9 milyonu buluyordu.

Artık o günler mazide kaldı. Örgüt, günümüzde uluslararası ağını kontrol etmede giderek artan sorunlar yaşıyor. Bu nedenle artık daha merkeziyetsiz bir yapıya büründü. Steinberg, herşeye rağmen çeşitli IŞİD grupları arasında temaslar olduğunu varsayıyor: “Öldürülen liderin Türkiye sınırına bu kadar yakın bir yerde bulunması, IŞİD’in uluslararası temaslara büyük önem verdiğinin önemli bir göstergesi.”

IŞİD varlığını sürdürebilecek mi?

Alman terör uzmanı, önümüzdeki aylarda ve yıllarda, örgütün bu temasları sürdürmesinin çok daha zor olacağı öngörüsünde bulunuyor: “Bunda ne ölçüde başarılı olacağı, her şeyden önce Irak ve Suriye’de güçlenmeye devam edip etmeyeceğine, hatta yeraltından çıkıp yeni bir toprak yönetimine başlayıp başlayamayacağına bağlı. Ancak bu şimdilik zor görünüyor.”

IŞİD liderinin ölümü, ABD makamlarının saklanma yerleri de dahil olmak üzere, teröristler hakkında ayrıntılı ve kesin istihbarat bilgilerine sahip olduğunu da bir kez daha kanıtladı. Ancak terör örgütünün, Irak ve Suriye’deki siyasi istikrarsızlıktan yararlanmaya devam ettiği de bir sır değil. Steinberg, “Bu yüzden hâlâ IŞİD tümüyle yok edilemiyor” diyor.

Örgütün varlığının devam etmesinin en önemli koşullarından biri de finansmanın sağlanması. IŞİD bunun için muhtemelen birkaç yüz milyon dolara ihtiyaç duyuyor. Bu gerçekten hareketle Guido Steinberg, örgütün geleceğine dair şu öngörüde bulunuyor: “Her ne kadar eskiye oranla zayıflamış olsa da, IŞİD’in en azından Irak, Suriye ve Afganistan gibi ülkelerde önümüzdeki yıllarda da çok önemli bir güç unsuru olarak kalacağı gerçeğine hazırlıklı olmalıyız.”

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

ABD Başkanı Joe Biden: IŞİD Lideri El-Kureyşi Öldürüldü

ABD Başkanı Joe Biden, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Türkiye sınırına yakın Atme kasabasında ABD Özel Kuvvetler tarafından düzenlenen operasyona ilişkin ayrıntıları paylaştı. Biden, operasyonda IŞİD’in yeni lideri Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin öldürüldüğünü açıkladı.

Haber Merkezi / ABD Başkanı Biden, açıklamasının devamında, “Askerlerimizin cesareti ve başarısı sayesinde sivil ölümleri minimuma indirildi. Aileler ve çocukların zarar görmemesi için kendi askerlerimizi daha çok riske atarak havadan bir saldırı yerine yerden saldırı düzenledik. Teröristler işledikleri suçlardan dolayı adaletle yüzleşmek yerine kendilerini patlattı” ifadelerini kullandı.

ABD ordusunun ABD halkını ve müttefiklerini güvende tutmaya devam ettiğini belirten Biden ayrıca, öldürülen Kureyşi’nin geçen hafta Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolündeki hapishanede yaşanan çatışmaların da sorumlusu olduğunu ve “Suriye Demokratik Güçleri ile ortaklığımız da faydalı oldu” dedi. Öte yandan Biden, ABD ordusunun ‘dünyadaki diğer teröristlerin de peşinde olduğunu’ söyledi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), dün gece İdlib’in Atme kasabasına düzenlenen operasyonun, “eski IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesinden bu yana en büyük operasyon olduğunu” belirtti.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 4’ü çocuk 3’ü kadın en az 13 kişinin öldüğünü açıkladı. SOHR, IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’nin Ekim 2019’da öldürülmesinden bu yana Kuzeybatı Suriye’de gerçekleştirilen en büyük operasyon olduğunu söyledi. 2019’da İdlib’de ABD tarafından öldürülen örgütün lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’nin yerine Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’nin geçmişti.

Kureyşi kimdir?

Asıl adı Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi olan Kureyşi, Musul’un Telafer ilçesinde doğdu. Türkmen olduğu belirtilen kureyşi Musul Üniversitesinde şeriat hukuku üstüne eğitim aldı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Irak ordusunda subay olarak görev yapmaya başladı.

Irak Savaşı sırasında Saddam’ın devrilmesiyle birlikte El-Kaide’ye katıldı. El-Kaide’de dini bir vekil ve genel şeriat hukukçusu olarak görev aldı. 2004 yılında ABD kuvvetleri tarafından yakalandı ve Bucca Kampı’na götürüldü. Burada Ebu Bekir el-Bağdadi ile tanıştı. Bucca Kampı’ndan çıktıktan sonra El-Kaide’ye yeniden katıldı.

2014 yılında IŞİD ile El-Kaide ayrışınca El-Kaide’ye biat etmeyi reddetti IŞİD’e bağlılığını bildirdi. 2014 yılında Musul işgalinde rol oynadı. Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi, Ağustos 2014’te örgütün Şengal’de Ezidi Kürtlere yönelik katliamında yer alan sorumlularından biri oldu. Şengal’in ardından Ebu Bekir el-Bağdadi’nin vekili konumuna yükseldi.

Paylaşın

ABD’den IŞİD Operasyonu: 7’si Sivil 13 Ölü

ABD’nin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de IŞİD bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişiye yönelik yaptığı operasyonda 4’ü çocuk 3’ü kadın en az 13 kişinin öldüğü kaydedildi. ABD ise operasyonun başarılı olduğunu açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) askerleri, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de IŞİD bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişiye yönelik operasyon düzenledi. ABD’nin ‘başarılı’ olarak nitelediği operasyonda en az 7’si sivil 13 kişinin öldüğü kaydedildi.

Reuters’a konuşan bölge sakinleri, İdlib’in Atme köyü yakınlarındaki bir eve, ABD’ye ait olduğu belirtilen helikopterlerden gece saat 01.20 sularında indirme harekatı yapıldığını söyledi.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, IŞİD ile bağlantılı olduğu öne sürülen bir kişiye yönelik operasyon düzenlendi. Ev civarından silah ve patlama sesleri duyulurken, şüphelinin aile mensuplarının da evde olduğu kaydedildi.

Operasyonun tamamlanmasının ardından helikopterlerin bölgeden çekildiği, ancak İHA’ların alanı izlediği öne sürüldü.

Operasyon yapılan evi görüntüleyen Anadolu Ajansı, operasyonda 9 sivilin öldüğünü duyurdu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise 13 kişinin öldüğünü duyurdu. Açıklamada 4’ü çocuk 3’ü kadın en az 13 kişinin öldüğü kaydedildi.

ABD ise kendi taraflarında herhangi bir kayıplarının olmadığını ve operasyonun başarılı olduğunu açıkladı. ABD, Ekim 2019’da İdlib’de benzer bir operasyonla, IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin öldürüldüğünü duyurmuştu.

Paylaşın

Zekeriya Öz Ve Adil Öksüz Dahil 770 Kişinin Mal Varlıkları Donduruldu

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan kararla, “FETÖ/PDY, PKK/KCK, dini istismar eden örgütler ve sol örgütlere üye 770 kişi ve bir tüzel kuruluşun mal varlıkları donduruldu.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Karara göre 454 özel ve bir tüzel kişinin “FETÖ/PDY üyeliği” nedeniyle, 108 kişinin “PKK/KCK üyeliği” nedeniyle, 34 kişinin Hizbullah; 63 kişi IŞİD; 22 kişinin ise El Kaide, El Nusra, İslami Hareket Örgütü ve Kudüs Ordusu üyeliği gerekçesiyle mal varlıkları dondurulurken; 89 kişinin mal varlıkları da “MLKP, TKM/ML, DHKP-C, MKP, DKP/BÖG, DEV-KAR, THKP-C örgütlerine üyelik” gerekçesiyle mal varlıkları donduruldu.

Mal varlıkları dondurulanlar arasında Türkiye kamuoyunun Ergenekon Davası’yla tanıdığı, 17-25 Aralık soruşturmalarını takip eden süreçte görevden alınan ve şu an yurt dışında kaçak durumda olan savcı Zekeriya Öz ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olarak adı geçen, gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra kaçan ve şu an nerede olduğu bilinmeyen Adil Öksüz de yer aldı. Listede, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ağabeyi Nurettin Demirtaş da bulunuyor.

Mal varlıkları dondurulan diğer kişiler arasında ise Tarık Toros, Adem Yavuz Arslan, Atalay Candelen, Fikret Seçen, Osman Şimşek, Said Sefa, Sevgi Akarçeşme, Tarık Toros, Tuncay Opçin’in yanı sıra eski Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdulkerim Balcı, gazeteci Cevheri Güven ve gerçek adı Emrullah Uslu olan, şu an ABD’de yaşadığı bilinen gazeteci Emre Uslu yer aldı.

Mal varlığı dondurulan kurum ise ABD’de kurulan Niagara Vakfı oldu. Karar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin imzasıyla yayımlandı.

Paylaşın

Ödürülen IŞİD Lider Bağdadi’nin Yardımcısı Yakalandı

Öldürülen IŞİD Lider Ebubekir el-Bağdadi’nin yardımcısı Sami Jasim’in Irak’ta yakalandı. Bağdadi, 2019’da Suriye’nin kuzeybatısındaki ABD özel kuvvetlerinin düzenlediği bir baskında öldürülmüştü.

Haber Merkezi / Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi,  sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile, IŞİD’in finans işlerinden sorumlu üst düzey üyesi ve öldürülen lider Ebubekir el-Bağdadi’nin yardımcısı Sami Jasim’in Irak’ta yakalandığını duyurdu.

Operasyona ilişki ayrıntı vermeye Kazimi, konuya ilişkin yaptığı açıklama da şu ifadeleri kullandı; “Kahramanlarımız (Irak güvenlik güçleri) seçimleri güvence altına almaya odaklanırken, onların (Irak ulusal istihbarat servisleri) meslektaşları Sami Jasim’i yakalamak için karmaşık bir dış operasyon yürütüyordu”

Bağdadi, 2019’da Suriye’nin kuzeybatısındaki ABD özel kuvvetlerinin düzenlediği bir baskında öldürülmüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı o sırada, Jasim de dahil olmak üzere belirlediği Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) liderlerinin yerini gösteren ve bilgi verenler için ödül koymuştu.

Paylaşın