Sevgi Soysal Kimdir? Hayatı, Eserleri

30 Eylül 1936 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Sevgi Soysal, 22 Kasım 1976 yılında Mecidiyeköy’de özel bir klinikte hayatını kaybetti. 24 Kasım’da Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

1947 yılında Mimar Kemal İlkokulu’ndan mezun oldu. Ardından Ankara Kız Lisesi’ne başladı ve 1952’de bu okulu bitirdi. 1953’te Ankara Üniversitesi, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Arkeoloji eğitimine başladı. 1955 yılında Özdemir Nutku ile evlendi. 1956’da Dost dergisinin “Sanat-Sanatçılar” sayfasını hazırladı.

1957’de Göttingen Georg-August Üniversitesi’nde Tiyatro Bilimi öğrenimi yaptı. Bu arada Dost dergisine sanat haberleri yazdı. 1958’de Türkiye’ye döndü, aynı yıl oğlu Korkut doğdu. 1960’da Ataç ve Sinema-Tiyatro dergilerine yazılar yazdı. Dost dergisine sayfa hazırlamaya devam ederken bir taraftan da Türk Dili dergisinin “Alman Dergileri” köşesini hazırladı.

1961’de Ankara Radyosu’nda çalıştı. Aynı yıl bir süre Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne devam etti. Değişim dergisinin sorumlu yayın yönetmeni oldu. Alman Kütüphanesi’ne tanıtım kitapları çevirdi. 1962’de ilk kitabı Tutkulu Perçem basıldı 1962’de Alman Büyükelçiliği Kültür İşleri’nde çalıştı. 1964’te Yeditepe, Değişim, Vatan ve Oyun’a yazdı, Ankara Radyosu’nda program uzmanı olarak görev yaparak “Günümüz Sorunlarımız” saatinde sohbetler yaptı.

Başar Sabuncu ile evlendi. 1965’te TRT’de program uzmanı olarak görev yapmaya başladı. Papirüs ve Yeni Dergi’de hikâyeleri yayımlandı. 1968’de Tante Rosa basıldı. 1969’da Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin Arkeoloji Bölümü’nden mezun oldu. 1970’de Yürümek romanı basıldı ve roman, TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda Başarı Ödülü kazandı.

Bu roman, 12 Mart döneminde müstehcenlik gerekçesiyle toplatılır. 1971’de TRT’den ayrılmak zorunda kaldı, Mümtaz Soysal ile evlendi. 12 Mart Muhtırası’na muhalefer ve komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklandı, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’na gönderildi. 1972’de Adana’ya altmış beş günlüğüne siyasi sürgün olarak gitti. Bu yıl Bertold Brecht’ten çevirdiği Beş Paralık Roman’ı yayımladı.

Dönüşte ANKA Ajans’ta gazetecilik yaptı. 1973’te Yenişehir’de Bir Öğle Vakti romanı yayımlandı. Roman, 1974’te Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı. 1975’te Şafak romanı basıldı, kanser teşhisi kondu; bir göğsü alındı. 1976’da Barış Adlı Çocuk kitabı basıldı. Yeni Ortam ve Politika gazetelerinde yazdı. 1976’da Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu yayımlandı, Hoş Geldin Ölüm’ü yazmaya başladı. Kanser tedavisi için İngiltere’ye gitti.

Sevgi Soysal’ın eserleri: Tutkulu Perçem (1962 Hikaye), Tante Rosa (1965 Hikaye), Yürümek (1970 Roman), Yenişehir’de Bir Öğle Vakti (1974 Roman), Şafak (1975 Roman), Barış Adlı Çocuk (1976 Hikaye), Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu (1976 Hatıra),

Bakmak (1977 Makale), Radyo Konuşmaları-Hoş Geldin Ölüm (1980 Röportaj), Türkiye’nin Kalbi Kabul Günleri (2014 Makale), Venüslü Kadınların Serüvenleri (2017 Tiyatro), Tekliğin Türküsü (2018 Hikaye).

Paylaşın

Semra Özdamar Kimdir? Hayatı, Eserleri

11 Ocak 1956 yılında Bursa’da dünyaya gelen Semra Özdamar, Amerikan Kız Koleji’nden mezun oldu. Fotomodel ve sinema oyuncusu olarak çalıştı. Hayatına Akaşa Yayınları’nı yöneterek ve tercümeler yaparak devam etmektedir.

İlk sinema oyunculuk deneyimi olan Ertem Göreç’in yönetmenliğini yaptığı Anadolu Ekspresi (1973)’ndeki Zeynep rolünün ardından Erkeksen Kaçma (1974), Ferhat (1974), Yalnız Adam (1974), Tütün Zamanı (1974), Arkadaş (1974), Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1975), Yarınlar Bizim 2 (1975), Kara Çarşaflı Gelin (1975), Bir Gün Mutlaka (1975), Güneşli Bataklık (1977), At Gözlüğü (1978) Ona Çirkin Kral Derlerdi (1984) gibi Türk sinemasının önemli filmlerinde rol aldı.

Hababam Sınıfı’ndaki edebiyat öğretmeni Semra Hoca rolüyle tanınan sanatçı, 1977 Antalya Altın Portakal Film Festivalinde Kara Çarşaflı Gelin filmindeki rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” seçildi. Asıl şöhretini sinemada edinse de hikâye de yazdı. Sinema, edebiyat, kadın vb. konularda çeşitli dergilerde yazıları yayımlandı.

1979’da Kültür Bakanlığı En İyi Senaryo, 1984’te De Yayınevi Masal Yarışmasında mansiyon, 1985’te Akademi Kitabevi Öykü Yarışmasında mansiyon; 1985’te TOBAV Oyun Yarışmasında üçüncülük ve 1987 Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Senaryo Yarışmasında “Berdel” senaryosuyla birincilik kazandı.

Bir dönem ailesiyle birlikte Almanya’da yaşayan yazar, daha sonra Türkiye’ye döndü. 1988’de ayrıldığı ilk eşi yönetmen Süha Arın’dan bir oğlu olan Semra Özdamar, 1990’da Ercüment Ayanbaşı ile evlenmiştir.

Semra Özdamar’ın eserleri: Sessiz Çığlıklar (1986 Hikaye), Yalnız Kadın (1986 Tiyatro), Kadırga’da Son Horon (1987 Hikaye), Sekiz Kadın (1988 Hikaye), Hayat Bizi Yaşar (1995 Hikaye).

Paylaşın

Sema Kaygusuz Kimdir? Hayatı, Eserleri

29 Ağustos 1972 yılında Samsun’da dünyaya gelen Sema Kaygusuz, ilk ve orta öğrenimini babasının görevi dolayısıyla gittikleri; Gaziantep, Kars ve İzmir gibi şehirlerde okudu. Gazi Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden mezun oldu.

Öğrencilik yıllarında radyo oyunu, koreografi ve tiyatro ile ilgilendi. İlk öyküleri Kitap-lık, Adam Öykü, Varlık, Düşler Öyküler dergilerinde yayımlandı.

Hazırladığı ilk dosya 1995 yılında Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü’ne, ikinci dosya ise 1996 yılında Gençlik Kitabevi İkincilik Ödülü’ne değer bulundu. Ancak, ödül alan bu iki dosya, kitap olarak yayımlanmadı. 2016 yılında Barbarın Kahkahası başlıklı romanıyla 71’inci Yunus Nadi Ödülleri’nde roman dalında birinciliğe layık görüldü.

Bu romanı 1997 yılında Ortadan Yarısından, 2000 yılında Sandık Lekesi ve 2002 yılında Doyma Noktası başlıklı hikâye derlemeleri takip etti. Sandık Lekesi başlıklı kitabıyla 2000 yılında Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

İlk romanı Yere Düşen Dualar edebiyat çevrelerinden çok iyi eleştiriler aldı. La Chute des Prieres başlığıyla Fransızca’ya tercüme edildi. Fransa’nın önemli gazetelerinden biri olan Libération gazetesi, romanı “Dikkat, Yere Düşen Dualar!” başlığıyla kitap ekinin kapağına taşıdı. Yazıyı kaleme alan Marc Semo, romanı “İnsan ruhuna dokunan lirik bir şiir.” olarak nitelendirdi. Yere Düşen Dualar, Fransa, İsveç, Norveç ve Almanya’da da yayımlandı.

Yeşim Ustaoğlu’nun İspanya San Sebastian Uluslararası Film Festivali’nde Altın İstiridye Ödülü alan Pandora’nın Kutusu (2008) adlı filminin senaryosunu yönetmeniyle birlikte kaleme aldı. 9 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Sema Kaygusuz, Atlas dergisinde gezi ve seyahat yazıları yazmayı ve yaratıcı okuma hakkında atölye çalışmaları yapmaktadır.

Sema Kaygusuz’un eserleri: Ortadan Yarısından (1997 Hikaye), Sandık Lekesi (2015 Hikaye), Doyma Noktası (2015 Hikaye), Karaduygun (2016 Hikaye), Yere Düşen Dualar (2016 Roman), Yüzünde Bir Yer (2016 Roman),

Barbarın Kahkahası (2016 Roman), Esir Sözler Kuyusu (2017 Hikaye), Sultan Ve Şair (2013 Tiyatro), Gaflet – Modern Türkçe Edebiyatın Cinsiyetçi Sinir Uçları (2019 İnceleme).

Paylaşın

Sevgi Özel Kimdir? Hayatı, Eserleri

9 Ocak 1948 yılında Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Beyceğiz köyünde dünyaya gelen Sevgi Özel, 1950’de, annesinin ifadesine göre 30 Haziran günü doğmuş olmasına rağmen nüfusta 9 Ocak 1948’de doğduğu yazılıdır.

Miyase Hanım ile çiftçi Seyit Ahmet Özel’in kızıdır. Ailesiyle birlikte 1960’ta Ankara’ya göç edip Samanpazarı’na yerleşti. Sevgi Özel, Ankara’da Atatürk İlkokulu’nu, ardından da Anafartalar Lisesi’nin orta ve lise kısmını bitirdi. 1971’de Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu, aynı yıl Türk Dil Kurumu’nda çalışmaya başladı, 1983’te kendi isteğiyle ayrıldı.

1987’de, eski TDK üyelerinden 34 kişiyle birlikte Dil Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı; derneğin genel yazmanlığında ve asbaşkanlığında bulundu.10 Ekim 1983’te Bilgi Yayınevi’ne girdi, burada yaklaşık on yıl yayın sorumlusu olarak çalıştı. 1992’de Ümit Yayıncılığa, 1998’de de Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’na geçti; yayın yönetmeni olarak görev yaptığı UM:AG’dan 2002’de ayrıldı.

Yurdun çeşitli yerlerinde söyleşilerde, açıkoturumlarda konuştu; konferanslar verdi; dil ve edebiyat üzerine yazdığı yazılar Dil Derneği’nin Çağdaş Türk Dili aylık dergisinde, Cumhuriyet gazetesinde ve Türk Dili, Hürriyet Gösteri, Varlık, Adam Sanat, Evrensel Kültür, Mülkiye Dergisi, Atatürkçü Düşünce, Bilim ve Ütopya gibi dergilerde yayımlandı. 2017’de, PEN Duygu Asena Ödülü’ne layık görüldü.

Yaşamını Ankara’da sürdüren Özel, Dil Derneği kurucu başkanı ve yönetim kurulu üyesidir.

Sevgi Özel’in eserleri: Sözcük Türleri (1976 Araştırma), Türkiye Türkçesinde Sözcük Türetme ve Bileştirme (1977 Araştırma), Türkiye Türkçesi Gelişmeli Sesbilimi (1978 Araştırma), Türkiye Türkçesinin Sözdizimi (1981 Araştırma), Ahmet Cevat Emre (1982 Biyografi), Besim Atalay (1983 Biyografi), Atatürk’ün Türk Dil Kurumu ve Sonrası (1986 Araştırma),

Baba İnönü’den Erdal İnönü’ye Mektuplar (1988 Mektup), Afili Mavallar (1993 Diğer), Devrimciler Âşık Olamaz(dı) (1994 Hikaye), Aşk Bir Boncuktur (1995 Hikaye), Direncin Kuşları (1996 Hikaye), Bir Yanım Bahra Bir Yanım Kış (1997 Hikaye), Bir Bulut Ayağıma Dolandı (1999 Hikaye), Dil Kiri El Kiri (2000 Deneme), Uğur Mumcu’dan um:ag’a Unutmadık (2000 Biyografi),

Aptal Dünya (2002 Hikaye), Uğur Olsun / Bir Devrimcinin Öyküsü (2003 Roman), Yıldızlar mı Suçluydu? (2006 Roman), Dilimde Tüy Bitti (2006 Deneme), 75. Yılda Türkçenin ve Dil Devriminin Öyküsü (2007 Araştırma), Türkçenin Renkleri (2008 Araştırma), İktidar Benim Ne İstersem Söylerim (2008 Deneme), Dilleri Uzun (2009 Deneme), Gümüşana (2009 Roman),

Barış Takımı Çanakkale’den Gelibolu’ya Geçiyor (2011 Hikaye), Barış Takımı Çanakkale’den Anadolu’ya Yürüyor (2011 Hikaye), Barış Takımı Atatürk’le Buluşuyor (2011 Hikaye), Barış Takımı Devrimlere Koşuyor (2011 Hikaye),
Barış Takımı Türk Devrimini Öğreniyor (2011 Hikaye), Bahtabakan (2013 Roman), Benim Atatürküm (2014 Roman), Türkiye Türkçesi (2018 Araştırma).

Paylaşın

Selma Fındıklı Kimdir? Hayatı, Eserleri

19 Kasım 1965 yılında Eskişehir’de dünyaya gelen Selma Fındıklı, 27 Mayıs 2015 yılında hayatını kaybetmiştir. Liseyi Eskişehir’de bitiren Selma Fındıklı, Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu. 1986 yılından itibaren TRT Ankara Radyosu Tiyatro Yayınları Birimi’nde dramaturg olarak çalıştı. 

Sahne ve radyo oyunu, öykü ve roman türlerinde eserler yazdı. Yazarlık hayatı Hector Malot’un Kimsesiz adlı romanından uyarlanan Umut Ören Çocuk (1983) adını taşıyan radyo oyunuyla başladı. Otuzu aşkın oyunu vardır. Kitap olarak yayımlanan ilk eseri Nereye Yüreğim (1994) romanıdır.

Öykü kitaplarından Loş Sokağın Kadınları (1996) Haldun Taner Ödülü’nü, Ankara İstasyonu (1998) İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü’nü, İmbatta Karanfil Kokusu ise (2007) Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. Eserleri bütün olarak değerlendirildiğinde kadına dair ayrıntıların çokluğu göze çarpar.

Kadın karakterler yaş, kişilik, aile, statü, ekonomik durum, eğitim, din ve yaşadıkları ortam bağlamında büyük bir çeşitlilik gösterirler. Aynı çeşitlilik mekân unsuru için de geçerlidir.

Kendini sadece “yazar” olarak tanımlar ve öykü ile roman arasında tercih yapmaz. Eserlerinde, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin çeşitli kesitlerini ele alır. Tarihi, bir dekor olarak kullanır. Bütün eserlerinde birinci tekil şahıs anlatıcının kısıtlayıcı yönlerini, kendine has birtakım yöntemlerle aşma veya genişletme imkânları bularak kullanması üslubunu bu yönüyle farklılaştırır.

Eserlerinde sürekli anlatıcının sesinin duyulması sayesinde okur, kendini okuma eyleminden ziyade adeta dinleme eylemi içinde hisseder.

Selma Fındıklı’nın eserleri: Nereye Yüreğim (1994 Roman), Loş Sokağın Kadınları (1995 Hikaye), Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi (1997 Roman), Ankara İstasyonu (1997 Hikaye), Saray Meydanı’nda Son Gece (1999 Roman), Gümüşlü Martı (2001 Roman),

Gecenin Yalnızlığında (2002 Roman), Kum Gülü (2004 Roman), İmbatta Karanfil Kokusu (2006 Hikaye), Vardar Rüzgârı (2009 Roman), Tütün İskelesi’nde Bir Köhne Vapur (2012 Hikaye).

Paylaşın

Samiha Ayverdi Kimdir? Hayatı, Eserleri

25 Kasım 1905 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Samiha Ayverdi, 22 Mart 1993 yılında hayatını kaybetti. Kabri, manevî Hocası Kenân Rifaî’nin ayak ucunda, Merkezefendi Kabristanı’ndadır.

Annesi Meliha Hanım, babası Piyâde Kaymakamı (Yarbay) İsmâil Hakkı Bey’dir. Kendisi gibi Türk kültürüne büyük hizmetlerde bulunmuş olan sanat tarihçisi ağabeyi Ekrem Hakkı Ayverdi’den sonra âilenin ikinci ve son çocuğu olarak dünyâya geldi. Baba tarafından şeceresi Ramazan oğullarına kadar uzanır.

Sâmiha Ayverdi, özellikle babasının ve bütün ailenin sevgi çemberi içinde eski büyük âile tipinin dadılı halayıklı havasını soluyarak büyüdü. Daha üç dört yaşından itibaren babasının, evinde düzenlediği selâmlık sohbetlerine katıldı. Bu sohbetlerde Ziya Paşa, Cevdet Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Çürüksulu Mahmut Paşa ve Ressam Ali Rıza Bey gibi ünlülerin konuşmalarını dinleyerek yetişti.

Bu sohbetler onun, öğrenmeye hevesli doğasını besledi ve güçlü hâfızasına yerleşerek eserlerine malzeme kaynağı oldu. 1905-93 yılları arasında II. Abdülhamit, İkinci Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, İstiklâl Savaşı ve Cumhuriyet dönemlerini yaşadı.

Beş yaşında mahalle mektebine başlayan Sâmiha Ayverdi 1921 yılında, Süleymâniye İnas Nümune Mektebini bitirip özel dersler almaya başladı. Yazar bu dönemde Fransızca öğrendi. Henüz on iki yaşındayken Kısâs-ı Enbiyâ ve Servet-i Fünûn ciltleri de dahil olmak üzere babasının kütüphanesindeki birçok eseri okudu. On altı yaşında iken bir kaymakamla evlendirildi. Ancak anlaşamadığı eşinden Nâdide adında bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra ayrıldı, evlilik defterini böylece kapattı.

Hayatında en önemli rolü oynayan insan, annesi vâsıtasıyla eşiğinden içeri adım attığı Kenan Büyükaksoy, nâm-ı diğer Kenan Rufâî oldu. Dayısı Server Hilmi Bey’in mektep arkadaşı olan bu zat 1867’de Selânik’te doğmuş ve ilk mânevi terbiyesini annesi Hatice Cenan Hanım’dan almıştır. Dokuz yaşındayken Galatasaray Sultânisine girmiş ve mektebi bitirdikten sonra çeşitli şehirlerde eğitim müdürlüğü yapmıştır. l900’de Medine’de inşa edilen İdâdî-i Hamidi (Abdülhamit Lisesi) müdürlüğünde bulunmuş, daha sonra çeşitli yüksek okullarda müdürlük ve eğitim müfettişliği görevlerine getirilmiştir. Hayatındaki Kenan Büyükaksoy’un yerini kendisi şöyle tanımlar:

“Vatan ve imanı, kılıcın iki yüzü gibi birleştirmiş bir âilenin evlâdı olmakla beraber, dünya görüşü ve insanlık anlayışı yolunda atmaya çalıştığım her adımı, hocam Kenan Rif’âî’ye borçluyumdur. Bir mânevi murâkebe, derûnî muhasebe ve birlik görüşünden uzaklaştıkça, ulvî duygu ve yapıcı düşüncelerini kaybeder olan cemiyet ve milletlerin yüzlerinin gülmesi için, şahsi ihtiras ve menfaat şâibesiyle kirlenmemiş rehber otoritelere muhtaç bulunduklarına inanıyorum.

Hayatıma bir çizgi çekerek yekûnunu gözden geçirdiğim zaman, kendi kendisinin emiri olduğu gibi, etrafındakileri de hayvânî ve nefsâni hırs ve çirkinliklerinden âzâde ederek hürriyete kavuşturma cihadı içinde olan bir ulunun çömezi olmaklığımdan başka kârım olmadığı gerçeğini görüyorum.”

Otuz iki yaşında iken ilk romanı Aşk Budur (1938) yayımlandı. Daha sonra art arda diğer romanları basılmaya başladı. Hepsi de tasavvuf ve mânevi aşkı anlatan bu kitaplar hakkında Necip Fazıl, Refii Cevad, Âdile Ayda gibi isimler övgü dolu yazılar yazdı.

1946 yılından sonra tür değiştirerek roman yazmaya son verdi. Artık “fikrî, içtimâî ve târihî eserlere”  ağırlık vermeye başladı.  Ayrıca İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul Enstitüsü ve Yahya Kemal Enstitüsünde faal üyeliklerde bulundu. Türk Kadınları Kültür Derneği İstanbul Şubesi’nin ve Kubbealtı Akademisinin kurucu üyesi olarak çalıştı, akademiyi fikir ve yazılarıyla besledi. İlerleyen yaşına rağmen köşesine çekilmek şöyle dursun aktivitesini arttırarak sürdürdü.

1980 yılında Libya tarafından İspanya’nın Sevil şehrinde düzenlenen İslâm Konferansı için hazırlık toplantısına bir tebliğle katıldı. 1969-80 yılları arasında çeşitli Avrupa ülkelerine yaptığı gezilerde tuttuğu notlar, Yeryüzünde Birkaç Adım adlı eserini yazılmasını sağladı. 1984 yılında çok sevdiği ağabeyi Ekrem Hakkı Ayverdi’yi kaybetmesi, bozulmaya başlayan sağlığını daha da kötüleştirdi. Bu duruma rağmen çalışkanlığı ve özellikle okumadan kopmayışı için Ahmet Kabaklı şu değerlendirmeyi yapmıştır

“Sâmiha Hanımefendi kadar titiz bir okuyucu görmedim. O muhakkak ortamızda bir büyük ilham gibidir. Tur’da oturan bir velî gibi sesini bize duyurur. Yazımızda ufak bir meziyet varsa ilkin onun gözü önündedir ve ilkin o bizi bulur ve ilkin o tebrik eder. Maksat teşviktir. Yazılarımızı yahut faydalı yazıları her güzel yazıyı teksir edip Avrupa’ya yollar, Anadolu’ya yollar, Suriye’ye yollar, Mısır’a yollar.”

Hakkında basında çıkan yazılarda kendisi için kullanılan sıfatlar, hizmetlerinin bir özeti gibidir: “Mistik bir kadın yazar”, “Sâmiha Ana”, “Vatan Ana”, “Yaman Bir Türk Akıncısı”, “Alperen”, “Milli Hâfıza”, “Milli Vicdan”, “Vakıf Ana”, “İstanbul Hanımefendisi”, “Son Osmanlı”…

Samiha Ayverdi’nin eserleri: Roman: Aşk Bu İmiş (1938), Batmayan Gün (1939), Mabette Bir Gece (1940), Ateş Ağacı (1941), Yaşayan Ölü (1942), İnsan ve Şeytan (1942), Son Menzil (1943), Yolcu Nereye Gidiyorsun (1944), Mesihpaşa İmamı (1948), İbrahim Efendi Konağı (1964), Hancı (1988), Bağbozumu (1987), Küplüce’deki Köşk (1989).

Deneme-İnceleme: Yusufçuk (makale ve konferanslarından seçmeler, 1946), Kenan Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık (1951, 3. bas. 1983), Edebî ve Manevî Dünyası İçinde Fatih (1953), Boğaziçi’nde Tarih (1966), Misyonerlik Karşısında Türkiye (1969), Türk-Rus Münasebetleri ve Muharebeleri (1970), Millî Kültür Meseleleri ve Maarif Dâvâmız (1976), Türk Tarihinde Osmanlı Asırları (3 cilt, 1975-76), Abide Şahsiyetler (1976), Türkiye’nin Ermeni Meselesi (1976), Kölelikten Efendiliğe (1978, Arapça ve İngilizcesi 1979, Urducası 1981),

Dost (1980, İngilizcesi 1995), Yeryüzünde Birkaç Adım (1984), Mektuplardan Gelen Ses (1985), Rahmet Kapısı (1985), Ne İdik Ne Olduk (1985), Ah Tuna Vah Tuna (1990), Dile Gelen Taş (1999), Ratibe (haz. Aysel Yüksel, 2000), İthaflar (2002), İki Âşina (2003), Ezelî Dostlar (2004), Dünden Bugüne Ne Kalmıştır (2006),  Arkamızda Dönen Dolaplar (2007), Kaybolan Anahtar (2008), Paşa Hanım (2009), Ebâbil Kuşları (2010), O da Bana Kalsın (2013), Üç Günlük Dünya İçin (2014), Sinan’ın Günlüğü (2015).

Anı: İstanbul Geceleri (1952), Bir Dünyadan Bir Dünyaya (1974), Hatıralarla Başbaşa (1977), Hey Gidi Günler Hey (1988).

Şiir: Hancı (2003).

Söyleşi: Mülâkatlar (2005).

Mektup: Mektuplar 1 Sâmiha Ayverdi – Belkıs Dengiz (2015), Mektuplar 2 Sâmiha Ayverdi – Annemarie Schimmel (2015), Mektuplar 3 Sâmiha Ayverdi – Nazik Erik (2016), Mektuplar 4 Sâmiha Ayverdi – İlhan Ayverdi (2016), Mektuplar 5 Sâmiha Ayverdi – S.Huri , S.Erol, N.Araz (2016), Mektuplar 6 Sâmiha Ayverdi – Kemal Aren (2016).

Samiha Ayverdi’nin ödülleri: Kendisine, 1978’de Türkiye Milli Kültür Vakfı Armağanı, 1984’de Millî Kültür Vakfı tarafından Türk Millî Kültürüne Hizmet Şeref Armağanı, l985’de Yeryüzünde Birkaç Adım isimli kitabı dolayısıyla, Boğaziçi Yayınları tarafından Boğaziçi Başarı Ödülü, 24 Nisan 1986’da, Türk Edebiyatı Vakfı tarafından millî sanata hizmetlerinden ötürü plaket, 5 Mart 1988’de yazı hayatının 50. yılı dolayısıyla Aydınlar Ocağı Genel Merkezinde  tertiplenen törende plaket,

13 Mayıs l990’da Âile Araştırmaları Kurumu tarafından şükran beratı, 1992’de Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği Üstün Hizmet Ödülü, 28 Şubat 1992’de kurucu üyeliğini yaptığı Türk Kadınları Kültür Derneği tarafından plaket verildi. Türk Edebiyatı Dergisi 1984’de 127. sayısında yer alan Sâmiha Ayverdi özel bölümü, Yazı hayatının 50. yılı dolayısıyla Kubbealtı Akademi Mecmuası Ekim 1988 özel sayısı olarak çıktı. 

Paylaşın

Safiye Erol Kimdir? Hayatı, Eserleri

2 Ocak 1902 yılında Edirne’nin Uzunköprü İlçesi’nde dünyaya gelen Safiye Erol, 2 Ekim 1964 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. On yaşına kadar ilkokulda okuduktan sonra Fransız Mürebbiyeler Okulu’na girdi, 1914’te İstanbul / Haydarpaşa’daki Alman Lisesi’ne geçti. 1917 yılında Türk – Alman Derneği’nin aracılığıyla gittiği Almanya’da felsefe dalında yükseköğretimini ve doktora öğrenimini tamamladı.

1926 yılında İstanbul’a döndükten sonra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nde kısa bir süre çalıştı. Sonraki yıllarda kendini yazarlığa ve tasavvufa vererek Kenan Rıfaî tarikatına bağlandı. Almanya’ya okumak için gönderildiğinde on üç yaşındaydı. On beş yıl kaldığı Almanya’da Almanca, Fransızca ve Doğu dillerini ve kültürünü öğrendi. Hürriyet tutkunu bir Hintli ile tanıştı. Evlenmeye karar verdi. Ancak Hintli onu Hindistan’a götürmek isteyince caydı ve Türkiye’ye döndü. Türkiye’de 1931 yılında evlendi.

Erol, 1926 yılından başlayarak öykü ve çevirilerini Safiye Sami Dilârâ imzasıyla “Milli Mecmua” ve “Her Ay” gibi dergilerde yayımladı. “Rabindranath Tagore” başlığını taşıyan ilk yazısı yine “Milli Mecmua”da 1927 yılında çıkmıştı. Yazılarının bir bölümü kitaplaşamadan tefrika edildikleri gazetelerde kaldı. Yüzlerce makale yazdı. Yazılarından başka Hamsun ve Selma Lagerlöff (Portugaliye Kraliçesi), La Motte Faque (Su Kızı) gibi yazarlardan roman çevirileri yaptı. 1964 yılı boyunca kesintisiz olarak yazmayı sürdürdü.

Daha sonra “Makaleler” adıyla toplanan yazıları “Milli Mecmua”, “Her Ay”, “Yeni İstanbul”, “Havadis”, “Türk Yurdu” ve “Son Havadis” gazete ve dergilerinde yayımlanmıştı. Yazılarında içten ve sıcak bir üslupla kullandığı dil; kimi zaman hitabet dili, kimi zaman da akıcı bir dildir. İyi bir fıkra yazarı olan Erol’un romanlarının hepsinde de aşk yüzünden acı çeken kahramanlar vardır. Bu aşklar romantik, hatta marazi denebilecek aşklardır.

Erol’un 1951 yılında Kenan Rıfaî hakkında yaptığı üç bölümlük bir felsefî incelemesi, Kenan Rıfaî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık adıyla yayımlandı. 1955 yılında “Tercüman” gazetesinde son romanı olan Dineyri Papazı tefrika edildi. Asr-ı Saadet (Hz. Muhammed’in hayatta olduğu dönem)’i anlatan Çölde Biten Rahmet Ağacı adlı eseri ise 1962 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edildi. Safiye Erol uzun süre unutulduktan sonra, Halil Açıkgöz’ün çabaları sonunda Kubbealtı Neşriyat’ın kitaplarını yayımlamasıyla 2001 yılından itibaren yeniden edebiyat gündemine girdi.

Selim İleri’ye göre edebiyat tarihine bir ‘nankörlük tarihi’ denilebilir; çünkü Nihat Sami Banarlı’nın “Resimli Türk Edebiyatı” çalışmasının dışında hiçbir yerde Erol’un adına rastlanmaz. Murat Belge’ye göre ise Safiye Erol sözgelişi “Bir Halide Edip’ten daha aşağı değildir”. Tarık Buğra da onun yazma gerekçesini şöyle açıklar: “Yazarlığının tek sebebi, tadına ve değerine vardığı medeniyetimizden aldıklarını yayabilmek arzusuydu.” Bir başka yazar olan Mahmut Çetin de şunları söylüyor:

“Derin bir kültüre, köklü bir birikime ve kuvvetli bir üsluba sahip olan Safiye Erol’un eserlerinde Doğu ve Batı’yı tanıyan bir aydının güçlü tahlilleri dikkat çeker. O; Tanzimat’tan sonra medeniyet buhranı geçiren, kültür bunalımı yaşayan insanımızın karşılaştığı çıkmazları, içinde bulunduğu açmazları ve geçirdiği hafakanları fark eden ender insanlardan biri. Zevkle okunan eserleri, aynı zamanda meçhul zannedilen insanın hakikatine, eşyanın mahiyetine ve maveranın (görülen alemin ötesi) manasına götürüyor okuru… Metafiziğin harikulade sırlarını ifşa ediyor.” Kitaplarının yeni basımları 2001 yılından itibaren Kubbealtı Akademi Cemiyeti’nce yapılmaya başlandı. Fetih Cemiyeti’ne üyeydi.

Safiye Erol’un eserleri: Kadıköy’ün Romanı (1938), Ülker Fırtınası (1944), Ciğerdelen (1947), Dineyri Papazı ((Yay. Haz: Halil Açıkgöz, 2001), Ken’an Rıfaî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık (Samiha Ayverdi, Nezihe Araz ve Sofi Huri ile 1951), Çölde Biten Rahmet Ağacı (Yay. Haz. Halil Açıkgöz, 2001), Makaleler (2002), Portugaliye İmharatoriçesi (Selma Lagerlöf’den,1941), Su Kızı (La Matte-Foque’den, 1945).

Paylaşın

Saime Tuğrul Kimdir? Hayatı, Eserleri

Araştırma, inceleme, felsefe, insan ve toplum kategorilerinde eserler yazan Saime Tuğrul, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İdari Bilimler Fakültesi’nden 1976’da mezun oldu.

1985’te Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales (EHESS), Universite de Paris X’da doktorasını tamamladı. Gazetecilik ve yayıncılık yaptı. Halen Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Bölümü’nde ve Işık Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi’nde dersler veriyor.

Saime Tuğrul’un eserleri: Ezeli Kutsal Ebedi Kurban, Canım Sana Feda.

Paylaşın

Sabiha Sertel Kimdir? Hayatı, Eserleri

1895 yılında Selanik’te dünyaya gelen Sabiha Sertel, 1968 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de akciğer kanserinden vefat etmiştir. İlk eğitimini Selanik rüştiyesinde gerçekleştiren yazar lise eğitimini İttihat ve Terakki İdadisi’nde tamamlar.

İlerici bir eğitim politikası izleyen bu okul Sabiha Sertel in fikir dünyasını şekillendirmiş, onun ilerleyen yıllardaki düşünce yapısına kaynaklık etmiştir. Özellikle okuldaki Namık Kemal etkisi, onun eğitim hayatı açısından önem arz etmektedir. Eğitim hayatını sürdürmek isteyen Sertel, hukuk, felsefe, mantık, sosyoloji, iktisat gibi alanlarda özel dersler alarak kendini yetiştirmiştir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yayın organı olan Rumeli’de çeşitli yazılar kaleme alan Zekeriya Sertel ile evlenmiştir. Evliliğinin ardından Amerika’ya giderek eğitim hayatını sürdürmüş, burada Columbia Üniversitesi’ne bağlı Sosyal Çalışmalar Okulu’nda sosyoloji ve sosyal hizmetler eğitimi almıştır.

Türk edebiyatında daha çok gazeteciliği ve fikir hareketleriyle tanınan Sabiha Sertel, henüz rüştiyedeyken arkadaşlarıyla gazete çıkarmaya başlamıştır. Okul dergisinde şiirler yayımlayan Sertel, felsefe ve edebiyata merakının ardından siyasal hareketler ve kadın hakları gibi konulara yönelmiştir. Özellikle mesleki olarak ilk yazılarını kaleme aldığı Genç Kalemler ve Yeni Felsefe gibi dergilerde yazılar yayımlayan Sabiha Sertel’in “Osmanlı Cemiyetinde Kadın” başlıklı yazısı, yılın en iyi yazısı ödülünü kazanmıştır.

Böylece basın yayın dünyasında tanınan yazar, daha sonra Zekeriya Sertel’le birlikte 1919 yılında Büyük Mecmua’yı çıkarmaya başlamıştır. Bu derginin Türk basın tarihi açısından en önemli tarafı ise Sabiha Sertel tarafından Türkiye’de kadın meselesi ve Feminizm gibi konuların ele alınmış olmasıdır. Sertel bu yazılarında Türk feminizminin gelişimini vurgulayan, kadınların sosyal, siyasi ve iktisadi hayatta yer almaları gerektiğini, kadın hakları çerçevesinde temellendiren bir anlayışla karşımıza çıkmaktadır.

Zekeriya Sertel’le birlikte Resimli Ay dergisini 1924 yılında çıkaran Sertel, aynı dönemde Cumhuriyet gazetesinde de kadın meselesi ve medeni hukuk gibi konularda çeşitli yazılar kaleme almıştır. Daha sonra Resimli Hafta, Sevimli Mecmua, Resimli Herşey, Projektör gibi dergileri yine Zekeriya Sertel’le birlikte çıkarmış, bu dergilerin ardından ise uzun yıllar Tan gazetesinde yazmıştır.

Sabiha Sertel’in tek romanı Çitra Roy ve Babası 1936 yılında yayımlanmıştır. Romanda Hindistan’da yaşayan bir baba ve kızın öyküsünü anlatılmaktadır. Yazarın Roman Gibi adıyla yayımlanan bir anı kitabı da bulunmaktadır. Sertel ayrıca siyaset ve sosyoloji gibi alanlarda çeşitli çeviriler yapmıştır.

Sabiha Sertel’in eserleri: Çitra Roy ile Babası (1936 Roman), İlericilik-Gericilik Kavgasında Tevfik Fikret (1992 İnceleme), 2. Dünya Savaşı Tarihi (2009 İnceleme), Davamız ve Müdafaamız (2015 Hatıra), Roman Gibi (2019 Hatıra).

Paylaşın

Sabahat Emir Kimdir? Hayatı, Eserleri

18 Eylül 1943 yılında Manisa’nın Kula ilçesinde dünyaya gelen Sabahat Emir, ailesi ile İstanbul’a göç eder. 1954’te Koca Ragıp Paşa İlokulundan, 1957’de Gedik Paşa Ortaokulundan, 1960’da İstanbul Kız Lisesinden mezun olur.

1966’te Mehmet Kaplan’ın öğrencisi olduğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü tamamlar. Beyoğlu Bulgar Ortaokulu ve Dadyan Ermeni Ortaokulu’nda Türkçe ve kültür derslerine girdi.

Millî Eğitim Basım Evi Müdür Muavinliği ve Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdürlüğündeyken Ankara’da bulundu (1974-1980). İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarında Öğretim Görevlisi olarak çalıştı ve 1996’da emekli oldu. Emir Yayınları’nı kurdu.

Sabahat Emir’in eserleri: Muhalefette İsmet İnönü – Konuşmaları, Demeçleri, Mesajları, Yazılarıyla 1959-60 (1956 Derleme), Ceviz Oynamaya Geldim Odana (1964 Hikaye), Örnekleriyle Kompozisyon Yazma Sanatı (1968 Diğer), Türk Piyeslerinden Derlenen Türk Halk Deyimleri (1968 Derleme),

Kompozisyon Yazma Sanatı (1968 Diğer), Öküz Kafalı Şaban Bey Destanı Babıâli Aziz (1969 Hikaye), Önemli Günler Hakkında Kompozisyon (1969 Diğer), Atasözleri ve Vecizelerin Açıklamaları (1969 Diğer), Büyük Eserler – Özet, İnceleme, Eleştiri ve İlhamları (1970 Diğer),

Fikir Yazıları Nasıl Yazılır (1970 Diğer), Örneklerle Tasvir ve Tahlil (1970 Diğer), Deyimler Sözlüğü (1972 Diğer), Örnekleriyle Açıklamalı Deyimler Sözlüğü (1974 Diğer), Ünlü Yazarlardan Seçme Denemeler (1975 Antoloji),
Ünlü Yazarlardan Seçme Hikâyeler (1975 Antoloji), Geceyle Gelen (1976 Hikaye),

Cenup’ta Türkmen Oymakları – Ali Rıza Yalman (1976 Araştırma), Örnekleriyle Mektup Yazma Sanatı (1977 Diğer), İlk ve Orta Dereceli Okullar İçin Türkçe Dost Sözlük (1978 Diğer), Ağlayan Soytarı (1978 Hikaye), Zamane: Hikâyeler (1980 Hikaye), Sancılı Bir Gün (1980 Roman), Keloğlan Uzayda (1980 Hikaye),

Aliş İle Zeynep (1984 Diğer), Gönül Destanları (1986 Diğer), Resimli İlkokul Sözlüğü (1988 Diğer), Bir Sepet Kiraz Kültür Bakanlığı Yayınları (1989 Hikaye), Güleryüz Ailesi (1990 Diğer), Aile Bağları (1992 Diğer), Doğmamış bir Çocuğun İtirafları (1994 Roman),

Yunus Emre (1997 Tiyatro), Sevginin Adı Kadriye (2008 Hatıra), Söylenmemiş Sözler (2010 Hikaye), Kadriye’ye Mektuplar (2010 Mektup).

Paylaşın