Merkezi Bütçe, Haziran Ayında 31 Milyar 59 Milyon TL Açık Verdi

Haziran ayında bütçe 31 milyar 59 milyon lira açık verdi. Haziran ayında bütçe giderleri 212,1 milyar TL, gelirleri se 181 milyar TL oldu. Açığın dolar cinsinden karşılığı mevcut kurla 1.77 milyar dolar. Faiz dışı dengede de açık 18,3 milyar TL oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Haziran ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe verilerini yayımladı. Buna göre bütçe 31,1 milyar TL açık verdi. Yılın ilk yarısında ise bütçenin 93,6 milyar TL fazla verdiği görüldü.

Bütçe Haziran ayında 31,1 milyar TL’lik açık verdi.

Bir önceki ay bütçede 144 milyar TL’lik fazla kaydedilmişti.

Faiz dışı dengede de 18,3 milyar TL’lik açık izlendi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Haziran ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 212,1 milyar TL, bütçe gelirleri 181 milyar TL oldu.

Haziran’da bütçe giderlerinin 12,77 milyar TL’sini faiz harcamaları, 199,31 milyar TL’sini ise faiz dışı harcamalar oluşturdu.

Gelirler tarafına bakıldığında ise bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Haziran ayı gerçekleşme oranı 2021 yılında yüzde 8 iken 2022 yılında yüzde 7,1 oldu.

2022 yılı Haziran ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 108,4 oranında artarak 152,64 milyar TL olarak kaydedildi. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2021 yılında yüzde 7,9 iken 2022 yılında yüzde 7 oldu.

Yılın ilk yarısında 93,6 milyar TL’lik fazla

Merkezi yönetim bütçesi 2021 yılı Ocak-Haziran döneminde 32,54 milyar TL açık verirken 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde 93,56 milyar TL fazla verdi.

2021 yılı Ocak-Haziran döneminde 58,33 milyar TL faiz dışı fazla verilmişken 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde 228,21 milyar TL faiz dışı fazla verildi.

Paylaşın

KYK Borçları İçin İki Formül Masada

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun çalışmasına göre anaparaya uygulanan faiz ya silinecek ya da belli oranda indirim yapılacak. Son karar kabine toplantısında alınacak.

KYK kredilerinde, anaparanın dört katına çıkan faizlerle karşılaşan üniversite mezunlarının tepkileri üzerine iktidardan yeni adım geldi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) ile borçlara ilişkin yürüttüğü çalışmada iki formül geliştirildi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre; bunlardan ilkini KYK burslarında anapara üzerine eklenen faiz üzerinden yapılacak bir indirim oluşturuyor. KYK burslarında da ‘anapara üzerinden alınacak faiz oranına bir sınır belirlenmesi’ öngörülüyor.

Bir diğer formülün ise “sıfır faiz” olduğu ileri sürülüyor. Buna göre yapılan çalışmayla öğrencilerden yalnızca anapara talep edilecek. ‘Öğrencilerin artan enflasyondan etkilenmemesi ve mağdur olmamaları için böyle bir düzenlemenin gelebileceği’ belirtiliyor. İktidarın, KYK borçlarında “anaparadan taviz vermeyeceğinin” de altı çiziliyor.

Türkiye’de bugün 5.5 milyon öğrencinin KYK borcunun olduğu ve borcu bulunan bu öğrencilerin 400 bininin ise icralık olduğuna işaret edilirken, iktidarın icralık olan öğrencilere yönelik de ‘yapılandırmaya gidebileceği, af çıkabileceği’ değerlendiriliyor.

Paylaşın

Kamunun Döviz Satışı 3 Milyar Dolara Yaklaştı

Bankacılık kaynakları BDDK’nın geçen cuma TL kredilere döviz varlığı sınırı getirmesiyle birlikte kamu bankaları ve Merkez Bankası’nın yoğun şekilde döviz satışı yaptığını belirterek bu hafta yapılan satışın 2-3 milyar doları bulduğunu vurguladı. Merkez Bankası net uluslararası rezervleri ise 7.53 milyar dolar seviyesinde.

Türk Lirası’ndaki değer kaybını durdurmayı ve kredileri kısmayı amaçlayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun geçen cuma aldığı karar sonrası Merkez Bankası ve kamu bankalarından yoğun döviz satışı gerçekleştirildi.

Dünya Gazetesi’nin bankacılık kaynaklarına dayandırdığı bilgiye göre, geçen hafta Cuma günü kararın açıklanmasıyla beraber başlayan ve bu hafta bireysel ve kurumsal talebi karşılamaya çalışan döviz satışı 2-3 milyar doları buldu. Merkez Bankası ise para ve banka istatistiklerinde 24 Haziran ile biten haftaya ilişkin uluslararası net rezerv verilerini açıkladı. 17 Haziran haftasında 7 milyar 380 milyon dolar ile 20 yılın en düşük seviyesine gerileyen IMF tanımla net uluslararası rezervler 24 Haziran haftasında 7 milyar 531 milyon dolar ile yine 20 yılın en düşük seviyelerinde kalmaya devam etti. Analistler bu hafta da yaşanan döviz satışlarından kaynaklı net uluslararası rezervlerde kaybın sürmesini bekliyor.

Önce bireysel sonra kurumsal talep

Geçen hafta cuma günü dolar/ TL’nin Türkiye piyasalarında günü 17.39 lira seviyelerinden tamamlamasının ardından BDDK’nın TL kredi için döviz varlığı sınırı kararını açıkladı.

BDDK’nın TL kredi kullanılıp döviz alınmasını engellemek için aldığını açıkladığı karar ilk etapta döviz varlığı sınırı aşan şirketlerin döviz satışına yol açabileceği şeklinde yorumlandı. Türkiye piyasaları kapalıyken ise dolar/ TL bu karara sert bir tepki verdi ve 16.47 liraya kadar geriledi. Pazartesi sabah Türkiye piyasaları açılana kadar 16.09 liraya kadar inen dolar/ TL, piyasalar açıldıktan sonra ise gelen yoğun bireysel talep nedeniyle 16.40 liraya yükseldi. Bankacılık kaynakları cuma kararın açıklanması ve pazartesi piyasalar açılıncaya kadar kamu bankaları ve Merkez Bankası’nın yoğun bir şekilde düşük hacimli piyasada işlem yaptığını dile getirdi.

Pazartesi günü 1 milyar dolara yaklaşan bireysel talep nedeniyle kamunun döviz satışının sürdüğünü söyleyen bankacılık kaynakları salı gününden itibaren ise dövizde kurumsal talebin ortaya çıktığını vurguladı. Bankacılık kaynakları bunu şaşırtıcı olarak yorumlarken kamunun da bu talebi karşılamak için satışlara devam ettiğini dile getirdi. Dolar/TL ise hafta boyunca 16.09-16.73 lira arasında hareket etti. Türkiye piyasaları kapalıyken ulaşılan 16.09 lira piyasalar açıkken bir daha görülemedi. Kaynakların verdiği bilgiye göre cuma günü karardan itibaren düne kadar kamunun sattığı döviz miktarının 2-3 milyar doları buldu.

Net rezervde artış 150 milyon dolar

Merkez Bankası dün ise 24 Haziran ile biten haftaya ilişkin verileri açıkladı. Buna göre Merkez Bankası’nın IMF tanımlı net uluslararası rezervleri bir önceki haftaya göre 150 milyon dolar artış ile 7 milyar 531 milyon dolar oldu. 17 Haziran ile biten haftada 7 milyar 380 milyon dolar ile 20 yılın en düşük seviyesine gerileyen rezervler geçen hafta da bu seviyelerde kalmaya devam etti.

Yüzde 40 sınırı yüzde 50’ye mi çıkarılacak?

Merkez Bankası, KKM, reeskont kredileri, ihracat gelirinin yüzde 40’ının Merkez Bankası’na satılması ve ülkeler arası swap anlaşmalarıyla rezervlerini güçlendirmeye çalışıyor. Ancak döviz piyasasına müdahale için yapılan satışlar ve BOTAŞ başta olmak üzere KİT’lere yaptığı döviz satışları ile rezervler geriliyor. Bankacılık kaynakları BDDK’nın bu son TL krediye döviz varlığı sınırı adımının da Merkez Bankası’nın talebiyle atıldığını dile getirdi. Bu adımla da bir miktar döviz satışı bekleyen Merkez Bankası’nın bir sonraki adımının ise ihracat gelirinin yüzde 40’ının değil yüzde 50’sinin Merkez Bankası’na satılması zorunluluğu olabileceğine dikkat çekildi.

Bloke kıymetin değerini Merkez belirleyecek

Bankaların Merkez Bankası’nda tutacakları bloke menkul kıymetlerin değerini Merkez Bankası belirleyecek. Yabancı para yükümlülükleri için Türk Lirası cinsinden menkul kıymet tesis edilmesine ilişkin şartları düzenleyen 10 Haziran tarihli tebliğde değişiklik yapıldı. Değişiklik yapılan tebliğ bankalara kur korumalı mevduata dönüşüm oranına göre belirli bir hedef veriyor. Bu hedefe uymayanlar için de bloke olarak menkul kıymet tesis etme şartı getiriyordu. Buna göre bankaların Merkez Bankası’nda açtıkları hesaplarda bloke olarak bulunduracakları menkul kıymetlerin değeri Merkez Bankası tarafından belirlenecek.

KKM hesapları 1 milyar lirayı aştı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre kur korumalı mevduat 24 Haziran ile biten hafta itibariyle 1 milyar 18 milyon 197 bin liraya yükseldi. BDDK verilerine göre bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 40 milyar 664 milyon lira artarak 6 trilyon 344 milyar 453 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat da (bankalararası dahil), geçen hafta 26 milyar 847 milyon lira arttı. Söz konusu haftada yüzde 0,4 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı, 7 trilyon 7 milyar 981 milyon lira oldu. Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 24 Haziran itibarıyla 9 milyar 830 milyon lira artışla 905 milyar 932 milyon liraya çıktı. Söz konusu kredilerin 345 milyar 238 milyon lirası konut, 23 milyar 308 milyon lirası taşıt ve 537 milyar 387 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 2 milyar 315 milyon lira artarak 843 milyar 302 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 3,0 artışla 276 milyar 759 milyon liraya çıktı. Bireysel kredi kartı alacaklarının 115 milyar 276 milyon lirası taksitli, 161 milyar 482 milyon lirası taksitsiz oldu. BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 24 Haziran itibarıyla bir önceki haftaya göre 2 milyar 310 milyon lira azalarak 160 milyar 510 milyon liraya geriledi. Söz konusu takipteki alacakların 128 milyar 992 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

Rezervlerin güçlendirilmesine odaklanılacak

Para Politikası Kurulu’nun (PPK) geçen hafta politika faizini sabit tutma kararı aldığı toplantının dün özetleri yayımladı. Özetlerde büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı iyileşmelerin yanında enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam ettiği belirtilirken şu noktalara dikkat çekildi: “Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmekte. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacak.”

Yabancı TL menkul kıymet satarken yerlinin aklı dövizde

Yabancı yatırımcıların TL menkul kıymetlerinden çıkışı geçen hafta da devam etti. Merkez Bankası haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre 24 Haziran haftasında yabancı yatırımcılar 98.4 milyon dolarlık hisse senedi, 57.7 milyon dolarlık da devlet iç borçlanma senedi sattı. Yabancı yatırımcı satış yapıp çıkarken yurtiçi yerleşik kişilerin de döviz mevduatlarını artırdı. Merkez Bankası haftalık para ve banka istatistiklerine göre parite etkisinden arındırılmış olarak döviz mevduatı 769 milyon dolar arttı. Yabancı yatırımcılar hisse senedinde son 3 haftadır DİBS’te ise 10 haftadır kesintisiz çıkış yapıyor. Yılbaşından bu yana 24 Haziran ile biten hafta itibariyle hisse senedinde 3 milyar 317,5 milyon dolar, DİBS’te 1 milyar 741,7 milyon dolar olmak üzere toplam çıkışı 5 milyar 59 milyon dolara ulaştı. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 24 Haziran ile biten haftada hem bireyselde hem kurumsalda arttı. Bireysellerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 78 milyon dolar artarken, kurumsalların döviz mevduatı BDDK’nın yeni hamlesi öncesi 691 milyon dolar arttı.

Paylaşın

Hazine’nin Dış Borcu Önceki Aya Göre 238 Milyar Lira Arttı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerini paylaşan CHP Milletvekili Süleyman Bülbül, “Hazine’nin iç ve dış borç stoku mayısta bir önceki aya göre 238,2 milyar lira daha artarak 3 trilyon 364 milyar liraya kadar yükseldi” dedi.

CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, yaptığı yazılı açıklama ile Merkez Bankası’nın verilerini paylaştı. Bankanın 17 Haziran itibariyle brüt rezervin 101 milyar dolara düştüğünü kaydeden Bülbül, “AKP iktidarının kötü ekonomi politikası sonucu; elde edilen verilerin de ortaya koyduğu üzere hem ülke hem de vatandaş borç batağına batmış durumda. Türkiye’nin uluslararası yatırım açığı nisan ayında 2,3 milyar dolar küçülerek 236,8 milyar dolara geriledi” dedi.

‘Dış borç bir önceki aya göre 238,2 milyar lira daha arttı’

“Merkez Bankası’nın, brüt rezervinde 10-17 Haziran günleri arasında, 1,5 milyar dolarlık azalış oldu. 17 Haziran itibarıyla brüt rezerv 101 milyar dolara düştü. Brüt rezerv geçen yılın sonuna göre ise 10 milyar dolar azaldı. Swap borcu dahil net rezervi ise eksi 53,8 milyar dolar oldu” diyen Bülbül, “Hazine’nin iç ve dış borç stoku mayısta bir önceki aya göre 238,2 milyar lira daha artarak 3 trilyon 364 milyar liraya kadar yükseldi” bilgisini paylaştı.

Kur korumaları mevduat hesabı açanlara verilen faiz tutarına da değinen Bülbül, “Cumhurbaşkanlığı’nın TBMM’ye sunduğu ek bütçe kanunu teklifiyle, bütçe gelirleri 1 trilyon 80 buçuk milyar lira büyütülerek 2 trilyon 883 milyar liraya çıkarılıyor. Dolayısıyla başlangıçta yaklaşık 278 buçuk milyar lira olan bütçe açığı tahmini değişmiyor. 24 Aralık 2021’de 11,67 lira olan dolar kurundan 6 ay vadeli kur korumalı mevduat hesabı açanlar 6 aylık dönemde net olarak yüzde 48,9 oranında faiz elde ettiler” dedi.

Söz konusu faizin halkın cebinden çıktığını belirten Bülbül, “Son 6 haftada vatandaşların borçlarında 91 milyar liralık artış yaşandı” diye belirtti.

İcra dosyalarındaki artış

Evrensel’in aktardığına göre icra dairelerinde bulunan dosyaların artışına da dikkat çeken CHP’li Bülbül, “İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı son bir yılda bir milyon 485 bin adet artarak 24 Haziran itibarıyla 23 milyon 778 bine çıktı. Çiftçi, emekli, esnaf, genç borçlu memleket borçlu. Vatandaşın alım gücü kalmadı, enflasyon yüzde 200’lere dayanmış durumda. Memleket bu durumdayken Saray ve yandaşları hayal dünyasında yaşamaya devam ediyor. Ama vatandaş bunun hesabını sandıkta soracak, tek adam rejimini sandıkta ilk seçimde gönderecek” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Hazine’den BDDK’nın Kararlarına Destek

Hazine ve Maliye Bakanlığı, son dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan kararlara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, kararların hem Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesindeki selektif kredi yaklaşımını hem de finansal istikrarı destekleyecek nitelikte olduğu belirtildi.

Açıklamada “Tüm ekonomi kurumlarımızla birlikte ve eşgüdüm halinde birbirini tamamlayıcı ve finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik tedbirler alınmaya devam edilecektir” ifadeleri yer aldı.

BDDK, Cuma günü TL ticari kredilere ilişkin yeni koşullar açıkladı. Döviz varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlere kredi kullanım durumunda döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkarmama şartı getirilmişti. 15 milyon TL üzeri döviz nakdi varlığı bulunan şirketlerin ise bu varlığı aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10’unu aşması durumunda yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacağı belirtilmişti.

BDDK’dan Pazar akşamı yapılan açıklamada ise “Bağımsız denetime tabi bir şirket olması, şirketin yabancı para (YP) nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon liranın üzerinde olması ve şirketin YP nakdi varlıkların TL karşılığının aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10’unu aşması… Herhangi bir şirketin karar kapsamına girebilmesi söz konusu 3 şartın hepsinin birden sağlanması gerekmektedir” denildi.

Ayrıca gerçek kişiler ile gerçek kişi şirket ortaklarının karar kapsamına girmedikleri belirtildi.

Açıklamada, daha önce bankalara, kredilerin amacına uygun olmayan işlemlerin gerçekleştirilmesinde kullanılmasının engellenmesi için azami özenin gösterilmesi yönünde talimatlar verildiği anımsatıldı. Bazı şirketlerin, döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri ve döviz pozisyonu tuttukları aktarıldı. ,

Paylaşın

‘Kredi Garanti Fonu’ Limiti 100 Milyar Liraya Çıkıyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek kaynak sınırı 60 milyar liradan 100 milyar liraya çıkarılıyor. AK Parti, Meclis tatile girmeden önce yeni bir torba teklifi Meclis gündemine getirmeye hazırlanıyor.

Ağırlıklı olarak ekonomiye ilişkin düzenlemelerin yer alması ve 35-40 madde arasında olması beklenen torba kanun teklifinin gelecek hafta Meclis Başkanlığı’na sunulması planlanıyor. Kanun teklifiyle Kredi Garanti Fonu limitinin 60 milyar liradan 100 milyar liraya çıkarılmasına ilişkin düzenlemeye gidilecek.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre, AK Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre, düşük kalan usulsüzlük cezaları yeniden belirlenecek, bazı idari para cezaları da yeniden gözden geçirilerek güncellenecek. Sigorta şirketlerinin teminat vermelerine ilişkin düzenlemelerde torba teklifte yer alacak.

Ağırlıklı olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ihtiyaç duyduğu düzenlemelerle son halini alması beklenen torba teklifte, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (MASAK) yetişmiş eleman ihtiyacı karşılanacak. MASAK’ın kamu kurumlarından 100 kişi civarında yetişmiş eleman almasını sağlayacak yasal altyapı oluşturulacak.

Milli Piyango İdaresinin giderlerini karşılamak için ihtiyaç duyduğu kaynağın karşılanmasına dönük düzenlemede torba teklifte yer alacak. Türkiye Varlık Fonuna aktarılan kaynağın yüzde 8’i Milli Piyango İdaresi’ne aktarılacak.
3600 ek gösterge torba teklifle gelecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından detayları açıklanan 3600 ek gösterge düzenlemesi de torba teklifte yer alacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm memurların ek göstergelerinde 600 puanlık artış yapılacağını, birinci derecedeki tüm memur ve emeklilerinin 3600 ek gösterge kapsamına alındığını açıklamıştı.

Genel müdür yardımcılarının ek göstergeleri 3 bin 600’den 4 bin 400’e, şube müdürü seviyesindeki yöneticilerin ek göstergesi 2 bin 200’den 3 bine çıkacak. Ocak 2023 tarihinden geçerli olacak artıştan halen emekli olan kamu görevlileri de yararlanacak.

Öğrenci affı da torba teklife girecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti Grup toplantısında Meclise sunacaklarını açıkladığı öğrenci affının da ayrı bir teklif olarak değil torba yasa teklifi ile getirilmesi planlanıyor. Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerini kapsayacak af düzenlemesi ile çeşitli nedenlerle üniversiteden ayrılanlara belli şartlarla, yeniden eğitimlerine geri dönme imkan sağlanacak. Daha önceki af düzenlemelerinde olduğu gibi terör suçundan ceza alanlar aftan yararlanamayacak.

Paylaşın

KKM’nin Bütçeye 3 Aylık Maliyeti 21 Milyar Lira Oldu

Kur Korumalı Mevduat (KKM) kapsamında merkezi bütçeden ödenen kur farkları üç ayda 21,1 milyar TL’ye ulaştı. KKM 20 Aralık 2021 tarihinde dolar kurunun 18,36 ile rekor kırmasının ardından başlatılmıştı. 

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün bugün yayımladığı verilere göre, KKM’nin bütçeye maliyeti mayısta 4 milyar 843 milyon TL oldu.

Merkezi bütçe gider kalemlerinde ‘Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Korunmasına İlişkin Giderler’ başlığıyla verilen KKM giderleri, martta 11 milyar 700 milyon TL, nisanda 4 milyar 555 milyon TL olmuştu. Böylelikle KKM’nin üç aylık maliyeti 21,1 milyar TL’ye ulaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk olarak 20 Aralık’ta duyurduğu KKM hesapları 22 Aralık’ta açılmaya başlandı.

KKM’de eğer kurdaki yükseliş faiz getirisinden yüksekse aradaki fark tasarruf sahibine ödeniyor. Bu hesaplamada baz alınacak kur seviyesini Merkez Bankası günlük olarak açıklıyor. İlk olarak mevduat sahiplerine ödemeler 23 Mart’ta başladı.

Söz konusu hesaplarda uygulanacak faiz oranı politika faizinin en fazla 300 baz puan üzerinde olabiliyor. Paranın vadeden önce çekilmesi durumunda kur farkı ödenmiyor.

Paylaşın

10 Soruda ‘Gelire Endeksli Devlet İç Borçlanma Senedi (GES)’ Nedir?

Türkiye lirası cinsi varlıklara yönelimlerin teşvik edilmesi amacıyla ihraç edilecek devlet iç borçlanma senedi (GES) ihracına ilişkin talep toplama işlemleri, Türkiye genelinde 15-22 Haziran’da yapılacak.

Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı, GES’lere ilişkin 10 soru ve yanıtlarını paylaştı.

Soru 1: Gelire endeksli olduğu ifade edilen senetler hangi kurumun gelirine endeksli olacak?

Kamu İktisadi Teşebbüsleri içerisinde yer alan Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nden (KEGM) bütçeye aktarılan hasılat paylarına endeksli olacak.

Soru 2: Ödenecek asgari bir gelir oranı olacak mı? Olacaksa bu nasıl belirlenecek?

İlgili endeks değeri asgari 95 ve azami 110 seviyesinde olabilecek ve bu kapsamda yatırımcıya ilan edilen kupon oranının asgari yüzde 95’ine denk gelen bir getiri garantisi sunulacak.

Soru 3: Duyuru ve talep toplama işlemleri nasıl gerçekleştirilecek?

Bakanlığın internet sayfasından kamuoyu ile paylaşılacak. Senetlerin ihracı halka arz yöntemiyle gerçekleştirilecek, talep toplama süreci aracı bankalarla belirlenecek.

Soru 4: Üründen faydalanmak isteyen vatandaşlar hangi adımları izleyecek?

Aracı bankalar vatandaşları detaylı bir şekilde bilgilendirecek. Vatandaşlar aracı bankalara başvuru yaparak bu ürünü kolaylıkla alabilecek.

Soru 5: Ürünün vadesi ve vade getirisi nasıl hesaplanacak?

Senedin vadesi 6 ay olarak belirlendi. Sonraki aşamalarda 1 yıl ve/veya diğer vadelerde de ihraç yapılması öngörülüyor.

Soru 6: Ürün hangi bankalar aracılığıyla gerçekleştirilecek?

İlk etapta Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası aracılığıyla gerçekleştirilecek.

Soru 7: Vatandaşların gelir paylarındaki değişimlerden olumsuz etkilenmesi nasıl önlenecek?

Senedin nihai getiri oranı, bakanlık tarafından belirlenen getiri oranının hasılat pay gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks değeri ile çarpılması yoluyla ortaya çıkacak. Hasılat payları gerçekleşmelerinin projeksiyon tutarının üzerinde olması durumunda yatırımcı daha yüksek bir getiri elde edebilecek.

Soru 8: Sisteme sadece gerçek kişiler mi dahil olacak? Şirketler dahil olabilecek mi?

Söz konusu senetler sadece gerçek kişilere ihraç edilecek

Soru 9: Kur korumalı mevduat hesabın ya da açıklanan farklı ürünleri kullananlar bunu da kullanabilecek mi?

Anılan hesap ve/veya ürünleri kullanan vatandaşlar da bu senetleri satın alabilecek.

Soru 10: Sisteme sadece döviz hesabını bozduranlar mı dahil olacak?

Söz konusu ihraçlara tüm bireysel yatırımcılar dahil olabilecek.

Paylaşın

Gelire Endeksli Senet (GES) İhracının Detayları Açıklandı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, gelire endeksli Devlet iç borçlanma senedi (GES) ihracına ilişkin yeni bir açıklama yaptı, koşullarını açıkladı. Buna göre; 15-22 Haziran arasında talep toplanacak. 

Haber Merkezi / Senetler için asgari talep tutarı 1.000 TL olacak 1 TL’nin katları şeklinde ihraç edilecek. Senetler, talep toplama dönemini takip eden haftada, 24 Haziran 2022 Cuma gününde, yatırımcıların hesaplarına aktarılacak.

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle: 

“Bakanlığımızca, yatırım araçlarının çeşitlendirilmesi, yatırımcı tabanının genişletilmesi ve yatırımcıların Türk Lirası cinsi varlıklara yönelimlerini teşvik etmek amacıyla gelire endeksli Devlet iç borçlanma senedi (GES) ihraç edilecektir. Bu çerçevede, Türkiye genelinde 15 Haziran – 22 Haziran 2022 tarihleri arasında, GES ihracına ilişkin talep toplama işlemleri gerçekleştirilecektir.

Söz konusu senet, yalnızca gerçek kişilere ihraç edilecek olup talep toplama işlemleri ile kupon ve anapara ödemeleri aşağıdaki bankaların şubeleri aracılığıyla gerçekleştirilecektir.

1) T.C. Ziraat Bankası AŞ.
2) T. Halk Bankası AŞ.
3) T. Vakıflar Bankası T.A.O.

Senetler için asgari talep tutarı 1.000 TL olup 1 TL’nin katları şeklinde ihraç edilecektir. Senetler, talep toplama dönemini takip eden haftada, 24 Haziran 2022 Cuma gününde, yatırımcıların hesaplarına aktarılacaktır.

GES’lerin getirileri, Kamu İktisadi Teşebbüsleri içerisinde yer alan Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nden (KEGM) bütçeye aktarılan hasılat paylarına endeksli olacaktır. Bu çerçevede, söz konusu senetlerin getirilerine ilişkin ödemelerin hesaplanmasında DHMİ ve KEGM tarafından bütçeye aktarılan üç aylık hasılat payları toplamı esas alınacaktır.

Kupon ödemeleri, Hazinece belirlenen getiri oranının hasılat payı tutarları gerçekleşmeleri neticesinde hesaplanan endeks değeri ile yeniden değerlenmesi yöntemiyle hesaplanacaktır.”

Paylaşın

Ekonomistler, Gelire Endeksli Senet Uygulaması İçin Ne Diyor?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, vatandaşların tasarruflarını Türk lirası cinsi varlıklarda değerlendirebilmelerinin teşvik edilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla, gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi (GES) uygulamasının başlatılacağını ve talep toplama işlemlerinin 15 Haziran’dan itibaren gerçekleştirileceğini bildirdi.

Geçmiş yıllarda denenen bu uygulama ile gelire endeksli senetler, zarar etmeyen kamu kurumlarına endeksleniyor ve kuponla ana para ödemeleri belirleniyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklamasına göre GES’ler sadece gerçek kişilere sunulacak ve ülke genelindeki duyuru ve talep toplama işlemleri yoluyla ihraç edilecek.

Senede ilişkin talep toplama işlemleri ile senedin ihracı, kupon ve anapara ödemeleri Bakanlığın sitesinde yayınlanacak duyuruda belirtilecek bankalar aracılığı ile gerçekleştirilecek.

İhraç edilecek senetler üç ayda bir yatırımcısına kupon getirisi sağlayacak. Bakanlığı bu konudaki açıklaması şöyle:

“Kupon ödemelerinde asgari getiri garantisi olacaktır. Senedin kupon ödemesine esas teşkil edecek getiri oranı ve vade yapısı ihraç duyurusunda ilan edilecektir. Senedin yatırımcıya sağlayacağı nihai getiri oranı, ihraç aşamasında Bakanlığımız tarafından belirlenen getiri oranının, hasılat gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks değeri ile çarpılması yoluyla belirlenecektir.”

GES’ler neyin gelirine endeksli olacak?

Kur Korumalı Mevduat’ta oluduğu gibi bu uygulamanın amacı da vatandaşların yatırımlarını TL cinsi varlıklara yönlendirmek.

Hazine’ye göre (GES) getirileri, gelir performansı güçlü olan ve bütçeye hasılat aktarımı yapan kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) gelirlerine endeksli olacak.

Yeni uygulamada, 3 ayda bir ödenecek kuponlar için uygulanacak asgari getiri garantisi sayesinde, vatandaşların gelir paylarındaki değişimlerden olumsuz etkilenmesinin önleneceği belirtiliyor.

Ayrıca bu KİT’lerden bütçeye aktarılan hasılat performansı beklenenin üzerinde geldiğinde, bunun yatırımcılara ilave getiri olarak aktarılacağı kaydediliyor. Ancak bu KİT’lerin hangileri olduğu açıklanmadı. Uygulamanın taban faizi, vadesi ve vade getirisi hakkında da bir açıklama yok.

Ekonomistler GES uygulaması için ne diyor?

Türkiye’yi yakından izleyen İngiliz ekonomist Timothy Ash, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı yeni önlemi şu sözlerle eleştirdi:

“Türk mali yapısı her gün daha çok Lübnan’a benziyor. Bu kesinlikle, Lübnan’da olduğu gibi bir felaketle sonuçlanacak. Burada tek soru, bunun ne zaman olacağı.”

Ash, Twitter’dan yaptığı bir diğer açıklamasında, Türkiye’ye faizleri artırması çağrısında bulundu.

Ekonomist Mustafa Sönmez ise, ‘dağ fare doğurdu’ diyerek, söz konusu uygulamayla ilgili “Enflasyon yüzde 100 e giderken, hangi devlet gelirine endeksli tahvile güvenirsiniz ? Devletin hangi kurumu, enflasyona yakın gelir garanti eder ki?” diyerek, doların daha da tırmanacağı öngörüsünde bulundu.

Ekonomist Mahfi Eğilmez ise, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın duyurusunun ardından “Faize faiz dememek için yaptıklarımızı yazsak roman olur.” tepkisini verdi.

Ekonomist Uğur Gürses’in tepkisi şu şekilde oldu: “Önlem diye açıklananlar şunlar; neye endeksli olduğu bilineyen GES ihracı, tüketici kredilerinde vade ve kredi kartı asgari ödeme oranının düzenlenmesi, SPK’nın iraçlarda aldığı ücretlerde indirim yapılması. Kendileri ciddiye alıyor mu bunları?”

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın