Ahmet Kanyılmaz Kimdir? Hayatı, Eserleri

23 Temmuz 1943 yılında İzmir’in Çeşme ilçesinin Ovacık mahallesinde dünyaya gelen Ahmet Kanyılmaz, 1955 yılında Çeşme Namık Kemal İlkokulunda, 1958’de Çeşme Ertan Ortaokulunda ve İzmir Kabataş Lisesinde okudu.

1968 yılında Çeşme adliyesinde kâtip olarak çalışan Ahmet Kanyılmaz, 1978 senesinde Çeşme Belediyesinde yazı işleri müdürü olarak çalışmaya başladı. 1992’de emekli olan Ahmet Kanyılmaz, Türkiye Yazarlar Birliği üyesidir.

Yazılarını Yeni Çeşme adlı yerel gazetede yayımladı. Sonraki yıllarda yazdıklarını Türk Edebiyatı, Toker (Meşale), Yeni Devir, Milli Gazete, Zaman, Aylık Dergi, İslami Edebiyat, Mavera gibi çeşitli gazete ve dergilerde yayımladı.

Ahmet Kanyılmaz’ın eserleri: Şiir: Çeşme’den Hüzünlerle (1973) Hicret (1980) Gemi (Nusret) (1986), 999 Beyit (1991) ve Çeşme Şiirleri (1998), Diğer: Mecelle ve Karşılaştırmalı Kavaid-i Külliye (2018).

Paylaşın

Ahmet Büke Kimdir? Hayatı, Eserleri

19 Haziran 1970 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde dünyaya gelen Ahmet Büke, 1981’de Gördes Beş Eylül İlkokulunu, 1984’te Gördes Ortaokulunu bitirdi. ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Jeoloji Mühendisliği Bölümündeki eğitimini yarım bıraktı.

1996 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümünden mezun oldu. Eserleri çeşitli ödüllere layık görülen Ahmet Büke, Ölümsüz Öyküler Yayınevi’nin düzenlediği “Xasiork 2002” adlı kısa öykü yarışmasında “Kayıp Dua Kitabı”yla birinci oldu. 2007’de Foça Deniz Öyküleri Yarışmasında üçüncü oldu.

2008’de Alnı Mavide kitabıyla Oğuz Atay öykü ödülünü, 2011’de Kumrunun Günlüğü’yle Sait Faik Hikâye Armağanını, 2013’te Mevzumuz Derin romanıyla Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneğinin roman ödülünü, 2015’te İnsan Kendine de İyi Gelir’le Dünya Kitap yılın telif kitabı ödülünü kazandı.

Ahmet Büke, öykü yazmaya otuz iki yaşında ve internet aracılığıyla başlamıştır. 2001-2002 yıllarında Necdet Şen’in yönettiği Derkenar adlı internet sitesi yazarlığa başlama serüveninde ilk adımdır. Daha sonra edebiyat dergilerinde de yazmaya başlayan Büke’nin ilk öyküsü olan “Karaerik Yazı”, 2005 yılında E dergisinde yayınlanmıştır.

İlerleyen dönemlerde yazarın öyküleri E, Adam Öykü, Patika, Notos, İzafi ve Özgür Edebiyat dergilerinde sıklıkla görülmüştür. ON8 Blog’da “Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi” başlığı altında öyküleri yayınlanmaya devam eden Ahmet Büke’nin şimdiye kadar on üç kitabı yayınlanmıştır.

Öykü türündeki İzmir Postası’nın Adamları (2004), Çiğdem Külahı (2006), Alnı Mavide (2008), Kumrunun Gördüğü (2010), Ekmek ve Zeytin (2011), Cazibe İstasyonu (2012) adlı ilk eserleriyle edebiyat dünyasında dikkati üzerine çekmiştir. Öykü alanında tanınan yazar, 2021’de Deli İbram Divanı adlı ilk romanını çıkarır.

Ahmet Büke’nin öykülerinde, kötülük, cinayetler, aldatma, gayr-ı meşru ilişkiler, çocukluk, açlık ve yoksulluk sıkça işlenen konular arasındadır. İzmir ve çevresini eserlerinde sıkça işleyen, edebiyatın insanı ve dünyayı değiştireceğine inanan, “politikayı ve politikleşmeyi dışlayan bir edebiyatı” kendisine yakın bulmayan Büke, toplumsal problemlere, siyasi ve politik meselelere değinen öyküler kaleme almıştır.

Ahmet Büke’nin eserleri: İzmir Postası’nın Adamları (2004 Hikaye), Çiğdem Külahı (2006 Hikaye), Alnı Mavide (2008 Hikaye), Kumrunun Gördüğü (2010 Hikaye), Ekmek ve Zeytin (2011 Hikaye), Cazibe İstasyonu (2012 Hikaye), evzumuz Derin (2013 Hikaye), Yüklük (2014 Hikaye),

İnsan Kendine de İyi Gelir (2015 Hikaye), 100 Tuhaf Kitap (2015 İnceleme), Gizli Sevenler Cemiyeti (2016 Hikaye), Eyvah Babam Şiir Yazıyor!  (2017 Hikaye), Gökçe’nin Yolu (2018 Hikaye), Deli İbram Divanı (2021 Roman).

Paylaşın

Ahmet Antmen Kimdir? Hayatı, Eserleri

12 Eylül 1979 yılında Mersin’de dünyaya gelen Ahmet Antmen, üniversiteye kadar olan öğrenimimi bu kentte tamamlamıştır. ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunudur.

Öğrencilik yılları boyunca, ODTÜ Edebiyat Topluluğu başkanlığını yürütmüştür. Topluluk üyeleri ile birlikte Nikbinlik dergisini yayına hazırlamıştır. Uzunca bir süre derginin genel yayın yönetmenliğini üstlenmiştir. Derginin şiir dinleti grubunun düzenlediği gösterimlerde yer almış; bu dinletilerin senaryolarını yazmıştır.

Ayrıca belirli sürelerle Damar, Kül ve Sanat Cephesi dergilerinin yayın kurullarında bulunmuştur. Belirli bir dönem boyunca, Damar dergisinin sanat yönetmenliğini üstlenmiştir. Dergi süreçlerinde üstlendiği sorumlulukların yanı sıra, Edebiyatçılar Derneği Genel Sekreterliği görevini de yürütmüştür.

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi ve ODTÜ Edebiyat Topluluğu başta olmak üzere, yirmi yıldır çeşitli kurum ve kuruluşlarda tarih, teori ve pratik temelli edebiyat atölyeleri düzenlemektedir. Ülke çapında pek çok edebiyat etkinliği ve festivalinin düzenleyici kurul ve ekiplerinde yer almıştır.

Şiir, makale ve öyküleri Evrensel Kültür, Edebiyat ve Eleştiri, Sözcükler, Çevrimdışı İstanbul, Sol, Öteki-Siz, Damar, Nikbinlik, Sanat Cephesi, Uç, Eylülce ve Kül gibi ülke çapında yayın yapan pek çok dergide yayımlanmıştır. 2002 Yılı SES Şiir Birincilik ödülünü alan Ayrıksı Otları isimli ilk şiir kitabı 2003 yılında okurlarla buluşmuştur.

İlk romanı, Beri Zaman Mahallesi adıyla 2016 yılında yayınlanmıştır. Bunun dışında, çeşitli ortak kitap ve antolojilerde de ürünleri yayınlanmıştır. Arkadaş, Doruk, Papirüs, Gri, Kağıt Gemi gibi kimi yayınevlerinde yöneticilik, editörlük ve çevirmenlik görevlerinde bulunmuştur.

Aralarında Gılgamış Destanı, Medya ve Savaş Yalanları ve Odysseus gibi kitapların da bulunduğu çok sayıda eserin çevirmenliğini veya editörlüğünü üstlenmiştir. Çocuklar ve gençler için kimi dünya klasiklerini Türkçeye uyarlamıştır.

TRT için hazırlanan “Evinde Yabancı” isimli gurbetçilerin öykülerinden oluşan bir derleme kitabın da çevirmen ve editör ekibinde yer almıştır. Edebiyat ve Mimarlık kitapları serisine ortak yazılarla katkıda bulunmuştur.

Ahmet Antmen’in eserleri: Beri Zaman Mahallesi, Suda Halklar Vardı.

Paylaşın

Ahmed Tayyar Çulha Kimdir? Hayatı, Eserleri

1887 yılında Bolu’da dünyaya gelen Ahmed Tayyar Çulha, 4 Nisan 1971 yılında Bolu’da hayatını kaybetti. İstanbul Darülfünun Ulum-ı Diniye-i Âliye Şubesinden mezun olmuş, Süleymaniye Medresesi’nden ihtisas beratı almıştır.

Bolu Yıldırım Beyazıd Medresesi’nde eğitimcilik, Bolu Sultanisi’nde Arapça öğretmenliği, Darü’l Hilafetü’l-Âliye’nin Bolu Şubesinde müdürlük yapmıştır. Bolu Müftüsü iken, 1919 seçimlerinde Bolu mebusu seçilmiştir. Bu meclisin 28 Ocak 1920 tarihli oturumunda kabul edilen Mîsâk-ı Millî bildirisinde imzası bulunan 121 mebustan biridir.

Meclis kapanınca Bolu’ya dönmüş ve Bolu Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı yapmıştır. 1921 yılında kurulan Bolu Gençler Birliği Riyaseti’nin idare heyetinde o esnada Bolu’da öğretmenlik yapmakta olan Nazım Hikmet’le beraber görev almıştır.

1923 yılında yapılan İzmir İktisat Kongresi’ne Bolu’yu temsilen katılmıştır.[5] 1932 yılında açılan Bolu Halkevinde Sosyal Yardım şubesi başkanı olarak görev almıştır. 1937 yılında İstanbul’da yapılan İkinci Türk Tarih Kongresi’ne Bolu Halkevi delegesi olarak katılmıştır. 1969 yılında emekli olmuş, 4 Nisan 1971 tarihinde Bolu’da ölmüştür.

Ahmet Tayyar Çulha’nın çeşitli günlük gazete ve dergilerde yazı ve makaleleri yayınlanmıştır. Kur’an, ahlak, iman konularında yayınladığı dinî eserlerinin yanında bir de Fatih Sultan Mehmet’in hayatını anlatan Fâtih (1953) adlı tiyatro oyunu bulunmaktadır.

Ahmed Tayyar Çulha’nın eserleri: Fikarât-ı Hikemiyye (1912 Araştırma), İmam Hatip Kitabı ve Din Bilgileri (1944 Araştırma), Tanrı Yolcusu (1948 Araştırma), Emr-i Hak (Hak Emri) (1949 Araştırma), Fatih, Özyürek (1953 Tiyatro).

Paylaşın

Ahmed Kemal Akünal Kimdir? Hayatı, Eserleri

30 Kasım 1873 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ahmed Kemal Akünal, 1942 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Darüşşafaka Lisesini birincilikle bitirdi. Bir süre Posta İdaresinde çalıştı. Daha sonra Darüşşafaka Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı.

II. Abdülhamid yönetimine başkaldırdığı gerekçesiyle birkaç kez tutuklandı. II. Abdulhamid’e Kurban Bayramı’nda yapılacak suikast gerçekleşmeyince kaçarak yurt dışına çıktı. Atina’da İcma-i Ümmet (1901), Kahire’de Ubeydullah Efendi ile birlikte Doğru Söz gazetelerini çıkardı (1906). Dört dilde yayımlanan Hakayık-ı Şark gazetesinin Türkçe bölümünü yönetti ve başyazarlığını yaptı.

Mısır’dan sonra, Bakü’ye yerleşti. Hüseyinzâde Ali Bey’in Füyuzat ve Oruç Oruçov’un Güneş gazetelerinde yazılar yazdı. Kafkasya’da Mekatib-i İslamiyye müdürlüğü görevinde bulundu. II. Meşrutiyet’in ilanından (1908) sonra İstanbul’a dönerek bir süre liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Bu kez hükûmet tarafından Bakü’ye gönderildi. Bakü’de öğretmenlik ve yazarlık yaparken Rus hükümetince casusluk iddiasıyla tutuklandı (1910).

Hariciye Nezareti’nin girişimleri sonucunda ülkeye döndü. Gelenbevi Sultanisinde edebiyat öğretmenliği ve Ankara Sultanisinde müdürlük yaptı. Çığır ve Hak gazetelerinde yazdı. Milli Mücadele döneminde İstanbul mitinglerinde yaptığı konuşmalarla dikkat çekti. Beykoz Belediyesinde başkâtip olarak çalıştı.

İlk yazı, şiir ve öyküleri Maarif, Mektep, Mirsat, Sabah, Servet-i Fünûn dergilerinde yayımlandı. Şiirlerinde Servet-i Fünûn şairlerinin duyarlılığı hissedilir. Şiirlerinden bir kısmı Füyûzât-ı Kırâat (1909) ve Vatan Çocuklarına Ninniler (1915) adıyla kitaplaştı.

Mehmet Behçet Yazar’a yazdığı bir mektupta eserleri ile ilgili şu bilgileri vermiştir: “Türk’ün tarihi gibi hiçbir sükûn devresi geçirmeyen hayatımda ne kendimi ne de eserlerimi toplamak nasip olmadı. Yalnız Umumî Harp’te şimdiki pek değerli ve muvaffakiyetli Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Aras’ın tenbih ve irşadiyle bir (Ninni) parçaları yazmıştım. Bunları Karagöz Kitabevi topladı ve (1331-1915) bastırdı, Kız mekteplerinde ezber ve inşat dersleri için kabul olundu. Zannederim ki, onun da bugün nüshası kalmamıştır.”

Paylaşın

Ahmed Günbay Yıldız Kimdir? Hayatı, Eserleri

1941 yılında Tokat’ın Reşadiye ilçesinin Kızılcaören köyünde dünyaya gelen Ahmed Günbay Yıldız’ın annesi Saniye Hanım, babası Haydar Bey’dir. Öğrenimine köyünde başladı ve on yaşına kadar orada sürdürdü.

Daha sonra babasının işi dolayısıyla Ankara’ya yerleşen bir ailenin ferdi olarak, eğitimine burada devam etti. Bu arada edebiyata ilgi duydu ve şiirler yazdı. Hikâyeleri ve makaleleri muhtelif dergi ve gazetelerde yayınlandı. Yazar asıl yükselişini romanla yaptı ve romanda karar kıldı.

“Çiçekler Susayınca”, “Yanık Buğdaylar” ve “Figan” romanları çeşitli gazetelerde seri halinde yazıldı ve daha sonra kitaplaştırıldı. Bunu diğer romanları takip etti. “Ekinler Yeşerdikçe” kitabının Afyon’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bazı liselerde okutulması Eğitim Sen tarafından tepkiyle karşılandı.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucularından olan yazar, kitaplarının basıldığı Timaş Yayınları’nın da kurucusudur.

Ahmed Günbay Yıldız’ın eserleri: Roman: Mavi Gözyaşı, Yanık Buğdaylar, Gurbeti Ben Yaşadım, Ülkemin Açmayan Çiçekleri, Benim Çiçeklerim Ateşte Açar, Aynada Batan Güneş, Dallar Meyveye Durdu, Bir Dünya Yıkıldı, Üç Deniz Ötesi, Sevdalar Sözde Kaldı, Sahibini Arayan Mektuplar, Afedersin Hayat, Yürekte Büyûmek, Sokağa Açılan Kapı, Boşluk,

Sular Durulursa, Ekinler Yeşerdikçe, Çiçekler Susayınca, Azat Kuşları, Gönül Yarası, Güneşe Matem Düştü, Aşka Uyanmak, Figan, Sitem, Siyah Güller, Hülyalar Hüzün Açtı, Gül ve Hüzün, Leyl Işıkları, Günahın Rengi, Yıllar Geriye Dönse, Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi, Kiralık Hayaller, Orada Da Yıldızlar Kayar Mı?,

Kayıp Sabahlar, O´na Secde Yakışıyor, İstanbul Yüzlü Kadın, Sevmekten Korkuyorum, Kendimi Unutup Sana, Ağladım, Kelebekler Gamsız Uçar, Babamdan Sonra, Beyaz Atlı, Anılarda Yakılır, Kaderin Çağırdığı Yerdeyim,

Şiir: Al Yüreğim Senin Olsun, Gün Solar Akşamın Mateminden, Gelirim, Bahçemde Hazan, Gül ve Hüzün, Efkar Vakti, Sarı Mendil Mavi Oya,

Deneme: Hayata Dair Notlar

Paylaşın

Afif Yesari Kimdir? Hayatı, Eserleri

16 Nisan 1922 yılında İstanbul’un Kadıköy İlçesi’nde dünyaya gelen Afif Yesari, 23 Ağustos 1989 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Afif Yesari, eserlerinde, İzzet Günkaya ve Muzaffer Ulukaya (eşinin adı) imzalarını da kullandı.

İlkokuldan sonra özel öğrenim gördü, kendi kendini yetiştirdi. Tiyatro çalışmalarına 1945 yılında Atila Revü Opereti’nde dansör olarak başladı. Bir süre gezici tiyatro topluluklarında aktör olarak yer aldı. 1961 yılında Ses Tiyatrosunda Sel adlı oyunda başrol oynadı.

Tanin, Son Havadis, Hürvatan, Dünya gazeteleri ve Hayat dergisinde gazeteci-yazar olarak çalıştı. Dergi ve gazetelerde magazin ve sinema eleştiri yazıları yazdı, düzeltmenlik yaptı. Gazeteciliğinin yanı sıra aktörlük yaptı; İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda, özel tiyatrolarda ve filmlerde aktör olarak rol aldı.

Sinemaya Efe Aşkı (1948) filmi ile giren Yesari; Gençlik Hülyaları (1962), Bütün Suçumuz Sevmek (1963), Sürtük (1965), Cici Kızlar (1965), Kaldırım Çiçeği (1969) gibi pek çok filmde aktör olarak yer aldı. Dilberler Yuvası (1962), Derdimden Anlayan Yok (1962) gibi filmlere de senaryo yazarlığı yaptı. Radyo oyunları ve skeçler kaleme aldı.

24 Aralık 1954’te İstanbul Teknik Üniversitesi televizyonunda yayımlanan Mektup adlı ilk yerli televizyon oyununun senaryosunu yazdı.12-26 Şubat 1973 tarihleri arasında ülkemizde ilk kez dört farklı dilde düzenlenen bir şiir sergisi açtı.

Afif Yesari’nin eserleri: Tren Yolu (1949 Hikaye), İşte Beyoğlu Rafet (1950 Röportaj), Hafta Tatili Sulhi (1954 Hikaye), Dudakları Barut Kokuyordu (1963 Roman), Artist Olmak (1965 İnceleme), Ölüm Şatosu (1967 Çeviri),
Tiyatro ve İnsan (1967 İnceleme),

Soytarının Biri (1967 Tiyatro), Olduğu Gibi (1968 Tiyatro), Düşünce Tiyatrosu (1968 İnceleme), Boşluk (1970 Şiir), Ruhlar Konuşuyor (1971 İnceleme), Boşluk 73 (1973 Şiir), Uzak (1974 Tiyatro), Hengâme (1979 Roman), Çağlar Boyunca Büyü ve Büyücülük (1980 İnceleme),

İnsanlar ve Öyküler (1985 Hikaye), Şalter (1984 Roman), İstanbul Hatırası Türkiye Turing ve Otomobil (1987 Röportaj).

Paylaşın

Adnan Veli Kanık Kimdir? Hayatı, Eserleri

9 Aralık 1916 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Adnan Veli Kanık, 6 Aralık 1972 tarihinde emekliliğe hak kazandığının ikinci ayında geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Ortaöğrenimini Boğaziçi ve Galatasaray liselerinde tamamladı. 1938 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakıp Etibank’ta çalışmaya başladı.

Çeşitli memurluklardan sonra gazeteciliği seçen yazar Ankara Cezaevi’ndeki mahkûmiyeti sıralarında “Bir Hukukçu” imzalı yazılarla başladığı yazarlığa 1949 yılında Vatan gazetesinde devam etti. Yirmi yılı aşkın gazete yazarlığının yanı sıra Akbaba mizah dergisine yazdığı hikâyelerle, radyo oyunları ve basın dışı çalışmalarla yaşamını sürdürdü.

Yazar, tutukluluğu sırasındaki eserlerinde Bir Hukukçu ve Mehmet Yanık imzalarını kullanmıştır. Hapishane günlerini anlattığı, cezaevi dünyasını canlı, esprili ve renkli bir dille ele aldığı Mapusane Çeşmesi ile adını duyurmuştur.

Öykülerinde yaşadığı dönemin olaylarını ve büyük şehir yaşamını mizahi yönleriyle ele alan Kanık; Ahmet Rasim, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Ercüment Ekrem Talu, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Osman Cemal Kaygılı çizgisinde eserlerini vermiştir.

Mizahi hikaye ve yazılarıyla tanınan yazar, eserlerinde İstanbul’un kenar mahallelerini, ezilen insanların dramını mizahi bir şekilde ele almıştır.

Adnan Veli Kanık’ın eserleri: Mahpushane Çeşmesi (1952 Hatıra), Orhan Veli İçin (1953 Biyografi), Sosyete (1956 Hikaye), Uçan Daireler (1957 Hikaye), Seçim Konuşmaları (1957 Hikaye), Kaynana (1957 Hikaye), İstanbul Batakhaneleri.

Paylaşın

Adnan Tönel Kimdir? Hayatı, Eserleri

31 Mayıs 1965 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Adnan Tönel, Kocamustafapaşa Mehmet Akif İlköğretim Okulu’nda okuduğu yıllarda (8 yaşında) Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre oyunundaki rolüyle sahneye ilk adımını attı. Lise yıllarında Moliere’in Cimri adlı oyunundaki “Jacques Usta” rolünü oynadı.

Diğer zamanlarında ise amatör fotoğrafçılığı hobi edindi. TRT İstanbul Radyosu Çocuk Kulübü’nde on yıl süreyle seslendirme yaptı. 1998-1999 yıllarında TRT 2 televizyonunun tanıtım sesi oldu.

Tiyatro bölümünün ilk mezunu olarak, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı 1989 yılında bitirdi. 1992’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sahne Sanatları Ana Sanat Dalında “20. yüzyıl Avant-Garde Tiyatronun Oyunculuk Tekniği” başlıklı yüksek lisans tezini tamamladı. Doktorasını BMA Müzikoloji Bölümünde (2007) “Türkiye ve Azerbaycan’da Layla ve Ninnilerin Musiki ve Edebi Özellikleri” alanında yaptı.

Adnan Tönel, 1999 ve 2000 yıllarında, Kanal E televizyonunda kültür koordinatörlüğü görevinde bulundu. Hazırlayıp sunduğu; “Mozaik”, sinema programı “Kısa Sınır Tanımaz” ve “Artvizyon” adlı kültür-sanat programlarıyla iki yıl yayında kaldı.

Haliç Üniversitesi ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi tiyatro bölümlerini kurdu. İTÜ ve bazı vakıf üniversitelerinde; oyunculuk, ses eğitimi, diksiyon, etkili iletişim, drama, sahne tekniği ve bireysel ses eğitimi dersleri verdi. W. Shakespeare’in Hamlet adlı oyununu Can Yücel çevirisinden uyarladı ve Türkiye’de ilk kez tek başına sahneye koydu

Patrick Süskind’in Kontrabas, Peter Handke’nin Kaspar ve Günter Grass’ın On dakka sonra Buffalo adlı oyunlarını ise İstanbul Goethe Institut’un katkılarıyla sahneye koydu. 7 sinema filminde ve 2 TV dizisinde rol aldı. Devlet Tiyatrolarında 4 oyunda rol aldı (Jül Sezar, Canlı Yayın, Köprüdeki Adam, Kral Üşümesi); reji asistanlığı (S. K. Aksal: Kral Üşümesi) yaptı.

Ufo Bebek adlı bir çocuk oyunu da yazan Tönel’in, Hayy Kitap’tan Uzaktan Kumandalı Çocuklar adında, çocukların televizyondan ve İnternet’ten korunmasına dönük bir araştırma kitabı yayımlandı.[3] Tönel’in, Tek Başına Tiyatro adlı araştırma kitabı 2012 yılında yayımlandı. Çeşitli ulusal sempozyumlarda konuyla ilgili bildiriler sundu. Yanı sıra amatör olarak fotoğrafçılığı sürdürüyor.

Son sergisi olan Dünya Rögarları’nı, TBMM Beylerbeyi Sarayı’nda açtı. Ardından İFSAK ve Bursa Fotoğraf Günleri’nde de sergiyi yineledi.[6] Sonraki iki yılda çeşitli kültür merkezlerinde tiyatro ağırlıklı atölyeler verdi. Tönel’in, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği, Kültür ve Spor Direktörlüğü “Okumayı Teşvik Performans Ödülü” bulunmaktadır.

Son olarak Türk ve Azeri Ninnilerinde Ortak Motifler adlı kitabı Lambert Academic Publishing’den çıkmıştır. Hâlen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğretim üyesidir.

Paylaşın

Adnan Özyalçıner Kimdir? Hayatı, Eserleri

18 Şubat 1934 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Adnan Özyalçıner, ilkokulu bitirmeden bir yıl evvel babasını kaybetti. Özyalçıner’in savaş yıllarına denk gelen çocukluk ve ilk gençlik yılları maddi sıkıntılar içinde geçti. İlk ve ortaöğrenimini Kâğıthane 3. Pansiyonlu İlkokulu (1947) ile Eyüp Ortaokulunda (1950) tamamlayan yazar, daha sonra İstanbul Erkek Lisesinden mezun oldu (1955).

İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı (1960). İstanbul’un çeşitli semtlerinde eczacı çıraklığı (1948), manavlık (1951-54), dokuma atölyesinde kâtiplik (1955), dergi ve kitap dağıtıcılığı gibi işlerde çalıştı. 1964’te Sivas ve Bitlis’te yedek subay öğretmen olarak askerlik görevini yaptı. 1967’de şair ve yazar arkadaşı Sennur Sezer’le evlendi, Ayşe Bengi ve Ahmet Emre adlı iki çocukları dünyaya geldi.

Kim dergisi ve Varlık Yayınları’nda başladığı düzeltmenlik işini Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü (1959-81). “Sabah Ajansı” başlıklı yazısının yayımlandığı Yeni a dergisi toplatıldı (27. sayı, Haziran 1974), kendisi de komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılandı ve aklandı. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kuruluşuna katıldı (1974); 15 yıl sendikanın genel sekreterliğinde bulundu. 1980’deki askeri darbeden sonra TYS sorumlusu olarak sendikayı illegal örgüte dönüştürmek suçlamasıyla yargılandı ve aklandı (1983).

Kemal Özer ve Edip Özyörük’le birlikte aylık edebiyat dergisi a’yı (29 sayı, 15 Ocak 1956-Haziran 1960) çıkardı, bu dergide Onat Kutlar, Erdal Öz, Kemal Özer, Demir Özlü gibi isimlerle birlikte yazılarını yayımladı. 1970’li yıllarda kaleme aldığı Buruk Acı ve Buğulu Gözler adlı romanları ile Dönüş adlı öyküsü Türkân Şoray imzasıyla yayımlandı, daha sonra sinemaya uyarlandı. Adnan Özyalçıner, daha sonra Ferit Öngören ve Refik Durbaş’ın çıkardığı ve a dergisinin devamı niteliğindeki Yeni a (27 sayı, Nisan 1972-Haziran 1974) dergisinin son beş sayısını yönetti.

Yazarlar ve Çevirmenler Yayın ve Üretim Kooperatifi’nin (YAZKO) yöneticiliğini ve ikinci başkanlığını yaptı. Yazko Edebiyat (1980-84) ve Yazko Çeviri (1981-83) ve Hürriyet Gösteri (1984-86) dergilerinin yazı işleri sorumluluğunu üstlendi. Daha sonra Hürriyet Vakfı Yayınları basın sorumlusu oldu (1986-88), Simavi Yayınları’nda çalıştı. Radyo ve televizyon programları da hazırladı; 1995’te Radyo Umut’ta “Öykü Defteri” adlı programı hazırlayıp sundu; 1998’de TRT-2’deki “Ateşi Çalmak” programının “Emeğin Haritası” bölümünü hazırladı. Sennur Sezer ile birlikte “Kızlar Sınıfı” ve “Seyyar Kamil” adlı televizyon yapımlarının senaryolarını yazdı.

Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği, Nazım Hikmet Vakfı Danışma Kurulu ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Öyküleri Almanca, Fransızca ve Bulgarca yayımlanan antolojilerde yer aldı.

Sur adlı kitabı ile 1964 Sait Faik Hikâye Armağanı; Yağma ile 1972 Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü; Gözleri Bağlı Adam ile 1978 Sait Faik Hikâye Armağanı (Selçuk Baran ile paylaştı); “Çamlıca” röportaj-öyküsüyle 1980 Çağdaş Gazeteciler Derneği Yılın Başarılı Gazetecisi Ödülü; Keloğlan ile Köse ile 1990 Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı Ödülü (birincilik); Cambazlar Savaşı Yitirdi ile 1991 Haldun Taner Öykü Ödülü (N. Ay ile paylaştı); “Babıali Ölüyor mu?” ile 1993 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülü gibi ödüllerin sahibidir.

Adnan Özyalçıner’in eserleri: Öykü: Panayır (1960), Sur (1963), Yağma (1971), Gözleri Bağlı Adam (1977), Cambazlar Savaşı Yitirdi (1991), Alaycı Öyküler (1991), Sağanak (1993), Yazdan Kalma Bir Gün (1999), Ayak İzleri (2000 Röportaj Öyküler), Aradakiler (2001), İç (2008 Aslı Solakoğlu ile birlikte),

Çocuk kitapları: Kırmızı Çini Kase (1976), Garip Nasıl Okuyacak (1977), Ölümsüzleşen Bahçe (1980), Sabırtaşı Çatladı (1980), Anıtların Öyküleri (1981), Devlet Kuşu (1988), Anadolu’dan Öyküler (Sennur Sezer ile 1995), Keloğlan ile Köse (Sennur Sezer ile 1989), Tarihten Öyküler (2003), Masal Evi (Sennur Sezer ile 2005), Keloğlan Bir Gün (2008), Masal Okuyorum (Derleme, Sennur Sezer ile 2012),

Roman: IV. Murad ve Mirgün Bahçeleri (1997) (sonraki baskılarında adı Güç ve Güzellik olarak değiştirilmiştir),

İnceleme: Tarihin Işıldağı (1989) ,İstanbul’un Taşı Toprağı Altın, İstanbul Yaşamı ve Folkloru (Sennur Sezer’le birlikte, 1995), Üç Dinin Başkenti İstanbul (2003), Edebiyatın Ağır İşçisi Cevdet Kudret (Der., 2007), Edebiyatın Kırk Ayaklı Karıncası: Asım Bezirci (Haz., 2009), Gidelim Kağıthaneye (Sennur Sezer’le birlikte, 2010), Benim Taşlıtarlam, İstanbulum 2 (Adnan Özer’le birlikte, 2010), Karagümrüklü Yıllar, İstanbulum 3 (2010), Öyküleriyle İstanbul Anıtları (Sennur Sezer’le birlikte, 2010),

Halk hikayesi: Âşık Garip ile Şahsenem (2007),

Derleme: Emek Öyküleri (Sennur Sezer’le birlikte, 1999), Halk Şiirinden Seçmeler (Sennur Sezer’le birlikte, 2007).

Paylaşın