Papa’dan İsrail’e Gazze Tepkisi: Bu Terörizmdir

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında 10. hafta geride kalırken, Papa Francis, Gazze’de yaşanan insani duruma dikkat çekerek İsrail’in bölgede “terör taktikleri” kullandığını söyledi.

Bölgede bir kiliseye ait komplekste iki Hristiyan kadının İsrail güçleri tarafından öldürülmesi Vatikan’ın tepkisini çekti. Papa Francis, iki kadının kiliseye ait yeleşkeye yürüdükleri sırada keskin nişancılar tarafından vurularak öldürüldüğünü söyledi.

“Gazze’den çok vahim ve acı haberler almaya devam ediyorum” diyen Papa, “Silahsız siviller bombardımanların ve silahlı saldırıların hedefi oluyor. Bu teröristlerin değil, ailelerin, çocukların, hasta ya da engelli insanların, rahibelerin bulunduğu Kutsal Aile kilise kompleksinin içinde bile oldu.” ifadelerini kullandı.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Papa Francis, sözlerini şöyle sürdürdü: Bazıları ‘Bu bir savaş. Bu terörizmdir’ diyor. Evet, bu bir savaş. Bu terörizmdir.

İsrail – Filistin savaşında son durum

Hava ve kara savaşı kuzey Gazze’nin büyük bir bölümünü dümdüz etti ve nüfusun çoğunu kuşatma altındaki bölgenin güney kesimine, kalabalık barınaklara ve çadır kamplarına sürükledi.

Hamas tarafından yönetilen bölgedeki Sağlık Bakanlığı’na göre saldırılar 19 binden fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Bakanlık ölü sayısını bildirirken sivil ve asker ayrımı yapmıyor.

İsrail ise Gazze’nin tüm bölgelerinde Hamas militanlarına ait olduğunu söylediği hedefleri vurmaya devam ediyor.

Militanların 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil bin 200 kişinin ölümüne neden olan saldırıyla savaşı tetikleyen Hamas’ı ortadan kaldırana kadar operasyonlara devam edeceğini açıklayan İsrail ayrıca halen Gazze’de tutulan 129 rehineyi geri getireceklerinin sözünü veriyor.

Hamas ise savaş sona erene kadar artık başka rehinenin serbest bırakılmayacağını, bunun için karşılık olarak yüksek profilli militanlar dahil büyük miktarda Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını isteyeceğini belirtti.

Lübnan Hizbullah’ı yaptığı açıklamada sınır bölgesinde İsrail’e bir dizi saldırı düzenlediğini açıkladı. Lübnan sınırına yakın bölgede bulunan Hanita kibbutzuna yakın bölgede İsrail birliklerini hedeflediğini aktaran Hizbullah “teyit edilmiş kayıplar” bulunduğunu duyurdu.

Hizbullah ayrıca ikinci bir saldırıda sınırdaki İsrail birliklerini hedef aldığını ve kayıplar olduğunu açıkladı. Hizbullah yanlısı El Manar televizyonu grubun dört İsrail askerini kuzeydeki bir tesise girerken hedef aldığını duyurdu.

İsrail ordusu ise Pazar günü Lübnan’dan İsrail’e atış yapıldığını ancak İsrail’in topçu atışıyla hedefleri vurduğunu belirtti. İsrail ordusunun Gazze’de verdiği kayıplar 2014 yılındaki Hamas ile savaşında verdiği kayıpların neredeyse iki katına ulaştı.

İsrail ordusu Gazze’ye 27 Ekim tarihinde başlatılan kara operasyonunda Pazar günü itibarıyla 121 İsrail askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 2014 yılında İsrail’in Gazze’ye düzenlediği “Koruyucu Hat Operasyonu” sırasında 66 İsrail askeri hayatını kaybetmişti.

Paylaşın

ABD Ve İngiltere’den Türkiye’ye Hamas Uyarısı

Filistin – İsrail savaşını başlatan Hamas’a yönelik dördüncü yaptırım paketini açıklayan ABD ve İngiltere, üçü Türkiye’de olmak üzere Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da faaliyet gösteren toplam sekiz Hamas yetkilisini yaptırım listesine aldı.

Bu kararın, batılı başkentler tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas’ı “direniş hareketi” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunu nasıl etkileyeceği, bu kişilerin hesaplarının bulunduğu Türk bankaların nasıl bir tutum takınacağı ise henüz bilinmiyor.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; ABD ve İngiltere, yaptırım listesine alınan üç ismin Türkiye’deki bu faaliyetlerinin odağında olduklarının belirlendiğine işaret etti.

ABD Hazine Bakanlığı bünyesindeki Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) tarafından yayımlanan açıklamada, yaptırım listesine dahil edilen isimlerin “Hamas’ın şiddete dayalı faaliyetlerini idame ettiren ve finansmanını yöneten kilit yetkililer” oldukları belirtildi, ayrıca bu kişilerin İngiltere ile yakın koordinasyon halinde yürütülen çalışmalar sonucunda tespit edildiğine dikkat çekildi.

Türkiye’deki faaliyetleri sonucunda yaptırım listesine dahil edilen bu isimler Mansur Yakup Nasır el Din (Haroun Mansour Yaqoub Nasser Al-Din, Harun Naser el-Din), Cihad Yağmur (Jihad Muhammad Shaker Yaghmour) ve Mehmet Kaya.

ABD’nin Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Hazine Müsteşarı Brian E. Nelson, yeni yaptırım kararı hakkında yaptığı açıklamada, Hamas’ın bu faaliyetlerine olanak tanınmasını da eleştirmesi dikkat çekti.

Hamas’ın Gazze’deki askeri faaliyetlerini desteklemek için bağış kampanyası yürüttüğünü ve yasa dışı yollardan gelir topladığına işaret eden Nelson, örgütün “bu faaliyetlerine gösterilen müsamahakârlıktan istifade ettiğine” vurgu yaptı.

Nelson ayrıca “Müttefiklerimiz ve ortaklarımız gibi biz de Hamas’ın yeni saldırıları finanse etme yetkinliğini azaltmak ve bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmasını engellemek için kollektif araçlarımıza ve yetkimize odaklanmaya devam ediyoruz” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller de son yaptırım kararı ile “Hamas’ın mali kaynaklarını besleyen ağları çökertmeyi” hedeflediklerini, bunun “Hamas’ın terörist faaliyetlerini önleme ve caydırmaya yönelik çabanın bir parçası olduğunu” kaydetti.

ABD tarafından yapılan açıklamada yaptırım listesine alınan Mansur Yakup Nasır el Din’in Hamas’ın Türkiye’deki finansal faaliyetlerini yöneten kilit isimler arasında yer aldığı, ayrıca Türkiye ve Gazze’den Batı Şeria’daki Hamas komuta merkezine mali kaynakları transfer eden ağın da bir üyesi olduğu belirtiliyor.

Cihad Yağmur’un ise Hamas’ın Türkiye’deki resmi temsilcisi olduğu aktarılıyor. Yağmur’un üst düzey Hamas liderlerinin oluşturduğu delegasyonları organize ettiğine ve bu delegasyonların içinde de bizzat yer aldığına, ayrıca “örgütün gizli terör faaliyetlerinin yürütülmesinde rol oynadığına” işaret ediliyor.

Cihad Yağmur, İsrailli asker Gilad Şalit’in kaçırılmasıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle İsrail tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış, 2011 yılında Şalit’in serbest bırakılması karşılığında serbest bırakılan bini aşkın Hamas mahkûmu ile serbest kalmış, Türkiye’ye sürgün edilmişti. Açıklamada, Yağmur’un Türkiye’de yasal kültürel faaliyetler kisvesi altında Hamas’a hizmet eden faaliyetler yürüttüğü belirtiliyor.

Yaptırıma dahil edilen üçüncü isim de Mehmet Kaya. Kaya’nın yıllar boyunca Hamas adına çok sayıda para transferinde rol aldığı, “Hamas için on milyonlarca dolarlık finansal hizmet sağladığı” kaydediliyor.

Yaptırım kararı Türkiye’yi de etkileyebilir mi?

Yaptırım listesine dahil edilen bu kişilerin ABD’de bulunan veya ABD’lilerin denetimi altında bulunan mülkleri ve mülklerinden yararlandıkları menfaatleri bloke edildi.

Yaptırım kararının, Türkiye’deki kişileri ve banka gibi finansal kuruluşları da ilgilendiren bir boyutu var. Çünkü açıklamanın “Yaptırımların etkileri” alt başlığı altında şu uyarı yer alıyor:

“ABD’li olmayan finans kuruluşları ve kişiler de haklarında yaptırım kararı alının kurum ve kişilerle belirli işlem ve faaliyetlere girişmeleri durumunda, yaptırım riski ya da haciz işlemi ile karşı karşıya kalabilir.”

Washington’dan Hamas’ın terör faaliyetlerine imkan sağladığı gerekçesiyle Türk hükümetine de yaptırım uygulanması yönünde çağrılar yükseliyor.

Washington merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı’nın (FDD) Araştırmadan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer, yaptığı açıklamada Hamas’ın uluslararası bir terör örgütü olduğunu, son ilan edilen yaptırımların da bunun altını çizdiğini vurguladı.

Hamas’ın Türkiye’deki varlığının özellikle dikkat çekici olduğuna işaret eden Schanzer, şunları kaydetti: “NATO üyesi olan bu ülke on yılı aşkın bir süredir Hamas’ın İstanbul’da kurduğu karargâh üzerinden faaliyet göstermesine izin vermiştir. Bu durum artık Washington ya da NATO tarafından daha fazla tolere edilemez.

Bir sonraki adımda Ankara’daki hükümete karşı yaptırımlar ilan edilmelidir. Türk bankalarının ABD öncülüğündeki finans sistemiyle bağlantısı kesilmelidir. Türkiye, Terörizmin Devlet Sponsoru olarak bile ilan edilebilir. Bu noktada hiçbir seçenek masadan kaldırılmamalıdır.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 18 Bin 608’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 68. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 196 artarak 18 bin 608’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, yaralıların sayısının da 50 bin 594’e çıktığını bildirdi. Bakanlık, ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğu belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 200 bin kişinin 1 milyon 800 bini, yani nüfusun yaklaşık yüzde 80’i savaş sırasında zorla yerinden edildi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) uydu görüntülerine atıfta bulunduğu raporunda, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana bombaladığı Gazze Şeridi’ndeki binaların en az yüzde 18’inin yıkıldığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Gazze’deki çatışmanın dünya genelinde yerinden edilen insan sayısını daha da arttırabileceği uyarısında bulundu.

Sudan ve Ukrayna dahil devam eden onlarca çatışmadan kaçan yaklaşık 40 milyon mülteci de dahil olmak üzere dünya genelinde 114 milyon insan evlerinden olmuş durumda.

Grandi, Cenevre’de dört yılda bir düzenlenen Küresel Mülteci Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Gazze Şeridi’nde büyük bir insanlık felaketi yaşanıyor ve şu ana kadar Güvenlik Konseyi şiddeti durdurmakta başarısız oldu” dedi.

“Daha fazla sivil ölümü ve acının yanı sıra bölgeyi tehdit eden daha fazla yerinden edilme öngörüyoruz” diyen Grandi uluslararası toplumu, insanları yerinden eden diğer krizleri unutmamaya çağırdı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun Gazze’de “acil insani ateşkes” talep eden ancak bağlayıcı olmayan bir tasarıyı onaylamasının ardından Gazze’ye bombardımanını sürdüren İsrail giderek yalnızlaşıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu yaptığı açıklamada ABD’nin kendilerine verdiği desteği takdir ederek ülkesinin Gazze Şeridi’ne yönelik kara operasyonunda ABD’den tam destek aldığını söyledi.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nde Hamas tarafından kullanıldığı iddia ettiği yer altı tünellere deniz suyu doldurmaya başladığı belirtildi. Tünelleri suyla doldurma operasyonunun birkaç hafta sürebileceği ifade edildi.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler, “Gazze’de Acil Ateşkes” Tasarısını Kabul Etti

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 68. gününde, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Gazze Şeridi’nde acil insanî ateşkes talep eden karar tasarısı kabul edildi. Oylamada 153 ülke kabul ve 10 ülke ret 23 ülke çekimser oyu kullandı.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararlarının bağlayıcılığı bulunmamakla birlikte, uluslararası toplumdaki genel görüşü yansıtması açısından sembolik önem taşıyor.

Mısır’ın hazırladığı ve Genel Kurul’da kabul edilen karar tasarısı, İsrail-Hamas savaşında kalıcı ateşkes çağrısı yapıyor. Daha önceki tasarılarda çatışmalara insanî amaçlı olarak geçici aralar verilmesi talebi yer alıyordu. Son kararda ayrıca Gazze Şeridi’ndeki insanî durum “felaket” olarak nitelendiriliyor, Hamas’ın elindeki rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunuluyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda kabul edilen karar tasarısı, geçtiğimiz hafta ABD’nin vetosuyla Güvenlik Konseyi’nde reddedilen karar tasarısından bazı önemli farklılıklar içeriyor. Kabul edilen tasarı, BM Filistinli Mülteciler Yardım Kuruluşu (UNRWA) Direktörü Philippe Lazzarini’nin, BM Genel Kurul Başkanı’na gönderdiği 7 Aralık tarihli mektubu dikkate alıyor.

Lazzarini, yönettiği yardım kuruluşunun Gazze’de görevini uygulama yeteneğinde ciddi şekilde sınırlamalar olduğunu, bölgede 2,2 milyondan fazla insana yardım sağlayan en büyük organizasyonu temin eden yardım kuruluşunun çöküşün eşiğinde olduğunu ifade etmesi, kabul edilen karar tasarısının temelini oluşturdu.

Karar tasarısında, Filistin sorununa ilişkin önceki kararların yanı sıra konuyla ilgili Güvenlik Konseyi kararlarına da atıfta bulunuluyor. Kabul edilen karar tasarısında ayrıca, Genel Kurul Başkanı’na, son görüşmelerden sonra geçici olarak ara verilmesinin ardından acil özel oturumu yeniden başlatma yetkisi veriyor. Tasarıda, derhal insani ateşkes sağlanması; tüm tarafların, özellikle sivillerin korunmasına ilişkin olmak üzere, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymaları talep ediliyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 18 Bin 205’e Yükseldi

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşın 66. gününde, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İsrail saldırılarında can kaybının 18 bin 205’e, yaralıların sayısının da 49 bin 645’e çıktığını bildirdi.

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nin güneyindeki duruma da değinen Kudra, “Gazze Şeridi’nin güneyindeki hastanelerde durum felaket ve dayanılmaz bir hal aldı. Yaralı sayısının çok olması, tedavi ve klinik imkanlarının az olması karşısında sağlık ekipleri kontrolü kaybetti” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 200 bin kişinin 1 milyon 800 bini, yani nüfusun yaklaşık yüzde 80’i savaş sırasında zorla yerinden edildi.

Öte yandan İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy, Hamas tarafından 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nden İsrail’e en az 12.000 füze fırlatıldığını söyledi.

İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik operasyonlarda 22 binden fazla noktanın hedef alındığını duyurdu. İsrail’in paylaştığı bilgilere göre, savaşın başlamasından bu yana 98 İsrailli asker hayatını kaybetti, 600 asker de yaralandı.

Tel Aviv yönetimi aynı zamanda dünyanın en yoğun nüfusa sahip yerlerinden biri olan Gazze Şeridi’nin su, elektrik ve yakıt gibi temel ihtiyaçlarını kesmiş durumda. 2,3 milyon Filistinli, yiyecek sıkıntısı nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya.

Şiddetli çatışmalar devam ederken İsrail, altı hafta önce kara saldırısına başladığı Gazze’nin kuzeyinde onlarca Hamas üyesinin teslim olduğunu iddia ediyor. Hamas ise İsrail’in iddialarını yalanladı.

Diğer taraftan Hamas, İsrail’e, esir değişimi talepleri karşılanmadıkça tek bir rehinenin bile Gazze’den canlı çıkmasına izin verilmeyeceğini söyledi. İsrail, Hamas’ı yok etme hedefine ulaşmadan savaşı bitiremeyeceğini açıkladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaptı ve Moskova’nın Gazze’deki savaşa ilişkin tutumundan memnun olmadığını söyledi.

Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze’de acil ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını desteklemişti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 200 bin kişinin 1 milyon 800 bini, yani nüfusun yaklaşık yüzde 80’i savaş sırasında zorla yerinden edildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ateşkes talep etmekte başarısız olmasından üzüntü duyduğunu ve örgütün “felç olduğunu” söyledi.

Doha Forumu’nda konuşan Guterres, kurumun “otoritesinin ve güvenilirliğinin ciddi şekilde sarsıldığını”, ancak “pes etmeyeceğini” söyledi. BM Güvenlik Konsey’inde Cuma günü yapılan oylamada ABD ateşkes çağrısını veto etmişti.

Birleşmiş Milletler’in Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA’nın başkanı Philippe Lazzarini, “Filistinlilerin insanlıktan çıkarılması, uluslararası toplumun Gazze’de devam eden İsrail saldırılarını sineye çekmesine neden oldu” dedi.

Katar’da düzenlenen Doha Forumu’nda konuşan Lazzarini, yeni bir ateşkes çağrısında bulundu ve Gazze’deki “yeryüzü cehennemini” sona erdirmek için bunun hayati önem taşıdığını söyledi.

BM’nin çöküşün eşiğinde olduğunu belirten Lazzarini “Hangi tanımla olursa olsun, bu kesinlikle şimdiye kadar gördüğüm en kötü durum” dedi ve ekledi: İnsanlar korunmak için BM’ye geliyor ama artık mavi bayrak bile korunmuyor. Her halükarda durum felaket boyutlarına ulaşmış durumda.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze’deki şartların ölümcül hastalıkların yayılması için ideal olduğunu söyledi.

Tedros Adhanom Ghebreyesus, Filistin topraklarındaki sağlık koşullarını görüşmek üzere toplanan DSÖ yürütme kurulunda yaptığı konuşmada, çatışmaların, Gazze’de sağlık sistemi üzerindeki sonuçlarının “felaket boyutunda” olduğunu söyledi.

“Çatışmanın sağlık üzerindeki etkisinin felaket boyutunda olduğunu söylemek malumun ilanı olacaktır” diyen DSÖ Genel Direktörü Tedros, “Toplamda sağlık ihtiyaçları çarpıcı bir biçimde arttı ve sağlık sisteminin kapasitesi üçte bir oranında düştü” ifadelerini kullandı.

“Sürekli daha fazla insan daha küçük alanlara taşındıkça, aşırı kalabalık, yeterli gıda, su, barınak ve hıfzısıhha eksikliğiyle birlikte hastalıkların yayılması için ideal koşulları yaratıyor” diyen Tedros, ishal, sarılık, nefes yolu gibi salgın hastalık belirtileri olduğunu ve bunlarla ilgili riskin yaklaşan kış nedeniyle daha da artacağını belirtti.

Gazze Şeridi’nde sağlık sisteminin çökmekte olduğunu belirten Tedros, 36 hastaneden sadece 14’ünün kısmen işler halde olduğunu belirtti. DSÖ Genel Direktörü, Gazze Şeridi’nin güneyindeki iki büyük hastanenin de yatak kapasitesinin üç katı kadar dolu olduğu, stoklarının tükendiği ve yerinden olmuş binlerce kişiye ev sahipliği yaptığını söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı Direktör Yardımcısı Carl Skau Gazze’de yaşayanların yarısının açlık çektiğini söyledi. Carl Skau ihtiyaç duyulan malzemelerin sadece bir kısmının bölgeye ulaştığını kaydetti. Skau’ya göre Gazze’deki her 10 insandan dokuzu her gün yemek yiyemiyor.

Paylaşın

Hamas, İsrail’e En Az 12.000 Füze Fırlattı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında ikinci ay geride kalırken, İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy, Hamas tarafından 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nden İsrail’e en az 12.000 füze fırlatıldığını söyledi.

Haber Merkezi / İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik operasyonlarda 22 binden fazla noktanın hedef alındığını duyurdu. İsrail’in paylaştığı bilgilere göre, savaşın başlamasından bu yana 98 İsrailli asker hayatını kaybetti, 600 asker de yaralandı.

Tel Aviv yönetimi aynı zamanda dünyanın en yoğun nüfusa sahip yerlerinden biri olan Gazze Şeridi’nin su, elektrik ve yakıt gibi temel ihtiyaçlarını kesmiş durumda. 2,3 milyon Filistinli, yiyecek sıkıntısı nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya.

Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 18 bin 205’e yükseldiğini açıkladı. El-Kudra, yaralı sayısının da 49 bin 645’e yükseldiğini bildirdi.

El-Kudra, “İsrail’in bilinçli olarak hedef aldığı ve çökerttiği sağlık sistemine destek sağlamak amacıyla tüm ülkeleri ve sağlık kuruluşlarını Gazze Şeridi’nin her bölgesinde sahra hastaneleri kurmaya çağırıyoruz” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 200 bin kişinin 1 milyon 800 bini, yani nüfusun yaklaşık yüzde 80’i savaş sırasında zorla yerinden edildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ateşkes talep etmekte başarısız olmasından üzüntü duyduğunu ve örgütün “felç olduğunu” söyledi.

Doha Forumu’nda konuşan Guterres, kurumun “otoritesinin ve güvenilirliğinin ciddi şekilde sarsıldığını”, ancak “pes etmeyeceğini” söyledi. BM Güvenlik Konsey’inde Cuma günü yapılan oylamada ABD ateşkes çağrısını veto etmişti.

Birleşmiş Milletler’in Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA’nın başkanı Philippe Lazzarini, “Filistinlilerin insanlıktan çıkarılması, uluslararası toplumun Gazze’de devam eden İsrail saldırılarını sineye çekmesine neden oldu” dedi.

Katar’da düzenlenen Doha Forumu’nda konuşan Lazzarini, yeni bir ateşkes çağrısında bulundu ve Gazze’deki “yeryüzü cehennemini” sona erdirmek için bunun hayati önem taşıdığını söyledi.

BM’nin çöküşün eşiğinde olduğunu belirten Lazzarini “Hangi tanımla olursa olsun, bu kesinlikle şimdiye kadar gördüğüm en kötü durum” dedi ve ekledi: İnsanlar korunmak için BM’ye geliyor ama artık mavi bayrak bile korunmuyor. Her halükarda durum felaket boyutlarına ulaşmış durumda.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze’deki şartların ölümcül hastalıkların yayılması için ideal olduğunu söyledi.

Tedros Adhanom Ghebreyesus, Filistin topraklarındaki sağlık koşullarını görüşmek üzere toplanan DSÖ yürütme kurulunda yaptığı konuşmada, çatışmaların, Gazze’de sağlık sistemi üzerindeki sonuçlarının “felaket boyutunda” olduğunu söyledi.

“Çatışmanın sağlık üzerindeki etkisinin felaket boyutunda olduğunu söylemek malumun ilanı olacaktır” diyen DSÖ Genel Direktörü Tedros, “Toplamda sağlık ihtiyaçları çarpıcı bir biçimde arttı ve sağlık sisteminin kapasitesi üçte bir oranında düştü” ifadelerini kullandı.

“Sürekli daha fazla insan daha küçük alanlara taşındıkça, aşırı kalabalık, yeterli gıda, su, barınak ve hıfzısıhha eksikliğiyle birlikte hastalıkların yayılması için ideal koşulları yaratıyor” diyen Tedros, ishal, sarılık, nefes yolu gibi salgın hastalık belirtileri olduğunu ve bunlarla ilgili riskin yaklaşan kış nedeniyle daha da artacağını belirtti.

Gazze Şeridi’nde sağlık sisteminin çökmekte olduğunu belirten Tedros, 36 hastaneden sadece 14’ünün kısmen işler halde olduğunu belirtti. DSÖ Genel Direktörü, Gazze Şeridi’nin güneyindeki iki büyük hastanenin de yatak kapasitesinin üç katı kadar dolu olduğu, stoklarının tükendiği ve yerinden olmuş binlerce kişiye ev sahipliği yaptığını söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı Direktör Yardımcısı Carl Skau Gazze’de yaşayanların yarısının açlık çektiğini söyledi. Carl Skau ihtiyaç duyulan malzemelerin sadece bir kısmının bölgeye ulaştığını kaydetti. Skau’ya göre Gazze’deki her 10 insandan dokuzu her gün yemek yiyemiyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölenlerin Sayısı 17 Bini Aştı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında ikinci ay geride kalırken, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 17 bin 177’e yükseldiğini açıkladı.

Haber Merkezi / İsrail ise şu ana kadar 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi’ne düzenlenen kara saldırılarında 86, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.

Kuzey Gazze’nin büyük bir kısmı, şiddetli çatışmalar ve bombardıman nedeniyle halihazırda moloz yığınına döndü ve Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre 1,9 milyon insan yerinden edildi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in 13 Ekim 2023’te Lübnan’da Reuters muhabiri Issam Abdallah’ın öldüren ve diğer altı gazeteciyi yaralayan iki saldırısının kasıtlı yapıldığını söyledi. HRW açıklamasında, açıkça sivillere yönelik düzenlenen bu saldırıların savaş suçu olduğunu belirtti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordunun Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar’ın, Gazze’nin güneyinde bulunan Han Yunus’taki evini kuşattığını söyledi.

İsrail ordusu çarşamba günü yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde Gazze’de yaklaşık 250 hedefi vurduğunu ve askerlerin, bölgenin kuzeyindeki bir klinik ve okulun yakınında “sivil nüfusun arasında” büyük bir silah deposu bulduğunu söyledi. Açıklamada, “Depoda yüzlerce RPG füzesi ve çeşitli tiplerde rampalar, düzinelerce tanksavar füzesi, patlayıcı ve insansız hava aracı bulunuyordu” denildi.

Hamas, çarşamba günü geç saatlerde Telegram’da savaşçılarının “Gazze Şeridi’ne yönelik saldırının tüm eksenlerinde” İsrail birliklerine karşı şiddetli çatışmalara girdiklerini ve Han Yunus ile Beyt Lahia’da iki düzine askeri aracı imha ettiklerini söyledi.

Bu arada İsrailli yetkililer bin 700’den fazla yeni evin inşasını onayladı. İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now, bu kararın işgal altındaki Doğu Kudüs’teki yerleşimlerin genişletilmesi anlamına geldiğini ve bin 738 konuttan oluşan “yeni mahallenin” yarısının şehrin ilhak edilmiş doğusunda olacağını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Yahudi yerleşimcilere yönelik vize yaptırımıyla ilgili açıklamasında “Batı Şeria’da barış, güvenlik ve istikrarın zedelenmesine katkı sağlayanlara” ya da “sivillerin hayati önemdeki hizmetlere ve temel ihtiyaçlara erişimini kısıtlayacak eylemlerde bulunanlara” ABD’ye giriş izni verilmeyeceğini duyurdu.

Blinken açıklamasında, “Batı Şeria’daki Filistinlilere karşı şiddet içerikli saldırılar gerçekleştiren aşırılıkçı yerleşimcilerden hesap sorulması için daha fazlasının yapılması gerekliliğini İsrail hükümeti nezdinde vurguladık. Başkan Biden’ın da defalarca ifade ettiği üzere bu saldırılar kabul edilemez. Batı Şeria’da istikrarsızlık hem İsrail hem de Filistin halkına zarar vermekte, İsrail’in ulusal güvenlik çıkarlarını tehdit etmektedir. Bunun sorumlularından hesap sorulmalıdır” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Çarşamba günü BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği bir mektupta Gazze’de kamu düzeninin çökmekte olduğu uyarısında bulunarak, BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu. Bu adıma tepki gösteren İsrail Dışişleri Bakanı, Guterres’in genel sekreterliğinin “dünya barışı için bir tehlike” olduğunu söyledi.

99. madde, “Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabilir” hükmünü içeriyor.

İsrail Dışişleri Bakanı, BM Genel Sekreteri’ne sert bir şekilde tepki gösterdi ve onun genel sekreterliğinin “dünya barışı için bir tehlike” olduğunu söyledi. Eli Cohen, sosyal medya hesabı üzerinden, “Onun 99. maddeyi yürürlüğe koyma talebi ve Gazze’de ateşkes çağrısı Hamas terör örgütüne destek anlamına gelir” diye yazdı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 16 Bin 248’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında ikinci ay geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında 16 bin 248 kişi hayatını kaybetti. Batı Şeria’da ise İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 260’a yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 40 binden fazla Filistinlinin yaralandığını ve bunların yüzde 70’inden fazlasının kadın ve çocuk olduğunu açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki sivillerin durumuyla ilgili uluslararası kuruluşların uyarıları da sürüyor. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Filistin bölge sorumlusu Richard Peeperkorn, Gazze Şeridi’ndeki sivillerin durumunun her saat daha da kötüye gittiğini, her on dakikada bir çocuğun öldüğünü belirterek “Her yerde yoğun bombardıman var. İnsanlar çaresiz ve sürekli bir şok hali içindeler. İnsanlığın en karanlık anına yaklaşıyoruz” dedi.

Bombardımanın derhal durması ve kalıcı ateşkes çağrısı yapan DSÖ yetkilisi, 7 Ekim’den bu yana 120 bin akut solunum yolu enfeksiyonu, 26 bin uyuz ve bit, 44 bini beş yaş altındaki çocuklarda olmak üzere 86 bin ishal vakası kaydedildiğini, bunun beklenebilecek normal rakamlardan 20-30 kat fazla olduğunu belirtti.

Peeperkorn, Gazze Şeridi’nde farklı kapasitelerde hizmet veren hastanelerde toplam bin 400 yatak bulunduğunu, 5 bin yatağa ihtiyaç olduğunu belirterek “Geriye kalan birkaç hastanede dehşet görüntüleri yaşanıyor. Hastanelerde yatak sayısının iki katı hasta bulunuyor, ağır yaralılar tedavi edilemeden yerlerde yatıyor” diye konuştu.

BM çocuklara yardım kuruluşu Unicef’in sözcüsü James Elder da İsrail’in sivillere yaptığı tahliye çağrılarını eleştirerek “İnsanlara gitmeleri için gösterilen yerler küçücük çorak araziler ya da sokak köşeleri, kaldırımlar, yarım kalmış inşaatlar. Su yok, tesis yok, soğuk ya da yağmurdan korunacak bir barınak yok, sıhhi tesisat yok. Güvenli bölge diye gösterilen bu yerler hastalık alanlarına dönüşme tehlikesi barındırıyor” dedi.

Elder, iki saat içinde 5 bin kişinin vardığı yerler bulunduğunu, Gazze’de 30 bin kişinin sığındığı bir barınakta 400 kişiye bir tuvalet düştüğünü, insanların ihtiyaçlarını gidermek için beş saate kadar sıra beklemek zorunda olduğunu belirtti.

İsrail’in işgalci güç olarak sivillere gıda, barınak ve ilaç sağlama yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatan UNICEF sözcüsü, İsrailli yetkilileri özellikle de kadın ve çocukların durumuna karşı “ölümcül bir kayıtsızlıkla” suçladı.

Gazze’de öldürülen gazetecilerin sayısı 61’e çıktı

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Ekim’de Hamas’ın İsrail’de düzenlediği saldırı ve ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanıyla başlayan süreçte öldürülen, yaralanan, kayıp ya da gözaltında olan gazetecilerin sayısını güncelledi.

3 Aralık itibarıyla öldürülen gazeteci sayısının 61 olduğu belirtilirken yaralı gazeteci sayısı 11 olarak kaydedildi. 19 gazetecinin gözaltında olduğu bildirildi. 3 kişi ise kayıp. Çok sayıda gazeteci de görev sırasındayken aile üyelerinden kayıplar verdi.

İsrail, Han Yunus’u kuşatmaya başladı

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail kuvvetlerinin Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’u kuşatmaya başladığını söyledi.

Tümgeneral Halevi, “Savaşın başlamasından 60 gün sonra kuvvetlerimiz şimdi Han Yunus bölgesini kuşatıyor. Gazze Şeridi’nin kuzeyinde Hamas’ın birçok kalesini kontrol altına aldık, şimdi de Hamas’ın güneydeki kalelerine karşı operasyon yürütüyoruz” dedi.

İsrail Savunma Kuvvetleri Güney Komutası Generali Yaron Finkelman da, Gazze işgalinin başlangıcından bu yana bugün en ağır çatışmaların yaşandığını söyledi. General Finkelman, “Kara harekatının başlamasından bu yana en yoğun çatışmaların olduğu günü yaşadık” dedi.

İsrail kuvvetlerinin Gazze kent merkezinin ve doğudaki Şucaiyye’nin kuzeyindeki Cebaliye’de ve Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta savaştığını söyleyen Finkelman, “Cebaliye’nin, Şucaiyye’nin ve şimdi Han Yunus’un tam ortasındayız” dedi.

İsrail hükümet sözcüsü Eylon Levy, çatışmalar hakkında, “Şimdi ikinci aşamaya geçiyoruz. İkinci aşama askeri açıdan zor olacak” dedi. Levy, İsrail’in, Hamas’ı yok etme hedefiyle uyumlu olduğu sürece, sivillere gelecek zararı azaltma konusunda “yapıcı geribildirimlere” açık olduğunu da söyledi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlendiği bildirildi. Açıklamada, karadaki operasyonun önceliğinin hava operasyonlarıyla koordinasyon olduğu belirtildi.

İsrail ordusu Gazze’deki Cibaliye Mülteci Kampı’nı kuşattığını duyurdu. Ordu, Hamas’ın saldırı düzenlemek için kullandığı üsleri ele geçirdiğini belirtti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 16 Bine Yaklaştı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 59. gün geride kalırken, Gazze’de israil saldırılarında ölenlerin sayısının 376 artarak 15 bin 899’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, ölenlerin yüzde 70’inin çocuklar ve kadınlardan oluştuğu aktarıldı.

Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

İsrail, bir hafta süren ateşkesinden sona üç gün süren ağır bombardımanın ardından Gazze’nin güneyinde kara operasyonu başlattı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail’in güneyindeki bulunan askerlere yaptığı açıklamada, Gazze’nin güneyindeki operasyonun kuzeyindeki kadar “güçlü ve kapsamlı” olacağını söyledi.

Daha sonra bir ordu sözcüsü, İsrail’in “kara saldırısını genişletmeye devam ettiğini” doğruladı ve “teröristlerle yüz yüze çatışmalar yaşandığını” söyledi.

İsrail kamu yayın organı Kan tarafından yayınlanan ses kaydında, Şin Bet Başkanı Bar’ın, dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek Hamas liderlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söylediği duyuldu.

Bar, “Kabine bize bir hedef belirledi. Sokak ağzıyla, Hamas’ı ortadan kaldırmayı. Bu bizim Münih’imiz. Bunu her yerde yapacağız. Gazze’de. Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da. Birkaç yıl alacak. Ama bunu yapmak için orada olacağız” dedi.

İsrail, 11 vatandaşının öldürüldüğü 1972 Münih Olimpiyatları saldırısının ardından yıllarca çeşitli ülkelerde düzenlediği suikast operasyonlarıyla bu terör eyleminin faillerini ve organizatörlerini hedef almıştı.

Kan’ın haberinde Bar’ın bu sözleri ne zaman ve nerede sarf ettiği belirtilmedi. Kan, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına Hamas’tan yanıt geldiğini bildirdi.

Kan’ın haberine göre, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına yanıt veren Hamas, liderlerine yönelik bu tehditlerin, “düşmanda Filistin halkının ve cesur direniş güçlerinin mukavemeti nedeniyle baş gösteren siyasi ve askeri krizi yansıttığını” savundu.

Hamas, bu söylemlerin “örgüt liderlerini korkutmadığını”, ancak “düşmanın üst düzey yetkililerinin bahsettiği kardeş ülkelerin egemenliğini” açık bir şekilde ihlal ettiğini ve bu ülkelerin güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğunu bildirdi.

Ateşkese dönük umutlu mesajlar yok

Yeniden geçici bir ateşkes için yürütülen müzakereler ise çökmüşe benziyor. İsrail Cumartesi günü müzakerelerin yürütüldüğü Katar’da Mossad istihbarat servisindeki müzakerecilerini geri çektiğini açıkladı.

Hamas da şu anda müzakerelerin yapılmadığını belirtiyor ve savaş bitene kadar rehinelerin serbest bırakılmayacağını kaydediyor. Örgüt, savaş bitene kadar İsrail’le rehinelere karşı cezaevindeki Filistinliler’in takasının olmayacağını belirtti.

Paylaşın

İsrail’den Hamas Liderlerine Gözdağı: Dünyanın Neresinde Olursa Olsun…

Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı Filistin – İsrail savaşında çatışmalar artarak devam ederken, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in başkanı Ronen Bar, dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek Hamas liderlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söyledi.

Haber Merkezi / Şin Bet ve dış istihbarat servisi Mossad’ın, 7 Ekim saldırılarını düzenleyen Hamas mensuplarının yakalanıp öldürülmesi için bir özel harekât merkezi de kurduğunu bildirmişti.

İsrail saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bin 523’e yükseldi. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 41 bin 316 kişinin yaralandığını duyurdu. Bakanlık daha önce, İsrail saldırılarında öldürülenlerin yüzde 70’nin kadın ve çocuk olduğunu bildirmişti.

Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarında çoğu sivil, yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü, 240 civarında insanın da rehin alındığı duyurulmuştu.

DW Türkçe’nin Times of Israel’den aktardığına göre, İsrail kamu yayın organı Kan tarafından yayınlanan ses kaydında, Şin Bet Başkanı Bar’ın, dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek Hamas liderlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söylediği duyuldu.

Bar, “Kabine bize bir hedef belirledi. Sokak ağzıyla, Hamas’ı ortadan kaldırmayı. Bu bizim Münih’imiz. Bunu her yerde yapacağız. Gazze’de. Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da. Birkaç yıl alacak. Ama bunu yapmak için orada olacağız” dedi.

İsrail, 11 vatandaşının öldürüldüğü 1972 Münih Olimpiyatları saldırısının ardından yıllarca çeşitli ülkelerde düzenlediği suikast operasyonlarıyla bu terör eyleminin faillerini ve organizatörlerini hedef almıştı.

Kan’ın haberinde Bar’ın bu sözleri ne zaman ve nerede sarf ettiği belirtilmedi. Kan, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına Hamas’tan yanıt geldiğini bildirdi.

Kan’ın haberine göre, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına yanıt veren Hamas, liderlerine yönelik bu tehditlerin, “düşmanda Filistin halkının ve cesur direniş güçlerinin mukavemeti nedeniyle baş gösteren siyasi ve askeri krizi yansıttığını” savundu.

Hamas, bu söylemlerin “örgüt liderlerini korkutmadığını”, ancak “düşmanın üst düzey yetkililerinin bahsettiği kardeş ülkelerin egemenliğini” açık bir şekilde ihlal ettiğini ve bu ülkelerin güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğunu bildirdi.

İsrail, kara operasyonunu genişletti

İsrail, üç gün süren ağır bombardımanın ardından Gazze’nin güneyinde kara operasyonu başlattı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail’in güneyindeki bulunan askerlere yaptığı açıklamada, Gazze’nin güneyindeki operasyonun kuzeyindeki kadar “güçlü ve kapsamlı” olacağını söyledi.

Daha sonra bir ordu sözcüsü, İsrail’in “kara saldırısını genişletmeye devam ettiğini” doğruladı ve “teröristlerle yüz yüze çatışmalar yaşandığını” söyledi.

Bir hafta süren ateşkesin Cuma günü sona ermesinden bu yana İsrail, Gazze’ye yönelik geniş çaplı bombardımanına yeniden başladı. Gazze’nin güneyindeki Han Yunus sakinleri bunu şu ana kadarki en ağır bombardıman olarak tanımladı.

Yedi günlük ateşkes sırasında, Hamas 110 rehineyi, İsrail de bunun karşılığında hapishanelerinden 240 Filistinliyi serbest bıraktı.

Pazar sabahı İsrail ordusu, Han Yunus’un birçok bölgesinde insanları derhal bölgeyi terk etmeye çağırdı. İsrailli yetkililer, Hamas liderlerinin, savaşın ilk aşamalarında kuzeydeki çatışmalardan kaçan yüzbinlerce insanın sığındığı güneyde saklandığına inanıyor.

Gazze’deki Hamas hükümeti ve Filistinli resmi haber ajansı Wafa, İsrail saldırılarında kuzeydeki Kemal Advan Hastanesi’nin girişinin de vurulduğunu bildirdi.

İsrail ordusu dün savaşın başından beri yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığının sözcüsü Eşref el Kudra, “Son birkaç saatte enkaz altından 316 kişi cansız, 664 kişi de yaralı çıkarıldı. Birçok insan da hâlen enkaz altında” dedi.

İsrail ise dün ateşkesin sona ermesinden sonra ilk kez asker kaybettiğini duyurdu. İsrailli iki askerin savaşta öldüğü açıklandı.

Paylaşın