Hizbullah’ın Yeni Lideri Belli Oldu: Naim Kasım

Lübnan Hizbullah’ı Şura Konseyi, 27 Eylül’de İsrail saldırısında hayatını kaybeden Hasan Nasrallah’ın yerine genel sekreter olarak Naim Kasım’ın seçildiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Açıklamada, “Hizbullah Şura Konseyi, Şeyh Naim Kasım Hazretlerini Hizbullah Genel Sekreteri olarak seçmeye karar vermiş olup, bu yolculukta mübarek sancağı taşımakta ve Yüce Allah’tan Hizbullah’a ve İslami direnişe liderlik etme konusundaki bu asil görevinde kendisine rehberlik etmesini dilemektedir” denildi.

Kasım, Nasrallah’ın öldürülmesinden bu yana üç televizyon konuşması yaptı ve silahlı grubun Lübnan’da ateşkes sağlanması çabalarını desteklediğini söyledi. Kasım, Hassan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından Hizbullah’ın üst düzey lider kadrosundan televizyonda açıklama yapan ilk isimdi.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten Naim Kasım, 15 Ekim’de yaptığı açıklamada bölgenin ‘İsrail ve ABD’nin hayata geçirmek istediği yeni bir Orta Doğu tehdidiyle’ karşı karşıya olduğunu ve İsrail’in başlattığı saldırılara karşı Hizbullah’ın yeni bir denkleme geçtiğini söylemişti.

Çözümün dolaylı bir anlaşma neticesindeki ateşkes olduğunu söyleyen Kasım, “Konumumuz zayıf değil. Son bir haftada düşmana acı verme denklemine geçme kararı aldık ve füzelerimiz Hayfa ve ötesine, Tel Aviv’e ulaştı” demişti.

Naim Kasım kimdir?

Lübnan’ın Kfarfila kentinde dünyaya gelen Naim Kasım, eğitimini Lübnan Üniversitesi’nde kimya alanında sürdürmüş, ancak genç yaşlardan itibaren dini eğilimlerle ilgilenmiştir.

Siyasi kariyerine, Lübnan’da Şii toplumunun haklarını savunmak için kurulmuş olan Amal Hareketi’nde İmam Musa Sadr’ın önderliğinde başlamıştır. Ancak, Sadr’ın kaybolmasının ardından, 1980’lerde İran’ın desteğiyle kurulan Hizbullah’a katılmıştır.

Kasım, Hizbullah’ın ideolojisi, Şii dini uygulamalar ve öz disiplin konularında yazdığı kitaplarla da bilinir. Askeri ve siyasi liderliğinin yanı sıra entelektüel bir figür olarak da kabul edilmektedir.

Naim Kasım’ın etkisi çoğunlukla Lübnan içindeki faaliyetlere odaklanmıştır; bazı üst düzey Hizbullah yetkililerinin aksine, İran yönetimiyle daha az doğrudan temas halindedir.

Paylaşın

İsrail, Hizbullah Lideri Haşim Safiyuddin’in Öldürüldüğünü Resmen Duyurdu

İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, Hizbullah Yürütme Konseyi başkanı Haşim Safiyuddin’in öldürüldüğünü resmen duyurdu. Hizbullah’tan ise konuya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.

Haber Merkezi / İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ise, “Hasan Nasrallah’ın halefi Haşim Safiyuddin’in ve Hizbullah liderlerinin çoğuna ulaştık, İsrail vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden herkese ulaşacağız” dedi.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı daha önce, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın halefi Haşim Safiyuddin’in Beyrut’un güney banliyösünde kendisini hedef alan bir baskında öldürüldüğüne dair istihbarat bulunduğunu doğrulamıştı.

Haşim Safiyuddin’in, Hizbullah’ın stratejik kararlarının alınmasında önemli bir etkiye sahip olduğu belirtilirken, İsrail, Safiyuddin’in ölümünün Hizbullah liderliğine ağır bir darbe olarak nitelendirdi.

Haşim Safiyuddin kimdir?

1964 yılında Lübnan’ın güneyinde yer alan Deyr Kanun en-Nehr’de şii bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Hâşim Safiyüddin, Hasan Nasrallah’ın anne tarafından akrabasıdır. Hâşim Safiyüddin’in kardeşi Abdullah Safiyüddin, Hizbullah’ın İran temsilcisidir.

Hâşim Safiyüddin, 1994 yılında Hasan Nasrallah tarafından Lübnan’a çağrılana kadar Irak’ın Necef kentinde ve İran’ın Kum kentinde ilahiyat dersleri aldı ve o zamandan beri Nasrallah tarafından bir halef olarak yetiştirildi.

1995 yılında Hâşim Safiyüddin, Hizbullah’ın en yüksek konseyi olan Meclis-i Şura’ya (Danışma Meclisi) terfi etti ve ardından 2008’de İmad Muğniye suikastına kadar İmad Muğniye yönetiminde görev yaptı. Hâşim Safiyüddin ayrıca, Cihat Konseyi’nin başkanlığına atandı. Başkanlığını yaptığı Yürütme Konseyi, Hizbullah’ın siyasi, sosyal ve eğitim alanlarındaki faaliyetlerini denetliyordu.

27 Eylül 2024’te Hasan Nasrallah’ın suikastına kadar Hâşim Safiyüddin, Hizbullah’ın üç büyük liderinden biriydi. Diğer ikisi Hasan Nasrallah ve Naim Kasım’dı. Hasan Nasrallah’tan sonra ikinci sırada kabul ediliyordu. 2006 yılında Safiyüddin’in İran tarafından Hizbullah Genel Sekreterliği görevi için Hasan Nasrallah’ın olası halefi olarak terfi ettirildiği bildirildi.

Paylaşın

ABD Ve Müttefiklerinden Lübnan’da 21 Günlük Ateşkes Çağrısı

Aralarında ABD, Fransa ve İngiltere’nin de bulunan 12 ülke, Lübnan Hizbullahı ve İsrail arasındaki çatışmaların artması sebebiyle taraflara 21 günlük geçici ateşkes çağrısı yaptı.

Haber Merkezi / New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında ABD ve Fransa’nın katkısıyla hazırlanan çağrı metninde, İsrail ve Lübnan halkının çıkarına olmayan, geniş bölgesel çatışma riskinin kabul edilemez olduğu belirtildi.

ABD, Avustralya, Kanada, Avrupa Birliği, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Katar’ın imzaladığı çağrı, İsrail Genel Kurmay Başkanı Herzi Halevi’nin kara harekatı için hazırlık yaptıklarına dair verdiği mesajın hemen ardından geldi.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati ateşkes çağrısını memnuniyetle karşılarken, bunun uygulanmasının anahtarının İsrail’in uluslararası kararları uygulayıp uygulamayacağı olduğunu söyledi. Mikati daha önce Reuters’a verdiği demeçte yakın zamanda bir ateşkese varılıp varılamayacağı sorusuna “Umarım, evet” yanıtını vermişti.

İsrail ise Lübnan konusunda diplomatik adımları memnuniyetle karşıladığını ancak Hizbullah’ı zayıflatma hedefinin sürdüğünü belirtti.

İsrail’in BM temsilcisi Danny Danon, gazetecilere yaptığı açıklamada “Tırmanışı ve tam bir savaşı önlemek için diplomasiyle samimi bir çaba gösteren herkese minnettarız” dedi. Danon amaçlarına ulaşmak için uluslararası hukuka uygun olarak ellerindeki tüm araçları kullanacaklarını söyledi.

Geçen hafta İsrail ordusunun Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine yönelik başlattığı hava saldırısında şimdiye kadar en az 600 kişi hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi’nin (OCHA) açıkladığı verilere göre Lübnan’da yalnızca Pazartesi gününden bu yana 90 bine yakın kişi evlerini terk etti. 7 Ekim’den bu yana evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısının 200 bini geçtiği hesaplanıyor.

Paylaşın

İsrail, “Üst Düzey Hizbullah Liderini Hedef Aldı”

İsrail, Beyrut’un Dahiye olarak bilinen güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısında Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından İbrahim Akil ile en az yedi kişiyi öldürdü.

İbrahim Akil, 1983 Nisanı’nda Beyrut’taki ABD Büyükelçiliği’nde 63 kişinin, aynı yılın Ekim ayında yine Beyrut’taki ABD Deniz Kışlası’nda 241 Amerikan personelinin öldüğü bombalı saldırılardaki rolü nedeniyle ABD tarafından başına konan 7 milyon dolar ödülle aranıyordu. ABD’ye göre Akil, Hizbullah’ın en yüksek askeri organı olan Cihat Konseyi’nin üyesiydi.

İsrail geçtiğimiz aylarda Beyrut’a düzenlediği bir başka saldırıda Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür’ü öldürmüştü.

Lübnan’da iki güvenlik kaynağı, İsrail’in Beyrut’un Dahiye olarak bilinen güney banliyölerine düzenlediği hava saldırısında üst düzey bir Hizbullah komutanını öldürdüğünü söyledi. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırı sonucu sekiz kişinin öldüğünü, 59 kişinin yaralandığını duyurdu.

Lübnan’daki iki güvenlik kaynağı ve İsrail Ordu Radyosu, hedefin Hizbullah’ın operasyon komutanı İbrahim Akil olduğunu ve Akil’in grubun en üst düzey askeri organında görev yaptığını söyledi. Güvenlik kaynaklarından biri, Akil’in Hizbullah’ın seçkin Rıdvan Birimi üyeleriyle birlikte toplantı yaptıkları sırada öldürüldüğünü kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 2023 yılı Nisan ayında, “Hizbullah’ın Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki ABD Büyükelçiliği’ni bombalamasının 40. yıldönümünde, Hizbullah’ın kilit lideri İbrahim Akil’in kimliğini, yerini, tutuklanmasını ve/veya mahkum edilmesini sağlayacak bilgiler için 7 milyon dolara kadar ödül verileceğini” duyurmuştu.

Bakanlığın internet sitesinde Tahsin olarak da bilinen İbrahim Akil’in Hizbullah’ın en yüksek askeri organı olan Cihat Konseyi’nde görev yaptığı kaydediliyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre “Akil, 1980’li yıllarda, Nisan 1983’te Beyrut’ta 63 kişinin ölümüne yol açan ABD Büyükelçiliği ve Ekim 1983’te 241 ABD personelinin ölümüne yol açan ABD Deniz Piyadeleri kışlası bombalamalarının sorumluluğunu üstlenen Hizbullah’ın terör hücresi İslami Cihat Örgütü’nün önde gelen üyelerindendi.”

Yine 1980’lerde Akil, Lübnan’da Amerikalı ve Alman vatandaşlarının rehin alınmasını ve tutulmasını da yönetmişti.

İsrail geçtiğimiz aylarda Beyrut’a düzenlediği bir başka saldırıda Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür’ü öldürmüştü.

Dahiyeh bombardımanı, Hizbullah tarafından kullanıldığı değerlendirilen çağrı cihazı ve telsizlerin uzaktan eş zamanlı patlatılması sonucu 37 kişinin öldüğü saldırıları izledi. Perşembe günü de İsrail Lübnan’ın güneyine 7 Ekim’den beri en yoğun hava saldırısını düzenlemişti.

Paylaşın

Hizbullah Lideri Nasrallah’tan İsrail’e: Savaşa Hazırız

Lübnan’daki Hizbullah örgütünün lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun Lübnan sınırına girmesini “fırsat sayacaklarını” ifade ederek, savaşa hazır olduklarını söyledi.

İki gün üst üste binlerce iletişim cihazının uzaktan eş zamanlı patlatıldığı saldırıların ardından ilk kez konuşan Nasrallah, 37 kişinin öldüğü saldırıların kendilerini durdurmayacağını, Gazze savaşı bitmeden İsrail’le mücadeleyi bırakmayacaklarını söyledi.

İsrail’in çağrı cihazlarını Hizbullah’ın üst düzey kadrosunun taşıdığını sandığını söyleyen Nasrallah, “Biz daha eski modeller kullanıyoruz” diyerek örgütün yönetim kademesinde patlayan cihazlardan olmadığını ifade etti. Nasrallah, bu eylemle “bütün kırmızı çizgilerin aşıldığı” uyarısında bulundu.

Nasrallah konuşmasında İsrail içinde tartışılan, kuzey sınırındaki sivillerin evlerine dönebilmeleri için Lübnan’ın güneyinde “güvenli bölge” oluşturma önerilerine de değindi, “Keşke bunu yapsalar. Onların tehdit olarak gördüğü şeyi biz fırsat sayıyoruz. Geçen 11 ayda buna hazırlandık” diyerek İsrail’e meydan okudu.

İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın konuşması devam ederken Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta alçak uçuş yaptı ve sonik patlamalar gerçekleştirdi.  İsrail uçakları Beyrut semalarındaki alçak uçuş sırasında ses duvarını aşarak sonik patlamalara neden oldu.

Beyrut’un yanı sıra Lübnan’ın bazı bölgelerinde de İsrail savaş uçaklarının alçak uçuş yaptığı aktarıldı. İsrail ordusu, Nasrallah’ın konuşmasından dakikalar önce Lübnan’ın güneyindeki bazı bölgelere hava saldırıları düzenlemişti.

Hizbullah neden çağrı cihazı kullanıyordu?

Hizbullah üyeleri iletişim için büyük ölçüde çağrı cihazlarına bağımlı. Çağrı cihazı (pager) olarak anılan iletişim araçları, sesli mesaj veya sms alma özelliklerine sahip olabiliyor. Bu cihazlar sağlık görevlileri arasında da yaygın kullanılıyor.

Cep telefonları, İsrail’in Hamas bomba uzmanı Yahya Ayyaş’ı 1996’da öldürmesinin gösterdiği gibi güvenilir bulunmadığından örgüt tarafından çoktan terk edildi. Ancak bir Hizbullah görevlisi, AP haber ajansına çağrı cihazlarının grubun daha önce kullanmadığı yeni bir marka olduğunu söyledi.

Eski CIA Analisti Emily Harding, güvenlik ihlalinin Hizbullah için çok utanç verici olduğunu söyledi. Harding, “Bu büyüklükte bir ihlalin etkisi sadece fiziksel olarak gördükleri zararla sınırlı olmayacak, aynı zamanda tüm güvenlik aygıtlarını sorgulamalarına neden olacak.

Harding, “Dikkatlerini İsrail ile olası bir mücadeleden uzaklaştıracak yoğun bir iç soruşturma yürütmelerini bekliyorum” dedi.

Eş zamanlı patlayan çağrı cihazlarının nerede üretildiği konusunda soru işaretleri var. Lisans sahibi Tayvanlı firma, Macaristan merkezli bir şirkete logosunu kullanma hakkını verdiğini iddia ediyor. Macaristan hükümetiyse cihazların kendi topraklarında üretilmediğini duyurdu.

BM toplanıyor

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres sivillerin kullandığı cihazların silaha dönüştürülmemesi için bir kontrol mekanizması gerektiğini söyledi. BM Güvenlik Konseyi Cuma günü bu patlamalarla ilgili toplanacak.

Salı günü yaşanan ilk patlamalarda ikisi çocuk en az 12 kişi öldü. Lübnan Sağlık Bakanlığı en az 2750 yaralıdan 200’ünün durumunun ağır olduğunu açıkladı. Hizbullah’ın patlamalarla ilgili suçladığı İsrail’den patlamalara ilişkin açıklama yapılmadı.

Ancak İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Çarşamba günü, savaşta yeni bir aşamaya geçildiğini “ağırlık merkezinin, kaynak ve birlik aktarımı ile kuzeye yönelmekte olduğunu” söyledi.

Paylaşın

İsrail Hizbullah’ı 100 Jetle Vurdu; Hizbullah 320 Roketle Karşılık Verdi

İsrail, saldırı hazırlığında olduğu belirtilen Hizbullah hedeflerini 100 savaş uçağıyla vurduğunu, Hizbullah ise, İsrail’e 320’den fazla roket fırlattığını ve bir dizi askeri hedefi imha ettiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Hizbullahı lideri Hasan Nasrallah, İsrail’in Güney Lübnan’a yönelik saldırılarında “tüm kırmızı çizgileri aştığını” belirtti. Nasrallah, Hizbullah’ın, İsrail rejimine karşı misilleme operasyonlarında sivilleri hedef almadığını da sözlerine ekledi.

İsrail savaş uçakları pazar sabahı Lübnan’da Hizbullah hedeflerini bombaladı. İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre eş zamanlı olarak 100 savaş uçağının katıldığı operasyonda 40’dan fazla roket fırlatma noktası imha edildi.

İsrail’in Hizbullah’tan önce gerçekleştirdiği “önleyici” operasyona rağmen Lübnan’dan İsrail’e onlarca roket ve insansız hava aracıyla (İHA) saldırı yapıldı.

Örgüt eylemin, geçtiğimiz haftalarda Beyrut’ta İsrail hava saldırısı sonucu ölen üst düzey Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür’ün intikamı almaya yönelik olduğunu duyurdu. Hizbullah İsrail’in kuzeyinde 11 askeri tesisi 320 roket ve çok sayıda İHA ile hedef aldıklarını öne sürdü.

İsrail ordu sözcüsü Hizbullah roketlerinin İsrail’de çok az zarara yol açtığını söyledi. Patlayıcı yüklü İHA’lardan birinin İsrail’in kuzeyinde otoyola isabet ettiği görülürken, saldırılarda bir kadının hafif şekilde yaralandığı açıklandı. Lübnan’da ise İsrail saldırıları sonucu üç Hizbullah savaşçısının öldüğü bildirildi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcülerinden Sean Savett, Başkan Joe Biden’ın İsrail ve Lübnan’daki durumu yakından izlediğini bildirdi. Savett, “Şu aşamada, Amerikalı yetkililer İsrailli muadilleriyle sürekli temas halinde. İsrail’in kendini savunma hakkına verdiğimiz desteği ve bölgede istikrar için yürüttüğümüz çabaları desteklemeyi sürdüreceğiz” açıklaması yaptı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, son gelişmeler üzerine güvenlik kabinesini acil toplantıya çağırırken, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın, saldırıları Tel Aviv’deki IDF askeri üssünden yönettiği bildirildi.

Gallant aynı zamanda ülke çapında 48 saatlik olağanüstü hal ve “özel durum” ilan etti. İsrail’in Tel Aviv Ben Gurion Havalimanı da pazar sabahı erken saatlerde geçici olarak kapatıldı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Kabine toplantısının başında yaptığı konuşmada, ordunun “kuzey İsrail’i hedef alan binlerce roketi” ortadan kaldırdığını söyledi ve İsrailliler’i İç Cephe Komutanlığı’nın direktiflerine uymaya çağırdı.

Netanyahu, “Ülkemizi savunmak, kuzeyde yaşayanları güvenli bir şekilde evlerine geri döndürmek ve basit bir kuralı sürdürmeye devam etmek için her şeyi yapmaya kararlıyız: Bize kim zarar verirse, biz de ona zarar veririz” dedi.

Nasrallah: İsrail tüm kırmızı çizgileri aştı

Nasrallah, bu sabah gerçekleştirilen İsrail – Hizbullah misilleme saldırılarından sonra Lübnan medyasına bir konuşma yaptı. Nasrallah, İsrail’in Beyrut’un güneyine yönelik saldırıda “tüm kırmızı çizgileri” aştığını söyledi.

Nasrallah, Hizbullah’ın, İsrail rejimine karşı misilleme operasyonlarında sivilleri hedef almadığını da sözlerine eklerken Tel Aviv yakınlarındaki Glilot askeri casus üssünü hedef almaya karar verdiklerini bildirdi.

İsrail, geçen ekim ayında Gazze Şeridi’nde girdiği savaşın başlangıcından bu yana Lübnan merkezli grupla çatışmaya devam ediyor.

Öte yandan bu çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşeceği yönündeki endişe temmuz ayında Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da ve Şükr’ün de Beyrut’ta öldürülmesinden sonra daha da arttı. Her iki suikasttan da İsrail sorumlu tutuluyor.

İsrail ve Hizbullah arasındaki en son kapsamlı savaş 2006’da yaşanmıştı ve iki taraf da bir ilerleme kaydedemeden çatışmalara son verildi. Ancak Şii militan örgütün askeri kapasitesinin o tarihten bu yana arttığı bildiriliyor.

ABD ve İsrail istihbaratına göre Hizbullah’ın elinde 150 bini aşkın füze bulunuyor ve bunların bazıları İsrail’in tamamını vurabilecek kapasitede. Örgüt aynı zamanda İsrail’in hava savunma sistemlerini aşabilecek SİHA’lar ve güdümlü füzelere sahip oldu.

Dünyanın en güçlü ordularından birine sahip İsrail de kapsamlı ve çok kademeli bir füze savunma sistemine sahip. Ülkenin hava savunmasına ABD öncülüğündeki bir koalisyon da destek veriyor.

Son olarak ABD, bu yıl başında İran’dan atılan yüzlerce füzeyi havada imha etmek amacıyla İsrail hava savunmasına destek vermişti. ABD son haftalarda bölgedeki askeri varlığını da arttırmaya başladı.

İsrail kapsamlı bir savaş durumunda ezici yanıt verme uyarısında bulunuyor. Böyle bir savaşın Hizbullah’ın faal olduğu Beyrut’un güneyi ve Güney Lübnan’daki sivil altyapısına ağır hasar verebileceği ve iki taraftan yüzbinlerce kişinin evlerini terk etmesine yol açabileceği bildiriliyor.

İran Hizbullah’ın en büyük destekçisi olarak, geçen ay Tahran’da Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’ye düzenlenen suikasta karşı İsrail’e misilleme yapacağını duyurmuştu. İran bombalı saldırıdan İsrail’i suçluyor, ancak İsrail saldırıyı üstlendiğine yönelik hiçbir açıklama yapmadı.

Paylaşın

İsrail, Hizbullah’ın Üst Düzey Komutanını Hedef Aldı

İsrail, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a Hizbullah’ın genel sekreteri Hasan Nasrallah’ın askeri konulardaki kıdemli danışmanı El – Hacı Muhsin olarak da bilinen Fuad Şukri’yi hedef aldı.

Haber Merkezi / Üç güvenlik kaynağının uluslararası basın kuruluşlarına verdikleri bilgiye göre; Fuad Şukri’nin öldürülüp öldürülmediği henüz bilinmiyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, saldırı sonrası sosyal medya paylaşımında, “Hizbullah’ın kırmızı çizgiyi aştığını” savundu.

Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) ilk açıklamada İsrail’in kendisini savunma hakkı olduğu ifade edildi. Beyaz Saray Sözcüsü, ABD’nin gerilimin yükselmesini kesinlikle istemediğini de kaydetti.

Moskova, TASS haber ajansı aracılığıyla aktarılan açıklamada, saldırıyı “uluslararası hukukun açıkça ihlali” yönünde değerlendirdi.

İsrail’in kuzey sınırındaki gerginlik tırmanmaya devam ederken, Hizbullah Beyrut’a yapılacak herhangi bir saldırıya sert bir karşılık vereceklerini duyurmuştu.

İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Dürzi beldesi Mecdel Şems’e Cumartesi akşamı bir roket saldırısı düzenlenmesinin ve saldırı sonucunda 12 kişi hayatını kaybetmesinin ardından bölgede gerilim had safhada.

İsrailli yetkililer, roketin Lübnan’dan atıldığını belirtti. Ordudan yapılan açıklamada, “Mecdel Şems’teki bir futbol sahasına yönelik roket saldırısının arkasında, aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda sivilin yaralanmasına neden olan Hizbullah terör örgütü bulunuyor,” denildi.

İran destekli Lübnanlı grup Hizbullah da Lübnan’daki bir köye yapılan İsrail saldırılarına misilleme olarak Golan Tepeleri’nde bir askeri üssü vurduğunu açıkladı ancak Mecdel Şems’e yapılan saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.

Hizbullah yaptığı açıklamada, “Olayla kesinlikle hiçbir ilgimiz yok ve bu konuda yapılan tüm yalan iddiaları kesinlikle reddediyoruz,” dedi.

Paylaşın

İsrail, Lübnan Hizbullah’ıyla Savaşa Mı Giriyor?

Hamas’ın 7 Ekim’de tetiklediği çatışmalar sonrası İsrail ile Lübnan sınırında gerilim zirveye çıkarken, İsrail ile Lübnan Hizbullah’ı arasında birkaç hafta içinde geniş çaplı bir çatışmanın patlak verebileceği ileri sürüldü.

Bazı Avrupa ülkelerine göre İsrail ile Hizbullah arasında birkaç gün içinde savaş çıkabilir. Birçok ülke vatandaşlarına Lübnan’ı terk etmelerini tavsiye etti. Kanada da Lübnan’dan binlerce kişiyi tahliye etmeye hazırlanıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD vatandaşları için bir seyahat uyarısı yayınlayarak, Lübnan’a seyahat etmeyi ‘ciddi bir şekilde yeniden düşünmelerini’ istedi.

ABD istihbaratı, İsrail ve Hamas’ın Gazze Şeridi’nde bir ateşkes anlaşmasına varamaması halinde önümüzdeki birkaç hafta içinde İsrail ile Hizbullah arasında geniş çaplı bir çatışmanın patlak verebileceğini öne sürdü.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, ABD’li yetkililer her iki tarafı da gerilimi düşürmeye ikna etmeye çalışıyor. Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanırsa bu daha kolay olacak.

Ancak anlaşmaya varmak için halen gergin müzakereler sürüyor. ABD’li yetkililer, İsrail ile Hamas’ın yakın gelecekte masadaki anlaşmayı kabul edeceğine şüphe ile yaklaşıyor.

Politico’nun istihbarat konusunda bilgi sahibi üst düzey ABD’li yetkililere dayandırdığı haberine göre İsrail ordusu ile Hizbullah savaş planları geliştirdi ve ilave silahlar satın almaya çalışıyor.

Her iki taraf da (İsrail ve Hizbullah) kamuoyu önünde bir savaş istemediklerini ifade etmiş olsalar da Biden yönetiminin üst düzey yetkilileri, önleme çabalarına rağmen şiddetli çatışmaların patlak vereceğine giderek daha fazla inanıyor.

Politico’nun hassas istihbarat bilgileri hakkında özgürce konuşabilmek için adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir ABD’li yetkiliden aktardığına göre risk son haftalarda hiç olmadığı kadar yüksek. ABD istihbaratının duruma ilişkin değerlendirmesi, Avrupa ülkelerinden gelen değerlendirmelere kıyasla biraz daha muhafazakâr.

Bazı Avrupa ülkelerine göre İsrail ile Hizbullah arasında birkaç gün içinde savaş çıkabilir. Birçok ülke vatandaşlarına Lübnan’ı terk etmelerini tavsiye etti. Kanada da Lübnan’dan binlerce kişiyi tahliye etmeye hazırlanıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı dün, ABD vatandaşları için bir seyahat uyarısı yayınlayarak, Lübnan’a seyahat etmeyi ‘ciddi bir şekilde yeniden düşünmelerini’ istedi.

İki üst düzey yetkili, savaşın tam olarak ne zaman patlak vereceğinin belli olmadığını vurgularken, İsrail’in stoklarını ve kuvvetlerinin kapasitesini hızla yeniden inşa etmeye çalıştığını kaydetti.

Paylaşın

İsrail’den Lübnan’a Tehdit: Taş Devri’ne Göndeririz

Hizbullah’ın, savaş çıkarsa Lübnan’a ağır hasar vereceklerini bildiğini söyleyen İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Lübnan’ı Taş Devri’ne gönderebiliriz ama bunu yapmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 60 artarak 37 bin 718’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 140 artarak 86 bin 377’ye yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrail bir savaş halinde komşusu Lübnan’ı “Taş Devri’ne geri göndermekle” tehdit etti. İki ülke sınırında Gazze savaşının başından beri aralıksız çatışmalar yaşanıyor.

Washington ziyareti sırasında konuşan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Savaş istemiyoruz, ama her senaryoya hazırlanıyoruz” dedi. Hizbullah’ın, savaş çıkarsa Lübnan’a ağır hasar vereceklerini bildiğini söyleyen Gallant, “Lübnan’ı Taş Devri’ne gönderebiliriz ama bunu yapmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail ve Hizbullah arasında tehdit dozu giderek artan açıklamaları Gazze savaşının bölgesel bir çatışmaya döneceği endişesine yol açarken, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’den İsrail’e uyarı geldi. Hizbullah ile yeni bir savaşın Ortadoğu’da “korkunç” sonuçlara yol açacağını söyleyen Austin, tarafları diplomatik çözüm bulmaya çağırdı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrail ve Lübnan’daki Hizbullah arasında tırmanan gerilimin gölgesinde İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile biraraya geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, “Ortadoğu’da ikinci bir cephenin açıldığını görmek istemiyoruz” dedi.

İsrail ve Lübnan sınırında artan gerilimle ilgili sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Antony Kirby, Ortadoğu’da ikinci bir cephenin açılmasını engellemek amacıyla diplomatik bir yol bulmaya çalıştıklarını vurguladı; “Bunun herhangi birinin çıkarına olacağını düşünmüyoruz” dedi.

Dışişleri Bakanı John Kirby, İsrail’e kendisini savunması için yardım etmeye devam edeceklerini ve bunun değişmeyeceğini vurguladı.

Paylaşın

ABD’den Hizbullah’a “İsrail’i Tutamayabiliriz” Mesajı

ABD’nin Hizbullah’a “İsrail’i kontrol altında tutamayabiliriz”, Hizbullah’ın ise Washington yönetimine, “İsrail’e ciddi darbe vurabilecek kapasitede olduğunu ancak savaş istemediği” mesajı gönderdiği bildirildi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, geçen haftaki açıklamasında topyekun savaş halinde “hiçbir kural ve sınır tanımayacaklarını” söylemişti.

Nasrallah ayrıca savaş durumunda İsrail’e destek vermeleri halinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) vuracaklarını da belirtmişti. Bu tehdidin ardından GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, olası savaş halinde İsrail’e destek sağlamayacaklarını duyurmuştu.

Amerikan habercilik kuruluşu Axios, ABD Başkanı Joe Biden’ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’ın mesajı Lübnan’a yaptığı ziyarette ilettiğini aktardı. Hochstein, 18 Haziran’da başkent Beyrurt’ta Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’yle bir araya geldi.

Görüşmede Biden’ın danışmanı, Berri’den mesajı Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a iletmesini istedi. Hochstein, mesajında Hizbullah’dan gerginliğin daha fazla tırmanmaması için bir şekilde İsrail’le dolaylı yollardan iletişime geçerek anlaşmaya varmasını talep etti.

Danışman ayrıca ABD’nin İsrail’in karar mekanizması üzerinde yetkisi olmadığını ve savaşa giden süreci durduramayabileceğini savundu. Hochstein, bu konuda Hizbullah’ın ABD’ye güvenerek hareket etmemesi gerektiğini söyledi.

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir Batılı diplomat, Hizbullah’ın Washington yönetimine gönderdiği yanıtta, “İsrail’e ciddi darbe vurabilecek kapasitede olduğunu ancak savaş istemediğini belirttiğini” söyledi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı’yla başlayan Gazze savaşında, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar da son dönemde yoğunlaştı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, geçen haftaki açıklamasında topyekun savaş halinde “hiçbir kural ve sınır tanımayacaklarını” söylemişti.

Nasrallah ayrıca savaş durumunda İsrail’e destek vermeleri halinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) vuracaklarını da belirtmişti. Bu tehdidin ardından GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, olası savaş halinde İsrail’e destek sağlamayacaklarını duyurmuştu. İsrail ordusu da Lübnan’da askeri harekat düzenlenmesine yönelik operasyonel planların onaylandığını açıklamıştı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, dün ABD’li mevkidaşı Antony Blinken’la yaptığı görüşmenin ardından, Lübnan sınırındaki gerilimde Washington’dan tam destek istediklerini belirtmişti. Blinken ise önceliklerinin Hizbullah’la gerginliğin daha fazla tırmanmamasını sağlamak olduğunu söylemişti.

Diğer yandan Amerikan medya kuruluşu CNN, Hizbullah’la geniş çaplı savaş başlaması halinde Washington yönetiminin, özellikle İsrail’in savunma sistemi Demir Kubbe’yi ayakta tutmak için gerekli desteği sağlayacağını aktarmıştı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın