Yeşil Sol Parti, Milletvekili Aday Listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) Sundu

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Yeşil Sol Parti, milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sundu. Devam eden kapatma davası nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek ve Özgürlük İttifakı çatısında yer alan Yeşil Sol Parti ile seçime giriyor.

Haber Merkezi /HDP’nin 56 milletvekilinin 23’ü yeniden aday gösterildi. 2018 seçim sonuçlarına göre bu isimlerin 10’u seçilebilecek yerlerden aday olarak gösterildi. 13 mevcut milletvekili ise HDP’nin iddialı olduğu ancak daha önce milletvekili çıkarmadığı yerlerde aday gösterildi.

Hüda Kaya, Garo Paylan gibi isimlerin yer aldığı birçok vekil iki dönem kuralı nedeniyle aday olmazken, iki dönemden fazla milletvekilliği yapan HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar, Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, Meral Danış Beştaş, Sezai Temelli, Saruhan Oluç istisna tutuldu.

Yeşil Sol Parti, HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkan ve eş sözcüleri de aday gösterildiler.

Emek ve Özgürlük İttifakı, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan (SMF) oluşuyor.

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

Yeşil Sol Parti 81, TİP 49 İlde Kendi Logosuyla Seçime Giriyor

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşenlerinden Yeşil Sol Parti 81 ilde, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise 49 ilde seçimlere kendi logosuyla gireceği açıklandı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 81 il 87 seçim bölgesinden 80’ninde uzlaşma sağlandığını söyledi ve ekledi:

“Türkiye’de 87 seçim bölgesi var. Türkiye İşçi Partisi bu seçim bölgelerinin 52 tanesinde seçimlere katılacak. Özellikle vurgulamak istediğim bir şey var çok ayrıntılı yapılan çalışmalar neticesiyle sadece 7 seçim çevresinde, HDP’nin daha önce milletvekili çıkardığı seçim bölgesinde Türkiye İşçi Partisi seçimlere girecek. Bu şöylede yorumlanabilir, 87 seçim çevresinin 80’ninde mutabakat sağlandı.”

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın ise, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin yürüttükleri çalışmaların sonuca ulaştığını belirtti.

Emek ve Özgürlük İttifakı, seçime yönelik tutum ve politik mutabakat metnini Mülkiyeler Birliği’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Toplantıya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan (SMF) Barış Kayıoğlu, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca ve Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz katıldı.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçime yönelik tutum ve politik mutabakat metnini Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın açıkladı.

Akın, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin yürüttükleri çalışmaların sonuca ulaştığını belirtti.

Akın, 22 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl bir tutum alacaklarını açıkladıklarını, bugün de milletvekili seçimlerine dair tutumlarını açıklayacaklarını söyledi.

Akın, ittifakta yer alan EHP, EMEP, HDP, SMF ve TÖP’ün, 81 ilde Yeşil Sol Parti listesinden seçime gireceğini, TİP’in ise seçimlere 49 il ve 52 seçim çevresinde kendi logosuyla gireceğini belirtti. Ayrıca TİP’in diğer tüm il ve seçim bölgelerinde Yeşil Sol Parti’yi destekleyeceğini ifade etti.

“Milletvekili sayısını arttıracak bir yöntemde uzlaştık”

Yeşil Sol Eş Sözcüsü konuşmasının devamında şöyle dedi:

“Tüm seçim bölgeleri tek tek incelenmiş, geçmiş dönemde HDP’nin kazandığı milletvekillikleri temel alınmış, hem oy sayısı hem de milletvekilliği bakımından bunun üzerinde bir kazanıma ulaşmak hedeflenmiştir.

Bu değerlendirmeler sonucunda, milletvekili sayısını artırma hedefini gerçek kılacak bir yöntemde uzlaşıya varıldığını bildirmek isteriz. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak varmış olduğumuz bu ortak sonuçla güçlü bir seçim kampanyası yürütmek üzere çalışmalarımızı yeni bir aşamaya taşıyoruz.

Bu kararımızın tek adam rejimine karşı sömürülen, ezilen halkların, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve bütün halk kesimlerinin, tüm bileşenleriyle birlikte Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçimlerden kazanarak çıkmasına hizmet edeceğine inanıyoruz. Bütün işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere ve halklarımıza hayırlı olsun. Birlikte kazanacağız. Halklarımız kazanacak.”

“87 seçim çevresinin 80’ninde mutabakat sağlandı”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise; 81 il 87 seçim bölgesinden 80’ninde uzlaşma sağlandığını söyledi ve ekledi:

“Türkiye’de 87 seçim bölgesi var. Türkiye İşçi Partisi bu seçim bölgelerinin 52 tanesinde seçimlere katılacak. Özellikle vurgulamak istediğim bir şey var çok ayrıntılı yapılan çalışmalar neticesiyle sadece 7 seçim çevresinde, HDP’nin daha önce milletvekili çıkardığı seçim bölgesinde Türkiye İşçi Partisi seçimlere girecek. Bu şöylede yorumlanabilir, 87 seçim çevresinin 80’ninde mutabakat sağlandı.”

Paylaşın

HDP’den Dikkat Çeken Karar: Anaysa Mahkemesi’ne Sözlü Savunma Vermeyeceğiz

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler nedeniyle, kapatma davasında sözlü savunma tarihinin 3 ay ertelensin talebi Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından reddedilen Halkların Demokratik Partisi (HDP), dikkat çeken bir karara imza attı.

Haber Merkezi / HDP, 11 Nisan’da yapılması planlanan sözlü savunmaya katılmayacağı duyuruldu. HDP’den konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Partimiz hakkında siyasi saiklerle açılan ve siyasi müdahalelerle ilerletilen kapatma davasında, sözlü savunmanın seçim sonrasına bırakılmasına ilişkin yaptığımız bütün başvurular AYM tarafından gerekçesiz olarak reddedilmiş, 11 Nisan’da partimizin sözlü savunma vermesi için tarih belirlenmiştir.

Serbest ve adil seçimlere müdahale anlamına gelen AYM’nin bu tutumuna karşı partimiz 11 Nisan’da sözlü savunma vermeyecektir. 11 Nisan’da sözlü savunma vermeyeceğimize ilişkin bugün AYM’ye sunulan dilekçe şöyle:

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sözlü mütalaası mahkemenizce 10 Ocak 2023 tarihinde dinlenmiş, ardından 26 Ocak 2023 tarihinde müvekkil partinin sözlü savunmasının yapılması için 14 Mart 2023 tarihi belirlenmiştir.

Ülkenin içinden geçtiği siyasal süreç, yaşanan deprem felaketi ve seçim dönemine resmen girilmiş olması gibi esaslı sebeplerden ötürü sözlü savunma tarihinin seçim sonrasına bırakılması talebini içeren üç ayrı dilekçe farklı tarihlerde Yüksek Mahkeme’ye ibraz edilmiştir.

16 Ocak 2023 ve 15 Mart 2023 tarihli talepler hakkında Yüksek Mahkeme tarafından gerekçesiz şekilde ret kararı verilmiş, 6 Mart 2023 tarihli talep hakkında ise kabul kararı verilip sözlü savunma tarihi 11 Nisan 2023 olarak belirlenmiştir.

2. Yukarıda tarihleri belirtilen ve müvekkil parti tarafından Yüksek Mahkeme’ye sunulan üç dilekçe ile sözlü savunmanın neden seçim sonrasına bırakılması gerektiği tüm yönleri ile detaylı olarak izah edildiğinden burada ayrıca bir açıklama yapılmayacaktır.

Müvekkil partinin seçim dönemine resmen girilmiş olması, aday adaylık başvuru süreçleri, parti lansmanı, milletvekili aday tanıtımı, seçim programı, miting, toplantı ve siyasi çalışmaların yarattığı yoğunluk sebebi ile belirlenen tarihte sözlü savunmasını yapması imkan dahilinde değildir.

Türkiye demokrasi ve hukuk tarihini önemli ölçüde etkileyecek olan bu davada yapılacak olan sözlü savunmanın bu yoğun çalışma süreci içerisinde yapılması mümkün olmayacaktır. Bu itibarla 11 Nisan 2023 tarihinde sözlü savunma yapamayacağımız konusunda Yüksek Mahkeme’yi bilgilendirme zarureti hasıl olmuştur.”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davada yargılama süreci, 21 Haziran 2021’de iddianamenin kabul edilmesiyle başlamıştı.

AYM, HDP’nin sözlü savunması için önce 14 Mart tarihini kararlaştırmış, partinin 3 aylık erteleme talebini kabul etmeyerek, savunma tarihini 11 Nisan’a ertelemişti.

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Kritik İllerde TİP Aday Çıkarmayacak

Türkiye İşçi Partisi (TİP) adaylarının seçilebilir yerlerden Yeşil Sol Parti listelerinde yer almasının söz konusu olmadığını kaydeden HDP Eş Genel Başkan Sancar, “Son noktaya gelmiş değiliz. Son nokta 9 Nisan’dır, vekil listelerinin teslim edileceği tarihtir” dedi ve ekledi:

“Orada da bizim az oyla kaybettiğimiz kritik illerde TİP aday çıkarmamayı kabul ediyor. Bir örnek söylediniz mi hep onun üzerinden gidiliyor. Bizim bugüne kadar yüksek oy aldığımız ama çeşitli nedenlerle milletvekili çıkaramadığımız yerlerde TİP aday çıkarmayacak. Bunu bir mutabakata bağlamış durumdayız.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) bazı kentlerde Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında ayrı listeyle seçime girme kararını katıldığı Artı TV yayınında değerlendirdi.

İttifak içindeki tartışmalarla ilgili değerlendirmelerin sağlıklı bir yaklaşımla yapılmadığını söyleyen Sancar, “TİP sadece 41 ilde girmiyor. Daha fazla ilde girecek. İttifak içinde yer alan öznelerin her birinin kendine göre de bir planı ve bir hedefi olabilir. Bundan daha doğal bir durum da düşünemiyorum açıkçası. Önemli olan ortak ilkeler ve ortak hedefin titizlikle gözetilmesi” dedi.

Ortak listenin en iyi çözüm olduğu fikrinde olduklarını vurgulayan Sancar, “Şu anda TİP’le yürüyen görüşmelerde de ittifakın toplamına, kazanımlarına hiçbir şekilde zarar vermeyecek formüller üzerinde titizlikle çalışılıyor. Ortak listenin en iyi çözüm olduğu fikrindeyiz. Kazanımları en üst düzeye çıkaracak asıl formül ortak liste, tek parti çatısı altında seçime girmek. Bu teklifimizi son ittifak buluşmasında da yine dostlarımıza ilettik.

Görüşmeler yaptık. TİP ayrı listede girme kararından vazgeçmedi. Daha doğrusu, ayrı listeyle girme kararından vazgeçmediği ifadesi de yanlış anlamalara yol açabilir. Ortak liste fikrinden başka bir formül çalışmayı önerdi. Şimdi biz de bunu prensip olarak kabul ettik ama temel ölçütümüz şu olmalıdır dedik; bu seçimler herhangi bir seçim değil” şeklinde konuştu.

“Elbette bütün toplumsal mücadeleler Meclis’te tükenmiyor” diyen Sancar sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama istiyoruz ki gelecek dönem, Meclis bizim gücümüz olmadan bu süreçleri işletemesin. Meclis’te bir tek vekilin bile çok önemli olacağı bir dönem bekliyor bizi. O halde, en yüksek sayıya çıkarmak gibi bir hedef de gözetmeliyiz. Çoğulcu bir Meclis grubu ama aynı zamanda sayısı yüksek ve anahtar konumda olan bir temsiliyet.”

“Kritik illerde TİP aday çıkarmayacak”

TİP adaylarının seçilebilir yerlerden Yeşil Sol Parti listelerinde yer almasının söz konusu olmadığını kaydeden Sancar, “Son noktaya gelmiş değiliz. Son nokta 9 Nisan’dır, vekil listelerinin teslim edileceği tarihtir. Orada da bizim az oyla kaybettiğimiz kritik illerde TİP aday çıkarmamayı kabul ediyor. Bir örnek söylediniz mi hep onun üzerinden gidiliyor. Bizim bugüne kadar yüksek oy aldığımız ama çeşitli nedenlerle milletvekili çıkaramadığımız yerlerde TİP aday çıkarmayacak. Bunu bir mutabakata bağlamış durumdayız” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Demirtaş: Erdoğan Kazanırsa, Türkiye Yeni Bir Tür Diktatörlüğe Dönüşecek

Financial Times’a konuşan eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş “Türkiye adım adım otoriter bir bir rejime doğru ilerledi. Erdoğan bu seçimi kazanırsa, Türkiye yeni bir tür diktatörlüğe dönüşecek” dedi.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “değişim ve demokrasi için samimi bir çaba gösterdiğini” söyleyen Demirtaş, Kürtlerin “ortak bir cumhurbaşkanı adayını değerli bulduğunu” ancak “bir seçim yapmadan önce olayların nasıl geliştiğini görmek istediklerini” vurguladı.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığıyla Birleşik Krallık merkezli Financial Times’a konuştu.

Demirtaş, “Kürt seçmenin desteğini almayan bir parti hiçbir zaman iktidara gelmedi. Bu seçimde de Kürtler belirleyici olacak” dedi.

Selahattin Demirtaş, Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “değişim ve demokrasi için içten bir çaba sarf ettiğini” belirtti.

“Kürtler ortak bir cumhurbaşkanı adayına önem veriyor” diyen Demirtaş,  aynı zamanda Kürt seçmenin CHP liderinin kampanyasından “umutlu” olduğunu, ancak kesin bir karar vermeden önce sürecin biraz ilerlemesini bekleyeceklerini söyledi.

“Türkiye adım adım otoriter bir rejime dönüştü” diyen Selahattin Demirtaş, “Eğer Erdoğan bu seçimi kazanırsa Türkiye yeni bir tür diktatörlüğe geçiş yapmış olacak” ifadesini kullandı.

Deemirtaş,  “Erdoğan toplumu bölerek iktidarda kalmayı başardı. Muhalefetin birlik olması sadece kutuplaşmayı ortadan kaldırmak için değil, seçimi kazanmak için de önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Selahattin Demirtaş, “Siyaseti asla bırakmadım ve mücadelenin içinde yer almaya çalışıyorum. Erdoğan açıkça beni hapiste tutacağını söylüyor. Seçimden sonra da bunu söyleyebilecek mi göreceğiz” diye konuştu.

Paylaşın

Demirtaş’tan Dikkat Çeken “TİP” Açıklaması: Başarılar Diliyoruz

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala Demirtaş, Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki liste tartışmalarının artık bittiğini belirterek bundan sonra hedefin Yeşil ve Sol Parti’nin 100 milletvekili çıkarması olduğunu söyledi.

Haber Merkezi / Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Yeşil ve Sol Parti listelerinden seçime girmesi için geçtiğimiz günlerde çağrıda bulunan Demirtaş gelinen noktada bunun gerçekleşmediğine işaret ederek artık tartışmaların bitmesi gerektiğini belirtti.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki liste tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Demirtaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

“Uzun tartışmalar ve değerlendirmeler sonucunda, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçime nasıl gireceği artık netleşti.

Herkes, hepimiz görüşlerimizi paylaştık. Bundan sonrası ortak karara saygı duymak, destek vermektir.

Türkiye İşçi Partili arkadaşlarımıza, İttifak çatısı altında kendi amblemleriyle girecekleri seçimde başarılar diliyoruz.

Bizler de hep birlikte, Yeşil Sol Parti’yi en az 100 milletvekiliyle Meclis’e göndermek için canla başla çalışıyoruz.

Şimdi Yeşil Sol zamanı. İş zamanı, çalışma zamanı, başarma zamanı. Hepimize kolay gelsin.”

Paylaşın

AİHM, Tutuklu HDP’lilerin Tahliye Edilmesi Çağrısını Yineledi

Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) 13 eski milletvekili için verdiği “ihlal” kararına Türkiye’nin itirazını reddeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, tutuklu HDP’lilerin tahliye edilmesi çağrısını yineledi.

AİHM Büyük Daire’nin kararının kendilerini haklı çıkardığını söyleyen HDP’nin Hukuktan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, “Mahkemeden, bir an önce kararın gereğini yerine getirmesini bekliyoruz. Bir an önce tahliye kararını vermesini bekliyoruz.” dedi ve ekledi:

“Bu karar bir kez daha Türkiye’nin, bizim HDP’ye dönük operasyonların siyasi saikle yapıldığını, hukuki tarafının olmadığını, tamamının siyasi motivasyonla yapıldığını, tutuklamaların bu motivasyonla yapıldığını, seçme seçilme hakkının, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini bir kez daha teyit eden bir mahkeme kararıdır. Dolayısıyla mahkemelerden bu kararını ifasını bekliyoruz.”

Büyük Daire, AİHM tarafından geçen yıl HDP’nin eski eş genel başkanlarından Figen Yüksekdağ ve İdris Baluken ile eski milletvekillerinden Besime Konca, Abdullah Zeydan, Nihat Akdoğan, Selma Irmak, Ferhat Encu, Gülser Yıldırım, Nursel Aydoğan, Çağlar Demirel, Ayhan Bilgen, Burcu Çelik ve Leyla Birlik hakkında verilen “ihlal” kararına, Türkiye’nin itirazını değerlendirdi.

Büyük Daire dün açıkladığı kararında, itirazı reddetti. Böylece, AİHM’in 13 eski milletvekili hakkında 8 Kasım 2022’de aldığı karar kesinleşmiş oldu.

Mahkeme, karar gerekçesinde AİHM Büyük Dairesi’nin HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verilen karara atıfta bulunarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci ve 18’inci maddelerinin ihlal edildiğine hüküm getirdi. Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:

“Mahkeme, müdahil tarafların görüşlerinde olduğu gibi, başvuranların maruz kaldıkları tutuklamaların, çoğulculuğu bastırmak ve demokratik toplum kavramının özünde yer alan siyasi tartışma özgürlüğünü kısıtlamak gibi ‘gizli bir amacı’ izlediğinin her türlü makul şüphenin ötesinde tespit edildiği kanısına varmıştır.”

Başvuranlara ödenmesi gereken tazminatları da hatırlatan mahkeme, HDP’lilerin tutukluluk hallerinin devam etmesinin ihlali sürdüreceğine vurgu yaptı. HDP’lilerin tahliye edilmesi çağrısı yapan mahkeme, şu görüşleri dile getirdi :

“Bu koşullarda, halen özgürlüklerinden yoksun bırakılan başvuranlarla ilgili olarak, aynı olgusal bağlamla ilgili gerekçelerle tutukluluk halinin devam etmesi, haklarının ihlalinin uzamasına ve Sözleşme’nin 46. maddesinin 1. fıkrası bağlamında, davalı devlete düşen mahkeme kararına uyma yükümlülüğü görevini yerine getirmemesine neden olacaktır. Dolayısıyla mahkeme, hükümetin başvuranların özgürlüklerinden yoksun bırakılmalarına son vermeye ve derhal serbest bırakılmalarını sağlamaya yönelik gerekli bütün tedbirleri alması gerektiği kanaatine varmaktadır.”

Türkiye’nin itirazı AİHM Büyük Dairesi tarafından reddedilince, Türkiye aleyhindeki karar da kesinleşmiş oldu. AİHM bugüne kadar Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için 18’inci maddenin ihlali kararı vermişti.

HDP’den tahliye çağrısı

Kararı VOA Türkçe’den Arzu Çakır’a değerlendiren HDP’nin Hukuktan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, AİHM Büyük Daire’nin kararının kendilerini haklı çıkardığını söyledi. HDP’lilerin derhal tahliye edilmesi gerektiğini savunan Eren, şunları kaydetti:

“Mahkemeden, bir an önce kararın gereğini yerine getirmesini bekliyoruz. Bir an önce tahliye kararını vermesini bekliyoruz. Bu karar bir kez daha Türkiye’nin, bizim HDP’ye dönük operasyonların siyasi saikle yapıldığını, hukuki tarafının olmadığını, tamamının siyasi motivasyonla yapıldığını, tutuklamaların bu motivasyonla yapıldığını, seçme seçilme hakkının, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini bir kez daha teyit eden bir mahkeme kararıdır. Dolayısıyla mahkemelerden bu kararını ifasını bekliyoruz.”

İdris Baluken cezaevinden çıktı

Bu arada, kararın çıkmasından saatler sonra Eski HDP Diyarbakır milletvekili İdris Baluken, infazını tamamlayarak cezaevinden çıktı. Grup Başkanvekili olduğu dönemde 4 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınarak tutuklanan Baluken, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış ve 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

30 Ocak 2017’de görülen duruşmada hakkında verilen tahliye kararı sonra cezaevinden çıkan Baluken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine yeniden tutuklanmıştı. Baluken, 6 yıl 5 ay 1 gün tutuklu kaldıktan sonra Sincan Cezaevi’nden çıkmış oldu.

Paylaşın

Eski HDP Milletvekili İdris Baluken Tahliye Edildi

Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, hakkındaki cezanın infazını tamamlayarak 6 yıl 5 ay 1 gün sonra, tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nden tahliye edildi.

HDP Grup Başkanvekili olduğu dönemde 4 Kasım 2016 tarihinde gözaltına alınarak tutuklanan İdris Baluken, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış ve 9 yıl 2 ay hapis cezası almıştı.

İdris Baluken, 30 Ocak 2017’de görülen duruşmada hakkında verilen tahliye kararından sonra cezaevinden çıkmış; ancak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine 22 gün sonra, 21 Şubat 2017’de, yeniden tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Halkların Demokratik Partisi’nden yapılan açıklamada “Geçmiş dönem Grup Başkanvekilimiz ve Diyarbakır Milletvekilimiz Sayın İdris Baluken, infazını tamamlayarak cezaevinden çıkmıştır” denildi.

İdris Baluken kimdir?

2 Temmuz 1976 tarihinde Bingöl’de dünyaya gelen İdris Baluken, 1992 yılında Bingöl Lisesini bitirmesinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.

Baluken, Heybeliada Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinde göğüs hastalıkları ve tüberküloz alanında uzmanlığını aldı. Bingöl Verem Savaş Dispanseri, Bingöl Devlet Hastanesi ve Diyarbakır Göğüs Hastalıkları Hastanesinde uzman doktorluk, Toraks Derneği, Türk Tabipleri Birliği ve SES Diyarbakır Şubelerinde yöneticilik yaptı. Uzmanlık dalıyla ilgili olarak yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda akademik çalışmaya katıldı.

Evli ve 2 çocuk babası olan Baluken, 24. dönemde Bingöl, 26 dönemde Diyarbakır Milletvekili seçildi.

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyeliği yaptı. 24., 25. ve 26. dönemde HDP Grup Başkanvekilliği görevini yürüttü. Çok iyi düzeyde Kürtçe, orta düzeyde İngilizce biliyor.

Paylaşın

HDP’li Buldan: AKP-MHP Siyasi Enkazını Hep Birlikte Kaldıracağız

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Ülkenin üzerine çöken AKP-MHP siyasi enkazını hep birlikte kaldıracağımıza söz verdik, sadece kaldırmakla yetinmeyeceğiz 21 yılda bu ülkeye yaşattıkları tüm felaketelerin ve krizlerin siyasi hesabını da mutlaka soracağız.” dedi.

Haber Merkezi / Buldan, konuşmasında, hedeflerinin parlamentoda en az 100 vekil sayısına ulaşmak olduğunu söyledi ve “Buradan AKP ve MHP iktidarından bezen yeter artık diyen tüm yurttaşlarımıza bu kürsüden bir kez daha sesleniyorum; gelin size parmak sallayan, hakaret eden, hiçbir talebinizi dikkate almayan bu tehdit ve baskı düzenini bir daha geri dönmemek üzere hep birlikte sandıklara gömelim” çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Buldan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Her son aynı zamanda yeni ve güçlü bir başlangıçtır. Yeni dönemin en güçlü sözü, en güçlü grubu olarak yine burada, bu kürsüde olacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Öyle güçlü geleceğiz ki bu salonlara sığmayacağız. Sesimiz de sözümüz de bu salonlardan dışarı taşacak ve her yere ulaşacak, her yerde bizim sesimiz yankılanacak. Evet, hep buradaydık, burada olmaya devam edeceğiz. Yine buradayız.

Yeşil Sol Parti’deyiz. Buradayız. Türkiye’nin yeni ve güçlü umudu, cesareti, değişim ve çözüm gücü olan Yeşil Sol Parti’deyiz. Yeşil Sol’un ağacının köklerini daha derinlere salmak, her bir dalında çiçek açmak için geliyoruz. Ve diyoruz ki; köklü bir ağaçta dal eksik olmaz ve kökü derinde olan bir ağaç asla rüzgârlardan korkmaz! Biz de korkmuyoruz, korkmayacağız; direndik, direneceğiz; vardık, var olacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

“Halkımızı seçeneksiz bırakmayacağımıza söz verdik ve sözümüzü tuttuk”

Bugüne dek hep söylediğimiz gibi asla umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmadık, kapılmayacağız. Karşımızdaki karanlık yapı hangi engelleri çıkarırsa çıkarsın, halkın başlattığı büyük değişim yürüyüşünün önünde hiçbir gücün duramayacağını kendilerine gösterdik. Şimdi bu hakikati herkese tarih önünde bir kez daha göstermenin ve kanıtlamanın zamanıdır.

Karşılaştığımız onca zorluk ve engel karşısında asla yılmadık, bir an bile tereddüt etmedik, vazgeçmedik. İnadına, demokratik siyaset dedik. İnadına, barış ve adalet dedik. İnadına demokrasi dedik. Demeye devam edeceğiz. Yeni yollar mutlaka vardır dedik. Türkiye halkını asla çaresiz ve seçeneksiz bırakmayacağımıza dair tarih önünde herkese söz verdik. Evet, sözümüzü tuttuk ve başardık.

“Türkiye’yi kadınların baharı ile buluşturmak için geliyoruz”

Yeni yolları ve yeni seçenekleri ittifaklarımızla, halklarımızla, emekçilerle, kadınlarla ve gençlerle hep birlikte oluşturduk. İşte oluşturduğumuz yeni yolun adı da adresi de rengi de Yeşil Sol Parti’dir. 3’üncü yolumuzu Yeşil’in ve Sol’un yoluyla birleştirdik ve Türkiye halklarının ortak değişim yoluna dönüştürdük. Şimdi bu yolu, büyük kazanımlarla buluşturmak için hep birlikte geliyoruz.

30 Mart’ta Yeşil Sol Parti’nin seçim bildirgesini Ankara’da görkemli bir toplantıyla kamuoyuna açıkladık. Yeşil Sol’la birlikte değiştirme sözü verdik Türkiye halklarına. Pazar günü de kadınların muhteşem buluşmasıyla Yeşil Sol Kadın beyannamemizi açıkladık. “Disa Jin, Disa Jiyan” dedik, kadınlarla değiştireceğiz dedik. 14 Mayıs’ta tek adam rejiminin felaket iktidarını göndermek için kadınlar olarak geliyoruz. Türkiye’yi kadınların baharıyla buluşturmak için geliyoruz.

“Kendini demokratik bir gelecekte görmek isteyen herkes seçim beyannamelerimize bakmalıdır”

Dün de Diyarbakır’da Kurdî partilerle ittifakımızın seçim beyannamesini açıkladık. Demokratik çözüm ve demokratik birlik mesajımızı Amed’den halklarımıza bir kez daha verdik. Evet, Amed’den geliyoruz, İstanbul’dan geliyoruz, Newroz meydanlarından geliyoruz! Newroz meydanlarından, 8 Mart ve 1 Mayıs meydanlarından geliyoruz ve gelmeye de milyonlar olarak devam edeceğiz.

Türkiye’nin dört bir yanından milyonların Yeşil Sol’u olarak geliyoruz! Kendisini demokratik bir gelecekte görmek isteyen herkes seçim beyannamelerimize bakmalıdır. Beyannamelerimiz, bu ülkenin demokratik geleceğinin hep birlikte omuz omuza inşa edilmesinin yollarını açan güçlü bir programdır. Yarınlara olan güçlü sözümüzdür.

“Beyannamemiz çözümün yol haritasıdır”

Beyannamemiz; ayrımcılığa uğrayan, dışlanan, yok sayılan, talepleri görmezden gelinen her inanç ve kimliğin, yaşam tarzının, bütün mazlumların özgür ve eşit yaşam teminatıdır. Güçlü ve kalıcı demokrasinin, onurlu bir barışın, gerçek adaletin, eşitliğin ve özgürlüklerin temelidir ve çözümün yol haritasıdır. Bildirgemizdeki her bir taahhüdümüz, inanın ki, demokratik Türkiye’nin yeniden kuruluş manifestosudur.

“Ülkeyi Yeşil Sol’a dönüştürmek için geliyoruz, çözüme talibiz”

Umut biziz, umut Yeşil Sol’dur. Çözüm Yeşil Sol’dur.  Sözümüz var, çözmek için geliyoruz. Kararımız var, değiştirmek için geliyoruz. Cesaretimiz var, ülkeyi Yeşil Sol’la dönüştürmek için geliyoruz. Biz çözüme talibiz. Çözümün ortağıyız. Demokrasiye, barışa, özgürlüklere hasret bu topraklarda halklarımızın özlemlerini bir bir gerçekleştirmek için geliyoruz.

Meydanlardaki, sokaklardaki, tarlalardaki, fabrikalardaki direniş ve mücadele ortaklığımızı şimdi yeni dönemin kurucu ortaklığına ve demokrasi ittifakına dönüştürmek için geliyoruz. Demokrasiyi birlikte kurmak için geliyoruz. Ama önce bu ülkenin üzerine karabasan gibi çöken bu faşizm düzeninden halklarımızı kurtarmak için geliyoruz. Kutuplaşmadan, çatışmadan, nefret siyasetinden, inanç sömürüsünden, ranttan ve savaştan beslenen AKP-MHP rejim ortaklığından bu ülkeyi hep birlikte kurtarmak için geliyoruz.

“Hiçbir yurttaşımız AKP-MHP iktidarına asla mahkûm değildir”

Türkiye’yi tekçilik ucubesinden de kayyım darbesinden de yasaklar cenderesinden de hep birlikte kurtaracağız. Tüm halkımız bilmelidir ki emek sömürüsü, kölelik düzeni, yoksulluk, açlık ve sefalet bu ülkenin kaderi asla değildir. Acıdan, gözyaşından ve yıkımdan başka bir şey getirmeyen savaş politikaları bu ülkenin kaderi asla değildir.

Adaletsizlik ve hukuksuzluk zulmü Türkiye halklarının asla kaderi değildir. Kadına karşı şiddetin, cinayetin, ayrımcılığın, eşitsizliğin kaynağı olan tekçi erkek düzeni kadınların asla kaderi değildir. Çalınan bir gelecek, yaratılan bir umutsuzluk gençlerin kaderi asla değildir. Doğal afetleri asrın felaketine dönüştüren ölümcül rant politikaları da insanlarımızın, kentlerimizin kaderi asla değildir. Hiçbir yurttaşımız AKP-MHP iktidarının kriz düzenine asla muhtaç ve mecbur değildir.

“İktidarın kara kışının ömrü sandıklardaki Yeşil Sol Baharına kadardır!”

Başka bir yol mümkündür, vardır dedik. Özgür, eşit ve demokratik bir yaşamın yollarını açmak için mücadele verdik. İşte o yolun adı 3. Yol’dur, Yeşil Sol’dur.  Ülkenin üzerine çöken AKP-MHP siyasi enkazını hep birlikte kaldıracağımıza söz verdik. Sadece kaldırmakla da yetinmeyeceğiz, 21 yılda bu ülkeye yaşattıkları tüm felaketlerin ve krizlerin siyasi hesabını da mutlaka soracağız. Herkes görecek ki Yeşil Sol Parti, bu ülkenin tarihini ve makûs talihini kesinlikle değiştirecektir. Kışın ömrü bahara kadardır. AKP-MHP iktidarının ülkeye yaşattığı kara kışın ömrü de sandıklardaki Yeşil Sol Baharı’na kadardır. Baharda bitecekler, baharda gidecekler.

Halkı tebaa olarak gören, kamu kaynaklarını babalarının parası gibi hoyratça kullanan, ülkeyi haramilerin ve 5’li çetelerin çiftliğine dönüştüren, doğayı kevgire çeviren bu arsızlık ve hırsızlık düzenine kesinlikle son vereceğiz. AKP-MHP iktidarından bıkan, yeter artık diyen, bezar olduk diyen tüm yurttaşlarımıza bu kürsüden bir kez daha sesleniyorum: Gelin, size parmak sallayan, hakaret eden, hiçbir talebinizi dikkate almayan bu tehdit ve baskı düzenini bir daha geri dönmemek üzere hep birlikte sandıklara gömelim. Gitsinler bir daha geri dönmesinler.

“Haklarımızın teslimi için güçlü bir demokrasi kurmaya geliyoruz”

Kürt’ünden Alevi’sine, Ermeni’sinden Süryani’sine, Êzidî’sine, Roman’ın dan Pomak’ına, Laz’ına kadar bu kadim toprakların her bir inancı, kimliği ve rengi bu ülkeden alacaklıdır. Demokrasi alacağımız var, barış alacağımız var, özgürlük alacağımız var. Alınteri alacağımız var. Demokratik yeni bir anayasa alacağımız var. Anadil alacağımız var. Adalet, hakikat ve yüzleşme alacağımız var. Kadınlar olarak yaşam hakkı alacağımız var. Umutları çalınan gençlerin özgür gelecek alacağı var.

İşte bu nedenle gasp edilen tüm haklarımızın teslimi ve ortak kazanımlarımızın büyütülmesi için güçlü bir demokrasiyi kurmaya geliyoruz. İkinci yüzyılında Cumhuriyeti halklarımızın demokrasi talepleriyle buluşturmak ve demokratik bir cumhuriyet yüzyılını birlikte yaratmak için yeni dönemin kapılarını açıyoruz. 4 Mayıs seçimleri bu nedenle hem kritik hem tarihi aynı zamanda çok önemlidir. Sadece bir seçim değildir; yaşayacağımız düzeni ve geleceği hep birlikte belirleyeceğimiz bir tarihtir aynı zamanda.

“Yeşil Sol’un tarih yazmakta olduğunu herkese göstereceğiz”

Evet, seçimlere az bir süre kaldı. Bugüne kadarki çalışmalarımızı ve tempomuzu zirveye taşıma zamanı geldi. Büyük bir şevkle, heyecanla ve ruhla son zamanların en büyük seçim kampanyasını yürüteceğiz. Tüm baskı ve engellemelere rağmen meydanları asla iktidar faşizmine bırakmadık. Tüm adaletsizliklere ve eşitsiz yarış ortamına rağmen seçim meydanlarında da halkımızın en güçlü sesi olmaya devam edeceğiz.

Seçimlerde de meydanı bunlara asla bırakmayacağımızın sözünü veriyoruz. Kumpaslarla, kapatma davasıyla, tuzaklarla, siyasi operasyonlarla bizleri durdurmaya çalışan faşizm düzenine karşı, gücümüzü meydanlarda ve sandıklarda en güçlü şekilde göstereceğiz. Halkın gümbür gümbür gelmekte olduğunu, Yeşil Sol’un tarih yazmakta olduğunu herkese göstereceğiz. Kadınların ve gençlerin gücünü bir kez daha meydanlarda herkese göstereceğiz.

Gece gündüz demeyeceğiz, çok çalışacağız. Yeşil Sol’u, Türkiye’nin her yerinde büyük bir umut rüzgârına hep birlikte dönüştüreceğiz. En ücra köşeye kadar gideceğiz, herkesin elini sıkacağız. Her kalbe dokunacağız. Umudu dört bir yana yayacağız. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bu bizim bütün arkadaşlarımıza sözümüzdür. Cezaevindeki ve sürgündeki arkadaşlarımıza, kaybettiğimiz canlarımıza sözümüzdür. Tüm Türkiye halklarına sözümüzdür.

“Çözümün de demokrasinin de teminatı Yeşil Sol’un Meclis’teki varlığı olacaktır”

Seçim beyannamemizi açıklarken de söylemiştim, hedefimiz parlamentoda en az 100 vekil sayısına ulaşmaktır. Bunu başaracak gücümüz ve inancımız da kesinlikle vardır. Emek ve Özgürlük İttifakımızla, Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakımızla, kadın ve gençlik ittifakımızla Meclis’te en geniş ve güçlü temsiliyeti sağlamak için bu hedefimize kesinlikle kilitlenerek çalışacağız. Sayımızın da sesimizin de sözümüzün de güçlü olduğu bir parlamento, halkın gerçek meclisine dönüşecektir. Çözümün ve demokrasinin de teminatı Yeşil Sol’un Meclis’teki varlığı, siyasal ve sayısal gücü olacaktır.

“Gelin hep birlikte Yeşil Sol’u Meclis’in yeni 100’üne dönüştürelim”

Bir kez daha değişim isteyen, yeni bir yaşam ve gelecek talep eden herkese sesleniyorum. Gelin, hep birlikte Yeşil Sol’u Meclis’in yeni 100’üne dönüştürelim, siyaseti de geleceği de belirleyen 100’e dönüştürelim. İnanın ki yüzünü Yeşil Sol’a dönen herkes umudu görür, kendi hayalini görür, yaşamak istediği geleceği görür. Baharı görür. Sesini Yeşil Sol’la birleştiren herkes, güzel ve aydınlık bir yaşamın gelmekte olduğunu görür ve duyar. Tercihini Yeşil Sol’dan yana yapan herkes, yaşam tercihinin teminat altında olduğunu görür.

“Tarihi yeniden ve birlikte yazalım, sandıkların rengi Yeşil Sol olsun!”

O nedenle diyorum ki; gelin Yeşil Sol etrafında kenetlenelim, Cumhuriyetin ikinci ve yeni yüzyılının demokrasi yüzü, özgürlük ve barış yüzü biz olalım. İkinci yüzyılı, Kürt sorunu dâhil her sorunumuzun çözüm yüzyılı yapalım, barış yüzyılı yapalım. Halklarımızın üzerini çizmeye çalışan tekçilere, retçilere ve inkârcılara karşı gelin hep birlikte bizler de Yeşil Sol’un altını çizelim!

Tarihi yeniden ve birlikte yazalım.
Pusulamız Yeşil Sol olsun.
Sandıkların rengi Yeşil Sol olsun!
Baharın adı Yeşil Sol Baharı olsun!
Gelecek yüzyıla damgasını vuracak Türkiye baharını, demokrasi baharını birlikte başaralım. Yolunuz ve yolumuz açık olsun, yolumuz Yeşil Sol olsun! “

Paylaşın

Demirtaş, “Seçim Gecesi Devreye Sokulacak” Planı Yazdı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin uyarılarını sürdürüyor.

Gazete Pencere için kaleme aldığı ‘Trol Ordusu Komutanı Fahrettin Ne Yapmak İstiyor?’ başlıklı yazıda “seçim gecesi trol ordularının sosyal medyada devreye sokulacağını” vurgulayan Demirtaş, “Daha sandıklar açılmadan oy oranı verecek, ‘Erdoğan kazandı’ algısını ilk dakikalarda oturtmaya çalışacaklar. Böylece bizim motivasyonumuzu kırmayı deneyecekler. Sandıkta, seçim kurullarında ve Yüksek Seçim Kurulu’nda yapılacak hilelerle, yine ilk dakikalarda yayacakları çeşitli görsellerle ve videolarla Erdoğan’a oy yazmaya çalışacaklar” ifadesini kullandı.

Tutuklu siyasetçi, “tüm bu işler için ayarlanmış hakimler, emniyet personelleri, satın alınmış gazeteciler, Anadolu Ajansı ve binlerce trol hesabın şimdiden hazır beklediğini” dile getirdi: “2019 yerel seçimlerinde Anadolu Ajansının neler yaptığını hatırlayın lütfen. İlk sonuçlara göre İstanbul, Ankara, Adana, Mersin gibi şehirleri AKP adayları açık ara kazanmışlardı, değil mi? Peki gerçek sonuçlar öyle miydi?”

Demirtaş’ın yazısı şöyle:

“Seçim süreci başladı, geri sayım hızlandı. Adaylar, partiler çalışmalara başladılar.

Çalışmaya başlayan birileri daha var. Seçmeni vaatler ve program üzerinden ikna edemeyeceğinden emin olan AKP yönetimi; manipülasyon, algı, tehdit, şantaj planları hazırlamış durumda.

Bu planları uygulamak için devasa bir trol ordusu kuruldu, parası da devletin yani milletin cebinden ödendi.

Erdoğan’ın seçimler için en güvendiği ordusu, işte bu trol ordusudur. Ordunun komutanı da çakma Goebbels Fahrettin’dir.

Fahrettin’in askerleri ne yapıyor?

Öncelikle işleri yalan haber üretip olabildiğince yaymak, gerçeğin görülmesini engellemek, özel seçilmiş kişileri karalamak, muhalefeti birbirine karşı kışkırtmak, Erdoğan’ın kesinlikle kazanacağı yalanını yaymak ve rakiplerine saldırmak. Bunları biliyoruz.

“Bunun için ordu kurmaya gerek yok ki. On asker ve bir Onbaşı Fahrettin ile bunların hepsi yapılır” diyorsanız haklısınız. Çünkü bu ordunun asıl görevi, seçim günü ve oy sayımı sırasında manipülasyon yapmak olacak.

Trol ordusu seçim akşamı ne yapacak?

Daha sandıklar açılmadan oy oranı verecek, ‘Erdoğan kazandı’ algısını ilk dakikalarda oturtmaya çalışacaklar. Böylece bizim motivasyonumuzu kırmayı deneyecekler. Sandıkta, seçim kurullarında ve Yüksek Seçim Kurulunda yapılacak hilelerle, yine ilk dakikalarda yayacakları çeşitli görsellerle ve videolarla Erdoğan’a oy yazmaya çalışacaklar.

Tüm bu işler için ayarlanmış hakimler, emniyet personelleri, satın alınmış gazeteciler, Anadolu Ajansı ve binlerce trol hesap hazır bekliyordur. Bundan emin olabilirsiniz.

2019 yerel seçimlerinde Anadolu Ajansının neler yaptığını hatırlayın lütfen. İlk sonuçlara göre İstanbul, Ankara, Adana, Mersin gibi şehirleri AKP adayları açık ara kazanmışlardı, değil mi? Peki gerçek sonuçlar öyle miydi?

Trol ordusu mu kazanacak halk gücü mü?

Yalnız, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesapladığını zanneden Fahrettin bir şeyi atlamış durumda. Emrindeki trol ordusunun karşısında on milyonlarca gönüllüden oluşan bir halk gücü var.

Her yerde sandıklara sahip çıkacak gönüllüler ile sosyal medya manipülasyonlarını boşa çıkaracak aktivistler, bu halk gücünün en etkili parçası olacak.

Tüm duyarlı sosyal medya kullanıcılarından bir ricam var. Hem sosyal medyadaki tehlikeleri sürekli anlatın hem trol hesaplarını teşhir ve şikayet edin hem de partilerin sosyal medya ekiplerine gönüllü olarak katılın lütfen. Gönlünüz hangi partideyse o partinin sosyal medya ekiplerine katılın.

Lütfen unutmayın; bu süreçte sosyal medya hesaplarınızı tümüyle doğru bilgi için ve manipülasyonların önüne geçmek için kullanmalısınız. Evet, belki seçim sadece sosyal medyada kazanılmaz ama sosyal medyadan kaybedilebilir.

Buradan, Edirne Cezaevindeki hücremden, bu satırları okuyan herkese, özellikle de gençlere sesleniyorum: Lütfen, sandık müşahidi olmak için kendinizi hazırlayın. Kazanacağınız seçimi yani geleceğinizi çalmalarına asla izin vermeyin.

Fahrettin’e bir tavsiye

Generalcik Fahrettin’e gelince…

Bu kadar hızlı gitme derim Fahrettin. Bir an dönüp bakacaksın ki arkanda ordu falan kalmamış, hepsi firar etmiş. Herkes kaçar, kurtulur, olan sana olur.

Çima diya te ji te re qet negotiye, kuro Fexredîn: Olaylara karışma.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın