Samsun: Seyyid Kutbiddin Camii ve Türbesi

Seyyid Kutbiddin Camii ve Türbesi; Samsun’un İlkadım İlçesi, Kökçüoglu Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Seyyid Kutbiddin’in kimliği hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla beraber Abdulkadir Geyşani Hazretleri’nin torunu olduğu söylenmektedir. Kendisi ve hayatı hakkında şöyle bir rivayet bulunmaktadır;

1853 Yılında Rus Donanmasının Sinop baskını sırasında 3-5 savaş gemisi de Samsun açıklarına kadar gelerek şehri topa tutar. Şehirde karşılık verecek bir kuvvet bulunmamaktadır. Ancak Seyyid Kutbiddin’in bulunduğu eski mezarlıktan top atışları ile karşılık verilir ve hasar alan Rus gemileri de geriye dönmek zorunda kalır.

Seyyid Kutbiddin Cami ve Türbesi tuğladan yığma olarak yapılmış tek katlı, kırma çatılı ve Marsilya kiremitli birleşik bir yapı konumundadır. Caminin kuzey ve doğusu “L” şeklinde ahşap kemerli son cemaat yeri ile çevrilidir. Tavan ve taban döşemeleri ahşap olup, gömme tavan göbeği mevcuttur.

Yapının girişinde M. 1292 yılında yapıldığı yazmaktadır. Caminin güney yöndeki duvarına bitişik vaziyette türbe yer almaktadır. Beşik tonozlu mekanda tek bir sandukadan oluşan türbenin içinde M. 1404 yılında yapıldığına dair sonraki onarımlarda yazılmış bir Arapça metin bulunmaktadır.

Bu onarımlar sırasında türbe ve caminin tuğla duvarları travertenle kaplanmış, caminin kemerli son cemaat yeri camekanla kapalı hale getirilmiş, ahşap tavan yenilenmiştir. Cami yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Samsun’un en eski mezarlıklarından biri olan ve içinde Selçuklu ve Osmanlı mezar taşlarının ve mezar yapılarının bulunduğu mezarlık alanı ise geniş bir alan yayılmaktadır.

Paylaşın

Samsun: Saathane Meydanı

Saathane Meydanı; Samsun’un İlkadım İlçesi, Pazar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Adını meydanında bulunan Saat Kulesinden alan Saathane Meydanı Samsun’un en eski merkezlerinden biridir ve bugün de aynı ticari ve kültürel önemini korumaktadır. Saathane Meydanı’nda yer alan; tarihi Taşhan, Şifa Hamamı, Süleyman Paşa Medrese ve Camisi’nin restorasyonu  2016 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmıştır.

Meydana adının veren Saat Kulesi, 1886 yılında II.Abdülhamit tarafından Belçika asıllı bir Fransız Mühendise yaptırılmıştır. Saat Kulesi’nin zamanı göstermesi yanında, yangın ve gözetleme kulesi gibi işlevleri de vardır. Kule, çokgen kaideli ve gövdelidir. Üstte bir şerefe ile kubbenin üzerinde aydınlık feneri yer alır.

1933 yılında Saat Kulesindeki eski sistem saat kaldırılarak yerine yeni sistem elektrikle çalışan ve yangınlarda itfaiye tarafından kullanılmak üzere kuleye ayrıca siren düzeni de bulunan yeni saat konmuştur. Kule minare görünümündedir. Kule, 1944 yılındaki Samsun depreminde büyük hasar görmüştür. Onarılması mümkün olamayacağı düşüncesiyle yıktırılmış, saati ise Ladik Belediyesi’ne satılmıştır.

1977 yılına kadar Saat Kulesi olmayan Saathane Meydanına Samsunlu Mimar Kemal Taner tarafından planı çizilen Saat Kulesi Samsun Belediyesi tarafından yaptırılarak saatleri İsviçre’den getirtilip yerine konulmuştur. 2001 yılında ise Samsun Belediyesi tarafından Saathane Meydanı yeniden düzenlenerek ilk Saat Kulesinin benzeri yaptırılmıştır.

Paylaşın

Samsun: Pazar Camii

Pazar Camii; Samsun’un İlkadım İlçesi, Pazar Mahallesi, Batumlu Ömer Efendi Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin inşa kitabesi yoktur. Kapısı üzerindeki orijinal kitabelik içerisine yeni konulan mermer levhada, Latin harflerle “Pazar Camii Şerifi Miladi 1380” yazılıdır. Yöresel bazı yayınlarda yapının, İlhanlı devri eseri olduğu ve 1819’da tamir edildiği kaydedilmiştir. Bir başka görüşe göre yapı, 1819 yılında Hazinedârzâde Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Yukarıdaki araştırmalar herhangi bir belge veya kaynak göstermezken, 15 Cemaziyel-Evvel 1228 / M. 16 Mayıs 1813 tarihli bir vakfiyeye dayanarak, bir başka araştırma, yapının 1809–13 arasında, Hazinedârzâde Süleyman Paşa tarafından inşa ettirilmiş olduğu sonucuna ulaşmaktadır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde 733 numaralı defterin 43. sırasında kayıtlı bulunan Hazinedârzâde Süleyman Paşa’nın yukarıda belirttiğimiz vakfiyesinde; “Bezzaz Camii Şerifi” olarak adı geçen yapı, görebildiğimiz kadarıyla vakfiyede vâkıfın inşa ettirdiği bir yapı olarak değil (“Samsun kasabasında vaki bezzaz camii şerifinin …”), vâkıfın çeşitli vakıflar bağışladığı bir yapı olarak geçmektedir.

Bu günkü yapının giriş cephesinin özellikleri 19. yüzyıl’a son derece uygun düşmektedir. Yukarıda belirttiğimiz 1813 tarihli vakfiyede anıldığına bakarak yapının 19. yüzyılın başlarında bugünkü şeklini almış olabileceğini düşünmekte.

Kuzeyde sokağa açılan yapı, doğu ve kıblede komşu binalarla sarılıdır. Batısında, yakınlarda yapılan bir bölüm ve yine son yıllarda duvarlarla çevrilip şadırvan ilâve edilen küçük bir avlu bulunmaktadır. Yapı; dikine dikdörtgen plânlı olup, içten düz tavan, dıştan dört omuz kırma çatıyla örtülüdür.

Camiye giriş kuzeyde, cephe ortasındaki taçkapı ile sağlanmış olup, son cemaat yeri bulunmaz. Kuzeybatı köşede dışa taşan kaidesiyle bir minare, harimin kuzeyinde bir kadınlar mahfili yer alır.

Paylaşın

Samsun: Kurşunlu Camii

Kurşunlu Camii; Samsun’un İlkadım İlçesi, Pazar Mahallesi, 100. Yıl Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin inşa kitabesi yoktur. “Molla Fahreddin Camii” de denilen yapı, halk arasında “Kurşunlu Camii” adıyla bilinmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde “Molla Fahreddin Zaviyesi” şeklinde iki ayrı şahsiyet kaydı bulunmaktadır.

Sarısakal kaynak göstermeksizin yapının 1810’lu yıllarda Molla Fahreddin’in büyük oğlu Şeyh Haci Hikmet
Efendi tarafından yaptırıldığını ve bitişiğinde “Kurşunlu Tekkesi” bulunduğunu belirtmektedir. Çeşitli yayınlarda, yapının H. 1340 (M. 1921–22) yılında Molla Fahreddin adında bir hayırsever tarafından yaptırıldığı  kaydedilmektedir.

Yapı; minaresi, kesme taş işçilikli kesimleri ve kubbenin oturduğu strüktür bakımından Büyük Camii ile yakın benzerlik içerisindedir. Altta yuvarlak kemerli, üstte öküzgözü pencerelerden oluşan pencere düzeni, Büyük Camii ile bir hayli benzeşir. Bu benzerliklerden hareketle yapının 19. y.y. 2. yarısında Büyük Camii’nin inşa tarihi olan 1884 yılları civarında yapılmış olabileceği düşünmekte.

1970’li yıllara kadar yapının önünde bulunan üç katlı bina, batı yönde hazireyi çeviren duvar ve buradaki muslukların halk tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Yine bu yıllarda üst örtünün alaturka kiremitle kaplı olduğu görülmektedir. Yapı bugünkü görünümünü, büyük ölçüde aslına uygun olarak gerçekleştirilen 1992 yılı civarındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yaptırdığı restorasyonda almıştır. Halen bakımlı durumda bulunan yapı
ibadete açıktır.

Cami, tek kubbeli olarak ele alınmıştır. Ayrıtlı tromplarla geçilen tek kubbeyle örtülü kare şeklinde harimin kuzeyinde, ahşap bir mahfil yer alırken, son onarımda kaldırılmıştır. Yapının önünde yamukça, yanları kapalı, betonarme bir son cemaat yeri, harimin kuzeybatısında kare kaidesi üzerinde yükselen bir minare yer alır.

Paylaşın

Samsun: Kale (Kuyumcular) Camii

Kale (Kuyumcular) Camii; Samsun’un İlkadım İlçesi, Kale Mahallesi, Cephane Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

“Kale Camii”, “İç Kale Camii” “Kale İçi Camii”, “Kuyumcular Camii” ve “Kale Kapısı Mescidi” gibi isimlerle anılan cami, günümüzde orijinalliğini büyük ölçüde yitirmiştir.

Cami; batı duvarına gömülü olarak kapı üstünde bulunan, 0.58 x 0.43 m. ölçülerindeki taş üzerine, Selçuklu sülüsüyle kabartılarak yazılmış, Arapça kitabesine göre Mahmud oğlu Evhad el-Mevlevi tarafından, Sultan Ebu Said Han’ın zamanında, Timurtaş’ın yardımıyla H. 723 / M. 1323 yılında yaptırılmıştır. Kitabenin metni şöyledir:

“ ‘Amere haze’l –mescidü’l -mübarek fi eyyami’d-devleti Es-Sultani’l-a’zam Ebu Said Hân haleda’llahu Sultânehû ve fî zemâni Nur Timûrtaş ‘azze nasrahû Ed’afü’l -‘abid Evhad bin Mahmûd el-Mevlevî senete selâse ve işrîne ve seb’amie.”

Kitabede bani olarak adı geçen Mahmud oğlu Evhad el-Mevlevi, Samsun’un tanınmış mevlevilerindendir. Ebu Said Han, İlhanlı Devleti hükümdarı Sultânu’l-A’zam Alâeddin Ebu Sa’id Bahadır Han’dır. Noyan Timurtaş, son devir İlhanlı devlet adamlarının en nüfuzlularından olup İlhanlıların Anadolu Valisidir.

Samsun’da günümüze ulaşabilmiş, tarihi belli en eski belge durumundaki kitabeden anlaşılacağı üzere cami, Anadolu’nun İlhanlı hâkimiyetinde olduğu yıllarda yaptırılmıştır. 1869’daki büyük yangında ve akabinde Kale Mahallesi’nde “mütareke” yıllarındaki (1918) yangında, kale içindeki birçok tarihi eserle birlikte yapının zarar görmüş olabileceği akla gelmektedir.

Cami 1968-70 yıllarında halk tarafından esaslı bir şekilde tamir edilmiş, yanına ve üstüne ilaveler yapılmış, bugünkü şeklini büyük ölçüde bu yıllarda almıştır. 2003 yılında yapının cephesi, betebeyle kaplanmış ve giriş cephesindeki abdest muslukları çevresinde yeni bir düzenleme yapılmıştır.

Düz bir alanda kurulan yapının batısı sokağa açılırken, diğer cepheleri kuyumcu dükkânlarıyla sarılmıştır. Kapının bulunduğu doğu cephesinin alt kesimi mermer, üstü betebe kaplandığından cami, modern bir görünüm almıştır. Bugün orijinal olarak kabul edilebilecek bölüm, kapının açıldığı kuzey-güney doğrultusunda dikine uzanan dikdörtgen kesimdir.

Güneyde sivri beşik tonoz, kuzeyde pandantiflerle geçilen kubbeyle örtülü mekânın batısı, sonradan yapılan betonarme kesime geçilecek şekilde, kemerli olarak açık bırakılmıştır. Yapının kuzeydoğu köşesinde yükselen minare, orijinalliğini yitirmiş olup bu günkü görümünü 1968–70 yılındaki tamirden almış olmalıdır.

Paylaşın

Samsun: Mater Dolorosa Katolik Kilisesi

Mater Dolorosa Katolik Kilisesi; Samsun’un İlkadım İlçesi, Kadıköy Mahallesi, Ahmet Yesevi Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Mater Dolorosa Katolik Kilisesi, Samsun’un Katolik halkı için hizmette bulunan ve Roma Katolik Kilisesi’ne bağlıdır. Günümüzde birinci dereceden sit alanı olarak tescillenmiş ve koruma altına alınmış durumdadır.

Kilisenin kökeni 1845 yılında Gürcistan’da yaşayan İtalyan asıllı 8 kapusen rahibin yaşadıkları ülkeyi terk etmek zorunda kalması ve yolculuk sırasında Karadeniz üzerinden geçerken bu bölgede yalnız yaşayan, kilisesi olmayan Latin Katolik vatandaşlarla birlikte Samsun’a gelmesidir.

Fransız Maristes rahipler, 1951 yılında kilisenin şimdiki bulunduğu alana bir okul inşa etmişler ve çocukların eğitimine yardımcı olmak için Aziz Yusuf grubuna bağlı rahibeleri yardıma çağırmışlardır. İtalyan bir bayan vatandaş ise kendisine ait bir araziyi kilise yapılmak üzere rahiplere bağışlamıştır. Bu arazi üzerine ağaçtan bir kilise ve bir ev inşa edilmiştir. Bu dönemde Samsun nüfusunun %30’unu Hristiyan vatandaşlar oluşturmaktaydı. Bu nüfusu ise Katolik, Ortodoks, Ermeni ve Gürcüler oluşturmakta idi.

Padişah V. Murat, özellikle Hristiyan inancına büyük saygı göstermiş, Müslüman ve Hristiyan halkların bir arada yaşamalarını istediğini önemle vurgulamıştır. Bu nedenle 1876’da Samsun’a bir kilise inşa edilmesi için özel bir izin vermiştir. Padişahın emri üzerine 8 metreye 12 metre olan küçük bir kilisenin yapımına başlanmıştır. İki yıl sonra padişah kilisenin tapusunu da göndermiştir.

Fransız Konsolosluğu, kilisenin güvenliğini korumak üzere sorumluluğu üzerine almıştır. Kilisenin yapımının 1885’te tamamlanmasından sonra rahiplerin yaşayabilmeleri için kilisenin yanına bir manastır ve Hristiyan ailelere kiralanmak üzere ek bir bölüm yapılmıştır. Aynı zamanda bir de mezarlık inşa edilmiştir. Kilisenin duvarları fresklerle süslenmiştir.

Anadolu Kiliseleri baş sorumlusu Peder Ruggero Franceschini, 1998 yılında kilisenin yenilenmesine karar vermiş ve yardım etmiştir. Bu dönemde Romanyalı bir çift olan Elena ve Niko adlı Katoliklerin bu çalışmalara büyük yardımı olmuştur. Bu çalışmalar kilisenin inşa edildiği tarihten itibaren gerçekleştirilen ilk büyük yenileme çalışmasıdır.

Paylaşın

Samsun: İlkadım Anıtı

İlkadım Anıtı; Samsun’un İlkadım İlçesi, Kale Mahallesi, Atatürk Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1981-1982 yılları arasında Heykeltıraş Hakkı Atamalı tarafından Atatürk’ün doğumunun 100. yılı anısına yapılmıştır. Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığı iskelenin olduğu yer, Samsun Limanının yapımı sırasında kayalarla doldurulmuştur.

Günümüzde kıyıdan 250 m. içeride kalan bu iskelenin yerinin belli olması için bu anıt dikilmiştir. Dayanışmayı simgeleyen bu anıt taş blok kaide üzerinde bulunmaktadır. Kaidenin merkezinde üniformalı Atatürk ve kumandanlar görülmektedir. Anıtın iki ucundaki heykeller ise gençliği simgelemektedir.

Paylaşın

Samsun: Büyük (Valide) Camii

Büyük (Valide) Camii; Samsun’un İlkadım İlçesi, Kale Mahallesi’nde Saathane Meydanı’nın yanında yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Halk arasında daha çok “Büyük Camii” adıyla anılan, çeşitli yayın ve belgelerde “Ulu”, “Cami-i Kebir”, “Valide”, “Hamîdiye” adlarıyla geçen caminin inşa kitabesi yoktur. Şehrin en büyük tarihi camisi konumunda bulunan bugünkü caminin yerinde, hatalı bir şekilde 1300 yıllarında yapılan eski bir cami olduğu belirtilmektedir.

Ahşap olduğu söylenen ilk yapının, 1869’daki büyük yangında yandığı bilinir. Bazı yayınlarda caminin 1884’de Batumlu Hacı Ali tarafından kâgir olarak yeniden yaptırıldığı belirtilmekte, diğer bir kısmında, aynı tarihte, Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan’ın katkılarıyla onarıldığı geçmektedir. Bu durumda 1884 yılı civarında yapının yeniden (bugünkü haliyle) inşa edildiği ortaya çıkmaktadır. Batumlu Hacı Ali ile Pertevniyal Valide Sultan’ınyeni inşayla ilgilerine ışık tutacak bir belgeye rastlanamadı.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan H. 1280 -1300 / M. 1863 – 1883 tarihli on bir ayrı belgeden Samsun’da padişah (Sultan II. Abdülhamid 1876–1909) adına iki minareli bir cami yapılmasının düşünüldüğü, mevcut
yapının yandığı ve yeniden inşasının plânlandığı, inşa için çarşının yeniden düzenleneceği, kalenin güneyindeki bahçe ve bir kısım arsanın satılarak parasının caminin inşasında kullanılacağı, inşa için ayrıca para yardımları yapıldığı, inşanın kalfalığına Aristovel’in tayin edildiği ve inşanın 1884’de tamamlandığı anlaşılmaktadır. Caminin inşasını Batumlu Hacı Ali’nin yönettiği, Valide Sultan’ın büyük katkı sağladığı, buna nispetle yapıya Valide Camii denildiği anlaşılmaktadır.

1943 depreminde, cami minarelerinin her ikisinin de şerefeden itibaren yıkıldığı anlaşılmaktadır. Yıkılan kısımlar bu tarihten sonra şimdiki şekliyle onarılmıştır. 1973 yılında caminin çevre düzenlemesinin yapıldığı 1996’da ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yer yer bozulan kalem işi nakışların aslına uygun olarak yenilendiği anlaşılmaktadır. Son olarak 2003’de yapının iç ve dışına dokunulmaksızın avluda çeşitli düzenlemelerin yapılmıştır. Cami ibadete açık olup Samsun’un en kalabalık ve hareketli camisidir.

Yapı, düz bir alanda, avlu içerisinde yer almaktadır. Cami, avlu kotundan 1.10 m. kadar yükselen bir platform üzerinde inşa edilmiştir. Son çevre düzenlemesi sırasında caminin, kuzey ve doğusundaki dükkân ve park kaldırılarak yapı, ferah bir atmosfere kavuşturulmuştur. Yapının batı yanı caddeye, kıble cephesi ise bir ara sokağa bakar. Cami, tek kubbeli olarak ele alınmıştır.

Tromplarla geçilen tek kubbeyle örtülü kare şeklindeki harimin kuzeyi, ortada iki büyük ayakla taşınan üç göz kubbeli, üstü mahfil olarak düzenlenen enine dikdörtgen bir mekânla genişletilmiştir. Bunun da önünde beşik
tonozla örtülü kuzeye beş, doğu ve batıya birer yuvarlak kemerle açılan, payelerle taşınan bir son cemaat yeri yer alır. Ön cephenin iki köşesinde son cemaat yeri içinde başlayan kaideleri üzerinde iki minare yükselmektedir. Kuzey duvarın ortasında açılan kapıyla harime ulaşılmaktadır.

Paylaşın

Samsun: Tarihi Bedestan Çarşısı

Tarihi Bedestan Çarşısı; Samsun’un İlkadım İlçesi, Kale Mahallesi, Namık Kemal Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yapının kitabesi bulunmadığından kesin yapım tarihi bilinmemekle beraber 1807 ile 1818 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Bedesten toplam 40 adet ve halen hizmet veren dükkandan meydana gelmiştir.

Katip Çelebi (1608-1659) “Cihannüma”da Samsun’un “Sûk-u Muhtasar-ı” yani küçük bir çarşısı bulunduğunu yazar. Buna göre XVI I. Yüzyılda Samsun’da bir bedesten olduğu anlaşılmaktadır. Samsun Kalesi’nin kent içinde kalan surunun sağ tarafında surlara bitişik sağlı sollu kırk dört dükkanı olan bir bedesten vardı.

Bu bedestenin üstü kemer şeklinde ve kapalı idi. 1864’de bedesten onarılmış ve bazı dükkanlar kapıya çevrilerek ferahlandırılmış ve Kale içine açılan bir kapı doğu yönüne açılan dört ve her iki baş tarafına açılmış olan kapılar demirlerle kaplanmış ve kapı sayısı yediye ulaşmış.

Samsun Bedesteni’nin kapılarının üst taraflarında kitabe yerleri varsa da, kitabeleri yok olduğundan hangi tarihte yapılmış olduğu bilinmiyor. Sarraflar, Antikacılar, Altın ve Gümüş üzerine iş yapanlar, kuyumcular burada bulunuyorlardı.

Fakat zamanla buradaki bazı esnaf dükkanların çarşı içine nakledip, bedesteni terk ettiler ve yerlerini daha küçük oran da iş yapan kimselere bıraktılar. Bedesten gün geçtikçe önemini yitirdi. Bir süre Beyat Pazar olarak kullanıldı. 1910 yılın da bedestenin üstü açıldı, 1914’ten itibaren bazı dükkanlar büyük binalara eklendi.Günümüzde halen alışveriş merkezi olarak kullanılmakta.

Paylaşın

Samsun: Amisos Tepesi

Amisos Tepesi; Samsun’un İlkadım İlçesi, Baruthane Mahallesi, Can Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

2004 yılında başlatılan kurtarma kazılarıyla birlikte Baruthane Tümülüsleri olarak adlandırılan iki yığma tepenin altından mezarlar ortaya çıkarılmıştır. Baruthane Tümülüslerinin Mitridates sülalesinin hüküm sürdüğü Helenistik Dönem’de yapıldığı anlaşılmaktadır.

Samsun Müzesi ile İstanbul Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü bilimsel kazıların sonunda iki ayrı mezar ortaya çıkarılarak ziyarete açılmıştır. Amisos Dönemi’ne ait bir aile mezarı ve bu aileye ait hazine ortaya çıkarılmıştır. Mezardan çıkarılan buluntular, Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin en değerli koleksiyonlarından birini oluşturmaktadır.

Amisos’ta nasıl bir yaşam zenginliği olduğunu da gösteren bu altın ziynet eşyaları (ölü armağanları), çanak-çömlek, cam ve mermerden yapılmış arkeolojik eserlerin incelenmesinden, erkek mezarının Krallığın en üst düzeydeki yöneticilerinden birine, diğer mezarların da bu kişinin eşi ve kızına ait olduğu düşünülmektedir.

Mezarda bulunan toprak, cam, metal ve mermer eserler MÖ 4. yüzyıla tarihlenmiştir. Tümülüsler ve mezarlar çökme tehlikesi nedeniyle ziyarete kapalıdır, ancak teleferikle de ulaşılabilen bölgede Belediyeye ait bir hediyelik eşya merkezi ve lokantalar bulunmaktadır.

Paylaşın