Turan Alptekin Kimdir? Hayatı, Eserleri

12 Aralık 1933 yılında Konya’da dünyaya gelen Turan Alptekin 4 Ekim 2019 yılında hayatını kaybetti. Ankara Karşıyaka Mezarlığı Ahmet Efendi Camisi’nde kılınan öğle ve cenaze namazlarının ardından aynı mezarlıkta toprağa verildi.

İlk ve ortaöğrenimini Konya’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünden 1958 yılında mezun oldu. 1959-1960 yılları arasında topçu asteğmen rütbesiyle yedek subay olarak askerlik görevini yerine getirdi. Askerliğini bitirdikten sonra 1961 yılında mezun olduğu fakültede yeni Türk edebiyatı asistanı kabul edildi.

Daha sonra ise edebiyat öğretmeni olarak Manisa Salihli Lisesi, Ankara Akşam Ticaret Lisesi, Ankara Etlik Lisesi, Ankara Kurtuluş Lisesi, İstanbul Kasımpaşa Lisesi ve Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünde çalışmış ve emekli olmuştur. Ayrıca, 1978-82 yılları arasında Ankara İktisadi ve Ticarî Bilimler Akademisine bağlı Basın-Yayın ve Muhasebe yüksek okullarında konusu ile ilgili dersler verdi.

Emekli olduktan sonra MSÜ (1985-1990) ve Mersin Üniversitesinde (1994-1998) öğretim görevlisi unvanıyla yeni türk edebiyatı ve karşılaştırmalı edebiyat derslerini okuttu. İlkin şiir ile ilgilenen Alptekin, daha sonraki yıllarda hocası Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Haşim, Yunus Emre ve Niyâzî-i Mısrî üzerinde incelemelerde bulundu. Irène Mélikoff’un bazı çalışmalarını Türkçeye çevirmenin yanı sıra yazdığı şiir, makale ve denemeleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı.

Turan Alptekin’in eserleri: Şiir: Neşideler Neşidesi (1975), bindörtyüz birde bir gün (1982),

Deneme: Tanpınar’ın Ölümü: Apologia (2015),

Araştırma: Bir Kültür Bir İnsan: Ahmet Hamdi Tanpınar ve Edebiyatımıza Bakışlar (1975), Kompozisyon Bilgisi (1982), Ahmet Haşim Hayatı Sanatı ve Eserleri (1985), Bir Ene’l-Hak Şairi Yunus Emre: Âşık Yunus ve Yunuslar (2007), Seyyid Ahmed Hüsameddin Eserleri ve Nakşibendi Öğretinin Kökleri (2007), Niyazi-i Mısrî / Türkçe Şiirleri (2008), Prof. İrène Mélikoff’un Ardından (2009).

Paylaşın

Tuba Çandar Kimdir? Hayatı, Eserleri

1948 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Tuba Çandar, ortaöğrenimini Avusturya Lisesi’nden sonra ABD’de tamamladı. 1979 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu.

Cumhuriyet gazetesi bünyesinde yayımlanan Bizim Almanca dergisinin yayın yönetmenliğini, Gergedan dergisinin ise yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Yeni Yüzyıl gazetesinde kültür sanat ve gezi yazıları, Gazete Pazar’da ise portreler yazdı.

1986 yılında gazeteci Cengiz Çandar ile evlendi. Birçok tarihsel olayı eşi ile birlikte izledi; 1988’de Kudüs’te, 1988 yılının Noeli’nde Ramallah topraklarında, 1989‘da Berlin Duvarı yıkılırken Berlin’de, Kadife Devrim sırasında Prag’da bulundu. 1995’te Saraybosna kuşatmasının üçüncü yılında Saraybosna’ya gitti ve yaşadıklarını kaleme aldı. Yazılarının bir kısmi Yeni Yüzyıl gazetesinde yayımlandı.

Türkiye’nin ilk kadın mimarlarından Mualla Eyüboğlu ile yaptığı söyleşiyi Hitit Güneşi: Mualla Eyüboğlu Anhegger adıyla 2003 yılında kitap olarak yayımlandı. Murat Belge ile yaptığı aralıklarla üç yıl süren söyleşiden sonra 2007 yılında yayımlanan ikinci kitabı Murat Belge: Bir Hayat… adlı kitabı yazdı.

Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra üç yıl onun biyografisi üzerinde çalıştı. Üçüncü kitabı Hrant, 2010 yılında yayımlandı. Hrant Dink biyografisi 2016’da ABD’de İngilizce olarak Hrant Dink: An Armenian Voice of the Voiceless in Turkey (Hrant Dink: Türkiye’de Sessizlerin Ermeni Sesi) adıyla yayımlandı.

Tuba Çandar’ın eserleri: Hrant Dink: An Armenian Voice of the Voiceless in Turkey (2016), Hrant (2010), Murat Belge: Bir Hayat… (2007), Hitit Güneşi: Mualla Eyüboğlu Anhegger (2003).

Paylaşın

Tekin Sönmez Kimdir? Hayatı, Eserleri

8 Temmuz 1936 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelen Tekin Sönmez, ortaöğretimini dışardan sınavlara girerek Kars Lisesi’nde tamamladı. 1949 yılında İstanbul’a gelerek ticaretle uğraştı ve kuyumcu işçiliği yaptı.

1971 yılında Nadas Yayınları’nı, 1979 yılında Yansıma Yayınları’nı kurdu. 1972’de Yansıma, 1978 yılında ise Sanat ve Toplum adlı dergileri çıkardı. Bir süre Evrim gazetesini yönetti. Sönmez, 1968 yılında Türk Solu dergisinde yayımlanan “Dokularımızın Matematiği” adlı şiiriyle kovuşturmaya uğradı fakat daha sonra beraat etti.

1980’den sonra Kanatsız Kuş adlı kitabı nedeniyle tutuklansa da yargılama sonucu aklandı. 1984 yılında yurtdışına çıktı. Almanya, İsveç, Hindistan, Nepal, Meksika, Peru, Bolivya ve Guatemala gibi ülkelerde bulundu. Tekin Sönmez ayrıca İngilizce, İsveççe ve İspanyolca bilmektedir.

İlk şiirleri 1961 ve 1963 yılları arasında Yelpaze ve Çağrı adlı dergilerde yayımlandı. Daha sonra şiirleri ve yazıları Varlık, Türk Solu, Ant, Yelken, Türk Dili, Yeni Edebiyat, Sanat ve Toplum, Sanat Olayı, Yazko-Edebiyat, Cumhuriyet, Gelecek ve Politika gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.

İlk şiir kitabı olan Günün Apansız Açıklanması 1968 yılında basıldı. 1970 yılında TRT Sanat Ödülleri yarışmasında “Şafağın Demircisi” adlı şiiriyle başarı ödülünü kazandı. Şiirlerini toplumcu gerçekçi bir çizgide, sosyal ve siyasi sorunlara da değinerek kaleme aldı. Şiirlerinde halkın egemenliğini konu edindi ve halk edebiyatı geleneklerinden yararlandı. 1980 yılında “Morgun Önünde Üç Kadın” adlı yazısıyla Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından verilen Makale-Fıkra Ödülünde birinciliğe layık görüldü.

2004 yılında yayımlanan BenAras adlı romanını Hindistan ve Nepal’de bulunduğu sırada yaptığı gözlemler sonucu kaleme aldı. Romanlarında efsane ve masallardan faydalandı. Şiirleri ve romanları dışında deneme, gezi yazısı, belgesel ve hikâye gibi türlerde de eserler verdi. Sönmez, uzun yıllar yurt dışında bulunup gezmesi sebebiyle edindiği tecrübelerini eserlerine aktardı.

Tekin Sönmez’in eserleri: Şiir: Günün Apansız Açıklanması (1968), Boşuna Değil Yaşamak (1970), Şafağın Demircisi (1971), Ağıt Yok (1973), Şili’nin ve Jara’nın Destanı (1976), Yeryüzü Sevdiğim (1977), Kanatsız Kuş (1980), Ferhat’ım Şirin’imi (1980)

Roman: Kadınlar Vardı (1989), Söylence Berlin (1992), Çıplak Viking (1994), Marissa Epos (2000), BenAras (2006)

Öykü: Kars Platosu Öyküleri (1993)

Deneme, Seyahat, Söyleşi: Ormanı Yedi Faşistler (1978), Gizem ve Büyü (1990), Hayal Üçgenleri (2003), Pera da İstanbul (2007), Saklı Tarih Son Oğuzlar, Batı Rüyası Okulu Kulu, Reporting Afghanistan, Saklı Cennet: Köyceğiz / Kaunos / Olympos / Dalyan, CappaFantastica: Urgup

Paylaşın

Tevfik Uyar Kimdir? Hayatı, Eserleri

17 Ekim 1985 yılında Eskişehir’de dünyaya gelen Tevfik Uyar, ilk ve ortaöğrenimini doğduğu şehir Eskişehir’de tamamladı. Nakliyecilikle geçimini sağlayan baba ve ev hanımı annenin iki çocuğundan biri.

Afyon Süleyman Demirel Fen Lisesinde yatılı okudu, 2003’te İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümünü kazanınca İstanbul’a geldi; hâlen burada yaşamaktadır. İstanbul Kültür Üniversitesinde İşletme Yönetimi Bölümünde yüksek lisans ve doktora yaptı. Açık Bilim dergisinin kurucularındandır ve aynı ismi taşıyan bir radyo programının yapımcılığını ve sunuculuğunu da yaptı.

Şu anda profesyonel olarak havacılık sektöründe emniyet yönetimi ve insan faktörleri üzerine danışmanlık yapmakta ve kurucusu olduğu şirket dâhilinde projeler geliştirmektedir. Hem bilime hem bilimkurguya olan ilgisi çocukluğunda başladı. Şu anda bilimkurgu türünde ödüllü öyküleri ve gerek basılı gerek sanal ortamda yayımlanmış kitapları bulunmakta ve bir yandan da “Akıl Var Mantık Var”, “Açık Bilim” gibi popüler bilim projeleri yürütmektedir.

Bilimsel bir kimliği ve bilim kavramı üzerine geliştirdiği çeşitli projeleri olan Tevfik Uyar’ın edebi bakımdan en dikkat çeken özelliği bir bilimkurgu yazarı olmasıdır. Tek Kişilik Firar’da yer alan on iki öykünün tamamı bu türe dahil edilebilecek niteliktedir. Onun öykülerinde bilimsel ve teknik gerçeklere hakim bir anlatıcı dikkat çeker. Bu bağlamda Uyar’ın bilimsel verileri speküle ettiği ya da zorladığı pek görülmez, bilimsel ve bilimkurgusal unsurlar onun anlatılarında arkaplan işlevi görür.

Örneğin “Galaktik Tiyatro” başlıklı öykünün arkaplanında bir uzay gemisi, kalabalık bir mürettebat, uzayda organizma arama çalışmaları vardır ama öykünün ekseni takıntılı bir adamın tuhaf hayat anlayışı çerçevesinde biçimlenir. “Fırıldak”ta dünyanın uzaylılarca istila edilmesi söz konusudur ama öykünün asıl anlatısında bir aşk cinayeti merkezdedir. “Uyar’ın öykülerde kullandığı sade ve akıcı dil sıklıkla mizahi, doğal ve rahat bir üslupla birleşir.

Tevfik Uyar’ın eserleri: İz Odası (2011), Astrolojinin Bilimle İmtihanı (2015), Tek Kişilik Firar (2016), Safsatalar (2018), Yeryüzü Müzesi (2018), Kızıl Sürgün (2019), Çözülme (2021), Arz Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (2023).

Çeviri: İrrasyonel / Stuart Sutherland (2015), Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi / Roelf Bolt (2015), Başkalarının Aklı / Tali Sharot (2018), Gelecek Nasıl Gelecek / Jim Al-Khalili (2022).

Paylaşın

Tolga Gümüşay Kimdir? Hayatı, Eserleri

15 Ağustos 1972 yılında Edirne’nin Uzunköprü İlçesi’nde dünyaya gelen Tolga Gümüşay, Bursa’da başladığı ilkokul eğitimini Erzurum Oltu’da tamamladı. Erzurum Anadolu Lisesinde başladığı öğrenimine Kadıköy Anadolu Lisesinde devam etti.

1994 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu. 1997’de Marmara Üniversitesi Örgütsel Davranış Bilimi Yüksek Lisans Programı’nı tamamladı. 1993’ten beri reklamcılık yapan yazar, İstanbul’da yaşamaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

Yazarın ilk kitabı 6 Yıl Tam Pansiyon, okul yıllarında yaşanan olaylar ve olayların yarattığı duygu dünyasını aktaran bir gençlik romanıdır. Pembe Tuvalet, 6 Yıl Tam Pansiyon’daki lise yıllarının ardından başlayan üniversite dönemini anlatır. Yazar, hayallerinin peşinden İstanbul’a giden genç bir adamın yaşadığı hayal kırıklıkları ve farklı deneyimlerden hareketle okuru karakterin iç dünyasında bir yolculuğa çıkarır.

Anormal, çevresini çok iyi gözlemleyen ve karakter analizleri yapabilen roman kahramanının gözünden bir yaz tatili romanıdır. Geleceği Görme Ortaklığı, Gümüşay’ın çocuklar için yazdığı hikâyelerden oluşur. Gerçek yaşamdan izler taşıyan beklenmedik sonla biten; sevgi, arkadaşlık, hoşgörü, okul, aile, yoksulluk, sevdiklerini yitirmek ve yatılı yaşam gibi gündelik hayata ilişkin pek çok kavramı işleyen hikâyeler, 8-12 yaş arası çocuklara hitap etmektedir.

Gümüşay, Hiç Kimsenin Kenti’nde Galata’nın ruhunu yansıtan bir kurguyla karşımıza çıkar. Roman, “sarmal yapısıyla tüm zaman ve mekânları aynı yekpâre anda buluşturuyor.”. Yazar, geçmişle günümüzü içiçe geçirip aslında aynı “an” olduğu bir Galata yolculuğu anlatır.

Yazar, 6 Yıl Tam Pansiyon’da İstanbul’daki yatakhaneye veda ederken hissettiklerinden yola çıkarken, Hazırlıksız’da Erzurum Anadolu Lisesine başladığı gün duyduğu korku ve kitaba adını veren duyguyu, hazırlıksız olma hâlini anlatır. Kitabın ön sözünde bu durumu, “Bu kitap, çocukluğumun en hazırlıksız yakalandığım dönemi hakkında” cümlesiyle açıklar.

Yazar, 2016 yılında 2012 yılından itibaren gündelik hayatın ayrıntılarını yakalaladığı fotoğraf karelerine yazdığı öyküleri dijital platformda paylaştığı Kareli Öyküler projesini başlatır. Böylece fotoğraftan yansıyan gerçeklik ile edebiyatın hayal dünyasını birleştirerek etkileyici kurgular ortaya çıkarır.

Genç Kareli Öyküler kareli öyküleri arasında bir seçkidir. İstanbul Kareli Öyküler de yine yazarın kendi çektiği fotoğraflara yazdığı hikâyelerden meydana gelir. İstanbul’un tarihî semtlerinin, sokaklarının ve insanlarının fotoğraflarından oluşan karelere, İstanbul’un ancak yaşanarak hissedilen büyüsünü sığdırır.

Tolga Gümüşay’ın eserleri: 6 Yıl Tam Pansiyon (2001), Pembe Tuvalet (2004), Geleceği Görme ortaklığı (2005), Keskin Naneli Öyküler (2006), Anormal (2008), Hiç Kimsenin Kenti (2010), Hazırlıksız (2012), Kareli Öyküler (2017), Genç Kareli Öyküler (2018), İstanbul Kareli Öyküler (2018), İstanbul Maviyken (2020), Veli (2022), Ceplerine Çiçek Dolduran Çocuk (2023).

Paylaşın

Tahir Musa Ceylan Kimdir? Hayatı, Eserleri

1956 yılında Çanakkale’nin Yenice İlçesi’nde dünyaya gelen Tahir Musa Ceylan, ilk ve ortaöğrenimini Yenice’de yaptı. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu (1982). Sonrasında psikiyatri ihtisasını ve farmakoloji doktorasını tamamladı.

Seksenli yıllarda bir grup arkadaşıyla beraber In Vivo isimli edebiyat/felsefe dergisini çıkardı. Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi’nde çeyrek asra yakın bir süre nöropsikofelsefe içerikli köşe yazıları yazdı. Bu yazıları; Aylak Bilgi (2002, 2005), Aylak Yazılar (2006), Aylak Düşünceler (2007) ve Aylak Fikirler (2010) adlarıyla kitaplaştırıldı.

Benlikle ilgili düşüncelerini özetleyen Ortak Benlik-Nörofelsefi Temellendirme (2012) ve Nesne Benliği Psikofelsefi Bütünleştirme (2012) isimli kitapları yayımlandı. Sezgiye dayalı akılcı bir felsefenin izini süren Ceylan, “Dışlaşmak”, “Ortak Benlik”, “İçgüdü İkamesi”, “Nesne Benliği” gibi benlik felsefesinde bazı kavramsal yenilikler üzerinde çalışmaktadır. Hâlen Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyesidir.

Şiir, deneme, inceleme gibi çeşitli türlerde eserler veren Tahir Musa Ceylan, edebiyat ortamında bireyi merkeze alan romanlarıyla öne çıkmıştır. İçi Yoksul (2005), kasabalı bir gencin üniversite öğrencisi olarak yaşadığı bir kentte girdabına kapıldığı hayat-aşk-ölüm-aşk-hayat çokgeninde hiçe sayılmasının, giderek hiçliğin hafifliğinde yaşamayı seçişinin romanıdır.

Kestane Kıranında Kadınlar (2009) romanında; Zeliha Zarifoğlu, kocası Mehmet’in öldürülmesiyle, beş çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalır. Ahmet, Ali, Fatma, Emin ve Mustafa’nın yaşamöykülerini okuduğumuz panoramik romanın arka planında da Osmanlı’nın son dönemi, Mütareke yılları ve I. Dünya Savaşı izlenir. Kestane Kıranında Kadınlar’da Zarifoğulları ailesinin ve bir dönemin panoramasını çizen yazar, Elli Yıl Sonra Kül (2010)’de ise Mavruz’un elli yıl sonrasına; aynı renkli, canlı üslupla ve yine birbirinden çok farklı, abartılı hatta gerçeküstü hayat hikâyeleriyle bakar.

Bir Zamanlar Bakırköy (2011)’de orta yaşların sonuna gelmiş yalnız ve yorgun bir doktorun genç bir hastasına duyduğu aşkla alt üst olan aşkını anlatmıştır. Aslında bu aşkın geliştiği Bakırköy Akıl Hastanesi’nin, hastahane ile birlikte yaşanılan toprakların hikâyesi ya da masalı olarak görülebilir. Gündelik dilin yavanlığına dilin sonsuz olasılıklarıyla başkaldıran bir metin olarak nitelendirilen Kızböcekleri (2014), bir ayrıkotunun; düzenin dişlileri arasında hayatta kalma uğraşı veren bir “tutunamayan”ın; erkeğin kadınla imtihanını sorgulayan Bektaş Toztoprak’ın romanıdır.

Yazar, Diri Aşk (2019)’ta âşık olma ve hissetme özürlü, Adli Tıp daire başkanı Kâmil’i merkeze alarak aşkı sorgulamıştır. Diri Aşk, kalıplaşmış edebiyat formüllerine başkaldıran, kendi akışını ve kendine has edebiyatı yaratmak konusunda ısrarlı bir kitap olarak değerlendirilmiştir. Tahir Musa Ceylan’ın ana bir hikâyeden çok sanki kendiliğinden gelişen yan hikâyelerle ilerleyen romanlarını, özetlemenin de özetinden ne anlattığı hakkında doğru bir bilgi edinmenin de hiç kolay olmadığı belirtilmiştir.

Yazar, ayrıntıları çoğaltır; basit gibi görünen bir ayrıntıyı bir anda hikâyenin merkezine alıp ondan yeni ayrıntılar üretirken beklenmedik kişi ve karakterlerle bambaşka hayatlara dokunur, kahramanlarının eş zamanlı ama birbirinden çok farklı mekânlara uzanan hikâyeleri ile coğrafyayı genişletir.

Tahir Musa Ceylan’ın eserleri: Fotoğraf Estetik ve Görüntü Üzerine Denemeler (1988), Depresyonun Şiiri-I (1988), Depresyonun Şiiri-II (2004), Aylak Bilgi-I (2002), Aylak Bilgi-II (2005), İçi Yoksul (2005), Aylak Yazılar, (2006), Aylak Düşünceler (2007), Kestane Kıranında Kadınlar (2008), Yarım Adamın Aşkları (2009), Elli Yıl Sonra Kül (2010),

Aylak Fikirler (2010), Bir Zamanlar Bakırköy (2011), Ortak Benlik (2012), Nesne Benliği (2013), Aşka İnanası Geliyor (2013), Kızböcekleri (2014), Dinamik Ahlak, Sezgisel Akılcılık Temelinde Fenomenolojik Bir Yorum (2018), Yokluk, Sezgisel Akılcılık Temelinde Ontolojik Bir Yorum (2019), Diri Aşk (2019), Ölü ve Kötü (2023), Hipomania (2023).

Paylaşın

Tanju Cılızoğlu Kimdir? Hayatı, Eserleri

1936 yılında Sivas’ta dünyaya gelen Tanju Cılızoğlu, 23 Ocak 2021 yılında vefat etti. Çocukluğu İstanbul Karagümrük’te geçti. İlk ve ortaokulu burada okudu. İstanbul Vefa Lisesi mezunudur. Gazeteciliğe 1956 yılında başladı.

Haber Merkezi / Sırasıyla Vatan, Şehir, Hergün, Yeni İstanbul gibi gazetelerde çalıştı. Muhabirlik, yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü (Türk Haberler Ajansı) gibi görevleri yürüttü. Uzun soluklu işlere imza attı. Ekspres, Pazar Postası, Tercüman, Tanin, Yeni Tanin, Güneş ve Akşam gibi gazetelerde de görev aldı. Son dönemlerde Özgür Kocaeli gazetesinde köşe yazarlığı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin çıkardığı Bizim Gazete’de yazarlık görevinde bulundu. Bir dönem Beşiktaş Belediye Başkanı’nın danışmanlığını yaptı.

Yazamaya 16 yaşında başladı. İlk hikâye, deneme ve eleştiri yazıları Onüç dergisinde yer aldı. Siyasi içerikli yazıları yoğunluktadır. Aynı zamanda yaklaşık on yıl süreyle devam eden Tiyatro 70 ve Edebiyat 81 adlı dergileri çıkardı. Balyoz adlı uzun hikaye türündeki eserinde, 12 Mart döneminde Sansaryan Han’ındaki uzun süren gözaltı günlerini (30) anlattı. Eserlerinde toplumcu gerçekçi bir tavır takındı. Gazeteci kimliği ile yazar kimliğini aynı potada eriterek ürettiği eserlerinde halka bilgi verme ve aydınlatma amacı gütmüştür.

Çoğunlukla didaktik tarza eserler vermiş, milliyetçi bir tavır takınmıştır. Toplumsal yönler özellikle öykülerinde ağırlıklıdır. Eserlerinin dili, her kesime hitap edecek biçimde kurgulanmış, toplumsal faydaya yönelik bir biçimde hareket etmektedir. Anti-emperyalist dünya görüşü Hoşt Amerika adlı eserinde oldukça açık bir biçimde dile getirilmektedir. Yazar, öykülerinde çok defa dile getirdiği, yakındığı meseleleri gazetelerde yazdığı köşe yazılarında da okurlarıyla buluşturmuştur.

Tanju Cılızoğlu’nun eserleri: Hoşt Amerika, Memleketimden İnsan Hikâyeleri, Balyoz, Balaban, Heyamola, Aşkta Şiirler, Kırık Politika / Anılarla Kâmil Kırıkoğlu, Ahmetin Gemileri, Zincirbozan’dan Bugüne Demokrasi, İhsan Sabri Çağlayangil / Anılar

Paylaşın

Tarık Buğra Kimdir? Hayatı, Eserleri

2 Eylül 1918 yılında Konya’nın Akşehir İlçesi’nde dünyaya gelen Tarık Buğra, 26 Şubat 1994 günü hayatını kaybetti. 28 Şubat’ta Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tarık Buğra’nın tam adı Süleyman Tarık Buğra’dır.

Babası Erzurumlu Mehmet Nâzım Bey, Akşehir’de ağır ceza reisi olup bu bölgede Serbest Fırka ve Demokrat Parti’nin kuruluşunda aktif rol oynamıştır. Çıkarmış olduğu Nasreddin Hoca isimli haftalık dergide Tarık Buğra, babasına yardım ederek dergi ve gazete yazarlığı konusunda ilk tecrübesini yaşar. Buğra’nın manevi dünyasının şekillenmesinde annesi Tahiroğullarından Nâzike Hanım’ın okuduğu ilahilerin yanı sıra Yunus Emre ve Mevlana sevgisi etkili olur.

1930 yılında ilkokulu, 1933 yılında da ortaokulu bitiren Tarık Buğra, lise eğitiminin iki yılını İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1936 yılında Konya Lisesi’nden mezun olur. Tarık Buğra, İstanbul Erkek Lisesi’nin ikinci sınıfında okurken, okulun yatılı bölümü kapatıldığı için Haydarpaşa Lisesi’ne kaydedilir. Bu okulun çok kalabalık olması onu sıkar ve o sıralarda Siirt’te hâkim olarak çalışan babasına eve dönmek istediğini belirtir.

Bunun üzerine kaydı Konya Lisesi’ne alınır. İstanbul Erkek Lisesi’nde hocası Hakkı Süha Gezgin’in teşvikiyle ilk hikâyelerini yazmaya başlayan Buğra, edebiyat konusundaki şuurlu uyanışının bu yıllarda olduğunu belirtir. İnsanı anlatmaya değer bulduğu andan itibaren yazar olmaya karar verir.

Akşehir’den İstanbul’a gittiğinde yaşadığı uyum problemleri Buğra’nın içine kapanmasına neden olur. Çevresiyle iletişim kurmakta zorlanan Tarık Buğra’nın Hakkı Süha Gezgin’in Sakarya dergisi için düzenlediği yazı yarışmasını kazanınca kendine güveni artar. Bu tecrübeden sonra yazarlık, onun hayatının ana ekseni hâlini alır.

Liseden mezun olduktan sonra üniversite eğitimi için tekrar İstanbul’a gelen Tarık Buğra, önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girer. Babasının, öğrenim masrafları için Akşehir’deki evini satmasına rağmen Buğra, lisedeki çalışma disiplinini koruyamayarak okulla bağlarını koparır ve vaktinin büyük bir bölümünü Küllük’te geçirmeye başlar.

O yıllarda Küllük; İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mükrimin Halil Yinanç ve Nurullah Ataç gibi yazar ve düşünürlerin sohbet ettikleri bir mekândır. Küllük’ü gerçek bir fakülte olarak gören Buğra, buraya ilk olarak Rıfkı Melul Meriç’le gelir. İlmî sohbetlere katılmanın yanı sıra burada briçe merak salan Buğra, tüm vaktini Küllük’te geçirmeye başladığı için bir süre sonra başarısızlık sebebiyle okuldan ve yurttan ayrılmak zorunda kalır.

Kısa bir süre Fatih Medresesi’nde kaldıktan sonra, parklarda ve Küllük’te sandalyeleri birleştirip tavlayı yastık yaparak sabahlar. Tarık Buğra, üniversite eğitimine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam etmeye karar verir, üç yıl kayıtlı kaldıktan sonra bu fakülteden ayrılır.

Askerliğini bitirdikten sonra tekrar İstanbul’a gelen Tarık Buğra, 1947 yılında Ahmet Ateş’in teşvikiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kayıt yaptırır. Ancak 1951 yılında bu fakülteden de mezun olmadan ayrılır. Maddi sıkıntılarla boğuşmaya devam ettiği bu yıllarda eş, dost ve tanıdıkların yardımlarıyla bulduğu tezgâhtarlık işinin ardından askerlik döneminde tanıştığı şair Halit Tanyeli’nin tavsiyesiyle Şişli Terakki Lisesi’nde muallim muavini olarak çalışmaya başlar.

İlk evliliğini 23 Eylül 1950 yılında Edebiyat Fakültesi’nde tanıştığı Jale Baysal’la yapan Tarık Buğra, bu evlilikten bir kız çocuk sahibi olur. İstanbul Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü’nde öğretim üyeliği yapmış olan Jale Baysal’la on sekiz yıllık beraberliğin ardından ayrılan Buğra, bir müddet sonra ikinci evliliğini 8 Eylül 1977 tarihinde hikâye yazarı Hatice Bilen’le yapar. Yazarın kızı Prof. Dr. Ayşe Buğra, öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Hayatının son yıllarında gördüklerini, tanıdıklarını ve yaşadığı olayları anlatan otobiyografik bir roman yazmayı düşünen Tarık Buğra, Güneş Rengi Bir Yığın Yaprak adını taşıyan çalışmaya başlamış ancak araya bir senaryo siparişinin girmesi sebebiyle bu romanını tamamlayamamıştır.

Tarık Buğra’nın eserleri: Roman: Yalnızların Romanı, Aşk Esirleri, Tetik Çekildikten Sonra, Ofsayd, Sonradan Yaşamak, İnce Hesaplar, Abaza Paşa’nın Rüyası, Şehir Uyurken, Yanıyor mu Yeşil Köşkün Lâmbası, Ölü Nokta, Çolak Salih, Siyah Kehribar, Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da, İbiş’in Rüyası, Firavun İmanı, Bir Köşkünüz Var mı?, Gençliğim Eyvah, Dönemeçte, Osmancık, Yağmur Beklerken, Dünyanın En Pis Sokağı,

Hikaye: Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, İki Uyku Arasında, Hikayeler (Yeni ilavelerle),

Tiyatro: Ayakta Durmak İstiyorum, Üç Oyun, İbiş’in Rüyası, Güneş ve Arslan, Sıfırdan Doruğa,

Senaryo: Zafer Gaye Değildir, Sıfırdan Doruğa, Patron,

Röportaj: Gagaringrad Moskova Notları

Fıkra ve Makale: Gençlik Türküsü, Düşman Kazanmak Sanatı, Bu Çağın Adı, Politika Dışı.

Paylaşın

Şermin Yaşar Kimdir? Hayatı, Eserleri

1982 yılında Almanya’nın başkenti Berlin’de dünyaya gelen Şermin Yaşar, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi, bu alanda yüksek lisansını da Gazi Üniversitesinde yaptı.

Her şeye çocuk gözüyle bakarak hayatı deneyimlemeye çalışan Şermin Yaşar, anne olduktan sonraki annelik deneyimlerini Başlarım Şimdi Anneliğe adıyla kitaplaştırdı. Ev Yapımı Sihirli Değnek, Oyuncu Anne ve Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler yazarın yetişkinler için çocuklarla ilgili düşünce ve tecrübelerini paylaştığı eserleridir.

Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu adlı hikaye kitabını ise yazar “gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri” olarak ifade ediyor. Kısa öykülerden oluşan Tarihi Hoşçakal Lokantası karşılıklı bir sohbet havasında yüzde bazen hüzün bazen de tebessüm bırakarak okunuyor.

Çok Hayal Kuran Çocuk, Dedemin Bakkalı, Dedemin Bakkalı Çırak, Tilki Masalları (Cesaret Sandığı, Uyuyor musun?, Garip Bir Kuyruk), Kuş Masalları, Cingo ve Abartma Tozu da yazarın çocuk edebiyatı alanında değerlendirilebilecek kitaplarıdır. Klasik anlatıları sevmeyen, klişelerden uzak durmayı tercih eden yazar çocukların hayal dünyalarını geliştirmeye yönelik eserler vermektedir.

Şermin Yaşar’ın eserleri: Çocuk kitapları: Dedemin Bakkalı (2016), Dedemin Bakkalı-Çırak (2018), Abartma Tozu (2019), Oh Ne Ala Memleket (2020), Babaannem Geri Döndü (2021), Çok Hayal Kuran Çocuk (2016), Cingo: Ben İnsan Değil Miyim? (2018), Kuş Masalları (2018), Bizimki (2019), Cesaret Sandığı / Tilki Masalları Serisi (2020), Garip Bir Kuyruk / Tilki Masalları Serisi (2020), Uyuyor Musun? / Tilki Masalları Serisi (2017), Cebimdeki Mandalina Ağaçları (2020), Lo (2022), Dahacık (2021), Pekicik (2021), Hıhıcık (2021), Para Ağacı (2022),

Kitaplar: Kalk Yerine Yat (2021), Deli Tarla (2020), Oyuncu Anne (2015), Tarihi Hoşça Kal Lokantası (2017), Başlarım Şimdi Anneliğe (2019), Gelirken Ekmek Al (2019), Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu (2019), Oyun Takvimi (2017), Ev Yapımı-Sihirli Değnek: Denenmemiş Mutluluk Tarifleri (2016), Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler (2016).

Paylaşın

Tacim Çiçek Kimdir? Hayatı, Eserleri

5 Eylül 1958 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya gelen Tacim Çiçek, Sandıklı Postası ve Birlik, vb. gibi yerel gazetelerde Özgür Emekçioğlu imzasını da kullanmıştır. İlk ve orta öğrenimini Ceyhan’da tamamladıktan sonra, 1980 yılında Ankara Eğitim Enstitüsünden mezun oldu.

Çeşitli illerde öğretmenlik yapan ve yapmakta olan Tacim Çiçek, Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği ve Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) üyesidir.

Şeftali Dede (1995) romanı, 1995’de Çankaya Belediyesi ve Damar Edebiyat Dergisi – Çocuk Romanı birincilik ödülünü, 1999’da Damar Edebiyat Emek Ödülünü; Kurtkıran (1997) romanı, Mevlüt Kaplan Edebiyat Ödülü – Çocuk Romanı Mansiyon Ödülünü; Elma Ağacı (1997) romanı, (1997) Kırıkkale Eğitim-Sen Çocuk Öykü Yarışması Üçüncülük Ödülünü;

1996’da Yaralı Coğrafyalar Kitabı isimli şiir dosyasıyla 2003’te Sanat ve Hayat Dergisi’nin şiir yarışması dalında İkincilik Ödülünü, Esercan’la Sevcan’ın Hikâyesi ile Beşparmak Dergisi Ferzan Gürel Secici Kurul Özel Ödülünü, Adana Edebiyatçılar Derneği Turan Altuntaş Öykü yarışmasında da Kamalı Bekir isimli öyküsüyle Birincilik Ödülü aldı.

Yazmaya lise yıllarında başlayan Çiçek, Ceyhan’da Yenises gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Şiir, hikâye ve romanları yayınlandı. Çiçek, çocuklar için farklı ve özgün eserler yazmaktadır. İlk hikâyesi Bir Tokatla 1986 yılında Oluşum dergisinde yayınlandı. 1986 yılından beri eserleri Edebiyat Gündemi, Papirüs, Kıyı, Çağdaş Türk Dili, İmece, Öğretmen Dünyası, Beşparmak, Berfin Bahar, Adam Öykü, Damar, Aykırı Sanat, Agora, vb. dergiler ile Yeni Adana, Evrensel, Birgün, Sol, Artı Gerçek ve Gazete Duvar (int. Gzt) vb. gazetelerinde yayınlandı.

1992’de Aykırısanat dergisi ve yayınlarını kurdu; daha sonra yazar Hasan Özkılıç’ın sahipliği ve yönetiminde Asım Gönen, Timuçin Özyürekli, Hayri K. Yetik ve Ahmet Günbaş ile Agora dergisini çıkardı, 2000’lerin ortalarında iki derginin de yayımına son verildi.

Bir Hayal Satıcısı kitabında; bir kahvehanede tuhaf bir ihtiyar masal anlatıcısının hikâyeleri yer almaktadır. Kekliğin Son Ötüşü (2011) kitabında; kekliklerin saldırısına uğradıktan sonra avcılığı bırakan palavracı bir avcının abartılı hikâyeleri işlenmektedir.

Tacim Çiçek’in eserleri: Tırpandır Ellerimiz Acıya (1989 Şiir), Süremez Daima Hükmü Acının (1991 Şiir), Gülyaşam (1993 Şiir), Yaşamın Özge Yorumu (1991 Hikâye), Beyaz Kısa Pantolon (1991 Hikâye), Aykırı Sevdalar Söylencesi (1993 Deneme/Roman), Şeftali dede (1995 Çocuk Romanı), Eşek Çalanlar Çetesiyle Savaş (1998 Çocuk Romanı), Elma Ağacı (1998 Çocuk Romanı),

Kurtkıran (1998 Çocuk Romanı), Altın İkizler (1999 Çocuk Romanı), Günışığı\’na Mektuplar (2001 Mektup), Güvercinler (2001 Çocuk Romanı), Seçkin\’in Masalcı Ninesi (2001 Çocuk Romanı), Seçkin\’in Serüvenleri: Düş Ülkesi (2003 Çocuk Romanı), Seçkin\’in Serüvenleri: Ölümsüz Kuş (2003 Çocuk Romanı), Seçkin\\\’in Serüvenleri: Masalcı Nine (2003 Çocuk Romanı),

Seçkin\’in Serüvenleri: Meçhul Kurtarıcı (2003 Çocuk Romanı), Seçkin\’in Serüvenleri: Kayıp Köyün İzinde (2003 Çocuk Romanı), Kekliğin Son Ötüşü (2011 Roman), Bana Güvercinleri Anlat (2011 Roman), Kızıl Valizli Kadın (2013 Hikâye), Kitap Hırsızı (2014 Roman), Söyleşiler/im (2015 Röportaj), Ben/cil Metinler (2015 Roman),

Bir Hayal Satıcısı (2016 Roman), Çocuk Edebiyatı Denilince (2017 İnceleme), Eşek Hırsızları (2017 Roman), Geçmiş Ceyhan\’da Çocukluktu (2018 Roman), Sığırcıklar (2009 Çocuk Romanı), Hatıralar Manavkuyu (2019 Roman), Reddediyorum (2019 Deneme), Geride Yazılan Kaldı (2020 Eleştiri).

Paylaşın