Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığının İki Yetkisini İptal Etti

Anayasa Mahkemesi (AYM), 17 Eylül 2020 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle, İletişim Başkanlığı’na basın ve ifade özgürlüğüne müdahale yetkisi veren mevzuat hükümlerinin iptali ettiğini duyurdu.

Yüksek mahkeme “Anayasa’nın 104. maddesinde Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle düzenlenemeyeceğinin belirtildiğini” vurguladı.

Anayasa Mahkemesi, dava konusu kurallar uyarınca alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetlerin Anayasa’nın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile basın hürriyetine müdahale teşkil edeceğinin açık olduğuna hükmetti. Kararda, “Bu bağlamda kuralların, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği görülmüştür” denildi.

Sonuç olarak da kuralların Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile düzenlenemeyecek yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiğinin anlaşıldığı, kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar verildiği kaydedildi.

İptal kararı, gerekçesinin Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte bugün yürürlüğe girdi. Karara, üyeler İrfan Fidan ve Muhterem İnce muhalefet etti.

Bu arada AYM’nin iptal kararını duyurduğu sosyal medya paylaşımı kısa süre sonra silindi. Bir süredir AYM’nin internet sitesine de girilemiyor. AYM’den yapılan açıklamada, “66 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Bazı Kurallarını iptal eden 2020/88 esas sayılı kararımız 2/8/2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmış olup erişime açıktır. İnternet trafiğindeki yoğunluk nedeniyle sitemize erişim şu anda sağlanamamaktadır” denildi.

İletişim Başkanlığı, iptal edilen düzenlemeyi dayanarak yaparak bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi kurmuştu.

Bu merkez, her hafta “dezenformasyon bülteni” çıkarıyordu. Ayrıca sosyal medya üzerinden bazı mesajların doğru olup olmadığına yönelik açıklamalarda bulunuyordu. Burada görevli editörler, 24 saat esasıyla sosyal medya taraması yapıyor, yayımlanan haberleri inceliyordu. Bu araştırmalar sırasında merkez, yapay zekadan da yararlanıyordu.

Paylaşın