Dikkat Çeken Keşif: “Hobbit” İnsanların Varlığı Doğrulandı

İnsanın gelişimine ilişkin her gün yeni bir şeyler keşfediliyor. Yakın zamanda ortaya çıkarılan bir ayak izi, insanların düşündüğünden yaklaşık 30 bin yıl daha önce yürümeye başladığını ortaya koymuştu.

Şimdi ise, “hobbitler” olarak adlandırılan ilk homininlerin, sanılandan daha kısa olduğu ortaya çıktı. Endonezya’daki bir adada keşfedilen diş ve kemiklere odaklanan yeni bir araştırma, ilk homininlerin daha önce düşünülenden beş santim daha kısa olduğunu ortaya koydu.

İnsanlık tarihine dair heyecan verici bir keşif, İngiliz yazar J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi adlı fantastik kitap serisiyle tanınır hale gelen hobbitlerin bir zamanlar inandığımız kadar hayali olmayabileceğini ortaya koydu.

Endonezya’nın ücra bir adası olan Flores’te gerçekleştirilen son kazılar, küçük bir üst kol kemiği parçasını ortaya çıkardı ve yapılan analizler, bunun sadece üç fit (0,9 metre) boyunda olan bir ön insanın varlığına dair bir kanıt olduğunu doğruladı.

Yirmi yıl önce adada yer alan Liang Bua mağarasında çalışan arkeologlar, resmi olarak Homo floresiensis olarak bilinen üç buçuk fit (1,07 metre) boyunda bir ön insan türünün fosillerini bulmuştu. Bu türe “hobbit” lakabı takılmıştı.

Ancak bu yeni kalıntılar 2,4 inç (6 santimetre) daha kısa bir figüre işaret ediyor, ki bu da muhtemelen şimdiye kadar bulunanların en küçüğü.

Tokyo Üniversitesi’nden çalışmaya katılan Profesör Yousuke Kaifu, “O kadar küçüktü ki normalde bir çocuk olabilirdi ancak Homo floresiensis’in küçük olduğunu ve küçük dişleri ve çeneleri olduğunu biliyorduk, bu yüzden doğrulamamız gerekiyordu,” dedi.

“Sonuçlar şaşırtıcıydı. Sonuçlardan onun bir yetişkin olduğu çok açıktı. Kesin sonuç karşısında mutluluk ve heyecan gibi karışık duygular yaşadım.”

Daha fazla araştırma, bu bireylerin insanın evrimsel öyküsünde nereye denk geldiğini ve nasıl bu kadar küçük olacak şekilde evrimleştiklerini belirleyecek.

“Daha da ilginç olan şey, (Homo floresiensis) aynı küçük boyutta kalmış olması. Liang Bua’nın 60.000 yaşında olduğu düşünülürse, bu, büyük bir evrim geçirmeden muhtemelen 600.000 yıl boyunca aynı boyutta kaldığı anlamına gelebilir,” diyen Kaifu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıtadayken beynin boyutu büyüyor ve buna bağlı olarak vücut da büyüyor, bu da Homo sapiens’in ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu gerçekleşirken, dünyanın diğer tarafında bir insan türü tamamen farklı bir kaderi yaşıyordu.”

Bulguların tamamı Nature Communications dergisinde yayımlandı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Bilim İnsanlarından Tarihi Değiştiren Keşif!

Yeni bir araştırma, obsidyen aletlerin bilinenden 500 bin yıl önce kullanıldığı ortaya koydu. Araştırmada “Kıvrımlı bir nehir kenarında obsidyen taşlarının birikmesinin ardından homininler, keskin kenarlara sahip büyük aletler üreterek bunları yeni şekillerde kullanmaya başladı” ifadelerine yer verildi.

Araştırmacılar ise, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandılar: Homininlerin çevresel değişimlere basit bir şekilde tepki vermekten çok daha fazlasını yaptığını iddia ediyoruz. Yeni fırsatları değerlendiriyor, onlara göre yeni teknikler ve yeni beceriler geliştiriyorlardı.

Etiyopya’daki Melka Kunture adlı arkeolojik alanda obsidyen nesne tarihini değiştiren bir keşif yapıldı.

Arkeolog ekibi 1,2 milyon yıllık obsidyen el baltası atölyesi ortaya çıkarıldı. Bölgede ayrıca 575 obsidyen balta bulundu. Bulguyla obsidyen aletlerin daha önce bilinenden 500 bin yıl önce kullanıldığı ortaya kondu.

Volkanik arazilerde yaygın şekilde bulunan obsidyen, lavın hızla soğumasıyla oluşuyor. Bu cam kenarlarının keskin olması ve kırılganlığıyla biliniyor. Volkanik cam alet ve silah yapımında kullanılıyor. Kenya’da daha önce yapılan keşifte 700 bin yıllık obsidyen baltalar bulunmuştu.

İtalya’daki Sapienza Üniversitesi’nden Margherita Mussi’nin yönettiği uzmanlarsa, Etiyopya’daki Awash Nehri’nin çevresinde yaşayan homininlerin (insansı maymun) yaptığı 578 baltayı keşfetti. Bunların üçü hariç hepsinin obsidyen olduğu tespit edildi.

19 Ocak’ta Nature Ecology & Evolution adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırmada “Kıvrımlı bir nehir kenarında obsidyen taşlarının birikmesinin ardından homininler, keskin kenarlara sahip büyük aletler üreterek bunları yeni şekillerde kullanmaya başladı” ifadesine yer verildi.

Araştırmacılar sözlerine şöyle devam etti:

Homininlerin çevresel değişimlere basit bir şekilde tepki vermekten çok daha fazlasını yaptığını iddia ediyoruz. Yeni fırsatları değerlendiriyor, onlara göre yeni teknikler ve yeni beceriler geliştiriyorlardı.

Yaklaşık 2,5 milyon ila 11 bin 700 yıl öncesini kapsayan Pleistosen çağında bir hominin olan Homo sapiensin yakın akrabaları da yaşıyordu. Bunlardan bazıları 3,3 milyon yıl önce basit taş aletler yontuyordu. Ancak alet yapımı için kullanılan “atölyelerin” çok daha sonra kurulduğu varsayılıyordu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın