Hazine’nin Nakit Açığı 66,8 Milyar Liraya Yükseldi

2022 yılının ilk 4 ayında Hazine’nin nakit açığı 66,8 milyar liraya yükseldi. Nakit dengesi, geçen sene nisanda 13,3 milyar lira, ocak-nisan döneminde 2 milyar lira açık vermişti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2022 yılı Nisan ayı “Hazine nakit gerçekleşmeleri” verilerini dün akşam açıkladı. Buna göre, nisanda Hazine nakit dengesi, 43,7 milyar TL açık verdi.

Yılın ilk 4 ayında Hazine’nin nakit açığı 66,8 milyar TL’ye yükseldi. Nakit dengesi, geçen sene nisanda 13,3 milyar TL, ocak-nisan döneminde 2 milyar TL açık vermişti.

Sözcü’nün aktardığına göre nisan ayında Hazine’nin gelirleri 182,1 milyar TL olurken, giderleri 226,4 milyar TL olarak kayıtlara geçti.

2022’de faiz gideri 93 milyar lira oldu

Hazine’nin faiz giderleri nisanda 15,3 milyar TL olurken, yılın ilk 4 ayında toplam faiz gideri 93 milyar TL’ye ulaştı. Faiz ödemeleri geçen sene nisanda 12,7 milyar TL, ocak-nisan döneminde 57,9 milyar TL olmuştu.

Nisanda faiz dışı nakit açığı 29 milyar TL oldu. Yılın ilk 4 ayında faiz dışı denge, 24,5 milyar TL fazla verdi. Net borçlanma ise nisanda 20,7 milyar TL, ocak-nisan döneminde 82,3 milyar TL oldu.

Paylaşın

Türkiye’nin İç Borç Faizi Anaparayı İlk Defa Geçti

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre  borç stoklarına ait ödeme projeksiyonlarında, borcun faiz ödemelerinin, anapara ödemelerini aşarken, 3 trilyon 109 milyar TL tutarındaki merkezi yönetim brüt borç stokunda, döviz cinsinden borçlar TL cinsinden borçları ikiye katladı.

Nisan ayı itibarıyla iç borç anapara ödemesi 1 trilyon 483 TL’ye ulaşırken, faiz ödemesi ise 1 trilyon 743 TL olarak kaydedildi. Aralık 2021’de anapara ödemeleri 1 trilyon 316 milyar TL, faiz ödemeleri ise 794.7 milyar TL tutarında oldu. Böylelikle cumhuriyet tarihinde ilk defa AKP döneminde iç borç faizi anaparayı geçmiş oldu.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; İzmir, Antalya, Muğla, Aydın ile Ankara’daki 10 ayrı taşınmaz özelleştirme yoluyla acil satılıyor.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından ‘Yatırımcılara Duyuru’ başlığıyla yayımlanan ihale ilanına göre, arsa ve araziler Özelleştirme Kanunu kapsamında doğrudan ‘satış’ yöntemiyle özelleştirilecek. ÖİB, birbirinden değerli taşınmazlara teklif verme süresini ise 22 ile 23 günle sınırladı.

Taşınmazları almak isteyenlerden en geç 31 Mayıs ve 1 Haziran tarihine kadar tekliflerini ÖİB’e sunmaları istendi.

Pazarlıkla satılacak

Arsaların satış ihaleleri, kapalı zarfla teklif alındıktan sonra görüşmeler yapılarak pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek, teklif sahipleri arasında açık artırma düzenlenecek. ÖİB Devlet İhale Kanununa tabi olmadığı için isterse ihaleleri iptal edebileceği gibi teklif verme süresini ileri bir tarihe de uzatabilecek.

Satışa sunulan 10 taşınmazın ikisi 26 bin ve 5 bin 356 metrekarelik iki ayrı arsa halinde İzmir Çeşme’de bulunuyor. Ankara Yenimahalle’de yaklaşık 22 dönüm, Gölbaşı ilçesinde de 1.200 metrekarelik iki arsa ile Antalya Döşemealtı Yeşilbayır’da 23.5 dönümlük değerli arsa, Muğla’nın Bodrum ilçesinde biri 28 dönüm diğeri 8 dönüm iki taşınmaz da satılacak. Aydın’ın Didim ilçesinde de toplamda 29 dönümü bulan 3 ayrı taşınmaz da satışa çıkarıldı.

Paylaşın

Hazine, Mayıs Ayında 59 Milyar Lira Borçlanacak

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Mayıs-Temmuz 2022 dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisini açıkladı. Buna göre, Hazine söz konusu dönemde 83 milyar liralık iç borç servisine karşılık 107 milyar liralık iç borçlanma gerçekleştirecek. Bu dönemde dış borçlanmaya gidilmeyecek.

Bakanlığın Mayıs-Temmuz 2022 dönemi iç borçlanma stratejisinde, Mayıs’ta 53 milyar liralık iç borç servisine karşılık 59 milyar liralık, Haziran’da 19,2 milyar liralık iç borç servisine karşılık 28 milyar liralık, Temmuz’da ise 10,8 milyar liralık iç borç servisine karşılık 20 milyar lira iç borçlanma yapılması öngörülüyor.

Bakanlık, Mayıs-Temmuz 2022 dönemine ilişkin iç borçlanma stratejisini açıkladı. Buna göre, Hazine söz konusu dönemde 83 milyar liralık iç borç servisine karşılık 107 milyar liralık iç borçlanma gerçekleştirecek. Bu dönemde dış borçlanmaya gidilmeyecek.

Bloomberg HT’nin haberine göre; bakanlığın Mayıs-Temmuz 2022 dönemi iç borçlanma stratejisinde, Mayıs’ta 53 milyar liralık iç borç servisine karşılık 59 milyar liralık, Haziran’da 19.2 milyar liralık iç borç servisine karşılık 28 milyar liralık, Temmuz’da ise 10.8 milyar liralık iç borç servisine karşılık 20 milyar lira iç borçlanma yapılması öngörülüyor.

Mayıs ayındaki iç borçlanmanın 36,8 milyar lirasının piyasadan, 18.5 milyar lirasının doğrudan satışlardan, 3,7 milyar lirasının kamuya satışlardan; Haziran iç borçlanmasının yaklaşık 22.4 milyar lirasının piyasadan, 5,6 milyar lirasının kamuya satışlardan; Temmuz iç borçlanmasının 1.9 milyar lirasının piyasadan, 1,1 milyar lirasının doğrudan satışlardan, 1 milyar lirasının ise kamuya satışlardan oluşması bekleniyor.

Bu dönemde 16 tahvil ihalesi düzenlenecek, 2 kira sertifikasının, 1 altına dayalı kira sertifikasının, 1 altın tahvilinin doğrudan satışı yapılacak, 1 Hazine bonosunun yeniden ihracı gerçekleştirilecek. Mayıs’ta 60.5 milyar liralık, Haziran’da 25.5 milyar liralık, Temmuz’da ise 17.9 milyar liralık ödeme yapılacak. Bu ödemelerin 21 milyar lirası dış borç servisinden oluşacak.

Paylaşın

Hazine, Uluslararası Piyasalardan 2 Milyar Dolar Borçlandı

Hazine ve Maliye Bakanlığının dolar cinsinden 2027 vadeli tahvilinde ihraç miktarı 2 milyar dolar oldu. Tahvile 150’nin üzerinde yatırımcı, ihraç tutarının 3 katından fazla talep gösterdi.

Bakanlığın internet sitesinde yer alan duyuruya göre, 2022 yılı dış finansman programı çerçevesinde dolar cinsinden 2027 vadeli bir tahvil ihracı için 17 Mart’ta Citi, Goldman Sachs ve J.P. Morgan’a yetki verildi.

Söz konusu ihraç aynı gün sonuçlanırken, ihraç miktarı 2 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhraç tutarı 24 Mart’ta hesaplara girecek.

Uzmanlar Fed’in faiz kararı ve enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle zaten zorlaşan borçlanma koşullarında kredi notu yatırım yapılamaz seviyeye çekilen Türkiye’nin bunun da üzerinde faiz ödemek zorunda kaldığını belirtti.

Bloomberg’e konuşan Aberdeen Asset Management’tan Edwin Gutierrez dalgalı piyasalarda istediğini alabilmek için bunu yapmak zorunda olduklarını vurguladı.

24 Eylül 2027 vadeli tahvilin kupon oranı yüzde 8,6, getiri oranı yüzde 8,625 olarak gerçekleşti.

Tahvilin yüzde 27’si Orta Doğu ülkelerindeki yatırımcılara satıldı

İhraca 150’nin üzerinde yatırımcı, ihraç tutarının 3 katından fazla talep gösterdi. Tahvilin yüzde 27’si Orta Doğu, yüzde 25’i Türkiye, yüzde 23’ü Birleşik Krallık, yüzde 18’i ABD, yüzde 6’sı diğer Avrupa ülkeleri ve yüzde 1’i diğer ülkelerdeki yatırımcılara satıldı.

Hazine geçtiğimiz ayda 3 milyar dolar değerinde sukuk ihracı gerçekleştirmiş ve bunun getiri oranları da benzer tahvillerin üzerinde kalmıştı.

Bu tahvil ihracıyla birlikte 2022 yılında uluslararası sermaye piyasalarından toplam 5 milyar dolar tutarında finansman sağlandı.

Paylaşın

AYM, MASAK’ın ‘Her Türlü Bilgiyi İsteme’ Yetkisini İptal Etti

Anayasa Mahkemesi (AYM), Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olan Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (MASAK) kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi isteme yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı kararnamesini anayasaya aykırı bularak iptal etti.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre; Mahkeme ayrıca, TBMM Başkanı’nın Meclis’e istediği aracı alma yetkisini de anayasaya aykırı buldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 6 Ağustos 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle, 1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde değişiklik yapılmıştı. Kararnameyle MASAK’ın yetkileri yeniden düzenlenmişti.

Bu kapsamda MASAK’a “Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi istemek” yetkisi de verilmişti. Bu yetkiyle birlikte MASAK, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) gibi istediği kişi ve kurumdan hiçbir sınırlama olmadan istediği bilgiye ulaşma olanağı yakalamıştı.

CHP, söz konusu düzenlemeyi anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.

AYM’den MASAK’a yetki freni

Yüksek Mahkeme, 24 Şubat tarihli toplantısında iptal talebini görüştü. Mahkeme, MASAK’ın kurum ve kişilerden her türlü bilgileri isteyebileceği yönündeki düzenlemeyi anayasaya aykırı bularak iptal etti.

Alınan bilgiye göre, mahkemenin iptal gerekçesinde, düzenlemedeki bilgilerin kişisel verileri de kapsadığı, buna ilişkin herhangi bir güvence kararnamede olmadığı, bu konuda MASAK’a geniş yetki verildiği belirtildi.

TBMM Başkanı’nın sınırsız taşıt yetkisi de iptal

Öte yandan Anayasa Mahkemesi, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun bazı maddelerinin iptali talebini de görüştü. Mahkeme, TBMM’nin ihtiyacı olan taşıtların cinsi ve fiyatının TBMM Başkanı tarafından belirleneceği, bu konuda Cumhurbaşkanı kararı aranmayacağı yönündeki düzenlemeyi de iptal etti.

Böylece TBMM TBMM Başkanı’na istediği aracı alma yetkisi veren düzenleme de anayasaya aykırı bulunmuş oldu. Aynı yetki, bu yılki bütçe de Meclis Başkanı’na verilmişti.

Paylaşın

Bakan Nebati, Yeni Teşvik Ve Tedbir Paketini Açıkladı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıkladığı yeni teşvik ve tedbir paketi kapsamında, işletmelere 6 ay ödemesiz, 24 ay vadeli, ihracatçılara 6 ay ödemesiz, 18 ay vadeli kredi desteği verilecek.

Enflasyonla mücadele için de halkın uygun fiyatlı ürünlere ulaşabilmesi için bir mobil uygulama devreye sokulacak.

Nebati, “ekonomik modelle yastıkaltı birikimlerin finansal sisteme kazandırılacağını ve bunun için Mart’ta 81 ilde birer tane, 2022’de de 1500 adet fiziki altn teslim noktası belirleneceğini, fiziki altının kuyumcular ve bankalar aracılığı ile sisteme sokulacağını, istenildiğinde de fiziki olarak geri çekilebileceğini” söyledi.

Bakan “Altın dönüşümlü mevduat hesabı ile vatandaşlar risksiz bir kazanç sağlayacak. Fiziki teslim noktasına yılsonuna kadar 10 bin kuyumcu katılmış olacak, Bankalarımız her ilde en az bir şubesi kuyumculuk faaliyetlerini sürdürecek hale getirilecek” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati şöyle devam etti;

“Hazine destekli 60 milyar liralık kefalet paketi açıklıyoruz. Bu bitince yenilenecek paketin ilk adımı. Yatırım destek paketi 25 milyar TL, ihracat destek paketi 25, işletme harcamaları destek paketi 10 milyar TL olacak.

“Yatırım destek paketi 24 ay ödemesiz dönem, 96 ay vadeli olacak. Her bir KOBİ için limit 25 milyon, büyük firmalar için 100 milyon TL olacak. İhracat destek paketi 6 ay ödemesiz dönem, 18 ay vade olacak. İşletme harcamaları destek paketi 6 ay ödemesiz 24 ay vadeli olacak”

“Elektrik fiyatlarındaki yükselişten serzenişte bulunanlar iyi bilsin, elektrik ve doğalgaz fiyatları reel fiyatların altındadır” diyen Nebati “döviz kurunda sağlanan istikrar enflasyonun düşmesine katkı sağlayacağını” savundu.

Nebati ayrıca “Üretim ve satış noktalarının gönüllülük esasıyla fiyat indirimlerine katkı vermesini sağlayacağız. Bir mobil uygulama devreye giriyor, vatandaş en yakınındaki en uygun fiyatlı ürünü bulacak.” diye konuştu.

Paylaşın

Döviz Kuru Hedefi ‘Kur Korumalı Mevduat’ Sahiplerini Vurabilir

Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda 2022 yıl sonu enflasyon tahmini, neredeyse iki katına çıkarılarak, yüzde 11,8’den yüzde 23,2’ye yükseltildi. Raporda öngörülen hedeflerin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıkladığı rakamlarla büyük fark gösterdiği de dikkat çekti.

Erdal Sağlam’ın DW Türkçe için kaleme aldığı analizine göre; Enflasyon Raporu’nda yer alan hedefleri inceleyen uzmanlar, -açıkça yazılı olmasa bile- 13,5 TL’lik dolar kurunun yılın ilk yarısında devam edeceği varsayımı bulunduğunu belirttiler. Bunun yanında yıllık büyüme konusunda ise yüzde 4’ün hemen altında varsayımlarla hareket edildiği ortaya çıkarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar düşük büyümeyi kabul etmesi beklenmiyor. Yavaşlama gördüğünde Erdoğan’ın krediler başta olmak üzere, yeni önlemleri hızla devreye sokacağını tahmin eden bürokratlar; büyüme yüzde 4’ün üzerine çıktığında, cari açık ve enflasyon başta olmak üzere Merkez Bankası hesaplarının bozulmasının kaçınılmaz olacağı görüşünde.

KKM sahiplerini bekleyen tehlike

Öte yandan “örtülü sabit kur” denilebilecek bu uygulamanın getireceği yan sonuçlar da olacak. Bunların başında da kurları düşürmek için devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabı geliyor. Bankalara bu konuda “hem havuç hem sopa” gösterilerek, bu hesapların hacmini artırmaya çalışan ekonomi yönetimi, Mart sonunda itibaren KKM tartışmalarıyla karşılaşacak.

Örnek olarak ele alacak olursak; Aralık sonu ya da Ocak ayı başında 1 ay vadeli normal TL mevduat hesabı açan bir tasarruf sahibi -bir ara yüzde 24-25’lere çıktı ama- diyelim ki yüzde 20-21’den parasını yatırdı. Bazı tasarruf sahipleri de aynı tarihlerde kur korumalı TL mevduat hesabına geçti, en kısa süreli 3 aylık KKM hesabı oluşturdu. Mart sonu geldiğinde, örtülü sabit kur hedefi tuttuğu takdirde, KKM hesabı açanlar zararlı çıkacak. Çünkü KKM’deki faiz oranı politika faizi artı 3 puan yani yüzde 17 ile sınırlı tutuldu. 1 ay vadeli normal mevduat sahibi, dolar kuru mart sonunda, hâlâ hedeflendiği gibi 13,5 TL civarında ise birikimli olarak yaklaşık yüzde 9 civarında fazla getiri sağlamış olacak. KKM’nin stopaj muafiyetini göz önünde tutsanız bile, normal TL mevduat daha kârlı hale gelecek. KKM hesabı olanlar ancak 3 ay içinde kurlardaki artışın yüzde 17’nin üzerine çıkması halinde daha kârlı olabilir ama ekonomi yönetimi bunu öngörmüyor.

Kur tutulamazsa neler yaşanabilir?

Mart sonunda itibaren bu tablonun görülmesiyle yaşanacak tartışmalar ve mevduat sahibinin tercihinin değişip değişmeyeceği konusunda görüş ayrılıkları var. Bazı uzmanlar bunu gören mevduat sahiplerinin, vade esnekliğinin de etkisiyle, 1 aylık TL mevduat hesaplarına döneceklerini söylüyorlar. Buna karşılık aradaki farkın küçük olduğunu, “ne olur ne olmaz” diyerek, olası kur artışı ihtimalini de gözönüne alan tasarruf sahiplerinin bir süre daha KKM’ye devam edeceklerini tahmin eden bankacılar da var.

Özetle; ekonomi yönetimi örtülü sabit kur denilebilecek sisteme geçtiği için KKM hesaplarının cazibesinin azalması kaçınılmaz görülüyor. Eğer kurlar bu seviyede tutulamazsa o zaman tüm makro dengeler değişmek zorunda kalacak.

Nebati ile Merkez Bankası’nın hesapları farklı

Bakan Nebati, Ocak ayı sonunda enflasyonun pik yapacağını daha sonra inişe geçeceğini belirtti. Buna karşılık Enflasyon Raporu’nda; enflasyondaki yükselişin Mayıs sonuna kadar devam edeceği, yani pik noktanın Mayıs sonu yaşanacağı görülüyor. Bakan Nebati, enflasyonun yüzde 40’lara kadar çıkıp yıl sonunda yüzde 30’lara ineceğini belirtirken; TCMB’nin raporunda Mayıs sonunda enflasyonun yüzde 50’yi aşacağı, yıl sonunu ise hızlı düşüşle yüzde 23,2’de bitireceği öngörülüyor. Piyasa uzmanları Bakan Nebati’nin yıllık enflasyon rakamını aşırı iyimser, yılsonu enflasyonu için daha uygun bir tahmin olarak görüyor.

Bakan Nureddin Nebati’nin Ocak enflasyonu için belirttiği yüzde 6-8 aralığının aşılacağı ise hemen hemen kesin gibi. Enflasyon raporunda yer alan “Enflasyon ve çıktı açığı tahminleri”ne bakıldığında, Merkez Bankası’nın Ocak ayında yüzde 9,7 civarında bir enflasyon beklediği anlaşılıyor. Piyasa anketlerine bakıldığında yüzde 10’un altında tahmin vardı ama son enerji krizi ve yoğun kar yağışlarının gıda fiyatlarındaki etkisi, bu ayın sonunda yapılacak tahminleri yükseltecek. TÜİK konusunda uzman Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Ocak ayı enflasyonu için yüzde 13,5 ile 15,5 arasındaki tahminini açıkladı.

Merkez Bankası dahil, Ocak sonunda yıllık enflasyon oranının yüzde 45’i aşacağı tahminleri ağırlıkta. Yüzde 50’nin üzerine çıkma ihtimali de bulunuyor. Buna karşılık Merkez Bankası’nın politika faiz oranı yüzde 14’te kaldığı için, negatif reel faizin boyutu 30 puanı aşacak. Yani enflasyonun üçte biri seviyesinde bir politika faizinden söz ediyoruz.

Hükümetin kur beklentisini bozacak gelişmeler

İşte bu beklenti aynı zamanda, ekonomi yönetiminin tüm planını üzerine kurduğu, örtülü sabit kuru tehlikeye sokacak bir rakam olarak görülüyor. Bunun yanında FED’in 2022 yılında 4-5 kez faiz artırımı yapacağı, Mart’taki ilk artışın 50 baz puana kadar çıkacağı yolunda artan beklentiler, yine ekonomi yönetiminin hesaplarını bozabilir. Aynı şekilde Rusya-Ukrayna krizinin, enerji maliyetlerine getireceği fatura ve büyük umutlarla beklenen yüksek turizm gelirini tehlikeye atma riski nedeniyle son günlerde ekonomi yönetiminde ciddi bir tedirginlik hakim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yüksek büyüme -düşük faiz” politikası devam eder, banka kredileri beklenenden yüksek miktarda artırılırsa, bunun kur üzerinde baskı yaratması da kaçınılmaz olacak.

Risklere rağmen örtülü sabit kurun 6 ay sürdürülebileceğini söyleyen uzmanlar da var ama bunlar da “en geç Ekim ayında erken seçim olması gerektiğini” söylüyorlar. Ekimin ötesine geçildiğinde borçlanmadaki artış ve bütçe açıklarında bozulmalar görünür hale geleceği için, yılsonunda makro dengelerde büyük bozulmalar yaşanmasının kaçınılmaz olacağını ifade ediyorlar.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduatlar 131 Milyar TL’yi Aştı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Milli İrade Platformu üyesi sivil toplum kuruluşu başkanlarıyla buluştu. Düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Nebati, dün akşam itibarıyla kur korumalı mevduat hesabının büyüklüğünün 131 milyar TL’yi aştığını söyledi.

Bakan Nebati, “Kur korumalı mevduat hesabı çok ciddi bir karşılık buldu. Cuma akşamı itibarıyla 131 milyar lirayı aşan ciddi bir meblağa ulaşıldı. Günde ortalama 10 milyar lira sisteme girdi” ifadelerini kullandı.

Nebati, enflasyon hakkında da açıklamalarda bulundu. “Enflasyon sadece Türkiye’nin değil dünyanın bir baş belasıdır. Onun için bizim de attığımız adımlar var. Küresel ekonominin patinaj çektiği hatta geriye gittiği bir dönemde biz Türkiye olarak sapasağlam yolumuza devam ediyoruz.  Dünya 2020 yılında 3,1 küçüldü. Türkiye 1,8 büyüdü. Türkiye bunu krizi fırsata çevirerek başardı” dedi.

“2023’te tek haneli enflasyonu göreceğiz”

Bakan Nebati, 2023’te tek haneli enflasyonun görüleceğini söyledi, “Üzerimizde bir kambur var; Aralık ayı. Ocak ayında da bir miktar enflasyonla karşı karşıyayız. Ancak bundan sonrası ilk çeyrekten sonraki değişimi hep birlikte yaşayacağız, göreceğiz. Bu enflasyon sıkıntısını sadece biz değil bütün dünya hep birlikte 2022’de yaşayacak ve bunun üstesinden gelen bizler olacağız” ifadelerine yer verdi.

İhracat hedeflerine de değinen Nebati, “Bu yıl da 250 milyar doları aşan bir ihracatla yılı kapatmış olacağız” dedi. Geçen yıl 225 milyar doları aşkın bir ihracat gerçekleştirildiğini söyleyen Bakan, “20 Aralık akşamından sonra her şey değişti. Bundan sonra önünü gören attığı adımların sağlamlığıyla hareket eden, 2023 yılının da hedeflediği noktalara koşar adım gitmesini kanıtlayan bir döneme girdik. Başta sanayi üretim endeksimiz olmak üzere ihracatta rekorlar kırdık” dedi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Bakanlıktan “Kur Korumalı TL Mevduatları” Açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla kur korumalı TL vadeli mevduatlara ve katılma hesaplarına ilişkin uygulama esaslarını duyurdu. Bakanlığın açıklamasında, Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin faydalanabileceği uygulamadan birden fazla kez yararlanılmasının mümkün olacağı ve alt/üst limit olmayacağı belirtildi.

Açıklamada, bankalar nezdinde bu nitelikte açılacak “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları”nın  TL vadeli mevduat ve katılma hesapları şeklinde olacağı kaydedildi.

Uygulanacak faiz oranı 

Açıklamada, 3, 6, 9 ve 12 ay olmak üzere dört farklı vadede olacağı belirtilen hesaplara bankaların uygulayacağı asgari faiz oranının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca (TCMB) belirlenen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının altında olmayacağı belirtilerek, “Bankalarca uygulanacak azami faiz oranı ise asgari faiz oranının en fazla 300 bp üstünde belirlenebilecektir. Azami faiz oranı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca güncellenebilecek ve güncelleme tarihi ile sonrasında açılacak hesaplar için geçerli olacaktır” denildi.

Bu hesaplarda, esas alınacak vade balı ve vade sonu kuru olarak TCMB’nin saat 11:00’da açıkladığı Dolar/TL ve Euro/TL ile Sterlin/TL döviz alış kurlarının kullanılacağı vurgulandı. Açıklamada uygulamaya ilişkin şu ifadelere yer verildi:  “Vade sonunda kur farkı desteğinin tamamı hesap sahibine aynı gün ödenecektir. Vade sonunda kur farkından kaynaklı bankalara ödeme yapılması gerekmesi halinde, bankalar tarafından ödenecek tutara ilişkin talepler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na iletilecektir. Hazine tarafından ödenecek kısım Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından bankalara aynı gün aktarılacaktır.”

Hesap vadeden önce kapatılırsa ne olacak?

Peki söz konusu hesap, belirlenen vadeden önce kapatılırsa ne olacak? Bakanlık, hesabın kapatıldığı tarihte saat 11:00’da TCMB tarafından ilan edilen kurun vade başında esas alınan kurdan yüksek olması durumunda Hazine’nin kur farkına ilişkin ödeme yapmayacağını kaydetti. Hesabın kapatıldığı tarihte saat 11:00’da söz konusu kurun vade başında esas alınan kurdan düşük olması durumunda ise, “hesabın vadeden önce kapatıldığı tarihte saat 11:00’da TCMB tarafından ilan edilen döviz alış kurundan hesap bakiyesinin güncelleneceği’’ belirtildi.

Bakanlığın açıklamasına göre, aradaki fark ise banka tarafından Hazineye aktarılmak üzere TCMB’nin ilgili TL hesabına aktarılacak.

Paylaşın

‘Dövize Endeksli TL Mevudat Uygulaması’nın Detayları Paylaşıldı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün Kabine Toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan dövize endeksli TL mevudat uygulamasına dair detayları paylaştı.

Haber Merkezi / Yeni ürünün adı “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” olarak açıklandı.

Buna göre, hesaplar 3,6,9 ve 12 ay vadeli açılabilecek. Minimum faiz oranı Merkez Bankası’nın politika faiz oranı olarak uygulanacak.

Sisteme, isteyen her banka katılabilecek. Merkez Bankası her gün saat 11’de dolar döviz alış kuru yayımlayacak.

Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek, faiz hakkı ortadan kalkacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle:

Hazine ve Maliye Bakanlığı ‘kur korumalı TL mevduatı’ düzenlemesinin ayrıntılarını açıkladı.

Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeli açılabilecek.

Merkez Bankası her gün saat 11’de dolar döviz alış kuru yayınlayacak.

Sisteme, isteyen her banka katılabilecek.

Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına Türk lirası olarak yansıtılacaktır.

Hesabın açıldığı tarihteki TCMB kuru ile kapatıldığı tarihteki TCMB kurundan düşük olan üzerinden hesap bakiyesi güncellenecek.

Yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak ve bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacak.

Paylaşın