HDP’li Sancar: Hırsızlığa, Yüzsüzlüğe, Talana, Ranta Ve Savaşa Hayır Diyoruz

Ankara’da halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Bu düzeni değiştirmeye geliyor. Bu yoksulluk, arsızlık, hırsızlık, soygun ve savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Tek adam rejimini göndermeye kararlı Ankara. İşte kararlılık işte irade işte güç. Sizdedir o güç. Bugün Maliye Bakanı’nın bir sözü vardı, “Ekonomide işler iyi gidiyor biz de aldık başımızı gidiyoruz” diyordu. Ekonomide işler bir avuç sermayedar için iyi gidiyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Saray için iyi gidiyor, rant düzeni için iyi gidiyor. Milyonlar ise yoksulluk ve açlıkla baş başa bırakıldı. Bu mu iyilik? Bu sizin kötülüğünüz, bu düzenin, bu iktidarın kötülüğüdür. İşte biz bu kötülüğü bitirmeye geliyoruz. Aldık başımızı gidiyoruz diyor ya, evet öyle emin olun gidiyorsunuz. Yoksulluğu, yolsuzluğu bu ülkeye bir kader haline getirmek istediniz ama başaramayacaksınız. Yeter diyoruz. Yeter! Hırsızlığa, yüzsüzlüğe, talana, ranta savaşa hayır diyoruz. Yeter diyoruz êdî bes e diyoruz.”

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ve Yeşil Sol Parti milletvekili adayları Ankara Tuzluçayır’da seçim mitingi gerçekleştirdi. İbrahim Akın ve Mithat Sancar, mitingde birer konuşma yaptı.

Mithat Sancar: Tuzluçayır devrimci mirasın taşıyanıdır

Merhaba Ankara, merhaba gençler, kadınlar, emekçiler, emekliler. Merhaba devrimciler, sosyalistler, yurtseverler. Merhaba hevalino, hûn bi xêr hatin, ser seran ser çavan hatin. Ankara mitinginde, Tuzluçayır’da konuşmak benim için özel bir anlam taşıyor. 80’lerin başında üniversiteye başladığımız yer burası, bu meydan, bu semt, bu mahalle devrimcilerin merkeziydi.

Mücadelenin, direnişin, dayanışmanın mekanıydı Tuzluçayır. Merhaba Tuzluçayır. ODTÜ’den Cebeci’ye, üniversitelerde devrim öğreniliyor, öğretiliyordu burada. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik buralarda yaşanıyordu. İşte sizler o mirası bugün taşıyanlarsınız. Merhaba sizlere. Kürtlerin özgürlük mücadelesiyle Türkiye devrimci, sosyalist ve demokratlarını mücadelesinin birleştiği ağacın altındayız.

Yeşil Sol Parti, merhaba sana. Halkların ortak gücü değişim için geliyor. Bu düzeni değiştirmeye geliyor. Bu yoksulluk, arsızlık, hırsızlık, soygun ve savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Tek adam rejimini göndermeye kararlı Ankara. İşte kararlılık işte irade işte güç. Sizdedir o güç.

Bugün Maliye Bakanı’nın bir sözü vardı, “Ekonomide işler iyi gidiyor biz de aldık başımızı gidiyoruz” diyordu. Ekonomide işler bir avuç sermayedar için iyi gidiyor, Saray için iyi gidiyor, rant düzeni için iyi gidiyor. Milyonlar ise yoksulluk ve açlıkla baş başa bırakıldı. Bu mu iyilik? Bu sizin kötülüğünüz, bu düzenin, bu iktidarın kötülüğüdür. İşte biz bu kötülüğü bitirmeye geliyoruz.

Aldık başımızı gidiyoruz diyor ya, evet öyle emin olun gidiyorsunuz. Yoksulluğu, yolsuzluğu bu ülkeye bir kader haline getirmek istediniz ama başaramayacaksınız. Yeter diyoruz. Yeter! Hırsızlığa, yüzsüzlüğe, talana, ranta savaşa hayır diyoruz.

Yeter diyoruz êdî bes e diyoruz. Ne diyor Erdoğan? “Beni patates soğan yüzünden mi göndereceksiniz” diyor. Evet seni patates, soğan yüzünden göndereceğiz. Patates, soğan güle güle Erdoğan. Ekmeğimizin, emeğimizin hakkını almak için seni göndereceğiz elbette. Göndereceğiz ve öyle bir gideceksiniz ki, ne oldu, nasıl oldu sizler bile şaşacaksınız. Bunu 14 Mayıs akşamı hep birlikte göreceğiz.

Ahmet Arif Ankara sokaklarını iyi bilen, Ankara sokaklarını iyi tanıyan yürekli şairimize selam gönderelim. Diyarbakır’dan Ankara’ya selam gelsin. Ahmet Arif ile gelsin. Ne diyor Ahmet Arif? “Hasretin nazlıdır Ankara, puslu havayı kurtlar seviyor”. Sizler puslu hava yaratmaya çalışıyorsunuz ama Ankara emekçilerinin, devrimcilerinin, sosyalistlerin yurtseverlerin hasretini yaşıyor.

İşte biz Yeşil Sol ile bu hasreti Ankara’da gidermeye geliyoruz. Puslu hava yaratmaya çalışıyorlar, korku yaratmaya çalışıyorlar. Kaybetse de gitmezler dedikokuları yaratmaya çalışıyorlar. Bu puslu havayı bu güçlü mücadele dağıtacak. Aydınlık bizim ellerimizle gelecek.

Evet Ankara’yı Ankara’da değiştireceğiz. Diyarbakır’dan, Batman’dan, Cizre’den, Siirt’ten, Urfa’dan size dönüşüm sözlerini getirdim. Halkımız dönüşüme, demokratik değişim yapmaya hazır. Ankara da hazır. Hazır değil mi? Bu iktidar gönderiyoruz değil mi? Bu düzeni değiştiriyoruz değil mi?

O zaman yolumuz açık olsun, rêya me vekirî be, serkeftin. Dîsa em, dîsa azadî, dîsa serkeftin. Yolumuz açık olsun. Geliyoruz, demokrasi, barış ve adalet için Yeşil Sol ağacının altında buluşuyoruz. Zafer yakındır, mutlaka kazanacağız.

İbrahim Akın: 14 Mayıs dünyada tarihi bir seçim olacak

Sevgili dostlarım, kardeşlerim sizleri sevgiyle selamlıyorum. Türkiye’nin her yerinden bekle bizi Ankara diyoruz. İzmir’den, Amed’den, Mersin’den gelecek arkadaşlarımızı karşılamaya hazır mıyız? 15 Mayıs’ta güçlü bir şekilde geliyoruz.

Yeşil Sol Parti’ye her türlü kötülüğü yapanlar karşısında barikatları aşa aşa, direne direne geliyoruz. Herkes söylüyor ama herkesin başka gerekçesi var. 14 Mayıs seçimleri tarihi bir seçim olacak ama sadece Türkiye’de değil Ortadoğu’da ve dünyada tarihi bir seçim olacak. 14 Mayıs’ta yeni bir bahar açacak.

Bizler karşısında her türlü kötülüğü yaptılar ama az kaldı. 14 Mayıs’a 4 gün kaldı. Çok çalışacağız, Amed’den İstanbul’dan esen rüzgar bize bu iktidar göndermeye herkes hazır diyor. Büyük bir değişim isteği var. Emekçiler, ezilenler yoksullar, kadınlar.

Bahçesinde çalışan çiftçiler, üretim yapamayan köylüler, herkes bunun farkında. 14 Mayıs bu iktidarı gönderelim diyorlar. Kendini ifade edemeyenler bütün yurttaşlarımız artık bu Saray rejimi bitmeli, yeni bir Demokratik Cumhuriyet kurulmalıdır. Yüz yıllık çektiklerimiz yeter êdî bes e diyorlar. Az kaldı.

Ankara’dan çok değerli arkadaşlarımız aday oldu. Bütün adaylarımızı buradan Meclis’e göndermeye var mıyız? Bizler de, bütün Türkiye’den, 87 seçim bölgesinden böyle bir çalışmayı Türkiye tarihinde görmeyen bir yerden geliyoruz. Yeşil Sol Parti nasıl bir Türkiye istiyorsak öyle bir kompozisyon kurmuş.

Bütün herkesi, mağdur olanları, farklı düşüncede olanları bir araya getirmiş bir parti. Meclis’te gerçek demokrasiyi gerçekleştirmek için aynı zamanda solu ve devrimciliği Meclis’e taşımak için geliyoruz. Bu mücadele hepimizin ortak mücadelesi. Sizlerden bir ricam var. 4 gün kaldı. 4 gün sonra bu sandıklar açılacak.

O zaman pişman olmamak için bütün halkımızın çalışması gerekiyor. Sandığa gitmeyenlerin, bu iktidarın gitmemesinde payı olacak. Gidersek göndereceğiz, gitmezsek gönderemeyeceğiz. Herkes nerede olursa olsun partimize başvursun. Onları göndereceğiz. Mutlaka oylarınızı kullanın.

Bu tarihi seçimde tarihsel sorumluluğu yerine getirmek olur. Sandığa sahip çıkmamak da aynı şekilde tarihsel sorumluluk. Bütün arkadaşlarımızı 14 Mayıs’ta sağduyulu, sorumlu bir şekilde sandığa sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bütün yoldaşlara kolay gelsin. An serkeftin an serketin. Buradayız, birlikteyiz kazanacağız.

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Bu Zorba Düzeni Değiştireceğiz

Cizre’de halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Bizler Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle, Türkiye halklarının demokrasi mücadelesini buluşturuyoruz. Sırf iktidarını devam ettirmek, saltanatını devam ettirmek için, bu sömürü, talan, rant, yalan ve savaş düzenin devam ettirmek için her yolu deniyorlar. Ama başaramayacaklar. Bütün bu oyunları halkın iradesi boşa çıkaracaktır. Bu zorba düzeni değiştireceğiz.” dedi.

Haber Merkezi / Konuşmasında, gençlere de çağrı yapan Sancar, “Hepimiz, oy kullanan her birimiz seçim görevlisi gibi davranın. Seçimi kazanmak için oyu sandığa, irademizi atmak yetmiyor, sandıktan çıkan iradeyi de korumamız gerekiyor. Hepiniz seçim görevlisi olmak, çalışmak için hazırlanın. En çok siz gençler, sandıkları, oy torbalarını bırakmayın” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti’nin Cizre’de gerçekleştirdiği mitingde konuştu. Sancar, şunları ifade etti:

“Merheba warê helbestê, warê Ehmedê Xanê û Melayê Cizirî, merhaba ware Orhan Doganê dilovan, merhaba keleha berxwedanê, merhaba dayikên eziz, merhaba ciwanên têkoşer. merheba gelê Cizîra botan, ez we hemuyan ji dil û can slav dikim. Cizre’nin onurlu direngen halkı. Hepinizi yürekten selamlıyorum. Hoş geldiniz.

Bu coşkunuz bütün ülkeye yayılıyor. Bütün ülke Cizira Botan’ın coşkulu sesini dinliyor. 14 Mayıs’a doğru büyüyerek yürüyen halkın kararlılığını gösteriyor. Hun her hebin hevalno.

“AKP-MHP bloku Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur”

Evet, 14 Mayıs’a günler kaldı. AKP-MHP bloku bu ülkeye savaş, yoksulluk, sömürü ve baskıdan başka hiçbir şey getirmedi. Kürtlere de savaş, imha ve yoksulluğu reva gördü. Bakın geçen gün Süleyman Soylu ne diyor? “Yerli malı haftasını artık elmayla, armutla kutlamıyoruz. Yerli malı haftasını İHA’larla, SİHA’larla, Ataklarla, Kızıl Elma’larla kutluyoruz”.

Ne demek bu, savaşı ve ölümü kutsamak demek. AKP-MHP bloku, savaşı ve ölümü yüceltip kutsuyor. Biz ise barışı ve yaşamı savunuyoruz. Sizlere anlatmama gerek yok her gün yaşıyorsunuz örnekleriyle. AKP-MHP bloku Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Kürt düşmanı bir ittifaktır bu ittifak. Kayyım uygulamalarıyla, Kürt halkının iradesini gasp etti. Burada da gasp etti, birçok şehrimizde de kayyımlarla iradeyi gasp etti.

Peki, kayyımlar ne yaptı? İlk önce kurumların isimlerini değiştirdiler. Kürtçeyi kaldırdılar, Kürtçe isimleri sildiler. Sağlık, eğitim, kadın için kurulmuş kuruluşları kapattılar. Hepsi Kürtçeye düşmanlık, Kürt halkına düşmanlıktır. Başka ne yaptılar? Sevgili Orhan Doğan adına yapılan anıtı da yıktılar. Şimdi onlar Kürtçe isimleri sildiler diye Kürtçe yok olur mu? Kurumları kapattılar diye Kürt halkı kültüründen ve kimliğinden vazgeçer mi?

Orhan Doğan Anıtı’nı yıktılar diye Orhan Doğan’ı bu halkın yüreğinden çıkarabilirler mi? Orhan Doğan gibi halk için, barış için, adalet için mücadele eden, bedel ödeyen bütün insanlara selam olsun! Onların büyük bedellerle bugüne getirdiği mücadele şimdi hepimize emanet. Bu mirası, bu değerli mirası büyüterek gelecek kuşaklara aktarmak boynumuzun borcudur. Bunu en çok siz gençler yapacaksınız. Gençler sizler en önde yürüyeceksiniz.

Bu iktidar savaştan besleniyor. Savaşa ülkenin kaynaklarını aktarıyor. Savaştan bir avuç zengin savaş baron yaratıyor. Bunun sonucu canlarımız gidiyor, yoksulluk artıyor. Şuraya bakın, Şırnak ülkenin 81 ili içinde gelişmişlik bakımından son sırada. 81 ilin sonuncusu Şırnak. Yani ne demek bu? Yoksulluk, işsizlik, sefalet demek bu. Bu iktidarın halka reva gördüğü yaşam bu. Biz bunu değiştirmeye geliyoruz.

Sevgili gençler, değerli kadın yoldaşlarım; bu mücadelenin öncüleri sizlersiniz. “Direne direne kazanacağız” diyorsunuz ya direne direne kazandık zaten. Ne yapmak istiyorlardı? Bizleri yok etmek, diz çöktürmek, boyun eğdirmek istiyorlardı ama halkımızla direndik, diz çökmedik, boyun eğmedik.

“Kumpasları ile başa çıkmayı öğrendik, bu da onlara dert oldu”

Biliyorsunuz, Seyit Rıza idam sehpasına giderken “Ben sizin hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu ama ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun” dedi. Şimdi biz hem onların önünde diz dökmedik, boyun eğmedik bu onlara dert oldu.

Ayrıca oyunlarıyla, hileleriyle, kumpaslarıyla başa çıkmayı öğrendik, bu da onlara ders olsun. Partimiz HDP’yi kapatmak için dava açtılar. Yoldaşlarımızı kumpas davalarıyla cezaevlerine tıktılar. Hepsi siyasi rehindir. Kendi hukuklarını çiğnediler, uluslararası hukuku yok saydılar, kardeşlerimizi içeri tıktılar ama yine vazgeçmedik, yolumuzda kararlılıkla yürüdük.

Halkımıza söz vermiştik. Ne yaparlarsa yapsınlar, halkımızı seçeneksiz bırakmayacağız demiştik. Halkımızın iradesini seçimlerde en etkili şekilde ortaya çıkaracak yolu yaratacağız demiştik. Şimdi o yol Yeşil Sol.

Diyoruz ki tek yol Yeşil Sol. Şimdi Yeşil Sol’u Meclis’e en güçlü şekilde göndermenin zamanıdır. Bizler Türkiye’nin bütün sorunlarını çözecek güce ve birikime sahibiz. İttifaklarımızla daha da güçleniyoruz. Burada Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı kurduk. Kürt ulusal birliğine giden yolda önemli bir adım attık.

Birliğimiz özgürlük için önemlidir. Kürt halkının birliği, özgürlüğü, hukuku ve hakları için çok önemlidir. O nedenle birliğimizi güçlendirmeliyiz. Mamoste Cegerxwîn çi digot? Digot, eger em nebin yek, em ê herin yek bi yek. Niha em bûn yek u em naçin yek bi yek.

Burada kurduğumuz ittifakı Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerini kapsayacak genişliğe getirmek istiyoruz. Kürt halkının bu özgürlük mücadelesi ile Türkiye halklarının demokrasi mücadelesini buluşturuyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü Türkiye’nin demokrasiye giden yolunu açar.

Türkiye’de demokrasiyi birlikte inşa ettiğimizde barışın güvencesini de yaratmış olacağız. Hem Kürtlerin özgürlüğü, hukuku ve hakları için hem de bütün Türkiye’de demokrasi ve adalet için güçlerimizi birleştiriyoruz. Gümbür gümbür geliyoruz. Geçen gün Erdoğan diyor ki; “Benim dünyevi hiçbir hırsım olamaz”.

Daha ne olsun, daha nasıl bir hırsı olsun! Her gün sosyal medyada yayınlanan itirafları bir kenara bıraktım. Erdoğan bu koltuğa yapışmıştır ve kaybetmemek için denemediği yol kalmadı. Sırf iktidarlarını devam ettirmek için; bu sömürü, talan, rant, yalan ve savaş düzenini devam ettirmek için her yolu deniyorlar. Ama başaramayacaklar. Bütün bu oyunları halkın iradesi boşa çıkaracaktır.

Bakın, 2019 yerel seçimlerinde Şırnak’ı nasıl gasp ettiler. Şimdi itirafçılar anlatıyor. Bu seçimlerde de devletin bütün imkanlarını kullanıyorlar. O yetmedi valileri, kaymakamları, emniyet görevlilerini devreye sokuyorlar. Halkın oylarını baskı ve hileyle ve başka vaatlerle çalmak istiyorlar ama Cizira Botan halkı, Şırnak halkı bu ahlaksızlığa geçit vermeyecek. Bu zorba düzeni değiştireceğiz. Ahlaksızlığı yıkacağız, çiğneyip geçeceğiz ördükleri ahlaksızlık duvarlarını.

Sevgili kardeşlerim, seçim geliyor. Kaç gün kaldı şurada? Bu seçim, ölümü ve savaşı kutsayanlar ile barışı ve yaşamı savunanlar arasında bir seçimdir. Bu seçim sömürü düzenini devam ettirmek isteyenler ile emeğin hakkını savunanlar arasında bir seçimdir. Bu seçim özgürlüğü savunanlar ile baskıyı, zulmü sürdürmek isteyenler arasında bir seçimdir.

Türkiye yeni bir yüzyıla hangi yolla girecek? İşte bunu biz belirleyeceğiz. Meclis’e Yeşil Sol’u en güçlü şekilde gönderdiğimizde özgürlüğün, demokrasinin, barışın da kurucu gücünü yaratmış olacaksınız. Bütün suçların, soygunların, bütün bu talanın, yalanın hesabını sormaya gideceğiz. Yeni bir yaşamı, bu ülkedeki bütün halkların ve inançların eşit ve özgür olduğu bir düzeni kurmaya gideceğiz.

Cudi’de kesilen her ağacın hesabını sormaya gideceğiz. Bunu yapmak için de Yeşil Sol’un ağacı altında buluşuyoruz. Buluşuyoruz, güçlerimizi birleştiriyoruz. Barışa, demokrasiye, adalete en güçlü şekilde yürümek için bir araya geliyoruz. Biliyoruz başarı yakındır. Bu tek adam rejimini, bu saltanatı bitireceğiz.

Erdoğan gidecek, bu seçimlerde sizlerin iradesiyle gidecek. Saltanat düzeni bitecek. Yeşil Sol’la yeni, özgür ve eşit yaşamın yolları açılacak. Biraz önce videoda izlediniz, oylarınızı nasıl kullanacağınızı iyi öğrenmeniz gerekiyor. Pusulada tek ağaç var, Yeşil Sol’un ağacı. Mührü onun altına basıyoruz. Mühür Yeşil Sol ağacının altına. Sandıkları da koruyoruz, irademizi de.

“İktidar irademizi çalmak isteyecek ama izin vermeyeceğiz”

Hepimiz, oy kullanan her birimiz seçim görevlisi gibi davranalım. Seçimi kazanmak için oyu sandığa atmak yetmiyor, sandıktan çıkan iradeyi de korumamız gerekiyor. Hepiniz seçim görevlisi olmak, çalışmak için hazırlanın. En çok siz gençler sandıkları, oy torbalarını bırakmayın. Bunlar her şeyi çalmak isterler, irademizi çalmak isterler ama izin vermeyeceğiz. Mutlaka bu tek adam yönetimini bitireceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz.

Rêya me vekiriye em dizanin. Eger em yek bibin wê herin. Em bimeşin meşa me meşa azadiye ye. Ev meş ewê wan bişîne. Serkeftin ya me ye. Em çi dibijin; dîsa em, dîsa serkeftin. Dîsa em dîsa azadî, dîsa em dîsa aştî. 15 Mayıs sabahı baharın geldiğini, çiçeklerin açtığını, yüzlerin güldüğünü hep birlikte göreceğiz. Bütün ülkeye baharı bizler getireceğiz. Serkeftin, serkeftin ji bo me.”

Paylaşın

HDP’li Buldan: 14 Mayıs’ta Gaz Olup Uçacaklar

Iğdır’da halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Ekonomik kriz herkesi perişan etti. Bugün Iğdır halkının yaşadığı sefaleti, yoksulluğu onlar saraylarının penceresinden göremezler. Kaynamayan boş tencerelerinizi, okullara aç gönderdiğiniz çocuklarınızı Saray’ın pencerelerinden göremezler. Çünkü onlar kasalarını doldurmakla meşguller” dedi.

Haber Merkezi / Buldan, konuşmasına, “Onlar yandaşlarını zengin etmekle meşguller. Onlar çetelerine ihale dağıtmakla meşguller. Bugün seçim meydanlarında yalanları, hakaretleri, parmak sallamaları ardı ardına geliyor” sözleriyle devam etti.

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, konuşmasının devamında, “Bir gün gaz diyorlar, ertesi gün benzin diyorlar, en son da petrol dediler. Bütün bunların gaz olup uçtuğunu görmüyorlar. Onlar da 14 Mayıs’ta gaz olup uçacaklar” dedi ve ekledi:

“Ülkenin kaynaklarının doğru yere aktarılmasıyla bu ülke kalkınabilir. Ancak onlar kendi saraylarında zenginliklerini korumaya devam ediyorlar.”

Yeşil Sol Parti, seçim çalışmaları kapsamında Iğdır’da miting düzenledi. Mitingde konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, şunları söyledi:

“Merhaba gelê me yê Îdirê, merhaba jinên îdirê, ciwanên îdirê gelê me yê hêja, ezîz hûn bi xêr hatine serserê min serçavê me hatine. Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün burada olmaktan, Iğdır halkıyla olmaktan, sizlere hitap etmekten büyük bir onur ve gurur duyuyorum.

Burası benim ilk göz ağrımdır. Iğdır halkı benim için vazgeçilmezdir. Iğdır halkına vefa borcum var. Vekil olsam da olmasam da, başkan olsam da olmasam da sizleri asla yalnız bırakmayacağıma dair sözüm var. Bu sözümü her daim tutacağıma bir kez daha söz veriyorum.

Sevgili Iğdırlılar; bu hikaye Yeşil Sol Parti’nin ortak hikayesidir, Iğdır’ın hikayesidir. Bu hikaye Ege’nin, Marmara’nın, Karadeniz’in, Serhad’ın, Botan’ın, Amed’in hikayesidir. Bu hikaye Yeşil Sol ile başlamadı. Bu hikaye yıllardır devam eden onurlu bir direnişin hikayesidir.

Bu hikaye Türklerin, Kürtlerin, Azerilerin, Terekemelerin, Ermenilerin, Süryanilerin, bu coğrafyada yaşayan inkar edilen ve ezilen herkesin hikayesidir. Hepimiz biriz, kardeşiz, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya devam edeceğiz. Bunun en güzel örneği Iğdır’dır, Kars’tır. Buna benzer kentlerdir. Bir arada yaşadık, yaşamaya devam edeceğiz. Kardeşçe, huzur içerisinde, refah içerisinde. Türk’üyle, Kürt’üyle, Terekeme’siyle Azeri’siyle.

Hiçbir güç bizlerin arasına nifak tohumları ekmeye kalkmasın. Bu barış ve kardeşlik duygusu asla bozulmayacak, hiç kimse de bunu bozamayacak. Bu hikayenin içerisinde ortak yaşam var, barış var, özgürlük var. Bu hikayenin içerisinde gençlerin gelecek umudu var, hayalleri var. Bu hikayenin içerisinde kadınların baskısız, sömürüsüz, şiddetsiz, katliamsız yaşam umudu ve saçlarının teliyle dünyayı titrettikleri kadın mücadelesi var. İşte bizim hikayemiz bu.

Peki, onların hikayesi ne? AKP ve MHP’nin hikayesinde ne var? Onların hikayesinde açlık var, yoksulluk var, hırsızlık var. Onların hikayesinde sefalet var, onların hikayesinde nefret var, kin var, öfke var. Onların hikayesinde cezaevleri var, siyasetçilerin cezaevlerine tıkılması var.

Onların hikayesinde belediyelerimize kayyım atamak var. Onların hikayesinde kendi yandaşları, 5’li Çeteleri var. Onlar gibi düşünmüyorsan, onlardan yana tavır almıyorsan, onlara oy vermiyorsan o zaman sana nefes alma hakkını bile tanımıyorlar, yaşam hakkını tanımıyorlar. Her türlü zulmü, hukuksuzluğu, haksızlığı, şiddeti sana reva görüyorlar. Ama 14 Mayıs’ta artık onları göndereceğiz ve siyasi tarihten sileceğiz.

Biliyorsunuz ekonomik kriz herkesi perişan etti. Bugün Iğdır halkının yaşadığı sefaleti, yoksulluğu onlar saraylarının penceresinden göremezler. Kaynamayan boş tencerelerinizi, okullara aç gönderdiğiniz çocuklarınızı Saray’ın pencerelerinden göremezler. Çünkü onlar kasalarını doldurmakla meşguller.

Onlar yandaşlarını zengin etmekle meşguller. Onlar çetelerine ihale dağıtmakla meşguller. Bugün seçim meydanlarında yalanları, hakaretleri, parmak sallamaları ardı ardına geliyor. Bir gün gaz diyorlar, ertesi gün benzin diyorlar, en son da petrol dediler. Bütün bunların gaz olup uçtuğunu görmüyorlar. Onlar da 14 Mayıs’ta gaz olup uçacaklar.

“Dini istismar eden iktidarın hikayesi bitti, filmin sonuna geldiler”

Ülkenin kaynaklarının doğru yere aktarılmasıyla bu ülke kalkınabilir. Ancak onlar kendi saraylarında zenginliklerini korumaya devam ediyorlar. Bu ülkenin esas kaynağı Ankara’daki, Beştepe’deki Erdoğan’ın Saray’ıdır. Bunu herkes böyle bilsin. Bu kaynaklar sadece Erdoğan’a ve yandaşlarına aktarılıyor. Iğdır halkına, esnafına, çiftçisine, üreticisine, gencine, işsizlerine aktarılmıyor.

Onlar için varsa yoksa kendileri, kendi koltukları ve iktidarlarıdır. Ama Iğdır halkı kararını vermiş belli. 14 Mayıs’ta AKP’yi Iğdır’da tabela partisi haline getirecekler. Onların hikayesi bitti. Onların artık filmi bitti, filmin sonuna geldik. Sadece çalışacağımız 4 günümüz var. 4 günün sonunda yani 5’inci gün, Pazar günü oylarımızı kullanacağız.

Meydanlarda en fazla AKP yine yalanlara ve iftiralara başladı. Her gün bizi karalayarak, parmak sallayarak, hakaret ederek seçim çalışması yürütüyorlar. Talimatı Allah’tan aldığını söyleyen bir Erdoğan var. Artık dini bile siyasete alet etmekten çekinmeyen bir AKP var.

Kendisini peygamber zanneden bir Erdoğan var. Sadece bu değil elbette. Halkımızın inancını sömüren, istismar eden bir AKP var. Bütün bunlara dur demenin zamanı elbette ki 14 Mayıs’tır. 14 Mayıs’ta onları geldikleri yere göndereceğiz.

Gelirken Erdoğan parmağındaki yüzüğü göstererek şunu söylemişti: “Tek servetim parmağımdaki yüzük demişti”. Ancak şimdi yüzüklerin, zenginliklerin efendisi oldular. Tek yüzükle geldiği yere onları göndermenin zamanı geldi. Şimdi Iğdır’da, Kars’ta, Ağrı’da, Muş’ta, İstanbul’da, İzmir’de, bütün şehirlerde Yeşil Sol rüzgarı, bayrağı ve havası her yeri sardı. Artık kimse bizi durduramaz. Gümbür gümbür geliyoruz.

Sevgili arkadaşlarım, sizler beni iki dönem yüksek oranlarla seçip parlamentoya gönderdiniz. Şimdi sıra buradaki iki aday arkadaşımda. Yılmaz Hun kardeşimizi ve Aysel Aras ablamızı önce Allah’a, sonra sizlere emanet ediyorum. Ben inanıyorum ki Iğdır halkı bir kez daha kendi iradesine sahip çıkacak, adaylarımızı parlamentoya gönderecek.

Şimdi geçmiş dönemlerde makarna verenler, çay dağıtanlar, şeker verenler, kömür dağıtanlar bu dönem para dağıtmaya başlamış. Ama onlar bilsinler ki, Iğdır halkı iradesini kömüre de makarnaya da satmadı, paraya da satmayacak. Asla satmayacak.

Bir sözüm de küsenlere, darılanlara ve evinde oturanlara. Bu parti geçmişten beri herkese görev verdi. Bir dönem görev alanlar başka bir dönem görev almayınca eğer küsüyorsa, evinde oturuyorsa, o zaman bu mücadeleyi anlamamış demektir. Bu onurlu mücadelede olmak herkesi yüceltir. Çünkü bu parti herkese kıymet vermiş, herkesi onurlandırmış, herkese görev vermiştir.

Bu dönem başka arkadaşımız görevlendirilmişse eğer, o zaman hepimizin görevi bu iki arkadaşımızın yanında durmaktır. Gün küsme, darılma ve evde oturma zamanı değildir. Zaman faşizme kaybettirme zamanıdır. Zaman birlik ve beraberlik içerisinde olma günüdür. Bunu başarırsak biz Iğdır’da 2-0 yaparız. Bir kez daha söylüyorum. Iğdır’da da demokrasi 2 – faşizm 0 olacak.

“50 artı 1’i Erdoğan rüyasında görecek”

Sizlere güveniyorum. Sonsuz güveniyorum. Oy kullanacağınız, sandığa gideceğiniz gün elinize pusulayı alın ve başka hiçbir partiyi görmeyin. Sadece Yeşil Sol’u görün. Yeşil Sol’un altına mührünüzü öyle bir vurun ki, 50 artı 1’i Recep Tayyip Erdoğan rüyasında görsün. Bir oy Yeşil Sol’a bir oy Kılıçdaroğlu’na diyoruz. Niye? Çünkü artık faşizmin gitmesini, baskıların durmasını istiyoruz. Bu ülkeye barışın, huzurun, refahın, sevginin, adaletin gelmesini istiyoruz. Bu ülkede artık sevgiden, huzurdan bahsedilmiyor.

İnsanlar evlerinde huzurla oturmuyor. Karanlık günlerin hayalini kuranlar şunu bilsinler ki; Yeşil Sol bu ülkenin teminatıdır, Yeşil Sol adaletin, barışın ve huzurun teminatıdır. Yaptıkları bütün hukuksuzlukları kendileriyle birlikte göndereceğiz. Kayyımlarını da göndereceğiz, hukuksuzluklarını da göndereceğiz. Onların bize uygulamış oldukları bütün zulümleri onlarla birlikte sandığın dibine göndereceğiz.

Sevgili halkımız, hepinize başarılar diliyorum. Yolunuz ve yolumuz açık olsun. Kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Sizler 2007’de 2011’de bana nasıl sahip çıktıysanız şimdi de aynı iradeyle 2 vekil adayımıza sahip çıkın. Elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. An serkeftin an serkeftin. An azadi an azadî. Hun her hebîn hevalno.”

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Kaybettikçe Saldırıyorlar

Kars’ta halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Bunlar kaybettikçe saldırmaya başlıyorlar ve saldırdıkça kaybedeceklerini ne yazık ki bilmiyorlar. 4 gün sonra gideceklerinin farkında değiller bunlar. Bunların düşmanlıkları, Kürde karşı düşmanlıkları, demokrasiye karşı düşmanlıkları, kadınlara ve muhalefete karşı düşmanlıkları artık çok gizlemiyorlar. Açık açık söylüyorlar” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Televizyon programlarında mitinglerde, meydanlarda söylüyorlar. Biz bu düşmanlığa asla izin vermeyeceğiz. Türkiye halklarının bir arada yaşamasının, kardeşliğin huzurun refahın ve barışın, geleciğimizin teminatı artık Yeşil Sol Parti’dir. Biz bu ülkenin güvencesiyiz. Biz bu ülkenin teminatıyız. Onların kendi içlerinde düşmanlıkları ile baş başa bırakıyoruz.”

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Kars Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenledi. Mitinge, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır katıldı.

MA’nın aktardığına göre, mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan şunları söyledi:

“Burada yaşayan bütün halklarımıza Türküne, Kürdüne, Terekeme’sine Azeri’sine bütün değerli halkına, hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugün Kars önemli bir miting yapıyor, arkadaşlarım Kars tarihinin en kalabalık mitingi olduğunu söylüyorlar. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum, sizlere de saygılar sunuyorum.

İlk olarak İstanbul Kadıköy’de bir ırkçı saldırı sonucu yaşamını yitiren Cihan Aymaz’ı saygıyla ve minnetle anıyorum. Bu ırkçı saldırılara sebep olanları, bu saldırıları teşvik edenleri bir kez daha kınıyorum. Onların bu ırkçı saldırılarına da kutuplaşma ve insanları birbirinden ayırma politikalarına artık son vereceğimiz tarih 14 Mayıs tarihidir. Şimdi meydanlarda hakaret edenler, parmak sallayanlar, tehdit edenler, ırkçı söylemlerde bulunanlar son 5 gün içinde yaşanacaklardan sorumludurlar.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin iki gün önce yaptığı açıklamayı nefretle ve şiddetle kınıyorum. ‘Kılıçdaroğlu’nun ortaklarına ya müebbet ya da bedenlerine birer kurşun’ dedi. Bu çok talihsiz bir açıklama. Arkasında ne oldu? Dün Erzurum’da Ekrem İmamoğlu’na taşlı saldırı gerçekleşti.

Yeşil Sol Parti’nin Tarsus’ta aracı taşlandı. Bugün Trabzon’da CHP milletvekillerine saldırı gerçekleştirdi. İşte bütün bu ırkçı söylemlerin arkasında gerçekleşen saldırıların bunları söyleyenlere ait olduğunu belirtmek isterim. Bunun sorumlusu sizlersiniz. Bu saatten sonra insanlarımızın ayağına taş değse kılına zarar gelse bütün bunların sorumlusu bu söylemlerdir bunu söyleyenlerdir, söyletenlerdir.

“Biz bu düşmanlığa asla izin vermeyeceğiz”

Bunlar kaybettikçe saldırmaya başlıyorlar ve saldırdıkça kaybedeceklerini ne yazık ki bilmiyorlar. 4 gün sonra gideceklerinin farkında değiller bunlar. Bunların düşmanlıkları, Kürde karşı düşmanlıkları, demokrasiye karşı düşmanlıkları, kadınlara ve muhalefete karşı düşmanlıkları artık çok gizlemiyorlar. Açık açık söylüyorlar. Televizyon programlarında mitinglerde, meydanlarda söylüyorlar. Biz bu düşmanlığa asla izin vermeyeceğiz.

Türkiye halklarının bir arada yaşamasının, kardeşliğin huzurun refahın ve barışın, geleciğimizin teminatı artık Yeşil Sol Parti’dir. Biz bu ülkenin güvencesiyiz. Biz bu ülkenin teminatıyız. Onların kendi içlerinde düşmanlıkları ile baş başa bırakıyoruz. Biz Türkiye halklarıyla kendi içimizde Türküyle Kürdüyse Azeri Terekemesiyle yerli halkıyla barış içinde, refah ve huzur içinde yaşayacağız. Kars buna en güzel cevaptır. Kars halkı yüzyıllardır barış içinde bir arada yaşamış ve bundan sonra da böyle yaşamaya devam edecek.

Sevgili Karslılar, gittiğimiz her yerde aynı coşku var, aynı kararlılık var. Dün Manisa’da, ondan önceki gün Erzurum’daydık. Bugün Kars’tayız, yarın Iğdır’da olacağız. Görüyoruz ki Yeşil Sol Parti bayrakları sloganları ve verdiği mesajlarla Türkiye’nin yerinde dalgalanıyor, Türkiye’nin her yerinde aynı hava var. Elbette Selo’ya da, Figen’e de, Gültan’a da, Ayla’ya da özgürlük. Bu ülkede düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde olan arkadaşlarımızın özgürlük talebi 14 Mayıs’tan sonra gerçekleşecek.

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın söylediklerini her gün TV’lerde izliyorsunuz. Son olarak dediği şey şudur, ‘Ben Allah’tan talimat alıyorum.’ Kendisini peygamber zannediyor. Dini siyasete alet etmekten ne yüzü kızarıyor ne de utanıyor. Dini istismar edenler 14 Mayıs’ta bu halktan cevabını alacaklar. Peki Erdoğan diyor ki, ‘bana bir iktidarlık süre tanıyın bir iktidarlık daha yol açın.’ Niye istiyor sevgili arkadaşlar bir daha iktidar olmayı.

Yolsuzluk yapmak için, hırsızlık yapmak, usulsüzlük, hukuksuzluk yapmak için istiyorlar. 21 yıldır bu ülkede hırsızlığı, yolsuzluğu, açlığı, yolsuzluğu, sefaleti Türkiye halklarına reva görenler bir kez daha iktidara gelme peşindeler. Gelip Kars halkıyla bir gün konuştular mı, Kars halkının derdini dinlediler mi? Kars esnafının, işçisinin, gençlerin, kadınların ne derdi var? Geçim sıkıntısı var mı? Bütün bunları dinlemediler.

Onlara sarayın pencerelerinden Karsa bakmak daha kolay geliyor. Çünkü sarayın penceresinden Kars halkının ne yaşadığı ne yediği ne içtiği soğan alabiliyor mu, patates alabiliyor mu, esnaf siftah yapabiliyor mu, işçisi, çiftçisi üretim yapabiliyor mu? Ürettiğini satabilir mi? Bunları görmezler göremezler çünkü o pencereden Türkiye toz pembe görünüyor. Ama biz o perdeyi 14 Mayıs tarihinde ampulleriyle birlikte söküp atacağız.

Bunların içinde insan sevgisi yok bunlarda sadece kötülük var zalimlik var zulüm var. Sadece korktukları şey koltuklarından olmak ve seçim sandıkları. Ama artık korkunun ecele faydası yok Kars halkı onları gönderecek. Şimdi Yeşil Solu parlamentoya en güçlü şekilde göndermenin zamanı. Biz 100 vekil hedefledik, bu 100 vekilin 3’ü zaten Kars’tan gelecek. Gülistan vekilimiz iki arkadaşımızla birlikte parlamentoya gidecek ve Kars halkının 3 temsilcisi olacak. Bu 3 temsilci sizin sesiniz, sözünüz olacak iradeniz olacak sizin kararlarınızı her yerde ifade edecek. Ama şimdi esas söz sizde.

Kars halkı 3 vekilimizi parlamentoya göndermeye söz veriyor musunuz? O zaman ben de diyorum ki Kars’ta demokrasi 3, faşizm sıfır. Kars halkı iradesine sahip çıkacak ancak Karslıların mevsimlik işçi olarak, inşaat işçisi olarak batıda metropollerde çalıştıklarını biliyoruz. Bir duyarlılık ve bir irade istiyoruz. Kars halkı dışarıda yaşayan bütün akrabalarınızı, yakınlarınızı, çocuklarınızı oy kullanmak için mutlaka Kars’a gelmelerini sağlayın. Partimizle irtibata geçin. Arkadaşlarımız bunun hazırlığını yapıyorlar. Her bir gencimizi çalışanımızı oy kullanmak için Kars’a davet ediyoruz.

“Kazanacağımıza yürekten inanıyorum”

Gelin mührünüzü Yeşil Sol’un altına basın. Yeşil Sol Türkiye’nin umududur. Yeşil sol demokrasinin teminatıdır, bu ülkede güvencedir. Yeşil Sol parlamentoda büyük bir güçle temsiliyet sağlayacak. Bir oy Yeşil Sol’a bir oy faşizmi göndermeye gidiyoruz. Yani diğer oyumuz Kemal Kılıçdaroğlu’na. Şimdi kazanma zamanı, başarma zamanı, bu kazanma ve başarmanın sizlerin elinde olduğunu biliyoruz.

Gece gündüz çalışın 4-5 gün uyumasak da bir şey olmaz. Gitmedik ev, tutmadık el, dokunmadık yürek bırakmayın. Herkesin kapısını çalın, herkesten oy isteyin, herkese Yeşil Sol’u mutlaka tanıtın. Sizlere 14 Mayıs darbe tarihidir diyenlere bir demokrasi dersini sandıkta hep birlikte verelim. Çünkü 14 Mayıs’a darbe diyenler var, çünkü kafaları sadece darbeye çalışan bir iktidar var.

Onlar darbeleri iyi bilirler, Kars halkına nasıl darbe yapıldığını iyi bilirler, Kars halkının belediye eş başkanlarını görevden alıp yerine kayyum atamasını iyi bilirler. Onlar eğer Kenan Evren yaşamış olsaydı, Evren’i cumhurbaşkanı adayı yaparlardı, çünkü zihniyetleri, anlayışları, bakış açıları aynı. Ama biz darbelere de faşizme de kötülüklere de zulme de hukuksuzluklara da 14 Mayıs tarihinde hep birlikte son vereceğiz. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Kazanacağımıza yürekten inanıyorum.”

Paylaşın

Sancar Gençlere Seslendi: Kimse Sandığa Gitmemezlik Etmesin

Batman’da halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Gençler, değişim sizin elinizdedir. Genç nüfusun en yoğun olduğu illerden biri Batman. Herkes ama herkes bugününe sahip çıkmak ve geleceğini aydınlık üzerine kurmak için mutlaka her saniye, her dakika çalışmalıdır. Gençler! Kimse sandığa gitmemezlik etmesin. Sizler arkadaşlarınızla konuşun ikna edin, sandığa götürün ve mührü Yeşil Sol’un ağacının altına vurmalarını sağlayın” dedi.

Haber Merkezi / Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar; DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Azadî Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşti, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, KKP, PSK, DDKD temsilcileri ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarının katılımıyla Batman’da yapılan mitingde konuştu. Sancar, şunları söyledi:

“Gelê êlihê birûmet ez we hemûyan bi dil germî slav dikim. Sevgili Batman halkı hepinizi selamlıyorum. Görüyoruz Batman hazır. 14 Mayıs’a 1 hafta kaldı. Batman 1 hafta sonrasına hazır, tek adam rejimini bitirmeye hazır. Batman demokratik dönüşümün yolunu Yeşil Sol ile açmaya hazır. Var olun, sağ olun! Biz sizinle gurur duyuyoruz. Siz olmasanız biz olmayız. Sizinle varız, desteğinizle varız, inancınızla varız. Gençler, kadınlar yolumuzu açıyor, önümüzde yürüyor ve bizi başarıya götürüyor. Kadın ve gençlere ayrıca binlerce kez teşekkür ediyoruz. Biz sizinle binlerce kez gurur duyuyoruz.

Jin Jiyan Azadî! Bu söz, bu slogan bugün bütün dünyada baskıya ve zulme karşı yankılanıyor. Burada yankılanıyor, Jin Jiyan Azadî diyoruz. Karşımızda AKP-MHP ve diğer küçük ortaklarından oluşan bir ittifak var. İşte bu ittifak bir karanlıklar ittifakıdır. Bu ittifak yalan, haram ve soygun ittifakıdır. Bu ittifak kin, nefret, düşmanlık ittifakıdır. Onun karşısında bizim halklarla kurduğumuz ittifakımız var. Kürt halkının o direniş mücadelesinin, görkemli yürüyüşümüzün Türkiye halkları ile kurduğu büyük ittifak var.

En büyük ittifakımız halkımızla, en büyük gücümüz bizim birliğimizdir. Birliğimiz servetimizdir. Burada Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı da bu birliği güçlendirmek için kurduk. Birliğimizi kaybettiğimiz anda, birliğimiz zayıfladığı anda yürüyüşümüzü engellemeleri kolay olur. Bugüne kadar her türlü baskıyı, her türlü zorbalığı denediler ama bizi yolumuzdan alıkoyamadılar. Ne diz çöktük ne boyun eğdik. Neden? Çünkü halkla iç içeyiz, çünkü birliğimiz güçlü.

Evet, Batman yoksulluğun ne olduğunu biliyor. Bu AKP-MHP iktidarının yıllardır ülke kaynaklarını nasıl talan ettiğini ve bunun sonuçlarını Batman biliyor. Batman, Türkiye’deki 81 il içinde en yoksul 72’inci kent. Yani sondan 9’uncu sırada. Gençlerimiz işsiz. Burada emeğiyle geçinmeye çalışanlar tekstil atölyelerinde çalışıyorlar, onlar da sefalet ücretlerine mahkum ediliyorlar. Batman’ın kaynakları var; ovaları, tarım arazileri, petrolü var ama bunların Batmanlılara bir faydası yok. Neden? Çünkü bu kaynakları iktidar sermayeye ve kendi yandaşlarına peşkeş çekiyor. O nedenle yoksul bırakıyor Batmanlıları.

Her seçim dönemi Karadeniz’den gaz çıkarıyorlar, şimdi de “Gabar’dan, Andok’tan petrol çıktı” dediler. Yahu petrol burada! Buradaki petrolün Batmanlılara ne faydası oldu? Buradaki halk zenginliklerden bir fayda sağlayabildi mi? Hayır. O gaz, petrol hepsi seçim için uydurdukları hikayeler. Var olan zenginlikleri de kendilerine, yandaşlarına ve sermayeye aktarıyorlar. O nedenle halk yoksul, gençler işsiz. Biz buna son vermeye geliyoruz; yoksulluğu, hırsızlığı ve talanı sonlandırmaya geliyoruz. Yeşil Sol ile geliyoruz.

“Gençlere sesleniyorum; kimse sandığa gitmemezlik etmesin”

Gençler, değişim sizin elinizdedir. Genç nüfusun en yoğun olduğu illerden biri Batman. Herkes ama herkes bugününe sahip çıkmak ve geleceğini aydınlık üzerine kurmak için mutlaka her saniye, her dakika çalışmalıdır. Gençler! Kimse sandığa gitmemezlik etmesin. Sizler arkadaşlarınızla konuşun ikna edin, sandığa götürün ve mührü Yeşil Sol’un ağacının altına vurmalarını sağlayın.

Bu yoksulluğun en önemli nedeni savaş politikalarıdır. AKP-MHP koalisyonu, bu karanlık ittifak şimdi propagandasını bombalarla ve toplarla yapıyor. Yani size vadettiği şey ölümdür, yoksulluktur, sefalettir. Biz de diyoruz ki, hayır bu ittifakın Kürt düşmanlığı üzerine kurduğu politikalara son vereceğiz! Savaş politikalarının temelinde Kürt düşmanlığı yatıyor. AKP-MHP ittifakı Kürt düşmanıdır, 90’ların karanlıklarının ittifakıdır. O günleri Batman halkı unutmaz. Bu karanlık, nefret ve kin ittifakına en büyük cevabı Batman halkı verecek.

Batman halkı sandıklarda öyle bir cevap verecek ki, 40 yıl öncesinin o hikayesini yeniden hatırlatacak. Hazır mı Batman? 5-0 yapmaya hazır mıyız? 40 yıl önce Edip Solmaz’ı belediye başkanı seçen bu irade, bugün AKP-MHP ittifakına en güçlü cevabı vermeye hazır mı? 14 Mayıs’ta Batman’dan 5 vekil bekliyoruz. Çünkü Batman mücadele ile başarının, direniş ile inşanın iç içe geçtiği bir geleneğin en güzel temsilcisidir. Hem mücadele ediyor hem direniyor hem de başarıyor. Bu seçimde de sizden büyük bir başarı bekliyoruz. 5-0 ile Batman bir kez daha tarih yazacak.

Sevgili dostlar bu sıcakta sizi fazla bekletmek istemiyorum. Siirt’te de halkımız bekliyor. Buradan oraya geçeceğiz. Ama zaten size çok şey anlatmaya gerek yok. Siz hazırsınız; tarihten bugüne, geçmişten geleceğe şanlı yürüyüşün temsilcisisiniz. Sandığa gittiğinizde iki tane oy pusulası olacak. Biri milletvekilliği, biri cumhurbaşkanlığı için. Milletvekilliği seçimi için önünüze uzun bir pusula gelecek. Hiç tereddüt etmeyin, asla yanlış yapmayın. O pusulada tek mühür kullanacaksınız. Bir tane mühür var, o da Yeşil Sol ağacının altına basılacak. Başka hiçbir yere o pusulada mühür basmıyorsunuz. Onu katlıyorsunuz, sandığa koyuyorsunuz, 5 milletvekili çıkarıyorsunuz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de önünüze kısa bir pusula gelecek. 4 tane resim var. Orada da nereye oy vereceğinizi, neden oy vereceğinizi biliyorsunuz. Tek Adam’a karşı oyunuzu basacağınız yeri biliyorsunuz. Bu otoriter Kürt düşmanı, savaş ve soygun düzeninin temsilcilerine mühür basmıyoruz. Oraya da sadece bir mühür basıyoruz. Bu sandıklar size emanet. Her sandığın seçmeni o sandığın koruyucusudur. Hepiniz sabahlara kadar sandık başında da çuvalların başında da sanki sandık görevlisiymişsiniz gibi bekleyeceksiniz. Ekmeğimizi çaldılar, geleceğimizi çalmak istiyorlar. Barışı ve huzuru çaldılar. Şimdi de iradeyi çalmak isteyecekler, oyları çalmak isteyecekler. Onlara izin vermeyeceğiz.

“Meclis’e en güçlü şekilde gitmeliyiz”

Bu seçimlerde Yeşil Sol Parti’yi en güçlü şekilde Meclis’e göndermenizi istiyoruz. Buradan Batman halkı Türkiye’nin dört bir yanına sesleniyor: Gelin irademizi Yeşil Sol Parti’nin ağacı altında buluşturalım. Meclis’e en güçlü şekilde gideceğiz. Niye istiyoruz bunu? Bu ülkeye demokrasiyi getirmek için, Kürt sorununa demokratik çözüm için, halkların eşit ve özgür bir biçimde barış içinde yaşadığı bir ülke kurmak için, emeğin hakkı için, adalet için bizler Meclis’e en güçlü şekilde gitmeliyiz. Em dibêjin piştî 40 salan dîsa em dîsa serkeftin. Dîsa em dîsa azadî, disa em dîsa demokrasî. Bîminin di xêr û xweşiyê de. Serkeftin hevalno.”

Paylaşın

HDP’li Sancar: Halkımız Bu İktidarı Göndermeye Hazır

Ankara Mamak Türközü’nde açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Görüyorum ki halkımız Türkiye’nin dört bir yanında bu seçimlere hazır. Gittiğim her yerde, her şehirde gördüğüm manzara budur. Bitlis’ten Van’a, Mardin’e, İzmir’e, Ankara’ya, Artvin’e, Diyarbakır’a kadar bütün illerde, bu ülkenin bütün şehirlerinde halkımız bu iktidarı göndermeye hazır, bu düzeni değiştirmeye hazır” dedi ve ekledi:

“Evet, bu güç bizleri daha da kararlı kılıyor. Bu güç omuzlarımızdaki sorumluluğu daha da artırıyor. Bizler değişim için geliyoruz. Bu ülkede baskıyı, sömürüyü, rantı, talanı ve savaşı bitirmeye geliyoruz. İktidar operasyonlarla ve kirli propagandayla bir kampanya yürütüyor. En çok da bize saldırıyor. Her yerde engellemeler var. Her gün yeni arkadaşlarımızı gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. Özgür basının emekçilerini her gün gözaltına alarak halkın haber alma hakkını engellemeye çalışıyorlar. Avukatları, seçim görevlilerimizi alıyorlar. Çünkü kampanyamızın etkisini görüyorlar”

Sanca, konuşmasının devamında, “Bunun yaratabileceği değişim dalgasının çok farkındalar. Bizi en iyi tanıyan AKP-MHP koalisyonudur. Değişimin gücünün ve iradesinin burada Yeşil Sol’da, Yeşil Sol’la birlikte yürüyen halklarda olduğunu iyi görüyorlar. O nedenle korkuyorlar. Korktukça daha fazla saldırıyorlar ama onlar saldırdıkça biz daha da güçleniyoruz, kararlılığımız daha da artıyor” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara Mamak Türközü’nde Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarıyla birlikte seçim bürosu açılışına katıldı. Sancar, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Hevalên hêja hûn hemû bi xêr hatin, ez we hemûyan bi dil û can slav dikim. Ser seran serçavan hatin. Sevgili kardeşlerim hepiniz hoş geldiniz. Görüyorum ki halkımız Türkiye’nin dört bir yanında bu seçimlere hazır. Gittiğim her yerde, her şehirde gördüğüm manzara budur. Bitlis’ten Van’a, Mardin’e, İzmir’e, Ankara’ya, Artvin’e, Diyarbakır’a kadar bütün illerde, bu ülkenin bütün şehirlerinde halkımız bu iktidarı göndermeye hazır, bu düzeni değiştirmeye hazır.

Değişimin iradesinin Yeşil Sol’da olduğunu görüyorlar, o yüzden saldırıyorlar

Evet, bu güç bizleri daha da kararlı kılıyor. Bu güç omuzlarımızdaki sorumluluğu daha da artırıyor. Bizler değişim için geliyoruz. Bu ülkede baskıyı, sömürüyü, rantı, talanı ve savaşı bitirmeye geliyoruz. İktidar operasyonlarla ve kirli propagandayla bir kampanya yürütüyor. En çok da bize saldırıyor. Her yerde engellemeler var. Her gün yeni arkadaşlarımızı gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar.

Özgür basının emekçilerini her gün gözaltına alarak halkın haber alma hakkını engellemeye çalışıyorlar. Avukatları, seçim görevlilerimizi alıyorlar. Çünkü kampanyamızın etkisini görüyorlar. Bunun yaratabileceği değişim dalgasının çok farkındalar. Bizi en iyi tanıyan AKP-MHP koalisyonudur. Değişimin gücünün ve iradesinin burada Yeşil Sol’da, Yeşil Sol’la birlikte yürüyen halklarda olduğunu iyi görüyorlar. O nedenle korkuyorlar. Korktukça daha fazla saldırıyorlar ama onlar saldırdıkça biz daha da güçleniyoruz, kararlılığımız daha da artıyor.

Bu yürüyüş bu ülkeye özgürlüğü, demokrasiyi, barışı ve adaleti getirme yürüyüşüdür. Bu yürüyüş büyüyerek, büyük bedel karşılığında gerçekleşen mirası daha da ileriye taşıyarak devam ediyor, edecek. Hem seçimlerde hem de seçim sonrasında esas belirleyici aktörün bizler olduğunu; Yeşil Sol ağacı altında toplanan halklar, emekçiler, gençler, kadınlar, bizler olduğunu herkes görüyor.

Bunu daha etkili hale getirmenin sorumluluğunu bizler de görüyoruz, bizler de taşıyoruz. Burada, Türközü’nde daha önce defalarca düğünlerde ve taziyelerde buluştuk. Burada geri dönüşüm işçilerinin emeklerine sahip çıkmak için bir araya geldik. Uğradıkları haksızlıkları ve sömürüyü biliyoruz.

Bütün Kürt şehirlerinde yoksulluğun ne kadar derinleştiğini gittiğimiz her anda görüyoruz. Burada da aynı şekilde. En alttakiler, en yoksullar yine Kürtler. Ama Kürtler emek mücadelesini de özgürlük mücadelesiyle, demokrasi mücadelesiyle en iyi buluşturmayı bilen halktır. O nedenle kendi hakları ve özgürlüğü için mücadeleyi demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesiyle birleştirmiştir, buluşturmuştur.

Kurtuluş da bütün güçlerin bir araya gelmesindedir. O günler de yakındır. Bakın her bir oy çok değerlidir. Sevgili gençler mutlaka ama mutlaka sandığa gidin. Hiçbir şey sizi sandığa gitmekten alıkoymasın. Bu iktidarın propagandalarına, bu iktidarın yaymaya çalıştığı kaos kaygısına ve korku atmosferine hiç kimse prim vermesin.

“Seçim günü hepimiz oyumuza ve irademize sahip çıkacağız”

Seçimlerde hile yapılacağı şeklinde sürekli konuşulan meselelere kulaklarınızı tıkayın. Çünkü sandığın gerçek koruyucusu sandık görevlileri ve müşahitleri değil halkın kendisidir. Her bir oy veren seçmen aynı zamanda o oyu korumakla görevlidir. Seçim günü hepimiz oyumuza ve irademize sahip çıkmak için sandıklarda oy çuvallarının başında nöbet tutacağız. Hiç kimse sandığı da oy çuvallarını da boş bırakmayacak.

Hazırlıklarımız var, elbette teknik bütün çalışmalar yapılıyor ama bunların ötesinde en önemli şey bizzat kendimizin oylarımıza sahip çıkmasıdır. Hile, hurda, yalan, dolan halkın gücü karşısında çöker, çözülür. En büyük güç halkın gücüdür. Halkın iradesinin üstünde hiçbir güç yoktur.

14 Mayıs gecesi sonuçlar belli olduğunda göreceğiz ki halk kararını özgürlükten, demokrasiden, emekten ve barıştan yana ortaya koymuş olacak. Bizler de o iradeyi sahipleneceğiz. O iradenin sorumluluğunun gereklerini 15 Mayıs’tan itibaren yerine getirmek için elimizden gelen her türlü çabayı harcayacağız. Sizlerle yapacağız bunu. Meclis’te oturarak, parti binalarında masa etrafında toplanarak değil; halkın içinde, halkla birlikte yeni dönemin kurucu gücü, öznesi ve aktörü bizler olacağız, Yeşil Sol olacak.

Oylarımıza sahip çıkalım ama oylarımızı kullanırken de hepimiz çok dikkatli olalım. Arkadaşlarım da uyardılar. Oy kullanırken yapılan her yanlış oylarımızın heba olmasına yol açar ve bunun bize faturası ağır olur. Onun için oy pusulasını elinize aldığınızda ağacı arayacaksınız. Yeşil Ağaç.

Milletvekili seçiminde elinize pusulayı aldığınızda ağacımızın altına mührünüzü basıyorsunuz ve katlayıp sandığa koyuyorsunuz. Tek mühür Yeşil Sol’un ağacının altına vurulacak mühürdür. Bunu aklınızdan çıkarmayın. O oy doğru kullanıldığında gücümüzü artıracak, yanlış kullanıldığında emeklerimize yazık edecek.

Oylarımızı da irademizi de en güçlü şekilde o sandığa yansıtacağız ve sandıktan değişimin ve demokratik dönüşümün gücünü çıkaracağız. Geleceği biz kuracağız, AKP-MHP iktidarının bu zalim düzenini bizler değiştireceğiz. Değişim bizlerle gelecek; demokrasi, özgürlük, barış, adalet ve emekten yana bir düzen bizlerle kurulacak.

“Ankara’da da tarihimizin en yüksek oy oranına ulaşacağız”

O nedenle ne kadar çok temsilci gönderirsek Meclis’e gücümüz de değişim etkimiz de o kadar büyük olacak. Gelecek bizim mücadelemizle aydınlanacak, karanlık bizlerin mücadelesiyle dağılacak. Ülkeye aydınlığı getirmeye geliyoruz. O nedenle her yerde oylarımızı Yeşil Sol ağacının altına basıyoruz. Ankara’da da tarihimizin en yüksek oy oranına ulaşacağız. Bundan önce siz sevgili yoldaşlarımın Meclis’e açtığı yolu şimdi daha fazla vekille daha da ileri taşıyacağız.

Ankara’dan sayı vermiyorum ama bütün Türkiye’yi şaşırtacak, dostu sevindirecek, düşmanı çatlatacak kadar yüksek oy bekliyoruz. O kadar çok temsilci bekliyoruz. Birliğimiz ve birlikteliğimiz bizim en değerli hazinemizdir; can suyumuzdur, Yeşil Sol ağacını besleyen dereler ve ırmaklardır.

O suyu o ırmakları bir deniz olarak Yeşil Sol’da birleştirelim ki Yeşil Sol bütün özgürlük, adalet, demokrasi, barış özlemlerinin aktığı koca bir deniz olsun. Bu ülke ferah, aydınlık ve özgür yarınlara kavuşsun. Bu da birlikteliğimizle, bizlerin mücadelesiyle olacak. Buna yürekten inanıyorum. Hepimizin yolu açık olsun. Serkeftin riya me vekirî be. “

Paylaşın

Demirtaş’tan Bir Saniyelik Video: Yaptırmayacağız

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından bir saniyelik bir video paylaştı: Yaptırmayacağız.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kısa videosu’ndan sonra Selahattin Demirtaş’ta “en en kısa video” diyerek paylaşım yaptı.

“En en kısa video” notu düşen Selahattin Demirtaş paylaşımında, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadan bir kesit sundu.

Tek kelimeden oluşan videoda, “Yaptırmayacağız” ifadesi yer aldı.

Kemal Kılıçdaroğlu’da daha önce sosyal medya hesabından 4 saniyelik bir video paylaşmıştı. Videoda toplam 9 kelime kullanan Kılıçdaroğlu, “Bugün dünden daha fakirsen tek sebebi Erdoğan’dır. İyi akşamlar.” demişti.

Paylaşın

HDP’li Sancar: 14 Mayıs’ta Karanlığa Son Vereceğiz

Bitlis’te halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Ülkeye refahı ve eşitliği de hep birlikte getireceğiz. Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkede toplumun büyük kısmı yokluk içinde yaşıyorsa birileri çok zengin olduğu içindir. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyduğu için milyonlar aç ve yoksul kalıyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu adaletsiz sömürü düzenini değiştirmek de bizlerin görevidir. Bu düzeni değiştireceğiz. Bu sefalet, soygun ve talan düzenini, savaşa ve ranta dayanan bu çürük düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacaktır. Oylarınızla, kararlığınızla aydınlığa yürünen yolu açtığımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz, halkların meşalesini yakacağız.”

Sancar, konuşmasının devamında, “Seçimlere 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız lazım. Her birimiz etrafımızdaki insanları sandığa götürelim. Herkes sandığa gitsin ve mührü ağaca bassın, Yeşil Sol’un ağacına bassın. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlisi, müşahit gibi çalışalım. Bu halk iradesini çaldırmaz, korkuya boyun eğmez. Bu halk mutlaka kazanacaktır. Özgür günleri bizler kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmiş olmayacak. Bunun karşılığı özgürlük, demokrasi ve barış olacak.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, PİA temsilcisi Rümeysa Gülmez ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarının da katıldığı Bitlis mitinginde konuştu. Sancar, şunları söyledi:

“Gelê me yê bi rumet, hevalên hêja. Slav ji we ra, hun hemu bi xêr hatin, ser sera ser çavan hatine. Bitlis’in onurlu insanları, bu kadim şehrin değerli halkı, hepinizi yürekten selamlıyorum. Bu coşkunuz için binlerce kez teşekkür ediyorum. Evet, Bitlis de hazır. Bitlis, 14 Mayıs’a hazır. Bitlis, bu zulüm iktidarını göndermeye hazır. Bitlis Yeşil Sol ile Meclis’e temsilcilerini göndermeye hazır. Hazırız! Ülkenin dört bir yanında kararlılıkla devam ediyoruz. Geliyoruz, hep birlikte geliyoruz. Değişim, demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve eşitlik için geliyoruz. İşte buradan bütün Türkiye’ye de Bitlis’in o güçlü ve kararlı duruşunun selamını gönderiyoruz.

“Ne yaparlarsa yapsınlar işte buradayız, sesimizi her yere duyuruyoruz!”

Seçim çalışmalarımızı halklarımızla birlikte yürütüyoruz. Her yerde aynı coşku, fedakarlık ve kararlılık. İşte halkla birlikte yürümenin gururu bu. Sizlerle gurur duyuyoruz. Gençlerle ve kadınlarla, onların öncülüğünde yürümekten onur duyuyoruz. Karşımızda bir kötülük ittifakı var. AKP-MHP ittifakı seçim kampanyasını zulümle, zorbalıkla ve yalanla yürütüyor. Her gün yeni operasyon düzenliyorlar, basına baskı uyguluyorlar. Özgür basın emekçilerini gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. Burada ve ülkenin dört yanında bu yöntemle halkı susturabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar işte buradayız, sesimizi her yere duyuruyoruz, en çok da Saray duysun Saray!

Dün Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü. Bugün de yine basın emekçilerine operasyonlar düzenlendi. Özgür basının çalışanları tutuklanıyor, partili arkadaşlarımızı alıyorlar, kampanyamızı engellemeye çalışıyorlar. Neden bu kadar operasyon? Çünkü biliyorlar değişim gücü ve iradesi buradadır. Türkiye’nin geleceğini kuracak güç bizleriz, sizlerin desteğiyle Yeşil Sol Parti’dir. Sizden korkuyorlar; baskılara boyun eğmeyen, diz çökmeyen Kürt halkının bu onurlu duruşundan korkuyorlar. Biliyorlar ki bu saltanata, bu yozlaşmış düzene, bu savaş politikalarına son verecek güç de bizdedir, bu halkın kararlı mücadelesindedir. Onun için saldırıyorlar ama nafile. On yıllardır aynı yöntemleri uyguluyorlar ama bizler yürüyüşümüzden bir adım bile sapmadık. Bir an bile duraksamadık.

Arkadaşlarımızı tutukladılar, darbe operasyonları yaptılar, yoldaşlarımızı siyasi rehine olarak cezaevlerinde tutuyorlar ama bir gidiyoruz binlerce geliyoruz. Öyle bir yürüyoruz ki, bütün bu kumpasları onların başına çalacağız. Şu an rehin tuttukları bütün yoldaşlarımızla özgürlükte buluşacağız. O günler çok yakın. 14 Mayıs bir milattır. Bu düzeni, bu iktidarı değiştirmenin büyük adımı 14 Mayıs’ta atılacaktır. 14 Mayıs’ta AKP-MHP iktidarı tarihin çöp sepetine gidecektir. Sonra bu düzeni değiştiren güç olarak bizler Meclis’te en etkili şekilde temsil edileceğiz ve bu ülkeye demokrasinin, barışın, özgürlüğün, adaletin yolunu açacağız. Bizler değiştireceğiz. Bizlerle barış ve demokrasi gelecek. Buna inanıyoruz, hep birlikte inanalım.

“Kürt sorununa demokratik çözüm gelecek”

İktidarın ayakta kalmak için başvurduğu yol savaş ve düşmanlık politikalarıdır. Kürt sorununda çözümsüzlüğü varlıklarını sürdürmenin temel yolu olarak belirlemişler. Kürt sorununa savaş yöntemleriyle, güvenlikçi anlayışla yaklaşmak onlar için ayakta kalmanın artık yolu olmuştur. Biz bunu da boşa çıkarıyoruz. Kürt sorununa demokratik çözüm için geliyoruz. Bizler bu ülkede demokratik çözümü, kalıcı çözümü, büyük barışı kurmak için söz verdik. Bunun için 14 Mayıs’ta Yeşil Sol’u Meclis’e en güçlü şekilde göndermek gerekiyor. Bütün halklarımıza çağrımızdır ve Bitlis bunun da en güzel örneğini verecektir.

Bitlis halkına çağrı yapıyorum; inanıyorum ki bu seçimlerde Meclis’e ikiyle yetinmeyerek 3 vekil göndereceğiz. Savaş politikaları aynı zamanda bu ülkede yoksulluğun en temel sebebidir. Her gün savaş politikalarına yaptıkları yatırımlarla övünüyorlar. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı profil resmini değiştirdi. Savaş sembollerini koydu oraya. Demek ki medet umdukları tek yol kalmış, o da savaş politikaları. Bu ülkeye yıkımı getiren, canlarımızı alan, ekmeğimizi gasp eden bu savaş politikalarıdır, Kürt sorununda çözümsüzlüktür. Yoksulluğu bitirmek ve canlarımızı yaşatmak için mutlaka ama mutlaka Kürt sorununa demokratik çözüm gelecek. Mutlaka olacak, bizlerle olacak.

Yoksulluk demişken, dere üstünü görüyorsunuz. İki yıldır esnafın dükkanı yıkıldı, kamulaştırma yapıldı. 2 yıldır bu esnaf ne yapıyor, nasıl geçiniyor diye dert edinen bir iktidar yok. Tersine esnafı açlığa ve sefalete mahkum ettiler. İki yıldır bu enkaz burada duruyor. Esnafımız, halkımız bunun hesabını bu iktidardan soracaktır. Tekellere peşkeş çektikleri kaynakları, halkın cebinden aldıkları kaynaklarla yürütüyorlar.

Bitlis, tütünü geçim kaynağı olarak ekiyor. Tütün üreticilerini, çiftçileri mağdur ettiler. Bitlis nasıl geçinecek, ekmeğini üretecek umurlarında değil. Umurlarında olan tek şey saltanatları, rant ve soygundur.  Ankara’ya saray kurdular, yetmedi İstanbul’a, yetmedi Marmaris’e de kurdular. Bunlar yetmiyormuş gibi Bitlis Ahlat’a da saray kurdular. O saraylarda yaşıyorlar. Saraylarda yaşayanlar dertlerinizi göremez, halkın sorunlarını çözemez.

“Yeşil Sol sizlerle vardır, sizlerle yürüyecektir”

Halk ile birlikte, halk için siyaset yapanlar ancak halkın sorunlarını çözebilir. İşte onlar biziz, Yeşil Sol Parti’dir. Sizlerle birlikte, sizler için her alanda omuz omuza siyaset yürütmeye kararlı olan partidir. Yeşil Sol Parti önceki mücadele birikimlerini toplamıştır. HDP’deki birikim buradadır. Bundan önce yaratılan büyük miras buradadır. Hepimiz buradayız. Birlikteyiz, mutlaka değiştireceğiz. Gençlerle kazanacağız. Gençleri işsizliğe, umutsuzluğu, karanlığa mahkum etmek isteyen bu zorba iktidarı da gençlerin bu kararlı sesiyle değiştireceğiz.

Gençler bugünü de yarını da kendi özgür iradeleriyle kuracaklar. Yeşil Sol sizlerle vardır, sizlerle yürüyecektir. Sevgili kardeşlerim iktidar seçime nasıl hazırlanıyor görüyorsunuz. AKP-MHP ittifakı devlet imkanlarını sonuna kadar kullanarak yürütüyor. Halkın parasını halka karşı kullanıyor. Haram olsun onlara! Başka nasıl yürütüyorlar? Yalanlarla yürütüyorlar. Her gün yalan propagandayı ülkenin her yanına yayarak bir korku ortamı yaratmaya çalışıyorlar.

14 Mayıs bir darbe günüymüş diyor İçişleri Bakanı Soylu. Birazcık haysiyeti olsa aday olduğu anda bakanlıktan istifa ederdi. Madem etmiyor biz göndereceğiz onu. Onu da ağababalarını da göndereceğiz. İşledikleri suçların hesabını da soracağız. Korku yaratmaya çalışıyorlar. Korku ortamını hakim kılarsak insanları sindiririz diye düşünüyorlar ama yanılıyorlar kimse bunların yaratmak istediği korku ortamına asla kulak asmasın. Boş propagandalara asla kulak asmasın, asla prim vermesin. Hepimiz sandıkları koruyacağız. Her bir oy veren kardeşimiz aynı zamanda seçim görevlisidir.

Sabahlara kadar sandıkların başında hep birlikte nöbet tutacağız. Bu ülkede her şeyi çaldılar. İrademizi gasp ettiler. İrademizi kayyım politikalarıyla gasp ettiler. Bu kayyım politikalarını tarihin çöplüğüne gönderme zamanıdır. Halkın iradesini yeniden yönetime getirme zamanıdır. Korkuyu asıl onlar yaşıyorlar, kaybedeceklerini biliyorlar. Onlara kaybettirecek en büyük ve kararlı duruş da Kürt halkının ittifaklarıyla oluşturduğu duruş, yaratığı yürüyüş, büyüttüğü güçtür. Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı da kurduk. En büyük ittifakı halkımızla kurduk. Birlik olalım, birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyelim, irademizi güçlü tutalım. Bu düzeni değiştirelim, bu iktidarı gönderelim.

“14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz”

Ahlat’ta saray yapıyorlar, Bitlis’in yoksulluğunu görmüyorlar. Görmemeleri onların zihniyetinden kaynaklanıyor. Van, Hakkari, Şırnak, bütün Kürt şehirleri gelişmişlik sırasının en altındadır. Bitlis, Türkiye’de gelişmişlik bakımından 81 ilin 76’ıncı sırasındadır. Yani sefaletin en büyük olduğu illerden biridir. Kürt halkı bunu hak etmiyor, bunu değiştireceğiz. Ülkeye refahı ve eşitliği de hep birlikte getireceğiz.

Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkede toplumun büyük kısmı yokluk içinde yaşıyorsa birileri çok zengin olduğu içindir. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyduğu için milyonlar aç ve yoksul kalıyor. Bu adaletsiz sömürü düzenini değiştirmek de bizlerin görevidir. Bu düzeni değiştireceğiz. Bu sefalet, soygun ve talan düzenini, savaşa ve ranta dayanan bu çürük düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacaktır. Oylarınızla, kararlığınızla aydınlığa yürünen yolu açtığımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz, halkların meşalesini yakacağız.

Seçimlere 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız lazım. Her birimiz etrafımızdaki insanları sandığa götürelim. Herkes sandığa gitsin ve mührü ağaca bassın, Yeşil Sol’un ağacına bassın. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlisi, müşahit gibi çalışalım. Bu halk iradesini çaldırmaz, korkuya boyun eğmez. Bu halk mutlaka kazanacaktır. Özgür günleri bizler kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmiş olmayacak. Bunun karşılığı özgürlük, demokrasi ve barış olacak. Dîsa em, em li vir in. Dîsa em, dîsa azadî, disa aşitî, dîsa demokrasî, disa serkeftin, serkeftin, serkeftin hevalno. “

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Demirtaş, Kılıçdaroğlu’na Desteğini Açıkladı

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Demirtaş, “Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Allah yolunuzu açık etsin. Ayrışmayı bitireceğinize, toplumsal barışı sağlayacağınıza, Türkiye’yi refaha, huzura kavuşturacağınıza yürekten inanıyorum. Benim oyum sizedir, Sayın #CumhurbaşkanıKılıçdaroğlu” dedi.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, 14 Mayıs Seçimleri’nde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vereceğini duyurdu.

Demirtaş, mesajında, “Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Allah yolunuzu açık etsin. Ayrışmayı bitireceğinize, toplumsal barışı sağlayacağınıza, Türkiye’yi refaha, huzura kavuşturacağınıza yürekten inanıyorum. Benim oyum sizedir, Sayın #CumhurbaşkanıKılıçdaroğlu” ifadelerini kullandı.

HDP, Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi’nin de dahil olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı da, 28 Nisan’da yaptığı açıklamada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına destek vereceğini duyurmuştu.

İttifak’ın açıklamasında, “Türkiye’nin siyasi, toplumsal ve ekonomik krizlerin bir arada yaşandığı çoklu kriz şartları altında tarihinin en önemli seçimine doğru ilerlediği” belirtilerek, “Bu tarihi seçimde; Türkiye halklarını bir kez daha milletvekilliği seçimlerinde Emek ve Özgürlük İttifakı’na, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye çağırıyoruz” denilmişti.

İttifakın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmama ve parlamento seçimlerine de ittifak çatısı altında girme kararı aldığına işaret edilen açıklamada, “Türkiye siyasetinin bu kırılma aşamasında, üzerimize düşen tarihi görevi hem geleneğimize hem de gelecek kuşaklara borcumuz kapsamında yerine getirme konusunda mutabık kaldık. Bu kapsamda 14 Mayıs 2023’te yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararımızı tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.

Paylaşın

HDP’li Buldan: Zulüm İttifakını Sandığın Dibine Gömeceğiz

Erzurum Hınıs’ta konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Gittiğimiz her yerde bir oy Yeşil Sol’a, bir oy da faşizmi göndermeye. Çünkü bu ülkede faşizmi uygulayanlar belli, Kürtleri inkar edenler belli, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını tanımayanlar belli. Kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti, kadına yönelik baskıyı yapanlar belli. Kadınların emeğini, gençlerin geleceğini ve hayallerini çalan bir iktidar var. Bu zulüm ittifakını hep birlikte 14 Mayıs’ta sandığın dibine gömeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Erzurum Hınıs’ta Sırrı Sakık ve Yeşil Sol Parti milletvekili adayları ile birlikte düzenlenen mitinge katıldı. Erzurum Milletvekili Adayı Meral Danış Beştaş’ın telefon bağlantısıyla halka seslendiği mitingde konuşan Buldan, şunları söyledi:

“Gelê me yê hêja, delal û bi rûmet, dayikên hêja ciwanên xurt, ez we hemuyan slav dikim. Hun bi xêr hatin, ser seran ser çavan hatin. Bugün burada olmaktan, Hınıs halkıyla, bir bütün olarak Erzurum halkıyla, Şeyh Said’in torunlarıyla, Kürtlerle, Alevilerle bir araya gelmekten büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Bu kadim topraklarda bin yıllardır zulme, baskıya ve şiddete boyun eğmeyen, Şeyh Said’in torunlarını örnek alan halkımıza binlerce selam olsun!

Sizlerin bu coşkulu, kararlı ve iradeli duruşu karşısında saygıyla eğiliyorum. Sevgili halkımız, gittiğimiz her yerde aynı coşku var. Yaptığımız bütün mitinglerde aynı kararlılık var, aynı dik duruş var. İnsanlar artık kararını vermiş. Erzurum da kararını vermiş. Yeşil Sol Parti’yi Türkiye’nin her yerinde birinci yapmak için halkımız kararını vermiş. Ege’den Marmara’ya, Doğu’dan Batı’ya, Serhat’tan Amed’e, Botan’dan Karadeniz’e kadar her yerde Yeşil Sol’un bayrakları dalgalanıyor. Her yerde Yeşil Sol’un adayları coşkuyla karşılanıyor.

Çünkü değişimi, dönüşümü, adaleti, barışı, huzuru ve refahı Yeşil Sol olarak Türkiye’nin her yerine yayacağız. Güçlü bir temsiliyetle Meclis’e gireceğiz. Yeşil Sol Parti’nin 100 vekille Meclis’te temsiliyeti artık kaçınılmaz. Çünkü bu hava bunu gösteriyor. Çünkü bu atmosfer bunu gösteriyor. Kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla; Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle öteki olanlar, baskıya ve şiddete maruz kalanlar kararını vermiş; Yeşil Sol’u 100’ün üzerinde vekille parlamentoya gönderecek.

“Bir oy Yeşil Sol’a, bir oy da faşizmi göndermeye”

Gittiğimiz her yerde bir oy Yeşil Sol’a, bir oy da faşizmi göndermeye. Çünkü bu ülkede faşizmi uygulayanlar belli, Kürtleri inkar edenler belli, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını tanımayanlar belli. Kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti, kadına yönelik baskıyı yapanlar belli. Kadınların emeğini, gençlerin geleceğini ve hayallerini çalan bir iktidar var. Bu zulüm ittifakını hep birlikte 14 Mayıs’ta sandığın dibine gömeceğiz.

Erzurum’dayız, Hınıs ilçesindeyiz, buradaki gençlerin çoğunun işsiz olduğunu biliyoruz. Buradaki gençler batıya iş bulmak için gidiyorlar. Hınıs’ın da Tekman’ın da Karaçoban’ın da Karayazı’nın da gençleri doğdukları topraklarda iş bulamıyorlar. O yüzden de karın doyurma pahasına batıya iş bulmaya gidiyorlar. Erzurum halkı bunu hak ediyor mu, hayır. Erzurum’daki genç arkadaşlarım- ben de genç olduğum için böyle söylüyorum- sizler bunu hak etmiyorsunuz.

AKP hükümetinin gençler ve Erzurum halkına reva gördüğü bu yaşamı değiştirmek ve 14 Mayıs’ta onları Erzurum’da bir tabela partisi haline getirmek genç yoldaşlarımın görevidir. İsmi Adalet ve Kalkınma Partisi olabilir ama buna aldanmayın, isminde adalet olanın bütün adaletsizleri getirdiğini biliyoruz. İsminde kalkındırma var ama yandaşlarını ve 5’li Çeteleri kalkındıran bir partidir AKP, Erzurum halkının ne yaşadığını bilmez ve düşünmez. AKP hükümeti Erzurum’da insanlar aç mı, yoksul mu, sefalet mi yaşıyor bilmez.

Saray’ın penceresinden Erzurum halkı görünmez. Her seçim döneminde yalanlarını ve vaatlerini görüyoruz. Her seçimde yeni yalanlarla Türkiye halklarının önüne çıkan, oy isteyen AKP’nin uydurduğu yeni bir yalan var. Cudi’de petrol bulmuşlar, yalan! Bu yalanı bir kez daha uydurdular. Asıl rezerv kaynakları nerede biliyor musunuz, o sarayın altında. Milyarlarca dolara yaptırılan sarayın altında esas kaynaklar. 14 Mayıs tarihinde o sarayın ampulleri sönecek, bütün Türkiye’nin mutfağında tencereler kaynayacak. Buna emin olabilirsiniz.

Şimdi esnafın, işçinin, çiftçinin gırtlağına kadar borçlu olduğunu biliyoruz. Hınıs’ta esnaf siftah bile yapmadan akşam evine gidiyor. Herkesi borçlu yaptılar; kendilerine, devlete ve bankalara borçlu yaptılar. Borç yükünden dolayı insanlar kredi kartlarına yüklenmeye çalışıyor. Yoksulluk, sefalet, borç. Bu halk, sizler bunu hak etmiyorsunuz. Halkımızın refah içinde adalet, barış ve huzurla yaşayabileceği bir ortamı hazırlamak için yollara çıktık, yürüyoruz. Bugün bu alanlarda konuşma yapıyor olabiliriz ama esas konuşmayı sizler 14 Mayıs’ta yapacaksınız.

Söz, karar, mühür sizin; Yeşil Sol Parti sizin. Ben inanıyorum ki, Erzurum halkı kendi adaylarına ve partisine sahip çıkacak. Şimdi buranın birinci sıra adayı Meral Danış Beştaş çok talihsiz bir trafik kazası geçirdi. O kazayı geçirmemiş olsaydı bugün burada olacaktı. Seçim tarihine kadar bu çalışmayı bizzat kendisi yapacaktı. Mevcut koşullarından dolayı gelemedi. Şuna inanıyorum; Meral Danış Beştaş’ı kendi sesiniz, sözünüz ve iradeniz olarak TBMM’ye göndereceksiniz.

Sadece Meral’i de değil, çünkü Erzurum’a bir milletvekili yetmez. Biraz önce aday arkadaşlarımız sahnedeydi. Hepsini tanıyorsunuz. 14 Mayıs’a kadar daha fazla ve güçlü çalışmak ve bu ilde Yeşil Sol Parti’yi güçlü bir temsiliyetle Meclis’e göndermek sizin sorumluluğunuzdadır. Size hem inanıyorum hem de güveniyorum. Başaracağınızı da biliyorum. Bize en güzel müjdeyi siz vereceksiniz. Rehavete kapılırsak boş alanları başkaları doldurur.

Gece gündüz demeden kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, Kürt’üyle, Alevi’siyle kapı kapı dolaşacağız, her eli tutacağız, her yüreğe dokunacağız ve herkesi ikna edeceğiz. Yeşil Sol’u tanımayanlara Yeşil Sol’u anlatacağız. Bu zulmün, bu barbarlığın, tek adam rejiminin bitmesi için, Ali Rıza amcanın hakkı için Erzurum kendi iradesine sahip çıkacak. Bu zulüm sadece Ali Rıza amcaya değil bütün Kürt halkına yapılan bir zulümdür. Şeyh Said döneminden kalan, bugün onun torunlarına ve çocuklarına yapılan zulümdür.

“Bu ülke çatışmalara ve savaşa dur diyecek güce sahiptir”

Bu ülke artık bu zulümlere, baskılara, şiddete, çatışmalara ve savaşa dur diyecek güce sahiptir. Bunun için sizlerin yapacağı tercih önemlidir. Siz ya aydınlığı ya karanlığı, ya savaş politikalarını ya barış politikalarını, ya demokrasiyi ya faşizmi seçeceksiniz. Ama ben inanıyorum; Türkiye’nin her yerinde barış rüzgarları, demokrasi rüzgarları esiyor. Bu ülkeye refahın gelmesi için başlayan bu hava parlamentoya yerleşecek.

Burada sabırla bizi beklediniz, biz de sabırla 14 Mayıs’ta Erzurum’da alacağımız oyları bekleyeceğiz. Hepinize geldiğiniz için, katıldığınız için, bizi bu şekilde karşıladığınız için sonsuz teşekkür ediyoruz. Hepimizin yolu açık olsun. Mutlaka kazanacağımıza, başaracağımıza yürekten inanıyoruz. An serkeftin an serkeftin, an azadî an azadî.”

Paylaşın