Dokuz Harika Akşam Göz Makyajı

Gündüz göz makyajı ile gece göz makyajı oldukça farklıdır. Akşam makyajı genellikle daha cesur ve dikkat çekici olur, bu yüzden renkler, ışıltılar ve teknikler ön plana çıkar.

Haber Merkezi / İşte adım adım uygulanabilecek 9 harika akşam göz makyajı fikri:

Klasik Dumanlı Göz: Siyah veya koyu gri farı göz kapağınızın dış köşesine uygulayın ve yumuşak bir fırçayla dağıtarak buğulu bir etki yaratın.

Göz pınarlarına açık renk (örneğin sedefli beyaz) bir far ekleyerek kontrast sağlayın. Üst ve alt kirpik diplerine siyah göz kalemi çekip hafifçe dağıtın, ardından bolca maskara ile tamamlayın.

Metalik Işıltı: Bronz, altın veya gümüş gibi metalik bir farı göz kapağınıza uygulayın. Parmaklarınızla tampon hareketlerle dağıtarak yoğunluğu artırın.

Kirpik diplerine ince bir eyeliner çekin ve kirpiklerinizi hacimli bir maskarayla vurgulayın. Daha dramatik bir görünüm için takma kirpik ekleyebilirsiniz.

Kedi Gözü: Siyah likit eyeliner ile kirpik diplerinden dışa doğru uzayan keskin bir kuyruk çizin. Göz kapağınıza nude veya açık kahve tonlarında bir far uygulayarak eyelinerı ön plana çıkarın.

Kirpikleri kıvırıp uzunluk veren bir maskara ile finali yapın.

Mor ve Mürdüm Tonları: Göz kapağınıza mor bir far uygulayın, dış köşelere mürdüm tonlarıyla derinlik katın. Renk geçişlerini yumuşatmak için bir karıştırma fırçası kullanın.

Alt kirpik diplerine ince bir mor kalem çekip maskara ile tamamlayın; bu tonlar özellikle ela ve kahverengi gözleri öne çıkarır.

Parıltılı Kesim: Göz kapağınızın katlanma çizgisine keskin bir koyu renk (örneğin kahverengi) far uygulayın ve üstüne simli bir farla kontrast yaratın.

Eyeliner ile kirpik diplerini belirginleştirin.  Aydınlık bir görünüm için kaş kemiğine ve göz pınarlarına highlighter ekleyin.

Lacivert Derinlik: Lacivert farı göz kapağınıza uygulayın ve dış köşelere doğru yoğunlaştırın. Alt kirpik diplerine lacivert bir kalemle ince bir çizgi çekin. Kirpiklere hacim veren bir maskara ile gözlerinize gizemli bir hava katın.

Kırmızı ve Turuncu Tutkusu: Göz kapağınıza turuncu bir far sürün, dış köşelere kırmızı tonlarla geçiş yapın. Renklerin birbirine karışması için iyice dağıtın.

Siyah eyeliner ve maskara ile dramatik bir bitiş sağlayın; bu cesur seçim geceye enerji katar.

Yeşil ve Altın Kombini: Göz kapağınıza zümrüt yeşili bir far uygulayın, üzerine altın rengi bir farla ışıltı ekleyin. Kirpik diplerine kahverengi bir eyeliner çekerek tonları dengeleyin.

Kirpiklerinizi belirginleştiren bir maskara ile tamamlayın.

Minimal ama Çarpıcı: Göz kapağınıza tek bir renk (örneğin koyu bordo veya zeytin yeşili) uygulayın ve hafifçe dağıtın. İnce bir eyeliner ve bol maskara ile sadeliği şıklığa dönüştürün.

Kaş altlarına hafif bir aydınlatıcı dokunuşuyla gözlerinizi öne çıkarın.

Uygulama İpuçları:

Makyajın kalıcılığı için göz farı bazı kullanmayı unutmayın.
Daha yoğun bir görünüm için ıslak fırçayla far uygulayabilirsiniz.
Akşam ışığında parlamak için simli veya sedefli ürünler tercih edin.

Paylaşın

Renkli Nemlendirici Nedir Nasıl Uygulanır?

Doğru uygulandığında doğal, sağlıklı bir cilt görünümü veren renkli nemlendirici, cildi nemlendirme özelliğine sahip olan ve aynı zamanda hafif bir renk tonu vererek cilt görünümünü eşitleyen bir kozmetik üründür.

Haber Merkezi / Fondötenin yoğun kapatıcılığı ile klasik nemlendiricinin bakım etkisi arasında bir köprü kuran renkli nemlendirici, enellikle doğal, sağlıklı ve “makyajsız makyaj” tarzı bir görünüm isteyenler tarafından tercih edilir.

Özellikleri:

Nemlendirme: İçeriğinde hyaluronik asit, gliserin gibi nemlendirici bileşenler bulunur.

Hafif kapatıcılık: Lekeleri tamamen kapatmaz, ama cilt tonunu dengeler ve hafif kusurları örter.

Doğal bitiş: Fondöten gibi ağır bir katman bırakmaz, cildin nefes almasına izin verir.

SPF içerir: Birçok renkli nemlendirici, güneşten koruma faktörü (SPF) içerir, bu da günlük kullanım için pratik bir avantajdır.

Çeşitli Formüller: Mat, ışıltılı ya da saten bitişli seçenekleri olabilir.

Kimler için uygun?

Hafif makyaj sevenler, cilt tonunda eşitlik arayan ama ağır ürün kullanmak istemeyenler, kuru ya da normal cilt tipleri (yağlı ciltler için matlaştırıcı formüller önerilir), günlük, hızlı bir rutin arayanlar.

Fondötenle farkı:

Kapatıcılık: Fondöten daha yoğun kapatıcılık sunarken, renkli nemlendirici şeffaf bir örtü sağlar.

Doku: Renkli nemlendirici daha hafif ve sıvıdır, ciltte ağırlık yapmaz.

Amaç: Fondöten dramatik bir dönüşüm için, renkli nemlendirici ise doğal bir iyileştirme içindir.

Kullanım alanları:

Günlük makyajda tek başına, yaz aylarında ağır fondöten yerine, spor sonrası ya da acele durumlarda hızlı bir cilt düzeltmesi için.

İşte adım adım nasıl uygulanır:

Temizlik: Cildini nazik bir yüz temizleyiciyle yıka ve kirden arındır.

Nemlendirme: Eğer cildin çok kuruysa, renkli nemlendiriciden önce ince bir kat hafif bir nemlendirici sürebilirsin. Ama çoğu renkli nemlendirici zaten nemlendirme sağladığı için bu adımı atlayabilirsin.

Güneş koruması: Ürün SPF içermiyorsa, güneş kremi uygulamayı unutma. SPF’li bir renkli nemlendirici kullanıyorsan bu adımı geçebilirsin.

Ürünü seçme: Cilt tonuna uygun bir renk seç. Renkli nemlendiriciler genelde fondöten kadar yoğun pigmentli değildir, bu yüzden tonun birebir uyması değil, cildine yakın olması yeterlidir.

Parmakla, süngerle ya da fırçayla uygulama tercihinize göre bir araç belirleyin.

Uygulama:

Miktar: Az bir miktarla başla (bir nohut tanesi kadar). İhtiyaca göre artırabilirsin.

Teknik: 

Parmaklarla: Ürünü yüzüne küçük noktalar halinde (alın, yanaklar, burun, çene) koy ve parmak uçlarınla hafifçe yay.

Makyaj süngeriyle: Nemli bir süngerle tampon hareketlerle uygula. Bu, daha pürüzsüz ve doğal bir bitiş sağlar.

Fırçayla: Dairesel hareketlerle ürünü dağıt. Fondöten fırçası ya da stippling brush idealdir.

Dağıtım: Yüzün merkezinden dışa doğru çalışarak eşit bir görünüm elde et. Boyun ve kulak çevresine geçişi yumuşatmayı unutma, çizgi kalmasın.

Katmanlama: Daha fazla kapatıcılık istiyorsan, ince katlar halinde ekleyebilirsin ama abartıya kaçmamak doğal görünüm için önemli.

Son dokunuşlar:

Kapatıcı: Göz altları ya da lekeler için ekstra kapatıcılık gerekirse, renkli nemlendiriciden sonra az miktarda kapatıcı kullan.

Pudra: Parlama kontrolü için T-bölgesine (alın, burun, çene) hafif bir transparan pudra geçebilirsin, ama matlaştırmak istemezsen bu adımı atla.

Allık/Bronzer: Yanaklara biraz renk katmak için allık ya da bronzer ekleyebilirsin.

İpuçları:

Doğal ışıkta kontrol: Uygulamayı gün ışığında yaparsan ton farklarını daha iyi görürsün.

Cilt tipine göre: Yağlı ciltler için mat bitişli, kuru ciltler için ışıltılı formüller tercih edilebilir.

Günlük kullanım: Hafif olduğu için sabah rutinine kolayca eklenir; ağır makyaj istemeyen günler için idealdir.

Paylaşın

Yavaş Moda Hareketi Nedir? Temel İlkeleri

Yavaş moda hareketi (slow fashion movement), hızlı moda (fast fashion) endüstrisine bir tepki olarak ortaya çıkan, sürdürülebilirlik, etik üretim ve bilinçli tüketimi teşvik eden bir yaklaşımdır.

Haber Merkezi / Hızlı modanın aksine, yavaş moda daha az ama daha kaliteli kıyafetler satın almayı, uzun ömürlü ürünler kullanmayı ve çevreye duyarlı üretim süreçlerini desteklemeyi amaçlar.

Yavaş moda hareketinin temel ilkeleri:

Kaliteye Odaklanma: Ucuz, kısa ömürlü kıyafetler yerine dayanıklı ve iyi tasarlanmış ürünler tercih edilir.

Sürdürülebilirlik: Çevre dostu malzemeler (organik pamuk, geri dönüştürülmüş kumaşlar gibi) kullanımı ve karbon ayak izini azaltma hedeflenir.

Etik üretim: Çalışanların adil ücret aldığı, sömürüden uzak üretim koşulları desteklenir.

Bilinçli tüketim: Gereksiz alışveriş yerine ihtiyaç odaklı ve zamansız parçalara yatırım yapılması teşvik edilir.

Yavaş moda hareketi, aynı zamanda ikinci el alışverişi, kıyafet tamirini ve yerel üreticileri desteklemeyi de öne çıkarır. Temel hedefi, moda endüstrisinin çevreye ve insanlara olan olumsuz etkilerini azaltarak daha anlamlı bir tüketim kültürü yaratmaktır.

Yavaş moda gardırobu için ipuçları

Yavaş moda gardırobunu oluşturmak, hem sürdürülebilir hem de kişisel tarzınızı yansıtan bir yaklaşım gerektirir. İşte birkaç ipucu:

Gardırobunuzu değerlendirin: Önce elinizdekileri gözden geçirin. Hangi kıyafetleri gerçekten seviyorsunuz ve sık kullanıyorsunuz? Kullanmadıklarınızı ayırın; bunları bağışlayabilir, satabilir ya da geri dönüştürebilirsiniz.

Zamansız parçalara yatırım yapın: Modası geçmeyen temel kıyafetler seçin (örneğin, iyi kesimli bir blazer, beyaz tişört, klasik kot pantolon). Bunlar yıllarca kullanılabilir ve farklı kombinlerle yenilenebilir.

Kaliteye öncelik verin: Az ama öz prensibiyle hareket edin. Dayanıklı kumaşlar (yün, pamuk, keten gibi) ve sağlam dikişleri olan kıyafetler tercih edin. Etiketi kontrol ederek uzun ömürlü ürünler aldığınızdan emin olun.

İkinci el alışveriş yapın: İkinci el mağazalar, ikinci el platformları veya takas etkinlikleri hem bütçe dostudur hem de mevcut kaynakları yeniden kullanmanıza olanak tanır.

Sürdürülebilir markaları araştırın: Etik üretim yapan, çevre dostu malzemeler kullanan markaları destekleyin. Markanın şeffaflığına ve değerlerine dikkat edin.

Az ve uyumlu alın: Gardırobunuzdaki parçaların birbiriyle kombinlenebilir olmasına özen gösterin. Nötr renkler ve çok yönlü stiller bu konuda yardımcı olur.

Bakım ve onarıma önem verin: Kıyafetlerinizi uzun ömürlü kılmak için doğru yıkama ve saklama yöntemlerini kullanın. Yırtılan ya da eskiyen parçaları tamir etmeyi öğrenin veya bir terziye götürün.

Hızlı moda tüketimini azaltın: Trend odaklı, ucuz ve kısa ömürlü ürünlerden uzak durun. Bir şey almadan önce “Bunu en az 30 kez giyer miyim?” diye sorun.

Küçük adımlarla başlayarak zamanla hem çevreye duyarlı hem de size özel bir gardırop oluşturabilirsiniz. Önemli olan bilinçli seçimler yapmak ve acele etmemek!

Paylaşın

Olumsuzlama Nedir Ve Nasıl Başa Çıkılır?

“Olumsuzlama (Negging)”, birinin güvenini sarsmak için dolaylı bir iltifat (övgü olarak yapılan bir hakaret) yapmayı içeren bir duygusal manipülasyon biçimi olarak tanımlanabilir.

Haber Merkezi / “Olumsuzlama” genellikle kontrolü ele geçirmek veya bir kişinin var olan durumu onaylamasını sağlamak için kullanılır.

Olumsuzlama, bir tür gaslighting midir?

Olumsuzlama ve gaslighting, ikisi de duygusal taciz biçimleridir, ancak aynı şey değildirler. Olumsuzlama, birinin güvenini manipüle etmek için iltifat kisvesi altında yapılan ince hakaretleri içerir.

Gaslighting, manipülatörün kurbanın kendi gerçekliğinden, hafızasından veya algılarından şüphe etmesini sağladığı ciddi bir psikolojik taciz biçimidir.

Olumsuzlama örnekleri: 

İkiyüzlü iltifatlar: Yaşına göre harika görünüyorsun.
Şaka kılığına girmiş hakaretler: Senin gibi birinin bu göndermeyi anlayacağını beklemiyordum.
İnce aşağılamalar: Bir kız için oldukça zekisin.
Karşılaştırmalar: Bu konuda neredeyse eski sevgilim kadar iyisin.
Gizli eleştiri: Bu çok özgün bir saç modeli, gerçekten dikkat çekiyor.

Şaşırmış gibi yaparak: Vay canına, bu kadar sofistike bir şeye ilgi duyacağını düşünmemiştim.
Başarılarınızı küçümsemek: Çok zorlayıcı olmasa da iyi bir iş çıkardın.
Zevkinizi sorgulamak: İlginç bir kıyafet seçimi, bunu giymeye cesaret edemezdim.
Yeteneklerinden şüphe etmek: Bunu tek başına başarabilmene şaşırdım.
İlgi alanlarınızı en aza indirmek: Bu küçük hobiye sahip olmanız çok hoş.

Olumsuzlama ve şaka: Olumsuzlama ile şaka arasındaki farkı nasıl ayırt edeceğinizi merak ediyor olabilirsiniz. Temel fark niyette ve duygusal etkide yatar. Şaka karşılıklıyken, olumsuzlama tek taraflıdır ve gizli bir amacı vardır.

Olumsuzlamanın arkasındaki psikoloji: Olumsuzlama, ilişkilerde muhtemelen güç dinamiklerine dayanan bir kırmızı bayraktır. Bir kişi, kendi statüsünü yükseltirken diğer kişinin öz saygısını düşürerek bir dengesizlik yaratmaya çalışır.

Olumsuzlama sağlığı nasıl etkiler?

Olumsuzlama, hem zihin hem de beden üzerinde derin etkilere neden olabilir. Olumsuzlamanın etkileri henüz özel olarak incelenmemiş olsa da, araştırmacılar olumsuzlamanın uzun vadeli sağlık sonuçları olabileceğini ortaya koymuştur. Bunlar:

Değersizlik duygusu,
Kendine güvensizlik,
Bunalmış hissetmek,
Kaygı ve depresyon,
Sosyal izolasyon ve yalnızlık duygusu.

Birinin sizi olumsuzladığını nasıl anlarsınız?

Birinin sizi olumsuzladığını düşünüyorsanız ama emin değilseniz, bunu tespit etmenize yardımcı olacak bazı ipuçları vardır:

Birisiyle konuştuktan sonra sık sık küçümsenmiş, kafası karışmış veya özgüvensiz hissediyorsanız, olumsuzlama taktikleri kullanıyor olabilir.

Birisi, tekrar ve tekrar özgüveninizi veya özsaygınızı zedeleyecek ifadeler kullanıyorsa, bu bir kırmızı bayraktır.

Konuştuğunuz kişinin yorumları yapıcı mı ve sizin gelişmenize yardımcı olmayı mı amaçlıyor yoksa sadece kendinizi kötü hissetmenize mi hizmet ediyor?

Yine konuştuğunuz kişi eğer sık ​​sık kendinizden şüphe etmenize neden oluyorsa ve aynı zamanda onayınızı arıyorsa, bu tutarsızlık olumsuzlamanın bir işareti olabilir.

Eğer birinin sizi olumsuzlayıp olumsuzlamadığından hala emin değilseniz, duruma dair bakış açısı kazanmak için güvendiğiniz bir arkadaşınızla veya konunun uzmanıyla konuşmayı düşünün.

Olumsuzlamaya nasıl yanıt verilir?

Soğukkanlılığınızı koruyun ve duygusal tepki vermekten kaçının. Bu, kişinin istediği tepkiyi almasını engeller.

Yorumu nazikçe ama kararlı bir şekilde ele alın. Örneğin, “Bu yorum inciticiydi. Bunu neden söyledin?”

Yorumların kabul edilemez olduğunu ve hoş görülmeyeceğini açıkça belirtin. Örneğin, şunu söyleyebilirsiniz: “Bu tür yorumları takdir etmiyorum. Lütfen durun.”

Olumsuzlama devam ederse, uzaklaştırmaktan başka seçeneğiniz olmayabilir. Bazı durumlarda, kişiyle teması kesmek zihinsel ve duygusal sağlığınızı koruyabilir.

Kişiyi hayatınızdan çıkarmak mümkün değilse (örneğin bir iş arkadaşınız veya aile üyeniz varsa) veya durumla tek başınıza başa çıkmakta zorlanıyorsanız, konunun uzmanından yardım almayı düşünün.

Paylaşın

Fransız Manikürü Nasıl Yapılır? Adım Adım Kılavuz

Hem günlük hem de özel günler için zamansız bir stil olan Fransız manikürü, tırnak yatağında beyaz bir uç ve doğal görünümlü bir taban rengi ile karakterize edilir.

Haber Merkezi /  İşte Fransız manikürünün nasıl yapılacağına dair adım adım bir kılavuz:

1. adım: Gerekli tüm araçları toplayın:

Oje çıkarıcı
Tırnak makası
Tırnak törpüsü
Tırnak eti itici
Baz kat (cila)
Beyaz oje
Şeffaf pembe veya ten rengi oje
Temizlik için pamuklu pedler veya kulak çubukları

2. adım: Tırnaklarınızı hazırlayın: Fransız manikürü de dahil olmak üzere herhangi bir manikürün ilk adımı tırnak hazırlığıdır. Eski ojeyi çıkarın ve ellerinizi iyice yıkayın. Tırnaklarınızı istediğiniz uzunlukta kesin. Fransız manikürü kare veya yuvarlak uçla en iyi şekilde görünür, bu nedenle kenarları dikkatlice şekillendirmek için tırnak törpünüzü kullanın.

3. adım: Tırnak etlerini geriye itin: Tırnak etlerinizi yumuşatmak için ellerinizi yaklaşık beş dakika ılık sabunlu suda bekletin. Ardından, tırnak eti itici kullanarak nazikçe geriye doğru itin. Tahriş veya enfeksiyondan kaçınmak için tırnak etlerini çok fazla kesmemeye dikkat edin.

4. adım: Baz katını uygulayın: Fransız manikürünüzün daha uzun süre dayanması için taban kat önemlidir. Bu kat ayrıca cilanın tutunması için pürüzsüz bir yüzey sağlar. Tırnaklarınıza ince bir kat şeffaf taban kat uygulayın ve bir sonraki adıma geçmeden önce tamamen kurumasını bekleyin.

5. adım: Uçlara beyaz cila uygulayın: Tırnaklarınızın sadece uçlarını beyaz oje ile olabildiğince pürüzsüz ve eşit şekilde boyayın, birkaç dakika kurumasını bekleyin.

6. adım: Pembe veya nude ojeyi uygulayın: Tüm tırnağa şeffaf pembe veya ten rengi oje sürün ve tamamen kurumasını bekleyin. Daha fazla opaklık için gerekirse ikinci bir kat ekleyebilirsiniz.

7. adım: Üst baz kat ile kapatın: Fransız tırnaklarınızın mümkün olduğunca uzun süre mükemmel kalmasını sağlamak için, tüm tırnağa üst baz kat uygulayın.

8. adım: Kenarları temizleyin: Kazara cildinize veya tırnak etlerinize oje bulaştı ise, bir pamuk pedini veya kulak çubuğunu tırnak cilası çıkarıcıya batırın ve kenarlardaki lekeleri dikkatlice temizleyin.

9. adım: Tırnaklarınızın kurumasını bekleyin: Son olarak tırnaklarınızın tamamen kurumasını bekleyin. Lekelenmeyi önlemek için en az 30 dakika ellerinizi kullanmaktan kaçının.

Fransız manikürü hakkında sıkça sorulan sorular:

Kısa tırnaklara Fransız manikürü yapılabilir mi?

Evet, kesinlikle kısa tırnaklara Fransız manikürü yapabilirsiniz! Kısa tırnaklar Fransız manikürüyle gerçekten çok zarif görünebilir, bu yüzden denemekten korkmayın.

Akrilik Fransız tırnakların üzerine oje sürülebilir mi?

Evet, akrilik Fransız tırnaklarının üzerine oje sürebilirsiniz. Ancak, ojeyi akrilikten lekelememek için bir baz kat kullanmak önemlidir. Ojeyi kapatmak ve parlak bir görünüm kazandırmak için bir üst kat da kullanabilirsiniz.

Fransız manikürü yapmanın ipuçları nelerdir?

Mükemmel bir Fransız manikürü elde etmek için temiz, eşit beyaz bir uç oluşturmak için ince bir fırça kullanın. Lekelenmeyi önlemek için her zaman bir taban kat ve cilayı mühürlemek ve parlak bir görünüm kazandırmak için bir üst kat daha uygulayın.

Bir sonrakini uygulamadan önce her katın tamamen kurumasını bekleyin. Herhangi bir hata yaparsanız, tırnak cilası çıkarıcıya batırılmış bir pamuklu çubukla bunları kolayca temizleyebilirsiniz.

Paylaşın

“Kırmızı Tırnak Teorisi” Nedir, Neden Bu Kadar İlgi Gördü?

Moda ve güzellik dünyası, özellikle sosyal medyada ortaya çıkan trendlere hiç yabancı değil. Bu trendlerden biri de “Kırmızı Tırnak Teorisi”. Bu fenomen sadece bir renk tercihi değil; bir ifade, bir ruh hali ve bir tür güç.

Haber Merkezi / Peki “Kırmızı Tırnak Teorisi” tam olarak nedir ve neden bu kadar ilgi gördü?

Kırmızı tırnak teorisi nedir?

Kırmızı tırnak teorisi, tırnaklara kırmızı oje sürmenin görünüşünüzü ve özgüveninizi önemli ölçüde etkileyebileceğini öne sürmektedir. Bu trendin savunucuları, kırmızı tırnakların sizi daha güçlü, sofistike ve çekici hissettirebileceğini ifade etmektedirler.

Kırmızı tırnaklar nasıl şekillendirilir?

Kiraz kırmızısı tırnakları şekillendirmenin, kişisel tercihlere ve zevklere göre uyarlanmış çeşitli yolları var. İşte birkaç seçenek:

Nötr eşleştirme: Kiraz kırmızısı tırnaklarınızı siyah, beyaz veya bej gibi nötr tonlarla eşleştirerek canlı rengin parlamasını sağlayabilirsiniz.

Renk blokajı: Kiraz kırmızısı tırnaklarınızı pembe, turuncu veya lacivert gibi diğer cesur renklerle eşleştirerek çarpıcı ve modaya uygun bir görünüm elde edebilirsiniz.

Monokrom görünümler: Baştan ayağa kırmızı bir kıyafetle kiraz kırmızısı tırnaklar kullanarak cesur bir görünüm yaratın veya derinlik katmak için farklı kırmızı tonlarını karıştırabilirsiniz.

Mükemmel kırmızıyı nasıl bulabilirsiniz?

Mükemmel kırmızı tonunu bulmak için cildinizin alt tonlarını göz önünde bulundurun ve farklı tonları deneyebilirsiniz.

Sıcak alt tonlar (altın, sarı veya şeftali) için, turuncu veya mercan tonlarıyla sıcak kırmızıları tercih edebilirsiniz; Domates Kırmızısı ve Tuğla Kırmızısı gibi tonlar ten renginizi mükemmel bir şekilde tamamlayacaktır.

Eğer soğuk alt tonlara (mavi veya pembe) sahipseniz, mavi veya meyve alt tonlu soğuk kırmızıları tercih edebilirsiniz. Yakut Kırmızısı, Kızıl ve Şarap Kırmızısı cildinizin doğal zarafetini artıracaktır.

Nötr alt tonlara (sıcak ve soğuk karışımı) sahip olanlar için hem sıcak hem de soğuk kırmızıları keşfedebilirsiniz. Kiraz Kırmızısı, tüm alt tonlara uyan ve evrensel olarak hoş bir görünüm sunan çok yönlü, klasik bir tondur.

Paylaşın

Uzun Bir Tatil Mi Planlıyorsunuz? Bu 5 İpucuyla Tatilinizi Bir Üst Seviyeye Taşıyın

Hepimiz yakın zaman içerisinde farklı yerlere kısa seyahatler yaptık ama birçoğumuz birkaç hafta veya daha uzun süren bir tatile çıkmadık! Uzun bir tatil, birçok yeni yeri keşfetmenin son derece heyecan verici bir yolu olabilir.

Haber Merkezi / Uzun bir tatile çıkmadan önce bu 5 ipucuna göz atın: 

Tatil hedeflerinizi belirleyin: Uzun bir tatil planlamadan önce, hedeflerinizi ana hatlarıyla belirleyin. Farklı yerleri keşfetmek mi istiyorsunuz? Lüks bir konaklamadan uzaktan çalışmayı mı planlıyorsunuz? Sadece rahatlamak mı istiyorsunuz? Kendinize bu ve benzeri soruları sorun.

Bazı rakamları hesaplayın: Uzun bir tatil cüzdanınıza yük olabilir. Yola çıkmadan önce masraflarınızı hesaplamaya çalışın, konaklama ve biletlerinizde mümkün olduğunca tasarruf edin, böylece varış noktanızın sunduğu yemek ve aktivitelerin tadını çıkarabilirsiniz.

Bütçenizde dikkat etmeniz gereken bazı noktalar: Ortalama beslenme maliyeti, rotanıza bağlı olarak konaklama/birden fazla konaklama, taşıma maliyetleri, aktiviteler ve alışveriş gibi.

Biraz araştırma yapın: Biletlerinizi ayırtmadan önce bilmeniz gereken her şeyi araştırın. En önemlisi, hazırlıklı olabilmek ve yine de seyahatinizin tadını sonuna kadar çıkarabilmek için hava tahminini ve öngörülemeyen değişiklikleri kontrol edin.

Seyahat planınızı yapın: Yapmak istediğiniz her şeyin bir programını yapın, böylece seyahatinizde düzenli kalabilirsiniz.

Seyahat çantanızın listenizi yapın: Seyahat çantanızı ve çantalarınızı, seyahat programınıza ve hava durumuna göre yaptığınızdan emin olun! Hediyelik eşyalara yer açabilmeniz ve acil durumlar için ekstra kıyafetler için verimli bir şekilde planlama yapın.

Paylaşın

Meme Kanseri Hastalar Nasıl Beslenmeli? İpuçları

İster yeni teşhis edilmiş olsun, ister vücudunuzun başka bir bölümüne de yayılmış meme kanseri hastası olun, muhtemelen birçok sorunuz vardır. Hastalıkla mücadelede nasıl beslenmeniz gerektiği de büyük bir sorundur.

Haber Merkezi / Meme kanseri tedaviniz sırasında kendinizi yüzde 100 hissetmiyor olsanız da, beslenmeye odaklanmanız önemlidir.

Susuz kalma

Günde en az 2 litre ila 3 litre sıvıyı hedefleyin. Sulu kalmak her zaman önemlidir, ancak özellikle kanser tedavisi sırasında. Kanser tedavisinin bazı yaygın yan etkileri, tümü dehidrasyona katkıda bulunabilecek kusma, ishal, iştah azalması veya ateşi içerebilir.

Sulu kalmak vücudunuzun sıcaklığını, kan basıncını ve elektrolit dengesini düzenlemenize, kabızlığı önlemenize veya en aza indirmenize ve organlarınızın atıkları ve toksinleri filtrelemesine yardımcı olur.

Yeterli kalori alın

Yeterli kalori alıp almadığınızı bilmenin en iyi yolu, haftada bir veya iki kez kendinizi tartmaktır. Kilonuz her hafta azalıyorsa, bir plan yapmak için bir diyetisyenle konuşun.

Gün boyunca düzenli yemek yemeyi unutmayın. Günde beş ila altı kez küçük öğünler genellikle iyi sonuç verir. Küçük öğünlerin mide bulantısını, kusmayı veya ishali tetikleme olasılığı daha düşüktür ve besinlerin emilimini en üst düzeye çıkarırlar.

Besinlere odaklanın ve kalori başına en fazla besini alın

Meyveler, sebzeler, tahıllar, fasulye, kabuklu yemişler, tohumlar, et/yumurta ve süt ürünleri gibi besin gruplarından yiyecekleri seçin.

Dengeli bir beslenme, vücudunuzu güçlü tutmak için ihtiyaç duyduğunuz besinleri aldığınızdan emin olmanıza yardımcı olur.

Proteini unutma

Protein, yağsız vücut kütlesini/kasını korumaya yardımcı olur. Protein et, kümes hayvanları, balık, deniz ürünleri, yumurta, fasulye, mercimek, fındık, tohum, soya ve süt ürünlerinde bulunur.

Sebzelerde ve tam tahıllarda daha az miktarda protein bulunur. Bir kişinin protein ihtiyacı birçok farklı şeye bağlıdır: yaş, kilo, boy ve aktivite düzeyi.

Meme kanserine karşı savaşan besinler

Hiçbir takviye, çeşitli bir beslenmenin yerini tutmaz, haplara yönelmeyin. Gökkuşağını yiyin; parlak renkli ürünlerden oluşan bir gökkuşağı. Bitkilere rengini veren içindeki besinlerdir, bu nedenle renk ne kadar canlı olursa o kadar iyidir.

Meme kanseriniz varsa kaçınmanız gereken yiyecekler

  • Kafei
  • Alkol.
  • Çiğ veya az pişmiş et, balık veya kümes hayvanları
  • Çiğ veya az pişmiş yumurta
  • Pastörize edilmemiş süt ürünleri veya meyve suyu
  • Yıkanmamış meyve ve sebzeler

Meme kanseri tedavisi sırasında ne yemeliyim?

Meyve ve sebzeler

Günde beş veya daha fazla porsiyon hedefleyin. Meyve ve sebzeler, antioksidan ve anti-östrojen özellikleri içerir. Brokoli, karnabahar, karalahana, lahana ve Brüksel lahanası gibi turpgillerden sebzeler özellikle fitokimyasallar açısından zengindir ve dahil edilmesi iyidir.

Tam tahıllar

Tam tahıllar, kompleks karbonhidratlar, lif ve fitokimyasalların yanı sıra vitaminler ve mineraller bakımından yüksek işlenmemiş gıdalardır.

Beslenmenizde tükettiğiniz yiyeceklerin en az yarısının tam tahıllar olduğundan emin olun; kahvaltıda yulaf, öğle yemeğinde tam tahıllı ekmek veya akşam yemeğinde esmer pirinç gibi…

Protein

Kümes hayvanları, balık ve fasulye ve mercimek gibi baklagiller alımınızı artırın. Kürlenmiş, salamura ve füme et tüketiminizi en aza indirin. Düzenli olarak işlenmiş et alımı, belirli kanser türleri için artan risk ile ilişkilidir. İşlenmiş etler ayrıca sodyumda yüksektir ve bu da kısa vadede kan basıncını yükseltebilir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın