Şimşek’ten Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Vurgusu

İstanbul Sanayi Odası (İSO) ocak ayı olağan toplantısında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Fiyat istikrarı sağlanamazsa rekabetçi bir sanayi olamaz. Ekonomi programımızın ana hedefi fiyat istikrarıdır” dedi ve ekledi:

“Türkiye’de enflasyonun yer çekimine karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, düşecektir. Bu program, sabırla ve kararlılıkla uygulanacaktır. Bu program, siyasi sahipliği olan bir programdır. Bu program geçici bir heves değildir. Daha adil bir gelir dağılımı için de fiyat istikrarı olmazsa olmazdır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ocak ayı olağan toplantısında konuştu. Şimşek’in konuşmasında öne çıkan bölümler şöyle:

“Orta Vadeli Program’ın (OVP) ana hedefi fiyat istikrarıdır, fiyat istikrarının olmadığı bir yerde öngörülebilirlikten bahsedemezsiniz, nitelikti, sürdürülebilir ve rekabetçi bir sanayi olmaz.

Neden fiyat istikrarı? Kaynakların spekülatif alanlar yerine nitelikli sanayiye, verimli alanlara etkin şekilde kanalize edilmesi için fiyat istikrarı gereklidir. Geçen sene vatandaşımızın talebi nedeniyle Türkiye 29.9 milyar dolar altın ithal etmiştir. Yenilir, içilir değil. Kaynakların etkin kullanımı mı? Hayır. Enflasyona karşı koruma aracı olarak görülmüş.

Bizim dezenflasyon programımız basittir. Fed enflasyonu nasıl indirdiyse, AB nasıl indirdiyse, Brezilya, Meksika nasıl indirdiyse, biz de öyle yapıyoruz.

Parasal sıkılaşma var. Büyüme ile enflasyon arasında bir gerilim yok. Kısa vadelidir, kalıcı bir gerilim yoktur. Yüksek büyüme için enflasyonun düşük olması lazım. Esas istikrarsız büyüme enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdedir.

Bu program siyasi sahipliği olan bir programdır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir ekip tarafından hazırlanmıştır. Bu program geçici bir heves değildir.

Mali disiplin neden gereklidir? Birincisi fiyat istikrarı için bütçe dengesinin, bütçe açığının makul düzeyde tutulması lazımdır. Dezenflasyonu desteklemek için bütçe açığını sınırlamaya devam edeceğiz.

Deprem hariç geçen sene bütçe açığı yüzde 1,7’dir. Geçen sene gelişmekte olan ülkeler ortalama bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5,5’tir. Türkiye’de yüzde 1,7’dir. Deprem geçici bir şoktur. Bu şok bizimle bir süre. Ama geçici bir şoktur, kalıcı bir şok değildir.

Yapısal dönüşme kaynak ayırmamız lazım. Dijital, yeşil dönüşüm demek kolay. Bunlara kaynak ayırmazsanız bunları başarmak zor. O nedenle mali disiplin önemlidir. Afet riskini azaltmak için mali kaynağa ihtiyaç var.

Daha makul maliyetlerle finansmana erişiminin, daha yüksek kredi notlarına ulaşmanın ön koşullarından bir tanesi mali disiplindir. Sürdürülebilir iç borç ve nesiller arası adalet açısından da, yani kim ödetecek faturayı, bu denge açısından da adalet açısından da mali disiplinin tesisi önemidir.

Verginin tabanını büyüteceğiz. Yani şu anda verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz. Şu anda harıl harıl çalışmalar var. Bütçe açığındaki artış esas itibarıyla depremden kaynaklanıyor.

Muhtemelen 2024’te OVP’de öngördüğümüzün altında bir açıkla kapatmak için elimizde geleni yapacağız. 2025, 2026’da da toplam açığı yüzde 3’ün altına çekmeyi planlıyoruz.”

Paylaşın

Hazine’nin Borcu 6 Trilyon 722 Milyar Lirayı Aştı

Merkezi yönetim brüt borç stoku, aralık sonu itibarıyla 6 trilyon 722,5 milyar lira oldu. Borç stokunun 2 trilyon 408,7 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 3 trilyon 313,8 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, eylül sonu itibarıyla27,2 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,6 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Merkezi yönetim borç stoku 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla 6.722,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Borç stokunun 2.408,7 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 4.313,8 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla Hazine alacaklarına ilişkin verileri de açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Hazine Alacak stoku 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla 27,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,6 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir.

2023 Aralık ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 3,8 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.”

Paylaşın

Şimşek’ten ‘Seçim Ekonomisi’ İddialarına Yalanlama

Seçim ekonomisi iddialarına yanıt veren Bakan Şimşek, “2024 yılında bütçe hedeflerimizi tutturmakta kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle Program hedeflerimize ulaşmak için gerekli politikaları kararlılıkla uyguluyoruz” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, seçim ekonomisi iddialarına yanıt verdi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yayımladığı “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Şimşek’ten 31 Mart’a kadar kesenin ağzının açılmasını istedi.’ iddiası doğru değildir” paylaşımını alıntılayan Şimşek, sosyal medya hesabından şunları söyledi:

“Seçim ekonomisi iddiaları gerçeği yansıtmıyor. 2024 yılında bütçe hedeflerimizi tutturmakta kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle Program hedeflerimize ulaşmak için gerekli politikaları kararlılıkla uyguluyoruz”

Gazete Pencere’den Nuray Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakan Mehmet Şimşek’e “seçime kadar kesenin ağzını aç” talimatı verdiğini öne sürmüştü. Babacan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:

“Emekli maaşlarına yapılan ek zam hiç kimseyi memnun etmedi. AKP içinde ’en az yüzde 45 olmalı’ diyenler de dahil. Bütçe açığının büyüklüğünü gösteren rakamların bir gün önce açıklanması ek zammın ‘sınırlı kalacağının’ habercisi oldu. Yüzde 5’lik artış, Maliye Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı’nın alternatifli önerilerinin ortalaması bulunarak kararlaştırıldı.

Sorun sadece emeklilere ek zamla bitmiyor. Yerel seçimlerde avantajlı çıkmak isteyen iktidar partisi, kesenin ağzını açmak istiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibi ise temkinli. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi aynı düşünmüyor.

Erdoğan’ın 31 Mart’a kadar kısıtlamaların kaldırılması ve ‘kesenin ağzının açılmasını” istediği, bunu da direkt Mehmet Şimşek’39;e söylediği anlatılıyor. Yani, Şimşek’in iki hafta önce yaptığı sosyal yardımların doğru kullanılması ve kamu harcamalarının sınırlandırılması uyarısının tam tersi planlanıyor…”

Paylaşın

Şimşek’ten Valilere Tasarruf Uyarısı: Babamızın Değil, Milletin Parası

Valiler Toplantısı’nda kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili valilere önemli uyarılarda bulunan Bakan Şimşek, Bu babamızın parası değil. Hepimizin parası, milletin parası. 2,7 trilyon lira açık vereceğiz arkadaşlar” dedi ve ekledi:

“Onun için lütfen tasarruf tedbirleri konusunda maksimum hassasiyet gösterin; bu konuda bize yardımcı olun. Gösterişten uzak, mütevazı bir kamu anlayışına her alanda mecburuz. Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz hafta yapılan Valiler Toplantısı’nda kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili valilere önemli uyarılarda bulundu. Hürriyet’in haberine göre Bakan Şimşek, toplantıda Türkiye’nin ekonomik anlamda zorlu bir süreçte olduğunu vurgulayarak, “Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz” dedi.

Valilerin de tasarruf tedbirlerine uymakla mükellef olduklarını vurgulayan Şimşek, “Gelin görün ki bu öyle olmuyor; taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar… Bu alanlarda hakikaten hassasiyet gerekiyor. Türkiye’de 2024 yılında biz bütçeye tam uyarsak, 2,7 trilyon lira açık vereceğiz. O açığı nasıl finanse edeceğiz? Borçla. Borçla finanse etmek demek bugünkü yüksek faiz sürecinde memleketin imkânlarının yatırım ve hizmet yerine faize gitmesi demektir. O yüzden sizin de üzerinize görev düşüyor.

Bu hassasiyet o kadar değerli ki. Ben defterleri sonuna kadar kullanıyorum. Kağıt falan kullanmıyorum. Bu seviyeye kadar inmemiz lazım. Bu babamızın parası değil. Hepimizin parası, milletin parası. 2,7 trilyon lira açık vereceğiz arkadaşlar. Onun için lütfen tasarruf tedbirleri konusunda maksimum hassasiyet gösterin; bu konuda bize yardımcı olun. Gösterişten uzak, mütevazı bir kamu anlayışına her alanda mecburuz. Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, toplantının ardından yaptığı soru-cevap kısmında bazı valilerin TOGG satın almak istediğini söylemesi üzerine, “Makam araçlarınızı satıp, TOGG alabilirsiniz” dediği öğrenildi.

Paylaşın

KKM’nin Hazineye Maliyeti 152 Milyar Lirayı Aştı

Kur korumalı Mevduat KKM) hesaplarının 2022 yılı mart ayından bugüne kadar hazineye maliyeti, 152 milyar 22 milyon 517 bin lira seviyesinde gerçekleşti. 5 Ocak ile biten haftada KKM, 2 trilyon 576,5 milyar liraya geriledi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan merkezi yönetim bütçe verilerine göre, geçen yıl dövizden dönüşümler hariç kur korumalı mevduata bütçeden 59 milyar 870 milyon 556 bin TL aktarım yapıldı.

Aktarımın tamamı yılın ilk 7 ayında olurken, son 5 ayda maliyet sıfır olarak açıklandı. Böylelikle 2022 yılı Mart ayından bugüne kadar toplam maliyet 152 milyar 22 milyon 517 bin TL seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), TL dönüşümlü kur korumalı mevduat (KKM) için yeni hesap açılışlarını sonlandırdı; Ancak dövizden dönüşümlü KKM devam ediyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 5 Ocak ile biten haftaya ilişkin verilerine göre, kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 626,4 milyar liradan 2 trilyon 576,5 milyar liraya geriledi.

Aynı haftada krediler 11 trilyon 630,3 milyar liradan 11 trilyon 662 milyar liraya yükselirken, mevduat 14 trilyon 843,1 milyar liraya 14 trilyon 680,3 milyar liraya geldi.

Tüketici kredileri 1 trilyon 513,8 milyar liradan 1 trilyon 516,3 milyar liraya, bireysel kredi kartları 1 trilyon 154,9 milyar liradan 173,3 milyar liraya çıktı. Takipteki alacaklar ise 191,4 milyar liradan 192 milyar liraya yükseldi.

BDDK verilerine göre kur korumalı mevduat ve katılma hesapları 3,4 trilyon lira ile rekor seviyesini görmüştü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre 5 Ocak haftasında brüt rezervler 139,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Bir önceki hafta rezervler 141,1 milyar dolar düzeyindeydi.

Geçen hafta net rezervler ise 34,9 milyar dolardan 32,3 milyar dolara geriledi. Swap hariç net rezervlerde de geçen hafta gerileme izlendi. Buna göre geçen hafta swap hariç net rezerv eksi 39,6 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 37,5 milyar dolardı.

Paylaşın

Bütçe, 1,37 Trilyon Lira Açık Verdi

2023 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri 6 trilyon 585,5 milyar lira, bütçe gelirleri ise 5 trilyon 210,5 milyar lira oldu. Başka bir ifadeyle, 2023 yılında bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar lira oldu.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, “Aralık 2023 Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri” raporunu yayınladı.

Buna göre; 2023 yılı Aralık ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 392,5 milyar TL, bütçe gelirleri 549,9 milyar TL ve bütçe açığı 842,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 1 trilyon 350,1 milyar TL ve faiz dışı açık ise 800,2 milyar TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçesi 2022 yılı Aralık ayında 122 milyar 211 milyon TL açık vermiş iken 2023 yılı Aralık ayında 842 milyar 532 milyon TL açık verdi. 2022 yılı Aralık ayında 103 milyar 966 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2023 yılı Aralık ayında 800 milyar 199 milyon TL faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Aralık ayı itibarıyla 1 trilyon 392 milyar 477 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 42 milyar 332 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 1 trilyon 350 milyar 144 milyon TL olarak gerçekleşti.

2023 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 5 trilyon 589 milyar 85 milyon TL ödenekten Aralık ayında 1 trilyon 392 milyar 477 milyon TL gider gerçekleştir. Geçen yılın aynı ayında ise 375 milyar 143 milyon TL harcama yapıldı.

Aralık ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 271,2 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2022 yılında yüzde 13,2 iken 2023 yılında yüzde 24,9 oldu.

Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 278,3 oranında artarak 1 trilyon 350 milyar 144 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2022 yılında yüzde 14,3 iken 2023 yılında yüzde 27,3 oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Aralık ayı itibarıyla 549 milyar 945 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 440 milyar 911 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 92 milyar 12 milyon TL oldu.

2022 yılı Aralık ayında bütçe gelirleri 252 milyar 931 milyon TL iken 2023 yılının aynı ayında yüzde 117,4 oranında artarak 549 milyar 945 milyon TL olarak gerçekleşti. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Aralık ayı gerçekleşme oranı 2022 yılında yüzde 9,9 iken 2023 yılında yüzde 11,2 oldu.

2023 yılı Aralık ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 108,3 oranında artarak 440 milyar 911 milyon TL oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2022 yılında yüzde 9,7 iken 2023 yılında yüzde 10,3 oldu.

2023 yılı Ocak-Aralık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 6 trilyon 585,5 milyar TL, bütçe gelirleri 5 trilyon 210,5 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 5 trilyon 910,8 milyar TL ve faiz dışı açık ise 700,4 milyar TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçesi 2022 yılı Ocak-Aralık döneminde 142 milyar 660 milyon TL açık vermiş iken 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde 1 trilyon 374 milyar 968 milyon TL açık verdi. 2022 yılı Ocak-Aralık döneminde 168 milyar 243 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde 700 milyar 353 milyon TL faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak-Aralık dönemi itibarıyla 6 trilyon 585 milyar 456 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 674 milyar 615 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 5 trilyon 910 milyar 841 milyon TL olarak gerçekleşti.

2023 yılı Ocak-Aralık döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 123,8 oranında artarak 6 trilyon 585 milyar 456 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 124,6 oranında artarak 5 trilyon 910 milyar 841 milyon TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak-Aralık dönemi itibarıyla 5 trilyon 210 milyar 488 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 4 trilyon 500 milyar 866 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 596 milyar 279 milyon TL oldu.

2022 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe gelirleri 2 trilyon 800 milyar 88 milyon TL iken 2023 yılının aynı döneminde yüzde 86,1 oranında artarak 5 trilyon 210 milyar 488 milyon TL olarak gerçekleşti. 2023 yılı Ocak-Aralık dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 91,2 oranında artarak 4 trilyon 500 milyar 866 milyon TL oldu.

Paylaşın

Şimşek’ten “Cari Açık” Açıklaması: İyileşme Sürecek

Yıllık cari işlemler dengesine ilişkin açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomide dengelenmeye yönelik attığımız adımlar, altın ithalatındaki normalleşme ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması sonucunda cari dengedeki iyileşme devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, yıllık cari işlemler dengesindeki “iyileşmenin” Kasım ayında da devam edeceğini ifade ederek, “Mayıs’a göre 10,7 milyar dolar düşüşle 49,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açık altın hariç 22,5 milyar dolar seviyesindedir” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı yıllık cari işlemler verileri hakkında, sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Şimşek, Mayıs’a göre 10,7 milyar dolar düşüşle 49,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açığın altın hariç 22,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirtti.

2023’te dış ticaret açığının Orta Vadeli Program tahminin 6 milyar dolar altında gerçekleşmesine rağmen, yılsonu cari açığın OVP’nin üzerinde olacağını değerlendirdiklerini ifade eden Mehmet Şimşek, “Bu gelişmede jeopolitik gerginliklerden dolayı zayıflayan hizmet gelirleri etkilidir” dedi ve ekledi:

“Ekonomide dengelenmeye yönelik attığımız adımlar, altın ithalatındaki normalleşme ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması sonucunda cari dengedeki iyileşme devam edecektir.”

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kasım ayında cari açık 2 milyar 722 milyon dolar oldu. Bankanın konuya ilişkin açıklamasında, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabının ise 2 milyar 153 milyon dolar fazla verdiği kaydedilerek, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4 milyar 412 milyon dolar, hizmetler dengesi kaynaklı net girişler ise 3 milyar 2 milyon dolar olarak duyuruldu.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişlerin 921 milyon dolar olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Portföy yatırımları 5 milyar 367 milyon dolar tutarında net giriş kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 753 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 353 milyon dolar net alış yaptığı görülmektedir. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar 1.423 milyon dolar, Genel Hükümet 2.500 milyon dolar ve diğer sektörler 1.219 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirmiştir.”

Açıklamada, diğer yatırımlar altında yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıklarının 182 milyon dolar net azalış kaydettiği belirtildi.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Dikkat Çeken “Dış Kaynak” Açıklaması

Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışına ilişkin değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden ülkedeki çeşitli sektörlere sağlanan kaynağın 8,8 milyar dolara ulaştığını söyledi ve ekledi:

“Bu kaynağın içerisinde 2,8 milyar dolarlık tutar, deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla sağlanmıştır. Sağlanan bu kaynaklar Türkiye’ye ve şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir.”

ForeksHaber‘in aktardığına göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan gönderilen değerlendirmede dış finansman kuruluşlarından, ülkedeki kurumlara proje finansmanı kapsamında kaynak sağlamaya devam edildiği vurgulandı.

Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışına yönelik değerlendirmede bulunan Şimşek, ayrıca bu kaynaklarla, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yol açtığı hasarların giderilmesi amacıyla bölgenin yeniden inşasına aracılık ettiklerini söyledi. Şimşek, 19-22 Aralık 2023 tarihlerinde deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeleri desteklemek amacıyla yaklaşık 640 milyon dolar kaynak sağlandığına dikkat çekti.

Şimşek, bu kapsamda, İslam Kalkınma Bankasından Türkiye Sınai Kalkınma Bankasına (TSKB) sağlanan 100 milyon dolar tutarındaki finansmanın, depremlerden etkilenen illerdeki ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması ve güçlendirilmesi odaklı yatırımların finansmanı için kullanılacağını ifade etti.

Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansından (JICA) sağlanan 20 milyar Japon Yeni tutarındaki finansmanın da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından kullanılacağını bildiren Şimşek, bu kaynağın depremden etkilenen illerde mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sermayelerini desteklemek amacıyla değerlendirileceğini kaydetti.

Şimşek, ayrıca Japonya Uluslararası İşbirliği Bankasından (JBIC) Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) ve TSKB’ye 200’er milyon dolar olmak üzere toplamda 400 milyon dolar tutarında finansman sağladıklarına dikkati çekerken, “Bu kaynak depremlerden etkilenen illerimizdeki ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması ve güçlendirilmesi odaklı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, su ve atık yönetimi yatırımları ile ileri teknoloji destekli enerji verimliliği yatırımlarının finansmanına yönelik kullanılacaktır.” dedi.

“Programımıza duyulan güvenin bir göstergesi”

Geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden ülkedeki çeşitli sektörlere sağlanan kaynağın 8,8 milyar dolara ulaştığına işaret eden Şimşek, “Bu kaynağın içerisinde 2,8 milyar dolarlık tutar, deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla sağlanmıştır. Sağlanan bu kaynaklar Türkiye’ye ve şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir.” diye konuştu.

Paylaşın

Hazine’nin Toplam Borcu 6,5 Trilyon Liraya Yükseldi

2023 yılında hem devletin hem de vatandaşın borcu arttı. Hazine’nin borçları bir yılda 4 trilyon liradan, 6,5 trilyon liraya yükseldi. Vatandaşın bankalara olan borçları ise 1,1 trilyon lira artarak 2,7 trilyon liraya ulaştı.

Konuya ilişkin değerlendirme yapan CHP’li Vehbi Bakırlıoğlu, “Bankalara olan borçları nedeniyle 2,3 milyon kişi takibe düşmüştür. 2023 yılın ocak-kasım döneminde 780 bin 650 kişi bankalara olan bireysel kredi borcunu, 767 bin 663 kişi ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için tarafından icra takibine alındı.

Sadece 2023 yılında icra dairelerine gelen dosya sayısı rekor üstüne rekor kırarak 13 milyonu geçti. 2024 borç yılı olacak, ek bütçeler, yetki kanunları ile Cumhurbaşkanına ek borçlanma yetkisi verildi. Devlet borcun faizini bile ödemek için borç almak zorunda. Hem devlet hem de vatandaş borç batağının içinde” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aralık ayına ilişkin nakit gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre Hazine nakit dengesi Aralık’ta 197 milyar lira açık verdi. Bakanlık 2023 yılının tamamında nakit dengesinin 625,5 milyar lira açık verdiğini duyurdu. Aralık’ta faiz dışı denge 168,8 milyar lira olarak gerçekleşirken 2023 genelinde faiz dışı açık 71,1 milyar lira oldu.

2023 yılında hem devletin hem de vatandaşın borcu arttı. Hazine’nin borçları bir yılda 4 trilyon liradan, 6,5 trilyon liraya yükseldi. Bunun 6,3 trilyonu yani yüzde 97’si AKP dönemlerinde gerçekleşti. Türkiye brüt dış borç stoku 482,6 milyar dolara ulaştı.

Sol Haber’in aktardığına göre; Konuyla ilgili açıklama yapan ve “2024 borç yılı olacak” diyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, vatandaşın bankalara olan borçlarınınsa 1,1 trilyon lira artarak 2,7 trilyon liraya ulaştığını belirtti.

Tüketici kredileri borcu 421 milyar lira artarak 1 trilyon 557 milyara, kredi kartı borçları ise 661 milyar lira artışla 1 trilyon 114 milyar liraya ulaştı. Çiftçilerin borcuysa 568 milyar liraya çıktı.

Borç miktarı arttıkça icra takibe düşenlerin sayısının da arttığını ifade eden Bakırlıoğlu şunları söyledi: “Bankalara olan borçları nedeniyle 2,3 milyon kişi takibe düşmüştür. 2023 yılın ocak-kasım döneminde 780 bin 650 kişi bankalara olan bireysel kredi borcunu, 767 bin 663 kişi ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için tarafından icra takibine alındı. Sadece 2023 yılında icra dairelerine gelen dosya sayısı rekor üstüne rekor kırarak 13 milyonu geçti.

2024 borç yılı olacak, ek bütçeler, yetki kanunları ile Cumhurbaşkanına ek borçlanma yetkisi verildi. Devlet borcun faizini bile ödemek için borç almak zorunda. Hem devlet hem de vatandaş borç batağının içinde.”

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Ne Gerekiyorsa Yapacağız

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirme yapan Bakan Mehmet Şimşek, “2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bakan Şimşek paylaşımında, “Uyguladığımız programın gerçekçi ve tutarlı hedefleri sayesinde öngörülebilirliği artırdık. 2023 yılsonu gerçekleşmeleri programımız ile uyumlu seyrediyor ve revize hedeflerimizi tutturuyoruz” dedi.

“Aylık enflasyonda devam eden düşüş ile yılsonu enflasyon yüzde 64,8 gerçekleşti” diyen Şimşek şöyle devam etti:

Yıllıklandırılmış çekirdek göstergeler 2024 hedefimiz ile uyumlu seyrine devam ediyor. Büyüme ve cari açığın hedeflerimiz ile uyumlu olacağını öngörüyoruz. 2023 yılı bütçe açığı ise hedefimizin oldukça altında gerçekleşecektir. 2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 oldu.

Bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre, aralık ayında enflasyon aylık bazda yüzde 4,12, yıllık bazda artış ise yüzde 127,21 oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2021’den itibaren uygulamaya koyduğu faiz politikası ile Türkiye, son iki yılda dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri haline geldi.

Mayıs 2023 seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ı getiren Erdoğan, faiz artırımına da yeşil ışık yaktı. Haziran ayından bu yana yedi kez faiz artıran Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e çıkardı.

2024 yılında ise gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyonla mücadelesinde geri adım atıp atmayacağında olacak. Türkiye ekonomisinin önümüzdeki birkaç yılda nasıl bir seyir izleyeceğini, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında enflasyonla mücadelede atılan adımlar belirleyecek.

Hükümetin faiz indirme politikası ile birlikte son iki yılda rekor hızla artarak resmi verilere göre tüketici fiyatlarında yüzde 90’ları, üretici fiyatlarında ise yüzde 160’ları gören enflasyon, 2023 yılının ilk yarısını genel seçimlerin gölgesinde geçirdi.

Haziran ayına kadar yüzde 40’lar seviyesine kadar gerileyen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), seçimler sonrasında kurulan yeni ekonomi yönetimi ve faiz artırımı politikasına geçilmesi sonrasında, yeniden yükselişe geçti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Kasım 2023 verilerine göre, yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 61,98 düzeyinde gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,25 oldu. Ocak 2024’ün ilk günlerinde açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile birlikte, 2023’ün yüzde 65 seviyesinde bir enflasyonla kapanması bekleniyor.

2024 yılı için ise hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) yılsonu hedefi yüzde 33, Merkez Bankası beklentisi ise yüzde 36 olarak açıklandı. Gerek ulusal gerekse uluslararası kurumlar ise 2024 sonunda Türkiye’de enflasyonun yüzde 45-50 arasında seyretmesini bekliyor.

Paylaşın